10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nkımımn çeşıtlılığı ve genış sırurlan onu bu yaklaşıma ıtıvordu BİLÎMİN GERÇEKLİCl Ancak, onun goz kamaştıncı bılımsellığı, hıçbır zaman bıhmsellığı kuçumsemek \e topiumsal değer sıralamasının sonuna ıtmek ısteyen duşuncenın ılerı surduğu ıddıadakı gıbı, gerçek dunyadan kopuk, ayakları >ere ba^ma\an bır duş dunyasının kurgulan olmadı Bılımsellığın gerçek dunyaya ışık tutma >eteneğıne sahıp olduğunu, bılımın hamurunun somut verılerden oluştuğunu kanıtlamak ıstercesıne, vapıtlannı genış çaplı venselbelgesel araştırmalar uzerıne kurdu Kurambılımuvgulama arasında, sureklı olarak ılıntı ve etkıleşım dınamığı arama ve bulma veteneğı ve ahşkanlığı Turk dış polıtıkası ıle ılgılı konularda ozellıkle anlatımını buluyordu Örneğın denız hukukundâkı yenı tezlerle ılgılı bır sövleşı, anında Turkıye ıçın kıta sahanhğı kavramının kısa ve uzun surede anlamı üzerınde bır sıyasal ırdelemeye donuşurdu 1974 yılında Turk kamuovu bırdenbıre "kıta sahanhğı" sorunu ıle yuz yuze gelıp, "Kıta sahanhğı da nedır 9 " dedığınde, Gunduz Okçun'u anımsamak kaçınılmazdı Konunun gundeme gelmesınde rolu var mıvdı acaba 9 Aradan yıllar geçtı Günduz ökçun, dekan oldu Yıne ders lerıru verdı Mulkıyedekı yuklu programına karşm ODTU'de bıze destek oldu, ders yuklendı Dışışlerı Bakanlığı gorevmdev ken uğradığı Londra"da, Chat ham House'da, nefıs Ingılızcesı ıle seçkınler önunde >aptığı konuşmayı dınlemıştım O yıllarda Turkıye ıçın 'Avrupa'nın Hasta Adamı' yakıştırması Batı'nın sı >asal jargonuna >enıden gırmış tı Bu onur kırıcı 'Hasta Adam' değerlendırmesını Turkıve'nın nıçın hak etmedığını, guçluklerın karmaşık nedenlerını ustune basa basa, ezılmeden anlatı>or, sorunlar pahasına da olsa yenı dunya koşulları ıçınde yenı ılışkılerı, yenı değerler aramaya de\am edeceklerını, başı dık, gulumseyerek yınelıyordu Sanınm Okçun hocanın dış pohtıkada yenılık simgeleyen göruşlerı ve ırdelemelerı korkusuzca, ezılmeden ve Kıbrıs sorununda oldufu gıbı, işlemediği bır suç ıçın ulkesı adına özur dilemeden, net bır anlatımla iletme yeteneği, ılk anda karşısındakilerı hem duralatı>or, hem de Turkı>e'nın çetın bır müzakereci olma yolundaki kararhlığını ortaya koyuyordu Kanımca Gunduz Okçun, dış pohtıkada ıçerık kadar stılın de, bıçımın de karşı tarafın algılamalarının ve hesaplarının oluşumunda etkın rolu olduğunu savunan anlayışm guçlu bır uygulayıcısı olarak da dıploması tanhımızın sayfalarında kendısıne yer bulacaktır Onun, dıplomasıde nuzakere surecının onemı kon'jsundakı keskın gozlemlerıne 1981 yılında ODTU Kamu Yonetımı Bolumu'ne başvurduğu sıralarda venıden tanık olmuştum lşsız dı Sıvasal Bılgılere gerı donememıştı ODTU Kamu'dakı bızler ıse, Okçun'un bınkımınden ve deneyımlerınden bölumce vararlanabılme ayrıcalığına sahıp ola cağımızdan mutluvduk, onurlanıvorduk Ne gıbı projeler uze rınde çalışabıleceğımızın fıkırsel on denemelerıne gırışmışıık bıle Uluslararası ılışkılerle uğraşanlarımıza kendı dene>ımlerınden çıkardığı taptaze konular onerıyordu Bır tanesı de dıplomasıde muzakere surecının önemı>dı Deneyımlenne başvuruyor, sonra kuram gelıştırmeye çalışıyorduk Orneğın ABD ve So\>etler Bırlığı'nın muzakere stıllennı bırbırlenvle karşılaştırıyor, muzakerelere nasıl hazırlandıklarını, sureçte nelere ağırlık verdıklerını canlı orneklerle anlatıyordu Ancak, ODTU de Gunduz Okçun'u kabul etmedı Sanırım başvurusunu uzun sure yanıtsız bırakıp, onu bezdıre rek Bu yuksek ahlak, bılımsel ve ınsanlık sevgısı dolu ender ınsanı beklenmedık bır zamanda yıtıren çok sevdığı eşıne, çocuklarına ve ulkesıne başsağlığı dılerım 15 OCAK 1987 Sanınm, ökçün hocanın dış politikada yenilik simgeleyen görüşleri ve irdelemeleri korkusuzca, ezilmeden ve Kıbrıs sorununda olduğu gibi, işlemediği bir suç için ülkesi adına özur dilemeden, net bir anlatımla iletme yeteneği, ilk anda karşısındakilerı hem duralatıyor, hem de Türkiye'nin çetin bir müzakereci olma yolundaki kararhlığını ortaya koyuyordu. Has Bîr Bilim Adamı: Gündüz Ökçün PENCERE İşler Sarpa Sarınca... öyle gorunuyor kı dış ve ıç büyuk sermayenın "24 +12" denemesı vaktınden once çıkmaza gırdı ve ışler adamakıllı sarpa sarmaya başladı Işaretler çok Ama son bırkaç gun ıçınde gazetelerde yayımlanan haberlerden yalnız ıkısını ele almak yeterlıdır Bırıncı haber Başbakan özal, Sheraton 'da düzenledığı başına kapalı toplantıda büyük ışadamlarına uzun bır açıklama yapıyor, sermaye çevrelennde oluşan güven bunalımını gıdermeye çalışıyor, "vaatier"le dolu konuşmasında 1988 seçımlennı kazanacağını söytüyor Ikıncı haber Ankara'da bır araya gelen komutanlar "ırbca" konusundakı "rahatsızlığı" konusuyotiar Genelkurmay Başkanı Ûruğ, komutanlar kesınvnde oluşan kaygılan bır mektupla Çankaya'ya ıletıyor •k Ilk bakışta butun olan brtenler ınsana doğal gelebılır özgürluklerı kısıtlanmış ve demokratık rejımı budanmış bır ulkede yaşıyoruz Hukumetın amacı yabancı sermayeye ucuz ışçı cennetı yaratmak Yürütulen ekonomı polıtıkası 19'uncu yüzyıl Tanzımatçılığından daha beter 1980'lerde Turkıye, 20 mılyar dolar borçlanarak yaşayabılmış Namık Kemal, bu tür ekonomı polıtıkası ıçın yuzyıl önce şoyle yazıyordu " Dendı kı Rusya'nın hasmane nıyetlen karşısında, Avtvpa d&vletlenyle ılışkılenmtzı kuvvetlendırmek şarttır Avrupa'yı tamamıyla kendımıze bağlamak dahı, onu kendımızden faydalandırmayı gerektnr Bu da Avrupa sermayesını mülkümuze (ülkemıze) çekıp bağlayıp, bununla her vakıtte devletı ve zımnen kendı menfaat ve sermayesını muhafazaya Avrupa'yı mecbur etmekle olur Istıkraz (borç) halkaı belası (kısırdöngüsu) böylece boğazımıza geçtı ve bır daha çtkarmak nasıp omadı " (Faık Reşıt Unat, Yenı Osmanlılar) Meşhur Fuat Paşa ıse şoyle dıyordu " Bu devlet ıstıkrazstz (borçsuz) yaşamaz, ama bu devlet yalnız ıstıkraz (borç) ıle yaşayamaz " 19'uncu yuzyılda Osmanlı'da denenmış sözde lıberalızm, 21'ıncı yuzyılın eşığınde Turkıye'ye dış baskılarla benımsetıldı Artık borcu borçla öder olduk "Ucuz ışçı ve pahalı holding cennetı"nüe sıyasal bunalımlann doğmasına şaşılır mı'' Ne var kı fıkır özgürlüğu, gösterı yuruyuşü, sendıkal eylem, meydan mıtıngı, grev ve benzen yollar tıkandığından, sol muhalefet 12 Eyiul ıle yasaklanıp doğrandığından, parlamento ışlevını yetennce yenne getıremediğınden sıyasal bunalımın yarattığı tepkıler renk değıştınyor, ırtıca sapkınlığına dönuşuyor 12 Eylul'ün olağanustü koşuliarında ıktıdarı ele geçıren "ış bıtıncıler" ıse parasal hırsın kör gudüsünde mıyoplaşmışlardır Onlar ıçın tek ve anaç sorun, bır fırsatla yakaladıkları ıktıdarı elden kaçırmamaktır • 1988 seçımlenne ulaşabılır mıyız? Ulaşmayı dıleyelım ve deneyelım Türkiye'nin (Batılı sanayı devtetlen gıbi) yeteriı dış pazan yok. Bızde kaprtalızm ıç pazara donuk olarak ışlıyor 1980'e kadar uygulanan "ıthal ık&mesı" modelınde ıç pazar sömürüiüyordu, 1980'den sonra uygulanan "dışa açılma" modelınde de büyük sermaye ıç pazan sömürmektedır Ülkenın ıhracatı, ıktıdann tuttuğu "gözeülen holdıngler"\n turnıkesınden geçınlıyor, sermaye sınıfının en büyüklerı guçlendırılıyor, devlet mekanızması bu amaçla kullanılıyor, "ucuzışçı" sıyasetı "pahalı sermaye sınıfı" anlamına gelıyor Ne var kı "ucuz ışçı cenneb" bır sure sonra cehenneme dönüşmez mı? Demokratık bır düzende bu tur ekonomık model uygulanabılır mı? Bunun ıçın Türkıye'de Batı anlamında demokrası bır türlü kurulamıyor Iç çelışkıler derınleştıkçe halk muhalefetı büyüyor, emek sermaye hesaplaşması gündeme gırince sılahlı kuvvetler müdahaleye yönelıyor. O saat yıne gekti mi? • Bizim Amenka'ya bağımlı sermaye sınrfma seçım sandığında ırtıca gereklı; ekonomık bunalımda da sılahlı kuvvet... Bu oyun bıtsın artık Doç. Dr. DUYGU BAZOĞLU SEZER Yıllar önce Sıyasal Bılgıler Fakultesı Uluslararası Ilışkıler Bölumu'nde unıversıte kanyenne adım attığımda, çalışma >en olarak Dış Munasebetler Enstıtusu1 nun heybetb kıtaplığında bir masa ayrıldığını öğrenmıştım Fakülte yepyenı onanlmış, enstıtu kıtaplığı yenı duzenlenmıştı Yuksek tavanlar ve Recuils des Cours ve U. N. Treaty Series gıbı cütlerın dızıldığı kat kat raflar etkıleyıcı, görkemhydı Yandakı bolmede çalışan bınsı, benı duyunca yerınden kalkmış, gülerek, "Ben Gunduz Ökçun" dıye kendısıru tanıştırmış ve eklemıştı "YanıJdınız jşte1 Burada sadece hukuk kıtapları var san dınız, değıl mı'' Ama ışte şurada da sızınkıler Aron'lar, Wnght'lar, Morgenthau'lar " Bu akılh kışı acaba devletler hukuku mu, yoksa uluslararası ılışkıler profesoru mu dıye meraklanmıştım Sonra Günduz Bey'ın doçenthğe hazırlandığını oğrendım Tez çalışmaları \e oğrencılen gununu ve gecesını dolduruyordu Gunduzlerı öğrencılen gelır, o da sureklı onları "şu konuyu şoyle araştır, bu konuyu boyle araştır, ama bak şu nokta>ı da gozden kaçırma ve gel bana da öğret" dıverek özenle ve şakavla yönlendırırdı Ankara'nın sıcak >az a>larında, fakuhenm sessızlığe burunduğu yaz tatıhnde, öğrencı trafiğının arttığını görup, daha da şaşırırdım Oğrendım kı, Dışışlen'nde meslek sınavına gırmek ısteyen yenı mezun oğrencılennı hanl hanl sınava hazırlıyor bu kurslarda Işte bu sureçte ben de eğıtılıyordum Aramızdan zamansız a>nlan bır başka buyuk hoca Profesör Seha Meray gıbı Gunduz Hoca da her an çevresındekılerın bıhmsel merakını uyanyor, ortaya attığı sorularla, yaramaz \e ası bır çocuk gıbı, yenı kavramlan, yenı kuramsal olasılıkları denemeye ıtmek ıstıyor, ıstetıyordu hep gulerek, hep kafasının ıçındekı ve belgelığındekı (arşıvnndekı) bılgı bırıkımım gönul bollu ğu ıle paylaşarak ve karşısındakını ılgıyle dmleyerek İbplum bılım dallan arasındakı etkıleşım bılıncı onun bılım anlayışının temelındeydı Hukuku, sıyasetı, ekonomıyı ve tarıhı bırbırlerıyle kaynaşmış bır etkıleşımler butünu olarak gönır, hıçbır bılımsel sorunsalın durağan tanımlar ve sınırlar ıçınde çozumlenemeyeceğını vurgulardı Belkı de bılgı bı OKTAY AKBAL EVET7HAYIR "Orda Eyüpsultan'da..." OKURLARDAN Öğrptmen açığını kapatma yöntemi 6.1.1987 tarıhlı •'Cumhurıyet Gazetesı"nın bırıncı sayfasından oğrendığıme gore; "Millt Eğitım Bakanlığı oğretmen açığını 4050 bin TL karşılığında, emekli oğretmenlerle kapatacakmış." Gerçekleşeceğmı hıç sanmıyorum. Zıra oğretmen, ya yorgun olduğu veya daha lyi bir gelir elde etmek için emekli olur ki, her iki duntmda da oğretmenliğe donemez, donse de çok yararlı olamaz. Anlamak mumkun değil: Üniversıtelerimızın Eğitim fakultelerim her turlu pedogojik formasyon ve birçok zor imtıhandan geçerek bitirmiş, diplomasım almış gençlerımız neden devlet okuüannda doğrudan kadrolu olarak gorevlendırılmemektedirler? Oğretmen olarak yetifmış bu gençlerm, devlet okuüannda oğretmenlik yapabilmeleri ancak 7 Ağustos /986'da yapumış "yeterlik" ımtihanına, hıçbır pedogojik formasyonu olmayan yuksekokul mezunlan ıle eşit şartlarla girmiş ve başanlt sayılmış olmaları ile mumkundur. (Başan olçustı nedir bilinmıyor). Kazara genç oğretmen adayı bu imtihana gırememış veya guz donemınde diploma almış ise Millt Eğitım Bakanlığı'mn yenı bır ımtıhan açmasınt beklemek zorundadır. T.C. tarihinde oğretmen adaylannın başına, AtsAP Hukumetı iş başına getene kadar, boyle bır şey gelmemiştir. Devlet okullannda birçok oğretmen açığı varken, genç, dinamık oğretmen adaylan ozel okullarda veya şirketlerde ış bulursa çalışıyor, bulamazlarsa yeni bir "Yeterlık sınavı"nın açılmasmı bekleyerek pinekü'yor. Miüi Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan soruyorum, "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" BIR EMEKLI OĞRETMEN ne yapmamız gerekmektedir? Devlet yetkılılenmizden açıklama beklıyoruz. BÎR GRUP DEVLET MEMURU geçiyorum. Gorduğum çırkın manzara her gun aynı. Yaşlı kuş yemi satıcılarına bır dıyeceğim yok. Ama rengârenk ve pıs kıyafetler içinde 56 çıngene çocuğu gelen geçen herkesin onunu kesip, koluna yapışıp elindeki kuş yemlerinden kuşlara yem atmaya zorluyorlar. 2030 metre boyle bır itışkakıştan sonra istedikleri 12 çanak (kutu) yemı kuşlara attınp para alamazlarsa en ağır kufuru etmekten çekinmiyorlar. Eğer askıntıda bulunduklan kişı Avrupalı veya bir Arap turisti ise edecekleri kufurlerden anlamayacağı gerekçesiyle olsa kı, kufur yenne bir posta tukuruk atıyorlar. Tİıriste haraket edıldığı gıbı, sabah işine giden bızlerın hıç yoktan sınırleri bozuluyor. Ytne tunstlere fotoğraf çektınp, karşılığında bayağı yuklu para isteyen ayıcılar, yem satıcılan çıngeneler kadar yabancı tunstı rahatsız ediyor. Meydanda gezinerek fotoğraf çekmeye çalışan veya banklara oturarak dinlenen turistlere yanaşan ayı oynatıcuan, turist ıstese de ıstemese de alıstırdığı aytstnı sopasına dayayarak şaha kaldırıyor, karşılığında da tunste adeta zorakı para odetiyor. istanbuVun gobeğinde yem dilencileri ıle ayı oynatıcı çingenelerle beledıye zabıtası her nedense etkin bır mucadeleye girmek istemıyor. Halkın huzuru, turistin rahatı için lutfen Istanbul zabıtası bu ıki konuya eğilsin. BİR YURTTA Ş "Nıçtn yazmadık bır yere satır satır Duvarlar, ne oldu konuştuklarımız" Eskı günler bir bir anımsanır böyle anlarda Geçmışte kalmış dostlar, dostluklar Yıtıp gıdenler Daha da gıdecekler Bir gün, bir ay, bir yıl sonra, bir gün "Geçen Zaman" "Nefes Almak" Zıya Osman Saba'nın ıkı kitabının adıdır Bu adlar bıle Saba'nın şıır evrenını verır bıze Yaşamanın vazgeçılmezlığının tadını, gereklılığını vurgular ölüm vardır, ama daha önce yaşam ntrdır Yaşamayı sevmelıyız, ne denlı ölümün bızlerı bekledığını bılsek de Sanııiar kı Zıya Osman Saba ölumden başka bir şey duşünmez Hep ölüm ölüm, der Kımı dızelennde böyle bir özlem var gıbıdır Şu geçıcı dünyanın sıkıntıları, acıları karşısında ölum bir kurtuluş gıbı gelse de yaşamak her zaman ağıriığını duyuracaktır Geçıp gıden bir şey mıdır zaman'' Yoksa bız mıyız gıden, yok olan'' Şaırler bunun gızlennı ararlar Zaman nedır "Bir su mu, bir kuş mu, ınış mı, yokuş m u ' " dıye Bunun yanıtı yoktur Bılınen, kışının yaşamının belırlı bir zaman parçasını kapsadığıdır Onemlı olan o sürecın anlamlı geçırılmesıdır Zıya Osman Saba 47 yıl şıırie dopdolu bir yaşam surdu Yuzlerce şıır yazmadı, ama yazdığı her dızede ıçtenlığını, bu dünyanın güzellıklerıne özlemını, sevgıyı, bağlılığı yaşattı, yasadı Saba, ne dedıyse, ne yazdıysa kendısı'ydı, kendısı olarak kaldı Sözcük oyunlarına kaptırmadı sanatını Bir bakıma sözcüklerı ustalıkla yerleştırme sanatıdır şıır Ama yapaysa, ıçtenlıkten, canlılıktan uzaksa, etkısızdır, yaşamsal güçten yoksundur Saba'nın şıırlerı belkı az, ama her bırı duyan, düşunen ınsanları etkıleyen bir güçte "Bır oda tçınde bir saat sesı Hayatın sırtımdan gıden pençesı ve benı mauye götüren bir el Eskı günlenmız sessız ve güzel Bulduğum kayıplar, her gunkü yerın Işte konsol, ayna, köşe mındenn Seccaden, tesbıhın, namaz başörtün Bır şey değışmemış sankı daha dün Dışarda sukunu yaz aksamının Bahçemız sulanmış, ıslak her çıcek Kapı çalınacak, babam gelecek " Böyle bır yaşamsal anı duymayan var mıdır^ Hepımız geçmışte kalmış bır akşamustunü, babamızın dönüş saatını, büyukannenın köşe mındennde oturuşunu, yaz gecesının durgunluğunu saklamışızdır Zıya Osman Saba hepımızın ortak anılannı canlandınr böyle dızelennde Zıya Osman Saba aramızdan ayrılalı otuz yıl oluyor Ocak ayının 29 günü Kadıköy'dekı beyaz ahsap evde son soluğunu vermıştı Ertesı gün, kı karlı, fırtınalı bır mevsımdı, onu Eyüp'te toprağa vermıştık "Ne kadar ıstıyorum aksamleyın ezanda Eskı bir evde otmak orda Eyüpsultan'da. " Hep bu dızeyı anımsadık o karlı ocak günü Evet otuz yıl geçtı ışte1 Zıya Osman Saba apayrı nıtelıklere sahıp bır şaırımızdır Onu radyolarda, TV'lerde anmak gereklıdır 'Zıya Osman Saba' adım Kadıköy'de bır okula, bır sokağa vermeyı düşünmek gerekmez m ı ' Nıye olmasın? "Ah, şımdı hatıralar mahallesınde Mısakımıllı Sokağı no.37 Orası Butun evler bütün ömür ıçınde Mesut olduğumuz evdT dıye yazmıştı. Şımdı bu sokağa adı venlse saygılı bır davranış olmaz mı' Ziya Osman Saba'yı otuzuncu ölüm yılında özlemle anarken, Mısakımıllı Sokağı'nda geçen mutlu yıllarını anlatan bır şıınnın son parçasını okurlarıma sunmak ısterım "Söz bırlığı etmış gıbı saksıiar, perdeler Elektnk lambasıyle değıştınlen fener O sokağa ne zaman yolum düşse, bır ses Günler geçtı, geçtı, geçtı der" Vezneciler Kız İrenci Yurdu Oğı Biz Vezneciler Kız öğrenci Yurdu 'nda kalan bir grup oğrenciyiz. Bilindiği gibı yurtlarda en buyuk sorunlardan btn imza atmaktır. En başta, bizim çok değerli olan vakümizi alıyor. Bin uç yuz kişilik yurtta daha once imzalar, dort blok aynlarak atıhyordu. Karmaşa oluyor gerekçesi ile değerli (!) Yurt yoneticilerimiz bu dort sırayı tek sıraya indirdi. Bu uzun kuyrukta imza atmak için en az bir saat beklıyoruz. Bu mantıksız uygulamanın kalkmasını ıstiyoruz. Buyuklerimızın de, on sekız yaşını geçmış olan bizlerin sorumluluklanmızı bilecek kadar bilınçlenmiş olduğumuzu kabul etmelerinı istiyoruz. Vezneciler Kız öğr Yurdu 'ndan bır grup öğrencı İSTANBUL Memurların terfi kaybı Devlet memurlarımn normal olarak 3 yılda bır derece terfî yapması gerekırken: 1982 yıundan oncekı uygulamalarda kadrosuzluk nedenıyle 67yıl yan kademe terfîsi yaptınldıktan sonra kadro bulunduğunda derece terfîsi yaptınldı. Bu nedenle de kadro temin edildiğinde derece terfisi yaptırdırken memurun son kademede geçirdiği sureler değerlendıriimedıği için zaman ıçerisinde ortalama 12 kademe kayba uğradık. Bunun sonucu olarak da simdi ayda ortalama 5002000 TL. arasında eksık maaş ahyoruz. Halbuki terflleri zamantnda yapılan şanslı arkadaşlarımız aynı işleri yaptığunız halde bizden fazla ucret alıyorlar. Bu sorunun çozumlenmesi için Hürriyet Meydanı ayıcı çingenelerden arınmalı lşim gereği her sabah saat 09.0010.00 sıralannda eski adıyla Beyazıt, yeni adıyla Hürriyet Meydanı'ndan VEFAT Üyemız VEFAT ve TEŞEKKUR llhan Arsoy üe merhum Hayrettın Arsoy'un ogullan, Incı Yengın'ın kardeşı, Ayşegül Atık, Lale Akıncı ve Hasan Arsoy'un ağabeylen, Cenk, Yeşım, Alper, Arman ve Argun'un dayılan, Nesıme Bakaç'ın damadı, Güngör Yengın, Alı Auk ve Nursun Akıncı'nın kayınbıraden, Olcay ve Altınay'ın enıştelen, Akay Arsoy'un sevgılı eşı, Ayçe'nın canı babası, İlhan Selçuk Doç.Dr. yıtırdık Azız naaşı 15 Ocak 1987 Perşembe günü (bugün) Şışlı Camu'nddcı ögle namanaı takıben Zıncırlıkuyu MezarlıgVnda toprağa venlecektır Allah'tan rahmet dılenz TÜRKAN GÜRKAN'ı KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI tSTANBUL ŞUBESt AIİLLA ARSOyıımıızu 10 1 1987 günü geçırdığı anı bır rahatsızhk sonucu kaybettık Acımız sonsuzdur Hastalığı sırasında kendısıne ılk müdahaJeyı yapan ve onu yaşatmak ıçın ınsanüstü büyük çaba ve gayret gösteren, Numune Hastanesı 1 Dah. Şefı Emekli öğretmenımiz MELEK KAYAÇELEBFyi kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Ailesıne ve öğrencilerine başsağlığı dileriz. Dr. YAVUZ ERKOÇAK'a, Dr. OSMAN BASAT'a DOĞAN İSTANBULLUOĞLU ıle Numune Hastanesı 1. Dahıhye Khnıgı dığer doktor ve tüm çahşanlanna, cenazesıne katılan, çelenk gönderen, evıne gelıp başsağlığı dıleyerek büyük aamızı paylaşan tum akraba, dost, arkadaş ve yakınlarımıza sonsuz teşekkür ederız. On ikinci basısı da kısa sürede tükenen bu kitabın Elektronik sistemlerle sayfa düzeni yapacak eleman aranıyor. Sayfa duzenlemesı Konusunda yetıştırılmek ısteyen (tercıhan Scantext veya f Compugraphıc sıstemlerım anıyan) grafık eğıtımı gormuş veya grafık alanında tecrubelı daktılo bılen 25 yaşını aşmamış adayların 147 73 16 ya başvurmaları rıca olunur Özel Sankt Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU İSIANBUL JİCARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Kurumumuzun ıhtıyacı olan 6 3 KV 3x70 + 35 mm2 toplam 560 metre fleksıbıl güç kablosu kapalı zarfla teklıf alma usulu ıle satınahnacaktır Bu ış ıçın *!t 5 Geçıcı Temınat alınacaktır 2 Bu ışe aıt şartname raesaı saatlen ıçınde Müdürluğümüzun Fevzıpaşa Cad No 179 YavuzselımFatıh adresındekı 301 Nolu odadan 37TSE/86125 dosya ışaretı bıldınlerek temın edüebılır (Numune Müdürlüğümüzde görülebıhr ) 3 thaleye ıstırak edecek fırmaJar, teklıf mektuplannı kapalı zarf halınde en geç 29 1 1987 tanh ve saat 14 00'e kadar vermek zorundadırlar Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz 4 Kunımumuz 2886 sa>ılı Devlet thale Kanunu'na tabı olmayıp, ıhaleyı kısmen yapmakta, ıhaleden vazgeçmekte veya dıledığıne vermekle serbesttır AİLESİ BASISI ÇIKTI Ederi: 1000 Lira (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 3941 Cağaloglulstanbul 13. ILAN TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 5 KALEM PRÖMATİK YEDEK PARÇASI SATIN ALINACAKTIR Sannamelen Ankara'da Genel Müdürlük Malzeme Ikmal ve 1dan Işler Daıre Başkanlığı üe tstanbul, Izmır, Afyon, Konya, Iskenderun, Samsun, Erzurum, Dıyarbakır ve Kayserı Bölge MUdUrlüklenmızden bedel mukabdınde temın edılebıhr Kapalı zarfla teklıf alma yoluyla yapılacak ıhalede geçıcı temınat üe bırhkte venlecek dığer vesaık ve şartlar şartnamesınde belırtılmışur Teklıf mektuplan 10 2 1987 günü saat 15 00'e kadar Genel Müdürlük Haberleşme Şube Müdürlüğü'ne venlecek ve aynı gün saat 15 15'te komısyon huzunında açılacaktır Postada vakı gecıkmelerle telgraf ve teleksle göndenlecek teklıfler kabul edümeyecektır Müessesemız 2886 sayüı Devlet lhale Kanunu'na tabı değıldır Basın 10254 Kızımız DENtZ'ın hastalığının teşhıs ve tedavısınde yakın ılgılennı esırgemeyen SSK Istanbul Hastanesı Bevlıye bölümü doktorlan TEŞEKKUR BR BirleşikReklamcılarA.S TÜRKİYE ELEKTRtK KURUMU İSTANBUL TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Kunımumuz ıhtıyacı olan 20 adet değırmen şanzıman büytlk dışb kapbnı ımal ettınlerek kapalı zarfla teklıf alma usulü ıle satın alınacakur Bu ış ıçın *k 5 geçıcı temınat alınacaktır 2 Bu ışe aıt şartname mesaı saatlen ıçınde müdürlüğümüz Fevzıpaşa Cad No 179 YavuzselımFatıh adresındekı 301 no'lu odadan 41TÇA/8657 dosya ışaretı büdırüerek temın edılebıhr 3 thaleye ıstırak edecek finnalar, teklıf mektuplanru kapalı zarf halınde en geç 5 2 1987 tanh ve saat 14 00"e kadar vermek zorundadırlar Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz 4 Kurumumuz 2886 sayüı Devlet Ihale Kanunu'na tabı olmayıp, ıhaleyı kısroen yapmakta, ıhaleden vazgeçmekte veya dıledığıne veTmekte serbesttır TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU İSTANBUL TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1 Kurumumuzun ıhüyacı olan AEG kontak takımlan kapalı zarfla teklıf alma usulü ıle satın alınacakur Bu ış ıçın *?o5 geçıcı temınat alınacaktır 2 Bu Lşe aıt şartname mesaı saatlen ıçınde müdürluğümüzun Fevzıpaşa Cad No 179 YavuzselımFatıh adresındekı 301 nolu odadan 38TSE/8684 dosya ışaretı bıldınlerek temın edılebıhr 3 thaleye ıştırak edecek finnalar, teklıf mektuplannı kapalı zarf halınde en geç 3 2 1987 tanh ve saat 14 00'e kadar vermek zorundadırlar Teklıfler aynı gün saat 15 OO'te alenen açüacakur Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz 4 Kurumumuz 2886 sayılı Devlet lhale Kanunu'na tabı olmayıp, ıhaleyı kısmen yapmakta, ıhaleden vazgeçmekte veya dıledığıne vermekte serbesttır Basın 10488 Dr. FİKRET BARUTÇU Dr. OĞUZ PEKER Dr. TURGAY DAĞTEKİN Dr. SUAT KHJÇ ve bölüm görevhlen MURAT GAYRETLİ ıle SALİH GOKSU'ya teşekkürü bır borç bılırız. HAStBETABtP DERİNBAY ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN TELAFİ ARA SINAVI HAKKINDA 19851986 öğretım yılında ara sınavlar not ortalaması % 40'tan az olduğu ıçın yarıyıl veya yıl sonu sınavlanna gıremeyen ve bu nedenle kayıtlan süınen öğrencüerden telafi ara sınavı hakkında yararlanmak ısteyenlenn 20 Ocak 1987 tanhıne kadar bır dılekçe üe ODTÜ Öğrencı tşlen Daıresı BaşkanlığYna başvurmaları Onemle duyurulur Basın 10540 NESİN VAKFI'NA İŞÇİ ALINACAK Profesyonel şoför ehlıyetı olan ışçı, küçük çocuk bakıcısı, lemızlık ısçısı, sağmal hayvan bakımı ıçın ıscı ve aşçı alınacaktır Çocuksuz karı koca çalışabıhr Erkekler askerhğını yapmış olmalı Konut, yemek, gıyım, yakacak, sağlık ve başka gereksmmelen karşılanacak ve sıgorta v aptırüacaktır tstekliler, aşagıdaki adrese ozgeçmişleTtai de yazarak başvursunlar: Nesin Vtkfı, P.K. S Çalalca/İstanbal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle