10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/10 HABERLER Bülent Ecevit, laiklik konusundaki görüşlerini Cumhuriyefe açıkladv Behice Boraıfla Laiklik, demokraside yaşar Göriişme... Bir MUSTAFA EKMEKÇt kasında koca koca adamlar, laık cumhunyete karşı açüklan savaşta, kız çocukiannı öne sürüp kuilanmaya kalkışmaktadırlar O kadarla da kalmıyor Başka bazı etkılı güçler de, bır yandan "Atararkçu" görünüp öbür yandan Ataturk'ürj yolundan sapmakla ışledıklen günahı, aynı ku çocuklanmn başörtüsüyle örtmeye kalkışmaktadırlar tkısı de çok yakışıksız' Her ıkı açıdan bakıldığmda, ıkı kesım de laıkhğın kuyusunu kazıyor, başörtüsü ıse bahane oluyor • * * 1980'den sonra laıkbğın ve genel anlamda Atatürk devnmımn kuyusu nasıl 1 kazümaya başladı Sstırbaşlanyla ammsatmaya çalışayım Atatmrk'ta, Jç rt dq savaşJar sarerkea a ç t * TiuUye Buytk M9et MecUai aç yıOıtıııa kapabldı. Atatürk'ün, başlatügı devnmı sıyaset alamnda sürdürebılmek ıçın kurduğu ve laık cumhunyetı kuran partı kapatıldı Ümmet kavramındao alus kavramına ve billncine geçisi •jatladıgı için laiklik, TurV ulusçulugujla aynlnuu bir butnn oluştonır. Autork'un, Tdrk alasculugDaa kulttır temeti oİBştnnnak amaayia kardagn; ve gnnn gddlgİDde çok partUİ njtmt geçilecttiııi göı öaande tatarak Iktidar degijiküklertoden etkUeuneterüıi öoiemek nzere, bagunBz birer rüzefldşBik kazaadırdıgı; o aedcnk gclir kaynakiannı blk kendi cebioden sagJadıgı Turk Dü ve Tarih Knrnmlan kapatıldı. Tnm maddi varhklanna el koodu. O ogarda, •«knk dev\etl kaTramı aymklar mltana alınarak AUtnrk'ün vasiyeü çigııeadi. Vc bn kunımlar Atatiırk'da benimsedigl amac dışında koUaaılmak izere devlete baglandı. Ataturk'ün kurduğu Büyük Mıllet Mechsı'm, partıyı ve kurumlan ka patmaktan ve partımn de kurumlann da tum maddı varbklanna el koymaktan, hatta Ataturk'ün partısırun tüm belgelenm SEKA Fabnkası'nda kağıt hamuruna dönüştünnekten kaçınmayanlar, sıra laıklık düşmanı, cumhunyet düşmam bazı tankatlann okullanna, yurtlanna gebnce, bırdenbıre hukuku ve ülkemızın dış saygmlığını hatırlayıp onlan kapatmayı göze alamadılar, o yöndekı kararlanndan vazgeçtıler ve öyle anlaşıbyor kı, onlarla "anayasaya evet" konusunda uzlaştüar Din etitimi zonınlu degilken de, MusJuman Turk aUeterinin romone yakını, çocuklannı istege bağlı olan din derslerine gönderirlerdi. Fakat 12 Eytiü'dea soBra bnnunla yetinUmedl Laikiifi temciiaden sarsacagı biine bdine, din egitimi, "laık cumhunyet"in anayasaa He zontnla kılındı. Urtehk, zorunlu kıhnan din denlerinde yatam bükligc degfl, Atatnrk'un "en hakıkı mürşıt" dedigi biUme de ters <HlseB tdkinltrin hızia yaygıalagmaiBMt, tencedk kafaiara çagdı$ı dMfODCtierin asüanmasıaı goz ynmuldu, iıin verildi. Laık cumhunyette eğıtımı fetvalarla yönetme gınşımı de, ılk kez, (Sayın Mefamet KeçecOer'den degfl) 12 Eylül asken yönetımımn hükümctınden geldı Din agıriıkh egitiın veren imaBlntip olnülannın sayısoda yine 12 Eytol 1980'den sonra paüama oldu Ülkedeki lmamhaüp gereksinmestaln çok nstande ogread doldnrnldu bu okullara... lmamhaüp okulu ojrtncilerinln sayısı, batka ortaogretim kurnmlanndaki ogrenci sayısının yansrnı b«Ma. Bu oknllan biürtaierin Oenk karşılaaacaklan iş ve mcriek sornna bc dnşinulmedl. Yurtdışmdakı ışçılenmızın ve çocuklanmızın örgüüendınhp yönlendınlmesıyie, devlet, gecen gün Adana'da Sayın Cumhurbaşkanı'nın aa a a ya "Tarikat", "yol" anlamına gelır, yam Tann'ya ulaşmamn, bırhğe enşmenın yolu veya yollan Zamane tankatçıbğı ıse Tann'ya degıl, devlet daırelennde yüksek yerlere erken ulaşabümenın yolu oldu Tabu, bu yoldan laık devletı ıçınden ele gecınp yıkma planlan yapan şenatçılar da rahatça yararlamyorlar Bu gerçeğın ardında, 12 Eylül dönemının karanbk uzlaşmalan sakbdır 12 Eytol'den sonra irtkanın devieti buyuk otcnde ele geçirebilmesinde bir önemli etken de, bn donemin secim yasasıdır. "Koalısyon"l»n onlemek bahanesiylc oyle bir seçim sistemı olasluruldu ki, bir partinin Mediae nye sokabilmesi için oylesine oaraj ustune barajlar konulda ki, şerialcUardan çoju, barajlan aşma aans olmayan bir partide toplanıp da, fldebet MediJİB dışında ve iktidann Dzagında kalnuk yerine, baynk partflerden birine dotnstvlar. DayaMsaaayı bfldikleri ve aktivist oklnklan için de, azınnkta bnlanmalanaa karşın, beüi ki, girdikleri partide nyılanun çok nstnnde bir agıriık kazanabffiyorlar; hatta bir ölcude dizgiııteri eie geçirebUryorlar.' 'Koalısyon hükümetlennı önlüyoruz" denirken, iktidar, buymk öJcode ve fiilen, bir kuçuk azınlık grubnnun belki onnn yaaı sıra bir başka azınlık gnıbnnun da ellerine teslım edılnuş oldu. ANKARA NOTLAR1 11 OCAK 1987 «/ ANKARA (Cnmhnriyet Burosu) Bülent Ecevit, türban ve laıklık konusundaki tartışmalar ıle ılgıb görüşlennı Cumhunyet'e açıklarken, "LalkBgin knynsofcazüryor,başörtnsiı be bahant otuyor" dedı lmamhaüp okullannın sayısında, 12 Eytül 1980'den soora patlama olduğunu kaydeden Ecevit, "Temel ilkesi dln ve devlet aynlıg] oian laiklik, Kuraa'daa ayetlerle veya birçotoaan gerçekligj taröşmah otan hadislerle savanoimaya başfaudı. O yözden, camBerde, Saym Ounhortmşkam'mıı yine eecen gün yaknNhftı türden •aazlar yaygjnlaşu" görüşünO savundu Ecevit, Islamın, laıklıkle de, çağdaşhkla da, demokrasıyie ve özgüriükle de bağdaştınlabüeceğının, laık cumhunyetle kanıtlandığııu da belırttı Bttlent Ecevıt'ın, 'Lalkligi yeni bir 'kurtanna' harekâandan Allah komgun!" başhğı alünda Cumhunyet'e yaptığı açıklaması aynen şöyle. "Bırçok kımse ve kuruluş, ırtıca sonınunun kökenlenne ınmekten, özüne değınmekten kaçındığı ıçın, yüzeyınde ve çevresınde dolaşdıyor O nedenle de, ırtıca sorunu, "ÜniversiteU luzlann başı «çık mı, kapata BU oinafa?" noktasma gebp düğümlendı Düğümü çözmek ıçın gündeme getırüen uzlaştına önenlerse, tartışmayı yüzeyselkğın de ötesınde, lyıden ıyıye yozlaştınyor İslamın laiklikle de, çağdaşlıkla da, demokrasi ve özgurlukle de bağdaştırılabileceği, laik cumhuriyetle kanıtlanmıştır. Temel ilkesi din ve devlet aynlığı olan laiklik, Kuran'dan ayetlerle veya birçoğu tartışmalı olan hadislerle savunuluyor. örneğın, "Başortusn yerine tnrban gtyilsin, daaa çagdasür" dıyenler çıkıyor Türban, aslında başörtüsünün katmerlısı Koyu dıncüer bunu sanğa benzetuklen ıçın "İslama ujgun" bulabılırler Oysa, türban Osmanlı Tdrkıyesı'nde kullanılmaya başlamadan yüzyü kadar önce, 14 yüzyüda, Avnıpa'da, Hınstıyan ve Musevı erkekler arasında yaygmlaşmış, 18 yüzyü sonlanndan başlayarak da Avnıpalı kadınlar arasında moda olmuş bu başhktır Tanamat uzanusı baa "çajdas" kışüerse, "rarbaD" sözcüğünü Fransız ca sandıklan ıçın, türbanı daha Batüı ve laık bır başbk olarak görüyorlaı Oysa, "turban" sözcüğü Baü kaynaklanna göre, Farsca "dolberd"den geüyor, yanı' 'talbent" Çünkü, yıne baa Baü kaynaklanna göre, bu ba$lık ortaçağda, tran'dan Avnıpa'ya sıçramış Yanı, Batı kökenlı değü, Doğu kökenlı, çağdaş değıl Bır hayb eskı Hem Hınstıyanlar ve Musevıler gıynuş türbanı hem Müslümanlar gıymış TOrban gıymede en geç kalanlarsa Türkler Aynca, bır de başörtüsü, çeneden değü de, enseden bağlanırsa laıkhğın kurtulmuş, ırtKanın örüenmı; olacağını düşünenler çıkıyor Oysa, Rönesans tablolannda, Meryem Ana'nın bazı tasvırlennde, başörtüsü çeneden, bazı lannda enseden bağlanmıştır, bazüannda ıse başörtüsünün uçları serbest bı rakılmışur Hınstıyan Olkelenndekı bırçok rahıbeler de, tıplu bızım Kuran kursu veya lmamhaüp okulu öğrencısı kızlanmız gıbı, "9knaba»"h ve uzun eteklıdırler GörülOyor kı şu veya bu şekılde baş örtmerun Muslümanlık sımgesı mı, Hınstıyanbk sımgesı mı olduğu tanışmasının ıçınden çıkılamaz Son YÖK YönetmehğVyle, şımdı, kızlann başörtusü sonınuna, bır de erkek öğrencüenn sakal sorunu eklendı Ümversıtede "sakal bırakılabttlr"mış, ancak "Sakal Meotojik gdnntudc olmayacak. Çagdaş oUcak"mış' "İdeolojlk sakal "la "çaftdaa sakal" acaba bırbınnden nasıl ayırt edüecek"> Bıbrkışı olarak Avnıpalı berberlere mı danışılacak'7 Belkı bu aynmı, sakal bırakan gençlenn oturduklan semtlere göre yapmak daha pratık olabılır Orneğın, Ltanbul'dakı bır ünıversıte öğrencısı Faüh'te otunıyorsa, onun sakalı "Meoiojik", Levent'te otunıyorsa "çagdaş" sayılabıbr Sorunun dennıne ınmektense yüzeyınde, özüne değınmektense çevresınde dolaşmayı yegleyenlenn tarusması böylece sürüp gıderse, dünyanın doğusunda da, batısında da gülünç duruma düşenz Sanırım duştük büe * * * Soruna yüzeysel yaklaşımın en beurgın bır kanıtı şu Son yıllarda, Kuran kurslannın veya ımamhaüp okullannın kız öğrencılen kurslanna, okullanna, hep bırörnek, sıkmabaşb ve uzun eteklı gıder gelır oldular Dcmck kı, sorun ılle bır başörtusü sorunu olarak ele abnacaksa, ıse Unıversıtelerden degıl, Kuran kurslanyla ımamhatıp okullanndan başlamak gerekır Bellı kı kız öğrencüer başlanm örtmeye daha o okullardan alıştınhyorlar Buna göre koşullanmış bazı genç kızlar ünıversıteye gırdıklennde de başlanm örtmeye devam etmek ıstıyorlar Ama nedense etkılı yetkılı kuruluşlar ve kışjler başörtusü sonınuna kaynağında yakl&şmaktari kaçınıyorlar. 1980 öncesınde sıkmabaşb, uzun etekb kız çocuklanna pek az rastlanırdj Pakat bazı "Autıirkçd güçkr"ın 12 Eylül müdahalesıyle başlayan yenı dönemde dın agırlıklı egıtım veren ve devlet denetımı, hatta genellıkle doğrudan devlet yönetınu alunda bulunan okullann kız öğrencılen hep bu kılıkta dolaşır oldular Kuşkusuz, bır genç kızın veya bır kadının başım nasıl örtecejıne kanş mak da, başörtOsüz dolaşmasına kansmak da dogru degıldır Atatürk de öyle düşünmüştür Atatürk dönemınde, erkeklenn gıyım kusamına yasaklar getıren bır yasa çıkanldığı halde, kadınlar ıçın buna gerek gorulmemıştır Çünkü köylerde yuzyülardır çarşafsız ve peçesız dolaşan, tar lada erkeklerle, kaçgöçsüz yan yana çalışan Türk kadınlanrun büytlk çoğunlugunun, toplumsal degısımle bırlıkte, çagdaş gıyıme erkeklerden daha kolay uyum sağlayacaklan düşünülrnOştür Nıtekım öyle olmuştur Eğer, özelbkle 1980'den bu >ana kenüenmızde, kasabalannuzda, sıkmabaşlı, uzun eteklı genç kızlar göze carpacak kadar arttıysa, bellı kı, son yıllarda onlar devlet okullannda buna zorlanır olmuşlardır Yoksa herhaide, bu kız çocuklanndan bır kısmı olsun, eskısı gıbı mahallelenndekı yaşıtlanna benzer bıçımde, daha ferah gıyırup, eteklen ayaklanna dolanmaksızın seksek oynayabılmek, ıp atlayabılmek ısterlerdı Demek kı ortada bır baskı vardır ve baskı ıkı yanbdır Genç kızlanmız, Kuran kursu veya ımamhatıp okulu öğrencısıyken başlanm örtmeye, Onıversıte öğrenahgı çaguıa enşüklennde ıse başlanm açmaya zorlanmaktadıriar 12 Eylülü yapanlar sanmışlardır ki kritik bir aşamada bazı şeriatçı ve gerici guçlerle bir taktik işbirliği veya dayanışma içine girerlerse, onlann desteği ve hayır duası ile düzlüğe çıkınca saf dışı bırakabilirler. Oysa kendileri taktik bilir de onlar bilmez mi? Oysa koalisyoo dönemlerinde, laiklikten, şaraya kadar araladı|ım sapmalarıa hiçbiri gönılmemişti. • * * lÛlkemızde laikliğe karşı yaygın ve yoğun bir mücadele açılmıştır. Içerden ve dışardan bazı güçlü ve paralı çevreler laikliğe karşı mucadelede kız çocuklanmn başörtusünü mücadelenin bayrağı gibi ele almışlar, kız çocuklannı öne surüp kuilanmaya kalkışmaktalar. Başka bazı etkili güçler de bir yandan "Atatürkçü"görünup öbur yandan Ataturk'ün yolundan sapmakla işledikleri günahı, başörtüsü ile örtmeye kalkışmaktadırlar. kındığı çevrelen görevlendırdı Çoğu yerlerde, büyükelçıbklenmız, konsolosluklanmız, asken yonetım dönemınde Ankara'dan venlen buyrukla, ka pılannı başka derneklere sımsıkı Kapatıp, o çevrelenn derneklenne actılar ve onlara destek oldular Yabancı ülkelerde ülkemız yaranna göstenler düzenlenmestne gerek duyulduğunda, yıne o çevrelen görevlendırdıler ve tabıı bütün bunlann kaçımbnaz bır sonucu olarak da, yurtdışında devletımızın yakası onlara kaptınlmış oldu Çok partili demokratik rejım Işlcrken, tstam Üikderi Konferaosı toplantılanna Torkiye, "şenatçı" otdngn öoe surülen bir partinin huknmet orUgı oldngB döMmlerde bik hep alt düzeyde katıhr ve büklikle bagdaşmayan önerft>r gaodeme geidigİiMİe, oy i f l ı « i r t B a kacınırken; 12 Eylol 1980'dcu aoura Tnrklye, bn toptentdan birdenblre en ost dttzeyde kaülır oldu, laiklige kednkes ters dusen önerileri bile olumlu oy koilanarak destektameye basladı. Aynca, yine 12 Eylnl'den sonra ca|dı?ı bazı şeriatçı devktlerin flnans karuiuslanaa kapüar acthna kadar acıhrken; bu devletlerce veya kuralnşlarca bestenip dcsteklcaen vakıflar, dernekler mantar gibi bltmeye basladı. Onlar yolnyla şeriatçı devletler, kaltar ve dyaaet y f " « ' " « serbestçe mabflme, lalkligi tenetinden çökertid çabsmalar yapabUme olanagıııı baldaJar. Osmanlı diaemiadc oldngu gibi, Tirk ulusal kimlifi, yeniden Arap kultur emperyalızmınln golgesı altıcı suruklendi. Temel ükesı dın ve devlet aynlıgı olan laıkbk, Kuran'dan ayetlerle ve ya bırçoğunun gerçekhğı tartışmalı olan hadislerle savunulmaya başlandı Devlet büyüklen, böyle şeyhübslam üslubuyla laıklıgı savunmaya kalkışm' ca, dın konusunda kendılennı daha yetkılı gören "fetva eminieri" ortaya çıkıp, "Hayır, işin asiı oyle degildır, böyledir" dıye meydan okuma hakkım kendılennde görilr oldular O yüzden, camılerde, Sayın Cumhurbaşkaru'mn yıne gecen gün yakındıgı turden vaazlar yaygınlaşü "trtıca", toplnm ve devlet duzeninde geriye dönnş demekür. Bn anbunda, Turk toptumu için geriye dönuş de, Osmanlı dozenıne dönris demektir. Osmanlı dnzeninin bdirgin ozeUİUerinden biri de, yonetimde sivüaaker aynmının beünizUti kU. Bu belirsiriik, ötellikle, "paşa' unvanında kendlnl gösterirdi. O nedenledir ki, dinle devieti oidugu kadar, yonetimde sivüle aıkeri de birbirinden ayumaya ozen göstercn Atatürk, "paşa" anvajum tavaş aianiannda karandıtı halde, bn unvanın kaflanılmasını yasayia yasaklaausü. O yasa, anayasaya aykınbgı öne surulemeyecek "devnm yasalan" arasnda yer aiır 12 Eylul'nn ardudan o derrim yasaa da çigneodi. "Paşa" nnvanı yasaklandıkun sonra general olmaş baa devlet buynklerinin adlan, ardına "paşa" unvanı da takılarak, kendflerinin kauktagı torenkrle devlet okullanna verilmeye başlandı. TBMM Başkaru Sayın Necmettm Karaduman'ın Mecbste camı yaptırmasım eleştırenler bır gerçeğı bılmez göriinüyorlar Laık cumhunyetın kamu kuruluşlannda mescıt açma gelenegını başlatanlar, 27 Mayıs 1960 askerı müdahalesımn "Ataturkçu guçler"ıdır TBMM'de mescıt açılması da 1961'e kadar gen gıder Mecbste mescıt laıkbğe uygun da, camı mı laıkbğe aykın' Bir siyasal ajnacm örtnsu olmamak ko$oluyta luzlardan, kadınlardan isttyenlerin başlanm ortmeleri laikliğe aykın olmadıgı gibi; siyaseti etkflemeye kalkışmamak, devlet işleriae ve diuenine kanşmamak kosalnyta tarikatçılık da laikliğe aykın sayüamaz. Ozellikk Tirk kökenH tarikatlardan birçoğu kaülaşıp yodasma aşamaana geünceyc kadar, dimteki asm knrnmlaşmayı ve dogmatizmi vamuşada bir rol oynanustır. Ne var ki, 12 Eylal 1980'den sonra tarikatçıhk da başka bir nlteiik edindi. Laikliktea bdtnn bq sapmalar, nedea ve nasıl 12 Eylal mvdahalesiııiıı ardından geldi?.. Neden ve nasıl, bir askeri mndahale döoemiode laik devlelten böyiesİBe ödanler verildi, ırtıcaya boylesine yeşil ışık yakıldı? Yoksa, müdahaleyı yapan "Ataturkçu guçler", gerçekte Atatürkçü ve laık değüler mı ıdı"> Böyle bır olasüık söz konusu olamaz Elbette Atatürkçü ıdıler, elbette Atatürk devnmıne ve laikliğe, kendı anlayıştan doğrultusunda yürekten bağlı ıdüer Ancak, belb kı sıyasetın kurallanna vegereklenne uymayan bazı kurmay hesaplan yapmışlardır Askerbkte öğretüen strateu, düşmana karşı uygulandığında geçerb olabüır, fakat ıçerde uygulamrsa çok ters sonuçlar venr Askerbkte, yıne düşmana karşı her türlü taktik mübahtır, oysa ıç sıyasette taktığın hemen her türlüsü gen teper veya bırtakım açmazlara, çıkmazlara, hıç ıstenmeyen noktalara götürOr Sanmışlardır kı, örgütlü bır sıyasal güce dayanmadıklan ıçın kendüenm bır bakıma boşlukta bulduklan knuk bır aşamada, bazı şenatçı ve gencı guçlerle bır "taktik" ışbırhğı veya dayanışma ıçıne girerlerse, onlann "maaevi" desteği ve hayır duası ıle düzlüğe çıktıktan sonra, hepsım ellenmn tersıyle ıtıp safdışı bırakabıbrler' Oysa, kendılen "taktik" büırler de onlar bılmez mı'' Yıne samlmıştır kı, çoğulcu topluma gecış sancısını çeken ve sert bır mücadele ortamında bölünme bebrtüen gösteren, kabına sığmaz olmuş bır dınamık toplumda, laıklığı bıraz hasıralu edıp dınle oynamak, halkı ayetb, sureb, hadısb tefsırlerle etküemeye çahşmak, anayasaya laıkbğı törpüleyıcı bır hükümcük koyuvermek, ulusal bırbk ve dayanışma sağlamamn kolay ve gtlvenıhr bır yoludur! Oysa dımn her zaman bırbk etkenı olamayacağım anlamak ıçın, kendı yakın tanhımızdekı mezhep veya tarikat çatışmalannı ammsamak, tslam dünyasındakı çekışmelen, bölünmelen duşunmek ve hele hele, kapı eşığımızde sürüp gıden kanlı mezhep savaşını göz önunde tutmak yeterdı Yıne samlmıştır kı, Baü Avrupa'nın müdahale dönemıne tepkı göstererek soğuttuğu üışkıler, şenatçı bölge ülkelenyle, laıklığı ıpotek altına sokacak kadar sıcak üışkıler kurarak dengelenebüır, zamanı gekbğınde de ıpotek kaldırüıvenr' Oysa bunun mal mülk üzennden ıpotek kaldırmak kadar kolay olmayacağı, ızlemun kısa sürede süınemeyeceğı düşünülememıştır Sanümıştır kı dıne sırtım dayamak, komumzme karşı mucadelede devlete güç katar' Oysa şımdı, Saym Cumhurbaşkanı'ndan öğremyoruz kı, ıçerde ve dışarda dınsel ırtıca ıle komünızm, devletımıze karşı ışbırbğıne gırmış Demek kı, ırtıca üe "taktik" ısbırlığıru, gereğınde başkaian da yapabılırmış! * • * 12 Eylül sonrasnın bu gıbı acı deneyımlennden şu sonuç çüuyors Bellı kı Atatürk devnmı ve laıkbk, demokrasi varken değü, demokrasi yokken tehlıkeye düşmektedır Ve bellı kı Atatürk devnmı ve laıkbk, artık baskıyla değü, ancak demokrasıyle ve halkın özgür ıradesıyle korunabıhr Bu duruma gelmış olmaktan da kıvanç duymak gerekır Bundan böyle laık cumhunyetı, sıyaset dışı kalması hayırb olan bazı "Ataturkça guçler"ın yenı yenı kurtarma gınşımlennden Allah korusun' Çünkü ülkemızde, laıkbğın bır "kurtarma" harekâtına daha dayanacak hab kalmamıştır * * • Laıklığı hâlâ dınsızbkle kanştıranlar, belkı "Allah neden hükligi korusan? ' dıye düşünebıbrler Turban Doğu kökenli, yani çağdaş değil. Hem Hıristiyanlar ve Museviler hem Müslümanlar giymiş. Görülüyor ki baş örtmenin Muslümanlık simgesi mi, Hıristiyanlık simgesi mi olduğu tartışmasının içinden çıkılmaz. Oyleyse, başörtüsü sonınuna ümversıtede degıl, çocuklara dın egıumı veren okullarda, yanı, ı; ışten geçmeden degıl, ışın başında çözüm getırmek gerekır Yoksa, devlet kızlanmın, bır yaşa kadar başlanm örtmeye, bır yaştan sonra da başlanm açmaya zorlamayı surdürürse, onlann ruhunda da, toplumda da bunalım yaratmaktan başka sonuç abnamaz Kısacası, ılle sorunun yüzcyındc ve çevresınde dolaşüacaksa, yapüacak şey çok basıtür Kızlar uzenndekı gıyım kuşam baskısıru, hem Kuran kurslanyla ımamhatıp okullannda hem de ünıversıtelerde kaldırmak gerekır lsteyen başım örter, ıstemeyen örtmez Bu özgürlük sağlamp devlet güvencesı ahına abnınca da, başörtusü, nasıl 198O'e kadar bır sorun olmadıysa, jımdı de sorun olmaktan çıkar • * * Ne var kı, özünde sorun bır başörtüsü sorunu değü özünde sorun şu Son yıllarda, ıçerden dışardan bazı güçlü ve paralı çevreler, ülkemızde laıklığe karşı yaygın ve yoğun bır mücadele açrmşlardır ve kız çocuklanmn başörtüsunü bu mücadelenın bır bayrağı gıbı ele almışlardır Yam perde ar Bundan böyle laik cumhuriyeti, siyaset dışı kalması hayırlı olan bazı "Atatürkçü guçler"in yeni yeni kurtarma girişimlerinden Allah korusun. Çünkü ülkemızde laikliğin, bir "Kurtarma" harekâtına daha dayanacak gücü kalmamıştır. Bir siyasal amacın örtüsü olmamak koşuluyla, kızlann, kadınlann başlanm ortmeleri, laikliğe aykın olmadıgı gibi, siyaseti etkilemeye kalkışmamak, devlet işlerıne ve düzenine kanşmamak koşuluyla tarikatçıhk da laikliğe aykın sayılmaz. Oysa bunun yadırganacak yam yoktur Çünkü laık cumhunyet dınle, dındarbkla çelışmek şöyle dursun, dını karanlıktan aydınbğa cıkarmıştır Osmanlı devletımn şenat düzemnde, yuzyülarca, en basıt dın bügısınden büe yoksun bırakılan, kutsal kıtabını kendı dıbnde okuyup anlayabümesı de, bügüı dın adamlanyla yuz yüze gelebılmesı de önlenen Türk halkı, ancak laık cumhunyetle bu olanaklara kavuşmuştur Yuzyülarca büyük bır ımparatorluğun mayası, dayanağı, can kaynağı olduğu halde, onun yalnızca çüesım çekıp yükünü taşıyan Türk halkı, ekıp bıçtığı, vergısıru ödedığı toprağına bıle sahıp olamayan, kunıcusu ve konıyucusu olduğu devlete adını büe veremeyen Türk halkı, yuzyülarca o zengın ımparatorluğun en yoksul bırakümış ve en çok horlanmış topluluğunu oluşturan Türk halkı, kendı düıne, dınıne, benbğıne büe yabancüaştınlmak ıstenen Türk halkı, harcanıp aşağüanmaktan kurtularak, ulus olma onuruna ve ınanç özgürlüğüne laık cumhunyetle enşmıştır tslamın, laıklıkle de, çağdaşhkla da, demokrasıyle ve özgürlflkle de bağdaştıralabılecejı, laık cumhunyetle kamtlanmıştır Laıkbğe karşı çık mak, bütün bunlardan vazgeçıp, Osmanlı dönemındekı gıbı aşağılanmaya razı olmak ve dınde büe karanbğa dönmeyı göze almak olur " TURBAN OLAYI Çifte standartınsırıtan yuzu Mehmet Keçeciler* Kimler onaylıyor, 2 kımler karsı • Tesetturun dunü, bugünü/yarını • Turbanlı Kızlar: "Esas olan, butun guzelliklerin ortulmesidir " BİR MAFYA FEDAİSİNİN İFŞAATI • Mafya'dan kopan Celal Cıcek anlatıyor "Bır kısım polıs, Mafya'nın her kanadıyla ısbırlığı halındeydı Bu polısler " • "Uğurlu'nun adamları benı fırına soktu Tam olecekken cıkarıyorlar, yenıden sokuyorlar Gunlercesurdu " • "Uykumda on sekız yenmden bıcaklandım " • Capan'lar ıle Fevzı Oz kozlarını nasıl paylastı? • Bedrettın Dalan, ANAP II Baskanı Eymen Topbas'a karsı Topbas'ın yesıl alanda otel ruhsatıyla yaptırdığı luks vıllalar tartışmasının ardında neler yatıyor^ • Dalan "Pansıyon degıl de vılla olarak kullanırlarsa yıkarım" • Topbas "Karar alırlorsa, gelır yıkarlar ©Burokratlara 5 mılyon lıra maas vermeye hazır ısadamları Sakıp Sabancı, Alı Kocman, Nuh Kusculu, Nurullah Gezgın ve altı seckın ısadamı, en başarılı burokratları sectıler 0 Bankalara hukumet temsılcilen "Ozal'ın lıstesinde kımler var2" # Turkls Genel Sekreterı Emın Kul "MDP'ye Sevket Yılmaz'ın emrıyle gırdım Gecmıste ıscıye en yakın partı AP'ydı Mıllıyetcılığım sosyal demokraflıgımdan once gelır'" #1402'lık tıyatrocular Danıstay'da kazandı Istanbul Beledıyesı, on dort sanatcıyı Sehır Tıyatroları'na gerı almak zorunda Sımdı ne olacak^ # N o k t a , Gırgır mutfağında 400 bını bulan tıra|iyla dünyanın 3 buyuk mızah dergısı Gırgır nasıl hazırlanıyorî •Yesılcam'da ayak oyunlan Umıt UtkuRustu Sardag ekıbı yapımcılara karsı Behice Hanımia Brüksel'de konuştum Okurtar ızlemışlerdır çok kışıyle konuştum Dışarıda nasıl yaşıyorlardı? Nasıl geçınıyorlardı? Bunları da Türkıye'de merak edenler olmaz mıydı? Behice Hanım'la 16.30'da buluşacaktık Evı arayıp bulmam guç oldu doğrusu Bır kahveye oturup saat doldurdum Saat 1630'a geldığınde, sokağa gırınce, evın kaptsında benı bekler buldum Sırtında pardesu vardı Ağarmış saçlannı örtmüştü Az kalabıleceğımı söytedım Keşke daha erken bir saat verseydım, boşuboşuna kahvede oturmuşsun dedı Sabahtan ben cfokuz kapının ıpını çektım, tanıdıklara uğradım, onlara uğramayrvBnrdım Brüksel'ın oldukça kıyı mahallelerınden bırınde, eskı bır evde oturuyordu Merdrvenlerı daracaktı 8u evfen onarmışlar, oturvlur duruma getırmışler ama merdtvenlenne dokunmamışlar, onlar yme daraak kalmış Böyle dedı Türkıye'den haberler sordu Sağlığı lyı gorünüyordu Emeklı olmaya nıyetlı görünmüyordu Çok sürmez lürktye'ye öönersmrz dedığımde, Yakın bır zamanda dönebıleceğımızı sanmıyonım! dedı Her zamankı gerçekçılığındeydı Çok soru filan sormadım Uğur Mumcu , bır süre önce Almanya'da Dusseldorfta konuşmuş, Cumhunyet'te bu, yazı dızısı olarak çıkmıştı Türkıye'de son günlerde tartışılan, yenı bır sol partı kurulması konusunda ne düşündüğünü sordum Aybar'la aralanndakı köprulen çoktan attıklannı bılıyordum Pek olumlu degıldı yanıtı Ona göre Aybar, 1960 başlannın Aybar'ı değıldı Behice Boran, 12 Eyiül'den sonra Mamak'ta yargılanmıs, bır süre yattıktan sonra sahvenlmıstı Eşı Nevzat Hatko, Sofya'da saynevınde yatryordu Onun yanına gıttı Bır süre Bulganstan'da kakjıktan sonra Brüksel'e geçtı Nevzat Hatko ölmüş, cenazesı İstanbul'a getırtlıp toprağa verılmıştı Oğlu Dursun büyümüştü Istanbul'da bır yaytnevtnde çalışıyordu MeHh CevdetAnda/m 1951'lerde yazdığı, Ruhı Su'nun seslendırdığı "Dursun Bebek" değıldı artık Behice Hanım Dursun a gebeyken Banşseverler Derneğı davasında tutuklanmış, cezaevıne konmuştu Behice Hanım, Dursun'u cezaevınde dünyaya gettrmedı Bır süre cezaevınden ıztnlı olarak salıverıldı Melıh Cevdet'ın "Dursun Bebek" şıırı şöyle "Merhaba Dursun bebek merhaba/lşte su/lşte ışık/lşte hava/lşte Dursun bebek bızim dunya Dandmı dandtn das tana/Dursun bebek uyusunAJyusun da aman çabuk büyüsün/Danalar gırmış bostana Daha neler var, neler var daha/lşte kundak/lşta hapıs/lşte kavga/lşte Dursun bebek bızım dürrya Dandinı dandmı das tana/Bostana gırmış danalar/BOyle tosunlar doğursun yanna nınnı/Bızım aslan gıbı analar " SHPyt nasıl buluyorsunuz? dıye sordum Behice Hanım'a Daha ortada bır şey görunmuyor kı, daha kışılığını, kımlığını bUe beHrteyemedı Dış potitıkadakı görüşlen belırsız NATÖ konusunda ne düşunüyor, styleyemıyor Behice Boran, Avrupa'da "sryasal sığınmacı" olarak yaşıyor Üç ay Brüksel'de kaldıktan sonra, Almanya'ya Düsseldort'a Osman Sakalsız'tn yanına geçtı Brüksel'de evının yakınında bır park var, o parkta yürüyüş yapıyormuş Sıyasal sığınmacı olarak, saptanan bir ayUğı otduğunu Uğur Mumcu yazmıştı Boran, 12 Eyiül'den sonra yurttaslığı ilk yitırenlerden Karann ıptalı ıçın Danıştay'a başvurmuş, ıstemı reddedılmış Ankara'da Kavaklıdere'de bodrum katta bır daıresı vardı, ona da elkonulmuştur sanıyorum Yurttaslığı yrtırenlerın mallarına elkonuyor Bu da ters bır uygulama Yurttaslığı yenıden kazandığında, elkonulan yerier ne olacak? Yurttaslığı yıtırme konusunda gözlemlerım o kı, 12 Eylül'ün baslannda, en sıcak gunlennde, ılk çagrılanlar topun ağzindaydılar Yanıt versın vermesın, hemen yurttaslığı yrtırdıklerı Resmı Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe konuverdı Kımbılır, kuruların arasında yaşlar da gıtmıştır, ne bıleyım? ölüm cezalarının uygulanmasında da öyle olmuştur belkı de Yurttaslığı yıtırme olayı yanlış anlaşılıyor, "yurftaşAMan çıkartma" olayı ıle karıştırılıyor Ikısı aynı şey değıl Yurttaslığı yitıren bır kışı, cezası neyse katlanarak ıstedığı zaman yurduna dönebılır Bır de kımıleyın, vatandaşlığa alma konusunda ışlemler öyle çabuk yürütülüyor kı, örnegın Bulgarıstan'dan Türkıye'ye sığınan haltercı Naım Su/eymanoğ/u'nun ışlemlerı belkı ıkı dakıka bıle sürmedı Demek kı, bu ışlemlerde de "çıfte ölçü" kullanılıyor Kımıne yurttaslığı yıtırırken çabuk, kımıne yurttaslığı kazanırken çabuk Uygulamadada, yurda bağlı olmak, ışbaşındakı yönetıme bağlı olmak bıçımınde yorumlanıyor Yorum yanlış elbette Kimsenin yurtseverKğınden kuşkulanılamaz Bu hak kımseye venlmemıştır Nıhat Sargın Brüksel'deydı Behice Hanım sık sık onlara gıdıyordu Başka dostları vardı, akşam yemeklerınde buluşup konuşuyortar, özlem gıderıyorlardı Bırbırlerıyle konuşmayanlar da vardı Bır noktada, eskı küskünlükler sürüyor gıbı geldı bana Yurtdışında, sryasal sığınmacılar, belkı Türkıye'den kaynaklanan bır hava ıle yalnız bırakılrnak mı ıstenıyoriardı? Türkıye'den gıdenlenn çoğu onlardan uzak duruyor, gazetecıler pek semtlenne uğramryoıiar mıydı? Elçılıkler, konsotoslukla/ zaten ılgılı degıller mıydı? Yurtdışına gıdenler nıye gıttıler? Yönetmler bunun üzennde uzun uzun düşünmelıdırier Bır ülkede, "ışkence tezgâhlan" olduğu yaygınlaşırsa, dışarı gıdenlerı, orada yasamlarını sürdürenlerı nasıl karşılarsınız? Ülkede, doğal cezaevı koşulları olsa gıdeıier mıydı? Bır duşünün bakalım Behice Hanım çay yapmak ıstedı Akşam olmuştu Ortalık kararmıştı özür dıledım Ama ben zaten çay yapacağım Bir çay ıçelım ne olur? dedı Çay ıçmeden aynldım yanından • •* Ankara'da 17 temmuzda kuruluş hazırlıklarını yapıp tüzelkışılık kazanan "Insan Hakian Demeğf'mn başına gelmeyen kalmadı Der neğın tüzüğü, İçışlerı Bakanlığı'nca bır türlü beğenılmedı Ikıncı kez, bakanlıktan derneğe gelen yazıda, derneğın tüzüktekı amaç ve etkınlıklerının yıne sıyasal nıtelık taşıdığı, anayasa ve Dernekler Yasası'na aykın otduğu, bu nedenle değıştırılmesı bıldırıldı Bu, İnsan Hakian Demeğı'nın çalışmalannı kösteklemekten başka bır şey değıldı Insan Hakları Derneğı 67 ay tçınde. yurtıçı ve yurtdışı etkınlıklennden ötürü önemli bır kımlık kazandı Dışarıdan gelen resmı, yan resmı tüm kuruluslar, derneğı zryaret edıyorlar Son olarak Türkıye'ye gelen Balfe de, dernek yönetıcılenyle görüşerek, Türkıye^ de ınsan hakian konusunda bılgı aldı Insan Hakları Demeğı'nın merkezı, Ankara'da Konur Sokak 15/3'te. Yürütme kurulunda şu kışıler var Başkan Nevzat Helvact, Yardımcısı Leman Fırtna, Gene) Sekreter Akın Bırdal, Genel Sekreter Yardımcısı Aykut Başçıl, Genel Sayman Vecthı Tımuroğlu Yönetım Kurulu üyelerı Nun Karacan, Gülten Akın, Ibrahım Açan, Bekır Doğanay, Şazıment Sülekoğlu, Erbil Tuşalp insan Haklan Demeğı'nın bugun bır toplantısı var Izmır, Istanbul, Adana ve Ankara'dan katılacak yönetıcıler, İçışlerı Bakanlığından gelen yazı üzerıne görüşecekler Bu toplantıyı radyo ıle TV elbette vermeyecekler' FOTOĞRAFLARLA MAMAK Dayağın Anayasası Askeri Cezaevi Talimatı Cezaevi Takım Komutanı Namık Koçak: • Sırayı Şaşırdın, Dayak! • Tavana Bakmadın, Dayak! • Goruşte Dayak! • Ezberlemedın, Dayak! f fa I' Cumhurbaşkanı adaylan Evren, Uruğ, Demırel, Inonu, Karaduman Unıformalı mı sıvıl mı? noKta Haftalık Haber Dergisi İstihbarat Teşkilatı Ajan Arıyor Evlilik öncesi kiirtaj...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle