09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 1987+ HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı l. Sayfada) Kar yağmtş, taşıt derdi başlamış, sular akmıyormuş, oturduğun sitede kalorifer bozuk, evde sokağı yaşıyormuşuz, yeniyılda hey gidinin ekonomisi1986'yı arayacakmışız, ekonomi bilimcileri yeni yılda fıyatların yüzde 30'un altına düşmeyeceğini söylüyorlarmış. Batıdan doğuya insanlarımız sorunlarıyla baş başa, yazgılarına bırakılmışlar... Kanmamalıyız bu aldatmacalara. Çünkü her alanda işler, hele ekonomi tıkırında!.. Gerçek bu olmasa, başbakanımız bir sabah erken Istanbul'dan Merkez BanBaşbakan Yardımcısı Kaya Erdem. gün boyu kayak yaptı. » kası 'na telefonh mevduat faizlerini düşürün diye emir buyurur muydu? Herhalde bu karara ünlü işadamlanmızdan Nurettin Koçak 'ın Yeniköy 'deki köşkünden, Erdoğan Demiröreıı. AkMEHMET AKİF deki akşam yemeğinden sonra su'nun sahibi Mehmet Mermervarmış olmalı. Güneri CivaoğYılbaşı tatilini hükümetin ba ci gibi iş adamları da Uludağlu'nun yazdığına göre köşkte, zı bakanları Uludağ'da kayak yadaydı. Sabancı dün gece yılbaşı büyuk işadamlanyla sazlı sözlü, parak ve eğlenerek geçirdiler. nedeniyle Turistik Otel'de verilen sabahın erken saatlerine dek süBaşbakan Yardımcısı Kaya Erkokteyde Cumhurbaşkanlığı ren görüşmelerden edindiği izledem, Enerji ve Tabii Kaynaklar Konseyi Tümer ile uzun süre sohnimlerle Özal, mevduat faizlerini Bakanı Sudi Tiirel ve Devlet Babet etti ve sohbetin en önemli kokanı Tınaz Titiz, Bayındırlık ve düşürme karannı almış olmalı. nusunu holdingler oluşturdu. I. İskan Bakanı Safa Giray, Kültür Bindiğim taksinm şoforü, büOrdu Komutanı Orgeneral Recep ve Turizm Bakanı Mesul Yılmaz, roya gelen memuru, işçisi, hatErgun ise Silahlı Kuvvetler DinÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bata yüksek bürokratı yaşantılarılenme Tesisleri'nde kalıyor. kanı Mükerrem Taşçıoğlu, Sağnınhalipür melalini anlatadurlık ve Sosyal Yardım Bakanı Başbakan Yardımcısı Kaya Ersun, yeni yılın eşiğinde boş veMustafa Kalemli, kendilerini dadem, dün sabah uzerinde uçuk rin bu sızlanmalara... Önemli ğa atan bakanlar arasında yer almavi bir kayak pantolonu ve olan Yeniköy'de ünlü ses sanatdı. krem rengi kayak montu ile kaçısı Yüksel Uzel'in söylediği şarkılara eşlik ederek, kuş sütünden Türkiye Elektrik Kurumu'nun yak pistlerinde göruldü. Erdemin başında ise kayak kıyafetine havyara dek türlü besinlerle ekotesislerinde kalan Başbakan Yarhiç uymayan bir yün şapka bunomimizi beslemek. dımcısı Kaya Erdem, Cumhurlunuyordu. Erdem'in koruma başkanlığı Konseyi üyesi Nejat Elbette böyle olacak, elbette polisi ise elinde bir video kameTümer'in dünürüne ait olan Tuekonomimizin mimarlan, uyguristik Otel'de Nejat Tumer ve Sura olduğu halde, başbakan yarlayıcılan, efendime söyleyeyim di Türel'le biriikte salı gecesi sadımcısını izliyordu. Erdem daha ki, elbette Özallar sabahın at 01.00'e kadar oyun oynadı. sonra video kamerayı alarak 03.30'unda Yeniköy 'deki köşkCumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Uludağ'ın ve akrabalarının goten ayrılırken kulaklarda, dillerTümer de Turistik Otel'de kalanrüntulerini filme aldı. Bu arada de hâlâ ' 'Bir ilkbahar sabahı, gülar arasında bulunuyor. Dün saErdem'in bu pozunu yakalamaneşle uyandın mı hiç'' şarkısının bah Sakıp Sabancı da Uludağ'a ya çalışan gazetecileri de koruma ezgileriyle otellerine dönecekler. geldi ve Turistik Otel'e indi. görevlisi etrafından uzaklaştırEnflasyon düşüyorsa, mevduSabancı'nın yanı sıra Cevher Özmaya çahşıyordu. at faizleri de düşmeliye hükme CUMHURİYET/13 Bir yıla iki yıl sığacak (Baştarafı 1. Sayfada) iki yeni uygulaması ile sermaye piyasası gündelik yaşama girecek. Geniş kapsamlı ve 32 KlT'e yönelik özelleştirme programı başlatılırken, şirketlerin halka açılması ile, küçük tasarrufçulann ekonominin geleceğine ortak edilmesi denenecek. Başbakanlık çevrelerinin hesaplanna göre, Türkiye'de resmi rezervleri yaklaşan buyüklükte bir altın stoku kı ve tasarruf amaçiı olarak »jllanıhyor. Yine milli gelire yakın bir tasarruf tutan yurt dışında saklanıyor. Özelleştirme icin gerekli kavnak yönünden bu hesaplara bağlı olarak endişe duyulmazken, programın siyasi bir hedefi olabildiğince saklanmaya çalışılıyor. Hükümet işbaşına geldiği günden bu yana "sermayenin tabana yayılması" mesajını işliyor. Dev kamu kuruluşlarının, örneğin Sümerbank'ın halka ve çalışanlarına satışı gerçekleştirilebilirse, Türkiye'deki özel kesimin yapısı büyük ölçüde yenilenmiş olacak. Siyasi hükümetlerin, Başbakan Turgut ÖzaJ'ın deyişiyIe "İstanbul dükalığımn" gücünden çekinmeleri için neden kalmayacak. Başbakanlığın bir yetkilisi, "Amaeımız tüm ortadirek ailelerinin evterinde, maç sonuçlanndan konuşur gibi hisse senedi fiyallanndan söz edilmesidir. Özel mulkiyetin tabana yayüması ile ekonomiden politikaya yansıyan önemli aksaklıklar ortadan kalkacak."diyor. KİT özelleştirmesinde Önceliğin THY veya USAŞ'a verilmesi bekleniyor. Yürürlükteki ekonomi poütikasına ayakbağı olan bazı zordaki şirketlerin tasfiyesi bir operasyonla sağlanacak. Özal tarafından açıklanan formüle göre, bu şirketlere sağlanacak yardımlar ancak yönetimin el değiştirmesi koşulu ile verilecek. Tanınan vergi kolayhkları ile şirketlerin halka açılması teşvik edilecek. Böylece özelleştirme ve halka açılma yoluyla doğacak yeni araçlann sermaye piyasasını canlandırması hedefleniyor. 2. Zamlar Kamu tarafından üretilen mallara ilişkin fiyat ayarlamaları bir trilyona yakın açıkla TBMM'den geçen 1987 bütçesi ile yine kaçınılmaz olacak. Bir tür "dolaylı vergi" gibi gelir arttırıcı önlemler arasında sayılan zamlarda ilk sırayı elektriğin alması bekleniyor. Bunu THY, DDY ve akaryakıt, kâgıt ve petrokimya ürunlerinin izleyeceği sanılıyor. 3. Faizler: Yaklaşık 6 milyon dolayında tasarrufçuyu ilgilendiren mevduat faizlerinde yıl içinde kademeli indirim ve aşamalı serbestinin denenmesi amaçlanıyor. Faiz indiriminin yolu Hazine'nin daha ucuza borçlanmasından geçiyor. Hazine'nin faiz indirimi için başvurduğu yeni yöntem işlerse Merkez Bankası'nın yılın ilk aylannda gideceği mevduat faizi indirimi, sonunda kredi faizlerine de yansıyacak ve sanayi ile ticaret kesimini sevindirecek. ise "şirket kurtarırm" adı verilen CUNEYT ARCAYUREK yazıyor 4. Maaş ve Ücretler Kamırtcesimi işçileri gelecek yıl iki taksitte toplam yüzde 40 oranında zam alacaklar. Memurzammı ise hükümet tarafından ikinci yarıda açıklanacak katsayı ile birlikte yüzde 35 düzeyinde hesaplanıyor. .Ancak hemen tüm kamu kesimini ilgilendiren yeni personel rejiminde bazı yeni mali ödüller de yer alacak. Hükümet söz konusu rejimin ve ikinci katsayının yükünü hesaplayarak bütçeye 250 milyarhk ek bir kaynak sakladı 5. Dolar Kuru: Dolar 1986'yı 765 lirayla kapattı. 1987 resmi tahminlerine göre gelecek yılın ortalaması 825 lira olarak seçildi. Doiayısıyla hükümetin 1987 sonu dolar tahmini 900 lira düzeyinde biçimlendi. 6. Pelrol Pazariığı: Türkiye 1986 yılında petrolü ortalama 1213 dolardan aldı. Yılın ilk yarısı için DPT'nin petrol fiyatı tahmini 15 dolar olarak kondu. Yılın ikinci yarısında ise fiyatın 18 dolara kadar çıkacağı sanılıyor. Türkiye söz konusu fiyat tahminlerine dayanarak yaptığı genel denge hesaplarının altüst olmaması için başta İran ve Irak olmak üzere tüm üretici ülkelerle netback anlaşmasının delinmemesi için pazarlık edecek. Ancak bu pazarhkta söz konusu ülkelere yönelik ihracat hacmi de dikkate alınacak. 7. Vergi İadesi: Bu yıl vergi iadesinden 575 milyar lira alan ücretliler ve serbest meslek sahipleri için gelecek yılki bütçenin vergi iadesi kalemine 750 milyar lira kondu. Gerçi Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, bütçe görüşmeleri sırasında vergi iadesinde ilk dilimin bir miktar artabileceği müjdesini verdi ama, bütçe kaynakları söz konusu artışın yakın bir gelecekte sağlanmasına olanak tanımıyor. dip, birkaç saat sonra bir telefon ve dün sabah haydi faizler alaşağı, küçük tasarruf sahibine "Bir laş sabahı, böyk uyandm mı? hiç"e dönüşen şarkt yeni yıl armağanı. Yeni yıla girerken umutsuzfuğu umuda, karamsarlığı iyimserliğe dönüştürecek gelişmeler yok '. değil. Işte son bir örnek. Özel ', sektörün beş büyük temsilcisi "hükümete yardıma haztr." Hiir Teşebbüs Konseyi'nin bildirisinde "Demokrasinin kesintisiz" ve ebediyen kalıcı olması için her türlü fedakârlığı yapmaya fıazın z " deniliyor, sevinçten şapkalar havaya. Ne çare, 1979'larda aynı işle • vi, aynı kararlılığı gösîermesi ge •• reken beş büyukler konseyi'nin '. "işbaşındaki hükümetin mutla * ka gitmeşini isteyen " paratı ga * zete ilanları belleklerde. İnsan ne kadar yazma, söyleme diye dirense kimi gerçekler var ki, rahatsız ediyor yüreğini. Halkı yansıtması başlıca görevi olan TRT'nin son davranışlan, konumuyla, hele bu görevi önceki gece yayımlanan Panorama 86 programıyla koşut mu acaba? Geçen yılın ekonomisi ırdelenirken, Sakıp Sabancı'nın ağzından ballar akıyor. Fakat TR T ekranında ekonomik uygulamalar; dan boğulan insanlarımızla ilgi • /; tek görüntü, tek söz yok. Sabancı, nasıl büyüyup geliştiğimızi 55 milyon adına anlatıyor, anlatıyor ve devlet buyuklerimizin, hükümetimizin söyleyegeldiği nur/u ufuklara taş çıkartıyor. A ma TR T'den yansıyacak on saniyelik "başka bir ses" halktan esirgeniyor. Bakınız nasıl: "Geçen yılın içte ve dışta önemli olayı "nı en çok otuz saniye içinde anlatabilmek koşuluyla TRT'ye çağrıldığımda söyleyeceklehmi ıçeren kısa metniyanıma aldım. Çekimden once Panorama 86 programmın yapımcısı çalışkan Bülent Güllapoğlu'na hem metni verdim, hem de açıklama yaptım. Kestirme yoldan İran 'a gizlice satılan silahlarla ilgili olayın "ABD'nin dost, düşman, müıteflk ayırt etmeksizin işine geldiğinde bir ülkenin içine parmağını uzatabileceğini kanıtladığını'' söyledim. Panorama 86'da bu cümle yayımlandı, fakaaat: Içerde bana göre yılın oiayıyla ilgili kısa uçıklama yayımlanmadı. Güllapoğlu, mesleğine âşık bir genç insan. Telefon etti, "o bölümü yayına koymayt" unuttuğunu "uzun uzadıya"an • lattı. Güllapoğlu, "hamamın namusunu kurtarmaya mı çahşıyordu" , yoksa gerçek ten bir unutkanlık eser miydi bu "makaslama", şu anda nasıl saptayabilirim? Ne yazık, bildiğimiz örnekler, hatta başımızdan geçen benzeri kımi olaylar "makaslama"ya ağırlık veriyor. Oysa söylenen o denli masumdu ki... tşte: "Yılın olayı insanlanmızdır Türkiye'de.. Çünkü bir ülkede insanlar sabah zamla uyanırsa, buna karşın gelir dengesinin her gün aleyhine bozulduğunu görüyorsa, gece yatağma kimi siyasal çarpıkuklan izleyerek giriyorsa ve kalın çizgÜeriyie söylediğim bu olgulardan sonra gene de yaşama direnci gösteriyorsa, o ülkede insan, yılın olayıdır.'' Sokakta, evde, bürokraside, tarlada, fabrikada bu yargıya karşı çıkan bulunabilir mi? Ne çare, hükümet borazanlığı her dönemde olduğu gibi bugün de TRT'nin başlıca özelliği. Şimdi soruyoruın: TRT ile çok yakından ilgilenen Sayın Cumhurbaşkanımız, kalın hatlarıyla insanlarımızın bir yıllık yaşantısmı özetleyen bu cümlenin altına acaba imza aımaziar mı? Gerçekleri saptıran kafa, günü gelir seçim sandığına çarparf Sofya göç (Baştarafı 1. Sayfada) birlikte sayıları yüzün uzerinde olan diğer bir grup çocuğu da, idari işlerinin tamamlanmasından sonra Türkiye'deki ailelerine teslim etmeye karar verdiği belirtildi. Bakanlık, Bulgaristarfın bu kararının memnunlukla karşılandığını kaydederek, bu adımı diğerlerinin izleyeceği ve sorunlann karşılıklı görüşmeler yoluyla çözümleneceğinin ümit edildiğini bildirdi. UBA'nın haberine göre iade edilecek çocukiar arasında ailesi 1983 yılında Türkiye'ye iltica eden 1970 doğumlu Aysel Özgür de bulunuyor. Bulgaristan'ın Türkiye'ye iade edeceği çocuklardan yedisinin isimleri şöyle: Hülya İbrahimova Kamberova (1973), Burçin tbrahimova Kamberova (1975), Meliha Halilova Salıeva (1963), Tamer Necdetof Kasabof (1969), Aysel Özgür (1970), Korman Necatiof Müminof (1981), Oklay Metinof Mustafaof (1982) Balkan Göçmenleri Derneği ellerinde 124 kişinin isimleri bulunan bir liste olduğunu ve amaçlannın yalnızca çocukların değil Bulgaristan'da yalnız yaşayan ve yardıma muhtaç Türklerin de Türkiye'ye getirilmesi olduğunu belirtiyor. Hükümet dağda buluştu ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) yu yazan Kutıur ve Turizm Bakanlığı Müsteşan Oluş Arık, yardımcısı Aytuğ İzat, Müsteşar Bey'in eşi Prof. Rüçhan Ank. Figüranlar da var elbet. Oyunu sahneye koyan Ayten GökçerBozkurt Kuruç ikilisi. Senaryoda Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz nerede?.. Bazen sahnede, bazen seyirci koltuklannda. Çünkii, bürokrai Mesut Bey 'in yerinipek belir^yemiyor. Mesut Bey de en aztndan şimdilik yeni geldiği bakanlığın bürokrasisine yenik düşmiiş görünüyor. Mesut Bey kendi bürokrasisine pek söz dinletemiyor. Devlet Tiyatrolan'ndaki "olaylar" ne ise, bununla ilgili olarak önceki gün Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'ı Çankaya Köşkü'ne çağırıyor. Çağrı Evren 'den geliyor. Evren 1987yılında turizm geiişmelerine ilişkin bilgi aldıktan sonra, konuyu "görevden almması istenen Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Turgut Özakman'a" getiriyor. Mesut Yılmaz 'ın düşüncesi "Devlet Tiyatrolarında iç yapıdan kaynaklanan bozukluklann bulunduğu, tiyatronun olması gereken performansmın Özakman tarafından engellendiği" yolunda. Bu düşüncesini aktarıyor. özakman 'ın gorevinden alınmasına ilişkin kendisinin ve Başbakanm imzaladığı kararna" meyi Cumhurbaşkanmın onayına sunuyor. Özakman 'ın gorevinden alınmasına ilişkin kararnamenin, bugünyarın Resmi Gazete'de yayımlanması bekleniyor. Buraya kadar özetlenen, "oyunun son perdesi" ve resmi yönü. Asıl senaryoya gelince: Kültür Bakanhğı Müsteşan Prof. Oluş Arık Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi(DTCF) eski dekanı. Aynı fakültenin yeni dekanı Oluş Bey'in eşi Prof. Rüçhan Arık. Bayan Ank "dekan olarak" bundan bir süre önce eşi Müsteşar Bay A rık 'a bir ' 'resmi yazı'' gönderiyor. "Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Turgut Özakman 'ın öğretim görevlisi olarak fakültesindeki derslere devatn edemediğini" bildiriyor. Musteşar Bey eşinden gelen bu yazının "iman kuvvetiyle" bir bakanlık tezkeresi hazırlıyor. Kendisine bağlı genel müdür Özakman'a "mesai saatinin bitişinde", geçtiğimiz cuma günü saat 17.10'da hazırladığı tezkereyi iletiyor. Tezkerede Özakman'ın "üniversitedeki görevine geri döntnesi gerektiğine" değinilerek, "geçmiş hizmetlerinden ötürü teşekkür ediliyor". Yani, bakan, Başbakan ve Cumhurbaskanınca imzalanması gereken ve bürokraside "üçlü kararname" olarak anılan bir kararnameyle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü 'ne atanmış olan Turgut Özakman, bakanlık tezkeresiyle görevden alınıyor! Gerekçe de Müsteşar Bey'in eşinden gelen yazıya dayamyor! Özakman, tezkereyi alınca doğru müsteşara gidiyor. "Ben üçlü kararnameyle geldim, bakanlık tezkeresiyle görevden alınmam yasaya aykın" diyor. Müsteşar Arık bu işe pek şaşırıyor ve "Sahiden siz üçlü kararnameyle mi geldiniz, vallahi biz bilmiyorduk" diyor. Ardmdan bu kez "üçlü kararname" hazırlanıyor. Herhangi bir ybnetim Devlet Tiyaırolanndan memnun ölmayabilir. Genel müdürü görevden de alabilir. Ancak, bunun için önce "Devlet Tiyatrolan 'yla ilgilenmis olmak"gerekir. Orneğin, Müsteşar Ank'ın son biryılda "tek bir kez tiyatroya gittiğini" hiç kimse hatırlamıyor. "tlgilenmek" için belki tiyairoya gitmck degerekmeyebilir. tlgi ttirlü türlü olabilir. Müsteşar Yardımcısı Aytuğ İzat, iki kez tiyatroya gidiyor, galiba bir de toplar.tı yapıyor. Müsteşar Yardımcısının tiyatroyla ilgili "akülara durgunluk veren" sorusu kimsenin dikkatinden kaçmıyor: "Tiyatrolarda oynanan oyunlar neden mutlu sonla bitmiyor?" Özakman ne yanıt versin?.. "Oyunlan ben yazmıyorum" diyor. Devlet Tiyatrolarında Müsteşar Arık, yardımcısı İzat ve DTCF Dekanı Bayan Ank'ın "ortaklaşa senaryolan" sahnelenirken, Bakan Mesut Yılmaz "tek bir kez " Dev/et Tiyatrolarıyla ilgileniyor. O da bir "protokol" nedeniyle. Buna rağmen, Özakman'ın gorevinden alınmasına ilişkin senaryoya imzasını koyuyor! Şimdi, Devlet Tiyatrolanna yeni bir genel müdür aranıyor. Ayten GökçerBozkurt Kuruç ikilisi harıl hanl yeni oyunlar hazırlıyor. ' 'Milliyetçi oyunlar ın'' seçimi ve sahnelenmesi amaçlann başmda geliyor. Her ne kadar, Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, "Kliklerin dışında bir genel müdür arıyorum"diyorsada, Devlet Tiyatrolarında perde ' 'milUyetçilere'' açılıyor. Çünkü, bileti satan da onlar, dekoru düzenleyen de onlar... Turgut (Baştarafı 1. Sayfada) Kültür ve Turizm Bakanhğı yetkilileri, Özakman'ın görevinden alınrnasının nedenini, "bakanlığın bugünkii yönetiminin taze kanda yarar görmesi'1 biçiminde açıkladılar. Yetkililer, Mesut Yılmaz'ın Kültür ve Turizm Bakanı olması ile birlikte oluşan bugünkü yönetimin Devlet Tiyatrolan'nda gerçekleştirmeyi düşündüğü yenilikleri Özakman ile yurütemeyeceğini duşündüğünü, Özakman'ın görevine bu nedenle son verildiğini belirtriler. Özakman'ın gorevinden alınmasında hedefin kişi olmadığını öne süren bakanlık yetkilileri, bu değişiklikte hedefin Devlet Tiyatrolan 'nın gelişmesi olduğunu kaydettiler. Yetkililer. yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz ve yönetiminin politikasının Devlet Tiyatrolan'nı daha düzenleyici, geliştirici ve itibar kazandırıcı planlar uygulamak olduğunu ifade ettiler. Yetkililer, Turgut Özakman'ın genel müdürlüğü döneminde Devlet Tiyatrolan'nda bazı rakamların dışında önemli bir gelişme olmadığını ve çalışanlardan yeterince yararlanılmadığını ileri sürdüler. Bilindiği gibi görevine, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Kültür ve Turizm Bakanı'nın imzaladığı üçlü kararname ile atanan Özakman, bir süre önce Mesut Yılmaz'ın imzaladığı bakanlık tezkeresi ile gorevinden alınmaya çalışılmış, ancak bakanlık tezkeresi bunun için yeterli olmamıştı. Özakman'ın gorevinden alınması Cumhurbaşkanı Evren'in Yılmaz'ı kabul edip bir süre görüşmesinden sonra, imzalanan üçlü kararname ile gerçekleşti. Bu arada Atatürk Kültür Merkezi mudurü Züher Hakimoğlu, gorevinden emelcliliğini istedi. Hakimoğlu, Kültür Bakanlığı'nca kendisine müsteşarlık teklifi edildiğini, ancak kendisinin bunu kabul etmeyerek emekliliŞini istediğini belirtti. Güle Güle berehetve muthÂJk •*•• Halkmıza ve ülkemize saâi/c, Hoş Geldin HP,hülle (Baştarafı 1. Sayfada) Anayasanın bu hükmu gereği, 26 Aralık 1986da kurulan ve tüzelkişilik kazanan Halk Partisinin tiizük ve programı ile kunıcularının hukuki durumlarını öncelikle incelemeve başladığımız gibi, bu partinin faaliyetini de izlemeye aldık." Çilingiroğlu.şöyle devam etti: •HP. MKYK organlarını oluşturmadan, iiç gün sonra 29 aralıkta kendisini feshelliğini Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirdi. Partinin kurucular kurulunda bulunan bir kısım milletvekilinin de diğer bir partive geçlikleri haberi, basın ve TRT'de yer aldı. Bu oluşum karşısında HP'nin kuruluşunun emredici bir kanun hükmunün vasakladığı bir amaca. bu hukmun uvgulaıımastnı ortadan kaldıracak başka bir yoldan temine yönelik olup olmadığı hususu uzerinde durularak. incelememizi bu yonde de > ürütmekteyiz. Bilindiği üzere anayasanın 84. maddesi milletvekillerine parti değiştirme yasağı getirmiştir. HP'nin kurulmasıyla hukuk düzeninin vasakladığı hukuki bir sonucu elde etmek amacının giidiilüp giıdülmediği, yani kanunun geçerli saydığı hukuki işlemlertn kanuna aykın sonuçlara varmak amacıyla yapılmış olup olmadığını, daha açık bir ifade ile kanunun men eltiği sonucun. kanunun izin verdiği vasıtalaıia elde eimeye çalışıiıp çalışılmadığı ve bu oluşumun bugiınkiı yasalar karşısında hukuki sonucunun ne olacağı uzerinde inceleme ve araştırmamızı derinlestirmekteyiz." Kesin dönüş 'Baştarafı 14. Sayfada) Bakanlar Kurulu karan ile ticari ımaçla ithal edilmeyen renkli ve iyahbeyaz televizyon, radyo video e birleşik tihazlardan bir defaya nahsus olarak alınacak bandrol ucetleri de şoyle belirlendi: "Renkli lelevizvordardu 51 ekrana adar 80 mark. Sl ekrandan yukaılar için 120 mark, siyahbeyaz teleizyonlarda Sl ekrana kadar 30 ıark, Sl ekrandan büyukler için 45 ıark, yalnız radyolar için 30 mark, ortalif nıd>ote>p, radvopikaplar :in 50 mark, videolar için 250 mark, ideoIelevizvonradyolar için 300 ıark, videoielevizjon için 280 ı»rk, radyotelevizyon için 90 mark, lüzik selleri için 250 mark." TCZİRAAT BANKASI i 4 1 î
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle