19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I CUMHURİYET/4 TELEVIZYON 19.00 Açılış 19.01 Haberler 19.15 Degrassi Sokağı Çocukları 19.40 İnanç Dünyası TV dizisi KÜLTÜRYAŞAM 7 AĞUSTOS 1986 Dünya Satranç Şampiyonası Lız çocuk bakıcılığı yapmaktadır. Ancak evde bakıcı ıslemeyen evın oğlu Martın Lız'ı yıldırmak içm sureklı ono lers gıtmekte ve elınden gelen her şeyi yapmaktadır. Kuranı Kenm Yasın Surest 7183. ayeüert Hafız Azız Bahrtye/i okuyor Turkçe açtklamasından sonra Mıllı Eğnım, Gençltk ve Spor Bnkaniığı Muşavın Fuaı Yılmaz "doğrutuk" uzenne btr konuşma yapıyor, Turk Tasavvuf Mustktsınden bır esen takıben Çocuk iarla Baş Başa Bolutnu ver ahyor Kumarhaneler keııtiııde gözüpek bir özel hafiye Vegas / Yönetmen: Richard Lang / Oyuncular: Robert Urich, Will Sampson, Chick Vennera, Tony Curtis, Michael Lerner, Phyllis Davis, Judy Landers, June Allyson, Elissa Leeds, Red Buttons, Bart Braverman, Naomi Stevens, Greg Morris, Edd Byrnes, Scatman Crothers, Jack Kelly, Colby Chester, Diane Parkington, John Quade Katherine Hickland, Jason Wingreen, Ned Glass, / 1978 ABD yapımı / Bart Braverman 50'şer dakikahk 13 bölüm. canlandıracak. dünyasının azılı gangsterleri, uyuşturucu şebekeleri, kadın tüccarları, uluslararası kaçakçılar, katiller, kentin göz kamaştırıcı eğlence yaşamı, ışıklı gazinolan, pınltılı sahneler, baş döndürücü dansözler, şarkıcılar, film yıldızlan, şampiyon sporcular, yaşlı çapkınlar, çılgın askerler bu dizide boy gösterecek. Bu karmaşa ortamında yakışıkh, gözüpek, korkusuz, çapkın bir özel dedektifin, Dan Tanna'nın soluk kesen seruvenlerini izleyeceğiz. Dizide yenı dedektifi, Amerikalı genç televizyon oyunculanndan Robert Urich canlandınyor. "Vegas"ta birçok yeni TV yıldızıyla tanışacağız: Dedektif Tanna'nın aynı zamanda bir müzikal dansçısı olan iki çocuklu dul yardımcısı Beatrice'i, Phyllis Davis; yedek sekreter Angie'yi Judy Landers, kayıp kız Marilyn'i Elissa Leeds canlandınyor. Ayrıca birbirinden güzel birçok kadın göreceğiz. Las Vegas polis örgütünun komiser yardımcısı Bella Archer rolünde Naomi Stevens oynuyor. Dizide sinema dunyasından EDEBİYAT DERGİLERİNDE BU AY CELAL ÜSTER Kasparov ilk zaferi elde etti LONDRA (AP) Dünya Satranç Şampiyonluğu karşılaşmasında Dünya Şampiyonu Garri Kasparov, rakibi eski şampiyon Anatoli Karpov karşısında ilk zaferini elde etti. Karşılaşmanın dördüncü oyununda Karpov, oyunu 41. hamlede terk etmeyi kararlaştırınca, Kasparov karşılaşmada 2,51,5 öne geçti. Pazartesi günü Kasparov'un 41. hamlesini oynadıktan sonra salı gününe ertelenen dördüncü oyun yeniden başlamadan kısa bir süre once başhakem Lothar Schmid, 35 yaşındaki Karpov'un gönderdiği açıklamayı okudu: "Dördüncü oyunu yeniden başlamadan terk ediyonım." Pazartesi gecesi 41. hamlede ertelenen oyunun son pozisyonunu yorumlayan satranç uzmanları, 23 yaşındaki şampiyon Kasparov'un oyunu kazanmasının kesin olduğunu belirtmişlerdi. Dördüncü oyunun sonucu açıklandığında, Izlandalı buyük usta Jon Arnason, "Kasparov'un durumu çok iyi"; Ispanyol uluslararası usta Ricardo Calvo da, "Kasparov, Karpov'u ezip geçecek" gibi yorumlarda bulunurken, öteki uzmanlar temkinli kalmayı yeğlediler. İsveçli büyük usta Harn Schusster, "Evet, Kasparov bnyük üstünlük saglamış bulunuvor, ama yine oyun açık" dedi. Ispanyol satranç ustası Leontio Garcia ise, Karpovun savunma yeteneğinin sonsuz olduğunu vurgulayarak, "Ama Kasparov bir oyun daha alıp iki oyun öne geçerse unvanını koruma sansı yüzde doksanın üstune çıkar" diye ekledı. ADAM SANAT ADAM SANAT'ta Ali Taygun, "Sanayileşmenin belirleyici boyutlara ulaşüğı her yerde ardından kültiir sanayiini de oluşturduğunu" vurguluyor./ İspanyol yazar Juan Goytisolo, kendisine değer görülen Europalia 1985 Edebiyat Ödülü'nden yola çıkarak, "Avrupalılık" kavramını gündeme getiriyor./ Mehmet H. Doğan, öykü ve romanda iyi kuilamidığında, aynntının, anlatıyı zenginleştirdiğini, yapıtı sıradan bir düzyazıdan sanat düzeyine çıkardığını örneklerle anlatıyor./ Enis batur, yazar ile yapıt arasındaki ilişkiyi irdelerken, SaintJohn Perse'ten Romain Gary'ye uzanan bir mekânda geziniyor./ "Lawrence ve Tolstoy" başlıklı yazısında îngiliz edebiyat eleştirmeni Raymond VVilliams, Tolstoy'un D.H. Lavvrence Ustündeki etkisini inceliyor./ Bu sayının kapağına da konu olan ressamı, bizde Pirosmani olarak tanınan Gürcü sanatçı Niko Pirosmanaşvili. 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.15 Kuruntu Ailesi Fınna gunderılen bakla\a lepsısı yanliflıkla başkasmmkıyle değışmıştır Ev halkı farkma varmadan kendılerıne ait olmayun baklavayı afıyetle yer. Oysa tepsının sahıbi özel bır gun ıçın ve otağanustu bır ozenle haztrlamışıır o baklavayı. Tepstnm değışmıs olduğunu görunce ortalığı btrbırtne kaıar Ftnncının ve fırın ısçılennm de kalıldtğı larıışma komık olduğu kadar ibreı veria boyuılara ulaşır. Sonunda beklenmedık bır surpnzle olaylar tallıya bağlamr. 22.00 Dünya Tarihi 15. yuzyıldan once Akdenız Bölgesı, bütün Avrupa kıtasmm en güçlü ve ilerı bölgesıyken buruda lıcareım olaganustu gelışırm, malbaanm ıcadı ve ronesanstn doğuşu yasandt Ancak daha sonra Akdenız gertteme surecıne gırdı ve hem ekonomık hem de asken ustunluk Batıya kaydı. Ozetlıkte Hollanda ve İngılîere Avrupa'mn her yonden en guçlu devletlerı oldular. Ama bu de/a da Avrupa dm ayrıhkian ile sarsıldı Bırçok mezhep ortaya çıktı ve din amaçlı savaşlar 16. yuzyılın orıatarına kadar devam etiı. Ondan sonra ıse btlım alamnda buyük bır ıterleme başladı ve bugunku uzay çaltşmalanna temeî olacak keşıfler bu donemde yapıidı. 22.30 Miizik Maratonu Turk Sanat Muzığı dalmda yapdacak otan yartşmaya Alı Benzer, Llker Ozenr Suheyla Algan ve Ahmet Guler kaıılıyorlar Jüride Ayşe Tunalı, Nesnn Turhan, Nazmı Özalp, Derya Baykal, Erdoğan Berker \e halkıan bır lemsılcı yer ahyor Yanşmactiar bırer parçavta yanşmaya katılıyorlar Programın konuk sanatçısı ıse Ayşe Tunalı Phyltis Davis Beatrice'i cankmduacak. Kiiltür Servisi Bu akşam, ABD'nin kumarhaneler kenti Las Vegas'ın eğlence yaşamını yansıtan "Vegas" adlı yeni bir polisiye TV dizisiyle tanışacağız. Aaron Spelling yapımı dizi, 1978 yılında 65 bölüm olarak çekildi. TRT bunun şimdilik 13 bölümünii aldı. Dizi beğenilirse, sonraki bölümler de ekrana gelecek. Sona eren "Kanun Namına"nın yerine perşembeleri yayımlanacak "Vegas" dizisinin bugün yaklaşık iki saat süren pilot filminin ilk bölümünü izleyeceğiz. Michael Mann'ın yazdığı "Vegas" dizisinin her bölümü ayrı bir öyküden oluşuyor. Michael Mann'ın 1979'da "The Jericho MDe" adlı bir yapıtı daha Fılme alındı. "Vegas"ın her bölümünü, değişik yönetmenler çekti. Bu geceki pilot filmin yönetmeni Richard Lang. Sinema dünyasında pek tanınmayan bu yönetmenin 1977'den bu yana bırçok dizi filmi var. "Vegas", serüven ağırhklı bir dedektif dizisi. Her gece nülyonlarca doların el değiştirdiği Las Vegas kumarhaneleri, yeraltı Binzert tutumunun Andre Breton ve arkadaşlannın Anatole France öldüğünde sergiledikleri tutuma ne kadar uygun olduğu kanıtlanıyor./ Nurcan Çakıroğlu, Çelik Gülersoy'la, "kurtanlan" sokak üzerine, Soğukçeşme Sokağı üzerine konuşuyor./ Nur Akalın, sinemanın geri planda kalan kahramanlannı, asistanları tanıtıyor./ Aydan Sümercan, Istanbul'dan sonra Fransa'da Montpellier Festivali'ne de katılan piyanist tdil Biret'le söyleşiyor./ "Ünlülerin Ünsüz Uğraşlan", bu sayıda Sadri Ahşık, Seüm îkri ve Erol Keskin'le noktalanıyor. da tanıdıklar var: TV'de yıllar once yayımlanan "Kaygısızlar" dizisinde James Bond fılmlerinin yıldızı Roger Moore ile ikili oluşturan Ton> Curtis, zaman zaman verdiği gizli bilgilerle Dan Tanna'ya yardım eden zengin otel ve kumarhane sahibi Berne Roth rolünde. Dizide, ayrıca 1940'lann guldurülerinde un yapan bir dönemin tutulan dans ve film yıldızı June Allyson da var. 1917 doğumlu emekli yıldız; Loretta Ochs rolünü oynuyor. "Vegas"ta Harlon rolünü oynayan Will Sampson, geçen yıllarda izlediğimiz " I n s a p l a r VaşadıJ^ça" adlı TV dizisinde oynamıştı. "Vegas"m bu geceki bölümünde özel dedektif Dan Tanna, evinden kaçan Marilyn adlı bir genç kızı aramakla görevlendirilir. Marilyn'in kaçış nedeni bilinmemektedir. Araştırmalar sonunda Tanna, genç kızın kaçışındaki sırrı çözer. Ancak bu arada Marilyn bir cinayete kurban gider. Tanna'nın bundan sonra yapacağı iş, kendine özgu yöntemleriyle katilleri arayıp bulmaktır. 23.00 Vegas 1 (Aynnttİi bıigt yandakı sutunlarda i 23.50 Haberler 24.00 Kapanış RADYO T R T I 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgt kervanı 05.30 Şarkılar ve o>un havalan 06.00 koye haberler. 06.10 Gunavdın 0 7 J 0 Haberler 07.40 Gunun Kirıdcn 09.40 Arkası yann. 10.00 Kısa haberler 10.05 Reklamlar 11.00 Kısa haberler 11.05 Turkuler geçıdı 11.20 Hafif muzık 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler 12.05 Reklamlar 12.10 Ogle uzerı 1255 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler 13.15 Nfiızik 13J0 Bolgesel yayın ve reklamlar 14.45 Turkuler 15.00 Kısa haberler 15.05 ÖJIeden sonra 16.00 Kısa haberler 16.05 Solisılerden bırer şarkı 16.30 Çeşıılı muzık 17i» Kısa haberler 17.05 Köyumuz koylumuz. 17.25 Saz eserlerı 17J0 Dın * ve ahlak 18.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Hafıanın çocuk sarkısı 18.20 Bolgesel ya\ın 1855 T Reklamlar. 19.00 Haberler ve olavların ıçınden. 20:00 TRT Gençhk Korolan. 20.15 Şar kılar 20J0 Yuntan Sesler 21.00 Kısa haberler 21.05 Saz eserlerı 21.15 Türk ve Islam dunyasından. 21îO Turk Halk Muzıgi Vurlıan Sesler Kadınlar Topluluğu. 22.00 Bera ber ve solo şarkılar. 2230 Kuçuk konser. 23.00 Haberler 23.15 Gecenın ıçinden 0055 "•Günun haberlerinden ozeıler 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. I I 07.00 Açılıs ve program. 07.02 Solıstlerden seçmeler 07.30 Haberler 07.40 I'Turkuler ve oyun havalan 08.00 tkı solistten şarkılar. 0830 Sabah konserı 09.00 Tur •^küler 09.15 Çocuk bahcesı. 09.30 Çeşıılı muzık. 10.00 Şarkılar.10.20 Turkulerle o\un'•larla Turkıye. 10.40 ln<<anın tarıhı. 11.00 Beraber ve solo şarkılar. İ I J O Turkuler geçı;dı 12.00 Çeşıılı muzık 12.30 Açıklamalı klasık koro 13.00 Haberler 13.15 Hafif mu.zık 13J0 Amalor topluluklar 14.00 Turkuler geçıdı I4J0 Yâbancı dıl dersı. 15.15 Turk•uler. 15.30 Klasık koro. 16.00 Çeşıılı muzık 16.20 Arkası yarın 16.40 Turkuler geçıdı ^17.00 Küçük konser 17.30 Rast fasb. 18.00 Turkuler. 18.15 Tiyatro dünyası. 19.00 Ha•berler ve olayların içinden. 20.00 Şarkılar 20.15 Turkçe sözlu hafif muzik. 2030 Ya•bancı dıl dersı. 21.15 Turkuler. 21J0 Solisılerden bırer şarkı 22.00 Çeşitli müzık 22.30 Bır Roman/Bır Yazardan Hıkâyeler. 22.45 Turkuler. 23.00 Haberler 23.15 Solistler geçıdı 23.40 Hafif muzık 23.55 Perşembe konserı. 00.55 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açılış ve program 07.02 Hafif muzık. 07.30 Sabah konserı. 08.00 Sabah ıçın muzık 09.00 Haberler. 09.12 Muzıkli dakıkalar. 10.00 Muzik muzık muzik.11.00 Oğleyedoğru l2.00Haberler. 12.12 Gunun konserı 13.00 Kuçuk koro. 13.30 Turk Halk Mıizıği toplu programı. 14.00 Konser saati. 15.00 Halk çalgılarımızdan ezgıler. 15.15 Çağdaş Turk Sanat Muzigı 15.55 Haftanın çocuk şarkısı. 16.00 lkı solistten turkuler 16J0 Solistler geçıdi 17.00 Haberler 17.12 Sizler ıçin 18.00 Plak albumlerınden 19.00 Haberler 19.12 Caz panoraması. 19.45 Lalın dun>asından. 20.15 Bır .konser 21.45 Hafif muzık. 22.00 Haberler 22.12 Gecenın gelırdiklerı. 23.00 Opera sanaıı. 24.00 Gece ve muzık 01.00 Program ve kapanış. TÜRK RESMİ ÜSTÜNE NOTLAR VE KOLEKStYONCULUK FM 1 N CETIN GIRCIN Resim üretiminden resün toplamaya 4 Koleksiyonculuk nedir, ne zaman başlamıştır? tnsanoğlunun aynı türden değişik nesneleri toplamasının geçmişi ilk çağlara kadar uzanır. Koleksiyonculukta nesnelerin bilinçli "meta" değeri üzerinden toplanmasırun köklerini eski Roma'da buluruz. Aristokrasinin Antik Yunan'a ait baa eserleri ve heykeileri toplaması konusunda düşünür Philostrates bilgi verir. lsa'dan Once 2. yüzyılda gene Roma'da bazı özel galerilerin bulunduğu belirtilmektedir. Daha sonralan Rönesans Avrupası'nda "koleksiyonculuk" bir meslek tanımıyla değerlendirilmiştir. Aristokrasi ve burjuvazi Fransa'yla Italya'da gelişmiş beğeninin elit zevklerine sahip çıkmakta gecikmez. Duchie'ler, Valois'lar, Bourgogne dükleri, Jean de Berry, Kral Rene anonim kültür miraslanru ilk toplayan kişiler olarak, bugün Avrupa müzelerinin ilk kaynaklarını oluştururlar. Bunlar dışında "koleksiyoncuInk" tanımı içinde yer almasa da birçok sanatçıya hamilik etmiş olan ltalya'daki Medici ve diğer Rönesans ailelerinin adlanru anmak gerekir. Sanatın, dinsel tapınmadan tasvire yönelik sürecinde, yüzyıllar boyu Vatikan'ın da "mesen" görevini üstlenerek, bu yoldaki gelişmelerde önemli payı olduğu bilinen bir gerçektir. 18. yüzyılda devlet kurumu niteliğine kavuşan "müze", bu alanda hobi karakteri altında toplanan işlere düzen kazandırmıştır. Gelişen kapitaJizm, eseri "meta" olarak değerlendirirken, "sanat", yatınm yapılan alan olduğu kadar, kültürel örgütlenme içerisinde de gerekli yeri almıştır. Sanata yön verenler 19. yüzyılda ise Avrupa'da tablo tacirliği büyük yatınmlara yönelik bir iş alanına dönüşerek günümüzdeki varhğını sürdürmektedir. Dünyada resim toplayan ünlü koleksiyoncular, bilindiği gibi galerileri, hatta mütevazı müzeleri aşan eser sayısıyla Avrupa ve Amerika finans kapitalinin önde gelen isimleridir. Kimler yoktur ki bu elit kavim arasında: Nelson Rockefeller, Stavros Niarchostan Prenses Maria Bonaparte, Baron Thyssen, Lord Croft'a, Peggy Guggenheim, Duveen, Oscar VVeise'e kadar bir dizi ünlü isim. Bunlar arasında Duveen'in ayrı bir yeri vardır. Dünya sanat piyasasını belirleyen, koleksiyoner olmanın ötesinde bu dalda tek başına en buyük satışları yapan isimdir Duveen. Avangard (ilericiöncü) sanatçılardan aldığı yapıtlarla, çağdaş sanat piyasasının atılımcı isimlerinden sayılan "Büyük Patron" böyle anılır Peggy Guggenheim'in koleksiyonunda Picasso, Duchamp (Dada'nın essiz anarşisti), Chirico, Miro, Brancusi, Villon, Pollock, Dali, Leger ve diğer ustaların gençlik donemlerine ait çok sayıda eser yer almaktadır. Ne var ki, Rockefeller'in yeri bu saydığımız koleksiyoncular arasında ayrı bir önem taşır. Şöyle der ünlü zengin: "Benim el attıgım sanatçı, dünyada yüzyüiarca silinmejecek isim yapar." 1930'larda primitif sanat eserleri toplamaya başlayan Rockefeller, 1954'te elindeki sanat eserlerinin bir müzeyi oluşturacağını görünce New York'ta Primi NtSAN'ın yeni sayısı, özgün bir sinema özel sayısı niteliğinde. Mehmet Giireli'nin "tek kişilik ordu" gibi savaşarak yayını sürdürdüğü "Nisan"ın bu sayısı, hem sinemaseverlerin, hem de edebiyatseverlerin alıp saklayabileceği nitelikte. Sinemanın büyük ustalanndan yönetmen ve oyuncu Orson Welles ve Amerikan sinemasmın büyük oyuncusu Jack Nicholson'la konuşmaları, Unlü Fransız düşünür Gilles Deleuze1 la yapılmış, sinemada felsefe üstüne bir söyleşi izliyor. Sungu Çapan, Oruç Aruoba, Fatih Özgiiven, Talat Giireli ve Mehmet Güreli, özgün yazılanyla katkıda bulunuyorlar bu sayıya. 1931'de Jorge Luis Borges'in kör olmadığını ise "Chaplin Üzerine" yazısından öğreniyoruz. Ama belli olmaz, Borges bu! Sinema üzerine görmeden de yazmış olabilir! C U . S U M Ü Z D E BROY, öldüriilüşünün 50. yıldönumu dolayısıyla Federico Garcia Lorca'ya ilişkin "ayın sonısu"nu Server Tanilli'ye yöneltiyor. Tanilli, sanatın baş görevlerinden birini, "vaşamın savunmasına katılmak" diye tanımlıyor. "Lorca'nın, bir şafak vakti topreğa duşerken arkaya bıraküğı o soylu mirasın özünde de bu var" diye bitiriyor sözlerini. Mehmet H. Doğan, "şiirin kıyılanndaki" bir aylık gezisini anlatıyor. Broy'un bu »ayısını bir "Lorca Özel Sayısı" olarak da niteleyebiliriz. Lorca'nın Endülüslü ozan Gongore üzerine yazısından bir bölüm, Seyyit Nezir, Arslan Başer Kafaoğlu, PaWo Neruda, Andre> Voznesenski'nin Lorca ustüne yazıları, Lorca'dan Erdal Alova'nın çevirdiği şiirler, Nazım Hikmet ve Turgut Uyar5ın Lorca üzerine şiirlerinden oluşan bir "Lorca Özel Sayısı." BROY SAN^T DERGtSl MİLLİYET SANAT DERGİSİ, 1 ağustos günlü sayısmı yazarlarımızın en yeni yapıtlarına ayırmış. Edebiyatçılarımızın en yeni şiir, öykü ve denemelerinin yanı sıra ressamlarımızın yeni çalışmalanndan ömeklere de yer veriliyor. Tam yazlık ve tadımlık bir sayı./ Konur Ertop, Mehmet Seyda'yı, "Kendi serüvenı arasından yaşadığı döneme tanıklık eden yazar" olarak tanımlıyor./ 14. Uluslararası lstanbul Festivali'nin ardından Fanık Yener, Zeynep Oral, Tahir Özçelik ve Sungu Çapan yazıyor. KITAPLAR GÜNÜMÜZDE KİTAPLAR, geçen sefer olduğu gibi bu kez de iki ayı birleştirmiş. Ağustos ve eylül sayılan bir arada./ Dergi, Ferruh Dogan'ın geçende yitirdiğimiz ozan Edip Cansever ustüne bir karikatürüyle açılıyor. Bunu, Edip Cansever'in yıllar önce yazdığı özyaşamöyküsü izliyor. Cansever, Süreyya Berfe'nin Sanat Olayı'nın Sorumlu Yayın Müdürü Ülkü Karaosmanoglu'na verdiği yanıtta da surdurüyor dergideki varhğını./ Atilla Özkınmlı, "Karşı Yazılar" köşesinde, "eleştiri ve eleştirmen yoklugu" savını, edebiyatımızın çocukluk hastahğı olarak niteliyor./ Bir süre önce yitirdiğimiz bir başka büyük edebiyat adamı da Jorge Luis Borges. Hilmi Yavuz, Borges üzerine kaleme aldığı, " E n Büyük Kurmaca Ustası" başlıklı yazısını, "Borges öldü! Bu, 'Borges, artık okumuyor' demektir" fantezisiyle noktalıyor./ Derginin "İlk Kitaplan" bölümünde, Salah Birsel, Borges'vari bir yaklaşımla, "Şimdi artık ilk kitabımın 'Orijinal Adam Kendini Yedi' mi, yoksa 'Dünya tşleri' mi olduğunu kesinlikle bilmiyorum" diyor. Gösieıi GÖSTERİ'de, eleştirmen Fethi Naci, "Yer Demir Gök Bakır"ın sinemaya uyarlanması tasarısı dolayısıyla Zülfü Livaneli ve Yaşar Kemal'le edebiyatsinema ilişkisi üzerine konuşuyor./ Uzun süredir yurtdışında yaşayan Feyyaz Kayacan, Behzat Ay'ın sorularmı yanıtlıyor. Kayacan'ın "Bir Deli Değilin Defterieri" de bu sayıda.' Füsun Akatlı, Pınar Kür'ün yeni romanı "Bitmeyen Aşk"a kuramsal bir okumayla yaklaşılması gerektiğini savunuyor./ Adnan Öz>alçıner, geçen ay yitirdiğimiz Mehmet Seyda'yı yazarken. "Onun bireyleri, bizi toplumsal yaşantımızın kıyılanna bırakır' diyor.' Ayın Dosyası, "Resmimizde Gençler"e aynlmış. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Tanınmış bir fotoğraf sanatcımız. 2/ Gözün rengini veren tabakası... Deride sinirler boyunca birtakım ağrılı fıskelerin dökülmesiyle beliren bir hastalık. 3/ İncelik, naziklik. 4/ Burgaç... Kamer. 5/ Ekmek... Yayta. 6/ Bır renk... Gümuşün simgesi. 7/ Yiyecek bulamayan, yoksul kimse... Dans. 8/ Kolsuz kürklü manta... Göçebelerin k o nak yeri. 9/ Gümüş parlaklığında hafif bir maden. BATIDA EN YAYGIN YÖNTEM BatıdasanataerierisaOşlarmda en ak başvuruJan yöntemlerden bhi de, açık arttama. MerkeztLondra'da buhınan "ChristU's", dünyanm en büyük mütayede salonlarmdan biri. tşte bir Rembrandt tablosu ahctsou bekUyor. tif Sanatlar Muzesi'ni açmakta tereddüt etmemiştir. Bunların dışında, gene 1930'larda Paris'ten toplanan klasikanalitik kübizm döneminin eşsiz yapıtları Rockefeller ailesinin koleksiyonunda ayn bir köşe oluşturmaktadır. Bugün sanat ortamına çıkarılmak istenilen tablonun satıcısı, galerıler dışında, geniş kitlenin ilgisini çeken müzayede yöntemini seçmektedir. Bunun nedeni açıktu: Rekabetle mümkün olduğu ölçude yüksek fıyata satmak. Türkiye*de müzayedecilik resim ortamına sıçramıştır diyemeyiz. Kapahçarşı Bedesten'de, haraç mezat satüan antikalann yanında sanat eserleri de zaman zaman görülur o haraç mezat satılan, asbnda eski lstanbul'dur fakat bu alanda profesyonel çaaydınının, resmi sevmeye başlamış ve topluyor olmasıdır. Dar bir çevre içinde olsa da ufak eskizlerden, yağlıboya tabloya kadar çeşitli nitelikte sanat eserine artık gerekli değer verilmektedir. Bazısının elinde iki, baasının elinde on, bir diğerinin elinde ise yüzlerce tablo olması, eski koleksiyoncuların yatınm olarak değil, yalnız ve yalruz sevdikleri için toplamış olmalan, "koleksiyoncu"tanımını zorlaştırmaktadır. örneğin, Rasih Nuri Ikri, yıllann sevdalısıdır. fieri'nin elinde 3100 resim olduğunu biliyoruz. Bunlardan yalnızca 600'ü Abidin Dino'ya aittir. Onun dışında eski kuşaklardan olduğu kadar, çağdaş sanatçılanniızdan da yüzlerce Uginç eser.. Geçenlerde Avni Arbaş, "Galatasaray Lisesi'nden, ögrencilik yıJlanmdan kalma bir resmimi gordüm Rasih Nuri'de" diyordu. lleri'nin dışında bir de Kemal Erhan örneği var. Erhan'da Hoca Ali Rıza'nın 1000'den fazla eserinin olduğunu 1974 yılında basında çıkan bir açıklamasından öğreniyoruz. Çeşitli ressamlara ait 3000 karakalem, 1000 yağlıboya, 300 suluboya ve diğerleri. Bunlann içinde Nazmi Ziya'nın 60 resmi var. Zenaro, Valeri, Preziosi, De Mango, Pavli Keviç, Ayva2ovski, başta olmak üzere yiızden fazla da yabancının tablosu. Ve Kemal Erhan gene 1973 yılında "Türkiye'de koleksiyonculuk Asmalımescit ile Zincirli Han arasındaki piyasadan başkasını tammıyor" diyor. O yıllarda bundan onikı yıl öncesı ne kadar uzak Naci Terzi ile Keçeci Kardeşler de sayılı resim sevdalısı arasında yer almaktadır. 1972'de ölen bir başka koleksiyoncu Pier Sakelarides, 1913 yıhnda eser toplamaya başlamıştır. Türkiye"ye gelen yabancı sanatçılann yanı sıra, Türk ressamlarından da eser satın alan Sakelarides'in elindeki eserler arasında önemli yeri Ermeni ve Musevi kökenli sanatçıların tuttuğu bilinirdi. Koleksiyon, Sakelarides'in ölümünden bir süre önce Amerikalı eşi tarafından parça parça elden çıkarılarak dağıtılmıştır. Türkiye'de resim piyasasındaki artış enflasyonun çok üstündedir. Şöyle ki, 1974'te Hoca Ali Rıza'nın 1500 liraya satılan tablosunun fiyatı bugün birkaç milyondur. Aynı yıllarda Osman Hamdi Bey'in "Maşlahlı Kadın" tablosu 1970'lerin rekor fiyatıyla bir banka tarafından 70 bin liraya satın alınırken, adı geçen ressamın orta boy bir tablosunun fiyatı bugün çift haneli milyonlan bulmaktadır. Söz ettiğimiz bankanın koleksiyonunda 1974'te 100'ü aşkın Hikmet Onat tablosu bulunmaktaydı. Rakamların yükselmesinde, koleksiyonculuk yapan bankaların yanı sıra ünlü sanayicilerimizin de resim toplamaya başlamaları önemli etken olmuştur. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, piyasadaki rakamlar izafidir, konulan rakamlar üzerinden pek satış yapılmamaktadır. Fiyatları alıcı kadar satıcı da açıklamaktan kacınmaktadır. Türkiye'de bir "Benezit" (sanat eserleriyle ilgili gelişmeleri yansıtan katalog) benzeri bir yayın olmaması, bu alandaki hengâmenin ana noktasını oluşturur. Tabii ki, bundan önce yerleşik, kurumlaşmış bir ticaret piyasasının olması gerekir. YUKARIDAN AŞAĞIYA: \l Ahenk ve süse düşkün Divan nesrinin ilk temsılcılerinden olup, bu alanda yazdığı Tazamuuune adlı yapıtıyla tanınmış XV. yuzyıl Divan yazarı. 2/ Boğa güreşi yapılan alan... Bir av kuşu. 3/ Uç ya da daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk... Çıplak vucut resmi. 4/ Bir isteği yerine getirme... Açık saman rengi. 5/ Doğu Anadolu'da bır d a | ve geçit... Yuce, yüksek. 6/ Nazar değmesine karşı tutstt olarak kullanılan bır bitki. 7/ Bir şeyi anımsamak ıçin yazılmış kısa yazı.. Irk. 8/ Genişlik... Cet... Bir gösterme sıfatı. 9/ Telsiz telgrafla verilen haber ve bunun vazıiı olduğu kâğıt HAVA DURUMU MUU Im. IZMfel MMU junıın BDMM TMKM MtU İHMII Otm Bulutkj Buhılkı Buluttu Apk AÇ* Apk BtriuDu BufaSu Ar çk BukıDu AÇ* Bukıdu BuhıHu Bulutlu sr tr rr tr V «• tr tr w w tr rr tr rr tr tr ir tr ir 14* sr jr M* umm MMA MU •m* tr tr tr tr rr : VUJmurltj : Bulutlu •Açık : YaCmurkj : BukjBu .Bulutlu : Yajmurlu :S«* ctoot :Açık FRAHKfUm .Bulutlu OiftNE .Açık KAHİRE :Açık KÛLM : Bulutlu : Yağmurk] U3NDM UÂDRİD .Açık .Açık nosmm HÛHtH .Bulutlu HEWrOKK .Bulutlu .•YaOrmırkı osıo .Bulutlu RtfÂD :Açık ROtU :Açık SOFYA : Yaflmurkj $AM .Açık TELÂVtV :Açık TO(fYD :Açık TRÂBUISGÂRP :Açık ZÛ/itH .' Bulutlu AMSTBtDÂM ÂTİN BAÖDAT BELBMD BEHÜN BONN BftÛKSEL CENEVRE 19° 29° 42° 27° 21° 20° 22° 21° 39° 22° 37° 37» 22° 19° 25° 29° 19° 27» 18° 21° 40° 32° 26° 37» 38° 31° 38° 24° Türkiye'de resim piyasasındaki artış enflasyonun çok üstünde. 1974'te Hoca Ali Rıza'nın 1500 liraya satılan tablosunun fiyatı bugün birkaç milyon. Aynı yülarda Osman Hamdi Bey'in "Maşlahlı Kadın" tablosu 70 bin liraya satın alınırken, bugün aynı ressamın orta boy bir tablosunun fiyatı çift haneli milyonları buluyor. lışmanın gereklerinin yerine getirilip getirilmediği tartışma konusudur. Müzayedecilikte özel düzenlemelerden birkaç ad belki sayılabilir. Londra ve Paris'te ise durum oldukça değişiktir. Bir örnek verelim: Londra'nın unlü tablo tüccarı Sotheby, aralık 1973'te Picasso'nun "Oturan Kadın" tablosunu satışa çıkardığında yüzlerce kişi açık arttırmayı izliyordu. Dünyanın çeşitli ülkelerinden telefonla muzayedeye katılan bir grup alıcı içinde Sheldon H. Solow adlı koleksiyoncu New York'tan arttırmayı yükselterek ünlü tabloyu 1973'ün değeriyle 340 bin sterline (yaklaşık 175 milyon) aldı. Bu o yıllarda çağdaş bir sanatçı için ödenen en yüksek rakamdı. Türkiye'de durum nedir, koleksiyoncular kimlerdir? Bu sorunun yanıtı oldukça belirsizdir. Nedeni ise, Türk insanının hiç olmazsa SANAT OLAYI.'.nda, Sonımlu Yayın Mudürü Ülkü Karaosmanoğlu, Edip Cansever'in ölümüne dergilerinde yer verilmemesi ve bunun kimi sanatçılarca protesto edilmesini "Bardaktaki Fırtına" olarak niteliyor ve olayın gelişimini ayrıntılı olarak sunduğu yazısında "bütün bu olup bitenlerin Edip Cansever'le ne alakası olduğunu" açıklığa kavuşturuyor. Karaosmanoğlu'nun yazısının ardından sunulan belgeyle de, Sanat Olayı'nın Uyar ve Cansever konusundaki VARLIK, ağustos sayısında, özel bölümünü "Sanat Bireyci / Toplumcu Bakış" konusuna ayınyor. Afşar Timuçin, konuyu tarihsel gelişimi içinde işlerken, Mustafa Serean, Ömer Ateş ve Atilla Birkiye konuya değişik açılardan yaklaşıyorlar. / Cengif Gündoğdu, daha önce yayımlanan "Edebiyatımızda StaV Sistemi" yazısmı bu kez "Star Sisteminin EJeştirmeni" yazısıyla bütünlüyor. / Asım Bezirci, Memet Fuat'ın kendisine yönelttiği eleştirilere karşılık veriyor. / "Gerçekçilik Estetiği" adlı kitabının yayımianması dolayısıyla Aziz Çalışlar, Ergin Koparan'ın sorularını yanıtlıyor. Varlık İLANCILIK REKLAM AJANSI GRAFİKERLER ARIYOR • Bir reklam temasını çizgilerle anlatabilecek o 1 Çeşitli grafik uygulamalarını yapabiiecek yetenekte 1 Konusunda yüksek öğrenim görmüş 1 Öncelikle reklam ajansı deneyimli Mumorvlojl Gml UOdOrkjğO' Kfen âktun bUgty g6t% yvrdun kımybrtt kknlfi bulutlu, dQ*r rult »çt ( M C r t . H»M SKAKUĞI: Önuntl bir * d^tykHk olnwr*c*k. RÖZOÂR: « m doğu fdntan«wı ort» kurrtt», bt Ua*f klmhtlnö* Im kumtllc* o Mnfatento r>M« « gundoğuMundan 2*, •*. ttf 4M d*nb mU fıızte * M C *k. D6NİZ. « m n , »• Doğu K n d m i ı bukıUu, Dvtb küçOH ı M g M okjp. göruş uakhğı 1015 *m Ootf'ndt oiKa*. ton OAM'ni» I M *çık g»çmc»k. Ruzgâr kuzf doğu fOnhıdtı onm tnmtif iNCrt. 061 kuçuk d«to»* olup, goruş utMkkğı 1015 km rGuzel Sanatkır Fakülteterinin Yetenek Sınavlanna GRAFİKERLER başvurularınızı bekliyoruz. Görüşme için, 511 46 24 No.'lu telefondan Viki hanımı arayınız Başvurular gizli tutulacaktır. CIHANGIR SANAT ATOLYESI Başvurutannız ıçın odresimız Cıhangir Cad Bazlamacı Ap No 42'2 CıhangırİST Tel 143 37 24 Bağdaf Cad No 272 D 1 ve 2 CaddebostanIST Te) 359 83 71 İSTANBUL HARAÇMEZA T Kapahçarşı Bedesten'de satüan antikalann yanı sıra zaman zaman tablolara da rastlanır. Ama bir zamanlann Sandal Bedesteni'nde görüldüğü gibi, ashnda haraç mezat satüan, eski lstanbul'dur. Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle