19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/9 Nîğde karışık, Ankara sakin SHP'de adaylann kesinleşmesinden sonra Ankara ve Niğde için genel merkez tarafından gösterilen adaylara örgütlerin tepkisi Niğde'de istifalarla somutlaştı. Ancak Ankara'da benzeri bir olayın çıkması engellendi. BETÜL UNCULAR ANKARA SHP'de adayların kesinleşmesinden sonra Ankara ve Niğde adaylanna orgutlerin tepkisi Niğde'de bazı istifalarla somutlaşırken, Ankara'da benzer bir olayın ortaya çıkması önlendi. Ara seçim öncesinde SHP MKYK'sının tercihini Niğde Aksaray tlçe Başkam tbrahim Kasman yerine, eski Senatör Ab^ dullah Erare tleri yönünde yapması, Niğde örgütünü ayağa kaldırdı ve olay Kasman'la bazı yöneticilerin istifalanyla son buldu. Adaylann belirlendiği gün "tstifa edecegim" tehdidiyle tüm yöneticileri genel merkezde başına toplayan Niğde tl Başkam tsmail Güven'in önceki akşam telefonla Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Önen'i aradığı ve ilçe başkanlarını dün toplantıya çağırdığı öğrenildi. Aksaray'daki istifalar dün genel merkeze ulaşmadı, ancak yöneticiler istifaların gelmesinden sonra ya yedeklerin göreve çağnlacağını, ya da yeni bir yönetimin atanacağını açıkladılar. SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevfık Çavdar, "Bir ilçe başkam bir ara seçimde kendi çıkarlan doğrultusunda bir ekip kunnuş, Aksaray'da bir sulta kurmuş, aynca baskı kurmak istiyor, bunu kabul edemeyiz. Abdullah Emre 1leri de Niğde'de SHP'ye o kaybettirmez" dedi. Bir başka yönetici ise istifa ettiklerini açıklayanlann daha önceleri bir telefonla "Buraya gelin parti çöküyor" dediklerini, kendilerinin yanıtlarırun "Pazarlık yapmaya mı gelelim" olduğunu anlattı. Kasman'ın "yöresinde 1 milyon liradan aşagı dava almadtğını, tam bir kasaba avukatı olduğu" dile getirilirken Kasman'ın kendisi hakkındaki iddialarını yanıtlayan Cahit Angın şunları söyledi: "SHP otel lobilerinde yönlendirilemeyecek kadar büyük partidir. MKYK da lobilerde alınmış kararian onaylamayacak ölçüde görev bilinci yüksek bir kuruldur. İlçe başkanımız Sayın Kasman partisinin üst yöneticilerini bu ölçülerin dışında görüyorsa disiplin kovuşturması içinde iddiasını kanıtlamalıdır". Angın bu yanıtı verdiğinde Kasman çoktan partiden aynldığını ilan etmişti. Ankara orgütünde ortaya çıkan rahatsızlık ise "MKYK'nın örgütün egilimlerini tartışmadığı, uyguladığı yöntemin yanlış oldugu" yolunda. Ankara îl Örgütü, "hiçbir ilçede itiraz yarat mayacak bir adayın be lirlenmesi" için SHP heyetine tarif yaptıklarını, tariflerine uygun ismin ise Genel Başkan Yardımcısı Yiğit Gülöksüz olduğunu belirttiler. 11 yöneticileri, "Genel Başkan Ankara'dan aday olmadığına göre onun yakınından bir kişi olabilirdi. O da Yiğit Gülöksüz idi. Bunu genel başkana ve gönderdikleri heyete anlatmıştık" biçiminde konuştular. Ankara örgütünün ve il başkanının eğilimi beürtilmeden MKYK'da oylamaya gidilmesini eleştiren yöneticiler, gereksiz tartışmaların bundan kaynaklandığı görüşünü dile getirdiler. Ankara İl Başkam Ertuğrul Günay, 'Bizim itirazımız adayın şabsına degil, yöntem yanlıştır" dedi. Günay, "Genel Başkan tnönü, MKYK'nın karannı uygulamak dunımunda oldugumuzu söyledi" derken, "MKYK eğilimlerimizi tartışmadı. Sonuçların sorumluluğunu üzerine almıştır" biçiminde konuştu. Günay, böyle konuşurken, SHP'nin üst düzeyde bir yöneticisi, "Ankara iç yarası bir olaydır. Örgüt tarif filan yapmadı. Bir grup Yiğit'in canına okudu" dedi. MKYK kararlarının değiştirilmesinin mümkün olmadığını yineleyen SHP'li başka bir yönetici, "adaylann disiplin içinde çalışacağını MKYK'nın bir suçu bulunmadığını, yasanın bu görevi MKYK'ya verdiğini" belirtti. "Biz de ANAP gibi hareket edebilirdik. Böyle bir sorumsuzluk yapmadık" diyen yönetici, Ankara'dan daha fazla sayıda aday olmamasının temelinde "örgüte güvensizligin" yattığını savundu. SHP yöneticisi olaydan Başbakan Turgut Özal'ın sorumlu olduğunu, yasanın bu şekilde çıkmasının sorunlan artırdığını kaydetti. Ankara Polatlı ilçe yöneticileri diğer ilçe yöneticileriyle geçen cuma akşamı aralarında bir toplantı yaptılar. Toplantıyı haber veren yetkililer, istifa kararı çıkabileceğine dikkati çektiler, ancak Ankara'da bir Niğde olayı yasanmadı. INÖNÜ ANKARA tLÇELERlNDE SHP Genel Başkam Erdal Inönü bu hafta içinde Ankara ilçelerini gezecek. Inönü'nün Kurban Bayramı'nda Izmir'de olacağı, bayramlaşma töreninde hazır bulunacağı bildirildi. lnonü bayrarndan sonraki bir haftayı da tzmir ve Manisa'da geçirecek. SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevfık Çavdar, Niğde Aksaray İlçe Örgütü'nün istifa etmesinin partiyi etkilemeyeceğini belirterek, "Çözüm MKVK'dadır. MKYK'da karannı vermiştir" dedi. Niğde'de boş olan milletvekilliği seçimlerinde adaylığı MKYK'da onaylanmayınca istifa eden Aksaray İlçe Başkam İbrahim Kasman'ın belirttiği gibi bir denetim raporu bulunmadığını da kaydeden Çavdar, "Niğde'ye birkaç arkadaşımız genel eğilimi ölçmek için gitti. Niğde için iki aday soz konusuydu. Ibrahim Kasman'ın söyledigi gibi üç aday degil. Kasman'ın söyledigi gibi kendisinin aday olması için bir denetim raporu hazırianmış degildir. Kasman'ın aday olmaması için de elimizde bir rapor var" dedi. Konuyu bir disiplin sorunu olarak niteleyen Çavdar, "Sayın Kasman, Aksaray'ın gözlüğüyle Türkiye'ye bakıyor. Ve degeriendirmesini yapıyor. Erdal ınönü hariç diğer tüm adaylanmız o yörenin insanıdır. Bu konuda bir parti disiplini içinde karar verilmiştir. Olayın mağduriyeti yoktur. Mağdur olanlar bile partinin başansı için çalışmalıdır. Sayın Kasman'ın bu asabiliği kendi aleyhine olur" diye konuştu. Kahramanmaraş Bağımsız Milletvekili Rıfat Bayuzıt ın ölümu ile boşalan milletvekilliği için Kahramanmaraş'ta seçim yapılmayacağına karar veren Yüksek Seçim Kurulu'nun karannı da değerlendiren Çavdar, konuyla ilgili olarak Başkanhk Divanı'nın toplandığını ve YSK ile telefonla bir istişarelerinin olduğunu söyledi. Çavdar, YSK'nın zamana karşı bir yarış içinde olduğunu da belirterek, "Seçimin tarihi belli olmuş, aday olacak kamu görev lilerinin istifaları için gereken süre dolmuş. seçmen listelerinin güncelleştirilmesiyle ilgili YSK karan alınmış. YSK, Seçim Yasası'nın kendisine tanıdığı prosedür içinde karannı vermiştir. Kahramanmaraş'ta seçim yapılmasını biz de istiyorduk. Kimse Maraş'a güvenmesin. Maraş'ta sosyal demokrat taban çoğunluktadır" dedi. Kahramanmaraş'ta seçim yapılamamasının ara seçimler konusunda Özal'ın acele davranmasmın payının büyuk olduğunu da kaydeden Çavdar, Özal'ın bu konudaki aceleciliğinin altında, 1 ekimde imzalanacak olan standby anlaşmasının yattığını da söyledi. Çavdar, "göz bağcılığına alışan insanın kararlarında yanılacağım" da belirterek, "Bu hükümetin ne işbilirliği, ne işbitiriciliği, ne hukuk bilgisi, ne de siyasal bilgisi vardır" dedi. Tevfik Çavdar, Rahşan Ecevit'in İzmir'den İnönu'nün karşısında aday olarak çıkarılması için çalışmalar olduğu şeklindeki bir soruyu yanıtlarken de, "Rahşan Ecevit istedigi yerden aday olabilir. Nereden aday olursa kendisine basanlar diliyorum" dedi. Çavdar, Ecevit'in adaylığına tabanda tepki olup olmayacağı şeklindeki bir soruyu ise, "DSP'ye tepki olup olmayacağını kendileri değerlendirsin" diye yanıtladı. SHP'de adaylara tepkiler AM^VRA TAS1 Samsun'a hizmet SAMSUN'da ara seçim heyecanı bir başka türiü sürüyor. Şimdilerde, "gözden uzak olan gönülden de ırak olur" muş. Ancak hizmete susayan seçim bölgesi Vezirköprü, Havza gibi ilçelere hizmet yağıyor. Seçim bölgesinde yer alan bazı ilçelerin telefon gereksinimlerini karşılamak amacıyla başlatılan çalışmalar meyvelerini çabucak verdi ve seçim yasaklarının başlamasından birkaç gün önce santral açılısı hemen yapılıverdi. Devietin hizmetsizliğinden yakınanlara büyük bir ders veriliyordu; hem insan neoldum değil, ne olacağım demeliydi. işte hizmet dolu dizgin geliyordu. Çiçeği burnunda partilerden IDP'nin Samsun vönetjcilerinden avukat Mahmut Özbay, iktidann bu hizmet baskınını şöyle anlattı: Vezirköprü'nün Götköy köyünün ilkoğretim binasının camlannı kırarak binanın içine "tezgâhı kuran" PTT teknisyenleri en ücra köylere kadar medeniyetin seşini ulaştırıyordu. Bu ilkoğretim binasından bütün köylere telefon hattı çekiliyordu. Buna benzer hizmet baskınları kapılan pencereleri kırılan bazı köylerde de olanca hızıyla devam ediyordu. Hatta iddia bu ya, hızını alamayan bir hizmet âşığının bir köyde ilkoğretim lojmanının da kapısını kırarak içeriye girdiği söyleniyordu. Ne oluyordu böyle, bu ne hızdı... Konu Cumhuriyet muhabirinin de ilgisini çekti. Hemen Samsun PTT Bölge Başmüdürlüğü'nü aradı ve bulduğu bir üst düzey yöneticiye bu hizmet baskınının nasıl bir şey olduğunu sordu. Aldığı yanıt ilginçti. Samsun'un bütün ilçe ve köylerinin telefon gereksinimlerinin karşılanması, geçen yıl bu yılın programına alınmıştı ve bu çerçevede çalışmalar başlatılmıştı. Bu yıl sonuna kadar Samsun'un telefon ulaşmamış bölgesi kalmayacaktı. "Peki ilkokulların kapı ve pencerelerinin kırılmasına ne deniyordu?" Onun yanıtı da oldukça özlüydü. "Biz telefon hattı çekmek için gittiğimiz yörelerde kullanılmayan ya da tatilde olan kamu binalarını gerekli izinleri alarak kullanıyoruz. Geçenlerde kullanılmayan bir fabrikaya şantiye kurduk. Sizin bahsettiğiniz yerde de ilkokul binası kullanılabilir. Bu konuda kaymakamlıktan izin alınmıştır. Pencere kınlmış olabilir, ama teknisyenlerimiz oradan çıktıklarında binayı yeniden eski haline getirirler." Ama bu konuda Vezirköprülü bazı seçmenlerin iddialan biraz değişik. Bu iddia sahipleri, PTTteknisyenlerinin ilkokula girdiklerinde izin almadıklarını, iznin ilçe ilkoğretim müdürlüğüne daha sonra geldiğini söylüyorlar. Dedik ya, "kimsenin ağzı çuval değil ki büzesin." Televizyon artık seyrediliyor TELEVİZYON son günlerde biraz seyredilir hale geldi. Her akşam 20.30 haber bülteni ardıridan yasa uyarınca okunan, "seçim demeçleri" ekranı oldukça renklendiriyor. Bazıları eğlence programlarına çıkan "komikçilerin" bu kadar hoş vakıt geçirmediği görüşündeler, ama biz bunların, ANAPın koyduğu " m ü k e m m e l demokrasi" anlayışını hazmedemeyenler olduğunu sanıyoruz. Seçim demeçlerinde yer alan bazı kafiyeli sözcükler ise yüzlerce yıllık tekerleme kültürümüzü de ortaya koyuyor. Ömeğin "Oyunu ANAP'a degil, BANAP'a ver" gibi. BANAPçılar, Yüksek Seçim Kurulu1 nun son kararı gereği 'BANAP' adım eskisi gibi rahatlıkla kullanıyorlar, ama önceki gün ekrandan ANAP'a ve vatandaşlara aşağı yukan şöyle sesleniyorlardı: "Biz hiçbir ilde örgütlenmedik. ANAP daha şimdiden bizden korkuyor. Amblemimizi çaldı diyor. Demek kl 67 ilde örgütlensek kaçacak yer arayacaklar..." Ey demokrasi nelere kadirsin! dayı olan Ekrem Pakdemirli, örANAP tlçe Başkam Sadettin özcamide cuma namazını da kıldı. Kürkoğlu: DSP'den ihraç edihnem antidemokmtik Haber Merkezi DSP'den ihraç edilen partinin kurucu üyelerinden Ceial Kurkoglu, hakkında alınan kararın antidemokratik olduğunu söyledi. Kurkoglu, YANKI dergisine verdiği demeçte, "Doğal liderimiz Bülent Ecevit'ten her zaman büyük anlaytş, takdir ve ilgi gordük. Ama aynı anlaytş, takdir ve ilgiyi sayın Rahşan Ecevit'ten gördüğümüzü söyleyemeyiz" dedi. Partide "doğal lidere olan aşın •saygınm, butun arkadaşların susmasına neden olduğunu" kaydeden Kurkoglu, ANKA ajansının sorusu üzerine de, hakkında alınan ihraç kararımn antidemokratik olduğunu söyledi. İhraç kararımn DSP tabanımn istediğini yansıtmadığına inandığını belirten Kürkoğlu, "Partimizde ilkesel sapmalann olduğunu görüyor ve üzülüyorduk. Alınan ihraç karannı da bu çerçeve içinde değerlendiriyorum" dedi. SHP îstanbul adayı Hikmet Çetin: Dinci hesim ANAPla 'dur' diyecek ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) ANAP'ın en fazla güvendiği bölgelerden Îstanbul 6. seçim bölgesinde SHP'den aday olan eski Devlet Bakanı Hikmet Çetin, SHP'nin ANAP'tan daha şanslı olduğunu öne sürerek, "Özal milletvekili seçildigi Fatih'i kendi baoedanının devamı olarak gordugünden Tanm Bakanı Husnu Do^an'ı aday yaptı. Husou Dogan, Tınm Bakanı olarak kendisinc guveoseydi, lstiBbul'dan dejil, kırsal kesimden »day olurdn" dedi. Hikmet Çetin, 1983 seçimlerinin Milli Güvenlik Konseyi yönlendirmesi altında yapıldığını, 6 Kasım'da ANAP'ın şikeli yoldan iktidara geldiğini belirterek, Uç yıldır sürdürülen ekonomi politikaların olumsuz sonuçlanm halkın ara seçimlerde ortaya koyacağını söyledi. Çetin, Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlarken, ANAP'ı "12 Eylül'ü örtülü bir biçimde devam ettinnek isleyen bir parti" olarak niteledi ve iktidann üç yılda demokrasi yolunda ciddi hiçbir adım atmadığını kaydetti. 24 Ocak kararlarının ekonomik ve toplumsal sorunları ağırlaştırdığını, işsızligin toplumsal istikrarı olumsuz yönde etkileyecek boyutlara ulaştığını anlatan Çetin, Türkiye'nin giderek fakirleştiğıni söyledi. Çetin, söyle konuştu: "Türkiye'de demokrasi kurallanyla işlemtmtktedir. Demokrasinin ıskıya alınmasından en çok etkilenen ucrellilerle, çalışan kesim olmuslur. Bu kesim çok buyiık ozveride bulunmuştur. Buna karşılık gelir diizeyi çok bozulmuştur. Turkiye bngun dunyada gelir dagılımı bakımından en kotü ulkeler arasında yerini almıştır. 1980 yılı başında milli gelir birey başına 1400 dolara yaklaşmışken. bugun 1000 dolara inmiştir. (jlke fakirlesmis, çalışan kesimlerin gelir dagılımı bozulmuş, çok az bir kesimin ise gelirleri artmışlır. Görünurde dıs satıra artmıştır, ama bunun yanında dış borçlar da çok artouştır. Türkiye tipik bir Guney Amerika modeli uyguluyor ve Guney Amerika ulkelerinin gilligi darbogaza hızla gitmektedir. Hiikiimetin iki ıyor FakFukFon yanşı VALİLER ara seçim yaklaşırken, tatillerini bir kenara ittıler ve hanl harıl çalışmaya koyuldular. Ankara'ya çağnlarak kendilerine FakFukFon yönetmeliği hakkında bilgi verilen valiler illerine döner dönmez ilçe kaymakamlarını çağırdılar. Vakıflar kuruluncaya değin birer komisyon oluşturarak kurban derisi toplama hazırlıklanna başladılar. Kurban Bayramı'na şurada ne kaldı ki düşüncesinden hareket ederek faaliyetjerini htziandıran valiler, muhtariarla imamları da kurban derilerinin toplanmasında görevlendirdiler. Vali beylere şihn görünmek için illerde, ilçeterde bir yanş başlamış ki sormayın... tıye nın ;UDAR Çaycının keyfi ÇALIŞMA Bakanı Mustafa Kalemli, "Sigortasız işçi çalıştıranlara savaş açttğını" ilan ettikten bir hafta sonra, gazetemizde, bizzat Bakanlığın çaycılannın sigortasız oldukları yazılmıştı. Haberde, kiraya verilen çay ocaklarının, Bakanlığın işyeri istatistiklerinde bile yer almadığı, iş müfettişlerine çay veren işçilerin sigortasız çaiıştınldıkları vurgulanmıştı. Bakanlık, gazetemizde yer alan haber üzerine bir açıklama gönderip, kaş yaparken göz çıkarmış, sanki çaycıların Bakanlık elemanı olduğunu yazmışız gibi bunların Bakanlık elemanı olmadığını açıklamıştı. Demek ki Bakanlık elemanı olmayanlar, Bakanlığın binasında çalıssalar bile burası ne işyeri sayılıyor ne de çalışanların sigortalı çalıştırılmaları şart oluyor. Bakanlığın bu açıklamasına rağmen müfettişler kısa sürede harekete geçtiler. Bakanlığın iki binasında birden çay ocakları teftişedildi. Hiçbir işyerine nasip olmayan sıkı teftiş sonucu durum saptandı. Sigortasız işçilerin sigortası yapıldı. Teftiş sonucu, Bakanlığın Seianik Caddesi'ndeki çay ocağında çalışan çaycı Hüseyin Ozer, şimdi bayram yapıyor. "Gazete sayesinde geçmlse yönelik sigortam yaptınkiı. Yakında askere gideceğlm için tazminat da alacağım... Askerde parasız ne yapacağım diye düşünürken, başıma devlet kuşu kondu" diyen çaycı Özer, artık Cumhuriyet okumaya da başlamış ve şöyle diyor: "Blraz ağır geliyor ama alışmaya başladım. Bir şey daha öğrendim: Yıllardır diğer gazetelerden kupon kesip biriktirirdim, hiçbir şey çıkmazdı. CumrKJriyet kupon vermiyor, ama haberieri kuponlardan daha İyi kazandırtyor." k A "Siyasi alanda da hizmet etüği kanaatine varan" ve Başbakan ıl tarafından "ikna edildigini" söyıP'ın Manisa'daki "ağır topu" Ekmirii, partili seçmenlerine "Seçimırsak dışarıda itibarımız artacak. a bile gelip 'Kıbrıs meselesini diyecek. Kaybedersek Türkiye'nin ıtacak" diye propaganda yapıyor. ANAP'a "kâgıt zammı" nedeniyiuğunu savunan Pakdemirli, Tur^ merkezinde partililerle yaptığı >planüsı"nda neden aday olmak isyle anlattı: • kadar 27 yıl içinde üniversitelertenin yanı sıra hükümetin tayin etrde çalıştım. Allah'a çok şükiir bur10 binden fazla ögrenci yetiştirnn içinden bakanlar, profesörler imeti dışarılarda temsil ettik. Bir ve siyasi alanda da hizmet etmek kanaat getirdik. Sayın Özal beni ikna etti. Şimdi partiye nefer olaruz. Bundan sonra almmıza ne yaneyiz. mler hiikümetin oluşmasına, değişir edecek seçimler degil. Hepsi 11 Hepsi kaybedilse, hepsi kazanılsa t şekli değişmeyecek. Hepsi kaza<alade önem laşır. Çiinkü bilhassa ırşı önem taşır. Dışarıda Türkiye1 ikrar var, devamlı bir hükümet var. varsa Tiirkiye ile bugün gorüşelim bu seçiralerde ANAP kaybetse, «örülmüyor ama, dışanya verilen ıktır: İşte 6 Kasım seçimlerinkurulmuştu, ikisi eridi dağıldı gitsii de dagılmak üzere. Onun için varsa bekleyin islikrarlı hiikiimet görüşün denecek. Bundan da n dışandaki itibarı sarsılır. Benim • göre ANAP çok biiyiik bir çoğuneçimi alacaktır. Biz kazanırsak Yubile gelecek 'Kıbrıs meselesini ' diyecek. Çiinkü bilecek ki bu parimet oturmuştur. Diğer iki parti giın partilinin Turgutlu parkı içindeki ezinde soluk almadan dinlediği • Manisa adayı" Ekrem Pakdemirli 1 tıisa tl Sekreterliği'ni bırakarak eçen gazeteci Ertuğrul Aytaç'a banda yer alan haberlere de değindi. »AP'a kâgıt zammı nedeniyle kar' diyen Pakdemirli sözlerini şöyle her türiü egilimi birteştirmişür. Eln üzerinde birleştirilerek verilen amı birlik beraberlik içindeyiz detirbîrimize duştügumüz zaman yılları arasındaki olaylar tekrar dektir. ANAP'ın güçlu bir gorünümü şanssızlığı da var. Basın iyi gozle akamıyor. Bunun evveliyatında kâyatıyor. Kâğıt zammı yapmamak ğıt fabrikalanna para vermek deN'AP siibvansiyonlan kaldıracagını •mişti. Bunu kaldırınca tabii basın tedemedi. Bilemiyorum, belki başri de olabilir. Ama en önemli sezammı. Tabii büyuk rakam tutlu. akamın içinden çıkamadılar. Ama Iktan para toplamayı çeşitli yollarlılar." ) ulkelerde renkli basan gazete olAmerika'da "bir tek gazetenin" Idığını söyleyen Pakdemirli Türkin "pahalı gazetecilik anlayışı" .dğini savundu. Pakdemirli kenın bakanım" diyen partili seçmen>ral vermek" için şunları söyledi: ı görduğünüz ters imaja bakmayın. Partisi tüm bu ters imajlara karşın ekseriyetle büyuk bir çoğunlukla olacak ve bütün sandalyeleri alaa yin« soylüyorum: Bu bizi rahatııkmadan usanmadan çalışmamılemiz lazım. Gidip arkadaşınıza, tunuza tariadaki köyluye bunu anm. Sanki kaybedecekmiş gibi, kay' şeyi arar gibi ugraşmak lazım." Siirt DSPUe Aııri Korkmazh büyük tepki ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) DSP yönetimine karşı muhalefet yaygınlaşırken. Diyarbakır'dan sonra Siirtli kurucu üyeler de yaptıkları yazılı açıklamada, DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz ile MKYK'yı istifaya çağırdılar. Siirtli kurucular, "Türkiye'de faşizmin kummlaşmasına katkıda bulunmuş bir insanı partimizde genel sekreter olarak görmek istemiyoruz" dediler. Siirtli kurucu üyeler Atilla Durak, Abdülkerim Tok, Abdülkerim Ulugtekin. Hacı Oğuz, Ahmet Nas, Hüsnü Demir, Yasin Balık. Sıddık Emrah ve Ahmet Toprak'ın imzalarıyla yapılan açıklamada, genel başkan dışında 14 MKYK üyesi olduğu, bunun Siyasi Partiler Yasası'na aykırı olduğu savunuldu. Çetin: Turkiye bir ahlak bunalımına doğru sürükleniyor. Dinin etkisinde olan kesimin tercihinin ANAP olduğunu kabul edemiyorum. Ortaya çıkan rüşvet, suiisttfnal ve ahlak bunahmı nedeniyle de dinsel duyguları fazla olan vatandaşm ANAP'a 'dur' diyeceği kanısındayım. Fatih'te biz kazanınzamacı vartiı. H>at artıştannı onlemek ve dış odemeter dengesini saglamak. Ama bu iki alanda da baş&n saglayamamışur. Yatınmlann milli gelir içindeki payı duşmuştur. Bütun bu politikalar ulusal degildir ve halkımız bu politikalardan çok kotü bir bicimde etkiltnmektedir." Çetin, köylülerin yanlış tarım poliııkasından olumsuz etküendigini, buyük şehirlerde oturanların da hayat pahalılıgı ve issizlik nedeniyle büyük bunalıma girdiğinı anlatarak, "Ben inanıyorum ki, bu politikalardan olumsuz etkilenen halk, bu ara seçimlerde bunu oyİ«nyla ortaya koyacaktır" dedi. Îstanbul Fatih bölgesinde dinsel etkiıüiklerin agır bastıgına da dikkati çeken Çetin, ANAP iktidannın ekonomi politikası sonucuTürkiye'de ahlak çöküntüsünün büyük boyuılara vardığını ve Türkiye'nin "fnhuş literatüriine" geçecek bir ülke durumuna gdd\ğıni söyledi. Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Turkiye bir ahlak bunalımına dognı suniklenmektedir. Bu, devletin resmi kayıtlannda da bellidir. Bu politikalar devam ettigi surece toplumsal bunalımın çok daha buyük boyutlara ulaşacagına inanı>orum. Sayın Başbakan, yakını Hüsnü Dogan'ı bu bolgeden aday gostenniştir. Zaten Fatih, Sayın Başbakanın seçim bölgesi.. Özal herhalda Fatih'i hanedanlıgının devamı gibi goru>or. Dogan. Tanm Bakanı olarak, uygulanan tanmsal politikaya guvenseydi, kırsal kesimden aday olurdu. Herbalde Turk koylüsunun ANAP'a gerekli dersi vereceklerinden urktukleri için kırsal kesim yerine kentten aday yapmayı uygun gorduler. Dinin etkisinde olan kesimin tercihinin ANAP olduğunu kabul edemiyorum. Ortaya çıkan ruş>et, suiistimal ile ahlak bunahmı nedeniyle de dinsel duygnlan fazla olan vatandaşm ANAP'a dur' diyeceği kanısındayım. Kaldı ki, SHP dine karşı bir parti degüdir. Biz Atatiırk'un laiklik ilkesine baglı bir partiyiz. Rüşvet, suiistimal, ahlak bunalımı ters tepecektir. Ben bu ara seçimde, SHP'nin ANAP'tan daha şanslı oldugu kanısındayım." ANAP Ankara örgütü huzursuz AKAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in Ankara'dan aday olacağı söylentilerinin yayılması il teşkılatım kanştırdı. Bazı AN'AP'lılar, SHP ve DYP'nin yerel adaylarla seçime girdiklerini belirterek, 'Bizim durumumuz böyle olursa garanti gibi gözüken seçimı kaybederiz' diyorlar. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in ara seçimlerde Ankara'dan aday olacağı yolundaki haberler, il teşkilatında karışıklığa yol açtı. Başkentte dun ANAP il teşkilatı adına yapıldığı ileri sürülen ve imzasız dağıtılan bir açıklamada, Mehmet Keçeciler ağır dille suçlandı. Açıklamada. "mahalli adaylarla seçime giren SHP ve DYP karşısında ANAP'ın zorlanabileceği" gibi üstü kapalı bir tehdit de yer aldı. Söz konusu imzasız açıklamada şu göruşlere yer verildi: "ANAP teşkilatındaki huzursuzluk büyüyor. Genel Başkan Yardımcısı KeçecUer'in kendisini Ankara adayı ilan etmesi ve bazı gruplarla birtakım toplantılar düzenlemesi, seçim bölgesindeki ANAP teşkilatını kanştırdı. Özellikle Ankara 2. Bölgede Mehmet Keçeciler'in aday olacağı söylentileri, huzursuzluğu had safhaya ulaştırdı. Bölgedeki bir grup ANAP yöneticisi, Keçeciler'in henüz aday olmadan bir teşkilat başkamna yakışmayacak bir şekilde bazı gruplarla toplantı yapmasını kınayarak bu tutumla, bu bölgede ANAP'ın seçimi kazanamayacağını one sürdüler. Yenimahalle'de bir parti yöneticisi "Sayın Keçeciler'in Manisa'dan aday olduğunu duyduk. Ancak Sayın Başbakan yurtdışına gider gitmez, Sayın Keçeciler, kendisini Ankara adayı ilan etti. Bununla da yetinmeyip bölgede ANAP teşkilatını bölucü birtakım toplantılar yapmaya başladı. Sayın Keçeciler'in bu yanlış tutumu teşkilatta tepki yaratıyor. Teşkilat, isteksiz ve heyecansız, bölgede SHP ve DYP mahalli adaylarla seçime giriyor. Bizim durumumuz böyle olursa, garanti gibi gözüken seçimi almamız çok zor olacak" dedi. a.a. muhabiri Mehmet BUen istifa etti ANKARA. (a.a.) Gazeteci Mehmet Barlas'ın Türk demokrasisi \e basının sorumluluğu üzerindeki bir konuşmasıyla ilgili haberi yazan muhabir Mehmet Bileıı. a^Man istifa etti. Konuyla ılgili incelemenin bitmesinden önce verilen istifa kabul edildi. 24 temmuz gunu Rotary Kulüp'te yaptığı konuşma ile ilgili olarak gazeıelerde yayımlanan haber, tartışmalara yol açan Mehmet Barlas, bir açıklamada bulunmuş, a.a!nın verdiği soz konusu haberde ozetlemenin "eksik ve yanlış" yapıldığını öne surmüştü. a.a. Genel Müdüru Hüsamettin Çelebi de aynı gun, Barlas'ın konuşması ile ilgili a.a. haberiyle, "ciddiyetle ilgilendiğini" varsa sorumlulannın "cezalandırılacağım" bıldirmişti. a.a. Genel Müdurü Çelebi, dun de şu açıklamayı yaptı: "a.a. haberciliginde kaynaklan ve bu haberlere güveni arttırmak için çalışıyoruz. Böyle bir sırada Türk demokrasisi için ağırlık taşıyan bir konuda Sayın Barlas'ın öne sürdüğu husus üzerinde ciddiyetle duracağımın, Barlas'ın habere konu olan konuşması ile a.a. bültenlerinde yayımlanan metnin ciddiyetle inceleneceğini, 'varsa sorumluların cezalandırılacağım' söylemiştim. İnceleme için a.a.'nın yazılı sorulanna muhatap olan muhabir Mehmet Bilen, 'Haberin doğru olduğunda' direnmekle birlikte, biifasını göndermiş ve bu istifa kabul edilmiştir." Özal Viyana'ya gîdecek ANKARA (ANKA) Anavâtan Partisi Genel Başkam ve Başbakan Turgut Özal, ara seçimlere 10 gun kala üç günlük özel bir gezi için Avusturya'nın başkenti Viyana'ya gidecek. "Ağır toplanm" aday göstermesine karşın, ara seçimlerin "o kadar önemli olmadığını" sık sık yineleyen Özal'ın, ara seçime kısa bir sure kala dış geziye çıkması, siyasi çevrelerde "ilginç" karşılandı. Özal, 18 eylulde gideceği Viyana'da Avrupa Demokratik Partiler Birliği koneresine katılacak. Özal'ın toplantıda bir konuşma yapması bekleniyor. Kongreye Özal'ın yanı sıra, bir çok Avrupa ülkesinin muhafazakâr parti genel başkanları da katılacak. Bunlar arasında İngiltere Başbakanı Thacher, Federal Almanya Başbakanı Kohl, Avusturya Halk Partisi Genel Başkanı Mock, Fransa Başbakanı Chirac da bulunuyor. Turgut Özalın toplantılar arasında muhafazakâr partilerin liderleriyle de ikili goruşmeler yapacağı bildirildi. Özal, 20 eylulde TürkiyeA ye dönecek. Ecevît: SHP derme çatma DSP titizce örgütlendi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DSP'nin radvotelevizyon için hazırladığı demecte, Bülent Ficevit'in sözlerine yer verildi. Karabük'ten sonra DSP'nin "kontenjanından" radyoTV'den hitap eden Bülent Ecevit, "SHP, derme çatma örgütlenmiş, DSP ise zaman ayırarak titizce örgütlenmiştir" dedi. Bülent Ecevit, SHP ve DSP'nin yakın tarihlerde kurulduğunu ve ilk kez seçimlere girdiklerini belirttiği demecinde şöyle dedi: "Öyleyse neden SHP'nin, Demokratik Sol Parti oylarını bolmesinden degil de SHP oylarının bölunmesinden soz ediliyor. Bir dönemin koşullandınlmasına SHP boyun eğmiş, Demokratik Sol Parti'yse direniyor. SHP. derme çatma örgütlenmiş, Demokratik Sol Parti'yse zaman ayırarak titizce örgütlenmiştir. Bunlar SHP'ye degil. DSP'ye üslünlük sağlar. Oysa, DSP'nin meydanda gorunmesiyle ANAP'ın huzuru şimdiden bozuldu. Artık seçmen çaresizliklen ANAP'a ve.va SHP'ye oy vermek zorunda kalmayacak. Demokrasi isteyenler buna sevinmelidir. Demokratik Sol'un hedefi iktidardır." Üsküdar müftüsünün katili yvnhden ynrgdanacak İstanbul Haber S«rvisi Üsküdar Muftusu Hasan Ali Ünal'ı göruş ayrılığı nedeniyle oldurmek savıyla yargılanıp 10 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Ömer Arlı hakkındaki karar Askeri Yargıtay 2. Dairesi'nce sanık aleyhine bozuldu. Askeri Yargıtay. omür boyu hapis cezası alan 2 kişi ile aralarında Nakşibendi Tarikatı Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu'nun (Mahmut Hoca) da bulunduğu 4 kişi hakkındaki beraat kararlarını onavladı. 1000 UMUI Demokrasi, banş, sosyal adaleî yolunda bir umudun çiçek açmasıdır 1000 lira. Sivil yöneiimie istikrarlı kalkınma için, çağdaş, uygar, demokratik bir Türkiye için alçakgönüllü bir göstergedir 1000 lira. Katılın, katılım sağlayın. SHP SHP ile dayanışma için havale adresi: "Ziraat Bankası. Mithatpaşa Şubesi Hesap No: 304169 • Ankara" \ .
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle