19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Büyük Qtelm Satııbı Cumhurivrl Maıbaacılık ve üazetenhk Turk Atıonım >ırkcı: adına Nadir Nıdi. 0 Gene! Vayın Muduru Hasan Crmal. Muessesr Muduru Kminr Lşaklıgil. >azı tşlerı Muduru Oka> Gonensin, 0 Haber Merke/ı Muduru Valçın Ba>tr. Savfa Duzem Yonetmenı Kti Acaj. # Temsılaler ANkARA Vtkııı Da£an. İ7MİR: Hikntrt (, rıinkaya. ADANA. Mrhmrl Mrrran. Inanbul Haberlen: Reha Öz, Dış Haberler Ergiın Batcı, Ekonomr Osman Ulagaj, Kllltur. Cciâl Lsler, Magazın: Yalcın Pekşcn, Spor Danışmam: Abdulkadir Vacrlman, Düzeltme Rrfik Darbaş, Araştımıa: Şahn AJpay, IşSendika: Şukran Ketend. HaberAraştırma: Ufak Guidemir. • KoordınaıOr: Ahncl K o n b u , • Mab Işler Erol Erkııl, Rck.âm vc HaJkla Ihşkıler: GdMora Kopr, tdare: Hisryin Gunr. Işletme: Öwkr ÇcUk. Bügılşlan: Nafl Inal. Basan ve Yinan. (umhurivtı Matbaacılık ve Gazeıecılık TA.Ş Turk Ocajı Cad. 39 41 Cagaloglu 34334 Isı . PK 246lstanbul, Tel <I2 (15 05(20 hat)Telex 22246 • Burolar Ankara: Zıva Gökalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19'4 Tel 33 11 4147, Tele\ 42344 • lımır H Zıya Bulvarı 1352 Sok 2*3, Tel 25 4T0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kat 3. Tel 1455019^31 Telex 62155. TAKVlM 4 AĞUSTOS 1986 tmsak:4.il Güneş: 5.55 öfcle: 13.14 tkindi: 17.09 Akşam: 20.24 Yatsı: 22.00 projeleri askıda İstanbul'da Turizm Bakanlığı'nın ilan ettiği turizm merkezlerinin önemli bölümünde hastane, okul, kömür ocağı gibi tesislerin kurulu olması otel projelerinin gerçekleşmesini engeitiyor. 'SovyeÜer'e önyargım değiştf SEDAT ERGtN ANKARA Başbakan Turgnt Özal'ın beş gün süren Sovyetler Birliği ziyareti, Komünist Partisi lideri Mihail Gorbaçov'la görüşememesinin yarattığı belirsizlik havası içinde sona ermekle birlikte, bir dizi "olumln" sonuçlar da ortaya çıkardı. Ziyaret süresince "ohımsuz unsurİan"nın yeterince vurgulandığı düşüncesiyle, bu kez ziyaretin "olumlu" yanlarına eğilebiliriz. öncelikle, özal'ın Sovyetler Birliği'ne bakışmın büyük bir değişimden geçtiğini belirtelim. Ziyarete başlamadan önce kendisinde yer etmiş olan Sovyetler Birliği "sembolleri" ile ülkenin dört bir tarafmı gezip dolaştıktan sonra kafasında oluşan kavramlar arasında önemli bir farkhlık var. Nitekim Özal, gazetecilerle sohbetindede bu farklılığı gizlemedi ve "Burayı gelip gormeden önce bazı önyargılarım vardı. Açıklıkla söyleyebilirim ki, bu önyargılanmın bir kısmı burada değişti" dedi. Sovyetler Bırliği'nin ne kadar büyük bir ulke olduğunu, atlastan değil, kendi gözleriyle görmüş, ülkenin sorunlarını, sistemin işleyişini yerinde gözlemiş ve sokaktaki adama yakından bakabilmişti. özal, şöyle dedi: "tnsanın kitaptan okuduklan ile bizzal gördıiğü farklı oluyor. Bir şeyi tara olarak ögrenebilraek için bir de yaşamak gerekiyor". Bu çerçevede Özal'ı, Sovyetler Birliği'nin gerçekleri karşısın Özal, Kremlin'de ciddi bir ekonomik arayışın başladığı görüşünde Türkİş Başkanlar Kurulu ANKARA (OM.) Türkiye İşçi Sendikalan Konfederasyonu (Türklş) Başkanlar Kurulu, 6 ağustos çarşamba günü istanbul'da toplanacak. Sendika başkanları Türklş genel merkez yöneticileri, 8 bölge başkanı ve uzmanlann katılacağı toplantıda, daha önce on ilde yapılması kararlaştınlan eylemlerle ilgili tarih belirlenmesi yapılması bekleniyor. TürkIş'in eylemlehni ilk etapta, Gaziantep, Samsun, Manisa ve Zonguldak'ta gerçekleştirmeyi planladığı öğrenildi. İSTANBUL, (ANKA) Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Istanbul Büyükşehir Bdedüyesi'nin Istanbul'da yapımı için izin verdikleri 20'ye yakın büyük otel projesinden ancak 4'ünde somut gelişme olduğu, diğerlerinin ise "ismi var cismi yok" durumda bulunduğu belirlendi. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, projelerin gerçekleşmesinde gözlenen yavaşlık, otellerin yapılacağı yerlerde başka tesislerin kurulu olmasından kaynaklanı1 yor. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın bugüne kadar ilan ettiği turizm merkezlerinin önemli bir bölümünde hastane, okul, kömür ocağı gibi baa tesislerin kurulu olması bu bölgelerde yapılacağı ilan edilen projelerin gerçekleşmesini önlüyor. Yetkililer kurulu olan bu tesislerin boşaltılmarnası halinde, projeler için kredi tahsisi yapılmasının ve yapım için ihaleye çıkarılmasının olanaksız olduğunu kaydediyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı (Arkası 13. Sayfada) Başbakan özal'ın Sovyetler Birliği'nde yaptığı temaslardan sonra edindiği izlenim, Gorbaçov liderliğinin ve "dinamik" kadrolarının ülkeye yeni bir çehre vermek istedikleri, halkın tüketim ihtiyaçlarını daha fazla karşılayabilmek için "samimi" çaba sarf ettikleri yolunda. özal'a göre, sorun, yeni kadroların oluşturmakta olduğu ekonomik politikaların bürokrasi engelini aşıp aşamayacağı noktasında doğuyor. çıkardığı sonuç, bu konuda Kremlin'de ciddi bir arayışın başladığını, ancak getirilecek politikaların şimdilik netleşmediğini gösteriyor. Özal'a göre, açmaz, yeni kadroların oluşturmakta olduğu ekonomik politikaların bürokrasi engelini aşıp aşamayacağı noktasında doğuyor. Özal, bu konuda da şöyle dedi: "Sovyetler Birliğinde bir değişiklik, bir açılma rahatlatna hissediliyor. Bu iş nasıl gelişir GÜVENCE VERDİLER Kremlin'deki görüsmelerde başta Gromiko olmak uzere Sovyet yöneticiler, Sovyetler'in Türkiye'nin topraklarında gözü olmadığı yolunda açık güvence verdiler. da eskisi gibi eleştirel değil, tersine duyarh bir kimlikle gördük. Örneğin, ANAP mitinglerinde "Dogu Bloku ülkelerinde insanlar robot gibi, yüzleri giilmüyor" diyen Özal gitmiş, yerine "Burada da sokaktaki insan, başka ülkelerde sokakta yüriiyen insanlardan pek farklı değil" diyen bir başka Özal gelmişti. Hükümeti kurduğunda Avrupa karşısında belirsizliklerle riolu olan politikasını nasıl iki yıl gibi bir süreden sonra netleştirdiyse, bu ziyaret sırasında da Sovyetler Birliği karşısındaki çizgisi belli bir evrime uğradı. "Algı"lara dönük değişimin yanı sıra Özal, bu ziyaretinden sonra Sovyetler Birliği karşısında daha dikkatli bir uslup kullanmasının gereğini de fark etti. Anlaşılan, Özal'da bu dikkat unsurunun yerleşmesi için Sovyetler Birliği'ne resmi bir ziyaret yapması gerekliydi. Özal, yaptığı temaslardan sonra Gorbaçov liderliğinden ve bu liderliğin yeni, genç ve "dinamik" kadrolarından etkilendiğini gizlemedi. Bu kadroların Sovyetler Biriiği'ne yenı bir çehre vermek istediklerini, halkın tüketim ihtiyaçlarını daha fazla oranda karşılayabilmek için "samimi" bir şekilde çaba sarfettiğini gözledi. Özal'ın Sovyet Başbakanı Nikolay Rijkov'dan edindiği önemli bir izlenim, "yeni liderliğin iilkede köklii bir ekonomik reforma hazırlandığı" yolunda. Butün konuşmalardan şimdiden bilinemez. Yönetici kadrolarda, bu problemleri aşma arzusunu seziyorsunuz". İlginç olan husus, Özal'ın Sovyet yöneticilerinden aldığı du>Timlann, başka merkezlerden Ankara'ya ulaşan değerlendirmelerle büyük benzerlik gösterdiği yolundaydı. Örneğin, Çin Halk Curnhuriyeti Başbakanı Zao Ziyang, iki hafta önce Ankara'ya yaptığı ziyaret sırasında Sovyetler'in köklü bir ekonomik reforma yönelmek üzere olduğunu hissettiklerini belirtmişti. Ziyang 'ın değerlendirmeleri ile Özal'ın izlenimleri birbirini tutuyordu. Sovyetler Birlıği'ndeki yeni liderliğin Türkiye'ye karşı gelenekselleşmiş Sovyet politikasında bir değişikliğe gidip gitmeyeceği konusunda bir şey söyleyebilmek için zaman şimdilik erken. Ancak Sovyet dış politikasının genel üslubundaki değişikliğin, Türkiye'ye dönuk yansımaları olduğu da seziliyor. Bundan bir süre once önemli bir Doğu Bloku ülkesinin önemli görevdeki bir bakanı, Türk tarafına Sovyet dış politikasına ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Eski liderlik dünyayı iki kutuplıı görmekteydi. Gorbaçov lideriigi ise çok kutuplu bir dış politikaya yöneü>or.." Türk tarafına göre, Sovyetler'in orneğin Kıbrıs sorununda daha baskıcı bir çizgiye yönelmesi ve bu sorunda müdahil olma arzusunun (Arkası 13. Sayfada) Dershanelerde eğitim ANKARA (UBA) Geçen yıl yaklaşık 148 bin öğrenci özel dershanelerde eğitim gördü. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkililehnden alınan bilgiye göre 19841985 öğretim yılı sonu itibarıyla Türkiye'de açılan 296 özel dershaneden sırasıyla 54'ü İstanbul'da, 24'ü Ankara'da bulunuyor. Geçen yıl özel dershanelerden kurs almak için başvuruda bulunanların 94 bin 203'ünü erkekler oluştururken, 54 bin 249'unu kız öğrenciler oluşturdu. Yeni ehliyetler için ihale ANKARA (UBA) Yılbaşından itibaren değiştirilecek olan yenisürücü ehliyetleri için ihale yapıldı. Türk Polisini Guçlendirme Vakfı Komisyonu, ihaleye giren 6 firmamn cihazlarını incelemeye başladı. Başbakan özal'ın isteği üzerine plastik PVC kaplı tek sayfa olarak belirlenen yeni ehliyetler için gereklı film foıoğraf çekim cihazı ile PVC kaplama makineleri için ihale yapıldı. İhaleye 6 yabancı fırmanın Türkiye temsilcileri katıldı. Türk Polisini Güçlendirme Vakfı Komisyonu, ihaleye katılan fırmaların cihazlarının kontrolünü yaptıktan sonra raporlarını ihale komisyonuna verecekler. Denktaş ekonomik paket için devrede KKTC Cumhurbaşkanı, ekonomik programın gerçek niteliğini anlatmak ve koalisyon ortaklan arasındaki gerçek görüş aynlıklannı ortaya çıkararak sağlıklı bir sonuca varmalanna olanak sağlamak amacıyla çalışmalar yapıyor. tZZET RIZA YALIN LEFKOŞE KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, çevresinde buyuk gürültüler koparılan ekonomik programın gerçek niteliğini anlatmak ve koalisyon ortakları arasındaki gerçek görüş farkını ortaya çıkararak sağlıklı bir sonuca varmalarını olanaklaştırmak amacıyla devreye girdi. Ekonomik paketin, hukümetin konusu olduğunu belirten cumhurbaşkanı, uzmanlarının görüşleri çerçevesinde, girişimlerde bulunduğunu, Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin alternatif ekonomik programı üzerinde uzmanlanna yaptırdığı incelemeleri de taraflara duyurduğunu açıkladı. "Bununla, hükümet kanallan arasındaki gerçek göruş farkını ortaya çıkarmak ve kendilerine yardımcı olmak istediğini" söyledi. UBP ve TKP'ye iletilen cumhurbaşkanlığı değerlendirmelerinde, TKP'nin alternatif programındaki önerilerinden hangilerinin esas ekonomik programa uyum sağlayabileceği, hangilerinin uyum sağlayamayacağı, ana başlıklar altjnda, açıklama, yorum ve sonuçlarla duyuruluyor. Merkez Bankası konusunda, iki tarafın yaklaşımı arasında uyum sağlanamayacağı belirtilirken, esas ekonomik programın, ticarete, turizm kadar ağırlık vererek öteki sektörlerden önce>re aldığına,alternatif programda ise, ticaretin en son sıraya itildiğine dikkat çekildi. TKP'nin Merkez Bankası'nın yalnızca devletin alt yapı nitelikli projelere fınans vermesini istediği belirtilen KKTC Cumhurbaşkanlığı değerlendirmelerinde, bunun Merkez Bankası'nın esas görevi ile çeliştiği, bu nedenle esas ekonomi programı ile alternatif programındaki yaklaşımlar arasında uzlaşma sağlanamayacağı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Denktaş'ın iki ekonomik programı incelettirdiği uzmanlar, Merkez Bankası'nın bir oranda yatırıma katılmasının duşünulmesi halinde, bunun sakıncalı olduğunu, boyle bir uygulamanın, Kalkınma Bankası'nın aracılığıyla gerçekleştirilmesinin uygun olacağını ifade etti. Ticaretin de, turizm duzeyinde tercihe layık bir yere getirilmediği sürece, iki ekonomik programın uzlaştırılamayacağını belirten cumhurbaşkanlığı uzmanlan, ticaretin, bugün en yaygın ve en başarılı alan olduğu ve bazı moral hükümlerle hak edilmemiş spekülatif kazanç diye dışanda bırakılmasının doğru olmadığını vurguladılar. Turizmden sonra ikinci önceliğin tarıma verilmesinin mantığının anlaşılmadığı belirtilen cumhurbaşkanlığı değerlendirmelerinde, uretim ve ihracat sorunlarının, Türkiye Başbakanı Özal'ın da belirttiği gibi, tarıma dayalı kalkınma çabası ile çozümlenemeyeceğine dikkat çekildi. Türk Lirası, sterlin, dolar ve markın, TKP'ce hep birlikte geçerli para olmasının istenmesi üzerinde de duran cumhurbaşkanlığı, aynı anda dört ayrı para kullanımımn, devlet gorevlerini engelleyecek bir mali kaos yaratacağını, en uygun uygulamanın Türk Lirasını esas devlet para birimi kabul etmek suretiyle piyasanın öteki paraları kullanmasına izin vermek olduğuna işaret etti. Ekonomik programın esas metin ve yaklaşımında tercihli faizlerin kaldırılmasının, alternatif programda ise, tercihli faiz sisteminin artırılmasının istendiğini belirten başkanlık uzmanlan, bu alanda da iki yaklaşım arasında büyük zıtlaşma bulunduğuna dikkati çektiler. Selektif kredi politikasına belirli kriterler getirilmesinin önerildiğine de değinen uzmanlar, faiz farklarını odemek için gerekli fonların yerel olarak bulunabilmesi durumunda bu konuların ele alınabileceğini kaydettiler. Ticaretin cezalandınlmasıyla sektörler arası fark gozetmenin, iki yaklaşım arasında uzlaşma sağlamayacağına da işaret eden cumhurbaşkanlığı uzmanlan, yerli üretilerek iç piyasayı karşılayan tarımsal ve hayvansal urünlerin itlıalinin yasaklanmasına, istisnai durumlarda izin verilebilmesinin, serbest ticaretle taban tabana at bir uygulama olduğunu da anımsattılar. Uzmanlar, yeniden değerleme ve mali düzenlemenin sırf amortisman için değil, fiyatlama için de geçerli olması gerektiği, bu konuda iki yaklaşımın uzlaştırılmasında guçlük bulunmadığını be(Arkası 13. Sayfada) Hava yoluyla hacca gidiş İSTANBUL, (a.a.) Havayoluyla hacca gidiş bugün başlıyor. Hac farizasını yerine getirmek üzere tsıanbul'dan ilk olarak 200 hacı adayı yola çıkacak. İlk grup bugün saat 07.20 'de uçakla A tatürk Havalimam'ndan hareket edecek. Hava yoluyla hacca bir hafta içinde yedi uçakla toplam bin 200 hacı adayı gidecek. Resmi dairelere girenler ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa Valisi Alpaslan Karacan bir genelge yayımlayarak, hükumet binası ve resmi dairelere gihpçıkanlara dikkat edilmesini istedi. Alpaslan Karacan, dokuz ilçe kaymakamı ve diğer yetkililere gonderdiği yazıda şöyle dedi: "Son zamanlarda, Âkçakale ilçesi başta olmak üzere bazı üçelerimizde gazeteci, fotoğrafçı ve avukat gibi sıfatlarla hükümet binalanna ve öteki resmi dairelere girip çıkmalar olduğu, resim çekildiği öğrenilmiştir. Kaymakamlann ve resmi daire müdur ve memurlanmn dikkatli olmaları, milli güvenlik ve milli menfaatlerimize aykırı bilgi ve belge almmasma müsaade etmemeleri gerekmektedir.'' YHK 'nuı tarudım hakları sendika geri a Türkîş'e bağlt Teksif ile Tariş arasında 22 ay süren görüşmelerden sonra imzalanan 1985 yılı toplusözleşmesinde 1982'de Yüksek Hakem Kurulu'nca tanınan giyecek ve yiyecek yardımları azaltıldı. tZMİR, (Cumhuriyet Ege Biirosu) Tariş'in Torbalı'daki 128 nolu işyerinde çalışan, 87'si mevsimlik 90 işçiyi kapsayan toplusözleşme görüşmeleri 22 ay sürdükten sonra imzalandı. Türklş'e bağlı Teksif ile Tariş arasında imzalanan 1985 yılı toplusözleşmesinde 1982 yılında YHK tarafından tanınan "giyim ve giyecek yardımları" azaltıldı. 128 nolu Pamuk Tarım Satış Kooperatifi Cırcır Fabrikası işverenliği işyeri için yapılan ve yürürlük süresi 15.8.1981 tarihinde sona eren toplu iş sözleşmesinin, 2364 sayılı yasa uyann. ca yeniden yürürlüğe konmasını öngören İzmir Bölge Çalışma Müdürlüğu'nun 31 Ağustos 1982 gün ve 18412 sayılı başvurusu üzerine sözü gecen toplu iş sözleşmesi ve ekleri incelenerek, yeniden yürürlüğe konması Yüksek Hakem Kurulu'nca 21.12.1982 tarihinde kararlaştınlmıştı. 38. maddede "işçilere. çalışılan her gün için bir öğiin doyurucu vemek verilmesi", 39. maddede "işçilere çalışlıkları giinler için yarım kilogram siit veya yoğurt verilmesi, ancak oruç (ulan işçilere koruyucu gıda bedeli olarak piyasa rayiç bedeli ödenmesi" ongörulmüştu. Ayrıca 44. maddede "daimi çalışan işçilere yazlık ve kışlık olmak üzere yılda iki takım iş elbisesi ve iki çift iş ayakkabısı verilmesi, mevsimlik işçilere de çalıştınldıkiarı mevsime göre yılda 1 takım iş elbisesi ve bir çift iş ayakkabısı verilmesi, ayrıca biitün işçilere 2 yıl miallı deri ceket veya gocuk verilmesi, işyerinde çalışan işçilere yılda 1 defaya mahsus olmak üzere net 5 bin lira elbise parası ödenmesi" karar laştınlmıştı. Türkİş'e bağlı Teksif Sendikası ile Tariş arasında 22 ay süren görüşmelerden sonra imzalanan 1985 yılı toplu iş sözleşmesinde ise işçilere verilen koruyucu gıda olan süt veya yoğurt hakkı kaldıııldı. Yeni toplusözleşmede 40. maddede yer alan yemek yardımı, "işçilere fiilen çalıştıkları her gün için 1. yılda 200 lira, 2. yılda 225 lira brüt yemek ve ek gıda yardımı ödenir" olarak belirlendi. 44. maddede "daimi işçilere yılda 2 lakım iş ebisesi, 2 çift ayakkabı. 3 yıl miadiı bir deri gocuk, mevsimlik işçilere 1 lakım iş elbisesi, 1 çift ayakkabı ve 1 deri gocuk verilecek. Mevsimlik işçilere verilecek gocuğun miadı, söz konusu işçinin mevsimlik çalışmaları toplam 3 yılı doldurduğunda biter" denildi. 1986 yılı toplu iş sözleşmesı göruşmelerinin 1 ağustosta başladığı işyerinde işçiler, bir önceki yıla ait toplusözleşmenin imzalanmasından sonra işyerine temsilci atanması gerektiğını anımsatarak, "YHK 1.8.1979 yılı toplusözleşmesinde verilmiş olan hakları kabul elmişti. Sendikaya havale olunca bütun haklanmız geri döndiı" dediler. Isviçre, nükleer enerjinin yerini alacak kaynak arıyor Dış Haberler Servisi Çernobil oncesine kadar nükleer enerjinin vazgeçilmez bir kaynak olduğunu savunan İsviçre hukumeti, son günlerde bu politikasını terk etmeye hazırlanıyor. International Herald Tribune gazetesinde çıkan bir habere göre, İsviçre Cumhurbaşkanı Alphons Egli yaptığı bir televizyon konuşmasında Isviçre"nin artık nükleer enerjiden farklı enerji kaynakları araması gerektiğini söyledi. Egli, elektrik enerjisinin yüzde 40'ını nükleer santrallardan elde eden İsviçre'nin 40 yıl içinde bütün santralları kapatması gerektiğini vurguladı ve "Nükleer enerjinin yerini alacak enerji kaynakları Üzerinde araştırma yapmanın zarnanı gelmişt i r " dedi. Avrupa'da pek çok ülke gibi Çernobil sonrası nükleer enerji ve pek çok gosteri yüruyüşune sahne olan Isviçre'de, yakında bu konuda bir referandum yapılabileceği belirtiliyor. Daha önce .1979 ve 1984 yıllannda yapılan iki referandumda halk az farkla nükleer enerji yanlısı bir politikayı desteklemişti. Antalya Festivali ertelendi ANTALYA, (a.a.) Antalya Kültür, Sanat ve Turizm Vakfı, bu yılki Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin milletvekili ara seçimleri dolayısıyla bir ay ıleriye alınarak 2229 ekim tarihlerinde yapılmasını kararlaşıırdı. Alınan bilgiye göre, film festivalinde yarışacak film/er en geç 7 ekim tarihine kadar Film Yapımcılan Derneği'ne teslim edilecek. Akyıklız Tekstil 125 işçi açıkta BURSA (Cambviyet Buros«) Yaklaşık 1 milyar 115 milyon liralık borcunu ödeyemeyen ve alacaklılar kurulu tarafından kapatılmasına karar verilen Akyıldız Tekstil'de çalışan 125 işçi açıkta kaldı. Merkez Bankası'na 400 milyon, Pamukbank'a 275 milyon, Egebank'a 130 milyon, vergi dairelerine 65 milyon, SSK'ye 20 milyon ve kişilere 225 milyon lira borcu bulunan şirket bir süredir iflas masası tarafından yönetiliyordu. Geçen günlerde bir araya gelen alacakiılar, fabrikanın kapatılmaiina ve tasfiye yoluna gidilmesine karar verdiler. Bu arada alacaklılar toplantısma katılanlardan bir bölürrünün fabrikanın kapatılmasına karşı çıktığı ve alınan "kapatma" karanıun iptaü için mahkemeye başvurmayı kararlaştırdıkİarı oğrenikli. ht£>Qİ£>Iim£> Hacettepe Üniversitesi tarafından kalkınmada öncelikli 17ilW9UZIUIW ı a n arastırmalarda, ekonomik yetersizliğin en çok çod e y a p ı cukları etkilediği belirlendi. Yetersiz beslenme nedeniyle her yıl çok sayıda anne ve bebeğin yasamını yitirdiğinin belirtildiği araştırma, özellikle Şanlıurfa ve Adıyaman illerinde yoğunlaştırıldı. Hacettepe Üniversitesi Araştırma Gorevlisi Muhittin Tayfur, ekonomik yönden yetersizlik, altyapının olmaması ve uygun olmayan çevrede yaşamanın aile sağlığını tehlikeli boyutlara ulastırdığına değinerek şöyle konuştu: "Bilgisizlik ve ekonomik yetersizlik en çok çocukları etkiliyor. Özellikle ekonomik yetersizlik çocuk beslenmesinin gerektiği gibi yapılmasını engelliyor. Sıfır ile üç yaş arasındaki çocuk grubundan 1.200 çocukta yaptığımız arastırmada yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu, çocukların yuz.de 37'sinde gelişme ve büyu'me geriliği olduğunu belirledik. " (Foıoğraf: REMZİ ÖZDEMtR) FakFukFon örgütleniyor ANK4RA, (a.a.) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvık Kanunu uyarınca 93 yerde daha "Sosyal Yardanlasma ve Dayamşma Vakfı" kuruldu. Birer milyon lira mal varltğı blldirilen vakıfların kuruluş bildirgeleri dünku Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre il ve ilçelerde daha önce oluşturulan 77 vakıfla birlikte toplam 170 "FakFukFon Vakfı" çalışmaya başladı. j Hayvanseverler biliııı adaııüarma karşı Bilim adamları birçok hastalığın çaresinin canlı hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle bulunduğunu, bu deneylerin zorunlu olduğunu savunuyorlar. Hayvanseverler ise canlı bir varlık üzerinde deney yapmanın, ona bilerek hastalık aşılamanın canilik olduğunu ileri sürüyorlar. ABD'de laboratuvar denemeleri için her yıl ortalama 1722 milyon canlı hayvan kullanılıyor. Kobaylann büyük bölümünü kemirgenler oluşturuyor. Dış Haberler Servisi Bilimsel deneylerde canlı hayvanların kullanılması birçok ülkede bilim adamları ile hayvanseverleri karşı karşıya getiriyor. Bilim adamları kanser, A1DS, kalp ve şeker hastalıkları gibi, insan sağlığını tehdit eden daha birçok hastalığın çaresinin canlı hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle bulunduğunu, deneylerin zorunlu olduğunu savunuyorlar. Hayvanseverler ise elde edilecek sonuç ne olursa olsun, canlı bir varlık üzerinde deneme yapmanın, ona bilerek hastalık aşılamanın, acı çektirmenin canilik olduğunu ileri suruyorlar. Hayvanseverler sık sık düzenlediklerı gösterilerle kamuoyuna seslerini duyurmayı ve giderek daha fazla insanı kendi gorüşleri doğrultusunda etkilemeyi başarıyorlar. Geçen haftalarda ABD'de maymun kılığına giren göstericılerın yuruyüşü de bunlardan biriydı. Göstericiler canlı hayvanlar üzerinde deney yapan Maryland l lusal Sağlık Enstitusu'ne kadar yurüyerek buradaki 15 maymunun serbet bırakılmasını istemişlerdi. Ancak göstericilerin ensıitüde araştırmalar yapan bilim adanjlarını etkileyebildiklerini sosumek güç. Ulusal Sağlık Enstitusü'nde parkinson hastalığının tedavi yollarını araştıran Dr. Steve Wilson canlı hayvanlar üzerinde deneme yapmanın kaçınılmaz olduğunu belirterek, "İnsanlann sağlığını düşiinüyor, normal bir yaşam sürmelerini istiyorsak bunun başka yolu yok" diyor. Dr. Wilson bu arada hayvanları çok sevdiğını çocukken bir köpeği olduğunu, enstitude çahşmaya başladıktan bir süre sonra geceyarılanna kadar oturup bu işe devam edip etmemeyı duşunduğünu de belirtmeden edemiyor. Dr. VV'ilson enstitüdeki araştırmaları sırasında bir kopeğe parkinson hastalığının belirtileri olan titreme ve hareketsizlik ozelliklerini verecek iğneler yapıyor. Sağlıklı kopeği böylece hasta ettikten sonra araştırmalarına başlıyor. Önce köpeğın kafatasının bir bolumunu açıyor, beyın hucrelerini inceleyebilmek için bu açık bolumden beyne ince camdan yapılmış ileticiler indiriyor. Çeşıtli aletlerle köpeğın tum tepkilerini ölçuyor. Enstituye geldiğinde kulağının arkasına deneme kodu damgalanan Kopek, araştırmaıun bitiminde öldüruluyor, beyni üzerindeki araştırmalar ise bir süre daha süruyor. Dr. Wilson hayvan severlerin zaman zaman laboratuvarları basarak, kobayları serbest bırakmalarının aslında hayvanlara zarar verdiğini ileri sürerek, "Hayvanlara ozgurluk sloganı kulağa hoş geliyor, ama laboratuvan basanlar hayvanlara zarar veriyor. Baskını yapanların laboraiuvarda ne lur deneme yapıldığından haberi yok. Hayvan monitore bağlıysa oradan dikkatle çıkarılması gerek, yoksa yaralanabilir. Bunun dışında hayvanlar bulaşıcı hastalık virusü taşıyor olabilir. Onları serbet bıraktıklannda ise bunu insanlara bulaştıracaklardır" diyor. "lnternational Herald Tribune" gazetesi ABD'de laboratuvar denemeleri için her yıl ortalama P22 milyon canlı hayvanın kullanıldığını beliniyor. Aralarında kopek, kedi, domuz ve tavşan gibi evcil hayvanların da bulunduğu kobaylann buyuk bir bolumunu kemirgenler oluşturuyor. Atamalar ANKARA (ANKA) Açık bulunan Adıyaman ve Gümüşhane Milli Eğitim Gençlik ve Spor Mudürlüklerine atama yapıldı. Atama kararlan dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Gaziantep Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdüru Yardımcısı Süleyman Erkan, Gümüşhane ili Milli Eğitim Gençlik Spor Mudürlüğu'ne atandı. Adıyaman Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğüne Adana YavuzJar Ortaokulu matematik öğretmenı Sedat Şahin getinldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle