19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 1986 HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/13 OLAYLARIN ARDINDAKI Ecevit: Hani ben 'bir bölen'dim? GERCEK (Baftarafi 1. Sayfada) tik sokolnğn unıursamayan, hor gören birtakım insubv masa başma oturmos, Böknt Ecevit demokratik sol hareketi bölnyor diyorlar. Demokratik sol hartketiD başından bcri içtndeyim. tşte o hareketin bütanlüğünii dttn Karşıyaka sokaklannda gördüm, bugün de borada görüyorum" diye başladı. Gece vansı geçirilen yasaya eklenen bir madde ile yabancüara cumuriyetin millileştirdiği demir yollannın, deniz yollannın, devlet güvenliğinin en önemli unsurlanndan olan telgraf telefon hizmetlerinin satılacağmı söyleyen Ecevit "yani devlet satüacak" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ba iktidara bir tokst atmanız gerek, kendine gelmesi için. Ana mahalefete de bir tokat atmaııu gerek, uykndan uyanabDmesi İçin. Ba tokaü demokratik sol hareket içimie btrleşcrek atacaksraız. Bizi sayantan ve biıi soyarken uyuyanlan bir deprem gibi uyandıracaksınu." BtRLEŞME ÇAGRISINA TEPKİ Ecevit komışurken bir genç kendisine 500 imzalı bir "blrlesBieye cagn" mektubu vennek istedi. Ancak mavi Ozerine beyaz "görevli" yazılı DSP'lüer, söz konusu genci hemen salomın dışına cıkardüar. Ardından ikinci bir genç elinde dilekçe ile salona girdi ve Ecevit'in konuştuğu sehpanın önünde beklemeye başladı. Parti görevlileri, adı Hasan Karaşahin olan gencin çevresini sardılar ve elinden dilekçeyi alarak Rahşan Ecevit'in oturduğu masaya gönderdiler. Bülent Ecevit önünde bulunan grubun dalgalandığını görmesine rağmen konuşmasını sürdurdü. Bu arada Hasan Karaşahin "Sayın Bülent Ecevit" diye elini kaldınnca görevliler tarafından ayakları yerden kesilerek salonun dışına çıkartıkrken Ecevit konuşmasını keserek müdahale etti. Ecevit "Ben SHP gibi tekeld degflim" diyerek mikrofonu Karaşahin'e verdi. Ecevit'ten beklemediği bir davranış gören Karaşahin aşın heyecanlı bir biçimde yaptığı konuşmasında "ANAP iktidanndan çektigimiz yeter. Onun için biz sosyaJ demokratlar olarak aramızda 500 imzalı bir dilekçe topladık, ama topladıgımız imzalı dilekçe kayboldu" dedi, Bu arada Rahşan Ecevit müdahale ederek, arka tarafta bulunan "birlesmeye çsgn" mektubunu çıkardı. Mektubun bulunmasından sonra Hasan Karaşahin kürsüden inerken, Ecevit konuşmasını sürdürdü ve SHP'ye çatü. Ecevit şu görüşleri dile getirdi: "Ban sosyal demokrat geçinenlerle, daha solda otanbu* bir andadır. S i » bir öraek vereyim. Cnmhuriyet Halk Partisi'nin, agrana hapislere girditi Cnmhuriyet Halk Partisfııin son dönemleriııde beni mmımian hnşıaHnııl«nl«n bİTİ aday OİmilŞ Şİmdİ SHP'den. Diyor ki: <Bn Dde benlm aday oimamla yalnız sosyal deraokratlar değil, ilerici demokratlar da SHP'ye gekcek.' Ba ae demek? Daha solda birtalam akh bir kans havada sahte devriraciler™ Ontor ierid demokrat, siderse, sosyal demokratlana gerid demokrat Haydi efendlm... Kendi dışındakilere hayranlık dByanlarla, bnnlan ilerici görenlerle, kendi sosyal demokratlannı hor görenlerle bir araya gelmeniz için ugraşmam." Yaptığı her konuşmadan sonra savcüığa gittiğini, bunlan inançlan uğruna göze aldığını söyleyen Ecevit, "Ayselleri anasından babasından esirgeyen mületiıı biryokelçjsini ailuşlayanlar, bas Ua yapanlar için ngraşmam" dedi. Bu arada yaşlı bir kadın elinde çerçeveli bir fotoğrafla kahveye girerek Ecevit'e yöneldi. Kadının elinde 1974 yılında yapüan Kıbns Banş Harekâtı'ndan sonra basılarak piyasaya dağıtılan Kıbns haritası, Mehmetçik ve Ecevit'in portresinin oluşturduğu bir fotoğraf vardı. Ecevit teşekkür ederek bu armağanı aldıktan sonra sözlerini şöyle sürdürdtt: "Ben akbmı bir kaç masa başı köşe yazanndan almam. tlk almam gereldne benim de köşe yazar14un var. Yiae kendimden rt halkımdan alınm. Sözierim buraya bir fedai gibi gönderilmis Karaşahin arkadaşıma degil. Onn buraya gönderenlere. Ama Karaşahin gibi arkadaşlar, demokratik sokulugu hor görenlerden degil de, gerçek bir sosyal demokratsa ve şu dilekçeyi inualayanlar, onlar da gerçek sosyal demokra^a, savn bobmdıranlar defilse, kendi solandakini daka üerid sananlar degilse, ba ırmaga gelir, kaülırlar. Ama sen lidersin deyip, sonra beni kallanamazlar. Ben kendimi ne askeri mndahale yapanlara kuUaadırdım, ne de başkalanna kallandınnm." Konuşmasının bir bölümüne "Sayın Demirer diye başlayıp, "Özür dOerim, Sayın Özal" diye sürdüren Ecevit, dün eşi Rahşan Ecevit ile birlikte kaldığı lzmir Palas Oteli'nde bir süre DSP'lilerle görüştü. Dün akşam Turgoıtlu'nun bir köyüne giderüştü. Eşi Rahşan Ecevit ve partililerle birlikte saat 17.00'de kaldığı otelden Manisa'nın köylerine hareket eden Bülent Ecevit, Turgutlu'da kalabalık bir DSP'li gnıbunca karşüandı. lurgutlu'nun Avşar, Derbent, Ahmetli ve Gökkaya yerleşim alanlarında kendisine sevgi gösterisi yapüan Ecevit, buralarda yaptığı konuşmalarda üretici sonınlanna değindi, SHP ve özal'a çatü. Bülent Ecevit ban yurrtaşlardan gelen "SHPflebhieşme" isteğine de daha öncede olduğu gibi tepki gösterdi. YALÇINDÖGAN ANKARA'dan (Baştarafi 1. Sayfada) var mtdır, yok mudur diye araştırmak değil, herkesin düşüncesini rahathkla yaymasını sağlamakttr. TRT'nin görevi budur. TRT Genel Müdürünü, bu doğrultuda çaba harcamaya çağınnm." TRT Genel Müdürlüğü 'nün siyasal parti konuşmalanna sansür koydurma çabası nereden kaynaklamyor? Savcılık veya Yüksek Seçim Kurulu niçin harekete geçirilmek isteniyor? Bu girişimler ya Sayın Tiınca Toskay'ın kafa yapısından kaynaklamyor yada Tîınca Toskay'ıyöneten bir kuvvet, bu girişimlerin yapılmasım isiiyor. tki olasıhk da birbirinden olumsuzdur. Ve TRT'nin nasıl yönetildiğini göstermesi bakımından önemlidir. TRTde yayımlanan siyasal parti konuşmalan, içinde yaşadığımız seçim ortammı pek güzelyansıtmaktadır. Hele davulu delen Jaguarh partinin konuşmalan, çarpıklığı yansttmakta pekyararh oluyor, yasaklı rejimlerin düşeceği durumlan vurguluyor. Bir ülkede hukuka ters düşen yasaklar bu kadar çoğalırsa, olacağt da budur. TRT Genel Müdürlüğü'nün, sansür özlemleri de tabloyu tamamlamaktadır. • * • Büyüdtik (Baştarafi 1. Sayfada) yüını esas alan fıyatlara göre de milli gelir tahmini 278 milyar 102 milyon lira düzeyinde tahmin edüiyor. Kişi başına Gayri Safi Milli Hasüa tahminlerine göre, 1986 yılında söz konusu rakam sabit fıyatlarla yüzde 5.5 oranında artacak. Cari fryatlarla kişi başına milli geür 788 bin 830 üraya yükselecek. Yühk programa esas alınan ortalama dolar kurunun 675 lira olduğu göz önünc alınırsa, kişi başına milli gelir 1168 dolara yükselecek. DtE hesaplannda esas alınan 1986 yüı enflasyon rakammın yüzde 32.8 düzeyinde olduğu da bir soru üzerine açıklandı. DlE'nin ana iki sektöre ili$kin büyume tahminine temel teşkil eden üretim artışlan şöyle: 1. lanm kesüni: DtE'ye ulaşan bilgjlere göre, buğday, arpa, yulaf, mısır, çeltik, baklagiller, tütün, şeker pancarı, susam, haşhaş, kuru soğan, yaş meyve ve narenciye, zeytin, domates üretiminde artış gözlenirken, kütlü pamuk, yer fıstığı, çavdar, patates Üretiminde gerileme izlendi. 2. Sanayi kesimi: Sanayi kesiminin üretim patlamasında en büyük rol, özel kesime düştü. özel kesimdeki üretim artışı, yüzde 13.7, devlet kesiminde ise yüzde 4.5 olarak ölçüldü. özel kesimin üretim artışında önde gelen sektörler, tekstil(yüzde 18.73 büyüme hızı), demirçeük(yüzde 24.2 üretim artış hızı) ve metal eşya(yüzde 16.5 üretim artışı), ağaç sanayi(yiizde 27.43 büyüme hızı) olarak beUrlendi. Kamu kesiminde ise gıda, içki ve tütün sanayileriyle kâğıt sanayiinde üretim gerüemesi yaşandı. Kamu kesiminin üretim artış şampiyonu, yüzde 24.0'hk büyüme hızı ik demirçelik sanayii olarak gösterildi. SORU VE YANITLAR Devlet tstatistik Enstitüsü Başkanı Yüdızeli, basın toplantısında konuya ilişkin sorulan yanıtlarken, DPT'den büyüme rakamına ilişkin bir onay almalanna gerek olmadığını vurguladı. Yıldızeli, bu tür bir onay almadıklanm da söyledi. Bir gazetecinın, "Gecen yıl tanm alanında gerileme görttldü, sanayi kesiminde de KDV nedeniyle üretim rakamlan eksik bildirildi. Dolayısıyla bu yüki artış rakamlan, hesaplan gerektiginden fazla etkilemiş olabilir mi?" biçimindeki sorusuna Yıldızeli, şu yamtı verdi: "Geçen yüki ilk tahminler 3 aylık verilere dayanıyordu. Dolayısryla sağlıklı çıkrnayabilirdi. Bu yıl 6 aylık verUeri esas aldık. Bttyümenin nedenleri üzerinde yorum yapmak için erken. Ancak sanayi kesiminin, ilk 6 ayda gecen yüın aynı dönemine oranla yiizde 70 daha fazla yatınm malı ve hammedde ithalatı varaır." Demirel: Rakamlar (Baştarafi 1. Sayfada) "Ama daha senenin ortasmdayız. AhaU fukaralaşırken, rakamlann yükselmestni iyi degeriendirmek lazım" dedi. Demirel, DlE'nin altı ayhk verilere göre hazırlanan 1986 yılı milli gelir ilk tahminiyle ilgili görüşlerini Cumhuriyet'e şöyle değerlendirdi: "Böyle bir şey olursa sevinmek lazımdır. Biz böyle bir şeye seviniriz. Ama bu rakamlar daha doğmamış çocuğu beşikte sallamış gibi bir şeydir. Bu tahminler her zaman yapüır, sonra iner. Hep gördük. Gerçek rakamlar ortaya çıkınca bu tabminlerin hiçbir zaman tutmadığı görulür. tnşallah 7.8 olur. Ancak, bunun emarelerinin görühnesi lazımdır ki, halkın fukaralıktan bu kadar şikâyetci olmaması lazımdır. Şüpbe tohumu atmak tstemiyorum, ama düşündiiriiciidiir. Tanmda henüz hiçbir şey belli değildir. Pamukta, fındıkta, tütünde, iizümde, yaglı tohumda, bakliyatta, hatta hububatta rakamlar belli değildir." Kalkınma hızırun yüzde 7.8 olmasmın sevindirici olmasmın yanında, bunun emarelerinin de gözükmesi gerektiğini belirten Demirel, "Ama, ben bunu görmüyorum. Tiirkiye'de köylii, memur, esnaf, işçi, emekli şikâyetci... Şimdi burada otunıyorum, bugün 20'ye yakın fukaralık telefonu aldım. Yani bir yanda ahali fokaralaşıyor, bir yanda da rakamlar yükseiiyor. Devlet zenginleşme gösterirken. ahalinin fukaralasması arasındaki farkı göstennek lazım. Yani halka, bu kadar kalkınma hızı oldu, hepiniz hayatınızdan memnun musunuz, diyebilmeleri lazım" dedi. minlerini yüksek tutmak isterler. Fiyat araştırmalarmı yapanlar iktidan gözetir ve üretim tahminlerini yapanlar iyimser rakamlar verirlerse, ortaya pembe renkte bir tablo çıkabilir. Halk pahalılıktan şikâyetci ve geçim sıkınüsından bunalmış ise, bunun tek bir açıklaması olabilir. Üretim yetersizliği ve aşın emisyon, fiyat yükselişine ve geçim sıkıntısına sebep oluyor demektir. Açıklanan rakamlar halkın durumuna uymuyorsa, bunlann doğrulugundan kuşku duymak hakkımızdır. Rakamlar da politikacılar kadar yalan söyleyebiUr ya da rakamlara politikada olduğu kadar yalan söyletilebilir." Demokrasi ve Ecevit,.. (Baştarafi I. Sayfada) ktn gelişlerindtn muthıhık duyuyorhnb. Eceviller eylül baftna dek, nasıl olsa SHP'yi iyk* ulkeleytctkler, otılar da düfen meyvHeri toplayacoklardı. Eh bundan iytst de can sağhğıydı doğrusu. AtUk Yurtçu 'ya, " f v u UtrmU, bim yükstUU ama, Sayaı Inömi pımtdatnfmtha<iay"dıyecekaldum. Kefke demez oisaydım. Sayın Yurtçu, yan ifodamı, yarı politikaa lavnyla, suzümü kesti Hemen... Btnbn fonsm artmıyor, Sayat htömi*mm şaıu» atabyor... . Ne demek istediğmi aıtlamifum ama yine de, "özBr dMerim" dedim. tl bafkam Ramiz Sevînç araya girdi: Biı kmmarmjK. var mum Mdiay... Erkektitin onde dokuzu kaçmak ama beeeremedim. Bahse girditimız Av. Ramn Sevinç, eski gazetecı, astelik de yirmi yıllık "Cumkurfytt" okuru. Vanm, 29 eylül akfomt istediğin yerde. Atilia Yurtçu da, "Benidt davtt ttmtytunutmauauz"diye taktfdı. Gördiik ki, ANAP'ın kurmaylan Eceviıler'in tzmir hareketinden çok memnunlar; hesaplar, SHP üzerine kurulu oiduğundan. DSP'nin Onündeki engeller de bir bir açıkyor. Karabük provaandan sonra tzmir aıağı, kahvelerde sohbtt toplantısı biçiminde süriiyor. Altmdağ'da bir kahvede Bülent Ecevit konusuyor. Biz de çocukluk arkadastmız DSP Manisa Miiletveküi tsmet Turhangil'le htfltyoruz. Turhangit'e takılıyorum: Birinci bölgeden kayınpederbt Sayaı Niyati Aras'ı göstermissbtit, ikinci böigeden de Orhan Ayber'L Orkan, yıütr yth CHP'den aday adayı oldu, ama hep 56 oy farkl* Uk dfirdt girtmedi. Yineseçiimesin diye Manisa 2. Bölgeden aday to*termlpMz~ Ismet Tiırhangil, güldu. Işte latn bu sırada da Ecevitler gefdi Araçlardan inen partitılere baktım, politikada hiç görmediğim yüzierdi. Ecevitier'in vefalt dostlan Muhstn Bügthan ve Tangül homm, kahvenin bahçe duvanna oıurmuslardı. Kfuhsin Bey ve Tangül hanım, ' 'Böyle llgi 1990 öncesJ yoktu'' dediber. ' 'Aman yapmaytn'' dedim, "Saym Bülent Ecevit, CHP Genel Sekntert iker. biU büyük ilgi görirdü," ancak, ikna edemedim. Birden, 18 yıl önce 1968'deki Gelibolu mitingi geldi aklıma. Gece yaraında Geiibohı iskeie alanında binterce kişi vardı. Bunun en canlı tanığı da 0 geziyi izleyen gazeteci arkadasianmızdan özdetı Alpdağ ile Turhan Narler'di. Bülent Ecevit, Alttndağ ve Çamdibi'nde yine ilgiyte karyiandt. Kolları güvercin pazubentli insanlar çevrede kus uçurtmuyorlardı. Yaygm bir söylenti, bu kişilerden bazılanntn 12 Eylül Oncesi, bir milliyetçi lideri miting alanlannda kontdukları yolundaydı. Özellikle bu kişikr, "CHP mitingleri daha canlı ohırdu" sözlerini duymak istemiyorlar; hele hele, ' 'Sosyal demokratlar biritssin'' diyenlere zor kullanıyoriardı. Çamdibi 'nde bir genç böyle bir tümceyi söyleyince, yaka paça dtfan atıhyordu ki, Bülent Ecevit engelledi. Gence mikrofonu uzattp, ne istedij&'mi sordu. Eii ayağı zangır zangır titreyen genç işçi, "baitstn..." diyebildi. Sonra Biilent Ecevit aldı sOzü, gencin suçu olmadığını, onu buraya getirenlerin günahı bulunduğunu açıkladı. Bir de demokrasi ve özgürlük konusunda, "Bruvo Halkçı Ecevit" sesleri arasında görüsünü açıkladı. Bülent Ecevit, etkileyici kortuşmasıyla. nastl yıllar Once kitlekri süruklediyse, şimdi de süriiklemek istiyor. Çarptcı ve şiirsel konuşması toptuhiklan kendisinden geçiriyor. Ancak süreklı olarak SHP'ye çatması, aydınlan, yazarlan, mücadete arkodaslanm horiaması ise "sessiz protestolara" neden oluyor. Bir kahvede konusurken, yandaşlan sürekli alktşlıyorlar Ecevitler'i. Ama dısanda en az içeridekHerin 34 mîsli bir topluluk var ki, suskun dinliyorlar Ecevit'/. Bafta da belirttiğimiz gibi, ANAP'tı kurmaylann keyiflerine diyecek yok. Ankara'ya günü gününe bilgi aktanlıyor. Deniyor ki, SHP'nin işi tamam, hele DSP'nin önü biraz daha açılstn... Ne diyeiim, açılsın. Önümüz masmavi Ege Denizi. Okumuş'u kun kurtaracak (Baştarafi 1. Sayfada) haciz konmuştu. Konuya ilişkin bir açıklama yapan Okumuşların avukatı Nejat Fırat, eşyalann usulsüz olarak haczedildiğini, aslında Mukadder Okumuş'un eşinden aynlmak için mahkemeye başvurduğunu belirtti. Fırat, el konulan eşyalann tümünün de Mehmet Okumuş'a değil, eşine ait olduğunu belirterek şunları söyledi: "Demirbank'ı tahrik edecegiz. Onlann teminat mektubunu kabul etmediler. Ve konımaya alınmış banka ibaresini kullandılar. Şansi olarak Mukadder Hanım adına hem Vakıflar Bankası'na, bem de haciz memuruna dava ay^gıy Pazartesiyi bekliyoruz. Haczi de kaldıracağız. Biz, kra memuruna aldığı mal makabilinde para getirdik, almadı. Teminat mektubunu da kabul etmedi. Kasıtlı davrandı." Haczedilen mallarm sahipsiz şekilde Bebek Karakolu önünde bekletildiğini belirten Av. Nejat Fırat, "Karakolun kanunen ba mallan bekkmek veya korumak gibi bir yetkisi yok. Yediemin de yok ortada. tcra memurunun başmda beklemesi gerekiyordu, o da yok" dedi. Fuat, sorunun Okumuş şirketler gnıbuna bağh "Hak Oto" şirketi ile Vakiflar Bankası arasındaki 108 milyonluk borçtan kaynaklandığıru ve sırf sansasyon olsun diye mallann haczedildiğini öne sürdü. Yakınlannın belirttiğine göre gecen perşembe günü Fas'a giden Mehmet Okumuş, durumdan haberdar edilemedi. Okumuş şirketler gnıbuna bağh pek cok şirketin bankalarla olan kredi ve borç sorunlan nedeniyle bağlı şirketlerin satışını yapmak üzere Fas'a gittiği belirtilen Mehmet Okumuş'un sah günü yurda dönmesinin beklendiği belirtildi. Av. Nejat Fırat, "Kesinlikle bir kaçış falan degil. Kendisi Fas'ta Tanca Oteli'nde kalıyor" diyerek şunları söyledi: "Holdingle ilgili anlaşma için Fas'a gitti. Merkezi sanınm Nijerya'da bulunan çokuluslu biı şirketler toplulugu olan Nasko ile anlaşmaya otnrmak iizere gitüler. Fabrikalar ve bağlı şirketler kapanmasın di>e böyle bir yol deneniyor. Şimdi anlaşmaya vanlırsa eger, Oknmuş Holdinge bağlı tiim şirketlerin devri yapılmış olacak." Holdinge bağh fabrika ve şirketlerde toplam 4 bin kişinin çahştığuu söyleyen Fıcat, şöyle devam etti: "Fas'taki bu anlaşmanın şartlannı bankalann (alacaklı bankalar) onaylaması gerekiyor. Bu nedenle tş Bankası ve Sınai Kalkınma Bankası'ndan da iki müfettiş kendisiyle birlikte gitti. Yani tüm şirketler devrolacak, bankalara olan borçlar ve ipotekler kalkacak ve işçiler de işsiz kalmayacak." (Baftarafi 1. Sayfada) casında kurşun kalmayinca ekmek bıçağını alan HalO Dilber, küçük kızı Hilal Dilber'i (3) öldürdü ve daha sonra harakiri yaparak canına kıydı. Yetkililer, borçlannı ödeyemez durumda olduğu sanılan ve bu nedenle eşi ile kavga edip bunahma giren HaUl Dilber'in, son olarak eşinin üç gün önce evini terk etmesi ile akli dengesini kaybederek çocuklarım öldürdüğünün sanıldığını, olayla ilgili soruşturmanm çok yönlü sürdürüldüğünü belüttiler. Olay, Halil Mber'in annesinin sabahleyin hayvanlara bakmak üzere eve geldiği sırada ortaya çıktı ve köyde tam bir şok yaşandı. Gezgin: Piyasada durgunluk var İSO Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin ise şöyle dedi: "Tahminlerin yüksek çıkmasuıda, otomotiv, beyaz esya ve inşaatlardan dolayı çimento sektönınün etkisi oldu sanıyonım. Ancak hemen, etkinin ne ölçüde etkili olduğunu söylemek miimkün değil. Öte yandan, piyasada genel olarak bir durgunluk vardır ve sürmektedir." Çetin: Rakamlara kuşkuyla bakıyorum SHP'nin Istanbul milletvekili adayı, eski bakanlardan Hikmet Çetin, "Bu rakamlara kuşku ile bakıyorum. Gerçeği kolaylıkla saptırabildikleri gibi rakamlan da saptırabilirler. En azından bu kuşkuyu taşıyorum" dedi. tthalata Büyük kaybımız Ailemizin buyüğü ve aziz varlığı, emekli GOmrük Muhafaza Kısım Amiri Lütfü Giücanı bizleri tarifsiz acılar içinde bırakarak aramızdan aynldı. Cenazesi bugün (10.8.1986) Büyükdere Camii'nde küınacak ikindi namazını muteakip Sanyer Aile Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. Böcek ve a n (Baştarafi 16. Sayfada) pit, drakonya, varsam gibi bahkİar zehirlidirler. Bazen kumsal kıyılarda bile bahk sokmalarına rastlanabilir. Bu durumda da balığm soktuğu yerde ağrı, şişme olur. Alınacak önlemler: 1. Sokulan yere amonyak sürülür. 2. Sokulan yere ağrıya karşı novokain zerk edilir. 3. Kortikosteroitler damar yoluyla ya da kas yoluyla verilir. Böyle bir durumda yapılacak şey, hastayı dinlenmeye almak ve hekime başvurmaktır. Gene de en iyi önlemin dikkatli olmak olduğunu söyleyelim. Ailesi VEFAT Okuhımuz emekli Ağretmenlerinden Sayın Refika Avaoflu'nun eşi GAZETECt HAMDİ AVaOĞUTnun vefatuu Ozuntü ile öğrenmif bnhmuyonız. Merhuma Tann'dan rahmet, yakınütnna haşsftğhtı dfleriz. ÖZEL MODA LİSESt T.C. İSTÂNBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İSKİ DUYURU İDAREMİZ İHTİYACI 5 ADET SANTRÎFÜJ DÜŞEY MİLLİ TIKANMAZ TİP ELEKTROPOMP GRUBU KAPALI TEKLtF USULÜ İLE SATIN ALINACAKTIR 21.8.1986 Perşembe günü yapılacak olan ihalenia tahmini tutan 55.00O.000.TL., geçid teminau 1.65O.0OO.TL.' dir. thaleye ait teklif ve teknik şartnameler ücreti karşıüğuıda idaremiz veznesinden temin edilebilir. thaleyeiştirak edecek fırmalann, teklif zarflann;en geç 21.8.1986Perşanbe günü saat U.OO'e kadar Aksaray, fnkılap Caddesi No: 34'te idaremiz Genel Evrak Müdürlüğüne vermeleri gerekmektedir. Basın: 24824 (Baştarafi 1. Sayfada) lunuyor. Bu hesap petrolde ilk yarıyıl ithalatının 15 dolarhk varil fıyatı üzerinden yapıldığı, Çavdar: DlE'nin ikinci yarıyılda da bu fiyatın 12 seçim hediyesi dolara düşeceği yolundaki varsaSHP Genel Başkan yardımcıyıma dayanıyor. Aynı revizyon lanndan Tevtîk Çavdar, Devlet sonucunda ihracatın 8.2 milyar tstatistik Enstitüsü'nün açıkladıdolara ineceği yolunda"iyimser" ğı yüzde 7.8 oranını, bir seçim bir tahmine de yer veriliyor. abartması olarak niteledi ve Ne var ki, ekonomik birimle"Galiba Devlet İstatistik Enstire ulaşan geçici verilere gör| tüsü Genel Müdurünün. asaleten Türkiye'nin ilk 6 ayhk ithalatı geatanmasına karşüık iktidara bir çen yıhn aynı dönemine oranla seçim hediyesi düşiincesinden 500 milyon dolar yükseldi. İlk 5 doğmuştar" dedi. ayhk verüere göre ithalatın geçen yıla göre artış rakamı ise 400 milErdem: Son üç yılda yar dolar olarak ölçüldü. Resortalama 6.3 idi men açıklanan dış ticaret açığı Devlet Bakanı ve Başbakan rakamı ilk beş ayda yüzde 29.6 Yardımcısı Kaya Erdem, İzmir oranında büyüdü. de düzenlediği basın toplantısıntthalatta gözlenen bu patlama da, kalkınma hızımn 1979 yıhnkarşısında Başbakan Turgut da 0.4, 1980yıhnda ise 1.1 ola Özal, ilgili ekonomik birimlerle rak gerçekleştiğini hatırlattı. Kabir zirve düzenleme gereği duyya Erdem, son 3 yıhn ortalama du. Zirveye DPT, Hazine, Malisının ise yüzde 6.3 olduğunu ye ve Merkez Bankası temsilcileri ifade etti. "Bn, yatınmlann ar katılacak. tarak sürdüğünün, bizim döneZirvede karara bağlanacak önmimizde tşsizligin artmajıp azal lemlerin eylül ayı başında yurürüldığuun göstergesidir" şeklinde lüğe girmesi bekleniyor. Zirve konuşan Kaya Erdem, fiyat ar öncesinde hazırlıklarını tamamtışlan konusundaki görüşlerini layan ekonomik birimlerin topde şöyle açıkladı: lantıya sunacakları öneriler ara"1984 yüında kamuoyuna enf sında şu seçenekler bulunuyor: lasyonun kontrol altına alındığı1. Fonların yükseltilmesi: nı. 1985 yılı oranının yüzde 40 Özellikle lüks ithalat mallanmn olarak gerçekleşmesinin beklen fonlannın yükseltilmesi önerilediği ni açıklamıştım. Çeşitli çev cek. Halen ithalat faturasında relerden yoğun eleştiri aldık. Oy önemli bir yer tutmayan bu kasa biliyorsunuz, 1985 yılında enf lemin ilerde kontrolden çıkmalasyon yüzde 38 oldu. sından korkuluyor. 1986 yılı hedefinin ise enflas2. Damga resminin arttınlmayonun yüzde 25'e cekilmesi oldu su Ithalatta alınan damga resmiğunu ifade etmiştim. DİE ra nin yükseltilmesi konusunda kamlanna göre artış temmuz DPT, Maliye'den görüş sordu. ayında yüzde 31 oldu. Bu yiik Maliye'nin yanıtı ithalatı pahalıselişin yaz aylannın özelliğinin laştıracak bu verginin yükseltilegereği olduğunu defalarca söylebileceği yolunda oldu. dim. Şimdi diyorum ki, fiyat ar3. Belediyelere fren: Dış borç tışlan eylülde durur. daha sonyükü içinde belediyelere ait karaki aylarda gerilemeye başlar, yıl lem giderek büyuyor. Bu kurusonunda da yüzde 25 olur." luşlann teşvikli ithalat haklan daha önce kaldınüruştı. Yeni düProf. Ergin: Rakamlar zenlemede belediyelerin her türyalan söyleyebilir lü dış borçlanmalan ve ithalatProf. Dr. Feridun Ergin, milli lanmn denetime ahnması plangelir rakamlarıyla ilgili olarak lanıyor. Konuya ilişkin olarak şöyle konuştu: DPT'ye yetki tanınacağı sa"Milli gelir hesaplan, üretim nıhyor. tahminlerine ve fiyat endeksleri4. tthalat teminatlan: Ağustos ne dayanır. Tahminler yüksek ve ayı başından itibaren ithalatın fiyat artışlan düşUk tutularak frenlenmesi amaayla Türk Lirası büyüme hızı gercekten saptınlateminatlan yükseltilmişti. Son bilir. Memleketimizde, üretim çare olarak, bu oranlann yeniden tahminleri istatistiklere değil, ve daha yüksek düzeylerde sapvarsayımlara dayanmaktadır. Fi tanması düşünülüyor. yat endekslerinin doğruluğu ise <7un yıllardan beri tartışılmaktadu. *l\x konu, Anav'asa KomisCANON T. 70 3570 yonu'nun giindemine de gelmişOBJEKTİFİ İLE tir. Komisyona çagnlan D t E AKSESUAR FLAŞ. Başkanı. 'tstatistüderin doğruluÇANTA SEHPA ğu istatistikçiye bağlıdır' dcmekMÜRACAAT 512 05 le yetinmiştir. Iktidarlar, fiyat en05'dan İSMAİL GÜLGEÇ. dekslerini düşük ve üretim tah (Baştarafi 1. Sayfada) öyle kara çıkarmadı ki, açıkladtğı yüzde 7.8 gibi bir büyüme hızıyla "Balkanlarm ve Ortadoğu'nun rekorunu kırdı". D.t.E. tarafından dün açıklanan büyüme hızına Türkiye son attmış yıllık Cumhuriyet döneminde iki kez ulaştı. /iki, 1952 yılında, diğeri de 1976 yılında. 196570 arasında da genellikle yüzde 6.57 gibi bir büyüme hızına ulasümıştt. Tam seçimler öncesine kadar yüksek bir büyüme hızına ulaşmış olduğunun açıklanması ne ölçüde gerçekleri yansıtıyor? Bu rakama nasıl ulaşdmış bulunuyor?.. Yüzde 7.8 hangi yöntemlerle hesaplanarak bulunmus bir büyüme hızı acaba?.. Rakamın büyük olması, ANAP için seçim öncesinde kuşkusuz bir propaganda aracı. Hükümetin bakanlannın "Yanbş rakam veriyor" diye güvenmediği D.t.E. acaba hükümet katında güvenini artırmak için hangi yöntemlen kullandu... Başka sorulara geçmeden Once iki noktanm altını çizmek gerekiyor Sanayide: Geçen yıl Katma Değer Vergisi'nin uygulanmasıyla birlikte stok affına gidilmedi. Bundan dolayı, daha fazla vergi ödememek için, sanayiciler üretim miktarlannı düşük göstermişti. Geçen yıl oiduğundan düşük gösterilen üretim miktarlan, 1986 yılı için normal gösterilmişse bile, bu, sanayide önemli bir üretim artışı olduğu izlenimiyarattL Son ikiyılın karşılaştınlmasma dayalı üretim artış miktarlan da böylelikle oiduğundan daha yüksek çıkmış olabilir. Bu da milli gelir hesaplarına yansır ve büyüme hızı oiduğundan daha yüksek göriinür. Nitekim, Sanayi Bakanı Cahit Aral'ın geçen yıl D.t.E.'yi hedef alan yukarıdaki sözleri bu olay üzerine söylenmişti. Tanmda: Geçen yıl kuraklık nedeniyle tanm en kötü yıllarından birini yaşadı. Şimdi normale gelen üretim miktarla1% tanmdaki büyümeyi olduğuri' dan daha yüksek göstermekte, bu da büyüme hızı hesaplanırken kullanılan rakamlan etkilemektedir. Tanm ve sanayi gibi iki loko~ motif sektörün birinde yanlış rai kamlar, diğerinde küçülme vardu Nitekim, dünkü basın toplantısında, "Bunlan esas alarak hesaplanan arnş rakamlan abartmah obnaz nu?" anlamına gelen birsoruya, D.t.E. Başkanı Yıldızeli, "Bu konuda yorum yapmak, güç" karşılığını veriyor. Böylece; büyüme hızının hesaplanmasındaki en can altct soruyu açık bı\ rakıyor. Yapılan tüm açıklamanın en önemli noktası askıda ka\ lıyor. Dolayısıyla, verilen büyume hızının inandıncılığı kay. boluyor. Aynca, işin bir de açıklanma) sı gereken başka yönleri var. Ve '• rilen büyüme hızının hesaplan] masmda temel ahnması gereken şu göstergelenie hangi değişiklikler oldu: 1. Kamu yatırımları ne kadar' arttı? 2. özel yatmmlar ne kadar arttı? 3. Kamu harcamalan ne kadar; arttı? 4. özel harcamalar ne kadar? 5. Sanayide stok değişmeleri; nasıl bir grafık çizdi? \ Konunun harcama açısmdan yamtlanması gereken sorulan bunlar. Bir de gelir yönü var. Eğer büyüme hızı gercekten bu kadaryüksekse, bundan "khn" yararlamyor?. Kâr sahipleri mi?.. Ücretliler mi?.. Faiz geliri elde edenler mi?~ Rantiyeler mi?.. Kimler?.. Büyüme hızı ile toplam arasındaki köprü işte bu soruda düğümleniyor. Sokaklara bakıyorsunuz, insanlar "Geçinemiyoruz, açız, işsiziz" diye bağınyorlar. Yani, ücretliler ve diğer halk kesimi. Kârlar için sanayicilere bakıyorsunuz. onlann yüzü asık. Yani, kâr yüksek değil. Faiz geliri elde edenler artık memnun olmadıklannı söylüyorlar. Geriye sadece rant geliri elde edenler kalıyor. Demek ki, toplumun büyük kesimi ya "Açız, işsiziz" derken yalan söylüyor, Kâr yüksek değil" derken yalan söylüyor ya da Devlet tstatistik Enstitüsü yanlış bir hesap yapıyor. tkisinden biri. '. D.I.E. gerek üretim rakamlannı, gerek harcama kalemlerini geçen yılla karşılaştırmalı olarak tek tekaçıklamalı ve bu kadar büyük bir büyüme hızına nasıl ulaşılmış olduğunu kanıtlamalıdır. Ancak, ondan sonra inandıncı olabilir. Bir de şu soruya yanıt vermeIL Başbakan'ın kardeşinin yönetimindeki Devlet Planlama Teşkilatı büyüme hızına ilişkin rakama neden karşı çtkıyor ve bu açıklamaya hangi gerekçeyle katılmıyor?.. Adaylar sahnede (Baştarafi 1. Sayfada) ANAP Samsun milletvekiü adayı Servet Bilgi, 2. Seçim Bölgesi olan Havza, Vezirköprü, Alaçam, Bafra ve Ladik'te incelemeler yapmak üzere Samsun'a geldi. Havza'nın Boğaziçi mevkiinde bine yakın partüi tarafından cümbüşlüdarbukalı bir törenle karşılanan Servet Bilgi, burada çalgıcılara lO'ar bin lira bahşiş verdi. Ankara'dan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın ile birlikte Samsun'a gelen Bilgi, daha sonra bakan Aydın, Samsun milletvekilleri Berati Erdogan, Süleyman Yağcıoğlu ve Üyas Aktaş'la ölen milletvekili Gülami Erdoğan'ın Vezirköprü ilçesindeki mezarını ziyaret etti. Bilgi daha sonra yeniden Havza1 ya geldi ve kendisini dinleyen yaklaşık 40 kişiye hitaben yaptığı konuşmada, 'PTT Genel Müdürii iken sizlere büyük hizmetler getirdim. Yine sizler için çalışacağım. Size yapılan her şey helal olsun" dedi. Bafra'da 100'ün üzerinde otomobil konvoyu tarafından karşılanan Bilgi, ANAP ilçe binasından halka konusurken, "Başbakanın desteği ile aday olduğunu söyledi. Servet Bilgi daha sonra Alaçam ilçesine gitti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, dün Manisa'ya gelerek ANAP adayları Ekrem Pakdemirli ve Mehmet Keçecüer'e moral verdi ve başan dileğinde bulundu. Öğleden sonra Pakdemirli ile Saruhanlı'yı giden Kalemli, partililerin tezahüratını görünce, "Biz her partinin en iyisiyiz. Bu seçimi 110 alacağız" dedi. Daha sonra Manisa'da partililerle uzun süre sohbet etti ve feshedilen MDP'nin il başkanı Hasan Soytürk ve 216 arkadaşının ANAP'a giriş beyannamelerini Pakdemirli ile birlikte imzaladı. Saat 18.15 uçağına yetişecek olan Kalemli, beklemesine karşın Turgutlu yönünden yola çıkan Mehmet Keçeciler'i göremedi. Pakdemirli1 ye hareketinden önce, "Burada en iyi neticeyi alacaksın. Mehmet Keçeciler'e de basan mesajımı ilet. O da ikinci bölgeden kazanacak" dedi. Keçeciler, seçim gezisini Selendi, Kula, Salihli ve Turgutlu üçelerinde sürdürdü. Bu arada Manisa Belediye Başkanı Dayıoğlu, Baltan Kalemli partililerle sohbet ederken, Menemen, Aliağa ve Foça'nın kendi illerine bağlanmasını istedi. SHP Niğde adayı AbduUah Emre 1leri, dün seçim bölgesi Aksaray'a gelerek partililerce karşılandı. İleri, "Bu mücadeleye, kendi kişisel yaşamında yeni yıldızlı sayfalar eklemek için katılmadığını" belirterek, "Biz bu yola bütün zorluklan bile bile, en az siyasette 20 yıl arkadaşlık y^ptığımız değerii kardeşlerimizin bizimle yanşmasını ve siirtüşmesini insan vicdanında yaratacağı elem ve ıstırabını göze alarak çıkük" dedi. Istanbul 11 Başkanı Yaşar Keçeli, "İstanbul'da bütün parltlere fark atmak gayreti içindeyiz" dedi. Keçeli, DYP'nin kudretli misyonu ve şaha kalkmış atı ile iktidara dört nala gittiğini belirterek, "İlk genel seçimde de iktidar olacağız" diye konuştu. DSP'nin İstanbul 6. Bölge adayı işadamı Murtaza Çeükd'in seçim karargâhında bazı öğretim üyeleri, eski parlamenterler, ve işadamlannın da katıhmı ile seçim çalışmaları başladı. Islahatçı Demokrasi Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, propaganda çalışmalanna katılmak üzere bugün İzmir'e gidecek. Edibali, partinin yeni il binasının açılışına katılacak ve çalışmalannı burada sürdürecek. lliiyiitııı GAZETESİ Bayraın g u n l e d vurdumuzun ner yerlnae okuyablleceğlnlz gazete İSTANBUL BAYRAM CAZETESl'dlr. te. Ofset basklll İSTANBUL BAYRAM CAZETESI dlr. Aüres Gazeteciler Cemıyelı CağaloğluISTANBLJL Telex 23508 YETI Tel 522 12 22 522 54 08 526 80 46 Arıkara Temsılcılığ: Tunus Caü 5 * 5 Tel 26 62 77 İSTANBUL SATHJK llan vererek vuksek tlrajından yarartanatılleeeğlnlz vegârve gaze
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle