16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,ER CUMHURİYET/7 Son söz çiftçînîn HİKMET ÇETİNKAYA SAMSUN Köroğlu dağlarını aşıp, Boyabat kavşağından Gerze'ye doğru vurduk. Karaçam ormanları içînde kıvnla kıvrıla Gerze'ye sarktığımızda, doğanın o harika nakışına şaşırmamak elde değildi. 17 yıl önce dolaştığımız, "tütün mitingleri'ne katıldığımız bu yöreler, bu kez bir başka tat verdi bize. Karadeniz olanca hırçınlığından öte, bir başka yaramazdı, Solutnuzda gökyüzüyle birleşmiş gibi gri bir silüet halinde görünen Sinop, onun tam tersi ise Bafra burnuydu. Alaçam yakınlanndaki Çam gölü ormanlarını geride bırakıp, Samsun 2. Seçim Bölgesi'ne giderken yolun solundaki son tabelada şu yazıyordu: "Agaca acıyı balta verir." tç kısımlardaki orman köylülerini, kapalı ekonominin tipik yapısını oluşturan orman köylerini düşündük tabelayı okuduktan sonra. 1983 genel seçimlerinde bu yörelerde silme oylar, ANAP ile MDP'ye gitmişti. Yıllardır sağ partilerin kalesiydi Karadeniz'deki dağ ve orman içi köyleri. Yakakent kasabasından geçerken Uşutücü bir Karadeniz akşamı başlıyordu. Mısır, tütün, ayçiçeği tarlalarında kadınlar vardı çahşan. Gümenez çayını aşınca yol boyunca, sırtlarında sepetleriyle kadınlar, merkep ve at arabaları, davar otlatan kızlar, traktörlerle tütün tarlasından dönen insanlar, tipik Karadeniz manzaralan çiziyorlardı. Çocukların otomobil tckcrlekli el ara Samsun'dan seçim notları DUYDLIK/GÖROİJK YALCIN PEHSEDI Nevrotik bir köpekle yaşamak.. Ülkemizde pek tanınmayan bi olunur" ve "Toplantılardan (hiçbir kitabı dilimize çevrilme nefret ederim..." di), ancak ABD'de oldukça büNew York Üniversitesi'nde yük üne sahip bir mlzah yazarı reklamcılık konusunda öğreağustos ayı sonunda Türkiye' tim görevlisi olan Baker'in biye geliyor... zi ilgilendıren tarafı yazarlığı... Bizler için "meçhul" biri "Toplantılardan nefret olan tanınmış yazarın adı ederim" adlı kitabında iş dünStaphen Baker.. Bir bölümü yasına çarpık (belki de son dereklamcılıkla ilgili 20'ye yakın rece düzgün) bir bakış atan kitabı arasında en ünlüleri, da yazar, bu dünyayı (dolayısıyla ha çok "Amerikan usulü ya kendisini) de gırgıra almaktan şam"a dair yazdığı yapıtlar... kaçınmıyor. Isteıseniz ünlü kitaptan bir kaç alıntı yaparak, hem iş dünyasına hem de Baker'in mizanına (Amerikan mizahı) ısırımaya çalışalım. Kitabın "Kafanızda hiçbir şey yokken ne demeli "başlıklı bölümü Baker'i en iyi açıklayan bölümlerden biri. Birlikte okuyalım: "İş toplantılarının, meslek yaşamı açısından taşıdığı önemi anlamaya gerek yok.. Bu toplantılarda göstereceğiniz performans, başarınızın en önemli göstergesidir. O halde, Baker'in tutulmasının bir iş toplantılarında uyuklamamn nedeni de kitaplarının adları: vazgeçilmezliğine karşın.mut"Nevrotik bir köpekle nasıl laka konuşmalı, varlığınızı, yaşanır?", "Nevrotik bir kediy ağırlığınızı hissettırmelisiniz. le nasıl yaşanır?", Nevrotik bir Nasıl mı? eşle (karı koca ile) nasıl yaşaToplantılarda mutlaka konunır?, "Nevrotik bir psikiyatris şun. Ve olabildiğince uzun ve te nasıl tedavi olunur?" karmaşık cümleler kurmaya Hemen hemen dev bir akıl çalışın.. Bir taşla iki kuş vurhastanesi durumunda olan muş olursunuz. Hem sizi dinABD'de çok tutulan konular leyenler bir şey anlamazlar bunlar.. hem de bir sonraki toplantıda Stephen Baker'in asıl işi size karşı kullanabilecekleri reklamcılık.. Zaten ülkemize malzemeyi onlara vermemiş geliş nedeni de bu.. Parajans' olursunuz. ın çağrılısı olarak istanbul'da Söylediklerinizin konuyla ne bir hafta kalacak olan Baker, hem bir kaç konferans vere kadar ilgili olduğu da hiç cek hem de reklam firmaları önemli değil. Yalnızca ve kona kısa süreli danışmanlık ya nuşmuş olmak için konuşun.. Zaten herkes böyle yapacakpacak.. tır.. Bu nedenle hakkınızda lyi bir reklamcı olan yazar, olumsuz kanaatler doğması bazı mizah kitaplarıyla da iş olası değildir. dünyasına sesleniyor. Bu koKonuşma sırasında kararsız nudaki en ünlü kitapları şunlar: "iş yaşamında beş para kalıyorsanız, lafları ağzınızda etmez biri yerine önemli biri geveleyın.. Alçak sesle ve gibi görünmenin sırları..." genzınizden, daha da iyisi, eli"iş aramadan nasıl iş sahi nizi ağzınıza kapatarak konuşun.. Bunu yaparken "ve", "zira", "öte yandan" gibi sözcükler kullanın ve sadece bunların iyi duyulmasına özen gösterin.. Bir başka çözüm ise lafları ağzınızda gevelemek yerine, tam tersine sesinizin çıkabildiği kadar bağırarak konuşmaktır. Bu tekniöin adı da "hitabet sanatı"dır. En büyük avantajı ise, dinleyicilerin konuyu anlamalarını kesinlikle önlemesidir." Bir iş toplantısının yararları nelerdir? Baker'i dlnleyelim: "Bir iş toplantısı: "Şirket hesabına bol miktarda kahve ve fındıkfıstık tüketmemeye, birgün önce yapılan toplantıdan beri görmediğınız meslekdaşlarınıza "merhaba " demeye, fıkralar öğrenmeye, at yarışı tahminleri yapmaya, önemli görünmeye, lider pozu takınmaya, hiçbir şey bilmediğiniz konularda uzman görünmeye ve DİNLENMEYE yarar... Baker kitabının sonunda bir de test yapıyor. Sorulardan bazıları şunlar: "Toplantının niçin yapıldığını biliyor musunuz? Toplantıya katılanların yarıdan çoğu uyanık kalabildi mi? Bir karara vardınız mı? içinizden biri fikrini açıklama şansı elde edebildi mi? Herhangi bir fikir kabul edildi mi? içinizden biri (siz dahil) toplantının konusunu anlayabildi mi? Siz veya gruptan biri problemi çözebilmek için yeterli bilgıye sahip oldu mu? Merhangi bir kişi anlamlı bir hareket yapabildi mi? Seçim künyesi: Samsun/2. bölge (Bafra, Alaçam, Vezirkuprü, Ladik) u anda ANAP, f HP ve DYP eşit 6 Kasım 1983 Seçmen 163 826 ANAP 59 727 (% 40 6) HP. 41 614 (% 28.3) 25 Mart 1984 MDP 44 273 (% 30 1) şanslar içinde. SHP adayı dışında diğer adayların adları belirlenmedi. Seçmen 170.429 ANAP 56.192 (% 35.8) MDP 16 982 (% 9 7) HP 22 153 (% 13 2) SODEP 25.647 (% 19.52) OYP 26.645 (% 17.84) RP: 7 288 (% 4 84) f alır" sloganı yaygın. Ara seçim için ma son sözü tütün, ayçiçeği, çeltik öyleriyle birükte toplam 70 bin seçiğraf: ÜM/T OTANJ baları, traktörlerin arkasına taktıklan römorklarla ayçiçeğini sulayan 18 yaşındaki delikanlılar. yörede ilkellikle modernleşmenin" koşut olarak götürüldüğüne tipik bir örnekti. Samsun'a karanlıklar içinde girdik. Gece ışıklandırması pek öyle iç açıcı değildi. Hele kentin girişindeki kırmızı lambalar savaş dummlannda karartılmış bir yerleşim merkezini andırıyordu. Tütün ve çeltik tanmının, sebzeciliğin yoğun olduğu Bafra'da SHP'lilerle görüştük önce. O saatlerde Ankara'da MKYK, Samsun 2. Bölge adayını saptıyordu. önce eski ŞODEP başkanı avukat Sezai Önder'i ziyaret ettik. llçe kongresinde başkanlığı HP kökenli C«lal Yaran'a kaptırmıştı. O nedenle yeni ve eski başkanın aralan biraz limoniydi. Biz önce Sezai önder'e uğradığımız için de, Celal Yaran sanırız alınmıştı. SHP'nin iki adayı vardı. 38 yaşındaki Suat Binici, Alaçam, Havza, Ladik ve Vezirköprü'nün ;ikaya soyunan 'Vatandaş Hasan Bey'e insan kendini ak hissediyor Ikümlüsünüz.. [ÎZEL Efendim bu bir deratik terbiye meselesidir. Bir eşar, bir genel müdür zaten segirmese de eğer siyasi eğilimi ı ve bunu kuUanabiîecek kadar girse bunu seçime girmeden de caktır. Veyahut gelecek döerin hesabı içinde olacaktır. jisel olarak söyleyeyim; ben r zaman kendi işlerimi politikarıştırmadım. Bunun tek bir santim olduğunu bir türlü ölçemezsiniz. Ben şunu söyleyeyim; Başbakanlık Müsteşarı ve devlet memuru olarak devlete şerefle ve zevkle hizmet ettim. özellikle Sayın Başbakanımla çok güzel bir çalışma yaptığıma inanıyorum. Ancak Sayın Başbakan böyle istedikten sonra onun isteğini yerine getirmek benim için bir vecibeydi. Ben de bu vecibeyi yerine getirdim. Kısa politik geçmişinizde ilk keder veya sevincinizi yaşadınız mı? GÜZEL Keder olmasa da bir hüzün yaşadım. Başbakanlıktan ayrılırken çalışma arkadaşlarımın gözlerinin yaşlı olduğunu görmek beni çok hüzünlendirdi. Bürokrasinin bazı bıktırıcı, alışkanlık haline gelen özelliklerini düşündükçe hüzünleniyorum.. Yani bürokrasiyi arıyor musunuz bazen? GÜZEL Evet, bazen arıyorum. İnsan bürokrat olarak daha düzenli kaideler içinde. Siyaset insana kendini ortaya koyma güCünü daha fazla veriyor. Sahnenin önünde oluyorsunuz. Sahne ışıklarının, spotların önünde oluyorsunuz. Ancak bazen de çıplak hissediyorsunuz kendinizi. Halbuki bürokraside, devlette yerleşmiş gelenekler vardır. Bunlar bazılarına sıkıcı gelir, ama burokratın şahsiyeti değil, devletin hizmeti ön plandadır. Siyasette işin riskli tarafı bu bürokratik zırhtan çıkmış olmak. İnsan kendini biraz çıplak hissediyor. Devlet memurlarının hali meydanda. Çok özel olmazsa, seçim kampanyanıza ilişkin harcamalann alttndan nasd kalkacagınızı sorabilir miyim? GÜZEL Hemen söyleyeyim. Gerektiği zaman servet beyanımı da açıklayacağım. Pek bir şeyim yok. Maaşım var, maalesef günlük yaşayan bir insanım. Belki de elim biraz bol da ondan. Dolayısıyla böyle bir seçim kampanyasını tamamen finanse edecek mali imkânım yok. Cuıııa namazı ıçın oğle tatili yasası FARUK B.LDİRİCİ GAZtANTEP Ara seçimi kazanmakta zorlanacaklarını kestiren ANAP'lılar, Gaziantep1 te vaat yağmurunu devlet memurlarının rahat namaz kılabilmeleri için, cuma günleri öğle tatilinin uzatılmasına değin götürüyorlar. DYP ve RP, ANAP'a çelrne takmaya hazırlanırken, DSP de SHP'nin başarısında "kllit rol" oynamayı hedefliyor. ANAP il merkezi günün her saatinde "hizmet" bekleyenlerle dolup taşıyor. Ustelik gelen herkes de "Bu yapılmazsa size oy yok haaa" demeyi ihmal etmiyor. ANAP yöneticileri de bu istekleri yerine getirme sözü veriyor. tl merkezini dolduran kalabalığın çoğunluğunu köylülerin oluşturduğu dikkati çekiyor. Köylülerin ara seçimde oy kullanırken önemli bir korkulan var: "tktidarı degişürmeyecek bir seçimde, muhalefete oy vererek, neden köyümüze, yöremize hizmet cezası alalım?" Cezalandınlmak istemeyen, köylüler; hizmeti oya dönüştürmenin hesabını yapan da ANAP. ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, kenti her ziyaretinde yeni bir vaatte bulunmayı ihmal etmiyor. Taşar, son ziyaretinde cuma günleri öğle tatilini yasa çıkararak uzatma vaadinde bulunmuş. Taşar'ın bu vaadi RP'li seçmene seslenme çabasından mı kaynaklanıyor? Gerçekten de RP, ara seçimde epeyce iddialı. Eski parlamenter "Mehmel Bozgeyik'i aday gösteren RP, Gaziantep'te propaganda çalışmalanna düzenli biçimde başlayan ilk parti aynı zamanda. RP il binasının duvarlarını, ekiplerin çalışma programı cetveli, mahalle haritalan kaplıyor. "Biz bir fikrin partisiyiz. Bizi de deneyin" sloganı ile yola çı Gaziantep'te ANAP'ın Başbakanlık eski Müsteşarı Hasan Celal Güzel: "Seçimi çok büyük bir terslik, aksilik olmazsa kazanacağımı zannediyorum. Hemen hemen eminim.. Eğer kaybedersem, bu iki ayı kafamdan ve kalbimde tamamen silerim" ellikle Sayın »akanımla çok güzel bir mq yaptığıma lyorum. Ancak Sayın >akan böyle istedikten a onun isteğini yerine mek benim için bir teydi. Ben de bu vecibeyi le getirdim" ası gösterilemez. Eğer kaybem, ben bu iki ayı tamamen undan, kalbimden tamamen n. Bir haflalık bir politik geçmivar. Bu dönemde en üst kaörevinden ayrılarak politikaImanın degipdegmediğini anildlniz mi? 1ZEL Hayatın bazı noktala değipdeğmeme hesabını ^apmanız mümkün olamaz. lenme gibidir, insanın çocusevmesi, arkadaşını sevmesi r. Kaç kilo olduğunu, kaç »JAP'a tepki: Aııamızı ağlattı IET GÜLTEKİN gelırken "kara yol" denilen mevkide meydana gelen irafik kazalannda yaşamlarnı yitirenlerin sayısı 73 ve sakat kaJanÜL Adayların belirlenmeye çalışıldığı şu günler lann sayısı da 500'ü aşıyor. Bu ölenlerin sorumlusunun vali lerde, evlerde, köylerde, köy odalarında, ilçelerdc ve belediye başkanı olduğunu soyleyen BingöUUler, 1950'li camu kuruluşlannda bile konusulan tek konu seçim. yıllarda Bingöl'de meyhane bulundugunu, 1980'h yıllarda ise lay nereden ne kadar oy getirir, şeyhler aday olma Bingöl'Un geriye doğru gittiğini vurguluyorlar. tre acaba ne yaparlar? Hangi partiyi desteklerler? Belediye başkamnın ıstememesine rağmen ANAP ve DYP'li ın konuların başında bunlar geliyor. Belediye Meclis Uyelerinin oylarını alarak başkan vekilliğine çinı tarihinin belirlenmesinden sonra ortaya çıkan seçilen SHP'li Orhan Scvin, "Biz ilk sevimi kazandık. Milıdettln'in ojlu Mahmut Sönmez'in Turgul Özal ta letvekili seçimini de yine ANAP ve DYP'den gelen oylarla aday gösterilmemesi ve DPT'dcki görevinden ayrı alacagız" derken, DYP'nin belediye encümeni üyesi, "ANAP ıl'ın adayı olarak ortaya çıkan Hasan Uinç'in aday para dagılarak biraz oy alır" şeklinde konuştu. z konusu olması, Bingöl ANAP teşkilatında huzurANAP'ın yönetimınde yer alan, ancak ANAP'ın halkın soa neden oldu. "Şcyh Vahdettin'in oylanyla seçimi runlarıyla ilgılenmediğini söyleyen bir başka yetkili de, "Biz zamnz" diyen ANAP'lılar, Hasan Dinç'in Bingöl'ü Bingdl'e hiçbir sey yapmadık. Şlmdi oy için gitligimiz köyediğiııi, Bıngöllülerin de adaylarını tanımadıkları lerde utanarak çalışıyorıu. Kurudere koyune gittik bu köydenle de seçimi SHP'ye kaptıracaklarından endişe de 85 konul var. Yurttaslar luvaletlen çıkıyor ve ellerini yıar. kayacak m bulamıyor. Bu dunımda bu koyde bize oy çüunaz" ve çevresinde hiç tanımadığınız köylüye, şehirliye diyor. Sessiz ve derinden çalışan RP yöneticileri, köylerde karar veya Özal'ı sorsanız alacagınız tek yanıt, "Anamızı efimde biz de ona dersini verecejlz" oluyor. Bunun gâhlannı kurdular. RP'lilerin oylarını Islahatçı Demokrasi NAP'hlar aday konusunda çok titiz davranıyorlar. Partısi'nin böleceğinden endişe duyan partililer, "Bizim bir 'de birçok yurttaşın içkili bir yer açabilmek için vi tabanımız var. Tabanı olmayan ANAP seçimi kazanamaz" >elediye baskanlığına başvurması ilginç. Ama hiçbı biçiminde konuşuyorlar. uhsatı verilmemiş. BingöUUler bir duble içki içebilIslahatçı Demokrasi Parlisı adayı olarak bilinen tl Başkakente 25 kilometre uzaklıkta bulunan "Soguksu" nı Nurettin Güneş, Elazığ'dan gelen tl Başkanı Muzaffer Bubölgeye gidiyor, kentten aldıkları içkiyi burada lut, miüetin parti arayışı içinde olduğunu, IDP'nin bu nedenle ü" içip dönüyorlar. Anlatılanlara göre, bugüne ka ortaya çıktığını belirterek, Bingöl'de en kuvvetli parti oldukksu'ya gidip donmeyenlerin sayısı 73. Soğuksu'dan larını, 8 aydan ben köylerde çalışma yaptıklarını söyledi. Gerçekten Samsun 2. Bölge'de, 25 Mart 1984 yerel seçimlerinden HP ve SODEP oyu toplam 47 bin 800'dü. Yarıya yakını Bafra'dan çıkmıştı. Bu kez sorduk: "Adayınız MKYK'dan çıkmazsa ne olur?" "SHP'li seçmen diger partilerdeki yerel adaylara oy verir. Bu Bafra'nın genel siyasi yapısıdır. Bafralı kendi bölgesindeki adaya oy verme geleneglni yıllardır sürdürmektedlr. " Tam o sırada SHP'nin Bafra adayı Seyit Ahmet Şenel içeri KalabaJık bir partili grubunun girdi. Biz "durum nasd?" diye sorunca, "Partiye gidelim, orada katıldığı konuşmamızda avuda konuşalım" dedi. Ardından kat Sezai önder şöyle diyordu: da Sezai önder'in görüşlerine "Bafra'nın köyleriyle birlikte katıldığını ekledi. toplam 70 bin seçmeni var. VeSHP ilçe Başkanı müteahhit zirköprü'nün ise 35 bin. Biz BafCelal Yaran'ı ilçe örgütünde, ralı aday istiyonız. Ama bizi dış "yılgın" bir halde bulduk. Eh ladılar. Bafra'da 17 bin sosyal bize biraz alınmıştı. SHP ilçe demokrat oy olduğunu genel başkanı o olduğu için yerel pomerkedmizin göz önunde bulun litikacı alınganlığı içinde önce durması gerekir. Aday bizden ona gitmemizin gerektiğini düşüolursa, Samsun 2. Bölge'de se nüyordu herhalde. Yaran, "Biz çimi biz kazanınz." politika yapmıyoruz, oyun oynuyonız" diye girdi söze. Sonra "dayatmacılık"tan söz etti. Aydın Güven Gürkan'a yakınlığı ile bilinen Celal Yaran'ın SHP gemisinin Karadeniz'deki azgın dalgalarla nasıl mücadele ettiğine pek aklı ermiyordu. Celal Yaran şöyle konuşuyordu: "ANAP'a karsı alternatlf olusturmak gerekir. Çünktt ANAP iktidarının ellerinde televizyon gibi silahı var. Ama ne oluşturacağız bilemiyorum. Ekonominin musluklan 24 Ocak kararlan ile birlikte dışanda. Bumuslukları ele mi geçireceğiz? Ama nasıl yapacağı/ bunu? OrSeçim künyesi: tada bir FakFukFon var. Yoksul yurttaşa bu parayı almaGaziantep yın mı diyecegiz? Bence SHP'nin gündeminde demokratik hak ve özgüriükler var. Hapishanelerde binlerce insan var. Biz SHP olarak öyle bir oluşum sergilemeliyiz ki, millette şok etkisi yapsın." Gerçekten haklıydı, ama o "ş.ok"u kim yapacaktı? Ağırbaşh, sakin görünümlü SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, yığınları etkileyebilecek miydi? Tabii o bizim değil,SHP kurmaylarının düşüneceği mesele. 6 Kasım 1983 ANAP'ta ise bir küskünler Seçmen 324 258 grubu oluşmuştu. Servet Bilgi'ANAP 115.097 (% 41 7) nin adı Samsun 2. Bölge'de tutMDP 65 971 (% 23 9) mamıştı. Bu yüzden de Bafra HP 95 011 (% 34 4) ANAP llçe Başkanı Marmara 25 Mart 1984 kıyılarına tatile çıkmıştı. Seçmen 335.927 ANAP'lılar Bafra'da milletveANAP 109 063 (% 34 4) killeri Berati Erdoğan ve SüleyMDP , HP 29 0 7 4 ( % 10.2) man Yağcıoğlu grubu olarak ikiSODEP 75.247 (% 26 5) ye bölünmuş durumdalar. DYP 35 153 (% 12.4) ANAP'ta korkunç bir çekişme RP: 12 808 (% 4 5) var bu yüzden. Belediye Başkakan Mehmet Bozgeyik, 1973 se nı Yasar Buharalıoglu'nu da yaçimlerinde kentten MSP millet nına alan milletvekili Yağcıoğlu, vekili seçildiğini, 1977'de ise bir de "halkla ilişkiler bürosu" MHP'nin mükerrer oyları nede kurmuş. Vatandaşın sorunlarını niyle seçimi kaybettiğini anım çözümlemeye çalışıyor. Bu, ara seçim öncesi çözülen ANAP'ı sattı. Bafra yöresinde şirin göstermek Adayı en bol parti DYP. Eski için gibi geldi bize. parlamenterier Mehmet Kılıç, Yağcıoğlu'nun bürosunun yaImam Hiiseyin tncioğlu ile İl Başkanı Şevket Olcay ve "Ko nı başında DYP ilçe başkanı Ahmando Ayvaz" olarak tanınan met Kurumahmutoglu, ikinci Ayvaz Gökdemir'in adları geçi başkan Orhan Namlı ile "oto yor. En ilginç aday da lncioğlu. alım salım" galerisinde konuştuk. Lastik ve TOFA§ bayii olan SOLUN KADROLARI Kurumahmutoğlu, "Özal mille* HDP Merkez llçe Başkanı tin kanını emiyor" derken, ikinFerhan Sönmez, "Solun adam ci başkan Orhan Namlı söze yemesine hayranım. Burada da giriyor: SHP eski kadrolarını yedi "Devlet üreticiye destek verbitirdi" diyor. Sönmez'in bu sözmezse aç kalınz aç. Bugün pirinç leri tamamen yeni kadrolardan oluşan SHP teşkilatının duru ithal edip çeltik üreticisini perimunu doğru olarak yansıtıyor. san ederken, yarın dışandan kaSHP'de kadro değişikliği yapılır ra lahana ithal ederiz..." Bafra yöresinde "yerel aday ken, bu kez tabanla, seçmenle bağ kuracak olan elemanlar da gösteren seçimi alır" sloganı bir kenara itilmiş. Yeni dinamik yaygın ve Ustelik tutuyor da. DYP'den Hüsamettin Cindoruk yöneticiler de şimdilik mahalleadaylığını koymaz, AP eski milye, köye gitmek yerine içe dönük letvekili Nafiz Kurt gelirse, oyçalışma yapmayı yeğliyorlar. lar "Kır At'ın bögrüne" vurulaSHP Merkez tlçe Başkanı cakmış. ANAP'tan Servet Bilgi Mustafa Yılmaz da son günler Paşa yerine, Dogan Kitaplı terde içe dönük çalışma yaptıkları cih edilirsc ANAP'ın şans oranı nı doğruluyor ve ekliyor: artarmış... "Bundan sonra adam adam, Işte bu "mış"lar Samsun 2. bıkmadan çanşacağız. Amacınuz Bölgesi Bafra ve Alaçam'da kıoy sayımızı artırmak". zışan iç politikanın yapısında yer SHP yöneticilerinin gönlünü fe yer görülüyor. Karadeniz insanı rahlatan kamuoyu yoklamalann bu "mış"larla çeşitli varsayımda en az yüzde 45 oy alacakları lar üretiyor. Bu ne denli doğru nın belirtilmesi. Ancak SHP teş olacak, ara seçimlerden sonra kilatı bu haliyle Gaziantepliye göreceğiz. guven vermiyor. Kent merkezinAra seçimi kim alacak o halde hangi partiye oy vereceğini de? Şimdiden bir sonuca gitmek sorduğumuz bazı vatandaşlar, yanlış olur kanısındayız. Ama "Belki de hepsine veririz. Bos şunu söyleyelim, son sözü tütün, veririz" diyor. Adlarının yazıl ayçiçeği, çeltik ve mısır üreticimasını istemeyen ve hiçbir par Ieri söyleyecek. Onun için, şu antiyi beğenmeyenlerin tümü yerel da ANAP, SHP ve DYP eşit seçimlerde SODEP'e oy attıkla şanslar içinde. SHP adayı dışınrını belirtiyor. da, diğer adayların adları belirBoş oy atnıayı düşünen ya da ( lenmedi. Bafra'dan ayrılırken avukat henüz karar vermemiş sosyal demokrat vatandaşların varlığı, Sezai önder'i aradık, "Suat BiSHP'nin propaganda çalışmala nici aday oldu" dedik. önder, "evet" diye yanıtladı rının önemini ortava koyuyor. adayıydı. 4 ilçe başkanı Suat Binici adında karar kılmışlar, Samsun il örgütü aracılığı ile Ankara'ya genel merkeze bildirmişlerdi. Oysa Samsun 2. Bölge'de, ara seçimlerin kilidini oluşturan Bafra'nın adayı ise makıne yüksek mühendisi Seyit Ahmet Şener'di. Bölgesel etkinliklerin ağır bastığı siyasal tabloda, Bafralılar kendi adayları seçildiğinde ara seçimi kazanacaklarını söylüyorlardı. Hepsi heyecan içindeydiler. Saat 14.00'te genel merkez 11 milletvekili adayının adlannı açıklayacaktı. vaat yağmuru Eğer bu sorulardan herhangi bırine "evet" diye yanıt verdiyseniz, kitabı yeni baştan okumanız gerekir..." AIMKARATAŞI Öğrencilere telefonla hizmet ÜNİVERSİTE Yerleştirme Sınavı'nın sonuçlannın gazetelere salı günü ulaşacağını öğrenen binlerce genç, öğle saatlerinden itibaren telefonlara sanlarak PTT'ye en kârlı günü yaşattılar. Yurdun bütün illerinden gazetelere telefonlar yağdı. Gece saat 24.00'e kadar süren bu hareketlilik istanbul Telefon Başmüdüriüğü Şehirterarası Şefliği tarafından şöyle açıklanıyordu: "Gençlerln hayatlannın en Önemli olaylanndan blrlnln sonuçlandığı günde, •lemanlanmtz bu telefon traflglnden önemli ölçüde etkllendi. Blzlm saptamalanmıza göre İstanbul diğer lllerden her geceklne göre en az yüzde 25 oramnda daha çok arandı. Beklemeli servlslerimizde bekleme süresl zorunlu olarak arttı. örneğin beklemeli servlsle Ankara'dan Istanbul'u ararken yanm saat bekleyen vatandaş, salı gecesl bir saat bekledl." Şehirterarası şefliği, gençlerin hep aynı 56 telefonu aradıklarını da belirtiyordu. Bunlar merkezleri istanbul'da bulunan bazı gazetelerdi. Gazeteleri istanbul'dan da binlerce genç aradı. Telefon Başmüdüriüğü yetkilileri şehiriçi haberleşmenin salı günü en az yüzde 50 oramnda arttığını vurgularken, gazeteler özel "Sınav Sonucu Blldlrme Kurulu" olusturdular. Gazetemizde kendiğilinden oluşuveren beş kışilik kurulda, bildirdiği sınav sonuçlarını tek tek not alan bir arkadaşımız, 5 saatte 385 kişiye yanıt verdiğini görünce kendisi de hayret içinde kaldı. Arkadaşımızın hayreti kısa sürdü. Kurulumuzun bir başka üyesi kendi notlanna dayanarak, "Ben 433 sonuç blldlrmlşim" diyordu. Bu iki sonucu toplarsanız, çıkan rakama kurulumuzun diğer gonüllü görevlilerini de hesaba katarsanız sadece gazetemizin İstanbul'daki telefonla sonuç bildirme sayısına ulaşırsınız. Bunun yanında gazete merkezimize kadar gelerek yardım isteyenleri, diğer illerdeki bürolarımızı arayanları, gençlere sonuç bildiren öteki gazeteleri de hesaplayarak salı gününün yoğunluğunu siz düşünün artık... CumhLTriYet r BüyükMilletMeclisi Toplanttya Çagmldj [ Örfl Idare Ankara, lıtanbul ve Izmirde dcvam cdiyor. Sülcttnet avdet elli, Örfl Idare Kumandanllgına Korgeneral Nureddin Aknoı Uyin edildi Gazeteciler mi hara mı? BAŞBAKAN Özal'ın Moskova zıyareti sırasında gazetecilerle bir basın toplantısı düzenlemeye niyeti yoktu. Gazetecilere, özal'ın Moskova'da bulunduğu süre içinde kendilerini kabul etmeyeceği, önceden açık bir şekilde söylenmişti. Belki de Gorbaçov'un kendisine randevu yermemesinin gazetelerin birinci sayfalarına geçmesinin yarattığı havayı dağıtmak için olacak, Özal, son anda kararını değiştirdi. özal, basın toplantısını yapabilmek için hazırlanan programın önemli bir bölümünü iptal etti. Neydi ıptal edilen kısım? Özal, basın toplantısının girişinde bu konuya açıklık getirdi: Rıyasetıcumhurun TeblıΣ : i p ^ 5 j ş 1 ışvekâletin Tebliji: ^Tğ^^p^^r• i'ekiller Bayarın başkanlığında [dün Vilâyette toplandılar 1 I 18 e kadar ıur«n loplnntı^a yıırdun huzıır sukünu ile alakalı muhım kflrnrUr alındı 9u tashtnlthlar '. Bakanlar Kurulu toplantısının haberının yer aldığı 8 Eylül 1955 tarihli Cumhuriyet'in kupürü... Hükümet nerede toplanmıştı? BAKANLAR Kurulu'nun İstanbul Kalender Orduevi'nde toplanması, gazeteciler açısından ilginçti. Çünkü, Bakanlar Kurulu'nun İstanbul'da çeyrek asırdır toplandığı hatırianmıyordu. Nitekim, gazetemızde bu haber, 67 Eylül olaylanndan sonra, Bakanlar Kurulu'nun ilk kez İstanbul'da toplandığı şeklinde yer almıştı. Haberde, 1960'tan önceki toplantı yeri olarak da şimdi metruk halde olan Park Otel gösteriliyordu. Gazetemizin Haber Merkezi, bu haberi verirken çeşitli kaynaklan da zorlamıştı. Hatta, 1960 öncesi gazetecilik yapan abilerimizi de aramıştı. Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Orhan Erinç, "Evet, Bakanlar Kurulu'nun 1960'tan önce İstanbul'da toplandığını hatırlıyorum" demişti. Dışişlerı Bakanlığı'nda bulunan Erkmen, 195060 arasında Mecliste görev yapmıştı. Bu dönemin 195356 ile 195660 arası bakanlıkta geçmişti. Erkmen, haberin bu unsurunu, yani Bakanlar Kurulu'nun Park Otel'de toplandığını okuyunca, hemen Cumhuriyet'i aramıştı. Erkmen, "Bakanlar Kurulu bir defa istanbul'da toplanmıştır, o da 67 Eylül 1955'teolmuştur" dedi. Arkadaşımız kendisıne, "Park Otel'de ml?" deyince, lantı da vllayette olmuştur" diye düzeltti. Gerçı o dönemde Adnan Menderes'in bazı çalışmalarını istanbul'da sürdürdüğünü, arada bakanları İstanbul'a çağırdığını, ama hiçbir zaman, 67 Eylül'ün dışında istanbul'da toplanılmadığını da ekledi. yakınlanndaki bir harayı ziyaret etmem kararlaştırılmıştı. Ancak ben haraya gitmektense sizleri tercih ettim." "Aslında şlmdi Moskova "Hayır, hiçbir zaman bu otelde toplanmadı, bu top özal'ın, gazetecileri atlara tercih ettiğini bu şekilde açıklaması, basın mensupları arasında gülüşmelere ve aynı zamanda alınganlıklara yol açtı. Bazı gazeteciler, "Teşekkür ederiz bu iltlfatınız için" şeklinde konuştular. Basın toplantısında Özal, gazetecilerin sakallarıyla da ilgilendi. "32'nci Gün"ün yapımcısı Mehmet Ali Birand'ın sakalını, "entelektüel" sakalı olarak bulduğunu belirtirken, Cumhuriyet muhabirinin sakalı "tlcani" sınıflandırmasına girdi. Haberin çıktığı gün, Demokrat Parti milletvekillerinden Hayrettin Eıkmen'e, gösterHayrettln Erkmen aradı. Son diği bu ılgıden ve bılgiden ötüDemirel hükümeti döneminde rü teşekkür edıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle