15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 1986 SPOR CUMHURİYET/13 Para da yok, futbolcu da... izledikten sonra burada 125 milyon isteyen futbolcu, tabii açıkta kalır. Transfer fiyatları, aslmda enflasyon ile tam olarak orantıh. Beşiktaş'ın transfer ihtiyacı yoktu, yapmadı. Fenerbahçe derlenmiş takımla başanlı olamaz. Galatasaray ise piyasada olanlarm içinden en iyîlerini topladı. LEVENT DONDURAN Bu yıl transfer dönemi ahşılmış hızın oldukça altında geçti. Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimleri milyar sınınna ulaşan harcamalanyla takımlannı yeni dönem için güçlendlrirken; Besiktas toplam 410 milyon liralık harcamayla yeni döneme girecek. Üç bUyüklerin dısında transfert büyük boyutlu pay ayıran kulüp bemen hemen yok gibi. Oeçen dönem, gerek attıklan gollerle gerekse yıl içindeki performanslanyla "tnuııfer yıldızufmı aday" olabilecek birçok isim gflndeme bile gelmedi. Thuısferde rakamlar bir önceki yıla oranla % 100 oranında; hatta daha da fazla arttı. Ancak bu "Mtronomlk" paralan isteyen ve alabilenlerin sayısı bir elin pannaklan kadar az. Olay aslında iki boyutlu. Bir yuzde, 100 milyon sınınnı aşan isteldcr; öteki yilzde koskoca transfer pazannda yıldızlaşan futbolcu sayısındaki dikkat ceken azlık. Gaziantepsporlu Ünal'ı, Eskişehirsporlu Ahmet'i, Malatyasporlu Cavit ve Oktay'ı, Samsunsporlu Tanju'yu piyasanın zirvesinde bekleyenler yanıldılar. Oeçen dönemin basanlı isimleri ya sessiz sedasız bir kulüple anlastılar, ya da peslerinde ısrarla koşan olmadığı için ycrlerinden aynlmadılar. Bunun yanı sıra, hiç beklenmedik isimler, sadece büyük kulüpler işin içine kanstığı için bol Eski yöneticiler transferin bu yıl durgun geçmesini yorumladılar:GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) kadar" hapistir. Tabii suç oluşmuş mu, oluşmamış mı, bunlar savcılık ve mahkemelerce araştırılacak, sonunda Ekren çiftinin suçlu olup olmadığı saptanacak. Bunun için önce bir soruşturma açılması gerekiyor. 278'inci madde "Resmi meclisler azasından yahutdevlet memurlarının birinin nezdinde hatın sayıldığını yahut onlarla münasebeti bulunduğunu" ileri sürerek çıkar sağlamayı suç saymaktadır. Konu "Oflu Ismail" diye bilinen İsmail Hacısüleymanoğlu, kardeşı Mustafa Hacısüleymanoğlu, yeğeni ibrahim Hacısüleymanoğlu ve Oündar Kılıç'ın kızı Uğur Özbizerdik'in özal hükümetinin icadı "tapu tahsis belgesl" ile sahip oldukları belediye arsası üzerindeki Jaguar servis istasyonunun yıkımı kararımn önlenmesidir. Bu kararın bir süre engellendiği ve anakent belediyesince gönderılen yıkım emrinin Sarıyer Belediyesi'nde ya da Kaymakamlığı'nda "kaybolduğu" da anlaşılmaktadır. Bu olay "tapu tahsis belgeleri"r\\r\ kullanılış biçimini göstermesi bakımından da ilgi çekicidir. Olayımızın asıl önemli yanı, bu arsa üzermde servis istasyonu kuran Zeki Küçükberber'in 52 milyonluk Jaguar arabayı "babasının hayn için" vermediğidir. Ekren çitti ile daha önce tanışan, dostlukları ve yakınlıkları olan Küçükberber, milyonlarca lira para harcayarak kurduğu servis istasyonunun yıkılmasını önlemeye çalışmaktadır. Asım ve Zeynep konuyu anakent belediye başkanına açacaklar; Dalan da yıkım kararını geri alacaktır. Bundan Dalan'ın haberi olmayabilir. Sonuç değişmez. Çünkü yasa böyle bir ilişkinin kurulmasını suç saymaktadır. Konuya biraz daha açıklık getirelim: Madde suçun yalnızca "para ve sair menfaat almak" ile değil bu çıkarı "kabul etmek" ve "bunlann verilmesi vaadini" bile suç saymaktadır Olay tıpa tıp bu maddeye uymaktadır. Olayın basına yansıyan biçimi ile hukuksal görüntüsü budur. Böyle bir durumda, Adalet Bakanı ve istanbul Cumhuriyet Savcısına görevler düşüyor. Görev gazetedeki yayınlar "ihbar" sayılarak konunun savcılıkça ele alınmasıdır. Eski başbakanların siyasal konuşmaları nedeniyle davalar açıldığı bir ülkede Başbakanın kızı ve damadına bir yıkım kararımn önlenmesi için armağan edilen 52 milyonluk araba elbette soruşturma konusu olur. Savcılık, "kovuşturmaya yer olmadığı karan" verebilir ya da dava açılır, sonunda Ekren çifti aklanır. Bunları kestirmeye olanak yoktur Bu olay böylece örtbas edilemez. Ceza Yasası'nın 278'inci maddesi ortadadır. Bu madde varken "Canım bir cahillik ettiler" denilerek olay kapatılamaz. Böyle bir gerekçe benimsenirse toplumda "suç ve ceza" dengesi bozulur. Bundan sonra her suç için buna benzer gerekçeler bulunabilir. Ekren çiftinin yasalar önünde hiçbir ayrıcalığı yoktur. Yasa önünde, söz gelişi ismail Özdağlar ile Ekren çifti de eşit değiller midir? Anayasa "hiçbir aileye" ayrıcalık tanınmayacağını bildiriyor. Ekren ailesi bu kuralın dışında mıdır? Sayın Adalet Bakanı'ndan bu sorunun yanıtını bekliyoruz. Bu yayınları "ihbar" sayacak mısınız, saymayacak mısınız? Cenfc Jtoray (Bef Ihtaş): Dünya kupasını rakamlar hak edilen değil, duygusal rakamlardır. Hem dünya kupası, fiyatları da biraz frenledi. 300 milyon kazanan takım, 100150 milyona nasıl futbolcu alsın? Galatasaray yine sansasyonu seçti. îlyas'ı almaları doğru değildi. Fenerbahçe'de savunmada boşluk görüyorum. Beşiktaş ise hâlâ en isabetli işi yapmakta. Ersan Feray (Galataaaray): Piyasada istenen HÜMttü Çil (Fenerbahçe): Fiyatları büyük kulüpler yükseltti. Durgunluğun bir başka nedeni, piyasada para olmaması. Çünkü transfer harcamalarını kulüpler değil, yöneticiler yapar. Onlarda para olmayınca birçok futbolcu alıcı bulamadı. Fenerbahçe'nin transfer politikası yanlış. Beşiktaş'ın hatası Kovaçeviç'i elden çıkarmak. Galatasaray en akıllıca işi yaptı. lerin içinden iyileri seçti. Thuısferdeki futbolcu fiyatlan beklenenin altında, ama üç büyuklerin tutumu daha dikkatli olsaydı daha da düserdi. ERSAN FERAY (Galaüuaray etld yönettcM): Dünya kupalan her zaman transfer piyasasına etki eder. Piyasadaki r*1""11»'' kesinlikle hak edilenler değil, duygusal rakamlardır. Bence fiyatlan dünya kupası biraz frenledi. Durgunluğun bir başka etkisi de ahm gücünün azalması. Gecen yıl en fazla hasüat geliri olan takım 300 milyon kazanmış, bir futbolcu 100150 milyon istiyor. Tabii plyasa durgun olur. Futbolculann istediği rakamlar, kulüplerin geürlerinin çok üstUndeydi. Bu yıl Galatasaray 56 yüdır uyguladıgı sansasyonel transfer politikasına devam etti. Şimdi en popüler takım durumunda. Ben Fenerbahçe'den futbolcu almasmı doğru bulmadım. Uç büyükler arasmdaki duvar yıkılmamalıydı. Onun dışında piyasadaki iyileri hep Galatasaray topladı. Tribünleri yine dolduracak. Fenerbahçe'de ise, takımın savunmasında bir boşluk görüyorum. Forvet ve orta saha zaten kalabahktı. Transferi de hep o bölgelere yaptılar. Ne düşünüyorlar bilemiyorum. Beşiktaş hâlâ en isabetli işi yapmakta. Altyapıyı kurup oluşturduğu takım, yıllarca kendisini sürtlkleyecektir. Bir iki isimle destekleyip bütünlüğü ve oturmuşluğu korumayı başardı. sıfırb rakamlarla ağırlanırken; yabancı futbolcu arayısı da belirgin bir artış gösterdi. Transferin serbest piyasasındaki durgunluk, satış listelerinin belirlenmesiyle bir hızlanma beklentisini gctirmişti. Ancak bu da gerçekleşmedi. Birçok futbolcunun alıcı bile bulamaması gecen yülarda çok sık rastladığımız olay değildi. Alijiirnipn dışında bir seyir gösteren transfer dönemini neden ve nasülannı gecen yülarda takımlann yOnetim katında görev almış ve transfer piyasasının o terleten atmosferini yakından yasamıs kişilerle görüştük. Oeçmiste yOnetidlik yaprruş kişiler, transfer piyasasındaki biçim değisikliğini dünya kupası finallerine bağlıyorlar. Ancak dünya futbolunun yıldızlan ile içli dıslı olmanın, transfer piyasasına yansıması konusunda görüşlcr farklı. Bunun dışında büyük kulüplerin transfer politikalannın futbolcu fiyatlarını yapay olarak arttırdığı da bir başka görüş. KulUp yOnetimlerinden deneyimli futbol " l "" l fliiıiTiıı bu transfer dönemini değerlendirişleri şöyle: HÜSNÜ ÇtL (VmertMbçe esld ybuetkM): "Türkiye'de futbolcu fiyatları büyük kulüpler tarafından yükseltilmiştir. Kendi aralannda bir prensip anla$masına varamayan takunlar, piyasanın yükselmesine nedcn oldular. Transferin birkaç futbolcu çevresinde dönmesinin nedeni biraz da ekonomik. Çünkü transfer harcamalarını ku lüpler değil, yOnetimindeki kişiler yapıyorlar. Piyasada para olmayınca birçok futbolcu alıcı bulamadı. Aslında 100 milyon falan para edecek futbolcunun Türkiye'de olduğuna ben inanmıyonım. Dünya kupası vardı, o da pek etkilemedi. Büyük kulüpler, iç piyasadan futbolcu almak yerine dışandan yıldız isimler getirip, buraya ödediklerini hasüat aruşından falan karşılamayı planladılar. Bence Fenerbahçe'nin transfer politikası yanlış. Savunma adamı lazımdı hiç alınmadı. Var olan 4 savunma futbolcusu da kadro dışı. 2 kaleci varken 2 kaleci daha alındı. Selçuk, hiç gerek yokken satıldı. Galatasaray ise en uygun ve akıllıca transfer: yapan takım bence. Erdal konusundaki tutumlan da son derece mantıklıydı. Beşiktaş ise tabandan gelen ve artık oturmuş bir kadroyu korumakla iyi etti. Ancak Kovaçeviç'in bu işleyen dişliden aynlması ve yerine ne olduğu beürsiz bir Yugoslav'ın alınması bence anlamsız!' CENK KORAY (Bcfİktas etid yöneticU): Bu yıl transfer durgundu. Tabü durgun olacak. Dünya kupasını izledikten sonra, buradaki futbolcu 125 milyon isterse ortada kalır. Aslında transfer piyasasındaki fiyatlar enflasyon ile tam olarak doğru orantılı. Türkiye'de enflasyona ayak uyduran başka artıj da yok. Beşiktaş'ın bu yıl transfere ihtiyacı yoktu, yapmadı. Fenerbahçe bayağı para harcadı, ama derlenmiş takımla başanlı olunamayacağını herkses biliyor. Galatasaray ise piyasadaki Futbol tıırizmi Teknik direktörler, henüz 'tatil rehavetini' üzerinden atamamış olan futbolculara fazla yüklenemezken, Sakaryaspor ve Bakırköyspor, çalışmalarının dozunu şimdiden önemli ölçüde arttırdılar. İHSAN BÖLÜK BURSA Kış ayları boyunca Türk turizminin 'Lokomotifligini' yapan Uludağ, bugünlerde 1. ve 2. lig takımlannı ağırlıyor. Uludağ'da dün toplanan Bursaspor, Antalyaspor, Sakaryaspor, Sönmez Filament, Petrolofısi, Göztepe ve Bakırköyspor çalışmalarına şimdiden başladılar. Eskişehirspor, Zonguldakspor, Çorluspor, Sarıyer, Diyarbakırspor ve PTT'nin de hafta sonuna kadar "Uludağ'da kamp yapanlar kervam"na katılması bekleniyor. Oteller bölgesinde dolaşırken dört bir yanda futbolculara rastlamak olası. Görevliler ise Uludağ'ın en hareketli yazını yaşadığını belirtiyorlar. Teknik direktörler henUz "tatil rehavetini" Üzerinden atamamış olan futbolculara fazla yüklenmezken Sakaryaspor ve Bakırköyspor çalışmalarının doAınu şimdiden önemli ölçüde arttırdılar. Ancak yı 1lardan beri futbol takımlarının kamp yeri olma özelliğini taşıyan Uludağ'da antrenman yapılabilecek uygun yerler yok. Transfere, kamp masraflarına milyonlarca lira ayıran kulüplerin Uludağ'a gelirken yanlarında doktor getirmemiş olmalan da oldukça ilginç. Kış aylarında açık olan sağlık ocağının kapısına kilit vurulunca, sağlık sorunlarına eğilecek birini bulmak sorun haline geliyor. Nitekim önceki akşam böcek sokmasından zehirlenen bir sporcuyu tedavi edecek doktor bulunamayınca, ilkyardım için sporcuyu otomobille Bursa'ya indirmek gerekti. Uludağ'da kampta bulunan sporcular eski dostluklarını pekiştirmeye çalışırken, yeni transferler otellerin en durgun kişileri olarak göze çarpıyorlar. Akşamları ise sporcuların en çok rağbet ettikleri yer Grand Yazıcı Oteli. Daha doğrusu bu otelin oyun salonları. Uludağ'da kamp yapan futbolculann en fazla ilgi gösterdikIeri yerlerden biri de postane. Futbolcular, özellikle evli olanlan, sabahın çok erken saatlerinden itibaren postanenin yolunu tutuyor ve yakınlanyla görüşmek için çaba harcıyorlar. Uludağ'da dünkU jeton satış sayısı 500'e ulaştı. Bursaspor'dan Sönmez Filament'e transfer olan Erdinç, dün kamp yaptıklan Grand Yazıcı Otd'de yaş gününü kutladı. Arkadaşları, Sönmez Filamentli futbolcunun 29 yaşına basmasını, aldıklan ufak çaplı hediyelerle kutladılar, bu arada futbolcu Erdinç, yaş günü pastasını kestı. Uludağ'da kamp yapan ekıplere Bursaspor ve Sönmez Filamentli yöneticiler ile futbolcular, "ev sahipligi" yapnıa çabasındalar. Bu nedenle Uludağ kampına katılan hemen tüm takımlann otelleri, Bursasporlu ve Sönmez Filamentli futbolcular tarafından sık sık ziyaret edilivor. Uludağ'da kamp trafiğinin bugünden itibaren iyice yoğunlaşacağı da bildirildi. 7 takım Uludağ'da lige hazırlanıyor Türkİraıı boru hattını (Baştarafı I. Sayfada) di büyükelçiliğindeki basın toplantısında üstü kapalı bir şekilde inşaa edilecek söz konusu boru hattının lran topraklarının CRAMER'ESAHA EAlman çaliftmcı Crameri dün semintr vermesi için çim saha arandı. Vefa Stadı'nm toı toprak olduğunu görtn içindeki bölümünü vuracakları tehdidinde bulundu. Cramer, dahu sonra Bayrampasa Emntyet sahastnda sporculara ve yöntticiüre "çtm saha ustunde" kısa bir seminer verdL Cramer'e gösterecek çim saha bulamadık Seminerin uygulamalı bölümü, bölge müdürünün toprak zeminli "Vefayı alın" yamtına karşın, büyük uğraşlardan sonra bulunan Bayrampaşa'daki çim "Emniyet Sahası"nda yapılabildl Spor Servisf FIFA ve Coca Cola'nın organızasyonu ile Türkiye'ye gelen F.AIman Teknik Dırektör Dettmar Cramer'i, antrenörlere verdiği seminerin "sahadaki" bölümünde ızledik. Dünyaca üıılük teknik adaın, Futbol Federasyonu'muzun seçtiği 80 kadar antrenörc. hangi sahada, ne gösterecek neler anlatacaktı? Federasyonumuzun Türk futbolunun allyapısında görev vermeyi planladığı bu 80 antrenör, Cramer'i kaç gözle ızlıyorlar, nasıl dinliyorlardı? Bu sorulara vanıt alabilmenin ilk yolu, FIFACoca Cola bülteninde beİirtilen "Emniyet Sahası"nın yerinı bulmaktan geçiyordu. Seminerin uygulamalı bölümü bu sahada yapılacaktı, saha da Bayrampaşa'daydı. Emniyet Sahası, normal ölçülere ulaşamamış, ama harika bir çimle kaplıydı. Sahaya vardığımızda altyapıyı ele alabilmek için eğitilecek antrcnörler, Cramer'i bekliyorlar, beklerken de "ortada sıçan" oynuyorlardı. Isınmak için topla yoğurulduktarı, bu yarı oyun, yarı antrenmanda, kendi aralannda koydukları tek kural, "40 yaşın ii/erindekilerin ortaya gecmeyecek olmasıydı". Cramer, topluluğa doğru ilerlerken öğrenebıldiğımız tek şey. bölge müdürlüğünün, saha isteğine "Vefa'yı alın" yanıtını vermiş olduğuydu. Bölge Müdürü Sabri Sadıklar'ın bu yanıtını Cramer'e "kınlmasın dlye" söylememışler. Cramer, antrenörlerin yerleştiği minik tribünün önünde ders vermeyc başlamıstı. .\lman, ünü kadar büyümemiş havası, canlı ve istekli anlatışı ile hem bizleri hem antrenörlcrimizi etkilemiyor değildi. Ama bundan daha fazla etkılendiğimiz olay, Eğitim Dairesi Başkanı Tevfik Eroğlu'nun bağıra bağıra Cramer'in sözlerini tercüme etmesiydi. Cramer, Eroğlu'na yetecek sesle konuşuyor, Eroğlu, ağzı köpürürcesine, sesi kısılırcasına antrenörlere Cramer'i tercüme ediyordu. Tribünde güneş gözluklerinin ardından güneşlenenler olduğu gibi, elindcki teybi Cramer ve Eroğlu'nun ayağının dibine kurup dersi banda alacak kadar ciddi ve istekli olanlar da vardı. Cramer "Hbero"yu anlatıyor, biz de bir köşede yetküilerle sohbet ediyorduk. öğrendiğimize göre CocaCola, Cramer'e kapalı bir zarfta bir ücret vermek istemiş. Türk futboluna emeğine karşılık. Cramer "Ohnaz" demiş. Daha zarfı açıp içinı görmeden. "F1FA, benim ücretlml öder..." Futbolumuzun eski bir Ust düzey yönetıcisi de yanımızda. Sahaya bakıp yorumu şu oluyordu "Bu, kendimlze, özümüze dönmenin bir çırpııusı." O öyle diyordu, ama burada Türk futbolunun geleceğini teslim etmeyi planladıklarımız ter dökerken, 19 birinci lig takımının 10 tanesinin yönetimi yabancı çalıştmcıların elindeydi. Futbol86 Yaz Eğitiın Semineri, uygulamalı olarak devam ediyor Irak Büyükelçisi Tank Abdülcabbar Cevad, dün düzenlediği basın toplantısında, Irak'ın Türkiye ile lran arasında gerçekleştırılmeşi kararlaştınlan boru hattı projesini nasıl karşıladığı yolundaki bir soruyu yanıtlarken, "Iran'ın savaş makinesine katkıda bulunacak her tiırlii tesis, bizlm için bir hedeftir. Bu tiir hedeflere saldırarak bertaraf edecegiz, Harg Adası'na yaptığımız gibi" şeklinde konuştu. Irak Büyükelçisi, açıklamaları sırasında Irak'ın Türkiye'nin Iran'la petrol boru hattı inşaa etmesine karşı olduğunu da üstü kapalı bir ifadeyle açıkladı ve "Iran'daki projelere katılan tüm ülkeleri ve şirketleri, gcrçekleştirdikleri projeleri vuracagımız konusunda sürekli bir sekilde uyarıyoruz" diye konuştu. Irak'ın Ankara Büyükelçisi, bu sözler^le Türkiye ile lran arasındakı işbirliği projelerine açık bir şekilde karşı çıktıktan ve bu projelerin tran topraklan içinde kalan bölürnlerine saldıracaklarını bildirdikten sonra, TUrkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin "dostça" ve "iyi" bir şekilde seyrettiğıni bildirerek, "Türkiye'nin lran ve Irak karşısında izledigi larafsızlık politikasından son derece memnunuz. Bu tutumunun devam elmesini diliyoruz. Ayrıca Türkiye'nin barış girişimlvrini de takdirle karşüıyoruz" dedi. Bir ga7eteci de, "Türkiye tarafsızlık politikasını bırakıp taraflardan biri yanında yer alsa, bu herhalde savaşın dengesini de etkiler. Turkiye, bunu yapmaz ve tarafsız kalırken, sizin TUrklye'nin de katıldığı işbiıiifti projelerinin lran sınırları içindeki bölümünü vurmanız Türkiye'nin ekonomik çıkarlarına da direkt bir s«kilde zarar vermeyecek midir?" oldu. Büyukelçi, bu soruya, "tran topraklanna saldıracagız. Buradaki söz konusu hedefleri vurmamız Turkiye'yi etkllemeyecektir" şeklinde bir yanıt verdi. Gazetecilerin Irak'ın TUrkiye'ye olan 1.5 milyar dolara varan kredi borcunun ödenmesi konusunda yeni bir yaklaşım benimseyip benimsemediği yolundaki soruları karşısında da açık bir yanıt vermekten kaçınan büyükelçi, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirli'nin bu konuyu görüşmek uzere halen Bağdat'ta bulunduğunu hatırlatarak, "Türkiye ile Irak aralanndaki sorunlan büyük bir anlayış içinde çözüyorlar" diye konuştu. Irak Büyükelçisi açıklamaları sırasında ayrıca Iran'a meydan okudu ve "lran rejimi ayakta kalmak için savaşa devam etmek zorunda. Bi/ barış istiyoruz, ancak isierlerse unlarlü kavaya de vam etmeye de hazırız. Bütün dünya bizim banştan yana oldugumuzu biliyor "dedi. Irak Büyükelçiliği'ndeki toplantıya rastlayan saatlerde lran Büyükelçiliği'nde, lran Petrol Bakan Yardımcısı Muhammed Asımi Pür bir basın toplantısı düzenledi. lranIrak savaşının ekonomik bir cephe kazandığını anlatan Asimi Pur, dün sabah BOTAŞ'la petrol boru hattına ilişkin bir anlaşma imzalandığını açıkladı. lran'ın Kuzistan bölgesinden başlayacak ve Iskenderun'da sona erecek 1900 km. uzunluğundaki bu hatta ilişkin kesin anlaşmanın, 20 temmuz3 ağustos tarihleri arasında Tahran'da Türk tarafını Devlet Bakanı Tınaz Titiz'in temsil edeceği bakanlar düzeyindeki görüşmelerde ele alınacağı kaydedildi. 23 ekimden (Baştarafı 14. Sayfada) konuşmaları için. Tipkı evlerimizdeki telefonlarda olduğu gibi, uluslararası bir konıışma yapmak isterseniz biraz daha fazla bir Ucret ödemcniz gerekecek. Yetkililer bu konuda önemli bir güvence veriyorlar. "Araclardaki telefonlannızdan gerek şehir içi, gerek şehirlerarası ve gerekse uluslararası konuşmalarınızı son derere nıhat ve nel bir biçimde yapacaksınız". önümüzdeki beş yıl içinde bu uygulama, "arzu ediline", "trenlerde ve olobuslerde de baslatılacak". Istanbul'da Boğaz'daki vapurlara konulan jetonlu telefonların bUyük gereksinmeyi karşıladığını vurgulayan PTT yetkilıleri, aynı uygulamanın trenlerde de başlatılacağını bildirdiler. PTT'de şu sıralarda araçlarda telefon uygulamasıyla ilgili çalışmalar son aşamasma gelmiş durumda. Çağrı sistemiyle ilgili çalışmalar ise, "Uerleyen bir tempoyla" sürdürülüyor. ü nedenle çağrı sistemine ilişkin geniş açıklama daha sonraki günlerde yapılacak. Kolları sıvayalım! (Baştarafı Spor'da) met Tümkan da, pistlen bıraktıktan sonra, epey dara düşmüştu. Bugün pistlerde koşan atletlerin aynı sonuca varmalarını önlemek için, bu arkadaşlara daha şampiyon iken bir iş bulmak, kafalarını sokacakları yuvalar yaptırmak gerekti. Bu konuyu açtığımda, Turkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Genel Müdürü Sayın Talat Orhon ve arkadaşları büyük ilgi gösterdiler. Hemen Mehmet Terzi, Ahmet Altun, gibi maratoncular, Necdet Ayaz ve Sermet Timurlcnk gibi Türkiye mesafe rekortmenleri ve Zeki özturk gibi genç yetenekli atletlere iş verdiler, ev tuttular, ilave gıda parası verdiler, dış yanşmalara göaderdiler. Bu arada, aklımıza başka bir fikir daha geldı. "Neden, vakıfa ait bir atletizm stadı olmasın?" Hemen Sayın Orhon'la görüştük. "Tabii" dedi, "Kaç paraya çıkar?" Stadın yapılması için 100 milyon gider dedik. "Tamam" dedi. Bunun üzerine atletızmi seven ve boş zamanlarında da koşan tstanbul Valisi Sayın Nevzat Ayaz'a gittik. "Bize, Hazine, belediye veya vakıflara ait öylc bir yer bulun ki, bir müslakil atletızm stadı yapalım." Sayın Ayaz, hemen kolları sıvadı. lnönü Stadı'nm arkasındaki araziye baktık. Ufak gcldi. Başka yakınlarda bir yer bulamadık. Bu arada, yıllar evvel, beraber idman yaptığımız bugünkü Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Ergün Togrol telefon etti. "Cüneyt" dedi, "Duyduğuma göre bir atletizm stadı yapmak için yer arıyormuşsun. Bizde bir yer var. Onun yanındaki yeri de istimlak edersek islediğiını/ stat olur. Hem senin atletlerin çalışır, hem de benim öğrencılcrim." Bu, arayıp da bulamadığım bir tek lifti. Hemen kolları sıvadık. Durum planını çıkarttık. Bu işin başında bakan olan Sayın Dinçerler'e gidip fikrimızi söylemiş ve tartan için kurulacak vakıfa 100 milyon verip veremeyeceğmı sormuştuk. BTGM yetkilıleri ile konuştuktan sonra, Sayın Dinçerler bunun mümkün ulacağını söylemıştı. Bu duruma göre, Sayın Evren, Sayın Uenclkurmay Başkanı ve Sayın Kara Kuvvetleri Komutanınm liderliğinde 1985 Kıtalararası AvrupaAsya Maratonu'nu koşan 8.700 kişinin katkıları ile kurulacak Türkiye Atletizm Vakfı, Bakanlık, Boğaziçi Oruversitesi ve Şişe ve Cam Fabrikalan'nın yardımlan ile Istanbul'da, S bin kişilik, sadece atletizm yapılacak bir stada kavuşacaktı. Artık, Türk Atletizm Vakfı, BTGM'nin kısır ve kiMtlı yönetıfnındeki federasyona dışardan yardım edecek ve Türk atletine, çağımıza uyan bir tarzda katkıda bulunacaktı. Şampiyon sahaya indi (Baştarafı Spor'da) Kola, 'Beşiktaş'ın eksiklerini gidermeye çalışacağu" dedi. Konuşmalardan sonra sıra kurban kesme törenine geldi. Yine büyük bir kargaşa içınde kesilen kurbanın kanı önce Milutinoviç daha sonra da diğer futbolcular alınlarına teker teker sürüldü ve oyuncular sahaya çıktılar. Açılış törenlerinin son bölümünde ise Beşiktaşlı futbolcular kısa bir antrenman yaptıktan sonra 20 dakikada bıten bir maç yaptılar. Maç sırasında bütün gözler yeni transferlerde idi. Ama ne Paprica ve de Jurkoviç bekleneni veremcdi. Kaleci Jurkoviç'in bu işi bildiği her halinden bellı oluyor, ı^ma uzun süredir antrenmansız olduğu da gö/den kaçmıyor. Paprica ise bir hayli ağır. Belini bir o yandan, bir o yana çevirmesi oldukça zaman alıyor. Ama Beşiktaşlı yöncticilerin söylediğine göre bir buçuk aydır antrenman yapmıyormuş. Görkemli bir törenle yeni sezonu açan Beşiktaş bugün saat 12.00'de uçakla Federal Almanya'ya gidiyor. Yakiaşık 15 günlük bir çalışma dönemi geçirecek olan Beşiktaş, Federal AJmanya'da çeşitli takımlarla hazırlık maçı yapacak. Beşiktaş'ın Federal Almanya kafilesinde şu futbolcular bulunuyor: Cengiz, Zafer, Jurkoviç, Samet, Hüsamettin, Ulvi, Kadır, Rıza, Fikret, tbrahim, Metin, Gökhan, Sinan, Ali, Haluk, Bora, Ziya, Feyyaz, Tevfik, Paprica, Cem, hrgun, Tekin. (Baştarafı Spor'da) Marccl'ı dc işlemez hale getirmişti. Sonra, belirıtığımiz gıbı toleranslı koşu, farkı belirli bir düzeyde tutarak sona kadar gelindi. Sabonis, Valter, Volkov, Tikhonenko ve Kurtınantis beşi şimdilik en göz dolduran ve şampiyonlukta ıddialı ekip. Favori Sürecek Şans kapısını kapattık (Baştarafı Spor'da) Burada bu vesıle ile bir noktayu uçıkjık geiırmektefaydavar. ISFyarışmalarımbirDünyâ Liseler Şampiyonası olarak mtelendırmek doğru değil. Bufederasyona Balı Avrupa'nm önde gelen ülkeleri uye olmakla beraber, Doğu Avrupa ütkelerinin çok azının katıldığı bir gerçek. Avrupa dışmdan da az sayıda üyesl var. Buntarın arasında Çin, Breulya zıkredıtebılir. Bununla beraber, geçmış Gymnasiad'larda başarı ile yarışmış hugunün birçok iumpıyon sporcusu var. 1978'de Izmir'deyapılan yarışmalarda bayanlar cırıl aımada bırıncı olan Fmlandiyalı Tiina Lillak, 56 yıl sonra dünya rekorunu kırdı; dünya ve olımplyat sampıyonluklanm kazandı. Keza, 19R0 Gymnasiad'ının baiurılı sporcusu Çınli Jianhua Zhu. yUksek atlamada !9S4'te 2.39 ile dünya rekorunu yenıledı ve olımpiyat bronz madalyasım kazandı. Aynıyıtın dığer bır şampiyonu Brezılyalı Jvagttim Cruz, gunumuzun en iyi 800 meire koşucusu ve o da Los Angeles'ıa olımpiyat şampiyonu oldu. Haydar Doğan'ın ba^arısma gelince; hemen ileriye dönük boylesine bafarılı bir spor yaşamım dıişünmek için oldukça erken. Bugüne kadar yapnğı disıplinli ve bilınçli çaiışmayı nürdıirdtlğü takdirde, 56 yıl içmde uzun mesafe kosularmda ve belki de maraionda çok başanlı olma olanağı var. Şimdıkı başarı duzeyı ise, kendi yaş nrubu ıçın oluğanüstü olarak nilelendıniebılır. Haydar ISF şampıyonasından on gun sonra, katıldığı Romanya Uluslararası Şampıyonası'ndada. seisızsedasız, ıkırekor daha yenıledı. 1500 melreyı, tlk de/a dört dakıkanın altında koştu ve 3:52.31 ile yıldızlar Türkiye rekorunu 5 sanıye gıbı bılvük farkla yenıledı. Ertesi gün katıldığı yılın ilk 5000 metre yartşmasında ise yıldızlar ve gençler rekorunu 14:20.71 ile kırdı. Haydar'ın 3000 ve 5000 metre rekorlan, 17 yaş xrubunda dıinyada bir yıl içinde sadece 23 atletın erısebıldığı mukemmetlıkte dereceler. AntrenörU Şevkı Koru 'nun, enterval tdmanında 10 adet 400 melrevı 6162 sanıyede koştuğunu belirtmesı, Haydar Doğanın bugunku hazırtıfcı ile 5000 metreyı iyi koşullunla 14 dakıkanın altında kosabıleceğinı kamllıyor. Hay dar, bu gücü ile dunya şamptyonasmda kendındın iki yaş bıiyukler arasında başarı ile yartşabılır vejınale bile kalabılırdı. Böyle bir fırsatı yok eltığımız ıçın, ınsan daha başanlı bir sonucu doğrusu düşunmek dahı istemiyor. Tek te.iellt, Haydar'ın önumuzdekı yıl Gençler Avrupa ve 1988'de Gençler Dünya Şampıyonalart'nda tekrar yartşrna olanağı bulabıkceği. Bireysel sporda, en iyi sporcunıuza gücünıı deneyebıleceği fırsatı tanımazsak, o sporcudan daha fazla başarı beklemeye hakklmız var mu Ikınci olan Brezilya yarı finalde bugün Madrid'de ABD ile oynarken Sovyetler Bırliğı Yugoslavya ile karşılaşacak. Ispanya Israil, ltalya ve Kanada beş ile sekizincilik dereceleri; ArjantinÇin, KUba ve Yunanistan ise 9 ile 12.'lık dcreceleri için oynayacaklar. ötekı maçlarda Ispanya, Sovyetler Bırliğı yenılgisı ile Madrid'de beş (Baştarafı Spor'da) yıl yandık " diye söyleniyordu. ile sekizincilik dcreceleri ıçın oynaşisi ise Amigo Orhan'dı. Amıgo Or• •* ya,cak. Bu moralsizlik içinde Kuba'yı han sık sık Süleyman Seba'nın önüFulya Stadı 'ndakı mahseri kalaba ancak 7877 yenebildi. Baştan sona ne gelip taraftarlara, "Stankoviçin lık, sayısı az olan güvenlik kuvvetkadar Küba'nın önde götürdüğu sahtekârlığım ben yönetim kurulun lerini korkuttu. Ancak daha sonra maç, Ispanya öne geçtiği zaman bidan once anladım " dıye bağırıyordu. telstzle istenen yardımta sahanın içıtıverdi. Bu arada son 10 saniyede Amıgo Orhan daha sonra seyırcıye ne çok sayıda çevık kuvvet geldi. Küba'nın iki atışı da isabetsizdi. kızıp, "Yeni sezona futbolcular ha**• Yoksa maçı kazanacaklardı. zırlanıyor. Biz de tezahurat yaparak Törenlerin bitiminden sonra stadı hazırlanalım" diye feryat etti. tsraıl de Yunanistan'ı 8279 yencrdolduran 10 bin kısı oldukça sıkınken tüm maçı geride göturmüştü. tılı dakikalar yaşadı. Çünkü stat gö*•* Ancak Gallis ile yakın adam adama, rev lileri birbirlerinden habersız bUBeşiktaş'ın yeni sozondayaptığı ilk tün kapıları kapatmıştı. Binlerce kıdiğer oyuncuları ile de uyguladığı antrenmanı izleyen taraftarlar kale şi stadın içınde uzunca bir süre dışabölge savunması son dakikalarda U ci Jurkoviç'i hiç sevmedi. Yugoslav raıl'ı mutlu sona ulaştırdı. rı çıkmak için bektedı durdu. kalecinın yaptığı garip hareketlerı izÇeyrek flnallerın sonunda gruplarleyen taraftarlar sık sık, "Eyvah, bu dakı puan durumlan şöyle: Dalan'ın Muhteşem sevgi gösterisi (Baştarafı Spor'da) TSevzat GürerBAKCELOINA GRUBU 9 güreşçimiz bemat etti ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Gureş minderi alımı konusunda yargılanan eski Güreş Federasyonu Genel Sekreteri Nevzat Gürer, Ankara 4. Asliye Mahkemesi' nde ikinci kez beraat etti. Nevzat Gurer, bir süre önce ıninder alınu konusunda Beden Terbıyebi Genel Müdürlüğü Mufettişleri tarafından inceleme sonunda mahkemeye verilmişti. 123456Sovyetler Birliğı: Brezılya: Ispanya: Israil: Küba: Yunanistan: 5 5 5 5 5 5 yin Naniş, Kanadalı rakibi önünde ustün bir güreş çıkardı ve karşılaşmayı tuşla kazandı. 81 kilo: Fikret Ersoy, Macar rakibini sayı ile mağlup ettikten sonra Koreli rakibine sayı ile yenildi. 87 kilo: Kenan Şimşek çok kötu bir kura çekti. Şimşek önce Macar rakibine ve daha sonra da Bulgar rakibine sayı ile yenilerek elendi. 10 9 8 7 6 5 OVİEDU GKIJBIJ I 23456ABD: Yugoslavya: ltalya: Kanada: Arjantın: Çin: 5 5 5 5 5 5 9 9 8 7 7 5 (Baştarafı N.^ayfada) teriliyor. Dalan, öteki vakıf yöneticileri ve Özel Semlha Şakir Deneme Lisesi yöneticilerinden edinilen bilgiye göre, vakıf okullarında Robert Lisesi ile fen liselerinin programlarının karması bir program uygulanıyor. Lise ve ortaokula alınan öğrenciler önce bir öğretim yılı Ingilizce hazırlık sınıfında dil öğrendikten sonra orta birinci smıfta dört saat seçmeli, 10 saat zorunlu Ingilizce dersi görecek, lisede 9 saat zorunlu Ingilizce 4 saat seçmeli olarak Almanca dersi görüyorlar. Tüm fen dersleri Ingilizce yapılıyor. Bu arada vakıf öğrencilerinin tümü ortaokul birinci sınıftan lise son sınıfa kadar haftada bir saat bilgisayar dersi alıyorlar. Dört vakıf okulunda önümüzdeki öğretim yılı 35'i yabancı olmak üzere yakiaşık 100 öğretmen ders verecek. Yabancı öğretmenlere 500 bin lira civarında, Türk öğretmenlere 120 ile 300 bin lira arasında aylık maaş veriliyor. 30'u aşkın kitabın okutulduğu Ingilizce hazırlık suııflannda geçen yıl kitap parası 54 bin liraydı, bu yıl 80 bin ile 100 bin lira arasında olması bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle