15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/10 HABERLERİN DEVAMI 17 TEMMUZ 1986 (Baştarafı 1. Sayfada) kimse herhalde yoKtur. Gerçek ücretlerdekl aşınma, Özal modeli çerçevesinde varlığını devam ettirmektedir. işte bu nedenle olacak, Özal hükümeti, işçi ücretlerindeki gerçek durumu kamuoyunun dikkatinden kaçırma çabasındadır. "Ücrete sansür" diye nitelenebilecek bu tutumun llglnç örneği, Sosyal Sigortalar Kıırumu'na (SSK) verilmiş olan bir direktiftir Buna göre, SSK tarafından her ay açıklanan "ortalama günlük öcretfeHe ilgili Istatistiklere artık son verilmiştir. Nokta dergisinin son sayısında yer alan habere göre, bir kamu kuruluşu olan SSK, özal hükümeti döneminde ortalama brüt ücretlerin yüzde 13, net ücretlerin Ise yüzde 7 oranında gerllediğini hesaplayarak mayıs ayında açıklamıştır. Başbakan özal ise ücretlerin, enflasyonun üzerinde seyrettiğini iddia odiyordu. Sonuç, aylık SSK istatistiklerine Başbakanlıkça getirilen aan8ür oldu. Bu satırtan okuyan hükümet ve isveren kesimi yetkililerinin ne diyeceklerini gayet iyi biliyoruz; klasik itirazlarını öne süreceklerdir. Yani, işçiye sağlanan ayni menfaatleri, doğum, ölüm, çocuk yardımı ve benzeri yan ödemelerl kapsamadığı için SSK'nın ücret istatistikleri yanıltıcıdır, gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Işverenler, bilim adamları ve sendlkacılar arasında geçerli olan bu tartışmaya girecek değiliz. Her tarafın şu ya da bu ölçüde kendi yanına çekmek istediği bu tartışma bir ger çeği değiştlremez: Gerçek ücretlerdeki aşınma sürmektedir. Ülkemizde toplusözleşme hakkını kullanabilen işçi sayısı 1 milyon dolayındadır. Bu kapsamdaki işçinin geliri ücret ortalamasını yukarıya çeker; buna karşılık toplu8dzleşme hakkından yoksun olarak çalışanlar lle küçük ve orta boy iş yerlerindeki işçilerin gelirleri ortalamayı aşağı çekmektedir. Ama işverenler de gayet iyi biliyortar ki, 1977'den bu yana gerçek ücretlerdeki gerlleme devam etmektedir ve üretim değeri içindeki işçilik payı da son beş altı yılda düşmektedir. öyle olmasa, Başbakan özal ve ekonomik kurmayları, yabancı sermayeye karşı ülkemlzl sürekl! olarak "ucuz Işgucu cenneti" diye lanse ederler miydi?.. Gerçek ücretler gerilemiyor olsa, SSK istatistlklerine sansür uygulamak gereğini de herhalde duymazlardı... Ücretlerdeki gerçek durum glbi gelir dağılımı da özal hükümetini rahatsız ediyor. Kulağımıza çalındığına göre, gelir dağılımı konusunda ülke çapında bir araştırma yapılmasına, dış teşviklere de rağmen, yanaşmıyorlarmış... Mızrak çuvala sığmazl istatistikler yasaklansa da, gelir dağılımı arastırmaları yapılmasa da insanlarımız günlük yaşantılarında gerçekle iç içedirler; çarşı pazarda filenin nasıl dolduğunu, mutfakta tencerenin nasıl kaynadığını gayet iyi bilenler için bu yasakların kıymetl harbiyesi yoktur. Özal: Ara seçim önemsiz ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Başbakan ve ANAP Genel Başkam Turgut özal'ın başkanlığında toplanan ANAP Başkanlık Divanı'nda, ara seçim donemi süresince iktidar partisinin izleyeceği strateji ve taktikler belirlendi. özal, ara seçimlere fazla önem verilmemesini isteyerek, "Seçim dönemi süresince, muhalefet partilerinin siyasi tansiyonu yüksellme girişimlerine alet olmayın" dedi. özal, Başkanlık Divanı'nda yaptığı konuşmada, 11 bölgede yapılacak ara seçimin Meclis arıtmetiğinde herhangi bir değişikliğe neden olmayacağını, sadece anayasa gereğince ara seçime gidildiğini belirterek, ara seçimin herhangi bir ağırlığı olmayacağını söyledi. Ara seçimlere fazla önem verilmemesini ve özellikle siyasi atmosferin yükseltilmemesine özen gösterilmesini isteyen özal, ara seçim nedeniyle seçim ekonomisi uygulamasına da gidilmeyeceğini kaydetti. özal, Başkanlık Divanı üyelerinin, ara seçim bölgelerınden gelebilecek yatırım ve iş isteklerine önem vermemelerini de isteyerek, "11 yerdc yapılacak seçim için bıiliin Tiırkiye'yi bir seçim almosferine sokmak yanlıştır. Özellikle ara seçim bölgelerinden gelecek yatırım ve hizmet istekleri konusunda dikkatli olun. Bu bölgelcre seçimler nedeniyle ayrıcalık tanınmasını doğru bulmuyorum" dedi. Edinilen bilgiye göre, ANAP, seçim dönemi süresince "kavgaya ve çatışmaya yol açmayacak", "siyasi lansiyonu yükseltmeyecek" bir üslup kullanacak. Propaganda faaliyetlerinde daha çok hükümetin icraatları anlatılacak ve muhalefetin suçlamaları karşısında havayı gerginleştirici tutum ve açıklamalardan kaçınılacak. Başbakan Turgut özal, ara seçim nedeniyle muhalefet partilerinin iktidara sert tavır almalarının doğal olduğunu belirterek, özetle şöyle konuştu: "11 yerde yapılacak ara seçim, Meclfsin yapısında önemli bir degisiklige neden olmayacaktır. Biz anayasa gereğince ara seçime gidiyoruz. Bu anlamda ara seçim önemli degildir, bir ağırlıgı yoktur. Asıl önemli olan ara seçimin istikrar içinde yapılmasıdır. Siyasi tansiyonu artlırmadan, ortamı sertleştirmeden seçime gidilmesi gerekir. Seçimlere en ufak bir leke düşürülmesini istemem. Muhalefel partilerinin bi/e çatmalannı normal karşılamak lazımdır. Çünkü onlar bu seçimlerde kendilerini göstermek, güçlerini kanıtlamak isteyeceklerdir. Bunun için de ellerinden geldigi ölçüde ANAP'a çatacaklar, sert elestirilerde bulunacaklardır. Muhalefetin seçim tansiyonunu yükseltme girişimlerine alet olmayınız. Ara seçimleri fazla önemsemeyin. Kim ne derse desin, ANAP her zaman oldugu gibi kavgasız, çatışmasız, birlik bütünlük içinde çalışmularını siirdürecektir. Ara seçim nedenfyle propaganda üslubumuzda bir degişiklik olınusın". özal, ara seçim yapılacak yerlerden milletvekillerine gelebilecek istekler konusunda da Başkanlık Divanı üyelerini uyararak, ara seçim nedeniyle hükümetin bir seçim ekonomisi uygulamayı düşünmediğini, böyle bir uygulamanın ileride çok daha büyük sakıncalar yaratacağını anlattı. özal, bir soru üzerine tüpgaz fiyatlarının düşürülmesinin ara seçim kararı alınmadan çok önce kararlaştınldığını açıklayarak, "Ancak bazı teknik nedenlerie bu karanmızı 1.5 ay kadar sonra uygulamaya koyabildik" dedi. Tüpgaz fiyatlarının dUşUrülmesi kararının ara seçim kararı ile çakışması nedeniyle kamuoyunun "seçim yatırımı" biçiminde yorumlarda bulunduğuna da dikkati çeken özal, "Maalesef muhalefetin seçim yatırımı olarak niteleyecekleri bir döneme rastgeldi" biçiminde konuştu. özal, seçim dönemi süresince, "makul ölçüde" propaganda tekniklerinin kullanılmasını, aşırılığa gidilmemesini de istedi. Başkanlık Divanı, özal'ın bu görüşleri ışığında ANAP'ın programını hükümetin faaliyetlerini ve adaylan tanıtıcı bir video bantı hazırlanmasını ve bu bantın ara seçim yapılacak yerlere gönderilmesini kararlaştırdı. Ayrıca, seçim dönemi süresince ANAP Genel Merkezi'nin 24 saat açık tutulması, Başkanlık Divanı üyeleri ile genel merkez personelinin izinlerinin kaldırılması da karara bağlandı.jSeçim dönemi süresince ANAP Genel Merkezi'nde mutlaka bir yönetici nöbetçi olacak. Başbakan Özal, ara seçim bölgelerini tek tek dolaşacak. Ara seçim bölgelerinde o bölgenin milletvekilleri ile daha sonra belirlenecek ANAPyöneticileri seçime kadar kalacaklar. Gerektiğinde bakanlar da ara seçim bölgeletine gidecekler. Seçim dönemi süresince hükümet ile parti arasındaki koordinasyon görevini Devlet Bakanı Ahmet Karaevli yürütecek. Ara seçim yapılacak illerin il başkanları, milletvekillen, belediye başkanları ve ilçe başkanları 23 temmuzda Başbakan Turgut özal başkanlı&nda toplanacaklar. Başbakan özal'ı bu toplantıda adaylar, seçim çalışmalan ve ANAP'ın bölgedeki durumu ile ilgili il başkanları ve milletvekillerinden bilgi alacak. ANAP'ın adaylan bu toplantılardan sonra Başbakan özal'ın görüşleri doğrultusunda ANAP MKYK tarafından belirlenecek. Seçim dönemi süresince hukukçu milletvekillerinin de izinleri kaldırıldı. Hukukçu milletvekilleri, ara seçim bölgclerine giderek, Siyasi Partijer ve Seçim Yasalarının nasıl uygulanacağını anlatacaklar. öte yandan Izmir'de, ANAP il merkezinde, ikinci bölgede yer alan ilçe başkanları ile bir toplantı yapan Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, "3 ya da 4 ağustos günü MKYK toplantısında adaylanmızı tespit edecegiz. Seçim çalışmalarını koordıneli yürütmek için görev bölümü yaptık, ben propaganda bölümünü yönetecegim, Sayın Keçeciler seçim bölümünü yönetecek" dedi. Yılmaz, tüpgaz fiyatlarının düşürülmesinin ardından benzer kararlar alınıp alınmayacağına ilişkin soruya, "Belli bir dönemde derin bir nefes aldırmak yerine, milleti uzun vadede soluksuz bırakmayacak bir politika izliyoruz" yanıtını verdi. Ege Büromuzun haberine göre, dün ANAP Izmir il binasında yapılan toplantıya Ankara milletvekili Göksel Kalaycıoglu ile lzmir milletvekilleri Isılay Saygın, Burhan Cahit Gündüz ve Suha Tanık katıldı. Mesut Yılmaz, toplantı başlamadan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yılmaz, seçim çalışmalan üzerine şu açıklamayı yaptı: "Başkanlık Divanı, seçim karannın alınmasından sonra strateji ile ilgili bir toplantı yaptı. Seçim bölgelerinde ilgili teskilatlarla köprü kurmak için toplantılar yapılacak. 3 ya da 4 ağustos tarihinde yapılacak MKYK loplantışında adaylanmızı tespit edeceğiz. Genel merkezde çalışmalan nasıl yürütecegimizi henüz tespit etmedik. Ankara'da propaganda bölümünü ben yünetecegim, seçim bölümünü sayın Keçeciler yönetecek." Yılmaz, tüpgaz fiyatlarının düşürülmesinden sonra, seçim nedeniyle bu tür "ferahlatıcı" yeni kararlar alınıp alınmayacağına ilişkin soruya da, "Belli bir dönemde derin bir nefes aldırmak yerine, uzun vadede milleti soluksuz bırakmayacak bir politika izliyoruz. Bu politikadan sapmayıı. Ara seçimlerin bu yıl yapılmasının önemli bir sebebi de, bu tür beklentilere meydan vermemektir. Alınan kararların seçimle ilgisi yok" yanıtını verdi. Sovyetler: Türkiye bir kez daha düşünsün . S S C B Dışişleri Bakanı, nükleer kapasiteli ABD uçaklarmm Türkiye'de konuşlandınlması konusundaki haberlere tepkilerinin olumsuz olduğunu söyledi. Ankara'ya göre böyle birşey söz konusu değil. LONDRA/ANKARA, (Cumhuriyet) Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Sevardnadze, nükleer kapasiteli Amerikan savaş uçaklarının Türkiye1' de konuşlandınlacağı yolundaki haberlerle ilgili olarak tepkilerinin olumsuz olduğunu söyledi. tngiltere'ye yaptığı 3 günlük gezi sonunda Londra'daki Sovyet BüyUkelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenleyen Şevardnadze"ye Türkiye ile ilgili iki soru yöneltildi. Bunlardan biri, "nükleer kapasiteli Amerikan savaş uçaklannın TUrkiye'de konuşlandınlacağı haberlerine ve Sovyetler Birligi'nin sınırlan yakınında bir nükleer güç oluşturulmasına hükümetinin tepkisininneoldugu" idi. Sovyet Dışişleri Bakanı, tepkilerinin "tabii ki gayet olumsuz olduğunu" belirttive "Türk yetkililerinin bu konuda bir kez daha düşünecegini umdugunu" ifade etti. Daha sonra Şevarndnadze'ye yaklaşık iki yıl önce Moskova'daki Türk Büyükelçiliğine sığınan Türk asıllı Bulgar vatandaşı Mustafa Süleymanov'a neden Ulkeden çıkış izni verilmediği soruldu. Sovyet bakan böyle bir konudan haberi olmadığını, Moskova'da bir çok Türkün bulunduğunu, bundan memnunluk duyduklarını belirtti ve "Bu konunun Türkiye ile Bulgaristan arasında çözümlenmesi gerektigini" sözlerine ekiedi. Ankara'da Dışişleri yetkilileri de, "Türkiye'ye yeni silahlar yerleştlrilmesi söz konusu degildir. Sadece silahlann korundugu depoların ıslahı yönünde çalışma yapılmaktadır" dediler. Nükleer kapasiteli ABD uçakları ANKARA'dan YALÇIN DOfiAN (Baştarafı 1. Sayfada) Başkam Mehmel Altınsoy. bundanonayönce, "Attlmış bulunan bir temeli, seçim telaşıyla yeniden atıyor." Aslında Jaguar olaymda "iş henüz bitmedi." Jaguar olaymm önümüzdeki günlerde "başka boyutta sürmesi" amacma dönük, başkent kulislerinde "bazı bakanların girişimlerinden " söz ediliyor. İddia şu: "Bazı bakanlar, Başbakan özal'ın kızına armağan edilen Jaguar olaytnı ilk kez halka yansıtan Cüneş Gazetesi'nin Oenel Yaym Yönetmeni ve Başyazarı Güneri Cıvaoğlu ile yakından ilgilenmeye başladılar. Bazı bakanlar, gazetenin sahibl müteahhit Mehmet Ali Yılmaz'a baskı yaparak, Cıvaoğlu 'nun gazeteden uzaklaştmlmasım tstlyorlar." Bu, başkentin kulislerindeki bir iddia. Hatta, iddia bununla da kalmıyor, Cıvaoğlu'nun yerine bazı gazetecilenn önerildiği bile söyleniyor. Ancak, bizim öğrendiğimize göre, Jaguar haberinin yayımlanmasından önce, "ertesi gün gazetede böyle bir fıaberin yer alacağından Mehmet Ali Vdmaz 'ın bilgist var. " Kendisinin "Objektif gazeteciliğin gereği ne ise, onun yapılmasını savunduğu" bildihliyor. Hükümetin bir haberden dolayı "basını dolayü yoldan denetim altına almaya kalkması" bir iddiadan öteye gitmeyebilir ve sonuçta da "olayın hükümettekiyansıması" olarak öylece unutulup gidebilir. Zaman zaman hatırlanmak üzere. Ancak, "bazı bakanların bu işle yakından tlgllendtkleri" de bir gerçek. "Hiçbir şeyden çekmedi nasırdan çektiğikadar"dizesi, günümüz siyasetinde herhalde yeniden yazılacak, "Hiçbir şeyden çekmedi yakınlanndan ve ekiblnden çektiği kadar" diye. Başbakan özal'ın, "ekibinden çektiklerine"son örnek, bugün Ankara'da Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy tarafından atılacak bir "temel" ile ilgili. "özal iktidarınm en beceriksiz beledtyelertnden biri" olarak anılacak olan Ankara Belediyesi ve onun başkam Mehmet Altınsoy, bugiin Batıkent'te "yerleşim alanları, yol ve kanalizasyon inşaatınm temelini" atacak. YazıkL. Çünkü, aynı temel bundan on ay önce, 21 Eylül 1985 tarihinde, kurban keserek, fotoğraf çektirerek, davul çalarak yine Mehmel Altınsoy tarafından atıldı! O tarihten kısa bir siire sonra Ankara Belediyesi hızını alamamış olacak ki, Batıkent yakınlarında "ArıKoop" adıyla oluşturulan yeni bir kooperatifin temelini, bu kez Başbakan Özal'a attırdı. "Konutsuz vatandaşı konut sahibt yapacağız" çığlıkları arasında Başbakan özal tarafından atılan temelin "ruhsatı yoktu. " Aradan sekiz ay geçti, atılan temelin "ruhsatı hâlâ yok." Ve atılan temelin yerinde bugün çimler boy atmış, hayvanlar otluyor!.. Bugün ise, on ay önceki temeli yeniden atmaya hazırlanan Ankara Belediye Başkam, tam bir "seçim telaştnda." Çünkü, bugün atılacak temel, aynı zamanda A nkara 'da ekim ayındaki ara seçim bölgesinde yer alıyor. Altınsoy, bunu öylesine kendine mal etmek istiyor ki, Batıkent'in asıl sahibi olan KentKoop'u "Ikinci temel atma tö'rentne" çağırmak zahmetine bile katlanmıyor. Seçim neden eylülde? (Baştarafı I. Sayfada) nomik kararların gerçek sonuçları ancak ara seçim yapıldıktan sonra belli olacak. Ozal hükümeti ara seçim tarihini 28 eylül olarak belirlerken gerek yılın ilk yarısında gerekse seçimlere kadar ki 2.5 aylık siirede izlenen ekonomik politikaların seçim sonuçları üzerindeki etkisini azaltacak öneınli bir zamanlama yaptı. Ara seçimlerin enflasyon, ihracat, döviz, bütçe açıkları, mevduat gibi temcl göstergelerin meydana getirdiği ekonomik tablonun netlik kazanmadığı bir zamana getirilmcsi dikkati çekiyor. Bu durumda özal hükümetinin büyük ölçüde seçim yatırımlarıyla süslenen 2.5 aylık "pembe bir labloyla seçimlere giraıe" niyetinde olduğu tezi ağırlık kazanıyor. En son açıklanan ekonomik önlemler paketi piyasadan fazla paranın çekilmesinden çok seçim ekonomisinin dayatmasıyla piyasaya daha fazla para sürülmesini engellemeyi amaçlıyor. Ayrıca ithalat teminatlarının yükscltilmcsi,yeni gelir ortaklığı senetlerinin ihraç edilmesi, çiftçiye ürün bedellerinin • yüzde 40'hk bölümünün ödenmemesi sayesinde oluşacak ek fonlann paranın kontrolünü bir ölçüde kolaylaştırmakla beraber, bu paraların seçim yatırımlarının finansmanında kullanılması iddialarını da gündeme getiriyor. Bu şekilde hem seçim ekonomisi uğruna piyasaya para çıkışı bir ölçüde sınırlanırken, hem de seçim bölgelerinde girişilen yatırımların finansmanı emisyonu zorlamadan gerçekleştirilmiş olacak. Çeşitli ekonomik çevrder seçim yatırımlarına bağlı olmaksızın piyasadaki para miktannın eylül başında 2 trilyon liraya varmasının kaçınılmazlığına işaret ediyorlar. Temmuz sonundaki büyük çaplı Kurumlar Vergisi odemeleri dışında piyasadan para çekilişini sağlayacak önemli bir gelişme görülmüyor. Bir yandan Hazine'nin tahvil ve bono ihracı yoluyla giderek büyüyen bütçe açıklarının finansmanına gidilirken, çıkarılması planlanan gelir ortaklığı senetleri de eski senetlerin kâr paylannın ödenmesine tahsis edilecek. Hızla büyüyen bütçe açıkları ile parasal göstergelerdeki genişlemenin enflasyon üzerindeki etkilerinin ara seçim tarihinden sonraki süreye yayılması, hükümetin seçim programına rahat nefes aldıran bir gelişme olarak görülüyor. özellikle mayıs ayından itibaren yoğunlaşan enflasyonist baskılarla birlikte seçimlere kadarki 2.5 aylık dönemde uygulanacak kararların yaratacağı enflasyonist etkiler böylece seçimler sonrasına ertelenmiş olacak. Ara seçim tarihinin belirlenmesinde gün gün hesap yapılması da bu tezi doğrular nitelikte. Ekim ayının geleneksel olarak Türkiye'de seçim ayı olarak görülmesine karşın, hükümetin eylül ayının son pazar gününü seçim tarihi ilan etmesi, ekimde açıklanacak temel ekonomik göstergelerin yaratacağı olumsuz havadan kurtulma eğilimine işaret ediyor. Eğer seçim günü olarak eylülün son pazarı değil de, bir sonraki pazar seçilmiş olsaydı, bu tarih 5 ekime rastlayacaktı. Bu tarihe kadar da enflasyon rakamlarının tümUyle açıklanacağı düşünülürse, ortaya çıkacak bir enflasyon tablosu seçim sonuçları üzerinde son dakikada olumsuz bir etki yapabilecekti. Nitekim geçen ekimde açıklanan fiyat artış rakamları da özal hükümeti üzerinde büyük bir enflasyon şoku yaratmıştı. Devlet tstatistik EnstitUsü tüketici fiyat endeksiyle yıllık enflasyon, temmuz ve ağustostaki olumlu gidişi tersine çevirerek, yüzde 46.7 gibi yüksek bir orana çıkmıştı. Özellikle dövizde yaşanan sorunların ekimde iyice yoğunlaşacağı yolundaki beklentiler de seçim tarihinin eylüle alınmasında etkili oldu. Ayrıca dış ticaret verilerinin 8 aylık gelişimi de yine ekim başında ancak alınabilecek. Yılın ilk dört ayında yüzde 4.7 gibi çok küçük bir artış gösteren ihracatın yaz ayları dolayısıyla daha da düşeceği hesaplanırsa, 8 aylık ihracat ve dış açık rakamlarının da *iç açıcı" bir tablo sergileyemeyeceği savunuluyor. Ecevit bugün yurgtç önünde TRT'm'n bugünkü haber izleme gündeminde de yer alan Bülent Ecevit'in yargılanması, radyo ve TV'den haber olarak yayımlanacak. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) DSP Kurucular Kurulu toplantısında yaptığı konuşmasından ötürü hakkında dava açılan Bülent Ecevit'in yargılanmasına Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün başlanıyor. TRT Haber Dairesi'nin bugünkü haber izleme gündeminde de yer alan duruşma, televizyon ve radyoda haber olarak verilecek. Siyasi Partiler Yasası'na aykırı davrandığı gerekçesiyle 13 yıl hapis istemiyle hakkında dava açılan Bülent Ecevit'in yargılanması, 5. Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonunun küçük olması nedeniyle daha büyük duruşma salonuna sahip olan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılacak. Bülent Ecevit hakkında, 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra 3 kez dava açılmış, bu davalardan 2'sinin mahkumiyetle sonuçlanması üzerine CHP'nin eski Genel Başkam bir süre cezaevinde kalmıştı. SHPtstanbul il örgütü toplantısı g p İ5K araştırması ve özelgörüşmeUr yapılarak MKYK'ya göndtrümek üztre bir rapor hazırlanmasına karar verdl. SHP tstanbul tl Merkezi'nde dün yapılan toplantıya genel merkez tarafından görevlendlrüen MKYK üyeleri Türkân Akyol, Sırn özbek, Mustafa Gündeşltoğlu, milletvekiU ErolAğagil, ilyönetim kurulu üyeleri, Eyüp, Zeytinburnu, Fatih ilçeleri yönetim kurulu üyeleri, belediye mecttsi üyeleri katıldılar. Toplantı sonunda 3 ilçenin aday saptama konusunda önerdlklerl yöntemlerin görüşüldüğü, taban araştırması ve özel görüşmelerin yapılmasına karar verildlği bildirildi. SHP Istanbul tl Başkam Hasan Fehmi Güneş, belediye, il genel mecllsi üyeleri, sosyal demokrat görüşte olan daha önce politika yapmış kişiler, işçi temsilctleri, meslek dernekleri temsilcileri ile özel görüşmeler yapılacağmı, 25 temmuz cuma günü saat 16.00'da yapılacak toplantıdakt değerlendlrmenln rapor olarak MKYK'ye sunulacağını açıkladı. Güneş ' '6. bölge ve tstanbul seçmeninln beklenttlerini karşılayacak, sosyal demokrat dünya görüşüne bağlılığı tartışılmayan, kişiüği, politik geçmişi avantaj sağlayan niteükU bir aday belirleyeceğiz. Adayın seçim şansını etkileyeceğine emlniz" dedi. (Fotoğraf: DENİZ TEZTEL) TEŞEKKUR SANA Yl ve TEKNOLOJİBAKANLIĞI'nm kredi desteğiyle İSTANBUL ANAKENT BELEDİYESFnin önderliğinde Tuzla, Orhanlı ve Aydınlı Köyleri mevkiinde kurulmakta olan lasaksız "İSTANBUL ORGANİZE DERİ SANA Yİİ BÖLGESİ"nin (temeller hariç) üsl yapı prefabrike betonarme karkas inşaatını ve çatı işlerini üstlenmiş bulunuyoruz. Toplam 282.000 mJ kapalı alanın en kısa siirede inşası için Prefabrikasyon yönlemini tercih eden başia Denktaş'ın (Baştarafı 1. Sayfada) anlatacağı öğrenildi. Cumhurbaşanlığı'na yakın çevreler, Denktaş'ın Amerikan basın ve dış politika kuruluşlarından aldığı davete uyarak bu ülkede konferanslar vereceği ve konuşmalar yapacağını açıklamakla yetindi. Buna karşılık, KKTC Cumhurbaşkanfnın ABD Başkam Ronald Reagan ve BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'la görüşmek için herhangi bir randevu talep etmediği, onlardan da bu yönde bir istek gelmediği öğrenildi. Belediye Başkam Sn. Bedrettin DALAN ve Dernek Başkam Sn. Turgut KOŞAR ile yöneticilere ve tiim deri sanayicüerine teşekkür ediyor; ISTANBUL'un çevre sorunlarının çözümünde katkımız olacağı için kıvanç duyuyoruz. GRAFİKER ARANIYOR Dergi yapım işlerinde çahşacak grafikerler aranıyor. Tel: 160 20 07 İLAN TUrkiye Petrol Kimya Lastik lşçileri (Petrollş) Sendikası, Sefaköy, Inönü Cad. No: 196 lstanbul'da kurulu Uyesi Plastikap Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. isyerinde 7.7.1986 tarihinde almış olduğu grev uygulama kararını, 15.7.1986 tarihinde 2822 sayılı yasanın 51. maddesi gereğince kaldırmış bulunmaktadır. Duyurulur. l ESTON FEGA Öngerılımlı Beton San A.Ş. inşaat ve Tic. A.Ş. Pekın İnşaat Endüstri ve Tic. A.Ş. FIRMALAR [yesal Yapı Elemanları San. ve Tıc. A.Ş. B U UYESIDIR. Eskışehır Beton San. ve Tıc. A.Ş. (Baştarafı 1. Sayfada) fiyatlan sürekli arttı. Bu uygulamalar sonunda köylümüz borç İçinde bfrçok yerde tarlasını satmak zorunda kaldı. Tarımda üretim düştü. Başbakan, köylüyü serbest rekabete açarken kendisi siyasal yasakları sürdürerek serbest rekabetten kaçıyor. Serbesl rekabete çok inanıyorsa siyasi yasakları kaldırır, serbest bir seçime gidilir. Çiftçiyi serbest rekabete açıp kendi bundan kaçıyorsa meşhur bir söz akla geliyor: Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı"'. larımda üretimin durumunu ortaya koyan çeşitli rakamları da sıraiayan Erdal Inönü, Jaguar olayını Meclise götürmeyi düşünüp düşünmediklerirıe ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi: "Jaguar olayının sonuçlan seçimlerde görülecek. Seçimlerdeki sonuç Meclisten önce gelecek. Devlet adamlarının, devletle özel ilişkilerini iyi yürülüp yurulmedikleri her zaman hesap vermeleri gereken bir konudur. Bu konuda en ufak şiiphe olduğunda kendileri tavır koymalıdırlar. Bunu kendisi yapmadıgı takdirde devletin organları yerine getirir. Aynca, bu durum pek istisna degil. Bunlar Özal'ın keyfi yönetlminin sonuçlan. Başbakan hepsinin hesabını seçimde kaybederek verecektir. Ondan sonra kişiscl sorumluluklar varsa devletin organları gerekeni yapar." Dersaneye Beşiktaş çevresini bilen tanıtım elemanı. 158 28 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle