Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 HAZİRAN 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Çernobil kurbanları için özel kamp Sovyetler BirSği Çemobü olayında radyasyona maruz kalan halk için iki özel kamp kurdu. Merkezi Frankfurt'ta bulunan birtnsan Haklan grubu, kamplarm Ukrayna'nın kuzeyindeki Cemigov ile Beyaz Rusya'daki Gomel kentleri arasında kurulduğunu ve her birinde 2000 ile 3000 kişinin bulunduğunu bildirdi. Uhıslararası Insan Haklan Cemiyeti, kamplann tecrit için mi, yoksa özel bir tıbbi bakım için mi kurulduğunun anlaşılamadığını bettrttl Cemiyet tarafındm yapüan açıklamada, daha kuzeyde başka kamplann da bulunduğuna ilişkin söylentiler olduğu, ancak kesin olarak bilinmediği belirtildl Açıklamada Gomel halkımn yetküüerden izin almadan kentten çıkamadıklanna da yer verildL (a.a.) ABD'nin tutumıı sertleşiyor Güney Afrika Cumhuriyeti'nde önceki gün 3 siyahın daha öldürülmesi ile, ülkede olağanüstü durum ilanından bu yana öldürülenlerin sayısı 45'e yükseldi. Temsilciler MeclisVnde önceki gün yapılan oylamada kabul edilen yaptırım tasarısı, Güney Afrika'daki tüm Amerikan yatırımlarının geri çekilmesini ve Pretoria'ya ticaret ambargosu uygulamasını öngörüyor. Yaptırım tasarışının, cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu senatodan geçmesi ve karşı çıkan Reagan'ın da onaylaması durumunda, uygulanmasına 180 gün içinde geçilecek. Dış Haberler Servisi Güney Afrika Cumhuriyeti'nde Soweto olaylarının 10. yıldönumünde siyahların ırkçı yönetime karşı direnişini kırmak amacıyla ilan edilen olağanüstü hal döneminde ölenlerin sayısı 45'e yükseldi. Bu arada ABD Temsilcüer Meclisi'nde önceki akşam yapılan oylamada Güney Afrika'daki tüm Amerikan yatırımlarının çekilmesi çağrısı yapılması kabul edildi. Irkçılık aleyhtarı tasannın yüriirlüğe girmesi için senatoda da kabul edilmesi ve Başkan Reagan'ın onayından da geçmesi gerekiyor. Reagan yönetimi, Pretoria'ya ekonomik yaptınma karşı çıkıyor. ABD Kongresi'nde demokrat üyelerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'nde önceki gün oya sunulan ırkçılık aleyhtarı tasannın, bugüne dek Guney Afrika yönetimine uygulanması önerilen yaptırımların en ağırlarını kapsadığı bildiriliyor ABD'nin Pretoria ile olan tum ticarete ambargo koymasını ve Güney Afrika'da tüm Amerikan yatınmlarının çekilmesini öngören tasarı, Temsilciler Meclisi'nde yapılan sesli oylamada kabul edildi. Guney Afrika'ya ticaret ambargosu uygulanmasını öngören tasannın Cumhuriyetçilerin çoğunlukta oldufu senatodan da geçmesi ve ırkçı yönetime ekonomik Güney Afrika'ya ticaret ambargosu tasarısı Temsilciler MeclisVnde kabul edildi DUTVYADA BUGUN ALI SIRMEN Yine Standart Sorunu... Kadının bir kızı bir de oğlu varmış. Her ikisi de kısa aralarla evlenmişler. Hanımın dostlanndan biri bir gün konuşma arasında sormuş: Nasıl, kızın kocasından hoşnut mu? Aman kardeş, demiş bızımki, böyle kocayı Allah herkese nasip etsin. Kızımın bir dediğıni iki etmıyor, elıni soğuk sudan sıcak suya sokturmuyor. Hatta daha kendilerine uygun bir aşçı bulamadıklarından, canım Nurtenciğim mutfakta yemekle uğraşıp yorulmasın diye, hep dışarda yıyorlar. Doğrusu damadıma diyecek yok. Ya oğlun? deyivermiş berikı. O zaman sızlanmaya başlamış bızimkı, Aah ahh! demiş, oğlumu sorma, onun hali perişan. Öyle pasaklı ve tembe! bir kıza düştü ki anlatamam. Düşünsene, hâlâ iyi bir aşçı bulamadılar diye, oğlancağız daha bir gün bile ev yemeği yemedi, hep dışarda yiyoriar. Neymiş hanımefendi, mutfakta yemek ışiyle yorulmasınmış... İşte size dört dörtlüğünden, üstelik abartmasını bir yana bırakırsanız, özünde günlük yaşamda sıkça rastlanır türderı bir çifte standart öyküsü. Başbakanın kendi propagandası açısından son derecede başarıh geçen son gezisini izlemişsinizdir. Hani şu, Süleyman Bey ile GAP'ın sahipliği tartışmasını, GAP'ın gerçek sahibı olan hepimizin gozleri onunde sürdürdüğü geziyi. Sayın Ûzal'ın gezısı sırasında Diyarbakır'da ılgınç olaylar olmuş. Belediye Sarayı'nın temelini atan Başbakan daha sonra, kent içinde dolaşmak, yan sokaklara sapmak, kenar mahalleleri gezmek isteyince polisin "olmaz"ı ile karşılaşmış. "Karşılaşmış da ne olmuş?" diyeceksiniz. Öyle ya polisin "olmaz"ı vatandaşı etkiler, koskoca Başbakana ne yazar? Nitekim öyle olmuş, Başbakan yine de ıstediği sokaklara, caddelere dalmış. Ama bir de ne görsün? Polis "güvenlik" gerekçesiyle halkla kendi arasında etten bir duvar çekmiş. Sayın Özal bu engeli aşmak için Petek'in daha hızlı sürülmesi emrini vermiş. Ama Petek hızlanınca, başlamışlar polisler de koşmaya ve böylece polislerden oluşan ve sürekli koşan bir etten duvar, yine Başbakan ile toplulukları birbirlerinden ayırmış. Polisin güvenlik önlemlerinde direndiğini gören Özal, otobüsünü Kalekapısı'ndan çevirerek, güvenlik güçlerinin önlemler aldığı Benu Sen caddesıne girmiş. Ancak burada da kaldırımların bomboş olduğunu gören Başbakan sınirlenmiş. Hatta yazılanlara göre Diyarbakır Emniyet Müdürü için kendi meşrebine pek yakışmayan ve bizim de, burada belkı kendi de bir kez daha anımsamaktan hoşlanmaz diye yinelemeyecegımiz bazı hoş olmayan sıfatlar kullanmış. Bu sırada Devlet Bakanı Karaevli de "Böyle koruma olmaz. Koruma, vatandaşın önünde etten duvar yapmak değildir. Hep ikaz edıyoruz" demiş Sayın Başbakanın onaylayan bakışları altında. Bakalım olay ne gıbi sonuçlar doğuracak? Gazetemiz Cumhuriyet'in bildirdığine göre, Diyarbakır halkı tarafından sevilen dürüst, görevine bağlı ve çalışkan bir kişi olarak nitelenen Emniyet Müdürü Zafer Lütfü Araz'ın başına bir ış gelecek mi? Sayın Zafer Lütfü Araz'ın kişiliğinı bir yana bırakalım. Ama kabul etmek gerekir kı, hem Başbakan hem de Devlet Bakanı Karaevli yerden göğe kadar haklıdırlar. Gerçekten de böyle koruma olmaz Güvenlik önlemı diyerek, halk ile yöneticiler arasına duvar çekmek kısa erimlı bir güvenlik sağlasa bile, uzun erımde güvensızlığin tohumlarım da atar. Sayın Başbakan da, Sayın Devlet Bakanı da kendi görüntülerini etkileyen bir olayda haklı tepki göstermişlerdir Ancak, kendilerine anımsatmak ısterız kı, bu ve benzen önlemler Türkıye'de çok yaygın bir uygulamanın küçük birerörneğinden başka bir şey değildir. Onun için Diyarbakır Emniyet Müdürü : ne fazla ofketenmemelen yerinde olur. Gerçekten Türkıye'de önlem deyince akla, yasaklamak, kesmek, koparmak gelır. Herhangı bir uygulamada bazı aksakiıklar görülürse, o aksaklıkları gıderecek, nedenlerine ınerek yinelenmesını önleyecek önlemler almak yerine, olayı tümüyle yasaklamak daha kolay görünür. Böylece de. gelişmekte olan bir toplumda bir çok uygulamanın yeni olması dolayısıyla bazı aksaklıkları olacağından, yasaklar bırbırını izlemeye başlar ve sonunda koskoca bir "YASAK'tan oluşan garip bir toplum, yasakları yasalaştıran ne kuş ne deve bir demokrasi çıkar ortaya. Bu otoriter devletlerin "zaptiyedevlet" anlayışıdır kı demokrasilerde yeri olmamak gerekir. Ancak Diyarbakır Emniyet Müdürü'ne kızan ve haklı olarak önlemleri eleştıren Sayın Ozal ve Karaevli unutmamalıdırlar ki, kendılerı de yasaklayıcı önlemler duzenine dayanarak hükümet etmektedırler Anayasamıza, Sıyasal Partıler Yasamıza, her iki yasadaki sıyaset yasaklarına, çalışma yasalarımıza, Muzır Yasası'na, dernekler yasalanna, Ceza Yasası'nın düşünceyi yasaklayan maddelerine, Yukseköğrenım Yasası'na, Pasaport Yasası'na ve bunlar gibi birçok yasamıza baksın Sayın Özal. Onlann hepsınde Diyarbakır'da kendi eleştırdiği önlemlerdeki düşünceyi görecektır. Sayın Ozal ve Karaevlı'nın ıktıdarları bıle, yasakları bol, haksız bir yanşma sonunda elde edilmiş değil midir? Dilerız kı, Diyarbakır'da canlarını sıkan ve haklı olarak eleştirdikleri bir uygulamayla karşılaşan Sayın Özal ve Karaevli olayın üstünde, sorunun özüne ınecek kadar cıddı bir biçimde düşünsünler ve yasakçı düşuncenın ürünü olan uygulama ve yasakları birer bırer ortadan kaldırmak üzere kolları sıvasınlar. Yoksa, kendi işine gelen yasaklardan yana çıkıp, kendi işine gelmeyen yasaklara karşı çıkmak tam bir çıfte standart uygulaması olur kı. onun demokraside yeri yoktur. Hem canım boyle bir çifte standartçılığın şampıyonu Sayın Demirel'dir. Böylesıne bir uygulama sürdürülecek olduktan sonra, Demirel'den başkasına ne gerek var ki? /"fm Ouneı Afrika'da ırkçı yönetimin siyahlara karşı işlediği cinayetler, olağanüstü hal döneminde arttu bin Güney Afrikalı'nın işsiz kalacağını ve ekonomik yaptırımların siyahlara da zarar vereceğini gerekçe göstererek bu ulkeye ekonomik yaptırım uygulamaya yanaşmıyor. Bu arada ABD Ulusal Guvenlik Danışmanı John Poinde\ter'in oyiamadan çok kısa bir sure önce Temsilciler Meclisi'ne bir mesaj gönderdiği ve "Giinev Afrika 1 nın >aptınmlarda cezalandırılması Amerikan diplomasisine zarar verir ve aşırılık yanlılarını guçlendirir" dedığı bildiriliyor. Oyiamadan kısa sure önce demokrat temsilci Ronald Dellums da "Güney Afrika'daki ırkçı yönetime karşı çekingenliği bırakmanın zamanı geldi" açıkiamasında bulunmuştu. Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen yaptırım tasarısı, Ronald Dellums tarafından hazırlandı. Bu arada, Sosyalist Enternasyonal Başkanı ve Federal Alman Sosyal Demokrat Parti lideri Willy Brandt, Batı Avrupa ulkelerinin Güney Afrika yonetimine daha fazla baskı yapmasını istedi. Willy Brandt, ırkçı yonetimle ilgili tutumlarından dolayı İngiltere, ABD ve Federal Almanya'yı kınadı. Guney Afrika Cumhuriyeti'nde Sovveto olaylarının yıldonumü nedeniyle ırkçı yonetim tarafından ilan edilen olağanüstü hal uygulaması sırasında ölenlerin sayısı. önceki gün 3 kişinin daha öldürulmesı ile 45'e yükseldi. Guney Afrikalı askerlerin, bir askeri aracı taşıyan siyahların üzerine ateş açtıkları, olayda uç çocuğun olduğu bildirildi. yaptırımiara karşı çıkan Reagan'ın da onayından geçmesi durumunda 180 gun içinde uygulanmasına başlanacak. Bu durumda Guney Afrika'daki Amerikan yatırımlan da 180 gün içinde geri çekilecek. Amerikan yönetımi, Güney Afrika'daki yatınmlann eeri çekilmesi durumunda 85 Yılın düğününde 2 bin polis görev yapacak lngütert'de Prens Andrew ile Sarah Ferguson'un 23 temmuzda yapılacak düğünlerinde güvenliği sağiamak için 2 bin polisin görev yapacağı açıkUmdu Scotland Yard Başkanı, "Bu polislerden bir bölümü silah tafiyacaktır" dedi Bilindiği gibi tngiliz polisi geneüikle silah taşımıyor. Ancak son zamanlarda artan terör olaylan nedeni ile polisin önemli olaylarda silah tasımasına izin veriliyor. (AP) F. Ahnanya'da antinükİeer gösterüer Kıbrıs için diplomatik trafik yoğunlaştı Federal Almanya'nın Brokdorf ve Mackersdorf kentlerinde önceki gün nükleer santrallar aleyhinde yapüan protesto göster'hri devam etti. FederalAlman hükümetinin göstericilere karşt alınacak yasal önlemleri belirleyecek özel bir komisyon kurduğu açıklandu (UBA) Sovyet heyeti Ankam'yu getiyor Perez de Cuellar'ın 3. belgenin Rumlar tarafından reddedilmesinden sonrayeni girişimîere başlayacağı açıklandı. tZZET RIZA YALIN STELYO BERBERAKİS LEFKOŞE/ATİNA BM Kıbns özel Temsüci Veküi James Holjer, BM Gend Sekreıeri Perez de Caeüar'ın 3. bdgesinin Rumlar tarafından reddedilmesinden sonra, yeni girişimîere başlanacağını ve Genel Sekreter'den talimat aidıktan sonra birkaç güne kadar iki tarafla da temaslara başlayacagım açıkladı. Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Spiros Kipriyaaa ise, önümüzdeki pazartesi günü Kıbns konusunda görüşmeler yapmak için Atina'ya gidecek. Bu arada, Atina'da Kıbns'ta ilgili temaslarda bulunan Sovyet heyetinin daha sonra Ankara'ya gideceği bildirildi. Kıbns özel Temsilci Vekili James Holger, Agon gazetesine verdigi özel demeçte, "Gentt Sekreter'in girişiaıkri «irecektir. tçindt bnJunulao döoem zor bir dönemdir. Umntiar yjtirilmemtö, çabalar yavaşiatılmamaİHİır" dedi. Holger sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiçbir fngd a^amaz degildir. Bu arada, BM merkedndeıı Kıbns'a bir yeütifi gdnderaıiMsi konusnnda su aoda hifbk bilgira yok." DİSİ (Demokratik Birlik Partisl) liden KJendes yarüısı Alithia gazetesi ise De Cuelİar'ın BM Guvenlik Konseyi'ne sunduğu son raporda, Kıbns'la ilgili iyi niyet görevini konseye iade ederek, Kıbrıs'la uğraşmaktan vazgeçme>i düşündüğünü, ancak Cüvenlik Konseyi üyelerinin hemen tümünOn ısran üzerine iyi niyet görevini sürdürmeyi kabul ettiğini yazdı. öte yandan, Lefkoşe'den Atina'ya gelen Sovya heyetinin, buradaki temaslannı tamamladıktan sonra Ankara'ya gideceği bildirildı. Sovyet Dışişleri Bakanüğı'nın 5. Daire Başkan Yardımcısı Bofis İvaooTİç, başkanlığındakı üç kişilik Sovyet heyeti, Lefkoşe ve Atina'da, Sovyetler Birligi'nin Kıbrıs sorunu ile ilgili bilinen önerilerini görüştü. Bu önerileri konusunda, "karplıkh goroş tcatisinde" bulunuldugu açıklandı. Ayru açıklamada, Kıbrıs sorununun uluslararası düzeye getirilmesinin olasılıklan üzerinde de durulduğu belirtildi. Bu arada, Avustralya Dışişleri Bakanı Biii Hayden de, Lefkoşe Atina Ankara ayaretlerini ger> çekleştiriyor. Lefkoşe'de Kıbns Rum yetkilüeriyle göruşen Hayden, dün akşam AÜDa'ya geldi. Hayden, ülkesinin Rum tarafının görüşlerini destekledigini Lefkoşe'de açıkladı. Denktaş, Kipıiyanu'yu doğru yola davet etti Kipriyanu ile Klehdes arasında çekişme sürüyor. LEFKOŞE (ajı.) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu'yu doğru yola davet etti. Kıbns sorununu iyi niyetle, barışçı yoldan çözmek ve iki kesimli federasyonu oluşturmak için genel sekreterin girişimlerini reddeden tarafın Rum tarafı olduğunu hatırlatan Denktaş, Rum liderliğinin uzlaşmazlığının dünyaca belgelenmiş olduğunu söyledi. kipriyanu'nun Hollanda büyükelçisini kabulü sırasında, bir çözüm bulunması için mumkün olan her şeyi yaptıklannı ifade etmesinin, büyükelçiyi yanıltmaya yönelik bir yaklaşım olduğunu kaydeden KKTC Cumhurbaşkanı, "Samimi değildir. Düpedüz yalandır. Genel sekreterin raporu bu yalanı belgelemiştir" dedi. Öte yandan Kıbrıs Rum yönetimi lideri Spiros Kiyriyanu'nun, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çerçeve anlaşma taslağını reddetmesinden sonra, Güney Kıbns'ta bu konuda ortaya çıkan görüş ayrılıklan sürüyor. Rum yönetimi lideri Kipriyanu ile Rum Demokratik Birlik Partisi lideri Klerides arasında başlayan mektup savaşı da devam ediyor. Klerides'e yeni bir mektup yazan Kipriyanu, Demokratik Birlik Partisi liderini, tutum ve demeçleri ile Kıbrıs Rum tarafının durumunu zayıflatmak ve Türkleri güçlendirmekle suçladı. Klerides ise Kipriyanu'nun belgeyi şartlı olarak kabul etmesi gerektiği görüşünü yineleyerek, Rum tarafının, Türk tarafını değil genel sekreteri karşısına aldığını belirtti. Peru'da tutuklular aynklandı Güney Amerika ütkelerinden Peru'nun başkenti Lima'da uç hapishanede tutuklular ayaklandu Terörist eylemlerden suçlanan ve çoğunhığu yönetime karşı silahlı mücadele veren Maoist "Aydtnlık Yolu" örgütüne üye olduklan belirtilen tutuklulann polis ve gardiyanlan rehin aldıklan bildirüdL Ayaklananlan bastırmak için güvenlik kuvvetlerince düzenlenen operasyonlar sonucu, can kaybının olup olmadığı anlaşılamadL Konuya ilişkin resmi açıklamada sadece olaylar sırasında 9 polis ve gardiyamn yaratandığı belirtilmesine karşm, hükiimete yaktn kaynaklann birkaç kişinin öldüğünü de bildirdikleri kaydedildl (ANKA) Lübnan'da silahlar dün de susmadı Şii EMEL milislerinin Filistin mülteci kamplarına saldırısı 32. gününe girdi. Ağır silahların ateş kustuğu çarpışmalarda 2 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. BEYRUT (Ajanslar) Lübnan'da dün de silahlar susmadı. Bir yanda Beyrut'un güneyinde Şii EMEL müisler Filistin mülteci kamplanna saldınrlarken, öte yanda Hıristiyan ve Müslüman milisler bir süredir sakin olan Yeşil Hat üzerinde birbirlerine ateş açtılar. Tek banşçı gelişme Müslümanların elinde rehin tutulan bir Hıristiyanın daha serbest bırakılması oldu. AP Ajansı'nın haberine göre Şii EMEL örgütüne ait milislerin Beyrut'un güneyindeki üç Filistin mülteci kampına saldırısının 32. gününde 2 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Ağır silahların da kuİlanıldığı çarpışmalarda her iki taraftan ölenlerin toplam sayısı böylece 135'e, yaralıların sayısı ise 640'a yükseldi. Beyrut'un Hıristiyan ve Müslüman kesimlerini birbirinden ayıran Yeşil Hat bölgesi ise yeniden silahlı çarpışmalara sahne oldu. Karşılıklı açılan ateş sonunda bir sivil öldü, 8 kişi de yaralandı. Müslümanların elinde rehine iken birkaç gün önce sahverilen 2 Hıristiyandan sonra önceki gün gece yarısı bir Hıristiyan rehine daha serbest bırakıldı. Söz konusu rehine, kendisine Katolik Marunilerin lideri Navsullab Sfeir'e iletmek üzere bir mesaj verildiğini açıkladı. ABD'de 10 yılda 60. idam ABD>ıin Texas eyaletinde önceki gün 37yasındaki bir tutuklu idam edildi. Babası tarafından cezanın değiştirilmesi için yapılan çeşitli başvurulara rağmen, idam edilen 37 yasındaki Kenneth Albert Brockun 1974 yüında cinayetten hüküm giydiği bildiriliyor. Brock'un idami, ABDde idam cezasınm serbest bıraküdığı 1976'dan bu yana gerçekleştirilen 60. infaz oluyor. (AP) Trablus'taki yabancı diplomalların iddiası: Sovyetler Birligi, Libyaldan siyasi tavizler isteyecek TRABLUS, ( M . ) Sovyetler Birliği'nin daha sıkı bir askeri işbirliğine gidiimesine karşıhk olarak Libya'dan bîizı politik tavizler isteyebileceği öne sürüldü. Başkent Trablus'ta bulunan yabancı diplomatlar, askeri ilişkilerin arttmlması sonucunda Moskova'nın Libya'dan Sovyet bloku ile daha yakın bir ilişki içinde olmasını isteyebileceğini söylediler. Diplomatlar, politik tavizlerin arasında Libya'nın yurtdışındaki kunuluş hareketlerine etkin destek göstermesinin de yer alabileceğini kaydettiler. Libya'nın askeri ihtiyaçlan konusunda görüşmek için İrablus 1 ta yüksek düzeyde bir Sovyet heyetinin bulunduğuna dikkati çeken diplomatlar, bazı politikacıların Varşova Paktı'na girmekten bahsettiklerini, ancak Moskovanın Albay Muammer Kaddafinin güvenilmeyecek bir müttefık olmasından kaygı duyduğunu söylediler. Diplomatlar, bu yüzden Libya'nın Varşova Paktı'na üye olmasının çok uzak bir ihtimal gibi göründüğünu öne sürdüler. Reuter Ajansı ile görüşen bir diplomat, "Kaddafi komünisl olmaktan çok öte, bir Arap milliyetçisidir. Kalbi hiçbir zaman Varşova Paktı ile olamaz" dedi. Buna rağmen Libya'nın en büyük askeri ihtiyaç karşılama kaynağı olan Sovyetler Birliği'ne silah alışı karşıhğında yaklaşık 5 milvar dolar borcu olduğu da belirtiliyor. Türk'ü döven Isviçreli polisler tsviçre'nin Zürih kentinde yayvnlanan "fVochenzeitung" dergisi, 8 polisin, siyasi sığınma isteyen bir Türk'ü saatlerce dövdükleri iddiasıyla mahkemeye seykedildiğini bildirdi. Dergiye göre olay, 13 mayıs tarihinde ülkenin kuzeydoğusundaki Thurgovie kantonunun Frauenfeld kentinde meydaha geldi. EMEL milisleri Filistin kamplarına saldınyorlar havan topları kampları dovuyor. roketalarlar ve Reagan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı'mn etkinliği giderek arîıyor Beyaz Saray'da yıldızı hızla parlayan bir yetkili: Poindexter Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı George Shultz ve Savunma Bakanı C'aspar Weinberger, Amerikan dış siyasetinin başta gelen mimarları arasında sayılmakla, daha doğrusu sanılmakla birlikte gerçekte bir süreden beri yeni bir kişi, Başkan Ronald Reagan'ın sozüne en çok değer verdiği danışman konumuna yükseldi. Bu kişi John Poindexter ve 7 aydan beri Başkan'ın ulusal güvenlik danışmanlığını yapıvor. U.S. News and World Report dergisi, 49 yasındaki ve amirallikten emekli olan danışmanı Robert McFarlane yerine 7 ay once Ulusal Güvenlik Konsevi Başkanlığı'na atanmasından bu yana etkisinin hızla >ükselişinin, Shultz ile VVeinberger arasındakı anlaşnıazliKtan oturu koıav Fransa, işbirüğini reddetti Ünlü uçak yapımcısı McDonnel Douglas'm, Avrupa Airbus sanayiinin yeni projelerinde işbirliği yapılması yolundaki önerisinin Fransa hükümeti tarafından reddedüdiği açıklandı. Fransa Ulaştırma Bakanı Jacques Douffîagus önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamada, McDonnel tn önerilerini "kötü aiışveris" olarak niteledu "Avrupa ne zaman iyi bir uçak çıkardıysa, McDonnel işbirliği önermis, ama gerisi gelmemiştir" şeklinde konuşan Bakan, McDonnel Douglas'la başka sahalarda işbirliği yapabileceklerini sözlerine ekledi " L ' . S . News and World Report" dergisine göre, 7 aydır Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı olan Poindexter, Reagan yönetiminin son aylardaki sertlik poliîikasında ve diplomatik baskı araeı olarak askeri güce başvurmaya başlamasında rol oynadı. laştığını belirti>or. Ancak dergiye göre, yumuşak bir ses tonuyla konuşan ve gösterişten kaçınan bir aydın olan Poindexter, kişısel yetenekleri>le Reagan'ın guvenini kazanmayı başarmış. Kaldı ki Beyaz Saray içinde de kendisinin pek çok hayranı oluşmuş. Dergiye göre, Reagan yönetiminin son aUardaki sertlik polıtıkasında ve diplomatik baskı aratı olarak askeri guce başvurmaya başlamavında Poinde\ter'ın belirleyıcı rolu oldu. Bunun en buyuk orneği Libya'nın bombalanması. Weinberger'ın karşı çıkmasına rağmen Poinde\ter"ın ısran Reagaru, Libva'y: bombalamak karar almasında etkili olmuş. Çevresındekilerin anlattıklarına goıc, Puınde\ter çok çdlıv kan. konulan çabuk kavrayan ve durunılan ozlü bir biçimde kavramlaştıran biri. PoindeMer'ın kendini gösterdiği ilk ola>, Achille Lauro ola\ının hemen ardından 4 teröristi taşıvan Mı^ır uçağının İtalyada bir ABD ussune zorla indinlişi harekâtı olmuş. Bu harekâtı %onetmekle gorevli Poındexter, serinkanlılığı ve ustalığıyla ozellikle Reagan'ı cok etkilemiş. Poindexter. kamuoyu onunde pek gorunmek istemeyen bin. Basın toplantılarının sayiM birkaçı geçmiyor. Reklamdan kaçınıyor, ama Beyaz Saray'daki etkisi, bundan hiç de olumsuz eıkılenmiyor. Reagan, Suudi Arrıbistanh AWACS uçaklan saüşını savundu YVASHINGTON, (AP) ABD Başkanı Ronald Reagan Suudi Arabistan'a 5 AWACS erken uyan uçağı satışıyla ilgili olarak gönderdiği bir mektupta, Riyad yönetiminin Ortadoğu'da barış ve istikrar sağlanması yolundaki çabalarını överek söz konusu satışın da bu amaca hizmet edeceği görüşünü savundu. AVVACS uçaklan, çok ileri teknolojiye sahip elektronik aygıtları sayesinde düşman uçaklarına karşı erken uyarı gorevi yapıyor. ABD Kongresi'ndeki Yahudi Iobisi, uzun süre bu uçaklann Suudi Arabistan'a satışına Israil'in güvenliğini tehlikeye duşüreceği gerekçesiyle karşı çıktı. SSCB'nin yeni 5 yıüık planı kabul edildi MOSKOVA, (AP) Yaz dönem toplantısına önceki gün başlayan Yüksek Sovyet'te dün sabah Sovyetler Birliği'nin yeni 5 yıllık planı kabul edildi. Yeni 5 yılhk planda, 1990'a kadar sanayide modernizasyon ve yönetim organlannda bürokrasinin getirdiği zararların önlenmesi amaçIanıyor. Sovyetler Birliği'nin parlamento niteliğindeki organı olan Yüksek Sovyet'te kabul edilen plan, bu yıl 185 milyon ton olan buğday üretiminin, 1990'da en az 250 milyon tona çıkanlması hedef alınıyor. Plan, devlet girişunlerinin 5 yılda yüzde 78 oranında artnıasını öngörüyor. Yeni 5 yıllık plan, ayrıca Sovyetler Birliği'ndeki sanayi robotu üretiminin 1990'a varmadan üç kat artüınarlıvnr l