Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 HAZÎRAN 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kuveyt gazetesi: Jane dergisi; ABD, uzay ynrışında SSCB'den 10 yıl geri Sovyetler Birliği'nin uzay yarışında ABD ye göre, 10 yıf daha önde olduğu iddia edildi. "Jane " dergisinin uzay uçuşlanna ayırdığı yıllık yayımnda, Amerikalılann uzayda uygulamalı çalısmalar bakımmdan kesinlikle Sovyetler1n gerisinde kaldığt belirtilerek, Amerikahlarm deney konusunda da aynı durumda olduklan kaydedildi. Dergi, Challertger kazasının söz konusu uzay mekiğinin, Barılı ulkelerin uydularının fırlatılmasında kullanılmasını engellediğini belirterek, bu kazanın telafi edilemeyecek bir başansızlık olduğunu öne sürdü. Uzayda kalma konusunda da Amerikahlann, Sovyetlerden geri kaldığım ifade eden dergi, Sovyet kozmonotların uzayda 4000 günden fazla kalmalanna karşılık, Amerikalı astronotların uzayda sadece 1587 gün kaldıklarını kaydetti. (a.a.) Yunanistaırda genel grev Bankalar, devlet daireleri ve postaneler kapalı kalırken, telefon ve telgraf servisleri çalışmadı. Ulaşım araçları 4 saat süreyîe çalışmadı. Olimpik Havayolları'nın grevde olan pilotlarımn 42'si gözaltına alındı. STELYO BERBERAKIS ATİNA Yunanistan'da yaşam dün dört saat için durdu. Yunan İşçi Sendikaları Konfederasyonu ile bu konfederasyondan geçen yıl ekim ayında koparak yeni birlik kuran sol eğilimli konfederasyonun, dün tüm Yunanistan'da dört saatlik grev uygulaması sonucu ülke felç oldu. Genel greve tüm işçi ve memurlar katıldı. Bankalar, devlet daireleri ve postaneler kapalı kalırken, telgraf ve telefon servisleri çalışmadı. Tüm ulaşım araçları da dört saat süreyle işlemedi. Gre\ i uygulayan iki konfederasyon, hükümetin işçi ve memurlara sağladığı konut kredilerinin baremlerinin yukseltilmesinı istiyorlar. Öte yandan, Yunan Olimpik Havayollan'nda görevli pilot ve hava mühendislerinin "isleklerini" tutarsız olarak niıeleyen Ulaştırma Bakanlığfnın, hükumetin onayı üzerine ilan ettiği "sivil seferberlik" süruyor. Buna uymayan Olimpik pilotları ise ya işlerinden kovuluyor ya da savcılığa, oradan da gözaltına alınıyor. Olimpik Havayolları pilotları arasında seferberlik ilanına uymadıkları için bu işleme tabi tutulanların sayısı 42'ye ulaştı. Olimpik şirketinde 384 pilot çalışıyor. Ulaştırma Bakanlığfnın pilotların " z a m " isteklerini "tutarsız" olarak niteledikten sonra ilan ettiği seferberlik, pilotlar arasında sert tepki yarattı. 384 pilotun arasında ancak 70'i seferberlik ilanına uyarak normal seferlerini gerçekleştiriyor. Ama bu sayı Olimpik Havayolları'nın günlük gereksinimlerini karşılayamadığı için, yabancı havayolları şirketlerinden uçak ve pilot kiralanmaya başlandı. Olimpik yönetimi, yabancı havayollarına ait 100'den fazla yabancı pilot ve uçuş mühendisi kiraladı. Bu hafta içinde de ABD ve Kanada'dan yeni mürettebatın Olimpik hesabına çalışacağı açıklandı. Yunanlı Pilotlar Birliği'nin, Ulaştırma Bakanlığı'nın aldığı sert önlemlere karşı tavnnı değiştirdiği gözleniyor. Pilotlar Birliği, bugune kadar "Maaşlara zam yapılmazsa hiçbir pilot uçmayacaktır" şeklindeki açıklamalarına karşı, şimdi "Gözaltına alınan meslektaşlarımızj serbest bırakın uçalım" şeklinde açıklama yapıyor. Ulaştırma Bakanlığı ise pilotların uçmayı reddetmelerini "grev" eylemi olarak nitelemiyor. "Madem seferberlik ilan edildi, pilolların uçmavtşı görevlerini yerine gelirmeyi reddelmek anlamına gelir" diyor. Dolayısıyla bugune dek "görevlerini yerine getirmedikleri" gerekçesiyle 42 pilotun işine son verildi ve savcılığa sevkedildi. Ülkede dün yapılan 4 saatlik grev yaşamı felç etti flörtünü hxm9 SuriyeJrak ElSiyasa gazetesine göre, Iran, Hafız Esad'ı Lübnan'da "sorun çıkartmakla" tehdit etti. Bunun üzerine SuriyeIrak Dışişleh Bakanları'nm buluşması iptal edildi. • DUNY\DA BUGUN AIİSİRMEN engeüedi İstanbul'un Dostlan, Düşmanları ; Kâbil. asker sıkıntm çekiyvr Afgan ordusunun giderek saytca azaldığı, bunun üzerine gençleri çekebilmek için yeni bir askerlik kararnamesi hazırlandığı duyuruldu. Kâbil radyosundan öndeki gün verilen habere göre, yeni kararname ulkedeki gençierin yükseköğrenim görebilmeleri için askerlik hizmetlerini yerine getirmelerini öngörüyor. Kararnamede, askertiğini yapmış olan Afgan gençlerinin, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yükseköğrenim hakkını smavsız elde edebilecekleri belirtiidi. SSCB, EAhnanyu'yı militarismle suçladt Sovyetler BirliğU Federal Almanya hükümetinin silahlı kuvvetlerinin konvansiyonel savunma gücünün arttırılacağı yolundaki son açıklamasını şiddetle eleştirdl Sovyetler Birliği Resmi Haber Ajansı TASS tarafından yapılan açıklamada, Bonn hükümetinin, "NATO dayamsması"yolunu izlediği ve ABD'nin "maceracı militarist" politikasına destek verdiği kaydedildi. TA SS aynca, Bonn'daki koalisyon hükümetinin, ülkenin militarize olması yolundaki çabalannı arttvdığını da öne sürdü. (a.a.l lngiltere'deki Amerikan üslerinden havalanarak geçen nisan ayında Libya'nın Trablus ve Bingazi kentlerine saldıran Flll uçaklanndan biri vunılarak Akdeniz'e düşmüştü. (Fotoğraf: AP) bombardıman Libya'nın 2. adamı: Varşova Paktı'na üyelik için görüşmeler sürüyor. Callud: Tarafoızhk ahmakhk TRABLUS, (a.a. AP) Libya'nın "iki numaralı adamı" olarak bilinen Binbaşı Abdüsselam Callud, Libya'nın Varşova Paktı'na üye olması konusunda görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Kısa süre önce SSCB'yi ziyaret eden Callud, önceki gün Trablus'ta Alman haber ajansı DPA'ya verdiği demeçte, "Amerikalılann ve Avrupalılann akılsızlıkları, Libya'yı bu yöne itti" dedi. ABD'nin geçen 15 nisanda Libya üzerine giriştiği saldınnm bu ülkenin Avrupa'daki üslerini, NATO dışı eylemler için de kullandığını kanıtladığını kaydeden Callud, bağlantısızlar hareketinin tam bir savunucusu olan Libya'nın, tarafsızlığın "budalalıkla" eşanlamh olduğu göruşüne vardığını ifade etti. Önceki gün, Avrupa Parlamentosu'ndan 4 Alman sosyal demokrat parlamenteri kabul eden Callud, Libya'nın, yeni bir AvrupaArap diyaloğunun başlamasından yana olduğunu vurguladı. Ülkesinin, uluslararası tero Batılı diplomaîların iddiasma göre Libya, nisan ayında düzenlenen Amerikan saldırısında ölen 2 ABD'li pilotun cesetleh için Washington'dan fidye istiyor. Callud "5HÇ Batıhlarda" rizmle mucadeleye ilişkin gorüşmelere katılmaya da hazır olduğunu vurgulayan Callud, "Ancak bu görüşmeler, BM ya da başka bir uluslararaüi kuruluş çerçevesinde düzenlenmelidir" dedi. Libya'nın, Roma ve Viyana havaalanları ile Batı Berlin'deki "La Belle" diskoteğine düzenlenen baskınlarda parmağı olmadığını yineleyen Callud, hükümetinin, çeşitli ülkelerdeki silahlı mücadeleleri desteklediği şeklindeki iddiaları da şiddetle yalanladı. Öte yandan, Libya'nın ABD'nin nisan ayında Trablus ve Bingazi'ye giriştiği saldtntarda olen iki Amerikalı pilotun cesetlerine karşılık Washington'dan fidye istediği haber veriliyor. Batılı diplomatlar, Amerikalı havacının cesetlerinin iadesi konusunda devam eden gorüşmelerde Libya'nın ABD'den fidye ya da bazı ödünler vermesini istediğini söylediler. ABD'nin Libya saldırısında ölen Amerikalı askerin cesedinin ABD'ye gönderilmesi konusun Kuzey Avrupa ülkelerinden tsveç'te, yeni bir ihracat ürünü bulundu. tsveç'te yayımlanan Svensk Export dergisinin bildirdiğine göre, tsveç'te doğan 110 kaplan çeşitli ülkelere ihraç edildu İsvçç* kaplan ihraç ediyor daki görüşmeler Libya'nın başkenti Trablus'ta devam ediyor. Gorüşmelerde, Libya'da ABD'yi temsil eden Belçika arabuluculuk görevini üstlenmiş durumda. Batılı diplomatik kaynaklar tarafından yapılan açıklamaya göre, Trablus'taki görüşmeler büyük bir gizlilik içinde devam ediyor. Trablus'taki Belçika Büyükelçiliği sözcüsü, Libya'nın ABD'den Amerikalı pilotun eesedine karşılık nasıl bir ödun istediğine ilişkin soruya, "yorum jok", diye; rek yanıt verdi. ABD Sav unma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Libya saldınsında ölen Amerikalı askerler. 31 yaşındaki Yüzbaşı Paul L. Lorence ve 33 yaşındaki Yuzbaşı Fernando L. Ribas Dominicci idi. Trablus ve Bingazi'ye karşı 15 nisan tarihinde girişilen saldırılardan sonra, mayıs ayı başlannda Amerikalı havacı Lorence'ın uçuş başlığının Trablus kıyılarına vurduğu açıklanmıştı. Libyanın ABD'ye iade edeceği cesedin Lorence'a ait olduğu sanılıyor. KUVEYT, (AP) Kuveytte çıkan El Siyasa gazetesi, Suriye ile Irak Dışişleri Bakanları arasında geçen hafta yapılması tasarlanan görüşmenin İran'ın Şam hükümetine baskı yapmasından ötürü iptal edildiğini ileri sürdü. El Siyasa gazetesi, Lübnandaki kaynaklara dayanarak verdiği haberde, iki ülke Dışişleri Bakanlarının geçen hafta yapacaklan toplantıdan birkaç saat önce, buluşmanır iptal edildiğini bildirdi. Resmi yetkililer toplantının erlelendiğini açıklamışlardı. Oysa El Siyasa toplantının iptal edildiğini öne sürdü. Gazetenin bu konudaki haberinde şöyle dendi: "tranlılar, Hafız Esad'ı tehdit ederek, eger Irak'a yaklaşırsa Lübnan'da sorun çıkartacaklannı söylediler." Gazeteye göre, Iran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ali Muhammed Beşarati, geçen hafta basında Lübnan'a yaptığı ziyaret sırasında "Eğer Suriye Irak'a yaklaşırsa. tran Lübnan'da bazı gruplar aracılıgı ile ciddi sorunlar çıkartabilir" dedi. İran aynca, Suriye'ye son zamanlarda kesmiş olduğu petrol sevkiyatını yeniden başlatmayı vaat etti. Gazeteye göre, bunun üzerine Suriye Devlet Başkanı Hafız Esat, Irak Dışişleri Bakanı ile buluşmanın iptal edilmesini emretti. Suriye ve Irak Dışişleri Bakanlarının görüşmeleri önerisi Ürdun Kralı Hüseyin tarafından ortaya atılarak geliştirilmişti. Lübnan Meclis sözcüsü: Varşova Paktı birlikleri ülkeye gelel BEYRUT. (a.a.) Lübnan parlamento sözcüsü Hüseyin Hüseyini, Beyrut'ta bir gazeteye yaptığı açıklamada, İsrail birliklerinin geri çekilmemesi halinde Varşova Paktı'na bağlı birliklerin ülkeye girebileceklerini söyledi. Hüseyini, son Paris gezisi sırasında AnAkwar gazetesine verdiği demeçte, "Ya Amerika ve Fransa Israil'i Güney Lübnan 'dan geri çektirirler, ya da Varşova Paktı birlikleri gelip İsrail sınır yakınlarına verleşirler" dedi. Gft bu mevs/mde grup vakti Cihangifden bak Bir zaman kendini karşındaki rüyaya bırak '• Başkadır çünkü bu akşam butün akşamlardan Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan. Yukarıdaki dizelerin şairi Yahya Kemal Beyatlı, Karadenizli kalfaların elinde çirkin bir beton yığınına dönen ve artık eskisi kadar fakir olmayan Üsküdar'ın bugünkü halini görseydi acaba ne derdi? Yahya Kemal, bazılarının sandıklannın aksine istanbul'a yalnızca Park Otel'den ya da yalnızca bir tepeden bakmış değil, onun İstanbul'u Kanlıca ile Boğaz ile, seçkin istanbul ile de sınırlı sayılamaz. Fethinden bu yana işlemiş İstanbul'u Yahya Kemal, hem de her serrrti, her tür insanı ile. Koca Mustafa Paşa ücra ve fakir istanbul ; Taa fetihten beri mümin mütevekkil yoksul Yukarıdaki dizelerle, ücra ve fakir İstanbul'u da ölmezleştiren Yahya Kemal bir İstanbul tutkunu idi. Çünkü bu kentte geçmişimizin, tarihimizin silinmez ve görkemli izlerini bulurdu. Ama beton yığınına bakan Kanlıca ile, artık güneşin vehminin camlarında hiçbir şeyler yaratamadıgı Selviler şehrini görmektense belki ölmüş olmayı yeğlerdi. İstanbul'u gözleri kapalı dinleyen, bir başka gün Sarayburnu'ndan denize bakan, bir başka seferinde Urumeli Hisan'na oturup bir türkü tutturan bir garip Orhan Veli'nin İstanbul'u da bugünün İstanbul'u degildir. Orhan Veli'nin de tüylerini diken diken ederdi bugünkü, piç lumpen kentleşmenin ürünü olan İstanbul. Genç yaşında veremden ölürken, tıpkı Yahya Kemal gibi ölümü önemsemeyip de vatandan ayrılışın (ki vatan büyük ölçüde istanbul'dur Yahya Kemal için) acısını zor taşınır gören Muzaffer Tayyıp Uslu'ya şu aşağıdaki dizeleri söyleten İstanbul da bugünkü İstanbul degildi: Ah benim canım Istanbul'um Bir daha seni göreceğim ne malum. Sart Faik'in İstanbul'unun odağı adalardır. Ama Yüksekkaldınmı, Beyoğlu'su ve arka sokaklarıyla, Atikali'siyle, Fatih Parkı ile ölmezleşmiş bir İstanbul'u yaşarız onun yapıtlarında. Hiç unutmam, onun bıkıp usanmadan okuduğum öykülerini bir kez daha okuduğum bir gece, o canım Bursa'dan apar topar İstanbul'a dönmemı, son otobüsün de saatinin geçmesinin engellemiş olduğunu. Ne Sait Faik'in ancak öykülerinden okuduğum İstanbul'u bugünkü çarpık İstanbul'du, ne de Haldun Taner hocamızın bir bölümünü ve bazı anlarını paylaştığım İstanbul'u... İstanbul'un, her yanı ve yöresiyle bir kültür ve sanat odağı tarihimizin bir kalıtı olmasını seven, onu tüm insanlanyla kucaklayan bu yazar ve ozanlarımızın canım İstanbul'u yok artık. Üstelik son kalıntılar da hoyratça, yokedilmekte. Kültür mirasımızın korunması için yapıldığı soyleyen bazı girişimlerin bu nitelikleri de, başka yönleri gibi oldukça tartışma götürür. Şimdi ise, ülkemizin en zengin, en üretici, en büyük, en kalabalık, en canlı kentine gökdelenler dikilmesi sorunu tartışma konusu haline geldi. İstanbul'a gökdelen dikilmeii mi, dikilmemeli mi? Eğer gökdelenler dikilmesine karar verilirse bu nerede yapılmalı? Nasıl yapılmalı? Hangi noktalara dikkat etmeli? Bütün bunlar, üzerinde uzun uzun tarttşılacak sorunlardır. Paris'in Haller mahallesinin 1969 yılında yıkılmasından önce, ülkenin tüm aydınlarının, düşünürlerinin şehircilik uzmanlarının, sanatçılarının katıldığı çok geniş kapsamlı tartışmalar olmuştu. Hatta, Anayasa ve Siyasal Bilimler Profesörü, ama aynı zamanda soluklu bir yazar olan Maurice Duverger, General De Gaulle'e Colbert'in Kral'a yazdığı biçemde bir de açık mektup yazmıştı. Bütün bunlar son derece doğaldı. Çünkü Paris yalnızca herhangi bir kent değil, Fransız yaşayan müzesiydi de,tıpkı bizim için İstanbul'un olduğu gibi... Kaldı ki, günümüz demokrasilerinde herhangi yepyeni bir kentte bile, kent yaşamını etkileyecek yeni ve çok önemli karariarın tüm sakinlerin tartışmasına açılması ve konu uzun uzun enine boyuna tartışıldıktan sonra, kesin bir sonuca bağianması doğrudur. Günümüzde yerel yönetimler demokrasinin boyutlarını genişletecek ona yeni derinlikler kazandıracak birer odak olma yolundadırlar. Olaya bu yönden bakınca, "istanbul'a gökdelenlerin yapılmasına karşı çıkanları İstanbul düşmanı sayarım" diyen Sayın Dalan'ın sözlerini çok yadırgadığımızı belirtmek isterim. İstanbul'un dostu olmak hiç kuşku yok ki, yalnızca garip bir geçiş döneminde, işbitiricilik formülüyle halktan oy almış olmanın, ya da kıyıları bilinçsizce doldurup moloz yığını halinde bırakmanın veya ölmekte olan Marmara'nın köşesinde, hukuk çiğneyen yöntemlerle, mavi Haliç yaratmak, masalların öte ' sinde bir kültür birikimini gerektirir ki, her belediye başkanı sıfatını kazanan zat bu niteliklere sahip olmayabilir. O zaman da onu bunu İstanbul düşmanı saymak o zatın çizmeyi aşması olur. Önce bu böyle biline. Aynca "iç ve dış düşmanh" adeta bir toplumsal paranoya, bir geçiş dönemini yaşarken, tartışmayı demokrasi kurallan dışına taşırmanın ve yeni yeni düşman kavramları ortaya atmanın ülkemize de, demokrasi uğraşlanmıza da, hatta işbaşındaki iktidarın geleceğine de hiç de olumlu katkılar sağlamayacağını da unutmamak gerekir. "iç ve dış düşmanlar"a bir de "kent düşmanları" eklemek degildir, işlevi demokrasinin boyutlarını genişletmek olması gereken, yerel yönetimlerin görevleri. İstanbul'un bir bölümü yaşayan, bir bölümü göçmüş olan gerçek dostlarının yaşayanlarının içini, ölenlerinin kemiklerini sızlatıyor, bu yeni işbitirici lahmacun İstanbul sevgisinin dehşetengiz yansımaları. İspanyol seçmeni, 22 hazirandaki genel seçimde tercihini liderlere göre yapacak Partîlerden önce liderler lesias'ın kişiliği çok sönuk kalıyor. Şimdi "birleşik sol" adı altında, diğer 3 sol Mderle girdiği bir koalisyon içinde seçimlere katılan Iglesias. İspanyol liderleri arasında kuçuk burjuva tarzı ile dikkati çekiyor. Bu koalisyonun dışında kalan en yaşlı lider Santiago Carrillo" ise "birleşik sol"u, " R u s salatası" olarak tanımlıvor. Bu seçimlere "Komünist Birlik" adındaki ayrı bir parıiyle katılan Santiago Carrillo'nun en büyuk hedefi parlamentoya girebilmek gibi görünuyor. Ancak kamuovu voklamalarına bakılacak la yakınlarındaki bir koyde doğan Suarez'in arkasında ne bir burjuva, ne işçi ne de sermaye geleneği bulunuyor. Derin bakışları, büyukçe burnu ve usta bir dişçinin elinden geçmiş bembeyaz gülümsemesiyie dikkati çeken orta boylu, ince yapılı Suarez genellikle kahve, meyve suvu \e İspanyol usulü patgesli omletIe besleniyor. yemekle arası pek ivi olmayan 53 vaşındaki bu liderin politikanın ötesindeki en belirgin tutkuları ise 3 paketten aşağı indiremediği sigaraları ve dunyanın en pahalı puroları olarak tanınan "cohiba" puroları Marcos'tan inci: Aquino dünyunm en giiçlü diktatöriidür Eski Filipinler'in Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, taraftarlarına Bayan Corazon Aquino'ya karşı şiddet eylemlerinden kaçınmalan çağnsında bulunduğunu, ancak tarafıarlarının, "giderek denetimden çıktıklannı" söyledi. Marcos, Honolulu 'da plaj kıyısında kiraladığı evinde AP Ajansı 'na verdiği demecinde, "Corazon Aguino, dünyamn gördüğü en güçlü diktatördür" dedL NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRİD İspanyada 22 haziranda yapılacak erken genel seçimle ilgili kampanya, sonuna yaklaşırken belirgin bir biçimde hızlandı. Bu kampanyanın geçen genel seçimlerdeki kampanyadan hemen göze çarpan ayrılığı, liderlerin partilerden ve programlarından daha büyuk bir ağırlık taşıyışı. Bu kampanyanın en genç lideri, daha 40'ına yeni merdiven dayayan komünist lider Gerardo Iglesias. Kuzeyde, sen iklimli Asturias yöresinden eski bir maden borçlu. Çok hırslı bir politikacı olan Suarez. bu arada her fırsatta, 1990'da "ister istemez gene başbakan olacağım" söyluyor. İspanyol siyaset sahnesinin en baştan çıkancı lideri hâlâ hiç şüphesiz Felipe Gonzales. Yılanı deliğinden çıkaracak bir cazibeye sahip olan bu iletişim ustasının, arkada bıraktığımız 4 yılda "sos>'alizm"i de "Felipizm"e donüştürduğunden kimse şuphe eımiyor. Demokrasiye geçiş doneminin ilk yıllarının o yanık tenli, yakışıkh EndUluslusü, iktidarda geçirdiği 4 yılın ardından şim İsrail'in Lubnan'dan çekilmesini öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tasarısını İsrail'in reddetmesi halinde, ulkedeki gerilla savaşının yoğunlaşacağını da kaydeden Hüseyini, Varşova Pakti büiiklerinin bu "milli direnişe" sempati ile yaklaşacağını söyledi. Öte yandan Beyrut'un güneyindeki Filistin multeci kamplarına yonelik Şii saldırısı sürerken Bekaa Vadisi'ndeki Suriye ve İran yanlısı Şiiler arasında da durum gerginliğini koruyor. Lübnan polis yetkiliierinin açıklamasına göre, Şam'da Şii EMEL örgütünün temsilcileri ile Suriye yanlısı Filistinlilerin vardıkları ateşkese rağmen çatışmalar sürüyor. Pakistan 'da patlama: 3 ö/ıi, 18 yaralı Pakistan 'ın Peşaver kenti yakınlanndaki bir arabaya yerleştirilen bombanm patlaması sonucu 3 kişi öldü, 18 kişi de yaralandı. Bir ihbar üzerine polisin araştırma yaptığı sırada meydana gelen patlamada ölen ve yaralananların polis olduğu bildirildi. İktidardaki Sosyalist Parti'nin çoğunluğu koruması, eski başbakan Suarez'in partisinin ise giiçlenmesi bekleniyor Seçimlere bölünmüş bir durumda giren Marksist solun ise pek fazla başarı umudu yok. di hafîf toplu, şakaklarına kır düşmüş, olgun bir adam görunumü sergiliyor. Şimdi ancak kurşun geçirmez arabalar, helikopterler ve koruyucu polis ordusu ile bır yerden bir yere gidebilen Felipe Gonzalez, kampanyayı da böyle yapıyor. Ancak hafta sonlarında kampanya yapan ve boğa gureşi arenalarındaki mitinglerde konuşan Felipe Gonzalez'in yanına gazeteciler bir iki soru sormak için bile pek yaklaşamıyor. Bu, 1982 yılında gazetecilerle bir otobus içinde İspanya'yı karış karış dolaşan Felipe Gonzalez'den çok farklı bir imaj yaratıyor. Deneyim de kazanmış Gonzalez'in tazeliğinden çok şey yitirdiği görülüyor. Panama'da siyasi bunalım Mücahitlehn lideri televizyonda ağladı Genelkurmay Başkanı Manuel Antonio Ortega uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile suçlamvor. PANAMA CİTY, (ANKA) Orta Amerika ülkelerinden Panama'da, Genelkurmay Başkanı Mauel Antonio Ortega'nın uyuşturucu madde ve silah kaçakçılığı ile suçlanması üzerine büyük bir siyasi bunalım yaşandığı ileri süruldu. Genelkurmay Başkanı Ortega'nın iddiaları reddetmesine karşın, ana muhalefet partisi olan Hıristiyan Demokrat Parti lideri Ricardo Arias Calderon, Genelkurmay Başkanının derhal görevinden uzaklaştırılmasını istedi. Askeri yetkililerden yeni komutanlann atanmasını isteyen Arias Calderon, ülkede aynca halkın desteğini sağlayacak yeni sivil bir yönetimin kurulması çağnsında bulundu. Panamaesk' Cumhurbaşkanı Arnufo Arias Vladrid, ise uyuşturucu madde kaçakçılığına karışan bir kişinin Genelkurmay Başkanı olarak görev yapmasının ülke için buyuk bir felaket oldaeunu sövledi. Mesut Recavi, Irak TV'sinde show yapü Şiddet olayları Alman polislerini yıldırdı Federal Almanya'da, H'ackersdorftaki nükleer artık işleme tesislerinin şantiye sahasmda, nisan aymdan beri süregelen ve şiddet olaylanna yol açan gösterilerden dolayu yaklaşık 100 polis memurunun görevlerinden istifa ettikleri bildirildi. Polis Sendikası tarafından Lindau'da (Bavyera eyaleti) yapılan açıklamada, gösterilerde görevlendirilen memurların, politikacılann davramşlarmdan büyük bir düs kınklığına uğradıklan ve politikacılar tarafından kötüye kullanıldıkları hissine kapıldıkları kaydedildi. (a.a.) GonzalezDaha deneyimli işçisi olan Iglesias, Santiago Carrillo'nun kanadı altında yetişmiş ve yaşlı komünist lider tarafından yönlendirileceği düşünülen bir politikacıydı. Oysa Avrupa komünizminin babasının partinin genel sekreterliğinden istifasıyla İspanyol Komünist Partisini (IKP) devralan Iglesias, kısa süre içinde Carrillo'nun golgesinde kalan bir kukla olmayacağını kanıtladı. Carrillo'dan kopmaya gösterdiği özene rağmen, Iglesias yaşlı komünisti ses tonuna, aksanına, konuşma tarzına, mimiklerine varıncava kadar taklit ediyor. Ancak Iglesias ve Carrillo arasındaki benzerlikler buradan ileri gitmiyor. Carrillo 1 nun tarihsel kişiliği karşısında Ig Suarez Yükseliyor olursa Carrillo, bu isteğini gerçekleştiremeyeceğe benziyor. Çok az maddi olanaklar ve birkaç dost ile gelecek seçimlere dek ayakta kalabilmek için muazzam bir mücadele \eren 7 2 yaşındaki Santiago Carrillo, artık, İspanyol komünizminin Don Kişot'u olarak anılıyor. İspanyol politikasının bir diğer Don Kişot'u ise eski Başbakan Adolfo Suarez. İspanva'da, 197681 yılları arasındaki başbakanlığı sırasmda kansız bir demokrasive geçişe imzasını atan Suarez, bir sure politikada marjınalleştirildikten sonra şimdi önemli bir çıkış yapıyor. ispanyol mesetasının en soğuk \e en fakir kentlerinden biri olan Avi İglesiasGenç kurt oluyor. "Cohiba"ları Suarez'in arkadaşı Fidel Castro Küba'dan gonderiyor. Bir entelektüel olmayan ve sanayi finans çevrelerinde de tek bir dostu bulunmayan bu genç görunümlü, orta yaşlı avukatın en büyük becerisi de halkla çok kolay iletişim kurmak. Bankaların boykotuyla karşılaşan ve Mecliste sadece kendisi dahil 2 milletvekili olan Suarez'in son sondajlara göre, parlamentoda 15 ile 29 milleuekji arasında bir grup oluşturması bekleniyor. "İlerıci Merkez"in tek temsilcisı olduğunu sozleyen Suarez bu çıkışını, 4 yıldır tüm engellere karşı inatçı bir mucadeleyle köy koy dolaşarak partiyi öfgUtlemesine BAĞDAT, (Ajanslar) Fransa'dan aynlarak Irak'a sığınan, Humeyni aleyhtarı Halkın Mücahitleri Örgütu'nün lideri Mesut Recavi, önceki gün Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin tarafından kabul edildi. Irak televizyonunda da görünen Recavi, Humeyni rejiminin iran'da 12 binkişiyi öldürdüğünü iddia ederken ağladı. Bağdat Radyosu, bir süre önce Fransa'dan aynlarak Irak'a yerleşen Recavi'nin, İran Devlet Başkanı Saddam Hüseyin tarafından. "İran ve Irak arasında banş ve dostça ilişkiler için çalışan bir konuk" olarak nitelendirildiğini duyurdu. Saddam Hüseyin'in görüşme sırasında "İran'daki direniş bareketinin ideolojik ve siyasi bağımsızlığına ve amaçlarına ulaşmakta e>lem özgürlüğüne saygı duvuyoruz" dediği açıklandı. Mesud Recavi de Saddam Hüseyin'e, Irak'a gelişlerinde gösterilen konukseverüktetı dolavı teşekkür etti ve İran'la barış sağlanması yolunda attığı adımları takdirle karşıladığını belirtti. Direniş örgütünün iki ülke arasında barışın sağlanması için çalışacağını soyleyen Recavi, İran yönetimini savaşın sürmesinde ısrar etmekle ^uçladı. Bağdat Radyosu, Recavi Saddam Hüseyin göruşmesinde Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tarık Aziz ve Halkın Mücahitleri örgütünün bazı üst düzey liderlerinin de hazır bulunduklarını bildirdi. Recavi, Saddam Hüseyin'le görüştükten sonra Bağdat'ın 150 ı kilometre güneyindeki Necefe giderek Şiilerin lideri İmam Ali'nin mezarını ziyaret etti. Recavi, bu sırada, Humeyni rejiminin İran'da 12 bin kişi öidürdüğünü çıkardı. Mucahitlerin lideri, bu kitapta Humeyni rejimi tarafından öldürülenlerin isim ve resimlerinin bulunduğunu söyleyerek, ağlamaya başladı. Recavi, daha sonfa diz çökerek kitabı İmam A1i'n hırakh