Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yardımcı olacak bir kaç ornek vermek istiyoruz. Oğretmen sorununu ele alalım. Gerçi kamuoyu, ortaoğretimdekı eğitimin niteliğinden çok eğitimin şekli ile ilgili olduğundan bu sorun kamuoyunu fazJa rahatsız etmemektedir. Kamuoyu Anadolu liselerinin sayısının aıtınlmasını istemekte, ancak Anadolu liselerinin açılması ile amaç edinilen eğitim ve oğretimın Anadolu Liselerınde yapılıp yapılmadığına aldırmamaktadır. Ortaöğretim sorunlarına girmek istemiyonız. Ancak ortaöğretim için yetiştirilen öğretmenlerin yetersiz oluşuna değiıımeden edemiyoruz. Burada bu sistemde milli eğitimimizin oğretmen gereksiniminin nasıl karşılanacağı konusunda göruşumüz: Turkçe öğretim yapan üniversitelerin fenedebiyat fakülteleri tarafından yurütulecek temel bilimler onlisansını bitırenlerden ilköğretime oğretmen olmak isteyenler aynı universitenin eğitim fakultelerince yurütulecek ve öğretmenlik formasyonunu vermeyi amaç edinecek bir yıl süreii öğretim programlannı bitireceklerdir. Önlisans öğretiminden sonra fenedebiyat fakultelerinin lisans öğretimini bitirenlerden ortaoğretime oğretmen olmak isteyenler de benzer şekilde eğitim fakultelerinin bu bir yıllık programlannı başarmakla yükümlü olacaklardır. Yabancı dilde eğitim yapan üniversitelerin fenedebiyat ve eğitim fakulteleri de benzer şekilde Anadolu liselerine oğretmen yetiştıreceklerdir. Bu sistemde eğitim fakülteleri şimdi olduğundan farklı olarak fizik, matematik, kımya, biyoloji gibi uzmanlık dallarındaki öğretimi bırakıp esas görevleri olan öğretmenlik formasyonu vereceklerdir. Gerçekten sayısız fen fakulteleri mezunları boşta gezerken, ortaöğretim kurumlarının öğretmen gereksinimlerinin fizik, matematik, kimya ve biyoloji gibi uzmanlık dallannda bir tek öğretim üyelerı bulunmayan eğitim fakültelerince karşılanmaya çalışmasının akla yatkın hiçbir açıklaması yoktur. Fizik oğretmenlığıni yapmak ıçın, fıziğı nasıl oğretmek gerektiğini bilmeden once fiziğin kendini bilmek gerekır. Kaldı ki fizik bilmeyen eğitimcilerin fiziğin nasıl öğretileceğinı, nasıl oğretebilecekleri ayrıca merak konusudur. Kalkınmak için beyın gücunun urunlerini ihraç etmek gerekir. Kalkınmamn biricik koşulu budur. Bunun için de yükseköğretim sistemimizde nitelikli insan gucünün yetiştirilmesine özel önem verilmelidir. Var olan olanaklarımızla sokağa yılda iki bin niteliksiz mühendis yetiştirileceğine, teknoloji uretebilecek veya en azından modern teknolojiyi kullanabilecek beş yuz ustün nitelikli muhendis ile bin beş yüz teknisyen yetiştirmek çok daha yararlı olacaktır. Bu nedenle bu yeni öğretim sisteminde elektronik, makine yüksek muhendislikleri fizik lisansına, bilgisayar ve ekonomi yuksek muhendislikleri matematik lisansına dayalı iki yıllık oğretim programlan seklinde duzenlenmektedir. Bizim arüayışıma gore örneğin çok iyi fizik bilmeden, fizik dalının ince yasalarına dayanan modern elektronik teknolojisini daha da ileri götürmek veya modern elektronik teknolojisini ülkemizin gereksinmeleri için gereği gibi kullanmak mümkün değildir. Artık mühendislik ile teknisyenlik kavramlannı kanştırmaya son vermek zorundayız. Bize göre bu gibi dallarda, öğretim yapacak öğrencilerin sayısı öğretim ve eğitimin üstün niteliklerinden ozveride bulunulmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Diğer taraftan üstun nitelikli insan gücü yetiştirilecek öğrenim dallarındaki eğitim, temel bilimlere dayandırılınca, bir ulkenin kalkınmasırun ilk şartı olan, temel bilimleri üstün yetenekli öğrencilerin tercih etmeleri gereği kendiliğinden yerine gelecektir. Bu sistemde öğrenim gorduğu dalda başarısız olan öğrencinin, yuksekoğrenım kurumu ile ilişkisinın kesilip sokağa atılması soz konusu değildir. Yatay geçişlerle, yukseköğretime başlayan her öğrenciye kendi istek ve yeteneğıne uygun bir dalda meslek edinebılme olanağı sağlanmaktadır. Örneğin temel bilimler önlisansına kaydolan bir öğrenci, ilkokul dğretmeni, teknisyen, muhendis, lıse öğretmeni, yüksek muhendis veya bilim adamı olabilecektir. Temel bilimler onlisansı ile yukseköğretime başlayan öğrencinin bu mesleklerden hangisini edineceği üniversite seçme sınavındaki başansı değil, tüm oğrenimi boyunca göstereceği performası belirleyecektir. Böylece sistem, yetenekli ve çalışkan oğrencilere her turlü yükselme olanağı verdiği gibi daha az başarılı olanlara da kendi yetenek ve çabalarıyla uygun bir dalda meslek edinme olanağı vermektedir. öte yandan bu sistemde orneğin bir mühendisin ekonomi veya bir ekonomicinin bilgisayar kullanmasını oğrenmesi için, yeniden üniversitelerarası seçme sınavım kazanıp dort yıl sureli öğretim görmesine gerek kalmamaktadır. Bir muhendis istediği zaman gerek duyduğu oranda ekonomi öğretimine veya bir ekonomici istediği zaman gerek duyduğu oranda bilgisayar öğretimine devam edebılecekth. Boylelikle bu sistemde çok yonlü insan gücu yetiştirilmesine de olanak tanınmaktadır. Üniversiteler şimdi olduğu gibi her yıl öğrencilerine her biri on beş hafta sureli iki yarıyıl öğretim yapmalıdır. Ancak yanyıl sonunda bıtirme ve butunleme sınavlarının yapılmasından vazgeçümelidir. Yanyıl içinde ortaöğretimde olduğu gibi her dersten iki ara sınavı yapılmalı, bu smavlardaki başarı ortalaması öğrencinin devam ettıği dersten başarılı olup olmadığına karar verilmesi için yeterli sayılmalıdır. Gereksiz sınavlarla yitirilen üç aylık süre yeni bir yarıyıla ayrılmalı ve bu ek yarıyıl ülkemizin kalkınması için gerek duyulan alanlarda kamu ve özel sektor kesimlerinde çalışanların eğitimine aynimalıdır. Önerilen yeni yükseköğretim sistemini ve bugunkü sisteme göre ustunluklerini tum ayrıntıları ile burada anlatmak olanağı yoktur. Ancak kısaca yazdıklarımdan bu sistemin üniversiteler önündeki var olan yığılmayı ortadan kaldıracağını, yükseköğretimde halen var olmayan fırsat eşitliğini gerçekleştireceğinı, ülkemizin kalkınması için her duzeyde gerekli ve yeterli sayıda yetişkin insan gücu yetiştirmeye olanak vereceğini söyleyebiliriz. SONUÇ Sonuç olarak yuruklükteki yükseköğretim sistemimiz artık ülkemizin gereksinmelerine yenıt verecek durumda değildir. Ancak ulkemızin diğer sorunları gibi yükseköğretimde karşılaştığımız sorunlar da çözülemeyecek sorunlar değildir. Yeter ki, kişisel sorunlanmızı bir yana bırakıp ulkenin sorunlarına öncelik tanıyalım. Yeter ki, kişisel çıkarlannı toplumun çıkarlarına yeğleyenleri zararsız duruma getirebilelim. (*) önerdığımıze yakın bir sısıem ıçın M.C Karadenız: tsl Ünı\. Bultenı sayı 2. Temmuz 1976'va bakılabilır. 16 HAZİRAN 1986 \ ükseköğretîııı ve Çözinn Önerîleri Sonuç olarak yürürlükteki yükseköğretim sistemimiz artık ülkemizin gereksinmelerine yanıt verecek durumda değildir. Ancak ülkemizin diğer sorunlan gibi yükseköğretimde karşılaştığımız sorunlar da çözülemeyecek sorunlar değildir. Yeter ki kişisel sorunlanmızı bir yana bırakıp ülkenin soninlarına öncelik tanıyalım. Yeter ki kişisel çıkarlarını toplumun çıkarlarına yeğleyenleri zararsız duruma getirebilelim. CUMHURİYETTEİV OKURLARA... OKAY GÖNENSİy Spor Basınları S Prof. Dr. S. ASKERİ BARAN Trakya Üniversitesi Bundan onceki yazımızda (13 Mayıs 1986) yürürlükteki Yuksek öğretim sistemimızden kaynaklanan sorunları tartışmıştık. Bu yazımın amacı da tartışılan sorunların çozume ulaşmasına katkıda bulunmaktır. Sorunların çözuraü için, kalkmmış ülkelerde uygulanan benzeri, yeni bir yukseİcöğretim sistemi önereceğiz. Yürürlükteki sisteme seçenek (alternatif) olarak önereceğimiz bu sistemde: 1) Yükseköğretim öğrencilerinin mesleklerini kendi istek veyeteneklerine uygun seçebilmelerine olanak tanınmakta, meslek seçimi tek bir üniversitelerarası seçme sınavıru kazanma şansına bağlı olmaktan kurtarılmaktadır. 2) Bundan onceki yazımda açıkladığım kapasite kayıplan kendıliğinden ortadan kalkmaktadır. 3) öğrenci bir tek seçme sınavını kazanarak istediği diplomayi garantiledıği gibi bir düşünceden uzaklaşmakta, istediği bir diplomayı alabilmesi için tüm öğreniın suresi boyunca sureklı çalışması gerektiğini her an bilmektedir. 4) öğrencinin öğretim yaptığı dalda başansızlığı anlaşıhnca, zaman yitirmeden başanlı oiabileceği yakın bir dala yatay geçişine olanak tanınmaktadır. 5) Üniversitderin gerçek öğretim üye sayısı ile ulkenin gereksinim duyduğu üniversite mezunu sayısı gözönünde bulundurularak ancak üstün yetenekli öğrencilerin fakultelerde öğretimine olanak sağlanmakta, diğerlennin de meslek yuksekokullannda kesin sureîte bir meslek edinmelerine olanak verilmektedir. Teknoloji üretilecek veya yeni teknoloji kullanılması gerekecek alanlarda öğretim, bizde olduğundan çok daha sağlam temeller uzerine kurulmakta, ülkenin kalkınması için gerekli üstün nitelikli elemanların yetiştirilmesine ozel önem verilmektedir. 6) Üstun yetenekli öğrencilerin temel bilimlere yonelmelen sağlanmaktadır. 7) Ülkede gereksinim duyulan alanlarda, çalışanlara da eğıtım olanağı sağlanmaktadır. Saydığımız özellıkleri taşıyan bu öğretim sistemini ayrıntılara girmeden kısaca açıklıyalım(*). Güzel sanatları bir yana bırakırsak her üniversite, Üniversitelerarası Seçme Sınavı ile en fazla üç önlisansa; a) Sağlık bilimleri, b) Temel bilimJer, c) Sosyal ve idari bilimler önlisanslanna öğrenci kaydedeceklerdir. Tüm önlisans öğretimlerinde öğretim suresi iki yıldır. Sağlık bilimleri onlisansını bitıren öğrenciler, önlisans esnasındaki başarı durumları ve istekleri ile yetenekleri gözönünde bulundurularak tıp, diş hekimliği, eczacılık, veteriner fakulteleri ile biyoloji lisansına, temel bılimler onlisansını bıtiren öğrenciler, benzer şekilde mühendislik, mimarlık, ziraat, yerbılimleri... fakulteleri ile fizik, kimya, matematik lisanslarına, sosyal ve idari bilımler onlisansını bitiren öğrenciler de hukuk, siyasal, işletme... fakultelerine ayrılacaklardır. Tip fakultesindeki eğitim suresi dört yıl, öteki tum fakulte ve lisans öğretimlerinde öğretim süresi iki yıldır. Böylece meslek seçimi artık bir tek ÜSYM sınavına bağlı olmaktan kurtarılmış olacaktır. Ayrıca bu düzenleme, öğrencilerin öğrenim dallarını değiştırmek için yeniden ÜSYM sınavına gırmelerine gerek bırakmayacağı gibi, fakultelerin duşuk kapasite ile öğretim yapmalarıru da önleyecektir. Fakultelere yerleştirilemeyen, önlisans öğretimlerinde daha az başarılı olan öğrenciler, meslek yüksekokullanna ayrılacaklardır. Bu sistemde meslek yüksekokullanndaki öğretim süresi bir yıldır. Meslek yuksekokullarında şimdiki uygulamarun tersine, yalnız meslek ile ilgili pratik beceriler kazandırılmaya çalışılacak, meslek yiiksekokullarında teorik derslere kesinlikle artık yer verilmeyecektir. Bu yeni düzenleme ile gerek fakülteler gerekse meslek yüksekokulları, öğrencilerıni iki yıllık önlisans mezunları arasından seçeceklerinden bu yazının başında açıkladığımız kapasite kayıplan tamamen önlenecektir. Aynca fakulteler şimdiki dört yübk önlisans artı lisans oğretimleri yerine, yalnız kendi uzmanlık alanlanna giren iki yıllık lisans öğretimlerini ve meslek yüksekokullan da iki yıllık önlisans ile bir yıllık mesleğe yönelik öğretim yerine yalnız bir yıllık mesleğe yonelık öğretim yapacaklarından, >enı hiçbir yatırıma gerek kalmadan fakultelerin çoğunun mevcut kapasitelerini VolOO, meslek yuksekokullarının kapasitelerini de ""1)200 artırmak mümkun olacaktır. Bundan öturü bu sistem uygulandığında ortaoğretim kurumlan mezunlanrun hemen hemen tümüne yükseköğretime devam etme olanağı yaratılmış olacaktır. Bu ıse içinden çıkılmaz gibi gösterilen universiteler önündeki yığılmayı onleyecek ve ülkemizin kalkınması ıçın gerekli yeter sayıda yetişkin ınsan gücu yetıştirilmesine olanak verecektir. Bu sistemde yükseköğretim kurumlarındaki öğretim ile ülkemizin gereksinimleri arasında halen mevcut olmayan uyumu sağlamak da çok daha kolay ve gerçekçi olacaktır. Gerek bu uyuma gerekse sistemin daha iyi anlaşılmasına ütün dünya top peşinde.bütün dünya basını ve TV'leri de top peşinde. Ülkemiz de spor ve de daha çok futbol izleyiciliğinde, merakında diğer ülkelerden geri kalmıyor. Bu merakımızın izlerini her yerde görüyoruz bir yer dışında: Spor gazeteciliğimiz. Ülkemizde düzenli olarak yayımlanan iki, aylık spor dergisi var: Basket ve Yelken. Şu günlerde Dünya Kupası maçlannı 1 mifyar insanın düzenli olarak izlediği sanılıyor, bunun içinde ülkemiz de yoğun biçimde var. Her mevsimde binlerce izleyici tribünleri dolduruyor, TV başında çakılıyor, ama bir tek spor ya da futbol dergisi yok. Spor gazeteciliği açısından en ilginç örnek İtalya. Çeşitli dallarda uzmanlaşmış sayısız dergiler bir yana 4 tane günlük spor gazetesi her gün 1,5 milyona yakın satış yapıyorlar: Gazetta dello Sport (725.000), Corriere dello Şport (480.000), Tutto Sport (150.000), Stadio (90.000). İtalya, özellikle futbol konusunda biraz sivri bir örnek sayılabilir, çünkü İtalyan Komünist Partisi'nin organı L'Unita gazetesi bile her pazartesi 16 sayfasından îam 11'ini spora ayırıyor. Fransızlann ünlü L'Equipe gazetesi ise 1946 yılından beri günlük olarak yayımlanıyor ve satışı 340 bin dolayında. Dünya Kupası süresince bu satışın yüzde 20'den çok artmasını bekliyorlardı. Fransa'da da uzmanlaşmış dergiler arasında yine futbol önde geliyor: Onze (11) her hafta 210.000 satıyor. İkinci çok satışlı spor dergisi ise atçılıkla ilgili Cheval Magazine (125.000). Diğer dergilerden birkaç örnek daha verebiliriz: Ski Magazine (60.000), Vbiles ve \foilier (Yelken64.000), Bateaux (Gemi, yelken72.615), Tennıs Magazine (82.200), Le Monde du Tennis (Tenis Dünyası 67.000). ABD'de ise spor gazeteciliğinden örneği bir TV istasyonuyla verebiliriz: ESPN (Entertainment and Sports Programming Network) ABD'de tam 36 milyon 900 bin eve kablo ile 24 saat surekli yayın yapmaktadır. Bu kablolu yayından yararlanmak isteyen her abone ayda ortalama 13 dolar ödemektedir. Bütün diğer kablolu TV istasyonlanna göre rekor kıran ESPN, tüm ABD'deki evlerin yüzde 40'ına girmış durumdadır. İlhan Selçuk EVET/HAYIR OKTM AKBAL "Geride tnraktığım 40 yıla yakın Işçilik, sendikacılık ve partamenteriik hayatımda topluma karşı, işçi ve emekçilere karşı duyduğum sorumluluğun bilinci içinde, yalnızca ve yalnızca demokrasi ve özgürtükler için uğraş verdim. Bu inançla bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde yer aldım. İşçi sınıftnın bireyi olmakta frünüyorvm. Yb/r/?; dokuyan ellerin akıl ve yöreğine, kardeşierime guvenim sonsuzdur. Geride bıraktığım yillar içinde, ister paıiamentoda, ister demokratik işçi mitinglerinde, demokrasi ve özgürtük mücadelesinde, butünüyle Türkiye^ deki sendikal mücadelenin son 25 yritna, karınca karannca katkıda bulunmuş olmaktan son derece mutluyum. Geneliş Sendikası'nın ve DİSrCin Genel Başkanı olmaktan dolayı onur duyuyorvm." (Arkası 11. Sayfada) Söz Savunmamn... Açtklama bekliyorum 1983 yılında Karadeniz Üniversitesi Rize Meslek Yüksek Okulu'na girmeye hak kazandım. Aynı donem kaydımı yaptırarak öğrenime basladım. 1. ve 2. sınıflarda muhasebe bolumü dersleriyle beraber zorunlu olarak isletme bolümünün derslerini de aldım. 198485 öğntim ytlı sonunda okuldan mezun oldum. Okul bitiminde çıkısımı tŞLETM&MUHASEBE bolumü mezunu, daha sonra çıkıs yerine verilen diplomamı ise yalnızca MUHASEBE bolumü mezunu olarak aldım. Bu durum karsısında mezun olduğum Rize Meslek Yüksek OKURLARDAN Okulu'na verdiğim diltkçeme karsılık tarafıma hiçbir resmi açıklama yapılmadu DUekçeme ancak iki ay sonra karsılık verebileceklerini sözlu olarak beyan ettiler. Muhasebe bölümü oğrencisi isletme bolümünün derslerinden sorumlu tutuluyor. İsletme bölümü derslerinden başanaz oluyor, bir donem kaybediyor, sınıfta kahyor veya okuldan atıüyor. Okulu bitiren oğrenciye yalnızca bir bölumu bitirdi diye diploma veriliyor. Bu durum biraz komik olmuyor mu? Hangi akla hizmetle bu uygulama yaptlıyor? Bunun bir açıklaması olmak. Merakla bu açıklamayı bekliyorum. RUHİ KANBUR RİZE Bayramın ikinci gunu başımdan geçen bir olayı aktarmak istiyorum. 55 yasındayım ve bir arkadaşımla sabafı havası almak için Kalamıs Parkı'na gittik. Deniz kenannda biraz yuruyerek keyifli keyifli evimize giderken, boynunda tasması olan, fakat çimenlerin uzerinde özgürce oynamaya bırakılmıs kocaman bir kurt köpegi ustumuze geterek saldırdt. Biz arkadaşımla sakin durduğumuz halde hayvanın hareketleri gittikçe düsmanlastı ve arkadaşımı yere ytktı. O anda uzaklardan 1617 yaşlanndaki bakıcısı veya sahibi olan delikanlı koşarak geldi ve adeta hayvanla gureserek vaziyete hâkim oldu. Boylece arkadasım köpek Başıboş köpekler tarafından parçalanmaklan kurtuldu, ancak bileği kırıldı. Bu parklan yapanlar sağ olsunlar, var olsunlar. Boyle olumlu yapıtlan vatandaşlara sunmak onlann gorevi, ancak bu gibi yerleri her turlu guvenli bir şekilde tutmak da yine onlann görevi. Daha önce de sabahlan başıboş kö'peklerin grup halinde parkta, çimenlerde yattıklarını gormuştuk. Batı dunyasmda deniz alabildiğince halka sunulmuştur, ancak daha önemlisi parklarda başıboş kopeklere rastlanmadığı gibi sahipli köpekler de başıboş bırakılmaz. Yetkililerden dileğim, tedbir alınarak genç, yaşlı ve çocuk bu eserlerden gereğince yararlanabilmemizi sağlamak. YILDIZ DELEMEN İSTANBVL Fiyatı: 800 lira, Çağdaş Yayınları, Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloglu Istanbul bası Taunus 1.6 GL satıs noktalari; ADANA Akar Otomotiv Tıcaret AŞ E5 Kara>oiu 173 Teı 20 634 13 004 ANKARA Otokoç AŞ Soğutozu Çukurambar Mevkıı Tel 23 21 02 ANTALYA Otomotor Ticaret AŞ Arjdı Ipekçı Caddesı 24/F Tef 12 114 ANTALYAFınike Mehmet Bılal ve Kardeşlerı 27 Mayıs Caddesı 56 Tel 16 38 15 21 AYDINNazilli Dıkmenler Koll. Ştı. Devlet Karayolu uzerı Tarış karşısı Tel 15 60,23 21 BALIKESİR Aktan Oto Tıcaret AŞ Sanayı Bolgesı 25 Tel 14 500 BALIKESİRBandırma Muslubaşlar Koll Şti. Ataturk Caddesı 283 Yeni Garaj karşısı Tel 17 080 11 606 BURSA Evkuran Motorlu Araçlar San ve Tıc AŞ Ulu Cadde 54 Tel 49 765. 47 824 Kotaş AŞ Osmargazı Caddesi 16 Tel 12 085 11 354 Yenıyol ÇANAKKALE Onentaş Otomotiv Ticaret AŞ Abdı ipekçı Caddesı 16/5 Tel 18 07 33 66 DENİZLİ Gungor Motorlu Araçlar AŞ Istasyon Caddesı 69 Tel 14 473 DİYARBAKIR Guruz Koll. Ştı. Kurt Ismaıl Paşa. 7 Sokak 48/A Te! 13 856 11 817 Yenışehır ERZURUM Azaplı Tıcaret Koll Ştı. Kâzrm Karabekır Caddesı 26 Tel 16 195 18 834 ESKIŞEHİR Porsuk Tıcaret AŞ Koprubaşı 2 Tel 11 730 14 983 GAZİANTEP Doğanlar Oto Lastik Koll. Ştı. Inonu Caddesı 9'ABC Te! 10 016 22 105 GİRESUN Doğan Özdemır Alparslar Caddes' 5 Tel 18 89 38 89 HATAYİskenderun İmpa Sanayi ve Tıcaret AŞ Ibrahım KaraoğlanoğİL Caddesı 70 Tel 14 880, 11 566 ISPARTA özkan Tıcarethanesı Sanayı Çarşısı 1 Tel 11 291. 12 615 İSTANBUL Bozkurt Motorlu Araçlar AŞ Mıllet Caddesı 52 Tel 523 91 6? 525 77 06 Fındıkzade Doğan Otomobılcilık Tıc ve San. AŞ Ankara Caddesı 243 Tel 512 02 70 522 39 80 Strkect ErEks Pazarlama AŞ Hudavendıaâr Caddesı 49 Tel 526 23" 23 527 81 85 Sırkecı Motor Tıcaret AŞ Buyukdere Caddesı 101 Tel T66 72 80 Mecıdıyekoy Murtaş Otomobilcılik AŞ Bağdat Caddesı 246/1 Tel 359 11 36 Kadıkoy Standard Belde Tıc. ve San. AŞ Halaskârgazı Caddesı 266 Tel 146 61 90 Sışlı İZMİR Ege Oto AŞ Gazı Bulvan 3 Tel 25 44 70 KAHRAMANMARAŞ Kemak Makine Tıc. AŞ Trabzon Caddesı 64'C Tel 13 939, 14 976 KAYSERİ Kâhyaoğlu Sanayi ve Ticaret AŞ Mıllet Caddesı 18 Tef 11 620 KIRKLARELİBabaeski Bıllurlar Oto Fatıh Caddesı 10 Tel 10 28 KOCAELİ Mert Elektrik AŞ Alemdar Caddesı 6/B Tel 10 531 10 602 KONYA Kamtrak AŞ Nalçacı Caddesı Acentecıler Sıtesı Gurağaç Sokak 8 Tel 36 017 36 018 KÜTAHYA öztürk Ticaret Koll. Şti Ethem Erdınç Caddes Uslu Apt 1 Tel 55 51 İALATYA Kıhçaslan Oto AŞ istasyon Caddesı Kıhçaslan Han 22 Tel 13 452. 11 052 MANİSA TMT Tıcaret Hukumet Caddesı 35 Tel 24 44, 26 44 MERSİN Burhan Can ismet Inonu Bulvan 11 Can Sıtesı 202 Tel 36 153, 36 154 MUĞLA Hetvacıoğlu Pazarlama AŞ Marmarıs Bulvarı 57 Tel 32 32 NEVŞEHİR Taşıtlar Otomotiv San. AŞ Atafurk Butvarı 60 Tel 11 45, 19 46 NİĞDEAksaray Ağaçlı Turızm ve Ticaret AŞ Ağaçlı Tesıslen Tel 49 10 SAMSUN Kuzey Motorları AŞ Kırazlık Kutlukent Mevkıı Tel 11 053. 11 054 SAKARYA Akgun Toprak Sanayi ve Ticaret AŞ Izmıt Caddesı 232/A Tel 17 752, 13 172 ŞANLIURFA Ağgol Ltd. Şti Ataturk Caddesı 41 Tel 11 95. 17 21 TEKİRDAĞÇortu Yüksel Tonguç Otomotiv San. Ltd. Ştı. Omurtak Caddesı 52 Tonguçlar Işhanı, Kat 2 Tel 31 52, 20 35 TOKAT Leblebicioğlu Otomobilcilık Sanayı Sıtesı 7 Blok 11 Tel 27 28 31 40 TRABZON Ulusoy Koll. Ştı. Meydan Caddesı 1 Tel 11 367, 11 803 ZONGULDAKKozlu Keleşler Ticaret ve Sanayı AŞ Ataturk Caddesı 22 Tel 10 65 11 61 Nasoto Turkıye Genel Dıstrıbütörü Pazarlama Anonım Şırketı Taunus 1.6 GL İstanbul'da teslim 4.497.900 lira, KDVdahil.