Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lama, politikalar ya da faaliyetlerle ilgili kararlar alma ve denetimi kapsayan yapısal işlevler; öbürü işbirliği ve uyum sağlamak üzere insanları idare etmek, personel seçmek, atamak, onları örgütlemek, faaliyetlerini koordine ederek etkin biçimde çalışmalarını sağlayacak ortamı yaratmak, kişisel ve profesyonel gelişimlerine yarduncı olmaktır. Hastane yönetiminde kuruhnası gereken yeni sistemde bu ilkeye uyulduğu nispette başarı sağlanacaktır. HASTANENİN DÜZENLENMESİ Bunun için, hastanedeki tıbbi hizmetler, hemşirelik hizmetleri, beslenme ve diyet hizmetleri, personel yönetimi, tıbbi belgeleme (dokümantasyon) ve teknik hizmetler görev ve sorumlulukta bağımsız fakat çalışma ve yönetiminde birbirini tamamlayan yetkiler ve denetlemeler düzeni içinde ayrı birer bölüm olarak kabul edilmelidir. Bu bölumlerin yönetici ve temsilcilerinden oluşan "hastane yönetim kurulu"; hastanenin işlemesi ve gelişmesi ile ilgili tüm ihtiyaçlan plânlayan, programlayan ve gerçekleştiren bir organ olarak işlevini yerine getirmelidir. Ancak böylece, hastanedeki her bölüm gerçek ihtiyacı yönünden esit olarak desteklenebilecektir. öte yandan yukandaki hastane plan ve programını yürütecek ve yönetim kuruluna karşı sorumluluk yüklenecek bir hastane direktörü gereklidir. Hastane yönetiminde uzman olan bu direktör hastajıeyi içe ve dışa karşı temsil etmeli, bağımsızlığı ölçüsunde de sorumlu tutulmalıdır. Böylece hekimler kendi meslekleri ile ilgisi olmayan ve aynı zamanda derinliğince anlayamadıkları işlerle uğraşmaktan kurtulmuş olacaklardır. Hastane yöneticisi (direktörü), hastanenin üst yönetim kademesinin saptadığı genel politikaların, görev, yetki ve sorumluluklan kapsayan yönetmeliklerin ve hastane yönetim kurulunun karariarının ışığı altında hastaneyi yönetecektir. Hastane yönetmeninin seçimi ve ataması yine bu üst kadeıne tarafından yapılacaktır. Bütün bu öneriler, daha önce hastaneler için hazırlanmış teşkilat kanunlan, tüzük ve yönetmeliklerin değiştiriunesini gerektirecektir. Bu arada bir düzenden öbürüne geçerken çağdaş hukuk ve demokratik devlet yönetimi anlayışına uygun bir geçiş dönemi kabul ederek, özellikle insansal hakları zedelememeye dikkat etmelidir. Sonuç olarak, ülkemiz sağlık sorunlannın çözümlenmesinde büyük rol oynayan hastanelerimize gereken önemin verilerek, uzman ellerde, modern yönetim bilim ve sanatınm ilke ve yöntemleri gözönünde tutularak yeniden örgütlenmesi gereğine inanıyoruz. 6 MA YIS 1986 rekliliktir. Her alanda olduğu gibi toplumsal bir kurum olan hastanelerin de düzenlenmesi ve geliştirilmesinde, bilim ve tekniğin fjlkemiz sağlık sorunlannın çözümlenmesinde büyük rol oynayan izlenmesi gerekli yolu göstereceği, sorunlara ışık tutacağı açıktır. hastanelerimize gereken önemin verilerek, uzman ellerde, modern Hastaneleri etkili bir organiyönetim bilim ve sanatınm ilke ve yöntemleri gözönünde tutularak zasyona kavuşturmada, amaçlar yeniden örgütlenmesi gereğine inamyoruz. doğrultusunda bilimsel temel ve yöntemlere dayalı yönetim bilim Doç. Dr. PERİHAN VELİOĞLU İst. Üni. Flprance ve sanatını uygulamak şarttır. Modern yönetimin ana ilkesi, Nightingale Hemşirelik Y. Okulu Müdürü ve Öğretim Üyesi kurumlan tek kişinin yönetiminHastaneler, toplum içinde gibi bir merkezi amacın etrafınden kurtarıp o kurumda görevi Sağlık sorunları içinde güncelolanlann toplu ve birleşik yöneIiğini daima koruyan bir konu, öbür kurumlarla karşılaştırıldı da bilgi, beceri ve yeteneklerini bir araya getirmişlerdir. Tıbbi ve timine bırakmaktır. Yönetime hastanelerimizden yakınmadır. ğında önemli bir yer işgal ederteknolojik bilgi ne kadar ileri bu katılma ile sağlanan değerlerBugün bu kuruluşlann her düze ler. tyi kurulmuş ve yönetilmiş den birincisi, personelin kişisel yinde görülen düzensizlik ve kar hastaneler olmadıkça halkın sağ olursa olsun, bu insanlar topJuluğunun birbiri ile ve her birinin ve mesleksel gelişimidir. Öbürü gaşa, hizmetlerin niteiik ve nice hğının güven altına aiınması ise, çeşitli görüş noktalarından lik yönünden bozukhığu, hekirn, mümkün değildir. İlk insandan hasta ile olan ilişkileri olumlu, beri hastaneye benzeyen kunım yumuşak ve yaratıcı olmazsa ve yeterlik derecelerinden faydahemşire gibi profesyonel persoların var oluşu ve başka alania hastanın iyilesmesi ve bu hizmetlanılarak sorunlann çözümünü nelden, araç ve gereçlere değin ra paralel olarak gittikçe geliş lerin yerine getirilmesi aksayaen iyi biçimde sağlamaktır. Başgörülen eksiklikler, halk ile haska bir deyişle modern yönetim, tane arasındaki ilişkilerde ko mesi yukarıdaki düşüncemizi caktır. her çeşit kuruluşta o kuruluşu pukluk ve soğukluk daima dile desteklemektedir. HASTANE YÖNETÎMİNDE oluşturan kişilerin katkılarını getirilen hususlardan bazılandır. Hastaneler, esas işlevleri olan REFORM GEREĞİ azami derecede kullanabilmeleBu yakınmalann en önemli hasta bakımının en yüksek dürini sağlamak üzere liderlik, Bugün yurdumuzda vatandaş nedeni, hastanelerimizin iyi yözeyde sağlanmasının yanısıra, planlama ve rehberlik olarak tasağlığının korunması, geliştirilneltilraemesidir. "YönetinT'in, çeşitli düzeydeki sağlık personenımlanabiür. Kısacası "yetenek(sevk ve idare) ve özellikle de linin eğitimi, öğretimi ve sağhk mesi ve hasta olduğunda iyileşlendirme süreci"dir. Kuruluşta "hastane yönetiminin tıbbi hizla ilgili her türlü araştırma ve in tirilmesi gibi önemli hizmetleri yer alan disiplinler kanalı ile kametkrie özdeşleştirip, idaresini, celemelerin yönetilmesi gibi gerçekleştirmekie sorumlu olan rar verilmesi ögesini kapsar. İyi hastanelerimizin bu hizmetleri yönetim bilim ve sanatınm uz önemli başka faaliyetlere de kabir yönetim, insansal, toplumsal manlan yerine amaioriere bıraktılırlar. Çağdaş hastaneler, sağ yerine getiremediği açıktır. ve teknolojik örgütlenmede etmış olmamızdandır. lık efitimi, aile ve sağlık planlankinliği garanti eder. İster kuçük Toplumun en önde gelen teBiz bu gerçeği sık sık yıllardır ması ve kapsamlı hasta bakımıbir grubun Iideri olsun ister bütekrarlamış olmamıza karşın hânı kendi duvarlannın ötesinde mel kurumlanndan biri olan yük bir kunıluşun, örneğin haslâ bu konunun üstüne ciddiyeteve kadar götürebilmektedirler. hastanelerimizde köklü bir re tanenin baş yöneticisi olsun, yöform yaparak, sorunlannı çağle eğilinmemiş olması, hem bu netici diğer insanlann işlevlerindaş sağlık bilimi ve modern yökuruluşla, hem de bunlardan Hastaneler ayrıca özellikleri den sorumludur. İşlevler ise iki netim anlayışının ışığı altında eie hizmet bekleyen yurttaşlarımız bir yana, insan kuruluşudur. Çeyönlüdür. Bunlardan biri, planaJmak artık kaçınılmaz bir geiçin bir talihsizlik olmuştur. şitli meslekler hastaya bakmak Hastanelerin Soranıı PENCERE Con Ahmefin Makinesi Profesör Con Ahmet, ünlü "dani damf makinesini icat eden adamdır. Ekonomide dört elle sanldığımız bir "devri daim" mekanizması var Bu makinenin itici gücü, ne su buharıdır, ne elektriktir, ne akaryakıttır. İtici güç, Türk Lirası'na karşı Amerikan Doları'nın değerini arttırmaktan kaynaidanıyor. Lira düştükçe dolar yükseldikçe ikisi arasındaki kırtuplaşmadan doğan gerilim ayrıcalıklı işadamının ihracat hırsını pompalıyor. Pompalanan ihracat hırsı dışsatımın artışmı sağlıyor, dışsatımın yükselmesi ülkeye döviz getiriyor; ülkeye doviz girdi mi dışalım lüks tüketim maddelerini bile kapsıyor. Profesör Con Ahmet gelişmelerden çok sevinçlidir Bu sihirli formülle Türkiye hiç döviz sıkıntısı çekmevecek, borçlarını da tjkır tıkır ödeyecektir. Eger ihracat biraz yavaşlarsa Profesör Con Ahmet bağınyor: Ne duruyorsunuz, liranın değerini düşürün. doların değerini yükseltin!.. Cumhuriyet Merkez Bankası Amerikan Doları'yla Türk ürası arasındaki farkı günden güne, aydan aya, yildan yıla açmak zorunda. Çünkü ekonominin geleceği bu kutuplaşmanın yaratacağı itici güce bağlanmış. Eğer lirayla dolar arasındaki uçurum derinleşmezse, devri daim makinesi duracak. • 1979'da Amerikan Dolan'nın değeri 47 lira, ülkenin dış borçlan 13 milyar dolar, ulusal gelir 70 mityar dolar, adam başına ulusal gelir 1300 dolar. 1985 sonunda Amerikan Doları 650 lira, dış borçlar 26 milyar dolar, ulusal gelir 50 milyar dolar, adam başına ulusal gelir 1000 dolar. Bugün bir başka siyasal parti, seçimle iktidara geçip de Con Ahmet'in devri daim makinesini durdurmaya kalkışacak olsa ekonomiye inme inecek. Cünkü Türkiye'ye altı yıkJa 13 milyar dolar borç veren "dış mihraklar" krediyi kesecekler. Oış borcumuzun yüzde 30'a yakını kısa süreli olduğundan dışa bağımlılık büsbütün artmış. Ûlke öyle bir çıkmaza sokulmuş ki "dtşsattm+turizm geliri+işçi dĞvizleri" dışalımı karşılasa bile yı(da 3 milyar dolar borç ödemek zoru ekonomiyı ipoteklemiş.. * En iyisi Profesör Con Ahmet'in devri daim makinesi iflas edinceye dek beklemek. Ama bu kez de beş yılda 13 milyar dolar borçlanan ve toplam dış borcu 26 milyar dolara tırmandıran bu makine tam iflasın topunu attığında ne olacak? Türkiye 1973'ten 1978'e değin borçlanma olanaklarını sonuna dek kullanabildiğinden yapay olarak yaşadı. 1978'de siyasal iktidara CHP geçtiğinde "12 Eylül senaryosu" zaten yazık mıştı. Bir bakıma 12 Eylül de hedefine ulaştı. Nasıl? 12 Eylül "vesayet demokrasisi" rejimini anayasalaştırdı; ülke ekonomisini "dış mihraklar" a tümden bağladı; borç ekonomisi tuzağını iki kat derinleştirdi; güdümlü bir seçimle kurulan parlamentoda büyük sermaye partisi 1988'e kadar ellerini kollarını sallayarak çalışabilecek. "Dış mihraklar" için bundan iyisi can sağlığı... • öyle görünüyor ki Türkiye'nin duze çıkması, demokrasiyi yeniden kurması, ekonomiyi 'Vış mihraktar"ın ipoteğinden kurtarması hep birbirine bağlı işler. Kapitalist dünyanın bunalımdan sıynlması, petrol fiyatlarının düşmesi bu yolda bir umut... HESAPLASMA BURHAN ARPAD Beyoğlu'nda Tiyatro Yapılan İstanbul'da bir tiyatro mevsimi daha sona eriyor. 67 aydır şehrin değişik semtlerinde perdelerini açan topluluklar, Türkiye1 nin değişik bölgelerıne yolculuğa başladılar. Kimileri de başlamak üzere. Arkada bıraktığımız 198586 mevsimi Türk tiyatro sanatına ofumlu bir şeyler getirdi pek diyemeyiz. Sayısı yirmi beşin üstünde topluluğun pek çok güçlüğü var. En başta Devlet ve istanbul Şehir Tiyatroları dışında salon yoktuğu geliyor. Son yıllarda devtetin para yardımı pek önemli sayılamaz. Zira Türk tiyatrosunun önemli sorunu olan salon yokluğu olduğu gibi duruyor. Daha da artarak. Türk tiyatrosu tarihinde önemli yeri olan Şehzadebaşı'nda bugün tek bir tiyatro yapısı yok. Meşrutiyet yılları yapısı Turan (ilk adı Millet) Tiyatrosu'nun o görkemli yapısı bile, Anıtlar Yüksek Kurulu'nun izniyle, doksan odalı iş hanına çevrildi. Bu bağışlanmaz kültür cinayeti işlendiği yıllarda Anıtlar Yüksek Kurulu yetkilileri şöyle demişti: "İkinci derece tarihi yapı diye dış yüzü korunmak koşuluyla iç yapının değiştirilmesi iznini vermekte sakınca görmedik." Oysa Millet Tiyatrosu'nun iç yapısı 19. yüzyıl Batı tiyatrolan örneğinde dört katlı (üç kat loca ve bir balkon) ve at nalı biçiminde güzel bir tiyatro salonuydu. Türk melodram ve tuluat tiyatroiannın ünlü topluluklarınm pek çoğu Millet'te oynamıştı. Sahne üstünde, o günlerin deyimiyle salon colonne (yukardan indirilen, üstlerinde sahneye uygun dekorlar boyanmış düz perde dekorlar} dekorlar vardı. Ben ve pek çok yazar Kültür Bakanlığı'nın Turan Tiyatrosu'nun satın alıp Türk tiyatrosu müze* (Arkası 12. Sayfada) ELEKTRİK İŞLERİ ETÜT ÎPARESJ GJfNEL MUDURLUGU'NDEN ldaremizde 657 sayılı kanuna tabi olarak çalıstırılmak üzere, asağıda belirıilen nilelıkleri haiz, mülâkatla naklen eleman alınacakıır. Idaremizde çalışan personele senede iki aylığı tutannda ikramiye verilmekte olup, isyerine gidiş ve gelişlerde servis aracı lahsis edil' mektedir Mülâkata katılmak isteyenler, 2 adet fotoğraf, tahsil belgesi ve nüfus cüzdanı ile birlikce en geç 26.5.) 986 günu saal 17.30'a kadar, idaremiz Personel Şube Müdürlüğü'ne (Eskişehir Yolu 9. Km. Ankara Telefon: 22 53 60/556) şahsen başvuracaklardır. Derecesi Tahsili 58 Üniversitelerin Inşaat Mühendisliği bolümü mezunu. Teknisyen T.H. 59 Lise Dengi Mesleki ve Teknik Okulların Inşaat, Elektrik, Elektronik, Motor bolümü ve Meteroloji Meslek Lisesi mezunu. Eğitim biriminde G.İ.H. 47 Asgari Lise Mezunu çalıştınlacak (Eğitim konusunda tecrübe sahibi ve eleman Yönetim Kademesinde çalışmakta olan) Veznedar G.I.H. 69 Asgari Ortaokul mezunu Sekreıer G.I.H. 5 Sekreterlik eğitimi veren okul mezunu Daktilograf G.İ.H. 812 En az ortaokul mezunu GENEL ŞARTLAR 1 Halen belirtilen kadrolarda çaljşır bulunmak. 2 Mecburi hizmetle yükümlu bulunmamak. 3 26.5.1986 tarihi itibariyle 30 yaşından gün almamış olmak (25.6.1956 tarihinden soara doganlar) 4 Muvazzaf askerlik gorevini yapmış bulunmak (Erfceklet için) 5 Mühendis ve Teknisyenler gerektiğinde her türlu arazkk çalışacaklard.r. ' Basm; lg83, Kadro Unvant Sınıfı Inşaal Mühendisi T.H. T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER EĞİTİMÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ İNGİLİZCE DIL KURSLARI Merkez bünyesinde 30 Haziran 1986 15 Ağustos 1986 tarihleri arasında yoğun Ingilizce Dil Kursu Programlan 1218 yaş grubu ile 18 yaş yukarısı için iki ayrı program olarak gerçekleştirilecektir. Kurslar hafta içi gunlerde saat 9.0016.00 arasında ve 6 saaı / gun olarak yurütülecektir. Toplam kurs suresi 210 saattir. Başarılı kursiyerlere BAŞARI SERTİFtKASI verilir. MUraçaat: Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Eğitim Öğreıim Araştırma ve Uygulama Merkezi Anadolu Kampüsü Kuyubaşı KADIKÖV / İSTANBUL Tel.: 336 57 95 336 52 73 Basın: 17791 KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 981/50 Vesayet Kastamonu, Devrekani ilçesi, Ayvatlar Mah./ko>ü cilt 058 sayfa 93. kütük 59'da nüfusa kayıtlı bulunan Meliha ve Şükrü'den olma HALİL ÖYMEN hacir altına almarak kendisine annesi MELİHA ÖYMEN vası olarak tayin edilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 5290 BETÜL KORUCUOCLU ile «<** •*« 4.5.1986 Dr. ADNAN YÖNEY Nişanlandılar. İZMİT Görüntü gerçeğin boyutlannı saklayarak yanıltıcı olabilir. Sadece onda biri görünen buzdağı gibi. Yanılmamak için, araştıran, derinliğine düşünçn bankacılarla, Teb'le tanışın. TÜRK EKONOMİ BANKASI AŞ. "Bankacılık"' İSTANBUL • İZMİT • ANKARA