25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tLER CUMHURİYET/9 gniden kurmak Inönü: SHP iktidar yürtiyüşünde ANKARA, (Cumhuriyet Biirosu) Birleşme ve bütünleşme sürecinin bu kurultayda genel merkez yöneticilerinin seçilmesiyle tamamlanacağını söyleyen SHP Başkanlar Kurulu üyesi Erdal Inönü, bundan sonrasının "SHP'nin iktidar yüriiyüşü" olacağını söyledi. SHP oluşumunun demokrasinin yerleşmesine en önemli katkıyı sagladığını belinen Erdal Inönü, dış politikadaki gelişmeleri değerlendirirken ise, özetle şöyle konuştu: "Dış politikamızın temel dayanagı olan Lozan Anlaşmasına aykırı hiçbir planlamayı, NATO'da da olsa, başka yerde de ols» kabul etmeyiz." Inönü, NATO'ya girişimızın kendimizi daha iyi savunmak olduğunu belirtirken de NATO'daki düzenlemelerin savunmamızı aksatması halinde giriş amacımıza aykın olduğu için kabul edilmeyecek bir durum ortaya çıkacağını söyledi. İNÖNÜ KÜRSÜDE SHP Başkanlar Kurulu üyesi Erdal Inönü Aydın Güven Gürkan'dan sonra yaptığı konuşmada, bu görevi sürdürdüğü yedi ay içinde Genel Başkan Gürkan'la tam bir uyum içinde çalıştıklannı bildirdi. Inönü, "Eski yeni bütün üyeler, en başta MKYK üyeleri oimak iizere her kademedeki yetkililer birteşmeyi gerçekleştirmek için en büyük çabayı içtenUkle gösterdiler ve bu sayede Başkanlar Kurulu'na hiçbir anJaşmazlık konusu gelmedi" dedi. Kurulda kendi görevinin protokol gereği "yalntzca birden fazfaı seçim bolgesi bulunan illerde geçici başkan atanmasında genel başkanla birlikte oneri yapmaktan ibaret kaldıgını" vurgulayan Erdal Inönü, çok önemli bir siyasal gelişmeyi bu kadar üst düzeyde denetleme görevini kimsenin böytesine İcolay yürütme şansı olmadığını söyledi. İKTİDAR YÜRÜYÜŞÜ Erdal Inönü SODEP ve HP'nin birleşmesini düzenleyen protokolün bir maddesinin Başkanlar Kurulu'nu oluşturduğunu, uyuşmazlık, anlaşmazlık gibi konularda, bu kurula nihai hakemlik görevini verdiğini anlattı ve bu kurula üyelik görevinin, ikinci kunıltayla birlikte sona ereceğini bildirdi. Inönü, birleşmebütünleşme sürecinin hep birlikte gösterilen üstün dikkat ve emekle başarıldığını ve SHP'nin oluşmasının Türkiye'nin siyasal görünümünü değiştirdiğini kaydetti ve "Bu oluşum, ana mu niYDlK/GORDlK YALÇiH PEKŞE1% Mavi Yolculuk (4).. Söğüt koyunda Çardak Restaurant'ın önüne demirliyoruz. Burada su takviyesi yapacağız Ayrıca bir minibüsü Marmaris'e gönderip yiyecek ve içecek eksiklerimizi gideriyoruz.. Söğüt'te imar hareketleri epey ilerlemiş.. Bu yüzden durgun denizi neredeyse Haliç "durumvaziyetlerinde".. Buradaki imar hareketlerine eski gazeteci, yeni Başbakanlık Basın Damşmanı Can Pulak öncülük etmiş.. Söğütlüler Can Pulak'ı öve öve bitiremiyorlar. "Bizden iyi olmasın.." çok iyi bir arkadaş olduğu söyleniyor. Koylüler ne isterlerse (Yol, su, elektrik, kanalizasyon, telefon vb.) getirmiş ve Söğüt'ü kalkındırmaya başlamış.. Söğüt'ten çıkan ve hiçbir yere varmadan dağtepe dolaşan karayolları açılmış heryanda.. Bunları neden yapmış, bilinmiyor Unutmadan söyleyeyim: Burada kendisinin de iki tane evi var. deniz üzerindeki son günümüz. Yarın sabah Bodrum'da olacağız. Daha önce de belirttiğim gibi yolcu olarak sadece altı kişiyiz. (Mürettebat içki içmiyor) Yine de kuşkulu bakışlarla "idare edecegiz" homurtuları yayılıyor. Sıra dönüşe geldiğinde artık mavi yolculuğa hepimiz adapte olmuş durumdayız. römaralarda cirit atan hamam böceklerini yadırgayan kimse kalmadı. Hatta bana artık, hamam boceksiz bir yatakta yatmak normal değilmiş gibi geliyor. Güvertedeki sivrisinekler ise ya rakı kokusundan hoşlanmıyorlar veya bizim kanımızı biraz emdikten sonra sızıp kalıyorlar. Kısacası pek rahatsız edici değiller... Bu arada, teknenin sahibi olan kişiden denizcilik serüvenlerı dinleyerek denizın tüm cilvelerini öğrendik gibi geliyor. İlk gün kayışı kopan ve bir türlü yaptırılamayan demiri çekmekten ellerimiz hafiften nasır tutmuş vaziyette.. Bu hızla (ve bu kafayla) Amerika'yı bile keşfe çıkabiliriz artık. Ne yazık ki bizden önce keşfedilmiş bulunuyor. Fakat denizin şakaya gelmeyeceğinı dönüş yolunda anlıyoruz. Kaptanımızın söylediğine göre ansızın "hava patlıyor".. Hava patlamasının ne demek olduğunu ilk kez gören bizler için bu durum tam bir sürpriz oluyor. Önce hafiften bir rüzgâr çıkıyor ve giderek kuvvetleniyor. Sonra gemi üzerindeki çivili veya bağlı olmayan her şey kendi isteklerine göre hareket etmeye başlryor. Bu durumun tek ayrıcaları biz insanlar oluyoruz.. Biz de kendi isteğimizin dışında hareket etmeye Haydi bakalım hayırlısı.. Kaş civarını, orada başlıyoruz.. Bu "kendiliğinden" harekete karşı koymaya bir şato kuran gazeteci Beyhan Cenkçi kalkındırmıştı. Söğüt'e de Can Pulak el atmış.. Gali çalışıyoruz doğal olarak, fakat başaramıyoruz. One gidelim derken geriye, geriye gidelim derba ülkeyi sonuda gazeteciler kurtaracak.. Söğüt limanında bir gece kaldıktan sonra ve ken sağa veya sola, hatta zaman zaman aşa"I love you"lu şarkılarla "Leylim Ley" gibi tür ğıya ve yukarıya gidip gelmeye başlıyoruz. Bu küleri aynı anda dinleme zevkinı bol bol tattık arada, midelerimizde başlayan bir ağırlık. zatan sonra sabah erkenden yola çıkarak ünlü manla bulantıya dönüşüyor. Bularrtıyı gidermek Sedir Adası'na (antik adı Cedrea) ilk demir atan için neredeyse kucağımıza aldığımız alafranga tekne olmayı basanyoruz. Balıkçı, Eyuboğlu ve tuvaletin ağzı bile ellerimizin altında durmuyor Erhat'ı anarken, Kleopatra'nın yüzdüğü rivayet bir türlü... Sonunda herkes bir köşede serilip kalıyor. olunan ünlü plajın kumlarını o gün ilk kez biz Sadece kaptan ve mürettebat ayakta.. Vasiyetbozuyoruz.. namelerimizı neden daha önce yazmadığımız Fakat bu sessizlik 10 dakika bile sürmüyor Denizden döndüğümüzde teknemizin yanına konusunda hayıflanmaya başladığımız sırada on kadar yeni teknenin yanaştığını ve insanla kaptan dümen kınyor ve görece sakin bir deninn akın akın adaya boşaldığını görüyoruz. Ada zi olan Ermenek koyuna tekneyi yanaştınyor. içinde yaptığım kısa bir gezinti yeni yaptırılmış Sevinç çığlıkları atıyoruz.. olan tuvaletlerin (herhalde kirlenmesinler diye) kapalı olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu yüzden Cedrea harabelerinin çevresinde yuvarlak şekilli dışkı kalıntıları antikleşmış durumda.. Sedir Adası'nın tam karşısına kurulmuş yazlık kooperatif binaları ve lokantalar nedeniyle "dünyanın en temiz suları" diye bildiğimiz Gökova, Marmara denizinden biraz hallice bir duruma gelmiş. Kleopatra bu halini görseydi, bırakın yüzmeyı tuvaletini bile yapmaya çekinirdi herhalde.. Bu denizlerin kıymetini bilmeyen, her türlü, çöp, nayton torba, su şişesi, teneke parçaları, boya kutuları, araba lastiklerı ile dddurarak kirletenlere, Gökcva'ya santral kurmaya kalkan bir başbakan yaraşır diye düşünüyorum bir ara.. Ama gönlüm razı gelmiyor... Sedir Adası anababa gününe dönerken, biz yeni iki ahtapotla birlikte demir alıyoruz. Artık dönüş yolundayız. Bunun şerefine bırer bıra içılir değil mi? Fakat o ne? Buzluklarda bira kalAynı şekilde denizden kaçan diğer tekneler mamış. Daha doğrusu bir tek kutu çıkıyor. de yanı başımızdaki yerlerini alıyorlar. KalabaMürettebata "biraları neden buzluklara lık yüzünden bu kez çarpışarak batma tehlikekoymadıkları" yolunda çıkışıyoruz ama haksızlık leri atlatıyoruz ve sonunda her şey bitiyor. ettiğimizi anlıyoruz. Bütün biralar buzluklara Küçük sandallara atlayıp Ermenek köyünde konmuş ve tüketilmiş.. 2 kasa biranın (60 ku bir tur atıyoruz. Köylü kadınların halı dokuyuştuya yakın) 6 kişi tarafından bu kadar kısa sü larını ve erkeklerın kahvede turistlerle zaman rede tüketilebileceği kimsenin aklına öldürmelerini hayranlıkla (özellikie erkek yolcugelmediğinden Söğüt'te yeni bira da alınma lar) izliyoruz.. Sonra yine tekneye dönüp öğle mış.. yemeğinin başına oturuyoruz. Dönüş yolunda "rakımız yeter mi" tartışmaVe şaşırtıcı bir şey oluyor. Rakılar fazla gelisı başlıyor. Bütün buzluklar taranıyor ve görülüyor ki, topu topu 6 büyük şişe rakımız var. Ve (Arkası 13. Sayfada) . , ilığımn son gününü yasayan Aydın Güven Gürkan ile yannki Genel Başkan Erdal Inönü, tis gibi gözükseler de, artık gelenekseüesmiş dostluk gösterilerini sürdürdüler. birlikteliklerini )lar ve adaylar Kurultayı ve 165 kişi.ilik yenı MKYK'nin sent, son iki gun içinde . Kulis çalışmalannda, . listesine DİSKe bağlı nnden yenı ısimler alaıek" için çaba harcarde sayıları fazla olan a kalacaklann gruptan kıntılı saatler yaşadı. tl r e Curfcan ile yaptıkla;te" haarlanması görüien sonra kulis çalışmaçevresinde yoğunlaştı. destek verdikleri grup"ortak liste" oluşturulSnu'nun önerisi benimın "ortak liste" hazır• ardından önceki akn >ldukça geç saatlere kaam il başkanları ve detli lokantalarında, bölr yaparak ve yemek yiDoğu ve Güneydoğu .kanlan, Anadolu Kuırken, Karadeniz Bölelegeler de Karadeniz ler. jmalarını bir ara Çanilik burosunda surdürnda, listeye yeni isimler en Engin Aydın, Yiikr. Mustafa Kemal Pan alınması göruşunun . Bu grubun listeşjnde ir Koçsk, Tiılay Öney "Sendikacıiar" grubunun genel merkezdeki kurmaylan Cahit Angın, Hızır Ekşi ve Metin Şahin, çahşmalannı yer yer Karanfil Sokak'ta bir petrolcunun burosunda yuruttüler. Angın, önceki gece bir ara Anadolu Kulübü'ne giderek DtSK Genel Başkanı Abdullah Baştürfc ile yemek yedi ve sohbet ettı. Grupların ayrı ayTi çahşmalaruıı önlemek ve bir ortak çalışma sağlamak için Ankara tl Başkanı Ertuğrul Günay'ın yoğun bir çaba harcadığı dikkali çekti. Gunay, her iki gruba destek veren ü başkanlanndan önde gelenlerle ayn ayn görüşmeler yaptı ve ayrı toplantı yerine, akşam birlikte tek toplantı yapılmasını önerdi. tl başkanları, öneriyi önce benimsediklerini söylediler, ancak kumltayın birinci gun çalışmalarının tamamlanmasından sonra yine de iki ayn toplantı yapıldı. Turist Otel1 de saat 20.00'de yapılacağı duyurulan toplantıya katılacaklannı bildiren, "26'br" grubuna destek veren Artvin, Denizli, Balıkesir, Burdur gibi illerin başkanlan, Mesrutiyet Caddesi'ndeki büroda bir araya geldiler. Turist Otel'de içlerinde tstanbul tl Başkanı Hasan Fehmi Güneş ile Ankara tl Başkanı Ertuğrul Günay'ın da bulunduğu 30 dolayındaki il başkanı, uzun süre bekledikten sonra toplantıya başladılar. Bitimine yakın Artvin ve Burdur il başkanlarmın da katıldığı bu toplanlıda, MKYK adaylığı için başkanhk divanına başvuruda bulunan 165 kişinin adlarırun tek tek okunarak oylama yapıldığı öğrenildi. SHP kulislerinde en çok ilgi ile yanıtı beklenen soru ise, grupların listelerinde yer verecekleri yeni isimler oldu. "Sendikacıiar" grubu, listesine, yeni olarak DtSK yöneticisi uç sendikacı Valçın Talaka, Erciiment Tahiroglu, tsmail Haklu Önal ile tstanbul eski il sekreteri ve yurtdışındaki işçilerin örgütü Halkçı Devriınci Federasyonu'nun eski başkanı Er can Karakaş ile Yakup Kepenek, Ahmet Guryüz Kelenci ve Aydın Şahin (sendikacı) Kemal Oktaj'ı aldı. "26'lar" grubunun listesinde yenı isim olarak ise, Mustafa Özyürek, Nafiz Çnbukçu, Nadir Gürsri, Engin Aydın yer aldı. Ancak bu adaylardan DtSK Hukuk Damşmanı Ercument Tahiroğlu'nun listeden çıkarılabilecegi öne süruldü. Talaka, önal ve Tahiroğlu ile Şahin'in listeye alınması ile "sendikacıiar" grubu içinde sendikacı kökenlilerin sayısı büyük bir orana ulasacak. Böylece grup, kendilerine yakıştınlan ada daha uygun bir yapıya kavuşacak. Yapılan belirlemelere göre, "sendikacılar" grubunun listesinde şu isimler yer alacak: "Cahil Angın, Hmr Ekşi, Metin Şahin, Te\fik Çavdar, Cahil Talas. Mustafa Gündeşlioglu, Muzaffer Saraç, Mehmet Mogultay, Özcan Yıcı, Yiğit Güloksüz, Iğur Batmaz, Hasan Çetinkayn, Cahil Kulebi. Ercan Karakaş, Yakup Kepenek. tsmail Hakkı Önal. Yalçın Talaka, Ercument Tahiroğlu, Ahmet Giüyüz Kctrnci. tsmail Cem, Nail Gurefa, Ali Dincer, Aydın Şahin, Fikri Saglar, Sım Özbek, Ibrahim Taşdemir, Bans Can, Turan Bevaat, Cıineyt Canver, Mıinir Sevinç, Demir Yılmaz, Kemal Okyay, Tayfur Ün." "261ar" grubunun listesinde yer alması beklenenlenn adlan da şöyle: "Cemal Seymen, Nail Gurman, Halil Akyüz, Edip DevTimci, Ibrahim Önen, Atila Sav, Hicri Fisek, Sahir Kocak. Erdogan Erman, Nafiz Çubukçu. Nadir Gursel, Ünal Engin Aydın, Cezmi Kartay, Türkân Akyol, Birgen Keleş. Mustafa Özyürek, Güler Tanyolaç, Fıkret t'nlu. Enis Tütiincu, Erol Köse. Suphi Karaman. Kâmil Karavelioglu, Saim Kendir, Yuksel İçbilen, Demir Kuçuk, Mustafa Kemal Paloğlu, Şevki Taştan, Tiılay Öney, Vetabi Batuman, Fikri Saglar, Halil Ibrahim Şahin." SHP Başkanlar Kurulu üyesi ve kurultaydaki tek başkan adayı Erdal Inönü yaptığı konuşmada, birleşme ve bütünleşme sürecinin yeni yöneticilerin seçilmesi ile tamamlandığını vurgulayarak, yeni aşamanın, "iktidar yürüyüşü" olduğunu belirtti ve "Temel hedefimiz, tüm kurumlarıyla demokrasiyi yeniden gerçekleştirmek" dedi. halefetin TBMM'de. yerel yönetimlerde, örgütlerde halkın egilimlerini en iyi şekilde lemsil etmesini saglayarak, iilkemizde demokrasinin yerleşmesinde en önemli katkıyı yapmıştır" dedi. Bu kurultayda genel merkez yöneticilerinin seçilmesiyle, bütünleşme sürecinin tamamlanacağını vurgulayan Inönü, bundan sonrasının "SHP'nin iktidar yürüyüşü" olacağını söyledi. tnönü yeni dönemin, halkın sıkıntılanna çare bulacak, demokrasi içinde yeniden büyüyen ve hakça bölüşen Turkiye'yi yaratacak programı gerçekleştirme dönemi olacağını söyledi. Erdal Inönü, şöyle dedi: "Temel hedefimiz demokrasiyi yeniden tüm kurum ve kurallanyia gerçekleştirmek, Ataturk ilkelerine dayalı bir demokratik düzen içinde insana en yüce değeri veren, emefe saygılı, ülkeyi butünüyle kalkındıran ve artan milli geliri hakça bölüşen, sozüne, davranışlanna guvenilir bir yönetim kurmaktır. Bugünkü iktidar ise tam tersini hedefleyen bir politika yurütmektedir. Bugünkü iktidar demokrasinin önde gelen kurumlarının gelişmesini engellemekte, Atatürk ilkelerine baglılıgı, laikJik ilkesinde gördugumüz gibi, sadecelafta kalmakta,insana degil, paraya deger vermektedir. Bu iktidann emege hiç saygısı >ok. ÇaJışanlann haklannı koruyan sendikalara güçluk üstüne güçlük çıkarıyor bu iktidar. Ülkeyi butünüyle kalkındırmaya degil, ancak dış yardım bulabildigi projeleri yürütmeye bakıyor. Gelir dagılımını gittikçe bozuyor ve sözüne, davranışlanna güvenemeyecegimizi ise her gun hatırlatıyor". Erdal Inönü, TBMM'de başka yasa görüşülürken tasarıya eklenen bir maddeyle tütün tekelini kadırmavı bu sözlerine ornek gösterdi. ANAP'ı yüzbinlerce uretıci ailesıni ilgilendiren böyle bir yasayı yangından mal kaçırır gibi ve hiç karşı fikirleri dinlemeden geçirmiş olmakla övünen iktidar diye niteleyen Inönü, bu yasayla ülkemue davet edilen dış sermaye ulkelerinde, sigara içenterin sayısının, açılan kampanyalar sonucu azalmış olduğuna dikkati çekti. "Kendi halkına zarar verecek bir üretim dalında ülkesinde çalısamayan dış sermayeyi ulkemize çagırmak, hangi fonu alırsanız alın. halkımızın saglıgma zarar getirir" diyen Inonu, bunu söylemenin dış sermayeye karşı çıkmak değil, ureticisi ve tüketıcisiyle tüm halkı korumak olduğunu söyledi. DIŞ POLİTİKA Erdal Inönü daha sonra dış politika konularına değindi. Yunanistan'ın Limni adasını Lozan antlaşması hukumlerine aykın olarak silahlandırmasını bizim de kabul etmemiz sonucunu verecek iki girişımin, NATO'daki planlamalar içinde yer alma eği ^ değil naz farVlıüklar vardır. lasoda bilinçli ve degder bulunaMecegiiK ıokrat olmakla gurur jurkan, "Partimiz iksuyla, kimseyle ve bu •lla, örtiilü ya da açık uç birliginin istemcisi eUk onermemiştir >e yle cepfaeleşmemekte, i götünnemektedir" an sözlenni şöyle sürren veren, açık ve net 3« ulaşacagı betli olan >leri bir karalama kaiyor. Bundan uzüntü r kendiieri hakkında ma kampanyalan yüğrudan keodilerinin, başka kuruluslar hakı, karalama kampan:ten çok üzuolu verikrat partkür." i sosyal demokratlaluğunu anlatan Gurşip, kalıcılık saglayaratlann daha önce ikıgıni belirtti. Gürkan, rasi sıkıntüanmız varasında demokrmsinin icine sindiren ve onu lar eliyk işletilmiş oiVZ vil sayılmayacagını" Gürkan, bu düşünı, OOBO sivil kılık kısivil yapan, onun dalemokrat nitelikte olt>u yasalaria ve bu uyz. ıazıriattılar ve kendi uyasallaştırdılar. Bu tanıyla kauyla savubile uygulamıyor, uyniinüz ki, bir askeri ısi Partiler ve Seçim bularak, daha da kınak geregini duysun. cratik ve sivil saymak tet düşununüz ki, asn bir Seçim Yasası'yde öngörulmüş radyo t olanaklannı yıızde îbilsİB. kratik hükümet' düşıinünuz ki, iskence cezalan arünlsın sorusturma asanusında da avukat bulundurnlsun yolundaki SHP onerisini. ustunde düşünmek geregi bile duymadan reddetsin. Buna iskence ve kötii muaıneleye kol kanat gcrmek denmez mi? Bir sözde sivil hükümet düsüounüz kl, kendi kurdugu bilirkişilerin eliyle mustehcen yayın yaptıgı gerekçesiyle basın kuruluslaruu on milyonlarca Türk lirası cezayı verdirtebOsin". Gürkan, demokratik sol kadroların demokrasi inançlannın henüz daha bir iktıdarda sınanamadıgını anlattı. SHP'YE RADtKALtZM TUZACl Gürkan. konuşmasında SHP'ye "radikalizm luzagı" kurulabileceğine dikkati çekti. Yıllardır sağ iktidaılann topluma radikalizm tohumlan serperek ülkeyi yönettikJerini belinen Gürkan, "Tiirkiye'nin öznel kofnllannda bir sosyal demokrat partiyi radikalizmin (asıncüıgın) tuzakianna duşürmek, diger ülkelerdeki sosyal demokrat narekeüere göre çok daha kolaydır. Çünkü sosyal demokrat tabanda, onyıllardır ^cılar, borlanmıslıkiar, itilmislikier, baküzlıklar, baskılar büyıik birikim yapmıştır. Bizi bu tuzaga duşürmek isteyecek güçlu eüerin var oldugunu hatırtatmak istiyonın" biçimınde konuştu. "Eskimis ve suslü sol lafazanhk ve yanşmacılık yöntemlerine" ıııbar etmeyeceklerini ifade eden Gürkan. "ANAP'ın haten yamnda kalmış olan kitleleri, yumuşak ve guvenilir tavırlanmızla başka sag partilere kaptırmamak ve ellerinden almak görevimiz vardır. Çünkü iktidara güçiü gelmek zorundayız" dedi. MECLÎS BAŞKANI TBMM'nin 6 Kasım seçim koşullarıyla yaralandığını savunan Gürkan, daha sonra da milletvekili transferleriyle bir kez daha yara aldığını anlattı. Gürkan, daha sonra Meclis Başkanı Necmettin Karaduman'ı şöyle elestirdi: "Bu Meclis Başkanı baftalardır bos duran Medisi birdenbire SHP'nin kurultay öncesi günlerinde sahura kadar çalıştınlmasına olanak lammıştır. Boyle bir Medk Başkamna güven duymamız dogal olarak olanaksızdır. Açık bir anayasa buyrugu oldugu balde, TBMM'nin yeni içtüzugiınu üç yıldır yaparmayarak. bir iktidar çogunlugunun Meclîsi gonİünce yonetnesine izin veren bir Meclis Başkanını görevlerini yerine getireo bir Meclis Başkanı olarak kabul etmemiz mumkun degildir". Yasalann TBMM Genel Kunılu'nun yanı sıra ANAP Meelis Grubunda da yeterince görüşülmeden yasalaştığını belinen Gürkan, ANAP milletvekillennın kendılerini tasarılan okumadan anlamadan yasallaştırmakla görevli saydıklarını söyledi. Gürkan, TRT'nin muhalefetın sesine kapanmasını elestirdi. Gürkan, kurultaydan sonra tütun üreticıleri ile birlikte tütunde lekelin kaidırılması konusunda ve çeşitli toplantılarda ekonomi konusunda söylediklerinin ANAP'ın hükümet prcgramındaki ekonoraik seçeneklerden daha net ve aynntılı olduğunu belinen Gürkan, daha aynntılı bir programın ancak seçimlere yakın bir tarihte seçim bildirgesinde verilebileceğinı söyledi. YUNANİSTAN'IN CÜRETtNİN KAYNAĞI Aydın Güven Gürkan, konusmasının son bölümünde dış politikadaki sorunlara da değinerek şunları söyledi: "Yunanistan'da sosyalist parti Iktidardadır ve diyalogu reddeden taraf da bep Yunanistaa olmaktadır. Bir hüküjnet, kendisiyte, ortak savunma yükümlalü(ü tasıdıgımu, topraklanmızda kendilerine üsler verdifimiz ABD'nin pariamentosundsL Türk topraldan üzerinde bagtınaz Ermeoistan kurulmasuun taroşüıyor olmasına ragmen, hâlâ o olkeyle ikili «nlg?m«. lan uzalmbilmek için rkacı olabilecek. o ülkenin sermayesine özel güvencder tamyabilecek ve o ülkenin silafa tekeUeriyle ortak silah fabrikJÜan kurmayı dnşMnebflecek ölçüde aldırmaz, tepkisiz ve tesUmiyetçi gözüknrse, Yunanistan da elbette Ege adalanm Lozan'a aykın olarak sUaoiandırabilme cüretini kendiade bulur. Eger bugiin Ynnanistan, Lozan'ı hiç çekinmeden ihlal edebihyor ve bunu NATO'ya bUe kabul ettirebilme çabalannda yol alabiliyorsa, hiç knşkıısoz bunda ABD'nin askeri yaıdım konusunda uyguladıgı 10'a 7 besabıyia, Ynnanistan'ı Türkiye'ye karsı büincU otarak göçleiMİirme politikasının da büyük rolfi vardır. Türk halla, TürkiyeNATO ve TürkiytABD Uişkileri konosunda giderek Özal bükümetinden farklı degerlendirmeler ve tavıriar almak zorunlulngu duymaktadır. Bu hükümel KKTC'nin tek bir ülke tarafından dahi tanınmasına yardıma olamamıstır. KKTC'nin icine itildigi derin yalnızhk, aynı zam«nda ba bükümeün de dış politikada içine itildigi derin yalnızhgın göstergesidir. Bu hukümet, goz göre göre, Yunanistan'daki ama özeüikle Bulgaristan'daki Türk Müslüman azınhklann insanhkdısı muamelelere ngnunasının salt, çaresiz ideyidsi olmuşlur. SHP, Avnıpa biirünJesnıesinin Turkiye'yi dışarda bırakması olasılıgıadaD kaygı duymaktadır. SHP TürkiyeAET ilişkilerine çok önem vermektedir". Gürkan konuşmasını, "Bir profesör olarak üniversitemdeki sıcak odamda oturur. durmadan kitap okuyabilmek, durmadan bilgilenebilmek imtiyazından yararianırken, bazan yüregimİD derinUklerinde bana bu olanaklan saglayan halkıma ve onun kutsal emegine borcumu ödeyememenin telaşını ve korkusunu duyardım. Şimdi bu telaşı ve korkuyu birez daha az duyuyorum. Bu da bana fazlasıyla yetiyor. Allahaısmariadık..." diye sona erdırdi. I TÜRKİYE'DE JAPON HAFTASI ANKARA 31 Mayıs 1 Hazıran 2 Hazıran 2 2 3 3 6 Hazıran Hazıran Hazıran Hazıran Hazıran 15 00 21 00 14 00 18 21 15 15 18 00 00 00 55 30 Seymenler Parkı Devlet ResımHeykeı Muzesı Ankara Unıversıtesı Japon Davulcuiarı Gosterısı Japon Davuicuları Gosterısı ' JaDonya" Konuiu Sempozyum x Devlet ResımHeykel Muzesı "Kımono" Gosterısı x Ataturk Spor Salonu Japon Halk Sarkılar, "Cay Yontemı" Gosterısı x Devlet Konukevı Devlet Konukevı "Ikebana" Gosterısı x Ataturk Spor Salonu Voleybol Dostluk Maçları xx Devıet Guzel Sanatlar Galensı Japon Porselenlerı Sergısı Devlet Guzel Sanatlar Galensı Çağdaş Japon Fotoğraf ve Afıs Sergısı Burhan Felek Spor Salonu Burhan Felek Spor Salonu AKM AKM AKM AKM AKM Buvuk Salon Kucuk Salon Buvuk Salon Galerı Galerı Judo Kar^te ve Aıkıdo Gosterısı Voleybol Dostluk Macları xx Japor Halk Sarkıla', "Cay Yöntsmr' Gostensı JdP)DQ Halk Şarkıları • . 1 •'İktböfa' fosterısı Cıgıgye, Kâi,ı' Cıcek Kolajları Gostecısı "Kımono ' De'ılesı "Japonya ' Konuiu Sempozyum x "Cay Yontemı" Gosterısı >\r. x "KTnono'.', doslerısı x Havaıfısek Gos*erîsı Japon Kultur Öafonu Eski Japon Resımjerı Sergısı "Cıgınye" Kâğtt Oçek Kola|!arı Gosteftsi "Çay Yontemı" Gostefisı "Kımono" Gosterısı "ikebana" Gosterısı \ "Kımono" Gosterisi * Japon Davulcuları Gosterısı Japon Davulcuları Gosterısı Japon Davulcuları Gosterısı Voleybol Dostluk Maçları | Konuşmasında, ANAP iktidarını eleştiren Inönü, dış politikadaki gelişmeleri değerlendirirken, "Lozan'ı ortadan kaldıı k her türlüplanlamayı, NATO'dan da geı^ kabul edemeyiz" dedi. Inönü, NATO'ya giriş amacımızın daha iyi savunma olduğunu kaydederek, yeni düzenlemelerin savunmamızı aksatması kabul edilemeyecek bir durum yaratır şeklinde konuştu. limini gösıerdiğini kaydeden Inönü, bunlardan birisinin, kamuoyunun şiddetli tepkisiyle durdurulduğunu, ikincisinin durdurulmasını ise NATO Başkomutanlığımn reddettiğini söyledi. Bu gelişmeleri, geleneksel Atatürkçü dış politikamızı ciddi şekilde sınayan olaylar olarak niteleyen Erdal Inönü, "Bu münasebetle açıkça ifade etmek istiyorum ki, dış politikamızın temel dayanagı olan Lozan antlaşmasına aykın hiçbir planlamayı, NATO'da da olsa, başka yerde de olsa kabul edemeyiz" dedi. Inönü, NATO'ya girişimizin nedeninin kendimizi daha iyi savunmak olduğunu anımsattı ve NATO'daki düzenlemeler savunmamızı aksatıyorsa, giriş amacımıza aykırı olduğu için kabul edilemeyecek bir durum ortaya çıkacağını söyledi. Erdal Inönü, Yunanistan'ın bir süredir davranış ve suçlamalannda iyi komşuluk çerçevesine sığmayan bir tutum izlediğini, Kıbns'ta iki federe devlet arasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin öngördüğü müzakereler yoluyla kalıcı bir banşa ulaşılmasını engellediğini ve Türkiye'nin Ege'den yararlanma hakkını ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi. Erdal Inönü, sözlenni şöyle bağladı: ANAP'IN İTİBARI "Tütün tekelinin Mecliste kaldınlış şekli bende ANAP'ın kamuoyundaki itibannın ne kadar azaldıgını, artık programındaki konulan açıkça Mecliste tartışmak gücünü gösteremediğini ortaya koymaktadır. Ara seçimleri yapmaya bir türlucesaretedemernesi bunun ayn bir işaretidir. Goriiniise göre iktidar bütün umudunu muhalefeti bölmeye ve seçimlerde para gücunden yararlanmaya baglamıştır. SHP, bu oyunlan bozabilecek, bu engelleri aşabilecek güce sahiptir. Bu bütünleşme kurultayındaki çalışmalannızla bunu ortaya koyabileceksiniz. Genel merkez organlannı en büyük dikkatle, sorumluluk duygusuyla seçebileceksiniz. Sizin buradaki çabanız genel merkezin ilerideki başansını hazırlayacaktır." I I I I I 314 Hazıran 314 Hazıran İSTANBUL 31 May 1 Haz 23 Hazıran 4 4 4 5 5 Hazıran Hazıran Mazıran Hazıran Hazıran I 1000 18 30 16 18 21 10 '11 00 30 30 30 30 ı I I I I I I I 5 Hazıran 5 Hazıran 5 Hazıran 5 5 56 6 6 6 6 6 6 6 7 8 Hazıran Hazıran Hazıran Haz7 Tem Hazıran Hazırar Hazıran Hazıran Hazıran Hazıran Haz'ran Hazıran 15 00 15 00 16 30 18 30 21 00 10 00'18 00 10 30 12 30 15 00 18 30 21 30 21 30 14 00 21 00 18 30 AKM Galerı AKM Buyuk Salon AKM Galer, AKM Buyuk Salon Sarayburnu AKM Galerı Topkapı Sarayı AKM Galerı AKM Galerı AKM Galerı AKM Kucuk Salon AKM BUVUK Salon Acık Hava Tıyatrosu Rumelı Hısan AKM Buvuk Salor Atatur< Spor Salonu I I I I I I I I L ESKİŞEHİR 5 Hazıran xx \ot. )erfer nıtmarnlı almoth^ından hmuklarm erken geimeien rica ıtlunur. Dotvtn'e ttlma&tna rağmen. f&Ç aeiınmrst halmde pıtstenve gınlemem? thtımah bultuımaktadır. , r . l)tıretı\elı (rt .rr . Ihffilı (iınş \fşnnrtsız fptstrnler h<ılk<ı n\tkttr " • •M wm* • • ^m ••! H H H H • • ^m wmm ^m ••ı mm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle