29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI EKONOMİ UZMANLARIN1N GÖRÜŞÜ: 7 NİSAN 1986 CÖNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) dıkça gene basını iğneleyen, elestiren belli belirsiz sinirli bir tutum sergiliyordu Saym özal. Saym özal'ı bu tür davranışa yönelten konularm başında Bursa olaylarmın basında geniş ölçüde yer alması geliyordu. Çanakkale ve Balıkesir yöresinde kırsaialandakiyakınmaların göründüğü gibi yansıtılmastndan da oldukça tedirgin olmustu. Sürekli olarak halkın gösterdiği ilgiyi vurgulamak, bunun dışmdaki irdeiemelerin, eleştirilerin hepsini topyekun dışlamak gibi bir yöntemi bırakmayı hiç istemiyordu. Basına duyduğu kaygı o denli büyümüştü ki, Bursa olaylannı nerede ise basının hazırladığı bir senaryo gibi görmek kuşkusuna kapıldığından söz edebiliyordu. tnsana tuhaf gelen bir yargısı vardu Bursa olaylannı başından sonuna adeta sade bir vatandaş gibi hep başından izlemişti. Oysa, Bursa'daki iki aşamalı gelişmenin hükümeti, hele basbakam yakmdan ilgilendiren hiçbir yönü yok muydu? Bir hukuk konferansmın iptali sonradan kitlesel gösterilere dönüşmemişmiydi?Bu kitleselgösterilerin ülkeyönetimi ile ilgili herhangi bir yönü yok muydu? Bunca önemli gelişmeyi başından izlemenin devlet yaşamı ile acaba hangi ölçüde bir bağlantısı vardı? Sayın özal, an seçimi canlı tutma kararında görünüyor Haziranda olmazsa, temmuzda, o ay yapümazsa, ağustosta, eylülde, ekimde diye ayları sıralayarak başlattığı tarih dizisinde, şükürler olsun aralık ayına dek ara seçimin "herhangi bir ayda yapılabileceğini" öğrendik. Bu yoldan hemen her önemli kararın Sayın özal'ın iki dudağı arastnda olduğunu bir kez daha anladık. Sabah derslehnin bir önemli yanı da buydu doğrusu. Sayın özal'ın Türkiye'de siyasal tansiyonu yükselımemek için elden gelen çabayı göstermeye yönelik tutumunu elbette yadsımak olanaksız. Kimsenin Türkiye'de kitleleri birbirine düşüren sertleşmelere yanlı olmadığı bir gerçek. Ne var ki, kitleleri kırıcı ortama götürmeden ANAP iktidannın yanlış olan bir dizi uygulamalarını alabildiğince halkın gözleri önüne sermek, siyasal kurumların, bir bakıma basının görevi olması gerekir. fşte bu noktada Saym özal ile basının yollan ayrılıyor. Nedense Sayın Özal muhalefet partilerinden çok, başından yakıma. Hanibasın da olmasa keyfıne diyecek olmayacak, sadece ekonomi değil, hemen bütün işler tıkırında. Kısacası dtinkü bir bölümü icraatın içinden, öteki bölümü sorulara açık basın toplantısında Sayın Özal'dan her yaptığının, her yapacağının nerede ise ılımlı biçimde desteklenmesini, eh arada sırada ufak tefek eleştirilerin yapılmasını isteyen bir eğilim sezinledik. Soru sormasını beceremeyen, hatta soru sormak istemeyen gazeteciier topluluğu karşısmda Sayın özal'ın bu denli rahat olrnasını da hiç yadırgamadık. 'Türkiye'ye etkisifazla ohnaz Aslaa B a ş e r Kafaofla: Almanya'ya yaptığımız ihracat olumlu yönde etkilenir. Muhtemel bir ayarlama ile mark 300 lirayı aşabilir. Prof. Dr. De«tr Denirgil: Merkez Bankası 'sepet' denilen bir sistem içinde bugün bir ayarlamaya gidecektir. Prof. Asaf Savaş Akat: Türkiye'nin dış ticari ilişkileri fazla etkilenmeyecektir. Lira, FF'ye karşı kıymet kazanacaktır. Pr«f. Erd*f a a Alkin: îşçi dövizi girişinde Alman Markı 'nın değer kazanması olumlu etki yapar. Haber Merkezi Avrupa Para Birirn ECU karşısmda, bazı Avrupa ülkeleri merkez bankalarının paralarının değerlerini ayarlamast ve bu arada yoğun ticari ilişkilerimiz bulunan Almanya'da DM'nin değerinin artmasının, Türkiye'nin Almanya ile olan dış ticaretine olumlu yönde etki edeceği tahmin ediliyor. Yıldır yaklaşık 4 milyar doIan bulan işçi dövizi girdilerimizin de artacağını kaydeden uzmanlar, Fransa ile olan ticaretimizin çok büyük boyutlarda bulunmaması nedeniyle, FF'nin yüzde 3'Iük devalüasyonunun Türkiye'yi çok fazla etkilemeyeceğini de kaydediyorlar. Bu arada TC Merkez Bankası tarafından bu paralar karşısmda yapıIacak ayarlamalar, bugün merakla bekJenirken, serbest piyasada Alman Markı'nın bir miktar daha fazla artabileceği de ifade ediliyor. Ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinden bazıları, dün açıklanan para ayarlamalannın Türkiye'ye etkilerini şöyle değerlendirdiler. Aslan Başer Kafaoglu (Ekonomist): Yapılan ayarlamalar sonucu, Batı Alman Markı'nın ECU karşısmda değer kazanmasmı değerlendirmek, tabii ki bu para biriminin ABD Dolan karşısında değerinin ne olacağına bağlıdır. Bizim Almanya'ya yaptığımız ihracatı ki birinci sıradadır olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca işçi dövizlerinin gelişini de olumlu yönde etkiler. Bunun yanı sıra eğer dolara göre markın çapraz kuru artarsa, ihracat rakamımız da artabilir. Yani miktar olarak artmasa bile, TL olarak yüksek gözükebilir. Bu arada TC Merkez Bankası'nın yabancı paralar karşısında "sepet" sistemi içinde yapacağı muhtemel bir ayarlama ile mark, 300 lirayı aşabilir. Prof. Dr. Demir Demirgil (Boğaziçi Üniversitesi öğretim Üyesi): İhracat bağlantılan, daha önceden yapıldığı için bunun Türkiye'nin bu ülkelerle olan ticaretine kısa vadede etki edeceğini sanmıyorum. Zaten bizim dış ilişkilerimizde esas aJınan para birimi ABD Dolarıdır. Bu yüzden söz konusu paralann dolar karşısmda alacağı durum önem taşımaktadır. Elbette bizim Merkez Bankası da "sepet" denilen bir sistem içinde, bu paralar karşısmda bugün bir ayarlamaya gidecektir. Ancak bunun oranını şimdiden tahmin etmekkolay değil. Prof. Asaf Savaş Akat: Basta Fransız Frangı olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin para birimlerinde yapılan son ayarlamalar, Türkiye'nin dış ticari ilı'şkilerini fazla etküemeyecektir. Türkiye'nin Fransa ile olan ticari, mali vs. bağlantısı sınırlıdır. Esas ağırlık Batı Almanya'da, yani DM'de ve dolar bölgesindedir. Dolayıstyla Merkez Bankası'nın markı esas almaya devam edeceğini, yani Türk parasının FF'ye karşı kıymet kazanacağını öngörebiliriz. Prof. Erdoğan Alkin (tÜ tktisat Fakültesi Öğr. Üyesi): Alman Markı'nın revalüe olması, Türk mallannı Alman piyasasında ucuzlatacak. Alman mallan 9 Frank değer yitirdi (Baştarafı 1. Sayfada) Diğer Avrupa paralan ise sabit kaldı. Paris muhabirimiz Sabetay Varolun haberine göre, bu durumda Fransız Frangı, Alman Markı'na oranla yüzde 6 oranında değer yitirmiş oldu. Hoüanda'da cuma günunden beri süren ve sıkı pazarlıklara sahne olan maliye bakanlan toplantısını Avrupa para sisteminin yeniden düzenlenmesi görüşmderine dönuştUren Fransız hükümeti, Fransız Frangı'mn marka oranla yüzde 8 devalüe edilmesini istiyordu. Fransız parası 1984 yıh başından beri Laurent FabinsfaukümetininizlediŞi "kovveüi para" politikası nedeniyle 1986 ocak ayına kadar Alman Markı ile aynı değeri korumuştu. 1981'den beri üç kez devalüasyona başvuran sosyalist yönetim 1983 martında son kez olarak Fransız Frangı'nın değerini duşürdükten sonra kendi paıa birimini yüksek faiz oranlan politikasıyla destekleme yolunu tercih etmiîti. Milletvckili seçimleri öncesinde sag partiler, iktidara geldikleri takdirde AvnıpaJı ortaklanndan Fransız Frangı'nın belli oranda düşünllmesini isteyeceklerini ifade etmişlerdi. Nitekim henüz 16 mart seçimleri öncesinde serbest borsada Fransız Frangı dolar ve Alman Markı'na oranJa değer yitirmeye başlamıstı. Ootmarsum'da öngörülen maliye bakanlan toplantısmdan önce, Fransız Merkez Bankası, frangm değer yitirmesine karşüık kendi parasını desteklemek için hiçbir se> yapmayarak ortaklanna bir çeşit "emrivaki" yapmış oldu. önceki gece diğer Avrupaü maliye bakanlan karşısında yalnız kalan ve tecrit olan Fransız Maliye Bakam, sonuçta "udaşma" karanna razı oldu. Eski Basbakan Fabius, "Fnınsı'oıo ihracatını artnnnanın yöntemi, yapay volUrdan bunn desteklemek değil. teknolojiyi yenilemek ve çağdaş koşullara ayak uydurmasını saglamaknr. Ben bu çaJısmalan yaparken knvvetli frank politikası izJedim. Enflasyon oranı Batı Almanya ile aynı düzeye diiştügüne göre frangın değerini indirmek için hiçbir gerekçe yoklu" şeklinde konuştu. Chirac hükümetinin Maliye ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Edouard Balladur ise Avrupa para sistemindeki son ayarlamalardan sonra Fransa'da rekabel alanına giren tüm ürünlerin fiyatlannın önümüzdeki günlerde serbest bırakılacagını açıkladı. Fransa'da birçok ürün üzerinde fîyat kontrolleri, son yülardaki tedrici azaltmayarağmengeçerliliğini koruyor. 16 mart seçimleri öncesinde muhalefette olan şimdiki iktidar partileri, fiyatlann serbest bırakılacagını programlarına koymuslardı. ALMAN TURtSTIJER MEMNUN öte yandan Bonn muhabirimiz Ulya Uçer'in haberine göre, Almanya ile Fransa'nın para birimleri arasında yüzde 3'lük yükselme ve indirimlerle markfrank farkı, son kararlarla yüzde 6'ya çıkrruş oldu. Böylece frank da amacına ulastı. Sonuçtan Federal AJmanya da mennun. Tüketiminin büyük bölümünü dısarıdan aldığı mallarla karşılayan Federal Almanya'nın dışalırnları yeni kur ayarlamasıyla ucuzlayacak. Tatil sezonu öncesine rasılayan bu kur ayarlaması, aynca rnilyonlarca Alman turisti de sevindiriyor. Para değerlerinin yükselmesiyle tatiller ucuza geiecek. Geriye kalıyor Alman ürünlerinin dış pıyasada pahalılaşması tehlikesi Ancak Bonn bu konuda endişeli değil, mallannm pahalılaşmasının dış ticaretini etkileyeceğini sanmıyor. Ootmarsum kararlanndan sonra bir değerlendirme yapan Federal Alman Maliye Bakanı Gerhard Stoltenberg, gerçi rekabetin Alman firmaları için zorlasacağını, fakat kaliteli ürelim mallan satan Almanya'nın uluslararas: piyasada yerini koruyacağından kuşku duymadığını söyledi. YUNANİSTAN'DA DEVALÜASYON YOK Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in haberine göre, Yunanistanın son para ayarlaması karşısında bir davalüasyona gitmeyi düşünmediği açıklandı. Yunanistan Ekonomi Bakını Kostas Sinüdis, Yunan para birimi dranminin ABD Dolan ve diğer bazı paralar karşısında oynak kur sistemi içinde normal ayarlamasmın devam edeceğini ancak Fransa gibi resmen bir devalüasyona gitmelennin söz konusu olmadığını söyledi. POLÎTÎKA VE OTESİ MEHMED KEMAL nı bir miktar pahalılandıracak. Tabii bu ülkeye olan ihracatımızda bir büyümeolacak. Fransa ile olan ticaretimizde, aynı boyutta olmasa da tersi yönde bir etki yaratabilir. İşçi dövizleri girişinde de Alman Markı'nın değer kazanması olumlu etki yapar. Ancak şunu da unutmamak İazım. Eğer Türkiye'ye yollanan işçi dövizleri, ülkedeki ailelerin sabit ihtiyaçlarına yönelmişse, aynı sabit TL ihtiyacını karşılamak için mark yollamada bir yavaşlama görülebilir. TC Merkez Bankası da bu son ayarlamalar karşısmda, uluslararası borsalardaki çapraz paritelere de bakarak muhakkak bir ayarlamaya gidecektir. Bu arada Avrupa para sisteminin zaman zaman düzeltmelere muhtaç aksamalar yaratmaya başlaması, uluslararası piyasalarda değişken kambiyo sisteminden sabit bir sisteme yönelişi zorlayabilir, ki bu da bizi de kapsayan önemli değişiklikleri beraberinde getirir. Aydınları Dinlemek Türkiye için olsun, aydın için olsun tezler önermenin tekeli Yalçın Küçük dostumuzda bulunuyor. Ona aydını beğendirmek oldukça güç görünüyor. Neyse, izniyle biraz da biz, aydınlar üzünde durmak istiyoruz. Aydınm bir tanımını yapmadan önce her ülkedeki aydının yerini belirlemek gerekir, sanayileşmiş, ağzına kadar sanayiye doymuş bir ülkenin'aydını ile, bir geri kalmış ülke aydını eş olabilir mi? Sanayi toplumunun aydını demokrasisini tamamiamış, türiö özgüriüklerini sağlamtş, dilediği gibi sere serpe konuşan biridir. Geri kalmış bir ülkenin aydını ne olursa olsun önce muhaliftir. Sonra ülkesindeki düzenle ters düşmüş tür. Geri kalmış toplum iktidarları aydınlarını dışlar. Dahası var, her fırsatta hapse atar. Bırakın topluca eyteme geçmesini, topluca bir dilekçe dahi kaleme almasını suç sayar. Böyle olun • ca aydınlar arasında belli bir ayrım vardır. Demokrasiye yöneldiğimizde, 1950'de iktidara geçen parti, aydınları dışlamaya başladı. Hükümette basbakan yardımcılıgı edene yakın bir dostu uyarıda bulunur: • "Aman aydınlarla gün geçtikçe aranız açılıyor, dikkatli olun, benden söylemesi!.." Aldığı yanıt şöyle olur: "Senin aydın dediğin kişilerin kaç oyu var ki?" Bir siyasal iktidar aydınlara oy sayılanna göre bakmaya başladı mı, düşünce üreten damarlarından biri kopmuş olur. Nitekim koptuğunu da gördük, aradan bir on yıl geçmeden kendilerine de, memlekete de kıydılar. Bizde bir kez iktidara geçmiş olanlar hukuksuz demokrasi, aydınsız toplum isterler. Hukuksuz demokrasi, aydınsız toplum olamayacağı için de bir süre sonra tepetaklak olup düşerler. Bizde 1876'dan bu yana zaman zaman Meclıs ve ona bağlı, kendine özgü bir demokrasi olmuştur. Siyasetçilerimiz de, seçmenlerimiz de demokrasinin tadını parmaklamışlardır. Bir ' parmak da olsa bu tadı almışlardır. Ama görülmüştür ki, padişahın dışında, kurulu meclisi de, azıcık demokrasiyi de yozlaştıranlar iktidara gelen siyasal partiler olmuştur. İttihat ve Te rakkj Fırkası için de, çok partili dönemi deneyen Halk Partisi için de, Demokrat Parti için de, hatta (iki askeri darbe ile devrilen) Adalet Partisi için de böyle olmuştur. Siyasal partiler Meclisin ve demokrasinin değerini gerektiği kadar bilememişlerdir. Eğer demokrasinin değerini iktidarda iken bilselerdi üç askeri darbe olmazdı. Demokrasiyi kuracağım diye gelen darbeler ilkin demokrasiyi silip süpürmüşlerdir. iktidarda iken de mokrasinin değerini bilemeyen siyasal liderler, iş işten • geçtikten sonra demokrasi havariliği etmeye başlamışlardır. Oysa darbeler gelmeden önce siyasetçileri uyaran aydınlar olmuştur. Her şıkışık dönemde aydınlar ilerdeki aydınlık günlerin işaretidir. iktidarda iken aydınların uyarısına aldırmayan siyasal liderler, düştükten sonra demokrasinin de, aydınların da değerini anlamışlardır ama, hep geç kalmışlardır. Bugün de durum siyasal iktidar partisi için benzeriik gösteriyor. Tarihte aydınlar, ilkin Dreyfus davasıyla seslerini duyururlar. L'Aurore gazetesinde 14 Haziran 1898'de Aydınların Bikdirisi' yayımlanır. Bildiride ilk sırada Emile Zola, Anatole France gibi adlar görülür. Ardından Halevy, Fernand, Gregh, Marcel Proust, Gabriel Monod, Lanson, Brunot, Seignobos, Andler, V. Berard, Leon Blum gibi adlar vardır. Liste imzaya • açık tutulduğu için her gün listeye yeni adlar eklenir. Dreyfus davası için açılan kampanyada aydınlar tarihsel gö • revierinı yerine getirirler. Haksızlığa, kanunsuzluğa karşı bir protestodur. Günün siyasal iktidarı bu protestoya bir süre için aldırmazlık etmiştir ama, kamuoyunun ağır baskısı karşısın' da hak ve adalete dönmek zorunda kalmıştır. Yüz yıldan bu yana aydınlar her türlü haksızlığa karşı baş kaldırıyorlar. Bu baş kaldırıya kulak verenler kötülüklerin giderilmesine ayak uyduruyorlar. Bu baş kaldırıya aldırmayanlar ise tarihteki karanlık yerlerini alıyorlar. Aydının sesini dinlemeyen toplum, çağdaş ve uygar olamaz. ;ıcx. Sinema şölenî başhyor (Baştarafı 1. Sayfada) Kültür Merkezi Sinema Salonu'nda gösterilecek. Sinema Günleri 86, "Uluslararası Film Yanşm«s*', "Sinema ve SanalUr", "Uslalıra Saygı", 'Duny» Şenliklerinden", "Sinema ve Gençlik", "Çocaklar İçin", "Bir Ülk* Bir Sinema: tngiliz Sineması" ve "Tnrk Sineması" bölümlerinden oluşuyor. Sinema Günleri'nin "Uluslararmsı Rlm Yanşma9nnda Altın Lale ödülü için on dört film yansacak. Altın Lale için yansacak fîlmler, Mebdi Charefin Franstz yapımı "Aışimet1 in Haremindt Çay". Sovyet yönetmen Konslanlin Kboudjakov'un "Başan", Paul Morissey'in 'Beeıhovcn'in Yegeai", ltalyan yönetmen Pupi Avali'nın "Biz Üçümüz", Ziya Öztan'ın "Bugıinün Saraylıs" Ispanyol yönetmen Manuel Gutierrez Aragon'un "En Güzel Gece", Hintli yönetmen Satyajit Ray'ın "Ev ve Dünya", "Hdma SandenBnıhms'ın "Kanatlar ve Zincirier", Ingiliz yönetmen John Irvin'in "Kaplumbaga Gıincesi", Fejzi Tana'nın "Knyucaklı Yusuf", Macar yönetmen Karoly Makk'ın "Lily Asık", fngiliz yönetmen Nicotas Roeg'ün "Önerasizlik", Yunanlı yönetmen Nikkos Panayotopoios'un "Varyele" ve Polonyalı yönetmen Radoda* Ptwowarski'nin "Yeslerday" adlı yapıtlan. öte yandan, Uluslararası Film Yarışması'nın seçici kurulunda dünya sinemasının önde gelen sanatçı ve yazarları yer alıyor. Seçici kurulda Belçikalı yönetmen Andre Deivaıu, Alman yönetmen Peter Stein, Sovyet yönetmen Nikolay Gubenko, Macar yönetmen Laszlo Lugoss>; İngiliz yönetmen Micbael Radford. ingiliz sinema yazan David Robinson. yönetmen Liilfi Akad, sinema oyuncusu Hiilya Koçyigit, Fransız sinema yazan Micbel Ciment, B. Alman sinema yazarı Dorothea Moritz ve Yugoslav yönetmen Emir Kustnrica bulunuyor. Yine Uluslararası Sinema Günleri kapsamında düzenienen Eczacıbası Vakfı Yılın En lyi Türk Film Yanşması'nda ise 16 film yansacak. Seçici kurulu Sungu Çapan, Söreyya Duru, Sdiıtı tleri. Manmnt T. Öngömı ve Türkân Şora>'dan oluşan yansmaya Aüf YUmaz'ın "Adı Vasfıyt", "Dol Bir Kadın", Omer Kavur'un "Amansız Yol", Ali Özgentüri'ün "Bekçi", Moammer Özer'in "Bir Avuç Cennet", Ba$ar Sabunca'nun "Çıplak Vatandaş" ve "Kupa Kın", Bflge CMgaç'ın "Gulusan", Aölla Candemir'in "Kıriangıç Fırtınasr, Şcrif Goren'in "Knrbagalar", Lmil EJci'nin "Knrjun Ata Ata Biter", Sinan Çctin'in "14 Numara", Yusuf Karçenli'nın "ÖliBez Agaa", Erdofan Takatb'nın "SeyjTd", Zeki Alasya'nın "Yaz Bjfti" ve Nesli Çolgccen'in 'Zügun Aga" adlı yapıtlan katılacak. Yarısmada birinci olan filme Dr. Nejat F. Eczacıbası Vakfı tarafmdan 2 milyon liralık ödül verilecek. Sinemaseverler, yanşmalı bölümlerin dışıoda bu yılın Sinema Günleri'nde Andre Deivanx'nun "Babil Operaa", Fransız yönetmen Alain Resnals'nin "Amerikalı Amcam", "Yaşam Bir Romandır" ve "Ölumde A|k" adiı üç yapıu, Macar yönetmen lstvan Szabo'nun "Albsj Redl"i, John Cassavetes'in "Aşk Irmaklan", Japon yönetmen Shohei tmamoranın "Narajama TürVüsü", Arjantinli yönetmen Luis Puenzo'nun "Resmi Tarih"i, tngiliz yönetmen Lindsay Anderson'ın "Britaır>a Hastanesi", Davit Lean'in "Hindistana Yokulnk"u gibi dünya sinemasının son birkaç yıldaki önemli örneklerinı de izleme olanağı bulacaklar. Erbakan: Türkiye'de demokratik özgürlük yok STUTGART, (a*.) Avrupa Milli Göriiş Teşkiiatı'nm davetiisi olarak Federal Almanya'da bulunan, kapatılan Milli Selanıet Partisi'nin Genel Başkaru Necmeftin Erbakan, Türkiye'de demokratik özgürlük buiunmadığmı öne sürdü. Erbakan, gezisinin onuncu duragı olan Stutgart'ta, 1.500 kişiye hitaben yapüğı konuşmada, Türkiye'de insanlann görilşleri nedeniyle suçlandıklannı söyleyerek, Müslümanlara karşı zulüm olduğunu iddia etti. Zaıran zaman "Mücahit Erbakan" sloganlanyla kesilen konuşmasında, insan haklarının çiğnendiğini savunan Erbakan, kapatılan partilerin liderlerinin konuşmalanna getirilen kısıtlamaları elestirdi ve "Efer demokrasi varsa, berkes istedigİDİ söyiedn, halk lümin görüşlerinin dogru dduguna karar verir" dedi. TUrkiye'deki bir diğer önemli sorunun da ekonomik alanda olduğunu belinen Erbakan, Türkiye'nin 30 milvar doiar dış borcu bulunduğunu ve bunun 4 müyarımn da faiz ödemeleri olduğunu vurguladı. Erbakan, Türkiye'nin AET ülkeleri ve ABD'nin yerine Arap ülkeleriyle işbirüğini anurmasıru istedi. Muzır (Baştarafı 1. Sayfada) deriyor, ancak bu bizim konumuz değil, onun için göriişmiiyoruz" dedi. önceki gün toplanan Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, sekretarya da oluşturarak, Genel Sekreterliğe Tuncer Tevetoğlu'nu getirdi. Kurul Başkanı Prof. Rüçhan Arık, çalışmaları hakkında Cumhuriyet muhabirine bilgi verirken, "şu anda bir hareketlilik olmadığını, çalışma esasları iizerinde görüşmelerde bulunduklannı" bildirdi. Kurula önümüzdeki günlerde gelmesi beklenen belge ve bilgilerin değerlendirileceğini söyleyen Prof. Arık, "Kunılun görevleri heoüz anlaşılmadı. Sansiir kurulu değiliz biz. Vatandaşlar bazı giiDİük gazeleieri bize gönderiyorlar muzır yayın diye, ancak bu bizim konumuz değil. Çalışma esasları belli olunca, görev sahamıza giren konularda inceleme yapacağız" dedi. Mevzuat gereğince komisyonlar oluşturularak, kendilerine gelecek belge ve yayınları inceleyebileceklerine değinen Kurul Başkanı, "Bazı yayınlar poşet içine alındı. Şimdi çocuklann ilgisini daha çok çekebiliyor" biçimindeki soruya şu karşıhğı verdi: "Çocuklann bu olayı bilmemesi, duymaması olanaksız. Bazı iddialara göre, şimdi bunların satışları daha da fazlalaştı, ancak bunlar kesin degildir. Çocuklar her şeyi merak edeıier, gazeteieri göstererek de soraıiar, dısarda da soraıiar, evde de... Diğer ülkeierde örneğin bazı filmlerin yalnız 18 yaşından büyüklere gösterilebilecegi yasa gereği. Bizde böyle bir düzenieme yok". BİLANCO AKTİF TÜRKİYE ŞÎŞE ve CAM EABRÎKALARI A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANL1Ğ1NDAN (24W SAYILI KANUN HÜKÜMLERİNCE YAPILAN DUYURU) $ 31/12/1485 (1.000.TL.) 13 907 241 I KISA VADEU YABANCI KAYNAKLAR A Uzun Vtaelı Borç Tak$ıtlen 6 Banka KrMılen C tfcjer Kısa vaaelı Vabanci KaynaMar (Nall II ORTA VE UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKUAR A. TMavüldaki Tahvılk»' 8 Oijer Oia v« Uzun Vadelı Yabancı Kay (Nel) III ÛZ KAYNAKLAB A Çıkarılmıj wya Ödeomı» Sermaya B Yadek AkçaMr C Karjılıktar 1 Yaltrım indifimı 2 YanitonM Foou 3 Dı0er Kar;<lıklar va Ozal Forvlar O Yen>d« ş Fonu E IşıırakienM Oağer Atı? F Oa$il*namı« Kartar G D6n»m Ktn H ( ) Zaraclar I Geçmij Yıliar Zaıarlan ? Du«ioni Zararı IV Dt&gR KAYNAKLAH AKTlFTOPLAMl NAZ1M HESAPUAR AKflF GENEU TOPtAM «LAMÇO MT PtOTUM «m» tMiuntm orviKKMa u y * n m ı r « itt»•m M0ODOOÛ 3 4 5 AlKttl fl Amortfcman nonna< <fY* UalaVi p**'yWa« 9*3 »7 5 337?9I ' 0W 368 PASİF 18603 616 55 609 3 011 055 15 536 952 12 114 065 I OÖNEN VAAUKUV* A H o Oeğvter 8 Menkul KıynMtlflr C K I M VM«i Aiacaklar (N*J O Stoklar 1 İlk MatMe ve Matnnı* 2 Yan Manvulto > Mwnui«f vq/m Emtoa E Chğır O0rwn Vaıtkttr U DURAN VARUKLAfl A Uzun vjdefc Aiacaklv v» Fonkır (Net| 8 Bafllı Mcnkul Kıym«l«r C Iftıraktor iNel) O YaplmakU Otan Yatınmlar E Sabit OaŞsfier () BlrilDniş Amortısmanlar Tukefime v9 liia Payian ACCOUNTING MANAGER The position of the "Accounting Manager'" is vacant in a joint venture company of one of the largest international firms and a ieading Turkish Group of Companies. Qualitlcations required are : • University degree in Accounting and Finance. • Fluent English. • Minimum four years of experience. • Persona! commitment and professional integrity. • Completion of military service. If you have the above qualifications and are looking for a chalienging and revvarding career. please apply enclosing your C V. your address and phone' number to; Birleşik Aydınlatma Sanayi ve Ticaret A.Ş. TEKFEN Binası 4 cü LeventİSTANBUL Applications vvill be held in strict confidence. DÜKTOK Nisan ayına ait olan 41342023 nolu çekimi kaybetlim. Hükümsüzdur. MEHMET TÜRKOĞLU We are seeking an, 1 691 «85 474926 792.212 10 376 758 2958 623 245.316 4.277 600 7836 465 421 547 30.265 125 85 557 14800 701 (4.183 355) 242036 24 821 171 17 000 000 2 366 175 158 743 F UQu Our«n Varbklar Ul DtĞ£8 VAfHJKLAH 158743 2.434 811 959 473 1.901.969 / • , ( • ) PASİF TOPLAMI NAZIM HESAPUAR PASİF GENE1. TOPLAMI S5 538 852 53 828 615 109 367 467 M ^ t U M K*Mı*j hufcuMtn f^rtrMndi tMAmSurvkm* iwf«lTf4B. & W M M . U»*cu4ar Macamtlvr borçMr •*¥*"•»ftaçAlmaiı.UrMnah GELİR TABLOSU (1.000.TL) 1/1/1985 31/12/1965 DÖNEMİ 21 559.512 tO 070 446 1245.807 10.087 999 155.460 (•) 792 991 (•) 20.766 521 () 10533371 DENETİ* Rvoftu 1/1/1985 31/12/1985 DÛNEMI I 8RÜT SATIŞ HA&LATI 1 Yutt K> Mamul Satıflan 2kmcM 3DISef SaJ^lar 4 Vsrgi b d n i . Vada Farkı v« Banaari II HASILATTAN İNDİRİMLEH III NET SAT1S HASILAT1 IV/A SATILAN MALVEYA HİZMETİN MAUYETI (Smaı IstetmoKr v« Hızmel SaMdrü İçin) IV/B SATILAN MALIN MAUYETİ (Ticari IsMmelar İçin) V 8ATIŞ GİOERLERİ VE VEAGİLERİ VI BRÛT SATlS KAR VEYA ZARARI VII GENEL YÖNETİM GİOERLERİ VIII İŞIETME KAR VEYA ZARAAl IX İŞLETME DIŞI KAR VEYA ZARAR 1 l;irraMan*an Kar Pa>Mn 2 Kur Farklan 3 lal«lm« Dı*ı Otft Klr v»ya Zarar X FİNANSMAN GlOERLERt 1 Oru v» Uzun Vadai Kradi Faizı ve Gtdafi 2 TedavCHdekt TaHvibarin Faıztari 3 0QM Flnantman Gldartorl XI VERGİOCN ÖNCEKİ KAFt VEVA ZARAR X» dDENECEK VERGH.ER VE DtGER YASAL YÛKÜMLÛLÛKLER XIII DÛNEM KAR VEYA ZARARI Dagıiılacak I. T a r o f l ü Tutan... na»ha)ra> Topta» TamaMnun 0» Türkiya Şia* va Cam Fabrıkalan A Ş Genal Kurulu na U«r««* KlvMk S V M ^ M . ÇA«Mn« S«nn«yMı F İSTANBUL 30 000 000 000 TL 17 O C 000 000 n. O D04» » U n 0911MSM 1 '««I ı 9 M « Ona» »•0**'»' i m (25 3 *W5.?4 3 *9 S 3 ı9as ?« 3 I98e> BİLSAK'TA BUGÜN Sempozyum: 18.00 (1. gün) "SÎVtL TOPLL'M" Yön: Asaf Savaş AKAT Katılanlar: Taha AKYOL, Murat BELGE, Abdurrahman DlLİPAK, Yalçın KÜÇÜK, Uğur MUMCU. (Kenter TiyatrosuHarbiye) Lukanta: 20.00 BİLSAK KÜLTLR GEZİLERİ Kültür dünyamızın önde gelen mimar, sanat tarihçısi, arastırmacı, sosyolog ve arkeologlannın rehberliğinde şehir içi geziler sürüyor. Yer ayırtmak için: 143 28 79143 28 99 BİLSAK Sıraselviler. Soğancı Sok. 7 Emin FINDIKCHGLUSONNY $rtfM Mfttt «« bllgitl" M f n ö f 29 4 19K 25 10 1*85 < 2* 1 1908 M d*flwl»rtn yauitv •« 9*"« Ub>«i«0nnü» (*) (•> (*> 1363.758 32.984 235 561 (•) 3.154.927 2083141 I 786 829 (•I H (•) 1901969 312 182 1589 787 $«• v* Catn F*x*atm Anonnı OUkh^ran f t 198531 12 '9«5 Mnn* h N « »• 7.036.697 3S3 v 4 numcrrt Mnd gamfjnc* 5 <t 1 IMS J5 1 1MS, !» 3 I9»V ?9 ' '985 70 S I9S3. 3 6 I9M t 1 196%. 23 8 t n s 20 S fgn Mioıtas n ıı ınt 131 j ı « 2 1 TM» U 4 TAMER BALTAaOĞLU Göğüs Kalp Damar ve Genel Cerrahi Hastalıklan uzmanı Muayenehaoe: Altıyol Bahariye Serasker Caddesi. Aybek Işhanı No: 103 Kat:5 Daire:15 Tel:338 70 81 KADIKÖY/İSTANBUL «•8* Sahibinden piyano Tel: 166 83 42 ....: 1.1M340...TL • Om: t tttımr TL M I m <*ı s » « • Ha>v TL kktaam«M «t 4.45 DfNfTlfMf KL«U1U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle