16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 NİSAN 1986 Ozetle KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYEm ISMAIL GÜLGEÇ HAYVANLAR Çekoslovakyu çağdaş grafik sergisi Türkiye ve Çekoslovakya kültürel değişim programı çerçevesinde "Çekoslovakya Çağdaş Grafik Sergileri"düzenlenecek. Sergilerin ilki 17 mayıs tarihleri arasında Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılacak. Aynı sergi daha sonra 214 hazi. ran tarihleri arasında tstanbul Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde yinelenecek. "Barış" sergisi Karikatür sanatçısı Fethi Develioğlu'nun karikatürleri, Melike Arslan'm şiirleri S mayıstan başlayarak Moda Sineması Kültür Merkezi'nde sergilenecek. "Banş" konulu sergi süresince Develioğlu yeni çıkan "öyle Bjr Dünya" adh karikatür albümünü, Arslan da "Guvercinler Konuşmaz" adh şür kitabını imzalayacak. EMİN FINDIKOĞLUTUNA ÖTENEL CAZ TOPLULUĞU İki seçkln caz sanatçısı Emin Fındıkoğlu (solda) ve TUna Ötenel (soldan üçüncü) uzun süredir birlikte çahşıyorlar. Fmdıkoğlu ve OteneL, yeni ohtsturduklan sekiz kişilik topluluküt bugün tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Vıı/i Yıldız'daki binasında (Yüdtz Sarayı eski karakol binası) bir konser verecekler. (Fotoğraf: MEHMET AKtF) PİKNİK PİYALE MADRA I HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN SEM BAMA B U İŞİ KİAAIKJ 0ULÛ81LİYOR /VIU5«JM , O Z/Û1AM Barış Yılı'nda "Savaş Oyunu" Ankara Sanat Tiyatrosu, banş yılı dolayısıyla "Savaş Oyunu "nu yeniden sahneye koyuyor. Daha önce Deneme Sahnesi'nde ve Dil ve Tarih Coğrafya Fakül(esi Tiyatro Bölümü 'nde sahneye konulan "Savaş Oyunu "nda AST'ın stajyer oyunculan rol alacak. AST, savaşlann insanlar üstünde yarattığı yikımı konu alan oyunla 1986 Dünya Banş Yılı 'na katkıda bulunmayı amaçhyor. Cezmi Baskın 'ın sahneye koyduğu oyun 9ve 11 mayıs günleri sergilenecek. (ANKA) Emin Fındıkoğlu'yla caz, cazband ve bando üzeritıe Emin FındıkoğluTuna ötenel Caz Topluluğu bugün saat 17.00'de Yıldız Sarayı "Karakol B'ması"nda bir konser veriyor. Üfleme çalgılann çoğunlukta olduğu sekiz kişilik topluluk, konserde caz klasiklerinin yanı sıra Fındıkoğlu ve ötenel'in bestelerini de seslendirecek. ; ECE AYHAN insanı dans ettnek için ayağa kaldırabiliyorsa, iyidir derim. Aslında insanları dansa çeken "ritm" olmalı. Oysa daha önce lanıdıkları "melodi" isteniyor. Eh, bir aştmı olarak fena bir şey degil ama. Her sanat, özellikle caz, biraz da "alıntı"larla (quotation) yıirürdür, yiirur çünkü. Cihat Burak 1984te bir gönderme (atıf) yapmıştı bir resminde, Fontainebleu Okulunun bir resmine. (hani bir kadın başka bir kadının memesinin ucunu tutar ve bize bakar.) Kansı hazır İstanbul'da degilken bu resmi satın almak isteyen adam, galericiye, "Acaba ressama söyleyemez miyiz, resmi biraz 'uslu' kılsın?" demiştir, der. FINDIKOGLU Caz müzi ğinde ahntılar çok olur. Söz gelimi, Paul Desmond bir alıntılar ustasıydı. Peki, ya özgünliik ne oluyor? Benim bildiğim, milyonlarca çok etki altında kalacaksın ki, çıkacaksa özgünliik ortaya çıksın ya da çıkabilsin. FINDIKOGLU Besteler yapmak isteyen bir adam etki al Caz müziği, bir söytentiye göre, New Orleans'ta ıskartaya çıkanlmıs bir bandonun çalgılarından çıknustır. FINDIKOGLU O, "yüriiyen bando"dur. Bizde yerini Batı'daki gibi konser bandolan alabilse. Herhalde Yüksekkaldınm'dan yukan serbest ayak da olsa "yürüyetı bir bando"nun tıkması güzel bir şey. B«nim akhma bemen "Bak şu Türkün bayrağına" geliyor, marş temposundadır ve besleleyen de bir padişah. Eh, bngiinlerde de Marş Krallan pek giincel... Neyse, "cazband" ne anlama eelir? FINDIKOGLU "Cazband" terimi artık kullanılmıyor. Ama "cazband" lafı üfleme çalgılann cazdaki önemini vurgulaması açısından hiç de fena değil. Eskiden beri pek merak Ressam Orhan Taylan, 18. kişiederim; caz muziğiyle dans edisel sergisini Galeri Lebriz 'de açılebiiir mi? yor. 1965 yıhnda Roma Güzel FINDIKOGLU Pek dans Sanatlar Akademisinden mezun edilmez, ama elbet caz müziği olan ve bugüne dek 30'un üzerinde karma sergiye katılan Taylan, resimlerini 1051 mayıs tarihleri arasında sergileyecek. Orhan Taylan sergisi tında kalmamak için bir şey dinlemezmiş. Sonunda vardığı parçaya bakarlar ki çok eski türden bir şey. Ya "swing?" FINDIKOGLU Cazda "swing" olmadı mı işin tadı kalmaz. Gerçi şimdi "çağdaş swing" kavramı da çeşitli değişikliklere uğruyor. Ben TUrkiye'de hiç iitopya olmamıştır biliyorum. Asaf Savaş Akat daha da fleri gidiyor ve "Türkiye'nin marjında bile ütopya yoktur" diyor. FINDIKOGLU Her şeye eğitimle gidilebilir gibi geliyor bana. Özellikle küçüklerin eğitimi. Çocuk şarkıları onlann ufuklannı açmalı; Bartok'un Çocuklar İçin Piyano Parçaları gibi Mikrokosmos gibi. Geçenlerde radyoda tlhan Usmanbaş'ın bir çocuk şarkısını dinlemiştim, öylesine güzeldi ki. Bence herhangi bir muzik dinleyicisi olmak için bile beiirli bir eğitimden geçmek gerekli. Cumhuriyet tarihinde Köy Enstitulerini kuranlar da öyle düşünmüşlerdi. Bir "çember"in içindeyken kendini o "çeniber"in dışındavmışçasına düşünmek gibi. Ya da kendini bütün denizlerin en başına buyruk balığı sanan "akvaryumdaki balina" gibi. ÇİZGILIK KÂMİL MASARACI Otto Preminger otuz dokuz fılme imzasını atmıştı AGAÇ YAŞKEN EĞİLÎR KEMAL GÖKHA* Afrikanın en tanınmış müzisyenlerinden Fela AnikulapoKuti, geçen hafta Sijerya'nın Lagos kentinde yattığı hapishaneden serbest bıraküdu Fela, öncekiNijerya hükümetinin baskılan sonucu, yirmi ay önce mahkeme tarafından beş yıl hapis cezasına çarptınlnuştu Nijeryulı müzisyvn sahverildi Sinema eleştirmenlerini birbirine düşüren gözüpek bir yönetmen âmdn H3nR/m! beni Polonyak yazara. 4 yıl hapis ' Polonya'da Sovyet aleyhtan ve aşırı milliyetçi bir örgütün yöneticileri Y'arşova'da yargılanarak ' çeşitli hapis cezalanna çarptırıl• dılar. Bağımsız Bir Polonya tçin * Konfederasyon adh yasadışı ör•'K"ütün yöneticilerinden yazar ve .arihçi Leszek Moczulski de dört * yıl hapis cezası aldu Savcı, Mocs zulski'nin 6 yıl hapsini istemiştL İki yıl sonra, belki de sinema79 yaşında ölen Preminger, Amerikan da ilk kez uyuşturucu alışkanlısinemasmda stüdyo sistemine karşı çıkarak ğı sorununa el atan Preminger, ve birçok tabuyu yıkarak "ilk"leri "The Man With the Golden gerçekleştiren bir yönetmen oldu. Çok farklı ArmAJtın Kollu Adam" adlı filtürden filmler çeviren Preminger, eleştirmenlerce miyle bir kez daha Amerikan ya yerin dibine batırıldı ya da göklere çıkarıldı. sansürünün sınırlarını zorladı. Kültür Servisi Geçen hafta 79 yaşında New York'ta ölen ünlü film yönetmeni Otto Preminger, ülkemizde de sinemaseverlerin özellikle "Carmen JonesSiyah Karraen", "Exodus", "Bonjour TristesseGünaydın Hüzün" gibi yapıtlarıyla tanıdığı bir sinema adamıydı. Ancak Preminger'in film setlerindeki "despof'luğunun yanı sıra belki de en büyük ozelliği, serüven fılmlerinden muzikallere, tarihsel filmlerden edebiyat klasiklerinin uyarlamalarına kadar uzanan çok farklı türden yapıtlara imzasını atmış bir yönetmen oluşuydu. Nitekim, eleştirmenler de, filmlerinin niteliği açısından çok değişik duzeyler gösterebilen Preminger konusunda nerdeyse taban tabana karşıt kamplara aynlmışlardı. Sözgelimi, Fransa'nın saygın sinema dergisi "Cahiers du Cinema" yazarları Preminger'i "Hollywood'un en büyük yeteneklerinden biri" olarak nitelerken; Avusturya kökenli yönetmen kimi eleştirmenlerce zeki bir eğlence ustası, kimilerin • ce de gösterişçi ve kaba bir sinemacı olarak değerlendiriliyordu. Ne var ki, yönetmen olarak nasıl değerlendirilirse değerlendirüsin, Preminger'in güçlü kişiliği konusunda en küçuk bir kuşku yoktu. Kalın ensesi, kel kafası ve anayurdundan yıllardır uzakta yaşamasına karşm koruduğu Avusturya aksanıyla Preminger, filmlerinin dışında da ünlü olmayı başaran birkaç yönetmenden biriydi. Otto Preminger, 1906'da zengin bir Yahudi avukatın oglu olarak Viyana'da doğdu. Babası gibi hukuk öğrenimi görmesine karşırı, bir süre sonra kendine uğraş alanı olarak sahneyi seçti. Viyana'daki Josefstadt Tiyatrosu'nda Max Reinhardt'ın yardımcıhğını üsüenen Preminger, 1933'te aynı tiyatroda ustasının yerini aldj. Bir yıl önce ise, ilk filmi olan "Die Grosse LiebeBüyük Aşk"ı çevirmiş bulunuyordu. 1935'te gerek New York sahnelerinden, gerek Hollywood'dan aldığı öneriler sonucu kendini ABD'de buldu ve Amerikan uyruğuna geçti. Ancak "20th Century Fox" şirketinin başındaki Darryl F. Zanuck'un hışmına uğrayan Preminger 1944'e kadar sinemada sağlam bir yer edinemedi kendine. Oysa çok geçmeden, işten kovulan Rouben Mamoulin'in yerine Preminger'e "Laura"yı yönetmesini öneren, yine Zanuck olacaktı. Preminger, daha sonraki birkaç yıl içinde, güçlü kadın karakterleri işleyen "Fallen Angel" ve "Daisy Kenyon" gibi filmlerin yanı sıra "Where the Side»alk EndsKorkusuz Kadın" ile "kara film"e başarılı bir dönüş yapacaktı. 1953'te Preminger stüdyo sisteminden ayrılmaya karar verdi ve daha önce sahnede de yönettiği bir güldürü olan "The Moon is BlueAy Mavi" ile bağımsız yapımalı& seçti. "Bakire" ve "ayartmak" gibi dönemin tabu sözcüklerinin kullanıldığı füm, önce sansiırün hışmına uğramasına karşın büyük bir tecimsel başarı kazandı. SIDADhn resim yarışması Stvas Dayanışma Derneği'nin düzenlediği 1. Sıvas Spor ve .Kultıir Şenliği" kapsamında 3 mayısta karma bir resim sergisi • açüıyor. Dernek salonunda 1 ha• ziran tarihine dek sürecek serginin yanı sıra, son katılma tarihi \ 25 Mayıs 1986 olarak belirlenen serbest konulu ve tüm amatörlere açık bir resim yarışması da düzenlendi. Yanşma hakkında aynntıh bilgi "Sanayi Mah. Muratpaşa Cad. Söğüt Sok. No: 12 Güngören, Bakırköy/lstanbui" adresinden edinilebittr. "River of No ReturnDönüşü Olmayan Nehir" de Marilyn Monroe"ya unutulmaz bir bar şarkıcısı kompozisyonu çizdirmeyi başaran Preminger, Oscar Hammerstein'in "Carmen JonesSi>ah Karmen" müzikalini beyazperdeye kazandınrken bir kez daha Amerikan sinemasının "ilk'Merinden birini gerçekleştirecek, filmde bütünüyle zenci oyunculardan oluşan bir kadroya yer verecekti. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 30 Nisan 1919 'DA BU6ÜH, MUSTAFA *£MAL PAÇA, OAMAT FEHir PAfA HÜKÜMBTf TARAFINDAN 3.ORDU MÜFeTTiÇLİĞİNE ATANtH. Bu Göeeviu AOI, Bfe Saee SOAJBA, 3. o/sou MÜFETTİŞLİĞİ OLAeAK CMJZELTİLECEKTİR. O GÜA/LEJSDE İSTAUBUL DÜŞMAH fÇGALl ALTINDAVDI. /Ş6AL KUVVETtJEBİ KOMUTAA/UĞI, SADRAZAAAA BAÇVUISAfSAK., SAMSuU YÖREStUDE OÜZEN VE GÛl/eUIH SOZULDUGUMU, OGAMld UIUILAfİlM YAKıfJMAKTA OLOUĞUMU BELH&toiŞ,HÜKVMET 8U ÎŞİ ÇÖZÜMUYEMEZSE DuRUMA EL KjOYACAGttil AÇHCLAM/ÇT/. &ÖISEVE BÜYÜK giR yAPTiElM GÜCÜYLE İ MUS7BG4 KEMALPAŞA, ANADOLU'YA <S£Ç/W£*T /ÇM/ BUMU FlRSAT SAYACAK, 19 AYfSTn BAtoP/GMA SEMiSlVLE SAMSüAJ'A l/CACAICrm.. Sotda, A>1. K&metl PaŞa ısC O Slrada ohjrduğu Şif/i'etelzı gı// 9öru(u{jon DUŞLER GERÇBKLESMEYE BASUYOR Seberg'le iki film "Jan Dark", Preminger'in sinema uğraşındaki bir başka gözüpek girişimi oldu. Bemard Shaw'un oyununun senary'osunu ünlü İngiliz romancı Graham Greene'e yazdıran Preminger, Jan Dark rolü için de 17 yaşındaki tanınmamış bir oyuncuyu seçti. Başrolünde Jean Seberg1 in oynadığı "Jan Dark" eleştirmenlerce olumsuz karşılanmasına ve gişe yapamamasına karşın, Preminger Françoise Sagan'ın romanından uyarladığı "Günaydın Hüzün"de de başrolü Seberg'e verdi. 1979'da Graham Greenein "The Human Factorİnsan Unsuru" adlı casusluk romanını beyazperdeye aktaran Preminger, zaman zaman filmlerde oyuncu olarak da göründü. Ama bunlann en ünlüsü, aamasız bir Nazi subayını canlandırdığı Billy Wilder'ın "Stalag 17Casuslar Karapı" oldu. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Almanya hududunu Avusturya kapattı Paris 29 (a.a.) Londra ve Parisin iyi haber almakta olan mehafıli, Almanyanın A vusturyada ve galiba Linzde ilk tahrikat alaimi görunür görünmez A vusturya ile olan hududunu resmen kapamış olduğunu oğrenmişlerdir. Almanya, bütün Hariciye Nezaretlerine hiç kimsenin Avusturyadan Almanyaya ve Almanyadan Avusturyaya gidemeyeceğini ve binaenaleyh zuhura gelebilecek ahval ve vakayiden Almanyanın hiçbir veçhile mesul tutulamıyacağmı bildirmiştir. Filhakika Londra ve Paris kabineleri, Avusturya işlerine karışmaya başlayacak olursa büyük müşkülata tesadüf edeceklerdir. 30 Nisan 1936 Çunkü bu işlere Almanyanın müdahalesi sabit olmadıkça ve tamamile dahili siyasete mutealük bir mesele mevzuu bahsedildiği beyan edildikçe Milletler Cemiyeti mukavelenamesı ahkammın tatbikine imkan yoktur. 19361986 muhitındeki ilkmekteb yavruları için bir kütübhane açmak teşebbüsune girişmiştir. Divanyolunda Eminönü kaza şubesi tarafından açılan çocuk kütübhanesi ümidin fevkinde rağbet görmüştür. Bu mmtıkada bulunan mektebler münavebe ile buraya gelerek çocuk neşriyatından istifade etmektedirler. Kurum şimdilik 700 tane kitab adedinin arttırılması için çalışmaktadır. Düzeltme 28 Nisan 1986 günlü gazetemizin 5. sayfasında Tomris Uyar'uı "Genç Adam'm Yüzeysel Bir Portresi" bashklı yazısında bir cümle yanlış dizümiştir. Doğrusu şöyle olacaktır: "Bir sabah Aydm Emeç'siz bir dünyaya uyanmanın inanılmaz dehşetini ve öksüzlüğünü yaşadım," diyerek, önce ona fazlaca duygusal gelecek, anta sahiciu'ği üstüne biraz düşündükten sonra önündeki kâğıtlara boyuna çiziktirdiği karalamalardan başını kaldtnp, bumunu kınştınp bir kahkaha attığtnda "Pekicamm, vok bir yaramazhk!" dedirtecek ">*• tümce kuruyorum." Düzeltir, ötür dileriz. Çocuk kütübhaneleri çoğalıyor Çocuk Esirgeme Kurumu Fatih kazası şubesi ADEM W U Z HABER ÖDÜLÜ ANKA AJANSI 1986 Ban? Yılı'nda bir yanşma düzenledi. ANKA'nın Kjbns Banş Harekâtı dOneminde şehit olan muhabiri ADEM YAVUZ'un anısma düzenlediği bu yanşmanın koşullan aşajıdadır. 1 Yanşmaya ANKA AJANSI'nda çalısanlar dışında tüm gazeteiler katılabilirler. 2 Yanşma yalnız haber dalındadır. 3 Bir gazeteci yanşmaya birden çok haberiyle katılabilir. 4 Bu yıl yanşmaya katılmak için 1 Temmuz 1985 30 Haziran 1986 döneminde yayımlanmış haberler "ANKAANKARA AJANSI A^. Mesrutiyet Cad. No: 21/78 Ankara" adresine, haberin yayımladıgı gazete ya da dergi ile birlikte gönderilmelidir. 5 Yanşmaya en son katılma tarihi 30 Haziran 1986 Pazartesi günüdür. 6 Yanşmada en başanlı olan haber için 500.000cTL odul verilecektir. DUYURU İLAN TOSYA ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya no: 1985/7350 D.JŞ. Davacı Tosya Suluca köyünden lsmaıl oğlu 1336 doğumlu Mustafa Karabüber tarafından davalı aynı köyden Ismail kızı 1949 doğumlu Elife Karabüber aleyhine ikame olunan ihtar davastnda: Davaürun ortada muhik bir sebep olmaksmn müşterek haneyi terk ettiğinden: Mahkemermzın 16.12.1985 gün ve 1985/735Oesasve karar sayıh ilamı ile ışbu karann teblig tarihınden iübaren davalının bir ay içinde müşterek haneye dOnmesine, aksi takdirde davacının terk nedeniyle davalı aleyhine boşanma davası açabileceginin ihtanna karar verilmiş ve davalı adres bırakmadan kö den ayrılnuş olduğundan teblig edilememiş olmakla: Işbu ilanın yayın tarihınden ıti'.aren 7 gün içinde davalı Elife Karabüber'e teblig edilraiş sayılac^ğı ilanen teblig ve ilan olunur. Ba.< n: 18160 Sevgilinize sağlam bir kalp veriniz. OLAĞANUSTÜ KONGRE İLANI Derneğimizin Ola£anüstU Genel Kurul toplantısı tüzügümüzün 6. Maddesi'nin 2. Fıkrası gereği 18.5.1986 tarihinde (Ekseriyet temin edilemez ise 25.5.1986 tarihinde) saat 14.00'de Kur'an Kursu Binasında yapılacaktır. Sayın üyelerimize önemle duyunılur. FERAH MAH. CAMll VE MEŞRUTASI YAPTIRMA YAŞATMA DERNEĞ1 YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1. Açıbş ve Yoklama 2. Kongre Divan Heyeti Seçimi 3. Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu Okunması 4. Denetim Kurulu Denetim Raporu Okunması 5. Raporlann Ibrası. 6. Yeni Yönetim ve Denetim Kurullan Seçimi. 7. Dilek ve Temennüer. 8. Kapanış. İÇKİ her isim altında yine içkidir ve zararbdır. YEŞtLAY TOPKAPI HASTANESt Tel 524 19 194hat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle