23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MART 1986 HABERLER CUMHURÎYET/7 Galip Deniz toprağa verildi Gazkmtep Bagımsız MUletvekiU GaUp Deniz, dün devlet töreniyte Gaziantepte Yeşilcami'de kıbnan öğle namazmdan sonra asri mezarhkta toprağa veriML Ozetle Demirel: Cumhurbaşkanı seçilmedi, tasdiklendi BARIŞKIDAR ANKARA Anayasanın geçici 4. maddcsi üe "yasakhlar" arasında yer alan kapatılan APnin Genel Başkanı, eski Başbakan SiUeyman Demirel anayasanın geçici birinci maddesi ile Türkiye'de Cumhurba$kanı'nın seçilmediğinin tasdik edildiğini söyledi. Izmir Belediyesi eski başkanlanndan Osman Kibar'ın cenazesine katüdıktan sonra Ankara1 ya dönen Süleyman Demirel uçakta gazetecüerin anayasa ile ilgili sorulannı yanıtlarken geçici maddelere yönelik eleştirilerini dile getirdi. Demirel konuya ilişkin şoyle konuştu: "Adamı kovmuşgunm kafesin icme. O kafesten çdunaya çahsırsa acaba kusur mn ohır? Bize yatak konnusnı memnuniyetle ml karsüayaiım? Kakh Id 1M2 Anayasaa'nın yapıhş tanoBdan tutumu da Mrçok yerine itirazım w . Bcn eiimde olsaydı, ptatfonn »çık olsaydı, bu anayasanın kabal edilmeoMSİ için halka müracaatta bahnutlam. Böyle oWut* haMe yetişebikligim kadar yi•c bulanduBL. 1982 Anayasası yasak maddesi üe içiııde ikilik Ujır. Aslına bakarsanız yasak maddesine iüraz edilmesi sadece beai aiakadar eden bir konn değiidir. ÇHnkö ortada saçsaz ceza vardır. Suçsuz mahkemesiz ceza vardır. Buna iüraz etmek benim degil berkesin görevidir. DITYDUK/GÖRDÎK Çankaya'da ISEDAK toplantısı Islam Konferansı Teşkilatı lktisadi ve Tkari Işbirtiği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK), 1116 mart günleri arasmda Istanbul'da düzenlenecek ikinci toplantı öncesi Ankara'da bir toplantı yapüdı. Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Evren'in baskanhğtnda yapılan toplantıda, komitenin 1 yılhk çaüsmalan gözden geçirüerek, buyüeU ahnacak konular görüsüldü. SÜLEYMAN DEMtREL'den Adamı koymuşsunuz kafese, o kafesten çıkmak istemesi kusur mu? 1982 Anayasası'nm yapıiış tarzından, birçok yerine itirazım var. Ben eiimde olsaydı, platform açık olsaydı.bu anayasanın kabul edilmemesi için halka müracaatta bulunurdum. Böyle olduğu halde yetişebildığım kadar yine bulundum. Yasak maddesi ile ortaya suçsuz ceza çıkmıştır. Bngttn beni bedef abr, yann baskalannı bedef ahr. Hukukun temel prensiplerine aykındır. Ben bu aBayasamn geçici 1M geçid 4^ geçici 15. maddesine karşı oldnğnmn birçok kere söyledim. Geçid 4. madde anayasanın ictriandeki birçok maddeye aykındır. Evvela bukukun nstttalngn prensibine aykındır ve sonra da IdsUerin kanun öniinde eşitlifi maddesine aykındır. Sonra da suçsuz ceza obunayacagı maddesine aykındır." "Tnrk siyasetinde gnven yoktnr" diyen Süleyman Demirel geçici 4. maddeyi Türkiye'de rejimin işlemesini zorlaştıran bir madde olarak nitelendirdi. Haksızbğın bir kişiye ya da bir milyon kişiye yapılmış olmasının hiçbir farkı olmadığını savunan Demirel, "Haksızuğa uğrayamn bak aramasında kınanacak ne diye sordu. Demokra^ik fllkelerde geçici 4. madde gjbi bir maddenin anayasalarda yer almadığını vurgulayan Demirel, "Blz Sevr muabedesi mi imzaiadık? Yoksa Türkiyr'nin bir parçasun birüeriııe mi verdik? Ayıptır bn diye kişinin a^aa çıkuğı kadar bağmnasınm yadırganacak nesi var. Kafese koymassnnnz, kafese knşn bile koysanız çıkjnaya çalısacaktır" biciminde konuştu. Demirel, sözlerini şOyle sürdürdü: "Asüna bakarsanu Türkiye'de anayasa var nu, yok mn meselesi de meçhnl. Niye; anayasanın geçici 15. maddesine ragnıen Mecüste Adnan Baser Kafaojln tarösıldı. Kaideyi kosmak kafi degil, kaideyi yaşamak lazım. Ben geçici 1. maddeye de karşıyun. Çttnkii geçid 1. madde fle ANAP, UDB'ye başvurdu Anavatan Partisi, muhafazakâr partüerin ohtsturduğu Uluslararası Demokratlar Birliği'ne tam üye olmak üzere resmen basvuruda bulundu. Başvuru, çahsmalannı dün tamamlayan Uluslararası Demokratlar Birliği'nin yönetim kurulu toplantısmda, ANAP Genel Başkan Yardtmcılan Bülent Akarcalı ve Mehmet KeçecUer tarafından yapüdı. Grizu davasında karar bozuldu KandM kömür ocağmda 104 madenctnin ölümüyle sonuçlanan grizu faâaa nedeniyle yüzde 100 kusuriu ocak idaresi akyhine aalan kamu davasmm reddbu Oiskin mahkeme karan Yargıtay'ca bozuldu. Kamu davaanm önümüzdeki günlerde Karadeniz Eretü SuDı Ceza MahkemesTnde yertiden göriUeceği ve EKt müessesesi eski Müdürü Zeynel Ergtnln isletmeyi temsilen yargılanacağı beUrtildL Yılmazhn Bursa savunması Ozdağlarm cezasuım infitzı için işlemler tanuanlandı ANKARA, (CaBümrtyet Bttross) Eski Devk» Bakanı I n a i öxdâ|lar hakkındaki Yüce Divan kanuımn infaz asamasına gelindi. TBMM'de özdaglar'ın milletvekilliginden istifasuun oylanmasından sonra ahnan sonuç, önceki gün Cumhuriyet Ba$savahğı'na bildirildi. Bassavcüık aynı gün Yüce Divan karan ve TBMM'nin yaasıyla birlikte üç adet ilamı, tnfaz Savcısı olan Ankara Savcısı'na gönderdi. Aynca dün, îsmail özdaglar'ın istifasınm TBMM'de kabul edildigine ilişkin karar Resmi Gazete'de yayunlandı. Ankara Savası Attaa Saysel, tnfaz Bürosu"n da gerekli işlemkrin yapıldığını ve davetiyenin dün akartıldığını bildirerek "Astıoda, bakarsuuzb«Baflö»latlarke»4Wdeçıkıpgekbfflr, davetiye çıkannak, yapılması gerekli bir işkMidlr" dedi. Saysel, kendilerinin yalnızca karann infazmı istedikkrini ve hükümlü gddigi zaman nonnal olarak Ankara Kapalı Cezaevi'ne akhklannı söyledi. Bu cezaevinin, tutukevi stattlsünde bulunduğunu anımsatan Altan Saysel, b.u nedeale tsmail özdaglar'ın cezasını çekeceği infaz kurunmnun henüz belli olmadığını anlattı. Saysel "B« kanun, Adsdet Bakanbtı'nn tayin edecegi yer olacaktv ve tabfl ba yerte beUrteamesinde İsmai özdagUr'ıa istegl de dikkate almır" dedi. tsmail özdaglar, hakkında TBMM'de oylama yapıhrken gazetecilere, cezasım Ankara'da çekmesinin eşi ve çocuklan için büyük kolayhk olduğunu büdirmis ve "Kedoren'deki Ç o o * blahevi'ade aımaa makkimiardaa yarariaaıkbgını daydum, o l v •• o i n a ı mı bfleraem, ama mümktiD otarsa MeaMm onmdır" demisti. özdaglar aynca, cezasının ertelenmesi için başvuruda bulunmayacaguu, belki birkaç günlük erteleme isteyecegıni, cezaevine bir an önce girmek istedigini soylemişti. Kulu'da "Olof Pahne" Caddesi Türklj Genel Başkanı Şevket Yümaz, Bursa'da "IşSağbğı ve ls Güvenliği" seminerinde yapnği konuşmada, kongre öncesi kendisini savunarak, "Ben Türkls Genel Baskanı olarak, üzerime düsen görevi yaptım. Görev yapmadı yolundaki iddialan ortaya atanlara hesap verebiarim" dedi. Konya'ntn Kuhı üçesinde yeni yapılan parkın önündeki caddeye, "Olof Palme" adı verildi. Kuhı Belediye Baskanı Hamit Talayhan 'ın verdiği bilgiye göre, olağanüstü bir toplantı yapan Kuhı Belediye Meclisi, Stockholm 'de suikasta kurban giden tsveç Başbakanı Olof Palme 'nin adtnın, "Dünya banşına katkıda bulunan bir kişi" obnası nedeniyle, yeni açtlan park ve önündeki caddeye veribnesini oybirüği üe kararlaştırdı. Türkiye'de Camtaurbaskanı sedlmemistir. Bu anayasayı kabul ederseniz Çankaya'da otoran kişiyi, Sayın Evren'i de Cumhnrfrajkanı yapmıs olacaksuuz. Bn seçim degJl, tasdiktir.Çiinkü refarandnm hadisesi, ya evel diyeceksiniz ya hayır. tkisindeıı biri•i seçeceksiniz. Sedmde ise birden fada adaya oy vereceksiniz. Anayasa seçilmez. Anayasa kabni edilir, ya da reddedilir. Anayasa ile beraber maayyen makamlara gelecek kişüer de seçUmjş olamadar, kabul edilmiş otariar, eger sedbniş obnakla kabul edOmiş ohnak arasında kimse fark gönnüyorsa mesde yok." 1960 Anayasası'nın 1982 Anayasası tarafından çok bol elbise sayıldığını anımsatan Demirel, "Bu anayasanın neresine mukalif oktogomu şo anda söyiemekte yarar gönniiyoram" dedi. 1982 Anayasası'nın Danışma Meclisine hazırlatıldığını daha sonra istenilen şeklin verildigini soyleyen Demirel, "MBkt anayasa yapmıyor, bir anayasa yapılıp önüne konnyor. MÜIetin temsildleri yapsa, bu anayasayı bu kadar çabuk anayasa degişünneyiz, Askeri darbe, ihtilal veya müdahale anayasa yapıyor. Yine askeri darbe ya da ihtilal kaldınyor ortadan" biciminde konuştu. özdaglar olayuun da anayasadaki düzenlemelerin işlemediğini göslerdiğini bildiren Demirel, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Erzincan'da yaptığı konuşmada anayasayı değiştirmek isteyenlere karşı olduğunu bildirdiğinin anımsatılması Uzerine şu karşıhğı verdi: "Ama Türkiye'de ner şey tartışılır. Varsın kim ne istiyorsa söylesin' dedi. Canun, bakkını verin yani. 'Ne isterseniz tarösın' diyor. Yani size miisaade çıktı merak etmeyin." "Sag seçmenlerin birleşmesi konusnnda ne duşünüyorsunnz?" yolundaki bir soruyu Demirel şoyle yanıtladı: "Ne yapsın o seçmen? Onan önüne bir sandık konmuş. Istedigi adam konmamış da enveni seri, serierin ehvenini seçme ile karşı karşıya bırakılmış. Zaten sakatlık oradan başuyor. Seçmek isteyenlerin seçme hakkını alıyorsunuz. Hak mefhumu tek standarttır. Hak kavramuu Törkiye^ ye yeriestirebOsek çok degisik bir menüeket olur." "DYP'nin neresüıdesiniz?n sorusunu "Anayasanın 4. maddesi beni nereye koynyorsa oradayım" biciminde yanıtladı. Beyin Cerrahı Ditek Lettebicioflkj, "ErtektenJen daha uzgurunf diyot (Fotoğrvflar ERDOÖAN KÖSEOĞLU) Dünya Kadınlar Gunü'nde beyin cerrahı Dr. Dilek böblebicioğlu: "Kadın hücreye kendi giriyor" gider gibi tavırlann birtakım etkileri oldu... Ben hiçbir zaman "yoruldum" diyemedim... Onlar gayet rahat "öff.. yculduk" dedikleri halde ben sürekli tedirgindim... YorukJuğumu belli etmemek için çok uğraştım. Çünkü hemen diyecekler ki: "Biz ona söylemiştik..." Dilek Hanım, öyle anlaşılıyor ki bir hanım olarak hem özel yaşantınızda, hem iş yasantınızda bir sorununuz yok... Evii misiniz?.. Değilim... Evlendim ama kısa süre sonra aynldım... Peki, şimdi bir erkek kadar özgür yasayabiliyor musunuz? Hayır... Birçok erkek gibi saat 7'de, 8'de eye dönmek zorunluğum yok. Erkeklerin çoğu gibi eve gidip hesap vermek zorunluluğum yok... Dolayısıyla ben bir erkek gibi yaşamıyorum. Daha özgür yaşıyorum... EVLİLİK ÜZERİNE... Galiba siz erkeklerin özgür olmadığını soyleyen ilk hanım oluyorsunuz. Ben baska şeyler duyacağımı sanıyordum. Şunu söylemek gerekiyor... Evlilik kurumu denen bir kurum var... Bu kurum olduğu sürece olay hem kadın açısından, hem erkek açısından bir esarettir... Tabii önce kadın bağımlı hale geliyor, ama sonuçta erkek de kendi eliyle kazdığı o hücrenin içine giriyor... Baba ve eşolarak... İkisi de birbirinin mahkumu... Gardiyan kim... Mahkum kim bedi değil... Yani evlilik bir hapishane oluyor... öyle... Devlet de bu durumdan memnun... Çünkü hiçbir mahkumun başına bir gardiyan dikemez... Ama kendiliğinden böyle bir düzen kuruluyor... Bu düzende en çok kadının ezikjiği konusunda ne diyorsunuz?.. Katılıyorum, ama o hücreye en çok girmek isteyen de kadın... Kendi isteğiyle giriyor... Niye şikayet ediyor öyleyse?.. tşte ben bu anlamda şikayet haklan olmadığını söylüyorum... Tabii ben rahat konuşuycrum... CHanaklanm müsait... Ama birçok kadın tanınm, kendini geçindirecek kadar para kazanır ve yine aynı cenderenin içindedir... Vazgeçemediği bir şartlanması var... Bir koca, bir çocuk... KADININ DA SUÇU VAR Fakat deniyor ki, Anadolu'da veya kentlerde tutucu çevrelerde duruma erkekler hâkimdir. Kadınlara özgür yaşama sansı tanınmıyor ve bu bir gerçek... Orneğin fızik gücü fazla erkeğin... Zoria, döverek, hapsederek engelleyebiliyor kadını... Bu dedlğiniz oluyor, ama birçok aydın irv san... Yani kadın da aynı duruma hiçbir zor kullanılmadığı halde giriyor... Ben tamamen eğitime, koşullara bağlamıyorum. Kadının da biraz direnç göstermesi gerekli, ama genel olarak kadın sosyal çıkariannı sağlayabilmek için kurnazca bir tavır takınıyor... Hepsi belki bunu düşünerek yapmıyor, ama sonuç böyle... Sosyal çıkannı, yani geçimini sağlamak... Toplumda kutsal bir yere oturmak için isteyerek razı oluyor.. Peki Dilek Hanım, erkekler isterlerse gecenin bir saatinde kalkıp bir gece kulübüne gidebiliyorlar. Siz gidebiliyor musunuz?.. Tabii giderim... ama gece kulübüne değil de, sevdigim bir yere.. Mesela Biteak... Orada bir yemek yemeye tek başıma giderim. Rahatlıkla da dönerim. Bugüne kadar hiçbir hadise olmadı... Hiç de tedirgin dmadım... Bir tehlikesi yok mu? Tehlikeli olabilecek yerlere gitmek içimden gelmiyor, ama düşünüyorum, ne olabilir... Hiçbir şey olmaz herhalde... Dağ başlarına gitmedikçe... Peki efendim bir tıp kişisi olarak soruyorum size: Kadın ile erkek arasında biyotojik bir farklılık da yok mu? Biyotojik farklılık yok... Evet erkek hormonlannın sağladığı bir kas yapısı var. Andojenden kaynaklanıyor... Farklı bir şey var, ama insanda fizik kuvvet değil, beyin önemli... AKU KISA Ml? O zaman size bir beyin cerrahı olarak sorayım: Beyin açısından da bir fark yok mu?.. Hani "saçı uzun, aklı kısa" derier... Bu laf tamamen geçersiz mi?.. Bu, genel koşullanmalann getirdiği bir kadın tanımlaması... Çünkü kadın akıl gerektiren işlere fazla kanşmamış... Çok eski devirlerde analık hukuku yıkılırken, ortaya çıkan mirastan erkek eline kazmayı, küreği, silahı almış; kadın tencere, tavayı... Bu, zamanla araya böyle bir fark çıkarmış... Bu sözü çıkarmış... Fakat kadın çocuk doğuruyor ve zorunlu olarak çocuğuna bakmak için eve bağlanıyor deniyor... Kadın tabii çocuk doğurur, ama kadınlar tavuk gibi habire yumurtlamazlar... Bir kadına bir tane çocuk yeter... O zaman bir kadın hayatında 1.5 sene çalışmasın... Bu, insanı tümüyle eve bağlayacak bir zaman kaybı değil... Anlıyorum... Demek beyin açısından hiçbir fark göremediniz. üramaj (arklılıklan var tabii... Kadın beyni 50 gram kadar daha hafif geliyor... Fakat kadın yapısının ortalamasına göre... Biliyorsunuz beden olarak daha ufak tefektir... Beyninin de erkekten küçük olması normal... Ama beynin bütün diğer fonksiyonlan aynıdır... Bunun dışında görebildiğimiz hiçbir farklılık yok... "Birçok kadın tanınm... Kendini da?.. Şöyle... Dokuz doktor var... iki tanesi baaeçlndirecek kadar para yan... kazanır ve yine aynı cenderenin Erkek meslektaşlannız nasıl bir tavır taIçlndedir. Vazgeçemedlğl bir kınıyor?.. şartlanması var... Bir koca... Bir Şimdi hiçbir tavırian yok, ama işin başında bu hafrî gülümsemelenn, nasıl olsa bırakıp çocuk..." Bugün 8 mart... Bu tarihin erkekler için fazla bir önefni olmasa da, kadınlar için çok önernli... Bugün bütün dünyada "Kadınlar Günü" kutlanıyor. özellikte erkek kadın arasında eşit haklarm ve özgürtüğün sağiandığı bir dünyanın özlemi dile getiriliyor... Biz de bu hatta beyin cerrahı Dilek Leblebicioğlu ile aynı konuyu konuştuk. Ne ki, Cerrahpaşa Tıp Faküttesi Nöroşirürji Kürsüsü'nde asistan doktor olarak çalışan Leblebicioğlu'ndan umduğumuz yanıtlar yerine, farklı sozler duyduk... Sayın Leblebicioğlu, özellikle bizim toplumumuzda kadın erkek eşitsizliğinden söz ediliyor. Siz bir hanım olarak böyle bir şey hissediyor musunuz?.. Kişisel olarak benim böyle bir sorunum yok... Bu da sanıyorum şimdiye kadar bulunduğum çevrelerin özelliğinden oldu. Ailemde, dostlanm arasında, hastane çevresinde bana farklı bir davranış gösterilmiş değil... Ama sanıyorum bu benim özel durumum. Her kadın için böyle olduğunu sanmıyorum. Bir eşitsizlik eyet... Göze çarpıyor, ama toplumumuz öyle bir eşitsizlikler toplumu ki, bu ortamda eğer kadınla erkek eşit olsaydı zaten anormal olurdu... 'Sorguya gitti ölüm haberi geldi' Mardin'in Sulak köyünde çobanhk yapan 6 çocuk babası Hasan Akan, sorgu için gözaltına alındı. Dört gün sonra köye gelen görevliler, Akan 'ın kendisini arabadan atıp yaralandığını söylediler. MARDtN / ANKARA, (ANKA) Yoğunlaşan işkence ve işkence sonucu ölüm iddialanna bir yenisi de Mardin'den eklendi. Mardin ili tdil ilçesine bağh Sulak köyünde güvenlik kuvvetlerince yürütülen bir soruşturma nedeniyle gözaltına ahnan ve Sulak köyünde çobanhk yapan 6 çocuk babası Hasan Akın'ın, sorgulama için güvenlik kuvvetlerince götürüldüğünün dördüncü günunun sonunda, ailesine öldüğü bildirildi. Anne Bedriye Akan Cumhurbaşkanlığına, Başbakanhğa, siyasi parti baskanhklanna, Diyarbakır 7'nci Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı Adli Müsavirliği'ne ve Şırnak Cumhuriyet Savcıhğı'na gönderdiği dilekçelerde, oğlunun gözaltına ahnmasından sonra gelişen olaylan şoyle anlattı: "Oglum Hasan Akan bir sorusturma nedeniyle tdil ilçesine baglı Sulak köyünde gözaltına alındı. Bflahare oglnmun giivealik kuvveüerince Şunak ilçesine sorastnrma için götiraldagönü ögrendik, başkaca bir haber alamadık. 14.4.1985 günü tdU Jandarma Merkez Komntanlıgı'ndan bir assnbay köyümüze gelerek muntan istedi. Oglom Hasan Akan^ ın kendisini arabadan attıgını, yarab olduğunu söylemesi üzerine, ben, muhtar ve lazım Şurnak ilçesine gittik. Şunak üçesinde beni, kuım ve muntan raezaruga götünnek istedfler ancak benim annesi oMugumu ve yanımdakinin de kızım oidugunu ögrenince bizi bıraknıadnar sadece muhtan götürdüler. Mnhtann beyaoına göre, mezariıkta henüz örtülmemiş cesedin kefeni açünlmak suretiyle oglum Hasan Akan olup olmadıgı sorulmuş. O oMugu ögrenilince ceset tarafımıza verilmeyerek Şunak'tan aynlmamu istendL Ogtnmun cesedüıi bue gösternediler. Güvenlik knvvederince soruşturma için ahnan ogiumun hiçbir suçu yokken ölümüne sebebiyet verenler cezahudınlmalıdır. Oglnmun cesedi bizkre teslim edilmedi. Neden öldügünün anlaşılabilmesi içm de otopsi yapdmahdır". "Kadın beyni 50 gram kadar daha haflf... Fakat kadın yapısının ortalamasına göre beyninln de küçük olması lazım... Dlğer bütün fonksiyonlan aynıdır..." Bunu biraz açar mısınız? Tabii... Eşitsizitğin sürduğü bir toplumdayız... Personelimizden örnek vereyim... Bakın burada hastabakıcı olarak çalışan Ahmet Bey'i ele alalım. 15 yıldan beri çalışan bir personel ve erkek... 44 bin lira maaş alıyor. Günde sekiz saat çalışıyor... Sanıyorum bu parayı bir günde, hatta bir saatte kazanan birçok erkek var... Bu eşitsizlik değil mi?.. Böyle bir eşitsizlik oldukça, kadın erkek eşitsiztiği ne derece önemli?.. T1P ÇEVRESİNDE... ~ Bu konuşmamız 8 mart günü yayımlanacak... Yani Dünya Kadınlar Gunü'nde... O yüzden bugün için diğer eşrtsizlikleri bir yana koyarak, kadın erkek ilişkilerine döneceğim. Kişisel olarak değilse bile, çevrenizde böyle şeyler olmuyor mu? Benim kendi kişisel deneyimim içinde değil, ama her gün bunu görüyoruz. Bir kere toplumumuzda kadın genellikle evde... Çamaşır, bulaşık, ev işlerine kapanıp kalarak kendisini yetiştıremiyor... Bunlan görüyoruz... Yine belirtiyorum, benim için değil ama burada bir meslektaşım var... Hamiyet Hanım... Mesela Çapa'ya (lstanbul Tıp Faküttesi) alınmamış... Kadın olduğu için mi? Evet... Oradaki erkek cerrahlar, "buraya bir kadın gelirse biz hepimiz istifa ederiz" demişler... Alınmamış... Zaten cerrahi alanında kadın doktor azdır... Alışılmış şey değiidir... Efendim, siz de beyin cerrahısınız... Hastalannız size nasıl davranıyor? Bir kuşku duyuyorlar mı? Bir tanışma dönemi geçmesi gerekiyor en azından... Bir hastanın beni görünce genellikle ilk söylediği şey, "Hemşire hanım" oluyor. Ben, "Hemşire değilim" diyorum... "Doktorum"... O zaman, "Pardon doktor bey" diyor... Doktor bey mi? Evet... Doktor bey... Ama bu bir saat falan süren bir şey... Sonra hasta ile iyice tanışırvca belirli bir güven sağlandıktan sonra benim kadın okjuğumu bile fark etmiyor... AİLENİN ROLÖ Peki, siz bu işe girişirken, yani "ben cerrah olacağım" dediğinizde bir tepki akjınız mı? Şoyle şeyler oldu... Bir kere ailem hiçbir tepki gostemnedi... Ben ailem açtsından oldukça talihli bir insanım... Kadınsın, kızsın demediler bana... Verdiğim karan hep desteklediler... Mesela ben ayrı oturuyorum ailemden... Bunu bile desteklediler... Hatta öğrenciyken ayrıldım. Bunu da sağladılar. Hâlâ da onlar sağhyortar... Bu maaşlaaynoturmam mümkündeğil... Evonlann... Kira vermiyorum falan... Üniversiteye girerken doktor olmamı herkes kabul etti ama cerrah olmaya gelince... Bizim kliniğin pek geri bir tutumu yok... İlle de karşı değiller, ama hafif bir gülümseme oldu... Sonra içine girince yine sanıyorum pek sürmeyeceğini düşünüyorlardı. Şimdi üçüncü seneye girince kadın olduğumu düşünen kalmadı... O zaman biraz direnmek mi lazım diyorsunuz?.. Tabii... Çünkü bunun nedeni yine kadından kaynaklanıyor. Israr etmemek... Bir sürü şeyi göze almamak... Ben bunlardan vazgeçip daha az fedakârlık isteyen bir dalda çalışabilirdim... Eğer evde kalıp çocuk bakmayı ve temizlik yapmayt sevseydim... Sizin klinikte kadın erkek sayısı ne durum Perinçek, yargılandı Kapatuan TtKPtn GenetBaşkanı Doğu Perinçek tn, "Bozkurt EfsaneUri ve Gerçek'' adh kitabında "milliduygulan"zayıflattığı iddiasıyla yargüanmasma dün devam edildi. Istanbul 2. Ağv Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada hazır bulunan Perinçek, dosyada bir suç olmadığma dair, diğeri suç olduğuna dair olmak üzere birbiriyle çetişik iki bilirkisi raporu buhındugunu belirtti ve yeniden bilirkisi incelemesi istedi. Türkiye Emek Partisi'ne üye olmak ve parti amaçlan dogriütusunda eylemlerde buhınmak suçlanndan lstanbul 2 Numarab Askeri Mahkemesi'nde yargıla,nan Alper Savaskul, Rezzan Savaskul, Erol Urul, Necmi Koç, Alaattin Yiğit ve Hamit Ayvadaş beraatetti. TStP Karamürsel ilçe merkezi yöneticisi Mürvettin Çahskan, Celalettin Demirer, Şenol Gür ve îsmail Gür, komünizm propagandası yapmak suçundan lstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nde 4'er yü 2'şer ay ağır hapis cezasma çarptınldüar. TEP davası Gürkan, Avrupalı sendikacılarla görüştü "LhşitişkUerdeANAP teheüni kırıyoruz" tarafından destek verilirken, Aydın Güven Gürkan, önceki aksam da Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu'nun temsilcileri ile özel bir yemekte bir araya geldi. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgikre göre bu buluşmada SHP önderi, partisinin Sosyalist Enternasyonal'e dahil edilmesi için Avrupalı yetkililerden destek istedi. Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Hollandalı milletvekUi Pietr Daakert ve Sosyalist Grup Koordinatörü David Blackman Gürkan'a bu konuda güvence verdiler. Gürkan önümüzdeki haftaiarda Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu'nun resmi davetlisi olarak yeniden Brüksel'e gelecek ve böylelikle SHP, AET danışma organındaki Sosyalist Grup tarafından Türkiye'deki resmi sol temsilci olarak tanınacak. öte yandan, Gürkan'ın sendika liderleriyle yaptığı temaslarda esas olarak SHP'nin bugünkü konumu ve Türkiye'deki son gelişmeler üzerinde duruldu. ETUC Genel Sekreteri Hinteirscheid, konfederasyonunun DtSK, Banş Derneği davası ve Türkiye'de demokrasiye geçiş konusundakı kaygüanru da SHP liderine ifade etti. Gürkan pazartesi günü Avusturya'nın başkenti Viyana'ya geçerek eski Başbakan ve Sosyalist Enternasyonal yöneticilerinden Bruno Kreisky ile görüsecek. HADİ ULUENGtN BRÜKSEL Dün Brükselde Uluslararası Hür Işçi Sendikalan Konfederasyonu (1CFTU) Genel Sekreteri John Vandervecken ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Mathias Hinteirscheid ile görüsen SHP lıderi Aydın Güven Gürkan, Türkiye'nin bundan böyle dış Uişkikrinde " s a | ve sol ayaklannuı istüne basacagını" söyledi. Belçika başkentindeki iki günlük temaslannın genel bir degerlendirmesini yapan Gürkan şu şekilde konuştu: "Şimdiye kadar yaptıgun temasiardan edindigim izlenim, bundan yahuz SHP'nin degü, Türkiye'nin de kazançlı cıkacagıdır. Şimdiye kadar ANAP hükümeti Avrupa ile IBşkfleri yalu z kendi tekettnde ^urmekistemiş ve bizi dıslamayı amaclamısü. Oysa yüzde 6O'ı sosyalist hükümederle idare edilen bir Avrapa'da, Türkiye'nin Uiskileri, sosyaüst ve sosyal demokrat temsilcilerle organik baglar kurmadan sürdüıülemez. Şimdi biz SHP olarak bu bagtan peldstirecegiz. Ba da simdiye kadar Tttrk d*s poUtikasuıda tek ayakb sürdürulenfleriemenmşimdi, sag ve sol ayaklar üstünde olmak üzere, iki taraOı devam edecegini ortaya koymaktadır." Dünkü temaslannda SHP liderine her iki uluslararası sendika konfederasyonu yöneticileri 6. Kolordu Askeri Mahkemesi'nde görülen 68'i tutukhı 342 sanıkh yasadısı DevYol örgütü'nün Adana bölümü sanıklannm dünkü durusmasmda, esas hakkmdaki mütalaasuu okuyan askeri savcı, 49 sanık hakkında öhlm cezası, 141 sanık hakkında çeşitli hapis cezası isterken, 10 sanık için görevsizU'k, 142 sanık için de beraat karan veribnesini istedi. 49 sanık için idam isteği TÜStAD Baskanı Sakıp Sabancı, Haliç düzenleme projesi içine giren yağ iskelesindeki tarihi Akbank binasmı Anakent Belediyesi'ne bağışladı. Dalan 'ı dün ziyaret eden Sabancı, HaUç 1 düzenleme çaüşmasını överek, tarihi Akbank binastntn Haüç'te bir biblo gibi duracağuu söyledi. Dalan da, belediyeye bağışlanan tarihi Akbank binasının restore edüerek Haliç müzesi haUne getirüecegini bildirdi. Anakent Belediye Baskanı tsveç'e gitti. Sabancı'dan belediyeye bağış CASTRO PAZARTESI BAYİLERDE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle