18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Haber Merkezi'nde tedirginlik Sahıbr Cumhuriyrl Malbaacılık ve Cıa7deulık lurk Anonım Şırkclı adına Nadlr Nadi, # Cıeııel Yayin MudıırU Hasan Omal, MUessese Mııdüriı Kminr lljablıgil, Ya/ı Işlerı MüdUrıl OUay (.onensin, # Haber Mcrke/ı MudürU Yalcın Bayer, Savfd Duzenı Yöncımem Ali Acar, # Temsılcıler ANKARA Valyın t>ogan, I/MİR. lllkmrl 4,'rlinkaya. ADANA. MfhmH Mercan. IsUnbul Haberlerı Rchaöü. Dış Haberler Ergıın Balcı. Ekonomı Uiman Ulagay, KullUr Aydın hmeç. Magazın: Yalçın Prkycn, Spot Danışmam Abdulkadlr Vucrlman, Duzeltme Rrfik Durbaf, Araslırma Şahln Alpay, IşSendıka. Şukmn Krlcnrl. Haber Araştırma. Ufuk (.uldemir. # Kııordınatör Ahnwl Koruhan. • Malı l>lfı Krul Krkul. Rcklâm vc M.ılkl.ı 111;, k 1 1 c r Guldrren Kuşar, Idarc lluseyin Gurer, Ijlfimc Öndrr (, elik. Bılgılıkm \ail Insıl Basan ve Yavan Cumhuıiyel Malbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/4I la&aloglu 34334 tsl, PK 246lstanbul, lel 526 1000 (9hat), Telex: 22246 # Bürolur Ankara: Zıya GOkalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, 7elex 42344 • l/mir H Zıya Bulvarı 1352. Sok. 2/3, Tel: 25 47 0913 !2 3OTelex: 52159 • Adana: (.aktnak Cad. No. 134 Kat 3, Tel 1455019711 Telex 62155 TAKVİM 8 MART 1986 lmsak: 4.57 Güneş: 6.21 öğle: 12.20 lkındi: 15.3? Akşam: 18.09 Yatsı: 19.28 TRTlde kazan kaynıyor Yeni Haber Dairesi Başkanı Cafer Demiral: Başlanmış iyi işler sürdürülecek, aksayanlar varsa düzeltilmesine çahşılacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TRT Haber Dairesi Başkanı Ülkü Kuranel'in önceki gün görevden alınması, TRT Haber Dairesi Merkezi'nde birçok kişide tedirginlik yaratırken, yeni Haber Dairesi Başkanı Cafer Demiral, "Her şey yerll yerinde" dedi. Demiral, başkanlığa atanmasını bir görev değişikliği olarak niteledi ve başlamış iyi işlerin devam edeceğini, haklı olan girişimlerin sürdürüleceğini, aksayan işler varsa onların da düzeltilmesi için çaba harcanacağını söyledi. "örnegin, Radyo ve Televizyon haberciliginln aynlması için başlatılan çalışmalar desteklenecektir" diyen Cafer Demiral, daha fazla konuşmak için zamanın erken olduğunu, henüz Haber Merkezi'ndeki arkadaşlarıyla konuşmaya bile fırsat bulamadığını bildirdi. TRT Haber Merkezi çalışanları, üst düzeyde yapılan bu değişikliğin son zamanlarda beklenen bir olay olduğunu bildirerek, "Başlangıçta Genel Miidür'ün sag kolu durumunda olan Ülkü Kuranel, önlenmesi giiç hatalanyla siirekli olarak puan yitiıiyordu ve son ikJ iıç aydır Genel Müdürle eski sıcak havalan yoktu. Artık beş aitı saatlik görüşmelerin, konuşmalann yerini biçimsel beraberligin aldığı açıkça görülüyordu" dediler. Haber Merkezi çalışanları, bu değişikliği yenilerinin izlemesinden korktuklannı ve tedirginliklerinin bundan kaynaklandığını bildirdiler. Ülkü Kuranel'in yardımcıları Ceyhan Baytur ve Savaş Kıratlı da kendileriyle ilgili bir durumun söz konusu olup olmadığını bilmediklerini ve görevlerinin başında bulunduklarını söylediler. Çıkarı bozulan, TRTyi etkiledi Kttltur Servlsi Her yaptığı "Olay" programıyla kamuoyunda "olay" yaratan "Ugur Dündar'ın son olarak gerçekleştirdiği "Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi'nin Dttnu BugünU"nü içeren programı TRT'yle sözleşmesinin sona ermesine yol açtı. Ugur Dündar, "Hizmetine gerek kalmamıştır" gerekçesiyle TRT'yle olan sözleşmesinin sona erdirilmesine karşın "Ben TRT'ci olmaktan daima gurur duydum. Bu bir devlet kuruluşudur ve TUrk milletine hizmel vermektedir. Bugünku anlayış benim yayımcılıgımı bu şekilde degerlendirmiştir. Yann neler getirir, bilinmez" diyordu. TRT tarafından sözleşmesinin sona erdirilmesinin nedenlerini de şöyle dile getiri» yordu Dündar: "Programlanm bazı kisileri rahatsız edince, daha doğrusıı çıkarlan bozulunca çeşitli yönlerden TRT'yi etkiletneye başladılar. Prof. Ali Nihat Mındıkoglu'nun stüdyoyu terk etmesiyle sonuçlanan programımdan sonra bütün çalışmalarım çok hassas bir şekilde denetlenmeye baslandı. Bazı küçük bölünüer çıkarüıyordu, ancak bunlar kurum içinde kalan uygulamalar oluyordu. Ben, TRTnin bellrll yayın ilkelerine sorumluluk duygumu hiç yiü'rmeden ve kururau yıpratıcı davranışlardan kaçınarak, hatta özveride bulunarak görev yaptım, yapıyordum." Uğur Dündar: Koııferansa kat d anlara çay molası düşünülüyor Toplantıların basına kapalı olmasında bir yanlış anlaşılma olmuş. Biz yalnız öğretmenler girebilir demiştik, görevliler bunu basın dahi giremez diye anlamış. ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Ankara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü Muzaffer Ozaydın öğretmenlere verilen "zorunlu Atalürk konferans lannı" savunarak, "Bizim ogretmenlerimidn tarih bilgisi elbette profesörlerle boy ölçü şemez, ama kendi çaplannda bir şeyler ortaya koyuyorlar" dedi. Basına kapalı olarak sürdurü len konferanslarda "yanlış anlaşılma" olduğunu öne süren özaydın, bakanlığın "Konferanslara yalnız öğretmenler girebilir" biçimindeki talimatının yanlışlıkla basına da uygulandığını bildirdi. özaydın, "Ben bakanhga bildiririm, isteyen basın mensubu bu konferanslan izleyebilir" biçiminde konuştu. Ankara'nın 24 ilçesinde mayıs ayına kadar sürdürülmesi düşünülen Milli Eğitim'in "Atatürkçülük" konferanslarında öğretmenlerin imza karşılığı getirildikten sonra dışarı çıkartılmamalan iddialarıyla ilgili olarak da özaydın, "öğretmenler konferanslara bakanlık emri uyannca katıhyorlar. Aslında sıkıldıklan zaman 510 dakikalık Ankara Milli Eğitim Müdürü zorunlu Atatürk konferanslarını savundu: Özel okullar zam istedi htanbul Haber Servisi tstanbul'daki özel Türk okullarından, ara smıfların öğretim ücretlerîne ortalama yüzde 20 oranmda ara zam yapılması islendi. özel okulların ara zam için 31 mart tarihine kadar başvuruda bulunması gerekiyor. Süre azaldığı için özel okullardan son haftalarda art arda zam isteği geliyor. llgililer, ara zam için söz konusu tarihe kadar başvurulmadığı takdirde özel Türk okullarının ancak önumüzdekı öğretim yılında yüzde 30 yasal zam yapabileceklerinı söylediler. Hlllli Egltim Müdürü Özaydın: çay molası verilmesi iyi olur" diye konuştu. tZMtR MARŞI, MEHTER MARŞI özaydın Cumhuriyet muhabirinin sorulanru yanıtlarken şöyle konuştu: "Konferanslan 5 tarih ögretmenimiz vermektedir. Bunlann ilk açış konuşmasını da ben yaptım. Bu ögretmenlerimiz, hepsi fakülte mezunudurlur. Kendi koşullan, şartları çerçevesinde hazıriık yaptılar. Konuşma metinleri onceden incelendi. Ancak, tabii bizim ögretmenle rimizin tarih bilgisi elbette Universlte profesorleri boy ölçüşecek çapta degildir. Kendi çaplannda bir şeyler ortaya koyuyorlar, bu konulan araştırdılar, hazıriandılar". Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'mn öğretmenleri "Atatürkçülük konusunda egitmek amacıyla" başlattığı konferansların Aııkara'daki bölümünde konuşmacılardan biri, "Atatttrk, Kurtuluş Savası'ndan sonra Ruslara, 'Mehter Marşı'yla geldlniz, tzmir Marşı'yla gidersiniz' yolunda görüş ortaya koymuştu" dedi. Bir başka konuşmacı ıse, "Laikligin dinsizlik degil, dinin vecibelerini yerine getirmek olduğunu" öne sürürken, bir başkası da "Atatürk, Hltler ve Mussolini çafta damgasını vuran liderlerdir demişti. Sağlanan bilgileıe göre, Ankara'daki konferanslan tarih öğretmenleri Sefer Tannverdi, Naci Kibar, Celal I>emirgüneş, Yener Baysan ve Üzeyir Akkaya veriyorlar. Suriye Ue yeni dönem başladı Başbakan özal ile meslektaşı ElKasım'ın yaptığı görüşmeler ve karşılıklı beklentiler, sınırlı bir şekilde de olsa karşılaştınlırken, iki ülke arasındaki diyaloğun da kapısını araladı. SEDAT ERGİN ANKARA Suriye Başbakanı Abdul itauf UKasım'ın Ankara ziyaretinin en önemli sonucu, aralannda 900 km'ye yaklaşan uzun bir sınır paylaşmalarına karşılık, birbirlerine iki "uzak komsu" gibi davranan Türkiye ile Suriye'nin ilişkilerde yeni bir dönemi başlalmalan konusunda anlaşmaları oldu. Siyasi düzeyde beliren yeni "ikllm", yakın bir zamana kadar belirsizlik içinde seyreden, özellikle bazı terörist grupların Suriye'den destek görnıelerinden kaynaklanan ciddi sonınlara sahne olan, güvensizliğin hakim olduğu TUrkSuriye ilişkilerinde önemli bir "dönuşiimü ' gösteriyor. Başbakan Turgul özal ile Suriyeli meslektaşı ElKasım arasında yapılan görüşmelerin en hassas pazariık konularını "Fırat sulan" ve "guvenlik" başuklan oluşturdu. Görüşmeler sonunda taraflar, bu alanlardaki karşıhkh beklentilerini, sınırlı bir şekilde de olsa karşılama yoluna giderken, iki Ulke arasında diyaloğun kapısını da açtılar. Görüşmelerin sonuçlarına ilişkin olarak şu gözlemler ileri sürülebilir: Suriye Başbakanı ElKasım'ın Ankara' nın eskiden beri ısrarlı olduğu geniş kapsamlı bir güvenlik protokolunun yapılması konusunda teknisyenlenne mUzakereye olurmalan için talimat vermesine ve teknisyenlerin de taslak Uzerinde Türk heyetiyle anlaşmaya varmalarına rağınen, son anda metne imza atmaktan kaçınması Türk tarafını şaşırttı. Başbakan Turgut özal, ziyaretin başarısı açısından söz konusu protokolun imzalanmasını arzulamaktaydı. Ancak Suriye'nin eskiden isteksiz yaklaştığı bu konuda, en azından anlaşma taslağını sonuçlandırmış olması, bu Ulkenin tutumu açısından bir "11erleme"yi gösterdi. ElKasım, anlaşmanın özal'ın bu yıl Şam'a yapacağı ziyaret sırasında imzalanabileceJini belirterek, kapıyı açık tuttu. Sonuçta Suriye heyetinin özal hükümetinden alabildiği güvence "kıM dönemll" oldu. Başbakan özal, Karakaya Barajı'nın su dolumu tamamlanıncaya kadar geçecek süre içinde Suriye'de su sıkıntısı çekilmemesi için kolayhk gösterileceğı yolunda ElKasıın'a güvence verdi ve "Bu konuda elimlzden gelen kolaylıgı gösterrcegU" dedi. Ancak, Türk yctkililerine göre, ziyaretin en önemli sonucu, Fırat suları ya da güvenlik konusunda verilen siyasi güvencelerden çok, Suriye'nin Türkıye ile iyi gcçinme arzusunu tescil etmış olması. Hafız ICsad rejiminin Türkiye ile ilişkilerini "duzeltme" kararı alması Ankara'da "olumlu" bir gelişme olarak karşılanıyor. Geçmişte güvenlik konusunda verdiji güvencelere karşılık, verdiğı sözü tutmayan Suriye'nin birden bire Türkiye politikasında değişiküğe gitmesi hangi faktörlerden kaynaklanıyor? Diplomatik çcvrelerde yapılan değerlendırmelerde, birinci faktör olarak geçen yıl Fırat sulannda meydana gelen azalma sıralanıyor. Buna göre, suyun kasıtlı olarak kesildiğine inanan Suriye, Türkiye karşısında daha dıkkatli bir tutuma yönelmc ihtıyacını hissetti ve başbakanını ilişkileri iyileştirme talimatı ile Ankara'ya gönderdi. Ancak, diplomatik kaynaklar, Suriye'nin politikasında değişikliğin yalmzca Fırat suları konusundaki kuşkularla açıklanamayacağını bclirtiyorlar. Bu görüşü savunanlar, Suriye'nin Türkiye ile ilişkileri konurak Ankara ile iyi geçinmenin çıkarlarına daha uygun düştüğü sonucuna varmış olabileceğini belirtiyorlar Buna göre, Irak'la sınırı kapalı olan, lsrail'le de çatışma halinde bultınan ve daha da önemlisi kendini LUbnan sorununun içine atmış olan Suriye, Türkiye ile ilişkilerini liü/ellerek Kuzey sınınnda bir ruhatlama saglamak istemış olabılir. Ayrıca, TUıkiye'nin son vıllarda basta Mısır olmak Uzesunda bir "kflrzarar hesabı" yapa YÖK YASASI YtNE DEĞİŞtYOR Her üniversiteye tek dernek öğrenci derneklerinin kurulmasında rektör izni kaldırılıyor. Her üniversitede tek dernek kurulabilecek, fakültelerde şubeler açıiabilecek. FARUK BİLDİRİCİ ANKARA YÖK Yasası'n da değişiklik yapılarak, öğrenci derneklerinin kurulmasında rektör izni kaldırıhyor. YÖK Yasası'nın 59. maddesinde değişiklik yapılarak her üniversitede tek dernek kurulabilmesi ve fakültelerde bu derneğin şubelerinin açılabilmesini öngören yasa tasarısı Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu'nda görüşüldü. YÖK Başkanı Prof. thsan Doğramacı'nın görüşleri doğrultusunda hazırlanan ve önceki gün Devlet Bakanı Kazım Oksay başkanlığında toplanan Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu'nda görüşülen yasa tasarısı aynen şöyle: "2547 sayılı Yüksekögretim Kanunu'nun bir maddesinin degiştirilmesi hakkında kanun tasarısı: Madde 59 Yüksekögretim kuruluşlannda ögretim elemanı ve her duzcydeki ögrenciler, siyasi partiler ve bunlann her türlü yan kuruluşlanna üye olamazlar ve bu partilerde faaliyel gösteremezler. Kamu yararına dernekler ile öğrenci demekleri dışındaki herhangi bir dernege üye olma rektörün yazılı iznine baglıdır. Yüksekögretim kurumlannda birden fazla öğrenci dernegi kurulamaz. Kamu tüzel kişlllglne haiz olan yüksekögretim kurumlannda, 'üniversite öğrenci derneği' kurulabilir; üniversiteye baglı fakülte, yüksek okul, konservatuvar ve meslek yüksek okullarında şubeleri açılabilir". Yasa tasarısı önümüzdcki günlerde Bakanlar Kurulu'nda da görüşüldükten sonra TBMM' ye sevkedüecek. YÖK Yasası'nın halen uygulanan 59. maddesi Anayasa ve Dernekler Yasası ile çelişkili olarak "öğrenci derneklerinin kurulmasında onceden önizin alınmasını" öngörüyordu. Bu nedenle, Anayasa ve Dernekler Yasası'nın "herkes onceden izin almaksızın dernek kurına hakkına sahiptir" yolundaki hükmü ile çeliştiği öne sürülerek, öğrencile tarafından idare mahkemelerinde davalar açılmıştı. Ankara Hukuk Fakültesi öğrenci Derneği yöneticilerinin Ankara İdare Mahkemesi'nde rektörlük aleyhine açtığı davada rektörlüğün izin vermeme işlemi iptal edilmişti. Mahkeme, rektörlüğün izin vermesi gerektiğini karara bağlamıştı. Bunun ardından öğrenci dernek lerine izin verilip verilmemesi konusu geçtiğimiz aylarda Kayseri'de toplanan Üniversitelerarası Kurulda öğrenci derneklerine izin verilmesi konusu ele alınmıştı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı da daha sonra yaptığı açıklamada öğrenci derneklerine izin verilmesi, "aslında ögrencilerin dernek kurması için rektörlük iznine gerek olmadıgı, ogrenci derneklerinin takibinin adli bir konu oldugu" görüşünü ortaya koymuştu. re Ortadoğu'daki ulkelerle ilişkilerini geliştirmesi ve FKÖ liderliğine açık destek vermesi, bölgedeki radikal kanadın başını çeken Suriyc'yı Türkiye politikasını gözden geçirmeye itmiş olabilir. Suriye, bu çerçevede bölgede ağırlığını arttıran ve saygınlık kazanan TUrkiye'ıün bu açılımının kendi aleyhıne bir ağırlık oluşturmasını istemiş olabilir. Şam, bu şekilde özetlenebilecek nedenlerden yola çıkarak, TUrkiye karşısında yeni bir politika benimserken, bu gelişmeyi başından beri samimi bir şekilde arzulayan Ankara'dan aynı karşılığı buldu ve özal hukümetini rahatlattı. KinskVnin ikinci çocuğu ÎSVtÇRE, (THA) Ünlüfilm yıldızı Nastassia Kinski, bir süre önce geldiği tsviçre'nin GenJ kentindeki eyalet hastanesinde arzu ettiği gibi bir kız çocuk annesi oldu. Ayrı yaşadığı kocası Mısırlı rejisör Ibrahtm Musa'dan bir erkek çocuk dünyaya getiren ve ikinci hamileliğinin son dönemlerini bulunduğu çevreden kaçarak Isviçre'de geçirmeyi tercih eden yıldız, ilk hamileliğinden sonra bir doğumhatası yüzünden ikinci doğumunda büyük zorluklarla karşılaştı. GenJ eyalet hastanesi doğun uzmanlan yıldızın çok ağır bir doğum geçirdiğini, kalbine yapılan özel bir masajla yasatılabildiğini açıkladılar. Sigara yasağı ANKARA, (a.a.) îstanbul Bağımsız Milletvekili Reşit Ülker ve arkadaşları tarafından hazırlanan, sigaranın zararlarının önlenmesini amaçlayan kanun teklifi TBMM Başkanlığı 'na verildi. 1593 sayılı genel sağlık yasasına yeni maddeler eklenmesini öngören teklif, aynen benimsenirse kamuya ait kapalı yerlerde, ulaşım araçlarında, sigara içmeyenlerin sağlıklı yaşama haklannı korumak üzere sigara içiimesi yasaklanacak. İFSAK ödülleri Kültür Servisi tFSAK'm düzenlediği Ulusal Kısa Film Yarışması'nda derece alan yönetmenlere, ödülleri dün akşam Fransız Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir törenle dağıtıldı. 10 filmin katıldığı yarışmada Büyuk ödül ve Başarı Ödülüne değer yapıt bulunamazken, Oğuz Tezcan'ın "Bir Deniıin Yitirdiği Batık Kıyılarda", Püren Dinçer'in "Jekne" adlı yapıtları Ozendtrme ödülü 'ne değer görüldüler. Bu arada oyuncu Ahmet Mekin'e de, 1985 Yılı İFSAK Sinema ödülü, tören sırasında verildi. Hyde Park'ın konuşmacılar köşesinde kürsüye çıkanlar etraflannda eskisi gibi kalabalık dinleyici grubu bulamıyorlar. tngilizler artık eskisi gibi değil Kurumlardaki sahtekârlık dalgası giderek büyüyor. Oxford Üniversitesi öğrencileri bir bildiri ile, "Kral ve Ingiltere için savaşmaya hazır olmadıklarım" duyurdular. Sosyalistler, vatanlarımn her zaman her şeyden önce geldiğine inanmadıklarım vurguladılar. Dıs Haberler Servisi tngiltere denince akla geleneklerine bağlı, yasalara sadık, soğuk insanların yaşadığı bir ülke gelir. Belki gelirdi demek daha doğru olacak, çünkü günUmüzde tngilizleri diğer Avrupa ülkeleri halklarından, ya da Amerikalılardan ayırdetmek artık eskisi kadar kolay değil. Bu değişim şüphesiz bir gece içinde gerçekleşmedi. "Frankfurter Allgemeine" gazetesinde yer alan bir yazıda değişimin başlangıcımn 6O'lı yıllarda önce Avrupa ülkelerininkinden, daha sonra da Japonya'nınkinden geride kalmaya başlamıştı. 1950 yılında kişi basına düşen ulusal gelir açısından dünyada beşinci sırada yer alan lngiltere bugün on yedinci sırada. Ingilizlerin iş konusunda birbirlerine eskisi kadar güvendiklerini söylemek güç. Lloyd's sigorta borsasında ve diğer alanlarda patlak veren skandallardan sonra lngiliz ticari dürüstlüğüne olan inançlar sarsüdı. Bu konudaki endişelerini dile getiren lş ci Partisi'nden Roy Haltersley Ulke kurumlarındaki sahtekârlık dalgasının "yüzyılın en büyük krizinin habercisi" olduğunu söylemişti. Birkaç yıl öncesine kadar Ingilizlerin "büyük bir çogunlukla yasalara baglı" bir halk olduğunu kabul etmeyen yoktu. Ama bu inanç da sarsıldı. Cezaevlerinde bulunanların halk içindeki oranı diğer Ulkelerinkine kıyaila ürkütücü boyutlara ulaştı. Eskilerin "Dognı veya yanlış, bu benim ülkem" deyişini kim se hatırlamıyor bile. Bu deyişe ilk karşı çıkış Oxford Üniversitesi öğrenci derneğinden gelmişti. Derneğin bildirisini imzalayan ögrenciler "Kral ve tngiltere için savaşmaya hazır olmadıklarım" duyuruyorlardı. Daha sonra sosyalistlerin, öğrencilerin, savaş ve atom karşıtlarının yayımladıkları bildiriler ve duzenledikleri gösterilerle vatanlarımn her zaman her şeyden önce geldiğine inanmadıklarım scrgilemeleri bu deyişi tamamiyle unutturdu. tşkenceye karşı uzlaşma ANKARA, (ANKA) Türkiye 'nın Birleşmiş Milletler Insan Hakları Komisyonu tarafından hazırlanan ve halen 40 ülkenin onayladığı "îskenceye Karşı Konvanslyon"u imzaladığı bildirildi. Konvansiyonda, işkence, "bilinçli olarak bir insana uygulanan ve şiddetli acı ya da ıstıraba neden olan fiziksel ya da tinsel her türlü eylem" olarak tanımlanıyor. SinemarVîdeo Jhsası için yurt dışından yurdun önerisi Uluslararası plak ve kaset üreticileri Federasyonu Başkanı Nasuhi Ertegün, yasanın çıkanlması nedeniyle özal ve Taşçıoğlu'nu kutlayarak görüş ahşverişi yapılmasını önerdi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Merkezi New York'da bulunan Uluslararası Plak ve Kaset Üreticileri Federasyonu Başkanı Nasuhi Ertegün dün ANAP Izmir Milletvekili Süha Tanık ile birlikte TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Başbakan Turgul özal ve Kültür ve Turizm Bakanı MUkerrem Taşçıoğlu'nu ziyaret etti. Ertegün yaptığı görüşmelerde Sinema, Video ve Müzik Eserleri Yasası'nın çıkanlması nedeniyle Karaduman, özal ve Taşçıoğlu'nu kutlayarak, yasanın uygulanması ve yönetmeliklerin hazırlanması için görüş ahşverişi yapılmasını önerdi. Nasuhi Ertegün, yasanın çıkarılmasıyla korsan plak ve kaset üretimine karşı ilk kez yasal bir duzenleme yapıldığını belirterek "Kutlama dileklerimizi ilettikten sonra çok yeni olan bu yasanın uygulanması ve yasayla ilgili çıkardacak yonetmelikler konusunda yardımcı olmak istegimizi de iletecegiz. Çünkü uluslararası alanda bu konudaki uygulamayı çok iyi biliyoruz" biçiminde konuştu. Ertegün, önerecekleri konulardan birinin plak ve kaset yapımının yalmzca yasal olarak kurulan fabrikalarda üretilmesi olacağını belirterek "Korsan üredmden dolayı Türkiye'deki bes plak fabrikasından yalmzca üçu uretim yapabiliyor" dedi. Geçitkale hizmete açıldı LEFKOŞE, (Cumhuriyet) Geçitkale Devlet Havaalam KKTC'nin ikinci havaalam olarak dün saat 13.00'te törenle hizmete açıldı. Yapımına 7 Aralık 1982 'de başlanan ve 6 Kasım 1985 'te tamamlanan Geçitkale Devlet Havaalam 4 milyar 973 milyon TL. 'ye maloldu. Uluslararası standartlara tümüyle uygun olan ve her türlü uçağın inişi ile kalktşına güvenle hizmet verebilecek olanaklara sahip bulunan 2 bin 890 dönümlük alan üzerindeki havaalam pistinin 2 bin 850 metre uzunluk ve 45 metre genişlikte olduğu açıklandı. KLÂSİK KARİKATUR !..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle