Katalog

7 MART 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Isveç polisine göre PKK uzun süredir Palme'ye karşı eylem hazırlıyordu "En Alttakiler" yine yargı önünde Abnan yazargazeteci Günter MWraffm Federal Almanya'daki kaçak Türk işçilerinin yasamlannı koruı aian "En Alttakiler" kitabı ve aynı adla sinemaya uyarlanan fttmi, hâkimleri uğraştırmaya devam ediyor. En Alttakiler fllminin geçen haftadan itıbaren 100 sinemada birden gösterümeye başlamasmdan sonra, kitabın kahramanlanndan işçi simsan Vogel, Günter fVallraffı mahkemeye verdi. Günter WaUraff, Duisburg ve çevredndeki Thyssen gibi büyük sanayi işletmeUrine kaçak işçi ktralayan Vogel% Türk işçileri ve kendisiyle pazarlık yaparken giztf kamerayla görüntülemişti. Günter WaürafPm gizli kamerayla elde ettiği görüntüler, gösterimine başlanan "En Alttakiler"filmine dokümanter sahneler olarak eklenmiştL (SUL) PKK için özel soruşturma Isveç'te Palme cinayeîini soruşturan komisyona bağlı özel bir ekip, sadece PKK üzerinde çalışmaya başladı. PKK liderlerinden Hüseyin Yıldırım, İsveç'te 2 yıldır göz hapsinde olan 8 PKK yanhsı Kürt'ün terörist olarak damgalanması halinde Isveç'in düşman ilan edileceğini açıklamıştı. 8 kişi, Palme cinayeti ile ilgili olarak sorgulandı. ku uyandıran konusmayı avukat Hüseyin Yıldınm, geçen yıl ağustos ayı başlannda yapmıştı. PKK'nın terörist bir örgut olmadığını öne süren Yıldınm "Isvec üstumüzdeki lerörisl damgasını kaîdırmalıdır. PKK Is>eç'in Kurdistan komısundaki tavnnı hoşgorujle karşılaınamaktadır. tki ay daha sabredecegiz. Bundan sonra İsveç'i düşman ilan edeccgiz" demişti. Bu arada katilin eşkali ayrıntılanyla belirlenerek polise ve basına dağıtıldı. Portre katilin yüzünu gören bir ressam kız tarafından çizilmişti. Almanya'dan getirilen bir cihaz aracılığı ile netleştirilen fotoğrafa gore, katil siyah saçlı, siyah kaşlı, ince uzun yüzlü, kalın düz buruniu ve keskin elmacık kemikli bir yuze sahip. Fotoğrafın TV'de yayımlanmasından sonra polisi arayanların sayısında büyük bir artış oldu. Bu arada İsveç'teki birçok polis karakolunda telefoto cihazı olmadığı için polisin katilin resmini yerel gazetelerden alması istendi. Danimarka polisi, Palme'nin ölduriılmesiyle ilgili olarak dün iki Yugoslavın tutuklandığını açıkladı. Danimarka'nın liman kenti Heldıngboerg polis yetkilileri, söz konusu iki kişinin, sorgulamalarında cinayetle ilişkilerinın olmadığının anlaşılması üzerine serbest bırakıldığını bildirdiler. Bu arada Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Andrei Gromiko tsveç'in Moskova Büyükelçıliğine Başbakan Riskov ve Dışışleri Bakanı Şevardnadze ile ziyaret ederek saygı duruşunda bulundu. Gromiko, tsveç TV'sine yaşh gözlerle verdiği kısa demeçte "Onun hakkında sadece olumlu şeyler soylenebilir" dedi. Buyukelçıliği daha sonra Kuba Devlet Başkanı Fidel Castro da ziyaret etti. Castro bir soru üzerine "Edındigim izlenimlere göre cinayet siyasidir' dedi. a.a.'ya göre, İsveç Basbakanı Olof Palme'nin öldürulmesınden sonra Avrupalı liderlere tehdit yağdı ve eski Danimarka Basbakanı Anker Jorgensen'den sonra bu kez de eski Avusturya Basbakanı Bruno Kreisky ölümle tehdit edildi. Kreisky'nin sekreterinin açıklamasına gore, Avusturya'nın Paris Buyükelçiliğı'ne salı gunu telefon eden ve kendisıni Alman terör örgutü "Kızıl Ordu" uyesi olarak tanıtan meçhul bir kişi, eski Avusturya Başbakanı'na bir suikast hazırlandığını belirtti. POLTTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa Kolombiyn 'da çatışma: 40 gerilla öldü STOCKHOLM (Cumhuriyet) Palme suikastını soruşturan polisin cinayel zanlısı siyasi örgütleı arastnda en çok PKK uzerinde durduğu öğrenildi. Soruşturma Komisyonu'na baglı olarak özel bir ekip, salı gıinünden itibaren sadece PKK üzerinde çalışıyor. Gilvenilir kaynaklardan alınan bilgilere göre, geçen kaam ayında PKK eski yönetim kurulu üyesi Çetin Güngör'u öldüren mahkum Nori Candemir salı günü uzun süre sorgulandı. Aynca 1984 haziran ayında Uppsala'da işlenen bir PKK cinayeti ile ilgili olarak iki yıla yakın bir süredir "göz hapsi"nde olan 8 PKK yanlısı Kürt de Palme suikastıyla ilgili olarak ifade verdi. tsveç siyasi polisinden kimliğini açıklamayan bir yetkili, "PKK yanlısı kişileri anyoruz" dedi. Bu arada birçok evın arandığı ve PKK'ya yakınlığı ile bilinen kişilerin gittiği kahvelerin sıkı gözetım altında tutulduğu öğrenildi. özel ekip, aynca PKK yanhsı kişilerin dinlenmiş olan telefon konuşmalannda geçen bazı deyimleri de yeniden ıncelemeye başladı. örneğin "yaianda duğnnamüz var" şeklınde Kolombiya'da parlamento se kullanılan bir deyimin PKK'nm buçimlerine 4 gün kala, M19geril yük bir eytemi hazırlamakta olduğulaları île ordu birlikleri arasında na işaret ettiği sanıbyor. çıkan çatışmada 40 gerilla öldüKatilin muhtemel kaçış yollarınrüldü. Çatışmaların olduğu ku dan birinde PKK'nm olduğu öne suzeydeki Valle de Cauca bölgesin rülen bir kitapçının suikasttan hemen de gerillalann etkinliğmin arttı sonra arandığını belirten polis yetkilileri silahın buraya bırakılmış olağı bildirUiyor. (a.a.) bileceğınin düşünüldüğünu, ancak geniş aramalara rağmen hıçbir delile rastlanmadığını açtkladılar. Öte yandan Kesire Öcalan'ın Isveç'te olup olmadığı henüz kesinlık kazanmadı. Soruşturmayı yürüten bir guvenlik yetkilisi, "Sorgular sıirmekLagos resmi kaynaklan, geçen tedir. Gozaltına alınan yoktur" derhafta hükümet darbesi girişiminken siyasi polisten bir yetkili Cumde bulunan ve ölüm cezasına huriyet'in Kesire öcalan tsveç'te mi, çarptmlan 13 subaydan lOhınun şeklindeki sorusunu, "şimdilik yoram yok" biçimınde yanıtladı. önceki gün idam edildiğini açıkladı. İdam edilenlerin arasında PKK'nm suikastla ilişkisi olabileeski bakan ve silahh kuvvetler komutanüğı konseyi eski üyesi General Hamman Vatsa'nın da bulunduğu bildirildL (».a.) Savaşı ve Çift Standart ARANJYOR Isveç polisi, ülkenin banşçı Basbakanı Olof Palme'nin katilinin temsilibir resminiyayımladı. Resim, tanıklann ifadelerine dayanılarak Federal Abnan uzmanlar tarafından çizildi. ceğini doğrulayan görüşler şu noktalarda toplanıyor: Siyasi polise göre PKK uzun bir süredir lsveç'e ve ozellikle Olof Palme'ye karşı mısilleme planlıyordu. PKK liderlerinden avukat Hiiseyin Yıldınm Uppsala'dakı PKK cınayeti ile ilgili olarak "göz hapsine" alınan 8 kişinin terörist olarak damgalanmamasını, aksi takdirde İsveç'in "düşman" ilan edileceğini söylemişti. PKK'ya göre, Isveç "bağımsız Kürdistan"a karşı olan "Türk askeri cuntası" ile doğrudan ya da dolaylı olarak işbirliği içinde. İki PKK'h cinayetlerden hükümlu olarak İsveç cezaevlerinde bulunuyor. Cinayetlerin işleniş biçimi Palme suikastını arumsatıyor. Eski PKK uyelerinden ve PKK konusunda en guvenilir kaynaklardan olan Baki Karer bir sure once Cumhuriyet'te yer alan bir haberde de belirtildıği gibı PKK'nın çeşitli Avrupa ülkelerinde uçer kışilik "olum komandoları" oluşturduğunu söyledi. PKK ile ilgili en çok kuş Nijerya: 10 subay idam edildi Kıbrıs Rum Havayvlları Başkanı'na Legion d'Honneur Merkez Komite'de büyük temizlik terliği'ne atanan komünist parti uyeleri arasında 1976 yılından bu yana merkez komite uyesi olan bayan Alexandra Biryukova da bulunuyor. Biryukova, 1957'de kültür bakanı olan Yekaterina Furtseva'dar, bu yana komünist partide bu derece yuksek bir göreve getirilen ilk kadın üye. Merkez komitede yapılan temizlik uyarınca, 81 yaşındaki iki üyenin de Politbüro üyeliği adaylıklanna son verildiği bildiriliyor. fiu uyelerin, Boris Ponoınarev ile Vasiti Kuzmtsov olduklan açıklandı. Leonid Brejae\ yanlısı olarak bilinen Komünist Parti'nin Ukrayna bölgesi şefi 68 yaşındaki Vladimir Şerbitski ile Kazakistan'daki parti başkanı Dinmukhamed Kunaev ise, beklenenin aksine görevlerinde kaldılar. SBKB 27. Kongresi'nin dün yapılan son oturumunda açıklanan değişikliklere gore, 319 üyeli Merkez Komite'deki üye sayısı 307'ye düşurüldu. Merkez Komite Sekreterliği'ne atanan diğer adaylar arasında Georgv Razumovski, Alexander Yakovlev ve Vadim Med\edev adlı komünist parti yetkilileri bulunuyor. Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaço\, Kremlin'de bulunan Kongreler Sarayrndaki Sovyetler Birliği Komünist Partisi 27. Kongresi'nde önceki gün yaptığı konuşmada, siiahlanma yarışına karşı da bir demeç verdi. SSCB Komünist Partisi 27. Kongresi sona erdi MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin önceki gün yapılan toplantısında, merkez komite üyeleri araKıbns Rum Hava Yolları Baska smda yapılan değişiklikler açık1 nı Stavron Galateriotis'e Fransa landı. 27. Kongre, dün yapılan nın en büyük nişanlarından biri kapanış oturumu ile sona erdi. olan, Legion d'Honneur nisanı Merkez komitede yapılan teverüdiği bildirildL Törene katı mizlik uyarınca Sov>retîer Birlilan Fransa Ulaştırma Bakanı ği'nin Washington Buyükelçisi Charles Josselin, Galatariotis'in Anatoli Dobrinin, Politbüro iki ülke arasındaki ticaret, sana üyeliğine atandı. Dobrinin'in yi, turizrn konulanndaki ilişkile büyükelçilik görevine devam rin geliştirilmesinde gösterdiği edip etmeyeceği açıklanmadı. çabalardan ötürü bu onura layık Komünist Parti Merkez Komitegorüldüğunü belirtti. Ulaştırma si Sekreterliği'ne de Leningrad'Bakanliğı 'nda yapılan törene daki Komünist Parti lideri Yuri Kıbns Rum kesimmin Fransa'da Soiovyev ile Byelorussia'daki ki Buyükelçisi Petros Michaeli parti başkanı Nikolai Slyunkov'des ve Fransa'nın Kıbrıs Rum da aralarında bulunmak üzere kesimi Buyükelçisi Jean Domini 11 yeni üye atandı. tfue de katıldu (ajı.) Komünist Parti Genel Sekre Reagan: Gorbaçov Jfhshingtonh gehnezse, ben de Moskova'ya gkmem WASHINGTON (ANKA) Birleşik Amerika Başkanı Ronald Reagan, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'a yönelik sert bir çıkış yaptı. Başkan Reagan, dün Beyaz Saray'da gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Moskova'ya zirvt toprântısı'kbnusunda üyanda bulundu. Reagan, "Sa>ın Gorbaçov için bir haberim var. Eğer kendisi bu \ıl VVashington'a gelmezse, ben gelecek yıl Moskova">a gitmera" şeklinde konuştu. Gözlemciler, Başkan Reagan'ın bu uyarı ile, Birleşik Amerika yönetiminin, Reagan Gorbaçov zirvesinin yazdan önce gerçekleşmesi konusunda "ciddi" olduğu mesajını Moskova'ya iletmek istediğini öne surüyorlar. Bilindiği gibi, Reagan yönetimi ikinci zirve için haziran ayını onermişti. Bilindiği gibi, geçen kasım ayında iki lider arasında Cenevre'de yapılan birinci zir\e sırasında bir ikinci zirvenin yapılması kararlaştırılmıştı. Ancak zirveden kısa bir süre sonra iki hükümet arasında yeni zirvenin tarihine ilişkin olarak göruş ayrılıkları ortaya çıktı. Reagan yönetimi, zirve için haziran ayını önerirken, Moskova, bu tarihi erken bularak eylül ayında ısrar etti. Ancak Reagan yönetimi, kasım ayında ABD'de seçimlerin yapılacağı gerekçesiyle Moskova'nın önerisini reddederken, Sovyetler, Cenevre'de bir ilerleme sağlanamadan bir zirve yapılmasının anlamsız olduğunu öne surduler. Mihail Gorbaçov Paranızı Etibank'ta Degerlendirmek Kârlı Bir Yatırımdır Anadolu toprağmda saklı kromu, boraksı, boksiti ve daha nice madeni Etibank üretmektedir. 50 yıldır olduğu gibi, bundan böyle de Etibank madenlerimizi günışığına çıkartarak işleyecek, dövize dönüştürecektir. 163 milyarı aşan sermayesiyle ETİBANK; yurt yüzeyine yayılmış 127 banka şubesinde, deneyimli ve uzman personeliyle çağdaş bankacılık hizmetleri sunmaktadır. Tasarruflarmıza yasal en yüksek faizi veren Etibank, dövizini de yüksek kur garantisi ve yüksek faizle değerlendirmektedir. Etibank tasarruflarınızı kârlı yatırımlara dönüştüren, size daha çok kazandıran bankadır. Arkadaşımız Cengiz Çandar'la geçen gün konuşuyorduk. "İran, savaşı neden sona erdirmiyor?" diye sorduk. "Kendine göre nedenteri vardır. Ama öfkeli olduğu açık" dedi. "Neden öfkeli?" "Saldırıya uğramış olmayı hazmedemiyor, geçmişte büyük imparatorfuk kurmuş, zengin tarihi olan bir ülke. Irak'ın fırsatçılığı gururunu şahlandırdı." Çandar, ilginç bir noktaya deginmişti. Gerçekten ülkelerin tarihsel birikimi, yaşam süreçlerinin bazı dönemlerinde, kimsenin beklemediği, şaşırtıcı gelişmeiere yol açıyor. Türk halkı, Balkan bozgununun hemen ardından Çanakkale mucizesini, bu birikimle gerçekleştirmedi mi? Kurtuluş Savaşı, aynı olgunun diğer bir kanıtı değil midir? Mustafa Kemal'in dehası, herkesin umudu kestiği birsırada Türk halkının tarihsel birikimine inanmasında, onu iyi değerlendirip, yönlendirmesinde idi. Çağımızın en büyük dramlarından biri olan Körfez Savaşı, şimdiye dek salt çıkarlar ve eğilimler açısından ele alındığından bazı noktalara hiç, ya da pek seyrek değinildi. İranlrak savaşı önce ABD ile Sovyetler Birliği'nin çıkarlarının büyük ölçüde uyum içinde olduğu ender konulardan biridir. ABD açısından Arap ülkeleri arasında radikaı tutumu ile tanınan Irak iyi bir ders alıp, hizaya gelirken, Vvashington'un can düşmanı İran da ağır kayıplara uğrayıp yıpranmaktadır. Sovyetler Birliği açısından ise, şiddetli antikomünist olan ve Afgan gerillalannı destekleyen İran hırpalanmakta, savaşı sürdürmek için Sovyet silahlanna gereksinme duyan Irak'ın ise Moskova'ya bağımlılığı artmaktadır. Körfez ülkeleri ile İsrail de iki ülkenin boğazlaşmasını memnunlukla izlemişlerdir. Hemen herkesin çıkarlarının keşiştiği bu savaşta bazı noktalar üzerinde ise pek durulmamıştır. Nedir bu noktalar? İran'a karşı uluslararası platformlarda haksızlık yapılmıştır ve yapılmaktadır. Iran'daki rejim, bazılanna sempatik gelmeyebilir. Kişisel olarak, din temeline dayanan devlet kavramı bizim de görüşlerimize ters düşüyor. Ancak bu, İran'ı ve İran halkını ilgilendiren bir sorundur. Uluslararası platformlarda ise, karaharın kişisel eğilimlere göre değil, objektif kıstaslara ve hakkaniyet ölçüsune göre verilmesi gerekir. ıCörfez Savaşı'nda bu kurala uyulduğu söylenemez. Savaşın başlannda Irak, İran topraklannda ilerlerken BM Güvenlik Konseyi, sadece "ateskes" çağrılarında bulunmuştu: Savaşın seyri değişip, iran, Irak topraklanna girince, Güvenlik Konseyi, "ateskes" çağnsının yanı sıra, "taraflann derhal uluslararası sınırlara çekilmesini" de istedi. Yani Irak'a bir zamanlar, "geri çekil" demeyen Güvenlik Konseyi, şimdi İran'a "geri çekil" demektedir. Aynı "çift standardı" Körfez İşbirliği Konseyi'nin davranışında da görüyoruz. Geçen hafta sonu Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplanan Körfez İşbirliği Konseyi Dışişleri Bakanları, yayımladık" ları bildiride İran'ı Irak topraklarını işgal ettiği gerekçesi ile kı nayıp, İran biriiklerinin "derhal uluslararası sınırlara çekilmesini" • istedi ler. Oysa, aynı Körfez ülkeleri, savaşın başında Irak birlikleri İran ' topraklannda ilerlerken, durumu seyretmekle yetinmişlerdi. Kör ' fez İşbirliği Konseyi'nin bildirisinde Irak topraklarının işgal edil; mesinin bu ülkenin "toprak bütünlüğüne ve hükümranlığına karsı" bir saldırı" olduğu belirtilmiştir. Peki, bir zamanlar Irak'ın iran topraklarını işgal etmesi ne idi? Bu olgu karşısmda Körfez ülkeleri neden aynı tepkiyi gös, termemişlerdir? Şimdi şöyle diyebilirsiniz: "Peki ne olsun? İran Bağdat'ı mı alsın? Buna kimse ses çıkarmasın mı? . Kuşkusuz, hayır. . Ama, uluslararası örgütlerde, bir kez çift standart kullanıl • . maya başlandı mı, sonunda böyle tıkanıklığın gelmesi kaçınılmaz olur. Bu örgütler inandırıcılığını ve ağırlıklarını yitirdikleri ; gibi, uluslararası ilişkilerde de tüm yaldızlı sözlere rağmen or man yasası egemen olur. İran, "Ben güçsüzken saldırıya uğradım. Kimse kılını kıpırdatmadı. Şimdi toparlanıp, teşebbüsü ele alınca, herkes kıyameti ' kopanyor. Kimseyi dinlemem" diyor. Açık konuşalım. Haksız mı? Körfez Savaşı'nda yüz binlerce insan öldü. Görünüşe bakı • lırsa, daha da ölecek. Bu dramın sorumluluğunu, sadece Saddam Hüseyın'in gafletine, ya da Tahran yönetiminin fanatizmine yüklemek kolay • cılık olur. Uluslararası toplum da önemlı rol oynamıştır Körfez'deki tra ' jedide. Değerli kaymakam arkadaşlanmız BAŞSAĞUĞI ve MUHARREM KILDİŞ yitirmenin üzüntüsUnü paylaşıyoruz. Ailesine ve dostlarına başsağlığı dileriz. M t LKİYELtLER BtRLİĞİ YÖNETİM KURULU İBRAHİM ERHAN'ı Savuşturmaktan degil tartısmaktan yana iseniz.. ETİBANK Sarkaçlı ve Sepet biçimli küpeler. Altın. Troya, İlk Tunç Çağı. M.O.3 binyıl ikinci yarısı Istanbul Arkeoloji Muzesi güçlü kuruluş, güçlü bankacılık" Sermayesi: 163 milyar