18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GORLŞLER talığına uğratmak, 2) Yayı pek çekıp doldurmak Şemsettın Samı'mn Kamus ı Türkı'sınde de ıkı tane "ımlâ" sözcüğü var Bırıncı "ımlâ" ıçın şöyle denılıyor "Doldurma anlamına <,ok kullanılıyorsa da Arapçada ıral bdbından böyle bır sözcük asla bu manaya gel mez" tkıncı "ımlâ"nın karşısında da şu sözler var 1) Söyleyıp bırıne yazdırma, 2) Bır lısanın ıbaresını dürüst yazmak ılmı Bu ıkıncı mana Arapçada yoktur" Görülüyor kı Türkıye'de "ım lâ"ya yakıştırdığımız anlam Arapçada yoktur Yenı Dıl Kurumu bu denlı çürük temellı Arapça bır sözcüğü yapı ve anlamca sağlamhğı söz götürmeyen "ya zım"a yeğlemıştır 2 Yazım Kılavuzu'nda ve Türkçe Sözlükte "abece" adıyla geçen Türk harflen lmlâ Kılavu zu'nda yabancı bır sözcük olan "alfabe"ye çevrılmıştır (s 5) Eskıden ılk ıkı harfın adıyla "elıfba" dedığımız dızıyı şımdı ılk harflerın adıyla adlandırma mız doğaldır Neden "alfa, beta"ya s.aplanalım1' 3 "Yabancı dıllerde kulla nılan q, w, x harflen alfabede p, q, r, v, w, x, y biçimınde yer alırlar" (s 6) sözü, abece'mız ıçınde q, w, x harflerının bulunduğu anlamını taşıyor Bu doğru mu"> 4 Arapça, Farsça ve Batı kö kenlı sözcüklerde I ünsüzünün ın ce okunduğunu göstermek ıçın düzeltme ışaretı getırılmış, iflâs, uslup, klâsik, lâhana ... gıbı ör nekler verılmıştır (s 7) Oysa Ya am Kılavuzu'nda Ç) ımının 1 unsu zünü ınceltmek ıçın kullanılma sı kuralı kaldırılmıştı Gerekçelerı şunlardı a) Arapça, Farsça ve Batı kökenlı sözcüklerdekı 1 bu l'lerden sonra gelen a,u'lar Uzerıne kendı dıllerınde de ım konulmaz b) Im bolluğu vakıt kay bına yol açan bır yazım yüku dür(*) t) Yazımda bütün ses ıncelıklerını göstermek olanaksızdır Bu ıncelıkler her dılde kuUktan öğrenılır Örneğın, mal'dakı I kalın, Kemal'dakı I ıntedır Kemal'ın l'sını ınceltmek ıçın ım kullanmıyor, bunu kulaktan öğrenmeye bırakıyoruz ç) C ) ımının uzaüna gorevı vardır Bu neden le l'den sonrakı kullanım da kısa olan seslerı uzdtma gıbı bır yanlışlığa meydan verebılır rransıztd lâık sözcüğü Arapça lâyık gıbı okunabılır 5 "Batı kökenlı kelımelerde I ünsüzünün ınce okunduğunu göstermek ıçın de düzeltme ışaretı konur" denıldıkten ve klâsik, lâhana, plflk gıbı örnekler verıldıkten sonra şunlar eklenı yor "Ancak, Batı dıllerınde bu na benzer bır ışaretın kullanılmadığı göz önüne alınarak yenı kehmelerde bu ışaretın kaldırılması yazılış yanlışı sayılmaz" (s 7) Bu kural kural olmuyor, kımı sözcüklerde ım kulamlacağını kımı sözcüklerde kullanılmayabılece ğını bıldırerek yazıma bır kanşıklık getırıyor Böylece Ya/ım Kılavuzu'nda tutulan yolun daha doğru olduğunu kanıtlıyor 6 Yazım Kılavuzu'nda kaldırılmış olan nıspet i'sı lmlâ Kılavuzu'nda gerı getırılmıştır Gerekçe, "dını" ıle "dınî"nın ve benzerlerının karıştınlmasını önlemek olarak belırtılıyor Buna karşı dıyoruz kı a) Damatla evlenen "gelın" ıle "gelınız" anlamınddkı "gelın" ya da "düş ıdı" yenne kullanılan "düştü" ıle "yere düştü"dekı "düştü"nün ve pek çok benzerlerının karıştınlmasını önlemek ıçın de ım mı kullanalım 9 Bunların söylenışı, tümce ıçındekı anlamlarına göre ayarlanır b) Arap abecesı kullanıldı ğı zaman da her ıkı ditıi ve ben7erlerı ıçın ayırt edıcı ım kullanılma?, tek yazım uygulanırdı Nasıl okunacaklan anlamlarından bellı olurdu c) Bıraz önce de söylcdığımız gıbı ım bolluğu yazı yazmayı güçleştıren ve vakıt kaybına yol açan bır yazım yu küdur, ç) Bugün pekçok kışı (Arapça ve Fdrsça eğıtım görmedığınden) Arapça ve Farsça sözcüklerın sonundakı uzun i'lerın nıspet i'sı olup olmadığını bılmez Örneğın "canı"dekı i'yı ımlı mı, ımsız mı yazacağını kestıremez Nıspet bıldırmeyen i'lere ım koyar, nıspet anlamı Uşıyan i'lerı ımsız yazar Nıtekım bu yanılgıiara lmlâ Kılavuzu'nun kendısı de duşmUş, nıspet anlamı bulunmayan bırçok i'ye ım eklenmıştır Sö7gehşı, asî, canî, carî, fanî, hamî, mer% sâkî, sârt, tedaî sözcüklerının sonlarındakı i'ler nıspet i'sı olmadığından ımsız yazılmaları gerekırken ımlı göstermış, bunlara benzeyen ati, badi, baki, mani, kâfi, menfi, tedavi sözcüklerının sonlarındakı ilerı doğru olarak ımsız yazmıştır öte yandan ımlı yazılması gereken kımı sözcüklerı ımsız göstermıştır haydari, kufi, uryani, zenci, kulli... gıbı Gözümüze çarpan tutursızlıklardan ıkı örnek daha vasi uzatmalı, veli u/atmasız, sakî'dekı a üzerınde uzatma yok, sârî'dekı a üzerınde var Sıkı bır tarama bu örneklerı daha da çoğaltır sanıyorum Bütün bu örnekler uzatma ımının gösterılmesı ıçın ılerı sürülen gerekçeye karşı bırçok sa kıncaları bulunduğunu ve Yazım kılavuzu'nun daha gerçekçı bır yol tutmuş olduğunu ortaya koymuyor mu? Şunu da ekleyelım kı lmlâ Kılavuzu'nun "Gtrış"ındekı "düzeltme ışaretının Yazım Kı lavuzu'ndan kaldınlması, yazıda ve söyleyışte büyük sorunlara yol açmıştır" sözü de doğru değıldır Yazım Kılavuzu, düzeltme ışaretını büsbütün kaldırmamış, üç yerde korumuştur a) Arapça ve Farsça kökenlı sözcüklerde k, g'den sonra gelen a ve u uzerıne, uzunluğu ya da ıncelığı belırtme de, (mekân, sükun, dergâh gıbı) b) Yazımları aynı, anlamları ve söylenışlerı ayrı olan sözcüklerı ayırmada, (âlemaleın, âdet adet gıbı) c) özel adlardakı ve resmı belgelerdekı yazımları ko rumak ıçın, (Balâ, Lâdık gıbı) (Eleştırımızın ıkıncı bölümü bırkaç gün sonra) (•) lmlâ Kılavuzu'nda « ıle başlayan 378 söztUkten ılk ıkı harfı la olan 141'ının »'s\ U/trınc şapka cklenmekledır Ayrıca, wllm, kellm, hultsa, malflm, maflflp, huIAI gıbı pckvok sözcUktc dc var Bu gı dıslc pıyasada japka kalmayatak 4 MART 1986 Dağdan Bir Aslan Doğurması Beklenirdi1 İmla Klavuzu bilmece gibi yeni kurallar getirerek yazınımızı bır kargaşa içine sürüklemektedir. Koyduğu kuralları yer yer kendısimn bile uygulayamadığı bu incelemede görulecektır. örneğın "canı"yı yanlış olarak "canî", "kâfî"yı yanlış olarak "kâfi" biçimınde göstermıştır. PENCERE Tebdili Mekânda Ferahlık Vardır... 195O'de Demokrat Partı gumbur gumbur ıktıdara geçmıştı Şaka değıP 27 yıllık CHP ıktıdarına söverek seçımlerı kazanmıştı DP'nın önderlerı, Celal Bayar, Refık Koraltan, Adnan Menderes, Fuat Köprulu de gerçı CHP'lı ıdıler, ama, ışın o yanına kımse bakmıyordu Kabahat, samur kurk gıbı Ismet Paşa'nın sırtındaydı Yıllardan beri CHP'nın kaymağını yıyen DP önderlerı ıse zemzemle yıkanıvermışlerdı Halk kıtlelerı kaynıyordu Amerıka, DP'nın arkasındaydı 14 Mayıs 1950'de seçımlerı kazanan DP, ıç ve dış guçlerı yanına alarak koltuğa oturdu, ılk ışı ezanı Turkçeden Arapçaya çevırmek oldu Amerıkan yardımı ulkeye saçılıyor, Ikıncı Dunya Savaşı koşullarında anası ağlamış halk, oh" çekıyor, barışa kavuşan dunya ıle ılışkıler sıklaşıyor, Ismet Paşa'nın altın ve dovız bırıkimlerı lıberasyon adı altında har vurup harman edılıyor, ekıme açılmamış topraklara traktörler gırıyor, Demokrat Partı 1954 seçımlerını de vuruyordu • Gerçekte koskoca ulke, "Kuçuk Amerıka olmak" özentısınde yabancılara ıpotek edılıyordu, ama, o sırada kımseye dert anlatmak olanağı yoktu Bılınçsızlık öylesıne yoğundu kı, yığınlar suruklenıp gıdıyorlardı Toplumda muhalefet hiç kıpırdamayacak gıbı görunuyor, olumsuzluk ruzgârları yalnız aydınlar arasında esıyor, değıl köye, kasabaya bıle gıremıyordu DP, 1954 seçımlerını de kazandı, ama 1955'te göstergeler kıpırdadı Nasıl oldu bılınmez'' Halk canlanıvermış, CHP'nın yelkenını yenıden uflemeye başlamıştı 1957 seçımlerınde kımın kazandığı kuşkuludur Adnan Menderes o gunun gecesınde sabaha dek kıvrandı ve ertesı gun şunları söyledı ' Allah bana bır daha öyle bır geceyı yaşatmasın' " Oysa Demokrat Partı o seçımlerı yıtirseydı, Menderes daha kötü bır sona doğru doludızgın suruklenmeyecektı • 1960'larda AP'nın yukselışı Demokrat Partı'yı anımsatan bır çızgı çekmıştır 27 Mayıs eylemının burokratık onlemlerı toplumda tepkıler yaratmıştı 1965'te Adalet Partesı gumbur gumbur ıktıdara geçtı Seçım sandığında oyların yaklaşık yuzde 53'unu AP almış, CHP yuzde 28'e duşmuştu Adalet Partısı: nın elınde buyuk fırsat vardı 27 Mayıs 1960'ta ıktıdara geçen yönetım, darmadağınık ekonomıyı halk kıtlelerıne sevımsız görunen önlemlerle derlemış toplamış, bır planlamaya bağlamıştı 19631968 arası "ıthal ıkamesı" modelının en tutarlı surecı, dünya kapıtalızmının de altın çağı ve yukselış zamanıdır Ne var kı, balayı çok surmedı, 1969'da AP yıne seçımı kazandı, ama, boşluğa duştu, 1970'lerde örgut çatladı, Demokratık Partı kuruldu, ardından 1971 asken mudahalesı geldı Bugunden dune bakınca ınsan dıyor kı Keşke AP 1969 seçımlerınde kazanmasaymış * Rahmeth Doğan Avcıoğlu'nun dedığı gıbı, "Bu ekonomı dıkış tutmaz", yapısal bozukluk kısa surede ağırlığını duyurur 1980'den beri Türkıye'de uygulanan model ıse, sanayıleşmemış bır ulkeda başarı sağlasın, halkı sevındırsın, duyulmuş gorulmuş değıldır ANAP yönetımının açmazı da buradadır Sayın Başbakan Özal daha ıkı yıllıktır, hele bıraz daha zaman geçsın, ektığını bıçecektır Toplum katmanlarında kıpırdanma başlamıştır, halkın soluğu bır kez muhalefetın yelkenını şışirmeye yoneldı mı sonu çabuk gelır Nıtekım TV'dekı son "lcraatın içınden" programında Sayın Turgut Özal'ı seyredenler çok şaşırdılar Karşımızda sankı 12 Eylul burokratık yönetimınden bırısı vardı, sevımlı, tonton, yumuşak Özal'a ne olmuştu? ' O ne 'ceberrut' programdı? , Kamuoyu yoklamaları olumsuzluk göstergelerini mi vurguluyorlardı? DYP'nın varlığı, SHP'nın ağırlığı mı duyuluyordu? Hazır petrol fıyatları duşerken ve ehne buyuk fırsat geçerken ANAP gıdıcı mıydı? Sayın özal uzulmesın, sıkılmasın, otuz yıllık deneyler gosteriyor kı, kımı zaman gıtmek, kalmaktan daha lyıdır, hem başbakanlar, hem de rejım içın yararlıdır Atalanmız ne demışler Tebdılı mekânda ferahlık varuır ÖMER ASIM AKSOY Eski TDK Genel Yazmanı Üzerınde sevgılı dostom Prot Dr Hasan Eren'ın adı bulunan lmlâ Kılavuzu ıçın övücü bır ya7i ya^mak ısterdım Ama yapıtı ınceledıkten sonra ıçımden bır ses, "Bılım onuru ve Atatürk emanctı bekvılığı, arkadaş hatırına te da edılemcz" dedı Prof Eren, eskı Dıl Kurumu'ndd uzun yıllar bırlıkte çalış tığımız bır dıl bılgınıdır Ata turk'ün bı/e emanet ettığı "dılı mı/ı yabancı dıllerın boyunduru ğundan kurtarma" çalışmalarına katkılarda bulunmuştur Ne var kı son yılların vevtlı gelışmelerı, kendısını eskı Dıl Kurumu'nun karşısında bulunanlar arasına süruklemı&tır Ve şımdı, resmı nı telıklc kurulan yenı Türk Dıl Ku rumu'nun ba^kanıdır lmlâ Kıla vuzu'nun üzerınde "hdzırlayan" ülarak onun adı bulunmaktadır Ama kıtap, yenı Turk Dıl Kurumu'nun komısyonlarıncd, kırk kışılık bılım kurulunca, Ataturk Kultur, Dıl ve Tarıh Yüksek Kurumu Yönetım Kurulu'nca ınce lenmış, gclıştırılmış, değerlendı rılmış ve Yürütme Kurulu ıle Yö netım Kurulu'nun onayını almış bır yapıt olarak yenı Türk Dıl Kurumu'nun malıdır önsözdcn anlaşılıyor kı hazırlayıcının kıtabd verdığı "Yazım Kılavuzu" adı bılım kuruîunta "lmlâ Kılavu zu"na vevrılmış ve ötekı kurul larda da Türk^e değıl Arapva sözcük yeğlenmıştır Kıtdbın lmlâ Kılavuzu adı ıle çıkmış olması, Sayın Eren'ın bu değıştırme yı hoşgörü ıle karşıladığını, başka aksakhklan da yukarıda adları ge^en kurullarla paylaştığını göstermektedır lmlâ Kılavuzu ıkı ana bölumdcn oluşuyor Bııınu bölümde 36 sayfa tutan (154'ü numaralı, 58'ı numarasız) 212 "ımlâ kurah", ıkıncı bölumde 10 000 dolayında sözcüğun nasıl yazılması gerektığını bıldıren "söztükler dızelgesı" (bu başhk bızım koy duğumuz addır) var Yazım kurallarının da, sözcukler dızelgesındekı !>öz<.uklerın de kaynağı buyük ölçude, eskı Türk Dıl Kurumu'nca hazırlanmış ve yayımldnmı^ olan Yazım Kılavuzu'dur Aıuak Yazım kılavuzu'ndakı kı mı kurallar ve bunun sonucu olarak bırtakım sözcüklerın yazılışı değıştırılmıştır Bu yazı ıle önı.e kurallar, sonra sö7tükler uzerındekı görüşlerımızı belırteceğız YAZIM KURALLARI Yenı Dıl Kurumu'nun yayımladığı tmlâ Kılavuzu, eskı Dıl Kurumu'nun son kez Yazım Kılavuzu adıyla çıkardığı, uzun uygulama yıllarının yerleştırdığı yazım kurallarının yaklaşık olarak beşte bırını değıştırmıştır Bunları sırasıyla görelım. 1 Yapıtın adındakı Türkçe "Yazım" yerıne "Arapça "lmlâ" gerı getırılmıştır Eskı Dıl Kurumu, 1970 yılına değın kullandığı" lmlâ" sözcüğünü, dılımızdekı gelışme ve özleşme akımına uygun olarak Türkçeleştırmıştı Dıl Kurumu'nun kuruluş amacı, dılımızı yabancı dıllerın boyunduruğundan kurtarıp benhğme kavuşturmak olduğuna göre "yazım"ı bırakıp "ımlâ"ya dönmek amaca ters düşen bır gen adımdır Kıtabın "Gırış"ındekı bır açıklamadan anlıyoruz kı bılım kurulunda "yazım"ı savunanlar olmuş, ancak çoğunluk "ımlâ" demeyı uygun bulmuştur Bu durum, yenı Türk Dıl Kurumu Bılım Kurulu'nun yönünü belırt mcsı bakımından çok önemlıdır Burada bır tutursızhk üzerıne de dıkkatlerı çekmek ıstıyoruz tmlâ Kılavuzu'nun sözcUkler dı zelgesınde "yazım" sözcüğüne yer verılmıştır Yanı bu sözcüğün artık dılımi7.de tutunmuş olduğunu Bılım Kurulu kabul etmıştır öyleyse kıtabın adından nıçın kaldırmıştır 7 Öte yandan, Arapça "ımlâ" sözcüğü sağlam bır temel Uzerıne kurulmuş da değıldır. Türk çede kullanılışı yanlış bır uygulanıa alışkanlığına dayanmaktadır Her şeyden önce söylenışı Türkçenın ses kurallarına aykırıdır Arapçadakı anlamlarıyla ona Türkçede yüklenmış olan anlamlar arasında ıse uçurumlar vardır Büyük dılcı Mütercım Asım'ın Türkçeye çevırdığı çok ünlü Kamus'ta ıkı "ımlâ" sözcüğü bulunmaktadır Bırının anlaını şöyle sıralanmıştır 1) Hak taala bır kulunun tulı ömür ve afiyetle behremend ve berhurdar kılmak, 2) Mevtı ımhal ıle uzatmak, 3) Devenın ayağı bdğını uzatıp meydanlı kılmak, 4) Bır adam takrır ve bır ahar kımse yazmak yahut an zahrflkalb yazmak Ikıncı "ımlâ"nın anlamları da şöyle 1) Bır kımseyı nezle has HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Ayazhn açıklaması 20.7.1985 tarihli gazetenız'ın 8'ıncı sayfasında yayımlanan •KARAKOLU EVDEN Ç1KA R TA MI YOR'' bailıklı haber hakkmda Vahhğimizce gerekli ınceleme yaptırılmiitır. Mulkiyeti Huseyın YILDU'a ait olan Erenkoy Karakol bınası karakolun Sahrai Cedıt Karakol binasına taşınmasıyla tahlıye edildığı gibi sahibtne kira bedellerı de odenmıştır. Bilgilerinızi saygt ile rıca ederim. NEVZAT AYAZ tstanbul Valısı ister istemez duşunduruyor... Fakulteye kayıt yaptmrken, bizden "veli" istenmemışti... Sonuçlan bize (oğrenalere) postalasınlar. Boylece, notlarınuzı öğrenmek ıçin koşturmaktan kurtuluruz... Adıl Derecı (İTÜtnşaat) getirıyorduk. Son gunlerde kliniğimıze atanan doktorumuz canının istedlğinl serviste çalıştırdı, istemediğini hiçbir anlaşmazlık söz konusu olmadığı halde "yoğun bakım servislnde verimsizdlr" damgasını vurarak servlsimizden soyutlayabiliyordu. Ben 9 ay gibi uzun bir zamandan beri, yoğun bakım unitesinde, gece gunduz 8 saatlik vardiyamda çalışıyordum; bugune kadar hiçbir arkadaşımla veya buyuklerımle tartışma, geçımsızlik söz konusu olmadan görevlme devam ediyordum. Fakat her nedense beni aniden servisimden soyutladılar. Konuyu Cerrahpaşa Tip Fakultesi Ugililerme kademe kademe en bastaki buyuklerime kadar ilettim, ancak hiçbir çozum getirmedi. Ayrıca hakaret edercesine' Sana izln verelim git dinlen' denildi. Sayın yetkililer! Bızler taşradan gelmış, ekmek parası uğruna çalısan yalnız kisileriz. Kliniğimizin kapısma kadar taa.. memleketimızden babamız, anamız geldiği halde, vardiyanuzdan yanm saat bile erken çıkmamamtza rağmen, bu olayda ben 3 gün boşuna izln kullanmak zorunda bırakıldım. Bir yetkili dahi, olayın ustune gidip haksız yere, sebepsizce servisten soyutlanmamıza karşı gelmedtler. Fakultentn kendi yetiştlrdiği hemşireleri çoğunluk kazanınca, btzlerin pabucu dama atıldı. Şu arnia hiçbir servlsin çauşma listesinde adım geçmiyor ve ben mecburi olarak yıllık Unlml kullanmak zorunda bırakılıyorum. Sayın yetkililer! Sayın Sağlık ve Sosyal Yardun Bakanhğı! Ben gbrevimin kutsallığına inanmış ve servisinde duriıst çalısan bir hemşireyim; bunu bile bile, sayın servis doktoru, benimle çalışmayı canı istemedlği için, adi bir suçlama Ile, yoğun bakım unitesinde verimsizdir damgasıyla, servisimden çıkarabilır ml? SUNA ALKAYA Almanya'dan Mektup 21 ocak gunu bu köşede çıkan "Uyarı" başlıklı yazım ıçın Almanya'dan bır mektup aldım Bır tepkı mektubu Cornelıus Bıschof ımzasını taşıyan ve Almanca yazılmış olan mektup, "Cumhurıyet" postada gecıktığı ıçın yazıyı geç okuduğunu belırterek başlıyor ve şöyle suruyor ' "Kaygunuzu paylaştığımı ve benım de sızın gıbı antıfaşıst olduğumu hemen belırtmek ısterım Ramazan Avcı'nın ölumünü protesto dolayısıyla Hamburg'ta yapılmış olan yuruyuşe bınlerce Almanla bırlıkte ben de katıldım Fakat, Dazlaklar'ın 'Yenı Nazıler'le karıştırılmaması gerektığıni ıddıa eden bızım senatör pek de haksız sayılmaz Onlar, nasyonal sosyalıst ıdeolojisinm farkında bıle olmayan sokak çetesı zorbalardır Bızım Dazlaklar, adını benimsedikler! ingiliz sokak çetelerını örnek almışlardır Yenı Nazılerle ortak yanları, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık çılgınlığıdır Alman Yenı Nazılerı kımı zaman onlardan vurucu guç bırlıklerı olarak yararlanıyorlar Korkaklar çetesı de dıyebılırız onlara Fakat Hıtler dönemının sert dısıplınlı SA'larıyla (Saldırı Bırlıklerı) hıçbır benzer yanları yoktur Şımdı sorunun özune geçıyorum Faşlzmın en aşırı bıçımı olan nasyonal sosyalızm, Bırıncı Dunya Savaşı'ndan sonra sadece bızde değıl, ekonomık tedırgınlıkler ve Almanya'da olup bıtenlere karşı bır tepkı olarak, ötekı Avrupa ulkelerınde de goruldu Hatta Komıntern (Komünıst Enternasyonal) bıle sosyal demokrasıyı (demokrat partılı yonetımı) baş duşman bıldı ve Nazılerle ışbırlığını yeğledı Fransa'da guçlu bır faşıst hareket göruldu ve I Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş genç Alman demokrasısının (VVeımar Cumhurıyetı'nın) yıkılışında etken oldu Multecıler ve Yahudıler sonraları, demokrat ulkelerce (isviçre, ingıltere, Amerıka Bırleşık Devletlerı) kabul edılmedıler ve Sovyetler Bırlığı, Almanya'dan kaçmış olan komünıstlerı, nasyonal sosyalıstlere teslım etti Multecıler, Moskova'dan doğruca Auschvvitz kampına yolcu edıldıler Faşızmın beşığı olan Italya'yı, Vatıkan'ı ve hele o Ispanya'yı unutmamalıyız Alman ordusunun Rusya'ya saldırdığı gun Istanbul'da bır bayram havası estığını sıze hatırlatmam mı gerekıyor? "Yıöıtlık gunlerı" dönemınden çarpıcı bırkaç başlık sadece Gunumuzde yenıden görulmeğe başlamış olan 'Yığıtlık gunlen'nden Hıtler re|imını bağışlatmak gıbı bır nıyetım yok, Tanrı korusun! Fakat olup bıtenlerin tek suçlusu olarak her zaman bızle(Arkası 13. Sayfada) Bakanhğımızın bizden haberi var mı? Üniversitelerimizde karne dönemi! YÖK, öğrencilerin başan durumlanm donem sonunda velılerın adreslerıne postalayacakmış. Bu bizlere guvenmediklerinin bir gostergesinden başka bir fey değıldır... Bu ve benzeri girişimler, unlversttelerin liseleştirilmeye çahfüdığmı Sağlık Bakanltğı'na bağlı Sağlık Meslek l.isesi mezunu hemşireleriz. 1984 yılı mayıs ayının 10. gununden beri, kadromuz Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklan Hastanesi'nde olduğu halde, Cerrahpaşa Tip Fakultesi'nde gorev yapmaktayız. Yukarıda belirttiğtm tarıh ten ıtıbaren ihtiyaç uzerıne Cerrahpaşa cerrahi acil yoğun baktm ünitesine gonderildik. Kllniğm henuz açılmaması nedeniyle, cerrahi kliniğin çeşitli servis ve poliklıniklerinde gorev yaptık, yoğun bakım unitesi faaliyete geçttğinde gorevimizı kutsallığı doğrultusunda yerine Barışın, Adaletin ve Demokrasinin değerli savunucularından, uluslararası hukukun seçkin siması kaybetmenin derin uzuntusunu paylaşır, yakınlarına ve dostlarına başsağlığı dileriz. Avrupa tnsan Hakları Komısyonu Merkez Üyesı, Dunya Barolar Bırlığı Başkan Vekılı ve eskı Istanbul Barosu Başkanı ORHAN APAYDIN'ı TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL ŞUBESt ORHAN APAYDIN'ı yıtırdık Acımız büyüktür Yılmaz bır hukuk savaşçısı, yaşamını hukuk devletı ve hukukun ustunlüğü ıçın adamış gerçek demokrat, değerli avukat; BAŞSAGUGI TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESt ORHAN APAYDIN'ı kaybetmış bulunmanın derın uzuntusü ıçındeyız Tum sevenlerıne başsdğlığı dılerız. KOCAELİ BAROSU AVUKATLARI Iktisat 1985 Nlenkul Değerler Hacmi:41Milyar Iktitat Banka»ı Gen«l MUdürlük l e l 17^ 7000 iktlsat Bankası Merkez Şubesı Erkan Çezer Tel 167 4186 Iktlsal Bankası Bahçekapı Şubetı O^(r Algîn l e l b22 4609 Iklitat Bankaıı Mccldlyeköy Şubesl l a l a l Ercan Okudan Tel 172 5218 Iktlsal Bankası Kadıköy Şubesl Ada Turna Tel 338 9838 Iktlsal Bankası Karaköy Şubesl Tulu(j Sıydvıış Tel 146 7084 Iktisal Bankası Bakırköy Şubesl Yaşar Debrelı Tel 570 1680 İktlsat Bankası Ankara Şubesl Unver Gııltemır Tel 33 08 70 İktlsat Bankası Izmir Şubesı Unerı Okşdil Tal 22 62 47 iktisal Bankası Bursa Şubesl Alı aedat Unal Tel 230 23 İktlsat Bankası Adana Şubesl Malıl 0/s.oy Tf I 370 07 Iktlsal Bankası Mersln Şubesl Atıll.ı Turkkal Tel 223 78 Iktisat Bankası Gazlanlep Şubesl Atılla Taşdelen Tel ?47 18 Iktisat Bankası Denizll Şubesı Erı>l Ergın Tel 130 10 Iktlsal Bankası Iskenderun Şubesl Ah H kmet Dag Tel 128 44 BAIMCASI İKTİSAT İktisat Bankası 1985 yılında TL 41 Milyarlık özel sektör ve devlet tahvili ile hazine bonosu alım satımı gerçekleştirdi. Sanayi kuruluşlarına ucuz finansman, tasarruf sahiplerine yüksek verim sağladı. Iktisat müşterisini ön plana alır ve kazanır. Jı .w J.^I!^J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle