18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 4 MART 1986 Enosis'i 1964'te Papandreu önlemîş Yeni Demokrasi Partisi Milletvekili ve eski istihbarat sorumlusu Aris Bulakas, baba Papandreu'nun Kıbrıs'ı ilhak etme kararım son anda Andreas Papandreu 'nun engellediğini ileri sürdü. LEFKOŞE, (a.a.) Yunanistan Yeni Demokrasi Partisi milletvekillerinden Aris Bulakas, Yunanistan'da 1964'te iktidarda bulunan Yorgo Papandreu hükümetinin, ağustos 1964'te dünyayı bir oldubitti karşısında bırakarak Kıbrıs adasını Yunanistan'a ilhak etme (ENOStS) kararı aldığını ifşa etti. Bulakas, ENOSlS'i o zaman Andreas Papandreu'nun engellediğini de söyledi. 19641965 yıllannda, Kıbrıs'ta Yunan karşıcasus örgütü KYP başkanı olarak görev yapan Aris Bulakas, Atina'da "Elefthetipos" gazetesinde yayımlanan bir yazısında, Yunanistan'ın baskısı ile Türkiye'nin 19 Ağustos 1964 saat 12.00'de, havakuvvetini NATO'nun emrine'vermeye zorlandığını, bundan güdülen amacın da ENOSlS'in gerçekleşmesinden sonra Türk Hava Kuvvetleri'nin Kıbrıs'a müdahalesini engellemek olduğunu bildirdi. Bulakas şöyle devam etti: "Türk Hava Kuvvetleri'nin Ankara'nın emri ile Kıbrıs'a karşı harekete gcçmcsi ınümkün olmayacaktı. Yorgo Papandreu ise bunun üzerine Kıbrıs konusunda degişken. ancak akılcıl ıılusal bir plan üstleniyordu. Tek yanlı ENOSİS planını ileriye götürmeyi üsleniyordu. Değerlendlrme yapnuş, o zamanki askeri oluşıımun açıkça lehimize olduğu sonucuna varmıştı. Yunan ve Kıbrıs meclislerinin aynı zamanda loplanmasını, derhal ENOSİS »an etmesint ve buna paralel olarak iki meclisin, Türk azınlığının haklarına saygı gösterileceği konusunda uluslararası topluluğa güvence vermesini ongorüyordu. Plan, hemen sonra seçimler ilan edilmesini ve bülünleşmis biiyük Yunan devleli (Yunanistan ve Kıbrıs) meclisine seçimler yapılmasını da öngöriiyordu. Yorgo Papandreu, planını Slavros Kostopulos, Konstantinos Mitsotakis ve diger yakın mesai arkadasları ile görüştü. Hepsi de vakit geçirmeden bunu yapmasını önerdi. 19 agustosta Kraliyet Konseyi gizli ve gayri resmi bir toplantıya çagrıldı. Bu toplantıya kraldan başka, başbakan ile basbakanın yakın mesai arkadasları ve o zamanki ana mııhalefet partisi başkanı Panayotis Kanellopulos katıldı. Kral ve Kanellopulos, Yorgo Papandreu'nun ENOSİS planını benimsediler. O zaman tek yanlı ENOSİS'in mümkiin olduğu ve yüzyılın oldubittisini oluşturmuş olacağı kuşkusuzdu. Bugün en biiyiik soru şudur: Tek yanlı ENOSlS'i kim önlemiştlr?" Bulakas, zamanın başbakanı Papandreu'nun oğlu, şimdiki başbakan Andreas Papandreu'nun babasının planlarını öğrenip Makarios'u uyardığınıönesürdü. Diyulogda olumlu adun Abdel Rauf El Kasım, Türkiye'yi ziyaret eden ilk Suriye Başbakanı oldu. Başbakan Ozal ve El Kasım 'ın başkanhk ettikleri Türkiye ve Suriye heyetleri arasındaki resmi görüşmelerin gündeminde Fırat suları, sınır antaşmazltkları ve terorizm konuları var. Dünkii görüşmelerde MİT Müsteşan da bulundu. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Suriye Başbakanı Abdul Rauf El Kaam'ın dün başlayan Ankara ziyareti mesafelı bir şekilde seyreden vc yer yer soğukluklara sahne olan TürkiyeSuriye ilişkilerinin iyileştirilmesi ve iki Ulke arasında diyalog kaptsının açılması bakımından başlangıç adımının atılmasına sahne oldu. Suriye Başbakanı El Kasım, Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istediklerini, sırurın bir "dostluk ve sevgi nnınna" dönüşmesini arzuladıklarını belirterek, ziyaretinin ilişkilerde yeni bir başlangıcı açtıgım bildirdi. Suriye Başbakanı'nın bu yaklaşımi Türk tarafından da aynı şekilde karşılık buldu ve TUrkiye'nin de Suriye ile sorunlarını'İyi niyetle" çözmek istediği Başbakan Turgut öıal tarafından kendisine bildirildi. Türkiye ile Suriye arasında bugüne kadar gerçekleşen en Ust düzeydeki temas olan dünkü görüşmeler, her iki tarafın da ilişkilerde yeni bir dönemin açılması konusunda aynı siyasi iradeyi paylaştıklannı ortaya koyarken, ilişkilerı etkileyen leror ve Fırat suları konularında da tarafların yaklaşımlarında olumlu bir hava estirdi. Suriye Başbakanı, Türkiye'nin teröre ilişkin kaygıları karşısında "duyarlı davranacak lannı" hissettirerek, sınır güvenlıği konusunda işbirliğine hazır olduklarını bildirdi. Ancak, El Kasım, Fırat'ın sularındaki azalmaya dikkat çekerek bu konuda Ankara'dan anlayış istedi. Başbakan özal ise, Fırat'ın sularındaki azalmanın kuraklıktan kaynaklandıjını belirterek, bunda herhangi bir kasıi aranmaması gerektigini ima etti. HAVAALANINDAKİ KARŞILAMA El Kasım, berabcrinde sulama, dış ticaret, içişleri ve dışişleri görevli devlet bakanları olduğu haldc dün sabah özel uçagıyla Ankara' ya geldi ve Turkiye'yi resmen ziyaret eden ilk Suriye Başbakanı sıfatını kazandı. tstanbul Teknik Oniversilesi Mimarlık BolümU mezunu olan El Kasım'ın Ankara ziyareti, kendisi gibi İTÜ mezunu olan Başbakan Turgut özal tarafından karşılanması ve İTÜ'İU başbakanların sarılıp öpüşmeleri ile başladı. Suriye Başbakam'nın varışında Esenboğa Havaalam'nda askeri tören düzenlendi ve iki başbakan platforma çıkarak Türk ve Suriye milli marşlarını dinlediler. El Kasım daha sonra şeref kıtasını denetleyerck, "Merhaba asker" dedi. özal ve kendisiyle Türkçe konuşan El Kasım'ın havaalanıdaki şeref salonunda yaptıklan sohbelin konusunu ise lTÜ'deki öğrencilik günleri oluşturdu. RESMİ GÖRÜŞMELER BAŞLIYOR İki ülke heyetleri arasındaki resmi gorüşmeler ise dün ögleden sonra başladı. özal ve EIKasım önce Suriyeli dört bakanla TUrk karşıtlarının hazır bulundugu yarım saat süren bir görüşme yaptılar ve oldukca yogıın bir gündem Uzerinden yapılacak görüşmelerin yöntemini kararlaştırdılar. Varılan anlaşmaya göre, dün yapılan resmi görüşmelere ek olarak, bakanlann bugün ayrı çalışnıa grupları halinde toplanarak, sulama işleri, güvenlik, ckonomi ve dış politika konularım kendi aralarında ayrmtılı bir şekilde kararlaştırılan yönteme göre, Suriye İçişleri Bakanı Muhammed Gabbaf İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut ile, Suriye Sulama işleri Bakanı Abdullah Madani Enerji Bakanı Sudi TUrel ile, Suriye Dış Ticaret Bakanı Muhammed tnadi Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Tltiz ile, eşleşcrek ayrı çalışma grupları halinde toplanacaklar. Dışişleri Bakanı Vahil Halefoğlu ile Suriye dısişleriyle görevli Devlet Bakanı thsan El Hayylp ise dün akşam görüştüler. MİT MÜSTEŞARI DA KATILDI özal ile El Kasım, dün heyetler halinde yapılan görüşmelere başkanhk ettikten sonra ayrıca baş başa bir görüşme yaptılar. Heyetler halinde yapılan ve iki saati aşkın suren görüşmelere Türk tarafından MİT Musteşan Burhanettin Bigah, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Koramiral Vural Bayezit'in, Suriye tarafından ise güvenlik ve istihbarat işlerinden sorumlu oldııklan anlaşılan Uç generalin katılması dikkati çekti. Türk tarafından ayrıca DSİ ve TEK genel müdürleri de görüşmelerde hazır bulundıılar. EL KASIM: "İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ" Türk kaynaklarından edinilen bilgilere göre, dünkü resmi görüşmelerin açılışında ilk olarak Başbakan Turgut Ozal söz alarak, Türkiye'nin Suriye ile iyi komşuluk ilişkileri tesis etmek istediğini bildirdi ve "aramızdakl sorunları iyiniyelle halletmek Istiyoruz" dedi. özal'ın bu sözleri karşısında Suriye Başbkanı El Kasım da aynı yaklaşımı paylaştıklannı belirterek, "Ankara'ya geUşimtn lek nedeni var. O da, ilişkileri en İyi düzeye gelirmeklir. İJIkelerimizi birleşliren sınınn aynı zamanda lHşkilcrlmi/in canlandınlmasına vcslle olmasını isliyoruz. Üv çetit sınır vardır. Blrinclsi, ilişkilerde donukluk yansıtır. Ikincisi, İlişkilerde olumsuzlugun simgesidir. ÜçiincUsü ise, iyi komşulujun sembolü olan sınırdır. Işle biz de Türkiye ile sınırıını/ın bu üçüncü türde bir dostluk sının olmasını simiıni olarak arzuluyoruz" dedi. TERÖR KONUSUNDA Başbakan özal'ın Türkiye'ye dönük faaliyetlere girişen terörist unsurların Suriye'de kamplarda eğitim ve destek görmeleri konusuna EIKasım ile baş başa yaptığı görüşmede girdiği bildirildi. TUrk kaynakları, Dışişleri MUsteşarı Necdet Tezel'in geçen yıl mart ayında bu Ulkeye yaptı£ı ziyaretten sonra belirgin bir düzelme gösteren bu konunun bugün İçişleri Bakanları arasında yapılacak görüşmedc daha ayrmtılı bir şekilde ele alınacağını bildirdiler. Dünkü resmi görüşmelerde özal, Türkiye'nin 1980 öncesinde terorizmden çektiği sınıntıları anlatmakla yetinirken, Suriye Başbakanı sınır güvenliği konusunda Türkiye ile her türlü işbirliğine hazır olduklarını bildirdi. FIRAT SULARI Dünkü görüşmelerde, Suriye Başbakanı, Fırat sulan konusunu da gündeme getirdi. Geçen yıl Fırat Üzerinde Türkiye'den gelen su mıktarında önemli miklardu dUşüş olduğunu belirten El Kasım, hayatın bundan olumsuz yöndeetkilendiğini, barajlardaki su düzeyinin azalması nedeniyle elektrik üretiminin azaldığını, bunun sonucu Şam da dahil olmak Uzere yerleşim merkezlerinde günde dört saat elektrik kesintisine gidildifiini anlattı. OZAL'IN YAKLAŞIMI Başbakan özal ise, Suriye'nin siyasi baskı amacıyla kasıtlı olarak yapıldıgını /.anneıliği Fırat sularındaki azalma konusunda, El Kasım'ı bunda siyasi bir kasıt aranmaması gerektıği konusunda ikna etnıeye çalıştı. Fırat sularındaki azalmanın Anadolu'daki kuraklıktan kaynaklandıgnı belirten Başbakan Özal, bir yetkilinin deyimiyle oldukça iyi hazırlandığı gözlenen bu konuda ezbere olarak Fırat'ın debisi konusunda ayrıntılı rakamsal bilgiler verdi. özal, Türkiye'nin konuya yaklaşımını anlatırken, Dicle ve Fırat suları konusunda Irak ve Suriye ile Uçlü planda, "makul bir anlaşmadan yana oldugunu" bildirdi. SURİYE, İSRAİI İN VARLlClNA KARŞI • It", Görüşmelerin Ortadoğu'ya ilişkin bölümünde El Kasım, lsrail'i son derece sen bir dille eleştirdi ve bu Ulkenin varlığına karşı olduklarını belirtti. Suriye Başbakanı Israü'in yayılmacı bir politika izledigini ve TUrk topraklarında da gözü bulunduğunu kaydetti. özal ise, lsrail konusuna akşamki konuşmasında girerek, bölgedeki bütün devletlerin güvenilir sınırlar içinde yaşaması gerektiğini belirterek bu yaklaşıma katılmadı. El Kasım, lranlrak savaşının başlamasından da Irak'ı sorumlu tuttu. '86 Fuan'nda seramikten vazoya, cam urünierinden banyo takımına kadar birçok üriin sergilenlyor. Bunlar arasında yer alan banyo tuvalet takımlanndan "Nilüfer'in flyan 2 mtiyon llrayı buluyor. "Nilüfer'in musluğu, havluluğu 24 ayar altın kaplama, 24 ayar altın kaplamasız diğer banyo takımlarınm flyatlan ise 200 bin lira civannda. Serpocam '86 Fuan'nda bir konuşma yapan tSO Başkanı tbrahlm Bodur, seramik, porselen ve cam sektörleri açmmdan hayati önem taşıyan elektrik, kb'mür ve akaryakıt gibi enerji girdileri flyatlannın adeta otomatijje bağlanmış şekilde yükseltilmemesi gerektiğini belirtti. 35'i yabancı, 115 flrmanın katıldığı fuar 9 mart pazar akşamına kadar gezilebilecek. tSOSEM'de dün 2 milyona altın kaplama banyo takıtnı açılan Serpocam '50 milyonlıık arsa 220 milyona istimlak edildi Oaziosmanpaşa Belediye Başkanı Sabri Oztürk'ün bir yardtmcısı, "konunun tamamen hizipten ve husumetten doğduğunu" söyledi. tstanbul Haber ServLsi Gazio(smanpaşa Belediyesi'nin ANAP'h 3 medis (iyesi, Gaziosmaupaşa Belediye Başkanı Sabri özliirk ile Imar Komisyonu Başkam Ethem Tanayabakan hakkında, iş ortaklarına 50 milyori liraya aldırdıkları iki arsâyı, belediye meclisinin 27 Şubat 1986g(lnlü oturumunda 220 milyon Hraya istimlak edilmesini sağlayarak haksız kazanç sağladıklan gerckçestyle, Gaziosman paja Cumhuriyct Savcilıjı'na suç duyurusunda bulundulaı. ANAP'lj bclediye meclisi üyeleri Murnt Avcıoğlu, Necati Aydın ve Hüseyln Akdenfz dün yaptıklan açıklamada şoyle dediler: "Sabri öztürk'ün «rtağı Hilmi Gülen ile tmar Komisyonu Başkanı Ethcm Tunayabnİcan'ın ortaftı Kâmil Yalgın, 9.12.1985 glinö daha once Miimin Sarıgöl varideri iizerinde kayıtlı bulunan Kuçiikköy, Paşaçayın mevkii 16 pafia v« 1368 parsel İle aynı pafta 7898 parsel sayılannda kayıtlı bulunan ceman 19.335 metrekarelik arsolan 50 milyon Hraya satın almrçlardır. Anılan arazllertn birinin tapu kaydmda TEK Bölge Müdürlüğü'nün daiml irtifak hakkı şerU, difierinde 12.5.1982 tarlhll İller Bankası Kuçiikköy Imar planında park sahası olarak imara kapatılmasına rugmen. belediye başkanı ve imar konüsyonu baskanının kanuni ortakları olan Hilmi Gülen ile Kâmil Yalgın tarafından satın ahııarak arsanın yarı<u 27 Şubat 1986 tarihli Gaziosmunpaşa Bclediyesi olagan meclis loplantısında 220 milyon Hraya istimlak edllmiştir. Diger yarısı ise sanayi bötgettl sekiinde imar durumlu oldugundan bugünkü degerle yaklaşık 400 milyon lira civannda bir menfaat temiıt edilmistir. Boylece vatanda$ın arsası belediye başkanı larafından ucuz para ile kapatılarok belediyece fahiş fiyatla istimlak cdilmiş bulunınaktadır." ANAP'h belediye meclisi üyeleri Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı'na verdikleri dilekçcde Sabri Oztttrk'ün 1.1.1981 tarihinden bugüne kadar SAHİL ln$aat Kolektif Şirketi'nde Hilmi Gülen'le ortak olduğunun, Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi'nin GA 9796 (Sabri Oztürk) numarasında kayıtlı bulunduğunu, Ethem Tunayabakan'ın Kâmil Yalgınia Gaziosmanpaşa Vergi Dairesi'nin KA 33900 numarasında kayıtlı Tuna Demir Ticaret Ltd. Şti.'nin ortağı olduğunu belirttiler. Ayrıca konuyla ilgili Gaziosmanpaşa Belediye Meclisi'nin kararı da savcıhğa verildi. ANAP'lı belediye meclisi uyelerinin ANAP'lı başkan için suç duyurusu: 9 Ağcadan kehanetler ROMA, (AP) Mehmet Ali Ağca, dün beklenmedik biçimde mahkemeye çıkarak verdiği ifadede, Papa 2. Jean Paul'e, "Hıristiyanlığa ve Batı uygarlığına sembolik olarak vurabilmek için" ateş ettiğini söyledi. Ağca, aylardır mahkemeye gelmeyi reddediyordu. Ancak Ağca dünkü ifadesinde, fikrini değiştirerek mahkemeye geldiğini, çünkü bunun Papa suikastı konusunda konuşmak için "son şansı" olduğunu söyledi. Ağca, bu sözü ile ne demek istediğini açıklamadı. Açık mavi renkli bir giysi ile mahkemeye gelen Ağca, Papa'yı bir "ideal uğruna" öldürmeye teşebbüs ettiğini söyledi. 27 yaşındaki terörist şöyle devam etti: "Papa'yı öldürmekle Hırisliyanlık ve Batı uygarlığını sembolik olarak vurabileceğimi düşündüm. ÇUnkü Hınstiyanlık ve Batı uygarlığı insanlara baskı yapmıştır. Neden Papa'ya saldırı?.. Savcı bu sorunun yanıtını veremedi. Ben anlatmaya çalışarağım. Papa'ya saldınnın suç olduğunu söylüyorlar. Peki öyle olsun. Ama bu eylemin bir nedcni vardır. En büyük suç, İsa'nın Tanrı ve Tanrı'nın oglu olduğunu iddia etmektir. tsa, sadece insan şeklindeki bir melektir." Ağca kendisinin dengesiz olduğu yolundaki iddiaları da reddederek şöyle dedi: "Çok yakında 3. dünya savaşı çıkacak ve tüm Batı uygarlığı İle Hıristiyanlar mahvolacak." Hakkında savcıhğa suç dııyurusunda bulunulan Gaziosman paşa Belediye Başkanı Sabri öz türk'Un önceki gün gittiği Romanya'dan hafta sonunda döneceğini belirten Başkan Yardımcısı İsmuil Mert, konunun tamamen hizipten ve husumetten doğan bir olay olduğunu belirterek, "Bize göre gayri kanuni hiçbir olay yoktur" şeklinde konuştu. İlçe sınırlan içinde ttnümüzdcki 5 yıllık istimlak planının mecliste kabul edildiginı ve istimlak bcdellerinin tahmini olarak belirlendiğini belirten Mert, "220 milyon lirayı nereden çıkarmışlar anlamak mümkün degii. O para istimlak işlerinden sonra arsaüzerinde vapılacak düzenlemelerin de ma>rat"larını içeren tahmini bedeldir. Asıl bedcli, vilayet temsilcilerinin de katıldığı kıymet takdir komisyonunda belirienir" dedi. Suikastı RAF üstlendi (Baştarafı 1. Sayfada) nu bildiren bir kişi Tejler'e örgütünUn Palme'yi öldürmüş olduğunu açıkladı. Tejler, "Kendisine ne demek istiyorsun diye sordum, ama telefonu lıemen kapattı. Ben de Palme'nin öldürulmüş olduğunu o sırada bümediğim için gidip yattım" dedi. Elçilik Genel Sekreteri, pazar sabahı saat 09.00'da elçilikte yapılan olağanüstü toplantıda, telefon olayından söz etti. Toplantıda bulunanlardan dört elçilik görevlisi, o saatlerde kendilerinin evlerinde de telefon çaldığını ancak, yetişemediklerini vcya telefonu açmadıklarını anlattılar. Elçilikten verilen bilgiye göre, Stockholm bu olaydan hemen haberdar edildi. Federal Alman Polisi ile doğrudan bir irtibat kurulmadı. Isveç Dışişleri yetkilileri, "Stokholm bu bilgiyi daha iyi değerlendirir ve gerekirse Alman emniyeti ile irtibat kurar" düşüncesiyle Bonn elçiliğinin Federal Alman polisini bilgilendirmekten vazgeçtiğini söylediler. Fakat elçilikten gelen bilgiler, arama çalışmalanru yürüten polis merkezine ve asıl iletilmesi gereken yere, siyasi polise ulaşmadı. Arama çalışmalarını yürüten üst düzeydeki sorumlulardan biri, olaydan merkezin haberdar olmadığını belirtirken, siyasi polisten bir yetkili, "Bu bilgi herhalde ilk aşamada değersiz bulundu ve cumartesi günü bir köşeye atıldı. Bu yüzden bize ulaşamadı" şeklinde konuştu. Ancak polisin söz konusu bilgiyi değerlendirmiş olduğu ve dikkatlerin tek bir noktada, muhtemel bir "sanık örgüt" üzerinde topianmaması için, emin olmadan bir açıklama yapmaktan kaçındığı yolunda yorumlar da yapılıyor. Polisin son yaptığı açıkiamalarda ise, Bonn'dan gelen bilgilerin son derece ilginç bulunduğu, telefonların suikastten bir kaç saat sonra bir kaç kişinin evinde çalmasının açıklamaya "büyük inandıncılık" kazandırdığı belirtildi. Stockholm pazar gecesi Bonn'dan ayrmtılı bilgi isterken, Fediral Alman polisi ile Interpol de devreye sokuldu. Daha önce "Halger Heine Komandolan" adlı bir örgüt suikastı üsılenmişti. öte yandan katili kaçarken gördüğü bildirilen çift dün polise gelerek ifade verdi. Ara sokaklardan birinde ters istikamette hızla yürümekte olan bir şahısla karşılaştıklarını anlatan çift, eşgal konusunda yeni ayrıntılar verdiler. Koyu renk giyimli, uzunca kabanlı ve muhtemelen gözlüklü olduğu bildirilen katil, bu yeni ifadeye göre, elinde taşıdığı torba biçimindeki bir çantanın fermuarını açmaya ya da kapamaya çalışıyordu. Gelen ihbarlar günde bini bulıırken, katilin muhtemel kaçış yolu üzerinde duran üç büyük çöp bidonu da polis merkezine taşınarak arandı. Bu aramanm sonuçları henüz belli olmadı. Bu arada ikinci kur^un da suikast mahalli yakınlarında gezi (Baştarafı 1. Sayfada) BM temsilcilerine, Londra ve Cenevre görüşmelerinden sonraki değerlendirmeler çerçevesinde Türk davasımn haklılığını anlatan Denktaş, Kıbrıs sorununun çözümü için, Kıbrıs Türk toplumunun yeniden 19631974 faciasını yaşamayacağı bir ortamın sağlanması gerektiğini hatırlattı. Oenktaş, "103 Türk köyünun yakılmış yıkılmış olduğuna, ENOSlS'i amaçlayan bu cinayetlerin, halfi sona ermediğinc" dikkati çekti. "Rum basınında, hfllfl İzmir'i sayıklayan kişilerin neler düşündüklerini gördugunü" de kaydeden Denktaş, Kıbrıs adına gerçekten üzüntü duyduğunu belirtirken, BM Genel Sekreteri'nin yardımcısına, "Türk tarafının bu temel çerçeve içinde, banş göruşmelerinde yardımcı olmaya hazır bulundugunu, bilinen Türk haklarından, daha çok taviz verme niyetinde bulunulmadıgını" duyurdu. Denktaş'la görüştükten sonra, basın mensuplarının sorusunu yanıtlayan BM Genel Sekreteri'nin özel Siyasal lşlcr Danışmanı Marrack Goulding de, "Ziyaretiyle ilgili olmamakla beraber, Kıbrıs sorununda bir hareket ve gelisme olacağını umduğunu, gelecek gelişmenin, Cenevre'deki alt düzey göriışınelerini izleyeceğini" kaydetti. "Aksiyonun New York'a kayacagını, bu nedenle sorunda hareket ve gelişme olacağına inandığım" belirten Goulding, Rum kesiminde Kipriyanu iie görüştükten sonra da "Gelecck gelişmenin ne olacağı" sorusuna, "Bu konuda, tahminde bulunmadan, tümüyle temkinli olmaya karar verdigini, cünku görüşmelerin çok duyarlı olduğu" yanıtını verdi. Denktaş nen bir kişi tarafından tesadüfen bulundu. Markası "Winchester 357 Magnum Metal Piercing" olarak saptanan bu kurşunların ABD'de otoyolları kontrol eden "Hightvay Patrol" adı verilen polis güçlerince kullanıldığı açıklandı. Tahrip gücü en yüksek tabancalar taşıyan otoyol polis gücü bu kurşunları gerektiğinde arabaların motorlarını tahrip edebilmek için kullanıyorlar. Kurşunun boyu da 2 cm. olarak belirlendi. Bu kurşuna benze. nikel kaplı bir kurşunun da Federal Alman "Geco" fabrikasında imal edildiği açıklandı. SmithVVesson Magnum tipi tabancaların çeşitli boyları olduğunu belirten uzmanlar, "Büyük bir olasılıkla katil kısa naınlıılu bir tabanca taşıyordu. Bunun saklanması daha kolay" dediler. öte yandan Stockholm'de spor malzemesi ve silah satan VVİdforss adlı mağazanın sahibi bu tür mermilerin Amerikan VVinchester firması tarafından imaledildiğini, ancak 1980'lerin başından bu yana üretiminin durdurulduğunu belirtti. Mağaza sahibi Magnus Uvnaes, fiyatı 4 kron (yaklaşık 340 TL) olan bu mermilerin Widforss'da satıldtğını ancak 5 yıldan beri hiç kimsenin satın aldığını hatırlamadığını kaydetti. GÖSTERİLER Kanlı bir cinayete kurban giden Isveç Başbakanı Olof Palme, Isveç'in birçok şehrinde düzenlenen törenlerle anılıyor. Pazar gecesi Göteborg'da düzenlenen bir gece yürüyüşüne yaklaşık 65 bin kişi katıldı. Gözyaşları içinde, sosyal demokratların parti marşı olan "EnternasyonaC'i söyleyerek yürüyen binlerce Göteborglu, şehrin caddelerini bir ışık seli haline getirdi. Yine pazar günü Malmö'de Olof Palmenin anısına saygılarını dile getirmek amacıyla yaklaşık 10 bin kişi toplandı. Stockholm Hükümet Merkezi'nde Olof Palme'nin anısına açılan şeref defterine isimlerini yazmak ve saygı duruşunda bulunmak için hâlâ yüzlerce Stockholmlü sokaklarda kuyrukta bekliyor. Ayrıca, Stockholm'ün tarihi belediye sarayında Olof Palme'nin anısına bir başka şeref defteri açıldı. Palme, kesinleşen bilgilere göre, 15 mart cumartesi günü Stockholm Belediye Sarayı'nda düzenlenecek görkemli bir cenaze töreninden sonra toprağa verilecek. } cağı konusundaki bir soruyu da "Bu konuda bir güvence veremem. Umuyorum diğer partiler gereksiz bir çatışmaya girmczler, ama uluslararası politikada İsveç'in rolünün degişecegini sanmıyorum" şeklinde yanıtladı. 30 yıldır Olof Palme ile tam bir görüş birliği içinde çalıştıklarını kaydeden Carlsson, Palme'nin çizgisini korumakla birlikte kendi bilgi ve tecrübesi doğrultusunda çalışacağını söyledi. ECEVÎT VE GlJRKAN Bülent Ecevit ve SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan, teröristlerce öldürülen Isveç Başbakanı Olof Palme'nin cenaze törenine katılacaklar. Almanya'da bulunan ve 11 mart tarihine kadar diğer bazı Avrupa ülkelerinde de temaslarda bulunacak olan Gürkan, programını uıatarak 15 martta Palme'nin cenazesine katıldıktan sonra yurda döneceğini bildirdi. Bülent Ecevit de 6 martta Lizbon'da Soares'in ant içme töreni nedeniyle verilecek kabul resminde hazır bulunduktan sonra Isveç'e geçerek cenazeye katılacak. Bakanlar Kurulu'nda Emlak vergisi dampingi onay bekliyor lZMtR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Emlak vergisinde yüzde 40 indirim yapan Karşıyaka ve Bornova belediyeleri konuyu Ankara'ya götürecek. Vergide "damping'M başlatarak birçok belediye başkanının tepkisine yol açan Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut, "Karşıyaka'nın da karar alması iyi oldu. Ankara'da Kaya Erdem ile Maliye Bakanı Ahmet Kurtcebe Alplemoçin ile görüşeceğiz" dedi. Emlak vergisi gelirleri 4.12.1985 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 3239 sayılı yasa ile belediyelere aktarılmıştı. Emlak Vergisi Yasası'na eklenen geçici 14. madde de, belediye meclislerinin ilk yıl yüzde 40 vergi indirim kararı alıp Bakanlar Kurulu'na başvurabilmeleri öngürülüyordu. Bu maddeye dayanarak, Bornova Belediye Meclisi, emlak vergisinin yüzde 40 oranında indirilmesini kararlaştırdı. Bunun ardından Karşıyaka belediye Meclisi de toplanarak aynı kararı aldı. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura tüm belediyelerin bu konuda ortak karar alması görüşünde olduklarını belirterek, "Sonuç, Maliye Bakanlığı'nın lasdikiyle olacak. Ben meclislerin aldıgı kararı tasdik edeceğim. Benim açımdan mahsur yok. Tek tek karar alınması diğer belediyeleri zor duruma düşürebilir, diye düşünüyordum. ÇUnkü bu belediyeler için önemli bir maddi imkân" dedi. Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut ise, kararlarmııı onaylanması için, Ankara'da girişimlerde bulunacaklarını vurgulayarak şöyle konuştu: "Emlak vergilerini yumusatmak hepimizin görevi. Konuyu yakından takip ediyorum. Ankara'ya gidecegim. Kaya Erdem ile, Maliye Bakanı ile görüşeceğim. Kanunla kararı bize bırakmış görünüyorlar, ama kesin bir şey söyleneme/. (iecikirse ilk taksitte alırız, ikinci taksitte indirim miktannı düşeriz. Bürokratik işlemler gecikliriyor. Karşıyaka Belediyesinin de karar alması bizim için avantaj. Tek kalmadık. Bu Ankara'da lehimize olur." CARLSSONUN BASIN TOPLANTISI Isveç Sosyal Demokrat Işçi Partisi Genel Başkanlığına seçilen Ingvar Carlsson, dün oğleden sonra yaptığı basın toplantısında, yabancı basın mensuplarının sorularmı yanıtlarken, "devlet adamlarının korunmalarıyla" ilgili bir soru üzerine, "Her politikacı ve hükümeı adamı halkııı yaşamına, vatandaşların günlük yaşam koşullarına girtbilmeli ve korunmayı gerekli kılmayacak biçiınde davranabilmelidir" dedi. Carlsson, Isveç'in dış politikasında bir değişiklik olup olmaya (Baştarafı 1. Sayfada) melerini özel sektöre toplattırıyor. lstanbul'da Emlak Vergisi beyannam; verme işlemi de dün 19 ilçe belediyesinde birden başladı. Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak dün düzcnlediği basın loplantısında Emlak Vergisi'nin toplanması için geçen hafta yapılan ihalenin 160 milyon liraya "Elsan" bilgi işlcm firmasına verildiğini söyledi. Beyanname toplama, kontrol ve tahakkuk işlemlerinin özel sektöre verilmesıyle belediyenin büyük kâr sağladığını belirten Durak, "Geçen yıl Maliye, Adana'da 500 milyon lira masraf yaparak 550 milyon lira vergi geliri elde elmişti. Oysa biz ozel sektörü davreye sokarak 160 milyonluk masrufİa 3 milyar lira gelir elde edecegiz"dcdi. lstanbul'da ilk günde yurttaşlar konuya fazla ilgi göstermezken, ilk beyannameleri, emlak sahibi belediye yetkilileri doldurdu. Beyanname vermeye gelenlcrin çoğunun emeklilerdcn oluştuğu gözlendi. Beyoğlu ilçesinde ilk vergiyi Belediye Başkanı Haluk Öztürkatalay verdi ve Cihangir Pürtelaş Sokak'taki dairenin yarı hissesi için verginin tamamı olan 4 bin 886 lira ödedi. Beyoğlu ilçesinde emlakları bulunan mükellefler genellikle ilçe dışında oturmalan nedeniyle vergilerini tüm Akbank şubelerinde 240010 numaralı hesaba ödeyebilecekler. Gaziosınanpaşa'da ise Belediye Başkanvekili İsrnail Mert ilk beyannamcyi doldıırarak 80 bin lira dolayında Emlak Vergisi ödeyeceğini söyledi. Eminönü Belediycsı de Emlak Vergisi'ni Çemberlitaş Dizdariye Sokak'ta bulunan eski kaymakamlık binasında topluyor. Emlak vergilerinin ilk taksidinin 31 nıayıs, ikinci taksidinin ise 131 kasım tarihleri arasında ödenmesi gerekiyoı. Zamanında beyan \eımcyen mükelleflerden, yüzde 50 zamlı Ucret ahnacak. Adanaida DR. DURSUN KIRBA^I Nöroloji U7manı Kırağı Sok.. 51/53 Kavukçu Api. D.3 Osmanbey/Şişli (Siıe Sineması arkası) Tel: 141 40 91 (16.00 19.00 arası) (Baştarafı 1. Sayfada) mokratların kazanması nedeniyle birbirlerini kutladılar. SPD, Schleswie Holstein eyaletindeki seçimlerde, Menemen seçimlerindeki SHP gibi oy potansiyelinde yüzde 30'a yakın bir artış kaydetti. Bu arada her iki lider de Ecevit Sosyalist Enternasyonal ile SHP Sosyalist Enternasyonal ilişkilerinin karıştırılmaması gerektiğinde görüş birliğine vardılar. Brandt, Gürkan'a Sosyalist Enternasyonal üyeliği için güvence verdi. Gürkan görüşmeden sonra Cumhuriyet'e bilgi verirken şunları söyledi: "Ben burada son Menemen seçim sonuçlarını, şu andaki üye sayımız dahil her türlü bilgiyi llettim. Iktidar partisi ANAP'ın her türlü partilerarası desteğe sahip olduğunu, SHP'nin bu güce yeterll olarak erişemediğinl, kesin olarak bu mesafeyi katedecegimizi ifade ettim ve Sosyalist Enternasyonal'e katılma kararımızı ilettim. ANAP, CDU ile çok yakın ilişkiler içindeyse SHP'nin de diğer sosyal demokrat ve sosyalist partilerle aynı tür ilişki içinde olma kararı ve arzusunu dile getirdim. Sanıyorum SHP ile SPD'nin ilişkileri yoğun biçimde gelişecektir. Sosyalist Enternasyonal'e alınma konusunda ülkesel herhangi bir zorluk soz konusu değildlr. Ecevit Sosyalist Enternasyonal ve SHP Sosyalist Enternasyonal ilişkilerinin birbirine karıştırılmaması gereği üzerinde düşünce birliğine vardık. Her iki parti de ilişkilerini kendi öngördukleri biçimde geliştirebilir. Buna herhangi bir engel yoklur." öte yandan Brandt da Cumhuriyet'in sorularını yanıtlarken Gürkan'la görüşmesinin "içeriğinin çok zengin" olduğunu belirterek şunları ckledi: "Türkiyedeki aktüel gelismeler hakkında bu sayede bilgi edindim. Gürkan'a, Türklye'deki gelişmelerin yalnızca Türkler değil, bizler ve diger Avrupa Ulkeleri için de önemli olduğunu soyledim. SPD'nin SHP ile sıkı ilişkiler içine girmek, göruş alışverisinde bulunmak ve belirli konularda beraber çalışmayı arzuiadığımı belirttim." SHP ile DSP'nin örgüte birlikte uye kabul edilmelerinin mümkün olup olmadığı sorusuna ise Gürkan'ın yanıtı şu oldu: "Prensipte evet. Aslında genelde her ülkeden bir sosyal demokrat parti alınnıasına dikkat ediyoruz. Fakat bazı özel durumlarda bir ülkeden iki parti de Sosyalist Enternasyonal'e üye olabilir." SHP'nin Almanya'da yaşayan Türk işçilerine seçme ve seçilme hakkı tanınması tasarısıkonusunda ne düşündüğü sorusuna da Brandt, "Gürkan'la seçme ve seçilme hakkı üzerinde konuşmadık. ÇUnkü GUrkan'ın istegi SPD Ue ilişkilerin olumlu bir düzeye gelirilmesi, buradaki işçilerle bir bag kurulabilmesi yolundaydı. Seçme ve seçilme hakkı sadece Türkler için değil, tüm yabancılar için önemli bir sorun" karşılığını verdi. Brandt'tan (Baştarafı 1. Sayfada) de çalışıyordum. İki uçak üzerimizden uçtu, daha sonra biri geri döndü. Bizi bombalayacaklarını hiç lahınin etmedim. Uçak alçaldı ve tankerin baş tarafına bes ya da altı bomba bıraktı. Uçaklar daha sonra sancak tarafından lran'a dugru uzaklaştı. O sırada kaba etime şarapnel isabet etmiş. Reis yanımdaydı. 'Yaralandım' dedim, yardım çağırmasını isledim. O arada bayılmısım. Sedye getirip beni rcvire taşımışlar. Bir saal sonra Katar Hava Kuvvetleri'nin bir helikopteri geldi. Beni saal 15 sıralarında Uoha'da bu hastaneye getirdiler." Körfe2'deki savaş bölgesinin dışında ve uluslararası sularda saldırıya uğrayan Türk tankeri, BAE'nin Dubai limanına geldiktcn sonra persondin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "AtlasI"in saldırı sırasında ölen ikinci kaptanı Faruk Karakaya'nın cenazesinin önümüzdeki günlerde uçakla yurda getirileceği öğrenildi. Türk denizcilerin durumu ile, Türkiye'nin Abu Dabi Büyükelçi Tugay Uluçevik yakından ilgileniyor. Uluçevik bu amaçla Dubai'ye geçti. Iran'dan saldırı konusunda sesçıkmazken, Irak ise saldırıyı Iran'ın gerçekleştirdiğini öne sürüyor. Türkiye'nin Bağdat ve Tahran'daki büyükelçileri, saldırıyı yapanların ortaya çıkarılması amacıyla Ankara'dan gönderilen talimat uyarınca dün harekete gectiler. Bağdat Büyükelçisi Nüzhet Kandemir'in Irak Dışişleri Bakanlığı'na giderek konuyu görüştüğü bildirilirken, Tahran Büyükelçisi İsmet Birsel'in de lran Dışişleri Bakam'ndan randevu talebinde bulunduğu, ancak Ali Ekber Velayeti'nin Tahran dışında olması nedeniyle görüşmenin dün gerçekleşmediği bildirildi. Iran'ın Ankara'daki büyükelçiliği yetkilileri ise, olay konusunda herhangi bir bilgileri olmadığını belirttiler. Bağdat'[an Ankara'ya ulaşan habcrlcre göre, Irak kendi bilgilerine göre saldınnın lran tara . fından gerçekleştirildiğini belirtti. lran, 142 bin DVVT'lık "AtlasI"i bombaladıkıan yaklaşık 12 saat sonra yine Katar açıklarında 35 bin DVVT'lık Norveç tankeri "Bow Fighter"ı bombaladı. Suudi Uğıır (Baştarafı 1. Sayfada) ları yasaklanan Uğur Dündar'ın "Hizmetlerinden istifade edilemiyor" gerekçesiyle görevinden alınmasını Tunca Toskay'a önerdi. Bunun üzerine Toskay'ın geçen cuma günü bu karara uyarak Uğur Dündar'ın sözleşmesini iptal ettiği öğrenildi. lstanbul Televizyonu'ndan Orhan Boran'ın hazırladığı "Panel" adlı programın yayını da yasaklandı. TRT yetkilileri, gerekçe olarak "programın kötülügünü" gösterdiler. lstanbul Televizyonu yapımcılarından Bülent özdural'ın yaptığı, 15 günde bir ckrana gclcn "Panel"de Orhan Boran, Güler Boran, Zihni Göktay, Nisa Serezli, Tolga Aşkıner ve sürpriz bazı sanatçılar rol alıyor, düş ürünü bir maceraıun son sahnesinin ortaya aiılmasından sonra oyuncular bu sahneye uygun bir oyun oynuyorlardı. TRT yetkilileri, ayrıca Levent Kırva ve ekibinin hazırladığı "Rol lcabı" adlı dizinin de "çok berbat" bulunduğunu belirterek, "Bu dizinin kalan son bülUmü de yayımlanacak. Ama bundan sonra Orhan Boran'a da, Levent Kırca'>a da program >aptırılması kesinlikle söz konusu olmayacak" dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle