22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 1986 Özetle HABERLER CUMHURİYET/7 84. maddenin aşılmasını bekliyorlar SHP Ordu MiUetveküi Bahriyt Üçok, TBMM Başkanlığı'na verdiği yazıh soru önergesinde Genel Kurul'da, anayasantn 84. maddesine göre SHP ve Başbakan Turgut Özal 'dan DSP'lilerin üyeliklerinin düşürülmemesi durumunda 41 "Türkiye Diyanet Vakfı'nın bağımstz milletvekili "siyasi tercih"ini ortaya koyacak. 19841985 yıllanndaki hac ve urrve getirierinin açıklanmasını" Eski HP'den ayrılanların bir bölümü merkez solda yeni bir parti kurmayı, bir bölümü de SHP'ye dönmeyi istedi. Üçok, önergesinde 19841985 yüaıda Türkiye Diya düşünüyor. 4 eski HP'li ise ANAP'a gireceklerini açıkça net Vakfi 'nin zekât, fitre ve kur söylüyor. ban dertlermden ne kadar gelir eJde ettiğinin de büdbHmesmi tarülmemesi yolunda bir karar alCANAN YAZGANGİL lep etti. ması halinde girecekleri partileANKARA TBMM'de sayı ri netleştirecekler. Özellikle lan 41'i bulan bağımsız millet.ve MDP'den aynlan bağımsızlann killeri, Genel Kurul'da SHP ve büytik bir bölümü ANAP'ı terDPS'li milletvekillerinin üyelik cih ederken, bir bölümünün de lerinin düşürülmesi için yapıla Mehmet Yazar'ın kuracağı parcak oylama ile Mehmet Yazar tide görev almaları bekleniyor. tstanbul Sıkıyönetim Askeri ın parti kurma çalışmalannın soTBMM'de sayıları 41'e ulasan Mahkemesi'nde görülmekte nuçlanmasını bekliyorlar. Ba bağunsızlar arasında tercih ediolan TKP/MLTİKKO 3 davağımsız milletvekilleri, Meclis Ge lecek siyasi parti konusunda gösırun dünkü oturumunda, 4'ü nel Kurulu'nun S H P ve rüş birliği bulunmuyor. Vural hakkında idatn istenen 11 sanık DSP'lilerin üyeliklerinin düşü Ankan ile TUrkan Arikan'ın kutahliye edildi. Tahliye edilen sanıklann adları şöyle: tsmail Doğuer, Levent Kaçar, Dervis Yüdız, Sabri Koçyiğit, Münibe Saçthk, Edip Toksöz, Mustafa Aslan, Lütfü Samancı, Şahin Bozdağ, Mustafa Savas, Ali Diüi. SHPİİ Üçok'un sorusu Bağunsızlar da bağıml rucusu olduklan Vatandaş Partisi, bağımsız milletvekilleri arasında rağbet görmüyor. Ankanın yakın arkadaşı olan lstanbul milletvekili Sabit Batumlu dışında VAP ile hiçbir bağımsız railletvekilinin diyaloğu bulunmadığı saptandı. Eski HP'den aynlan bağımsızlann ise MDP'den ayrılanlara oranla daha örgütlü davrandıklan ve siyasi konularda aralanndaki diyaloğu sürdürdükleri gözleıuyor. Yılmaz Hastürk, Günseii Özkaya ve Şiıkriı Yuzbaşıoglu öncülüğünde sık sık bir araya gelen HP'den aynlan bağımsızlar, yeni bir parti kurmak için nabız yokluyorlar. Halkçı Parti benzeri bir parti oluşturma çabasındaki bağımsızlann bazı SHP'li milletvekilleri ve özellikie eski Genel Baskan Necdet Calp ile sık sık görüşmeleri dikkati çekiyor. Eski HP'den aynlanlardan Rıza Öner Çakan, thsan Gürbuz, Sait Erol, Rıza Tekin ve Mehmet Kafkashgil, DSP'li üyelerin oylamasının sonuçlanmasından sonra ANAP'a gireceklerini açıkça söylüyorlar. SHP'lilerin mületvekilüklerinin düşürülmesi için önerge veren Yozgat Milletvekili Selahattin Taflıoğlu da ANAP'la yakın ilişkisini sürdürüyor. Taflıoğlu, SHP dışında herhangi bir partiye girebileceğini belirterek şöyle konuştu: "Böyle bagunsız kalacak degilim, elbet bir partiye girecegira. Ama hangisine gireceğim heniiz belli degil. Ben öyle 84. maddeden faJan da korkmam. Ben başka partiye gireyim, onlar da düşürsünler görejim" Bağımsızlardan Şülcrü Yüzbaşıoğlu, Yılmaz Hastürk ve Şeref Bozkurt, merkez solda yeni parti kurma düşüncesi taşıyorlar, bir grup bağımsız milletvekili ise 84. maddenin oylanmasından sonra SHP'ye dönmeyi düşünüyorlar. MDP'DEN AYRILANLAR MDP'den aynlan milletvekilleri arasında da ağırlığı ANAP'a girmek isteyenler oluşturuyor. Sadettin Ağacık, Erdal Dnrnkan, Yümaz Hocaoölu, Sabri Keskin, Genel Kunırdaki tüm oylamalarda ANAP grubu ile birlikte hareket ederken Iskender Cenap Ege, Abdumhman Demirtaş, Nazmi Önder, Murat Sökmenoglu ve Feyzullah Yıldınr'ın da ANAP doğrultusunda oy kullanmaları "ANAP'a gidccckler" biçiminde yorumlanıyor. DVYDVK/GÖRDÜK PEKŞEM TİKKO3 davasında 11 tahliye Dr. EnW Atabek, "Dışarda şaşınp kaldım" diyor Dr. ATABEK'le "içerisidışarısı" üzerine bir konuşma: Özgürlük, dışarda olmak değil... Hapishane mutlaka kötü bir y»r ama hapishanede yatmak korkusuyla tHremek çok daha kötü... insan her koşulu yenebileceğlne inanmalı ve hhfblr kötü koşulda yılgınlığa düşmeden gücünü kullanmayı öğrenmell. Benlm bu olaydan çıkardığım sonuç budur... Bartş davası sanıklanndan Dr. Erdal Atabek, 3 yıl, 2 ay, 21 gün "içerde" kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuştu. Henüz sürmekte olan davanın esasına değinmeden Dr. Atabek'le tutsaklığın psikoiojisi ve "içerisidışans1" üzerine bir konuşma yaptık: Sayin Atabek... Hatıriarsanız.. Sizinle kaç kere konuşmaya niyetlendik.. Fakat bir fırsatını bulamadık. Son zamanlarda pek "dışarda" dolaşmıyordunuz.. Öyle oldu.. Gerçekten kaç kez buluşmaya, konuşmaya karar verdik. Ancak ben randevularımı başka yerde vermeye başladım. Oraya da siz ulaşamadınız . Evet ulaşması epey zordu.. Hem Allah korusun... Tabii Allah korusun, ama orada bizim bazı sorunlarımıza karşılık bazı sorunlarımız da ortadan kalkmıştı. Ne gibi? Örnegin bir trafîk sorunu yoktu.. Bir de bana yazdığınız bir mektuptan anımsıyorum; "Geçim derdinden kurtuldum" diyordunuz... Geçim derdi çok kolaylaşmıştı.. Emekli maaşım ki.. 1. derecenin 4. kademesi... Yani en yüksek emekli maaşı oluyor.. Kira olmazsa, elektrik, su masrafı ödemezsen ve orta halli bir yemek yersen. yoı parası, sinema, tiyatro giderleriniz olmazsa bu emekii maaşı insana rahat yetebilir.. Yetiyordu da.. Ve düşünüyordum ki, dısarıya çıktığım zaman bu para sadece ev kirasına yetecek.. Meğer durum benim düşündüğümden daha kötüymüş.. Şöyle anlatayım; para ölçüsünü tümüyle yrtirmtşim.. Neyin ne olduğunu kesinlikle bilmiyorum. Turistler gibi bir avuç parayı uzatıp "ne kadarsa sen al" diyorum. Bir galeta 20 lira olmuş.. Çok şaşırdım.. Siz girerken ne kadardı? 2 tanesi 2.5 lira veya 5 liraydı.. Trafik üç katı kadar artmış.. Kent kalabalıklaşmış.. Kenşama sevincini ayakta tutrnaya önem veririm. Umut bence boş bir beklenti, boş bir hayal değikjir.. Umudu biz yanhş tanıyoruz. Umut gelecekten beklentilerimizi yaratmak için harcadığımız çaba olmalı. Onun için "umut bir eylemdir" diyorum ben.. Hak edilmesi gereken bir şeydir umut.. Üstelik insanın normal koşullarda geliştiremediği pek çok yetisi olduğuna inanıyorum. İnsanın yapamayacağı şey yok diyorum... Bunu biraz somutlaştırabilir misiniz? Mesela biz dışarda kulakla görmeyi beceremiyoruz. Oysa kulak mükemmel bir görme organı aynı zamanda.. Gözün görmediği zamanlarda bu yetisini ortaya çıkarıyor.. İçerde duvarlar var. Malum ama bir koma sesi duyduğunuz zaman onu bir arabanın bir arabaya çaldığını, arabalann dışarda çoğaldığını, jşten çıkış saati olduğunu, o itiş kakışı vs. görebiliyorsunuz.. Cumhuriyet'te havatahmin raporu vardır. Ben Amsterdam'a bakardım.. "Bulutlu... 8 derece". "Çok can sıkıcı bir hava var Amsterdam'da" derdim.. Arkadaşlar "Yahu Amsterdam'dan sana ne" derler.. "Ben bugün Amsterdam'a gidecektim." Çünkü güneşli bir yer bulmak zorundayım.. Bence bunu canlı tutan insan yalntz hapishaneyi değil, yaşlılığı, umutsuziuğu, çokmeyi, her şeyi yenebilir.. Keşke bunu her zaman yapabilsek.. Sadece güç koşullarda değil, gündelik yaşamımızda da bunu uygulayabilsek.. YOK OLMAK GİBİ Efendim biraz geriye giderek şunu soracağım: Siz mesleğinizi yaparken, aileniz, hastalannız, arkadaşlannızla beraberken, ansızın, beklemediğiniz bir anda içeriye atılıyorsunuz. Böyle her şeyi yarım bırakıp dört duvar arasına girmek nasıl bir duygu yaratıyor.. Her şeyi yarım bırakmak değil.. ortadan çekilmek değil.. yok olmak gibi.. hiçlik gibi bir duyguya kapılıyorsunuz.. Ben tutuklama karan verilen duruşmada daha salondayken, bizi oraya getiren sevdiklerimizle aramızda duvarlar oluştuğunu gördüm.. Dehşet verici bir şey... Mesela hastalarınız vardı.. tedavi etmekte olduğunuz... Onlara ne kadar üzüldüm.. Bana mektuplar yazdılar.. Doktorla hastası arasındaki iletişim çok kişisel bir iletişimdır.. "O doktor yok, başkasına gidelim" gibi değildir.. Süpermarketten mal almaya benzemez.. Hastalanm ortada Kaldı. Mektupla yardım isteyenler oldu.. Elimden geleni yapmaya çalıştım.. Bir de sanıyorum.. tıp her gün gelişen bir biiim dalı.. Mesleğinizdeki gelişmelerden yoksun kaldınız.. Kuşkusuz.. Cezaevinde yenilikleri takip etmek kolay değil.. Buna karşılık insanı anlama, tanıma, insan yetilerinin sınırlarını tanıma, insan direncinin çerçevesine girme açısından bu süre bana, hastalarımın iyileştirilmeleri alanında çok başka ve yeni imkânlar kazandırdı. Bunlar benim hekimlik yaparken kullanacağım çok önemli anahtarlar.. CEZAEVİNDE ZAMAN Hapishanede günler, hatta saatler sayılır derler.. Siz de saydınız mı? Duvara çentik atmalar falan oldu mu? Hapishanede zaman nasıl bölünür.. o da ilginç bir şeydir.. Dışarda bazı bölünmeler yapmışız... İş günü, hafta sonu, saatler... İşe gidiş saatı, eve dönüş saati gibi.. Orada bu normlar yok.. Ama ben arada hiçbir fark olmamasına karşın hafta sonlarını hafta sonu gibi düşünürdüm.. öyle yaşardım.. Tatil yapar gibi.. Duvara çentik atmadık.. Saatleri, günleri değil ama haftaları saydık.. Bir dikkati çeken nokta da şuydu: Dışarda zaman "hep gelse" diye düşünülür. "Şu yaz bir gelse.. Sonbahar gelse" gibi.. Orada hep "geçse" diye düşünülüyor.. "Şu yazı bir atlatsak.. Şu kışı bir geçirsek.." Geride bırakmak istiyorsunuz zamanı.. Dışarda ise zaman önünüzde.. Hangi mevsimi tercih ediyordunuz cezaevinde.. Çok güzel bir hava sizin oradaki yaşamınızı kolaylaştırmaz, güçleştirir.. O güzel havada dışarda olmak istersiniz. Yazın baharda dışarda olmak istersiniz.. Özellikie ilk yazlar çok zor gekji bana.. Doğanın çağrıları olduğu zaman ona katılamamak, bir sakatlık duygusu doğuruyor.. VE ÖZGÜRLÜK Özgürlüğünüzün şu ilk günlerinde bize özgürlüöü tanımlar mısınız? Ozgürlük dışarda olmak falan değil aslında.. Asıl insanın kafasındaki ve yüreğindeki sınırtan kırması gerekiyor.. Özgürlük toplum açısından demokrasidir. Bireyler açısından sevgiyle özdeşleşmedir. Sevmeyi bilmeden özgür olamazsınız.. CEZAEVİ KORKUSU Son olarak Erdal Bey, cezaevleri hakkında ne söylemek isterdiniz? Benim söylemek istediğim bir şey var.. Hapishaneler hakkında edilen sözler genellikle oraların yaşanmaması gereken, çok kötü yerler olduğu imajını verir ve insanlarda hapishane korkusunu gelıştirir. Bu ınsancıl bir duygu olmasına rağmen bilmemiz gereken şey şu: Hapishane mutlaka kötü bir yer ama hapishanede yatmak korkusuyla titremek çok daha kötü.. İnsan her koşulu yenebileceğine inanmalı ve hiçbir kötü koşulda ylgınlığa düşmeden gücünü kullanmayı öğrenmeli.. Benim bu olaydan çıkardığım sonuç budur. İETT'nin yeni otobüs hatları ÎETT Genel Müdürlüğu, istek üzerine ihtiyaç duyulan semtler için yeni otobüs hatlan açıyor. 24 Mart 1986 pazartesi gününden itibaren Kadıköy ve Zümrütevler arasında otobüs,seferlerine baslanacak. "19 Z" isaretini tastyan KadtköyZümrütevler otobüsleri, Kadıköy'den hareketle ZiverbeyKazaskerÜstbo sumaKüçükyauMaUepe yoüı tte Zümrütevler 'e gidecek, aynıyoldan Kadıköy'e dönecek. Bandtrma hatttnda 24 Mart 1986 gününden itibaren, yılhk olağan bakımı tamamlanan Truvaferibotu çahsmaya basiayacak. Truva feribotu, her gün saat 08.30'da Istanbul SirkecVden, saat 15.00'te de Bandtrma'dan hareket edecek. Bandtrma ve Tekirdağ feribotlannm anzalanmalart nedeniyle, 6 Şubat 1986 gününden bu yana Bandırma hattına Ayvalık ve Gemlik tipi gemüer konmustu ve bu gemilerle araç taşıması yapılamıyordu. Truva'mn bakımı tamamlandı SHP ve DSP'liler için yapılacak oylamadan sonra dunımlaknhlll Oflİlrll Cumhurbaskanı Kenan Evren, Fransa' netleştirecek olan bu gruprını taki bağımsızlar, Mehmet Yakaya Köşkü 'nde kabul ederek, güven mektubunu aldı. Cumhurbaskanı Evren, Fransız Büyükelzar'ın temaslannı da dikkatle izçisinin güven mektubunu alırken yaptığı konuşmada, "Güven mektubunuzu memnuniyetle kaliyorlar. Daha önce Mehmet Yabul ediyorum. Iki ülke ilişkilerinin daha da geliştirilmesi için göreviniz süresince daha da çaba zar ile bir telefon görüşmesi sarfedeceğinize inanıyorum" dedi. 8subatta Ankara'ya gelen Philippe Louet, Çankaya Köşkü'yapan lskender Cenap Ege"nin ne yaklaşık 40 günluk bir aradan sonra kabul edildi. Diplomatik gözlemciler, Fransa Cumhuryanı sıra Muş Milletvekili Nazbaskanı François Mitterrand'ın Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Adnan Bulak'ı kabul etmek için mi Önder de Yazar'ın gücünü 36 gün beklemiş olduğuna, Çankaya'nm "karşılıklılık ilkesini" uyguladığına dikkat çekti. küçümsememek gerektiğini belirtiyor. Adalet Bakanı: Pişman olanı içerde tutmanın yararı yok Beyanname hizmeti Kadıköy Belediyesi'nin emlak vergisi ile görevli memurlan, beyanname sıkısıklığım önleme amacıyta, bugünden itibaren her hafta cumartesipazar günleri, değişik semtlerde hizmet verecekler. Kadıköy Belediyesi, emlak vergisi beyannamelerinin doldurulusunu açıklayan birfîlmi, 24 mart pazartesinden itibaren gösterime sunacak. Kadıköylüler, doldurulmus beyannameUrini Fikirtepe Arifpasa, K. Bakkalköy Ata tlkokulu'nda, Kozyatağı tlkokulu 'nda, Göztepe Ömekal tlkokulu 'nda ve Moda tlkokulu 'nda görevli memurlara verebilecekler. 'Infaz yasamız Avrupa'dan üerV Habcr Merkezi Adalet Bakanı Necat Eldem, İnfaz Yasasımn yeni şekli ile, Batı ülkelerindeki infaz yasalanna göre bir adım önde olduğunu söyledi. Çeşme'de Hâkimler ve Savcılar Bölgesel Sempozyumu'nda konuşan Eldem, yeni uygulama ile Avrupa Komisyonu Uzmanlar Komitesi'nin önerdiği infaz yasalannda üçte bir ile üçte iki arasındaki indirimin Türkiye'de iki Sinop Cezaevi'nde tahliye olamayan bir hükümlü, kendisini hücre tavanındaki hasır demirine asarak intihar etti. de bir olarak belirlendiğini söyledi ve "Bu yeni uygulama sık sık gündeme gelen af konusunu da ortadan kaldıracaktır. Yaptıgından pişman olmuş bir hükümlüyü cezaevinde tutmanın toplum açısından hiçbir yaran yoktur" dedi. Eldem,yaptığı açıklamada firarda olanlann yasadan yararlanacağını belirterek cezaevi fırarilerine "Gelin teslim olun" çağrısı yaptı. Eldem, yasanın sabıka kaydını silmediğini ve bu nedenle cezaevinden çıkanlann iş bulmakta guçlük çekeceklerini hatırlatan bir gazeteciye de, "İş arayanlann olumsuz yönde etkilenecegini biliyoruz. Ancak iş bulmalarında çok büyuk bir engel oluşturmayacaktır. Yasa ile kendilerine tanman haktan >nnnianarak cezaevlerinden çıkmışlardır. Bunu kamuoyu da bümektedir" dedi. Sinop'ta dün ınt'az indiriminden yararlanamayan bir hükümlü intihar etti. Cinayet su Kadıköfdeki cinayetin katili yakalandı Kadıköy'de bir süre önce evinde bıçaklanarak öldürülen Meral Görgün adlı kadının katil zanhsı yakalandı. Cinayetle ilgili ipuçlarını değerlendiren Asayis Şube Müdürlüğu Birinci Kısım Amirliği ekipleri, olaym faili olduğu belirlenen Mehmet Rauftltaş'ı, bir optrasyon sonucu yakaladılar. Emniyette suçunu itiraf eden Mehmet Rauf, cinaytti yalnız islemediğini, Siracettin Tahaoğlu 'nun da cinayete ortak olduğunu bildirdi. İlk 6muzır' davası Izmir'de Dinçerler e 2. tazminat davası başladı Bakanın astına hakaret etme yetkisi var muhr? ANKARA. (Cumhuriyet Burosu» Devlet Bakanı Vehbi Dinçerter hakkında, Milli Eğitim Bakanı olduğu dönem ile ilgili olarak açılan ikinci tazminat davasına başlandı. Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Dinçerler'in avukatı Mikail Erk, dava konusu haksız eylemin müvekkilinin bakan olduğu dönemde meydana geldiğini belirterek, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevi dışmda olduğunu ileri süfdü. Avukat Emin Defer ise, bir bakanın yetkileri arasında "astlanna hakaret etme ve kişilik haklanna saldırma" olmadığını belirterek, görevsizlik isteminin reddedilmesini istedi. Vehbi Dinçerler hakkında, •'kişilik haklanna saidında bulundugunu" öne sürerek, bir milyon liralık tazminat davası açan emekli Müşavir Müfettiş Ayhı Akbal'ın avukatı Emin Değer dünkü duruşmada, DincerleT'in avukatının görevsizlik ile ilgili iddialanm yanıtladı. Bir bakanın yetkileri arasında astlanna hakaret etme ve kişilik haklanna saldırmanın bulunmadığını belirten Emin Değer, şunlan söyledi: "Davalı vekiline göre dava kosusu haksız eykm bakanın görevini yaptığı sırada oluşrauş, boyle diyorlar. Bir bakanın görevi ve yetkileri arasada astlanna hakaret etmek ve onları küçuk düşürmek gibt eylemler bulundugunu bilmîyordum. Çankii yasalanmıza göre ister bakan, ister başbakan, ister cumhurbaşkam olsun, kimse kendisinden sonrakileri aşagılamak, onlara hakaret etmek yetkisiae sahip degildir. Hiçbir yasa kimseye böyle bir yetki vermez. Dolayısıyla davatt ben görevimi yapıyordum, bn iki müfettişi 'görevim gereği yasalann verdiği yetkiye dayanarak kovdum' diyemez". Avukat Mikail Erk ise, iki müfettişin toplantı salonundan kovulmadıklannı, sorulara yanıt vermedikleri için dısarıya çıkarıldıklarını ileri sürdü. Duruşma başka bir güne ertelendi. Mukavva fabrikası Topkapı 'da bir mukavva fabrikası tamamen yandı. Ceviztibağ'da David Levt'ye ait fabrikada dün sabaha karşı saat 02 sıralannda henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. ttfaiye ekipleri yangım söndürmek için 12 saat sürekU su sıkarken yanan fabrikadaki makine ve maüarın 100 milyon liraya sigortaü olduğu aıuasudı. Olay uzerine fabrikaya gelen Magdeburger Sigorta Şirketi yetkilileri, işyeri sahibi David Levi'nin binada kiracı olduğunu ve bir süre önce fabrikasında bulunan makine ve tnaUan 100 milyon liraya sigorta ettirdiğini bildirdiler. Levi 'nin aşın derecede üzgün olduğu ve konusmadığı görüldü. yandı İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosıı) Yurt dışmdan kaçak olarak getirildiği saptanan 27 porno video kaset i!e yakalanan 2 kişi gözaltına ahndı. Sanıkların "18 Yaşından Kiiçukleri Munr Neşriyattan Koruma Yasası" ile yargılanacakları belirtildi. Emniyet Müdürlüğu Basın ve Halkla llişkiler Burosu'ndan verilen bilgiye göre güvenlik şube ekipleri Çamdibi, Bozyaka, Çankaya ve Kemeraltı semtlerindeki video kulüplerinde yaptıklan arama sırasında, yurt dışmdan getirildikleri saptanan ve film denetleme kurulundan geçmemiş 27 porno kaset ele geçirildi. Konu ile ilgili olarak 2 kişinin yakalandığım açıklayan yetkililer samklann "18 yaşından küçiikleri muzır neşriyattan koruma'' yasası ile yargılanmak üzere adliyeye verileceklerini bildirdiler. KDÇMüessese Müdürü Imamoğlu istifa etti KARABÜK, (Cumhuriyet) Karabük Demir Çelik Fabrikalan Müessese Müdürü Faruk tmamoglu, görevinden dün istifa etti. Imamoğlu'nun bir süredir Türkiye Demir Çelik Işletmeleri Genel Müdürü Fikret Kuzucu ile arasının açık olduğu biliniyordu. Makine Mühendisi Faruk tmamoğlu'nun istifa dilekçesini posta ile Türkiye Demir Çelik Işletmeleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği ve istifanın Genel Müdürlükçe kabul edildiği açıklandı. 2 Ocak 1986 tarihinde Karabük Denür Çelik Fabrikalan'nın Müessese Müdürlüğü'ne atanan Faruk tmamoğlu'nun görev süresi 77 gün sürdü. Halen boş bulunan Karabük Demir Çelik Fabrikalan'nın Müessese Müdürlüğu görevi Endüstriyel Tesisler Müdür Yarduncısı Kimya Muhendisi Abdullah Kalayaoğlu tarafmdan vekaleten yürütülüyor. çundan 26 yıla hükümlu 52 yaşındaki Mahmut Şenol, pantolon kemeri ile kendini hücre tavanına astı. Sinop Cumhuriyet Savcısı tsmail Hakkı Aydar, nıhi bunalım içindeki hükümlunun bir süre önce yemek yemekten vazgeçtiğini ve Sinop Devlet Hastanesi'ne kaldınldığını, daha sonra da Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gordüğünü söyledi. Siyasi hukümlülerin de bulunduğu Çanakkale Cezaevi'nden ömürboyu hapis cezasına mahkum sol görüşlü itirafçı Metin Öz tahliye oldu. Daha önce Pişmanlık Yasası'ndan da yararlanan Öz, cezaevinden siyasi polis tarafından ahndı ve fotoğrafının çekilmesine de izin verilmedi. Metin Öz'un cezaevinden tahliye olduktan sonra götüruldüğü yer açıklanmadı. 235 hükümlünün serbest bırakılacağı Çanakkale'de dün aynca eski tstanbul Emniyet Müdürlerinden tbrahim Tan da tahliye oldu. Gaziantep'te siyasi hükumlülerin bulunduğu özel cezaevinde ömürboyu hapis cezasını çeken eski DevGenç Başkanı Ertugrul Kürkçii ve arkadaşlan Nahit Töre, Oktay Etiman ile yine 12 Mart döneminde mahkum olan yazar Doç. Dr. tsmail Beşikçi'nin dosyalan, Ankara'ya gönderildi. Cumhuriyet Savcısı thsan Türkoğlu, "Ankara'dan gelecek >anıta göre hareket edilecek" dedi. Malatya'da tahliyeler sürerken, 12 Mart döneminde mahkum olan Ziya Ydmaz'ın dosyası da Ankara'ya gönderildi. Yılmaz'm onümüzdeki günlerde tahliye olması bekleniyor. Edirne'de onceki gün tahliye edilen 173 hükümlüden sonra dün de 6 hukümlü salıverüdi ve yarı açık cezaevinde 20 hükümlü kaldı. Samsun Vezirköprü'de siyasi hükümlü Nihat Uzun'un dosyası Ankara'ya gönderilirken. dün 15 hükümlü salıverüdi. Biz dışarda kulakla görmeyl beceremiyoruz. Oysa kulak mükemmel bir görrne organıaynı zamanda... Gözün görmediğj zamanlarda bu yetisini ortaya çıkarıyor.. tin çirkinlikleri artarak sürmüş.. Ama hayatın akışı içinde olmak doğru bir şeydir. Hayatın dışına itilmek yanhştır.. 0 bakımdan tabii ne kadar güçlükleri olsa da yaşadtğını bilmek, yaşayan kitlenin içinde olmak, insana yaşama sevinci veren bir oğe oluyor. İÇERDEN DISARIYA BAKIŞ Erdal Bey, maaş yetiyordu diyordunuz. Nereye harcıyordunuz içerde parayı.. Gazete, dergi alıyorsunuz.. Kantin var.. Yiyecek malzemeleri, permatik, sabun gibi gereksinmeler.. Sonra ortaklaşa yapılan harcamalar vardı.. Yaklaşık olarak ayda 4050 bin lira harcanıyordu.. Demek ki emekli maaşları cezaevlerine göre ayarlanmış.. Hemen hemen öyle.. İÇERDEN DIŞARIYA BAK1Ş Içerden dısarıya bakış nasıl bir şey Erdal bey? Ben hep hayata katılmak amacıyla bakmışımdır.. Şimdi tuhaf bir şeydir: Sinema günleri, İstanbul Festivali, bir konser, sergı oluyor. K'rtap fuariarı oluyor.. Açıkça söyleyeyim ki, en çok zortandığım zamanlar böyle günlerdı.. O günlere katılmak isteği bir tür katılımı gerçekleştirircesine bana yaşatıyordu olayı.. Programlan dikkatle izliyordum. Bir filmin belli seansını seçiyordum ve o saatte o filmi görüyordum. Tabii önce filmin konusunu gazetelerde dergilerde okuyordum. Arada fuayeye çıkıyordum, dostlarla konuşuyorduk.. Film üzerine yorumlar yapıyorduk falan . Bunlan hep içerde mi yapıyordunuz? Hep içerde.. görmeden.. film okumayı öğrendim içerde.. Film, okunacak bir olay değildir. Görseldir ama ben buna alıştırdım kendimi.. Galiba insan her ortama uyabiliyor değil mi? İnsan muthiş bir canlı.. Hep onu düşündüm. Birtp adamı olarak biraz biliyordum, ama insanın uyabilme gücü beni hayrete düşürdü, hayranlık uyandırdı. Zaten bence en güçtü canlı olması da insanın bu gücüne bağlı. UMUDUN YANLIŞLIĞI Erdal Bey, çok mutlu olduğunuz izlenimi veren mektuplar aldım sizden... "Acaba cezaevi kontrolünden geçsin diye mi böyle yazıyor" şeklinde düşündüm. Gerçekten bu kadar iyimser misiniz? Ben çok iyimser bir adam değilimdir, ya Banliyö trenlerinde koltuklan bıçakla kesmekten dün yarg, önüne çıkanlan Çetin Karabıçak (17), Vehbi Akgül (16), Abbas Akbulut (15) ve Doğan Satılmıs (15), tutklanarak cezaevine konuldu. Duruşma ileri tarihe ertelendi. Tren koltuklarını kesen gençler MM Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakant Sudi Türel, önceki gün akşam uçakla Antalya'ya gelerek dün Alanya 'da bazı okullann açılısını yaptılar. Emiroğlu ve Türel Antalya'da ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu ile Mehmet Yazar görüşmesi ikinci kez ertelenirken, bir grup MDP milletvekili "Yazar'a muhalefet" başlattı. Yazar'a muhalif MDP'liler, parti kapılannın kayıtsız şartsız bir biçimde Mehmet Yazar'a açılmasını eleştirerek, Yazar'ın kuracağı partinin sağı bolmekten başka işe yaramayacağjnı savunuyorlar. Süleyman Demirel ile geçenlerde gorüşen Mehmet Kocabaş ile Ali Ayhan Çetin'in başını çektiği bir grup MDP'li, partinin Yazar'ın kuracağı parti ile birleşme çabasına girmesini "gereksiz ve yanhş bir iş" olarak nitehyorlar. Sayılannın 20'yi bulduğunu belirten bu grup, Yazar yerine DYP ile diyalog kurulmasını ve MDP'de \azar'a muhalefet DYP ile birleşme yollarının sonuna kadar zorlanmasını savunuyorlar. Başkanlık Divanı uyeleri dışında hiçbir MDP'linin Yazar'la birleşme ya da bütunleşme forntülünu savunmadığııiı öne süren MDP'liler şunlan söylüyorlar: "MDP, DYP ile başlangıçta kurulan diyaloğu sürdürme yollannı aramalıdır. İki partinin butünleşmesi için \eniden bir çabaya girilmelidir. Mehmet Yazar'ın kuracağı parti, sağı bölmenin dışında bir işe yaramayacaktır. Bu sadece sağdaki parti sayısını artınr. Üstelik Yazar. DYP'den ayrüarak bu hareketi zaafa uğratnuşUr. Bu tür bir oluşumla sağı bütiınieştirmek, birleştirmek mumkün değildir. Bugiinkü şartlar içerisinde, MDP'nin kapılarını kayıtsız şartsız, hiçbir koşul öne sürmeden Yazar'a açmayı da dogru bulmuyoruz". Süleyman Demirel'in, kendisi ile göruşen MDP'li Kocabaş ile Çetin'e, "bir süre daha bekleme" önerisinde bulunduğu öğrenildi. Demirel ile görüşen MDP'liler, Yazar ile temaslann sonuçlanmasına kadar bekleyeceklerini, bu arada TBMM'de eski siyasilerin yasaklannın ve anayasanın geçici 4. maddesinin kaldırılması konulannda uğraş vereceklerini belirttiler. MDP Genel Başkanı Ülku Söylemezoğlu ile Mehmet Yazar'ın bu hafta sonu yapmaları beklenen görüşme ikinci kez ertelendi. Görüşmenin ertelenmesini, Söylemezoğlu ile telefonla göruşen Mehmet Yazar'ın istediği öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle