18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tay Başkanlığı'nca 2 yıl ıçın seçıîecek bırer temsılcı uyeden teşekkul eden heyet tarafından" yapılacaktır Hazırlanacak raporun yasama organına gıtmesı yasada ongorulmedığıne gore denetım sonucunun Başbakanhğa sunulması ıle yetınılecektır Denetımı yapan uç burokratın ne turlu baskı altında Valabıleceklerını bır yana bırakalım, uygulamayı yapan \e yaptıran makamın masasında kalacak eleştırılerden ne sonuç ahnabılır"' Saptanacak bır >ontem ıçınde denetım sonuçlanmn yasama organında ele ahnmasının gereğı \e yararlan açıktır Fonlann ışleyışı ve sorumluluğu ya bır bakanın ya da orneğın 2983 sayılı yasada ongorulduğu uzere (madde 6) on bakandan oluşan "Toplu konut ve Kamu Onakhğı Kurulu"nun yetkısıne bırakılmıştır Bakanların veya Bakanlar Kurulu'nun malı, cezaı veya sıyası sorumluluğunun belırleneceğı yenn de ana\asamıza gore TBMV1 olduğuna kuşku yoktur Yurutmenın yasamaya karşı kaçınılmaz yolu da budur Bakanlar Kurulu'nu ve bakanlan denetlemek TBMM'nın gorev ve yetkısı (Anayasa madde. 87} ıçındedır Bazı fonıarın Başbakanhk Yuksek Denetleme Kurulu'nca denetlenıp bunlardan da bazılarının raporlarının TBMM'nın KIT Komısyonu'nda ele alınması da yasal olmamaktadır Bılındığı uzere anayasanın 165 maddesıne gore KİT'lenn denetımı ıçın ay,n bır yontem getırılmıştır (Anayasanın geçıcı maddesı gereğınce çıkarılması gereklı olan yenı yasa henuz yu rurluğe konulmadığından 468 sayılı eskı yasanın 1982 Anayasasına aykırı olmayan hukumlerıyle ış vurutulmektedır) TBMM adına denetımı yapan KIT Komısvonu, genel mudurler ve yonetım kurullarının aklanması veya aklanmaması yonunde karar almava yetkıhdır Buna karşı fonlann ışleyışı bakan veya bakanlar duzeymde alınan kararlara dayandığından sonuçta bakan veya bakanların bu tasarruflarından dolayı aklanmalan veya aklanmamaları yonunde karar almaya mevcut yasalar ıçınde KİT Komısyonu'nun yetkılı olabıleceğınin hukuken kabulune olarak olmadığı gorulmektedır Bu nedenle de bu konuda yenı bır yontem saptanması gereğj ortaya çıkmaktadır Bılındığı uzere, ozel mevzuatındakı hukumler fonlardan aktarma yapma yetkısını hukume te vermektedır Bu yondekı uygulamanın sonuçları genış olçude sıyası tartışmalann kapısını açacaktır Ozellıkle seçımler donemmde hukumet karanyla fonlardan genel veya katma butçelerın odeneklennın ıktıdarlarca ıstenılen şekılde arttınlabılmesı onem kazanacaktır Şımdılık kısa bır ornek verelım Hukumet sozcusu Dev let Bakanı'nın basında yer alan demecıne gore Tanıtma Fonu'ndan 590,2 mılyon hra Başbakanhk ortulu odenek tertıbıne aktanlmıştır Butçeyn kabul eden TBMM'nın bu odeneğe ılışkın tasamıfu ve kesın hesap kanununu kabul ederken ortaya çıkacak durum dıkkatı çeker olacaktır Devletin ve kamu ıktısadı teşebbuslerı dışındakı kamu tuzelkısılennın harcamalan yılbk butçelerle yapılır (madde: 161), genel ve katma butçelerle verılen odenek, harcanabılecek mıktarın sınırını gosterır, harcanabılecek mıktar sınırının Bakanlar Kurulu karanyla aşılabileceğıne daır butçelere hukum konulamaz, Bakanlar Kurulu'na Kanun Hukmunde Karamame ıle butçede değışıklık yapma yetkısı venlemez (madde 163), Bakanlar Kurulu'nu \e bakanlan denetlemek, butçe ve kesın hesap kanun tasanlarını goruşmek ve kabul etmek (madde 87) şeklındekı açık hukumler ve TBMM'nın anayasal gorev ve yetkılen karşısında fonlann kendı ozel mev zuatı ıle yapılacak aktarmalar ve alınacak uygulama kararları, ortaya uzerınde onemle durulması gereken bır tablo çıkarmamakta mıdır 9 Genel olarak ıncelenmesınde anayasamızın fonlara ılışkın ozel bır duzenlemeyı ongormedığı gorulmektedır Kabul edılen yasalar ve bunlara dayanan yurutme organımn kararlanyla gelışıp serpılen fonlann ve buradan yapılan harcamaların demokratık bır duzende yasama orgamnın denetımı dışında bırakılamayacağı herkesın kabul etmesı gereken bır gerçektır. Ne "kuvvetlı ıcra" ne de "ış bıtırme" sloganlannın, aksıne bır uygulamayı haklı kılamayacağı duşunulmelıdır Bu gerçeklere gore, fonlann TBMM'de denetımını sağlayacak bır yöntemın saptanması ve gecıkmeden uygulamaya konulması zorunludur Toplanan paralar devletin malı egemenhğıne dayandığına gore yurutmenın vasama organına bu yonde hesap vermesı kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. SONUÇ Bu sutunda 11 Ağustos 1985 gunu yayımlanan yazımda yuz mılyarlar olarak dıle getırılen fonlara değınmıştık Hukumetın açıklamasına gore fonlarda toplanan para 1 2 trılyondur Basında 3.5 tnlyona vardığı haberlen yer alrruştır. Rakamların kesınlığı uzerınde tarıışma yapılmadan bunlann belırlı bır yontem ıle yasama organı onune getırılmedığı gerçeğı uzerınde durulmasının zamanı gelmış ve geçmektedır. Başbakanlığın fonlann yukanda da kısaca değımldığı uzere Sayıştay, Başbakanhk Yuksek Denetleme Kurulu veya özel olarak oluşturulan "heyet" ler elıyle denetlendığıne ve bunlann yargı organlannca da uygun görulduğune ılışkın açıklamalan konunun başka yanıdır Uzerınde durulması gereken konu, yurutmenın butçe dışına kaydınlmış kaynaklar uzerındekı tasarruflarının topluca ve tumu ıle TBMM'de ele alınabılmesını sağlayacak bır yöntemın kararlaştırılıp uygulanmasıdır Yasama organının denetımı her şevden ustun tutulmahdır 22 MART 1986 ısama Organının Htıetiminden Uzaklaşma ıkrasüerde iktidarlar geçicidir ama devletin hukuk düzeni kahcıdır nun savunulması gerekir. Bir yanda ana kanunlar yürürlükteyken 77 etkisiz ve ışlemez hale getirerek fon uygulamalarına yönelmenin k açısından savunulması yerinde görulebilir mi? İlhan Selçuk ÂT SALTIK Emekli Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı ılar ve Denenmı" başlığı sutunda 11 Ağustos 1985 de bır yaam \a>ımlannu$ınca bır aradan sonra koguncel hale geldığı ve iıanlıkça da bu konuda nalar yapüması yoluna gıgorulmektedır lan yazımızda fonlara ılışrpıcı ornekler verılmekle mıştı Butun fonlann a>rı ıle ele alınması bır ınce;onusu olabılır ve gunluk sutunlarına sığdırılamaz ı bu de>ım yennde ıse >oda u>gulama çok >aygın elmıştır Buralarda toplaaralann merkezı bır hemtesı kurulmadığından n uzerınde de tereddutlerın ıı kaçmılmaz olacaktır kanlığın açıklamasında 1,2 ı olarak behrlenen rakama fonlarda 3,5 trılyona yakın toplandığı savı da basında mış bulunmaktadır nuya, demokrası ılkelerı ve ısa hükumlerı çerçevesınde jarak bır çozum aramaktan ı çıkar yol bulunamayacakmokrasılerın doğması ve nesınde vergıleme yetkısı en ıh etken olmuştur Topla ergılerle yurutme organına yetkısı veren butçelerle ışın ne konulmasından sonra lama sonuçlanmn da vasaırganının onayına kesın heanunlanyla sunulması ılkesı ıl edılmıştır Yıne bılındığı i vergıleme yetkısı devletin egemenlığının özunu oluşVergıler kanunla konur ın hukmunde kararnamelerırutme organına vergıleme konusunda ıse anayasamızda bır yetkı verılmemıştır Iktıdarın one surduğu gıbı "ış bıtırıcı" bır yontem olarak fonlarla yapılan ışlerın butçe kuraiları ıçınde sonuçlandırılmasına olanak bulunmadığı bır gerçek olarak kabul edılıyorsa, yolları tıkayan mevzuatın değıştırılmesı onde gelen bır gorev olmaktadır Bılındığı uzere demokrasüerde ıktıdarlar geçıcıdır ama devletin hukuk duzenı kahcıdır ve bunun savunulması gerekir Bır \anda ana kanunlar yururluktey.ken bunlan etkısız ve ışlemez hale getırerek fon uygulamalarına yönelmenın hukuk açısından nıtelemesı bır yana savunulması verınde gorulebılır mı'> Butçe mevzuatını savunmak ve uygulamakla gorev h Mahve ve Gumruk Bakanlığı 1 7 1985 gunlu Resmı Gazete'de yavımlanan Katma Değer Vergısı Fon Yonetmehğı ıle butçeden uzaklaşarak bına ve n efruşat alımı, kıralama, basılı kâğıt, mekanızasyon ve hatta bazı ozluk haklarınm da vb masraflarda fondan yararlanma >oluna gıtmeyı yeğledığıne gore, butçe mevzuatının mutlak elden geçınlmesı zorunluluğu ortaya çıkmakıadır Hem yururlukte bırakılıp hem de değışık vontemlerle uvgulanmayan ve uyulmavan kanunlar ancak kanşıklık varatır. Çunku yasalara guvensızhk ve aldırmazhk boyle ortamlarda başlar Yasama organı dışında fonlann denetımı gorev ı Sayıştay, Başbakanlık Yuksek Denetleme Kurulu ıle kendı mevzuatında belırtılen kışılerden oluşan "heyet'Mere verılmış gorulmektedır. ANAYASA AÇISINDA^ DA ZORUNLU Işın ozelbğıne gore fonlann denetımı gorevı değışık bınmlerde y'aptınlabılır Basında yer alan Başbakanhk açıklamasında da "Fonların denetımı bakımından tek vetkılı organ Sa>ıştav değıldır" denılmektedır Bu goruş yargı organlarınm kararlanna da dayanmaktadır Burada gozden kaçan ve kısmen çarpıtılan konu, fonlann denetımsızlığı değıl, sonucunun yasama organına goturulmesıdır. Bunun uzerınde durulması ve karara vanlması, anayasamız açısından da zorunludur 11 Ağustos 1985 tanhlı vazımda örnek venldığı uzere, fonlarda Sayıştay denetımının sonucunun >asama organına goturulme yolunun da kapatıldığı belırtılmıştı Bu kez bır "heyet" denetımı ve 3230 sayılı Tanıtma Fonu Teşkıh Kanunu'nu ele alarak ornek verelım. Kanunun 4 maddesıne gore bu fondan harcamaların ". Başbakanın onayı ıle yapılır" hukmu mevcuttur Devlette yerleşmış duzene ve aynca kanunun açık ıfadesme gore bu onayın her seferınde başbakandan bızzat alınması gereklıdır Yoğun çalışma duzenı ıçınde başbakan yerıne yetkılı kıldığını varsayalım Başbakanhk Vlusteşarından alınacak bır ona> geçersız savılmahdır ve eleştınlmelıdır Ya da bızzat başbakanın verdığı onaya dayanılarak vapılmış harcama mevzuata aykırıdır ve eleştırılmelıdır Fonun denetımı ıse, kanunun 5 maddesıne gore "Başbakanhk, Malıve ve Gumruk Bakanlığı ıle Sayış bası Fiyatr. 800 lira, Çağdaş Yayınları, Turkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu Istanbul bu hafta SOSYALİSTLER SİYASAL A R E N A D A M AU Aybar A Guven Gurkan, E Inonu Nermln Akaın, Halil Akyuz, Çetln Altan Hasan Altay, Necla Fertan Flkrj Sağlar SOSYAÜST PARTİ KURULMALI MI, KURULMAMALI MI? IYAZI: TARTISMAYI RENİYORUZ' Yazılarıyla: Fermani Artun, Behzat Ay, Fahlr Aksoy, Zihni Anadol, Hayati Asılyazıcı, Bulent Başıbuyuk, Zeki Yusuf Borazan, Zafer Bozkaya, Faruİc Çağla, Fatma Ekeman, Ruştu Ergun, Rasih Nurl ileri, Zeki Kuneralp, M.İ. Karaca, Bertan Onaran, Paşa Sarıoğlu, Metin Turan, Tayfur Turkili, Davut Yılmaz Somut tum hafla boyu okumak ıçın bayılerde ;VET/HAYIR AKBAL OKURLARDAN Küçük tarıtn işletmelerinin sonu mu? Sık sık yinelendiği gibi bugunun Turkiye'sinde sosyal ve ekonomık içerikli bir yapı değişikliği gerçekleştinlmekteymiş. Genelde, bu sa\ ne derece doğrudur, bilemeyiz. Ama tarım kesiminde boyle bir duzenlemeye gıdildiği, açıkça gontlmektedir. Hem de tum katılığı ve acımasızltğı ile. Destekleme fiyatlarmın duşuk tutulması, hemen her çeşit tarım urunleri dışahmına yer verilmesi, tanmsal girdilerin el değdirilemez şekilde pahahlandırılması, bir kaç konuda var denilen subvansiyonlarm aslında çiftçı tabamna yansıtılmaması, ureticinin en değerli kultur topraklarının, baraj, santral fabrika, sanayi vb. alanı denilerek elinden alınması, ulaşun ve pazarlama koşullannın giderek zorlaştırılması, yozlaştınlması, urunun çiftçı elinde kalmasma seyirci kalınması, buna karşm yabancı tarım urunlerine cazip pazarlar yaratılması, tanm kredilerinirt biihassa tabana yayılmamasına ozen gosterilmesi, uretici alacaklarımn ikide bir savsaklanması; butun bunlar, öngorulen yapısal bır değışikliğm dama taşlannı oluşturmaktadır. O halde gerçekleştirilmek istenen nedir? Kuçuk işletmeleri de\reden çıkartmak. Kuçuk çiftçiyi, ureticiyi toprağından, tarlasından kaçırtmak olduğu, apaçık belli olmaktadır. Amaç, izlenen ekonomik politikalar doğrultusunda kuçukleri eritmektir. Öte yandan buyuk toprak sahıplerinin, ağalann, geniş çiftÜklerin, hatta oteki iş sektorlerinın, orneğin sanaykilerin, bu kuçuk terk editmiş birimleri topladtklan, paylaştıklan, ısrarla ileri surulmektedir. Oyle goruluyor ki, ozlenen modeU tum ayrıcalıklara karşın ABD'dır. Ancak, unutulan bir nokta var. Kuçuk arazilerinde gelir ve geçim arayan 20 milyon çiftçi koylu ne olacak? Yerli sanayi ve yabancı sermayentn dıledığı ucuz insan gucü yığmlannı mı olu$turacaklar? MUMF AKMANOĞLU ZİRAAT YUKSEK MUHESDİSI ATA KO Y IS TA \'B UL de diğer sımflarda teorik ve uygulamah dersler sorumlu oğretim uyelerı tarafından verilmemekte, YOK'un 2547 sayılı yasasma gore doktora oğrencilıği yapan "Araştırma Gorevlileri" tarafından verilmektedir. Henuz meslek konulannda yeteri kadar bilgi sahibi olmayan araştırma gorevlileri sına\larımızı yapmakta ve değerlendirmektedirier. Ozel burolarda çalışan Hocalartmızı aradığımızda fakultede bulamamaktayız. Bu durum her donem duzeltr umudu ile bekledık, ancak durum daha da kotulesmektedır. Bizim bildiğimiz kadar oğretimı deneıleyici kadro olan \1imarlık Fakultesi Dekanı, Şehir ve Bolge Planlama Bolumu Anabilim Dalı Başkanı ve ilgili oğretim uyelerinin bu konu uzerinde durmamaları ve eğitimi keyfi yurutmeleri bizı geleceğimız açısından endışelendirmek tedir. Biz oğrencilerin iyı meslek adamlan olarak yetişmemızı bekleyen ulkemizin kamuoyuna durumu açıklıyor yetkılilerin sorunlarımıza çare bulmalarını bekliyoruz. ŞEHİR VE BOLGE PLAVLAM4 BOLLML OĞRES'CILERI seferberliği sonucu ilçenin ilkokula kavuşan tek ve ilk koyu olma (I935uç sınıflı) mutluluğuna ve onuruna sahiptir. Koylu sevindirici bilinç duzeyine ve okumayazma oranına sahiptir. Koy halkının buyuk istek ve ısran uzerine 1979 yılında geçici binada açılan ortaokul, iki yıl sonra sağlanan tapulu arsada imece yoluyla yapılan uç derslikli binasına taşınmıştır. 80 kayıtlı öğrenciyle halen eğitimöğretım çalışmaları surdurulmektedir. Ancak okulun mudurden başka bir de oğretmeni vardır. Okula 45 km. uzaklığı olan komşu köy ve bağlı mahallelerden de oğrenci gelmektedir. Genellikle oğrenciler bir ders saati için okul yolunu her gun tepmek zorundadır. Yazımızın başlığı sarnnrn bu yonden daha çok yalm ve anlamlıdır. Oğretmen konusunda ilgililere yaptığımız başvuruda, atamalar bakanükça nokta ataması olarak yapılmaktadır, okulunuza yakında mutlaka oğretmen aıanacak denildi. Birinci donemi bekledik, gelen olmadı. Bu gidişle ikinci donemin de sonu gelecek. Yoksa MadenGezin koyu ortaokulunun bakanhğm atama biriminde kaydı mı yok. ŞAKİR TUTUSCV MADEN/ELAZIĞ e Gaulle'den ers Almak... Bu topraklar üstunde sahıp olduğumuz ne varsa hepsını hep kte değeriendırmek ıstyoruz Başanya ulaşmak ıçın gudümlu nornıd&n başka bır yöntem de yoktur Ulusun ekonomık guıün, herkesın yaran açısından, devletçe yönetılmesını ısttyoJu sözler kimın? Herhalde aşırı solcu b<r devlet adamının, polıtıkacının dıyeceksınız Oyle değıl General de Gaulın sözlerı bunlar* Fransa'nın duşman ışgalınden kurtarılmadan sonra yurduna döner donmez soylemış "Fransa'yı ozr kılmak ıçın tam bır özgurlükle davranmak" gerektığını vurlayan yine o "Hedefı yuksek tutmak gerek, Fransa'ya bır tam vermek gerek" dıyen de o Sıyasada aşırı sağcı bır göıümde olan Fransız devlet adamının ızledığı, nıce sosyalıs, hatta komünıstın yanaşmadığı bır yoldu Tam bağımsızlık, ABD'ye eşıt koşullarla davranmak, herşeı başında kendı ulusunun çıkarını duşünmek, gerektığınde tfO'dan kopmak, ekonomıye devtet elıyle yön vermek, heryden önce de ülkesının yararını sağlamak Birçok yönlerden Ataturk'un tutumuna benzıyor de Gaulle^ ı davranışları Ikı asker, ıkı devlet adamı Ikısı de tyı savaş^dı, ıkısı de banştan yanaydı Ataturk'un Mısakı Millı çızgısı ı de Gaulle'un Fransa'y somurgelerden kurtarmak çabası bırnne koşut gıbıdır Ikısı de ulusalcılığı her turlu bağnazlıktan, jygusallıktan ayırmayı bılmıştır. Sağduyu, akıl, bılım yolunu tmuştur. Fransa'nın radıkal polttıkacıların bırı, senato uyesı Berthoın, r gün Cumhurbaşkanı de Gaulle tarafından çağrılır Kendısı3 bakanlık önerılır Solcu bır polrtıkacı olan senator, sağcı, aşırı ağcı saydığı de Gaulle'den boyle bır önerı almasına şaşırır onra arkadaşlarına şöyle der: "Bana, onun solcu otduğunu fylemışlerdı de ınanamamıştım Meğer solcu değıl, aşın soluymuş " Bugun Fransa'da 'De Gaulle'cu' partının lıderlerı hıç de Geeral'ın yolunda yürumuyorlar Devletçı, gerçek anlamda ulualcı, tarn bağımstzltkçı polıtıka bır yana ıtılmış, De Gaulle'cu ış ve ıç potıtıkadan uzaklaşılmıştır O kadar kı, devletçı bır tujm ızlemesı beklenen Sosyalıst Partı ıktıdarı bıle bu konularla kendısınden beklenenı tam olarak gerçekleştırememıştır De îaulle, ödüncu değıldı, odün vermeden yaşadı, halkının desağını arkasında duyduğu surece tşbaşında kaldı Ne zaman ı halkoylaması sonunda az farkla azınlıkta kaldı, o zaman göevını bırakıp evıne çekılmesinı bıldı. Koltuğuna hıçbır zaman fapışmadı "Benim daha sürem bitmedı" demedı 1946'da da, 969'da da bunu yaptı Bır kışı, her türlu ödunu vere vere, kişıığını yıtıre yıtıre, çevresmın, ulusunun guvenını elden kaçırdı^ını gore gore ışbaşında kalırsa değennı sıfıra ındınr Dıkta reımlennın kısalı uzunlu surelerle ıktıdarda tutunan onderlerınien hangısı bugun övgüyle, sevgıyle anılıyor? Hıç bırı' 1946'da görüşlerının ulusça benımsenmedığını gören de Gaulle bakanlar toplantısında görevınden ayrılacağını bıldırmış, sessızce çıkıp gıtmıştı En çok güçlük çıkaran Komünıst Partısı lıderı Maurıce Thorez kı de Gaulle'un geçıcı hükumetınde Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısıydı soyle soylemıştı ardından "Bu ayrıbşta bıle bır büyüklük var" De Gaulle 'büyüklük' sozunü çok severdı, dılınden hıç düşurmezdı Bu 'büyüklük' uydurma bır soz değıldı Kuru bır bobuıienme hıç değıldı. Kendı buyuklüğunu değıl ülkesının tam bağımsızlık ıçınde 'buyvktüğunü' duymasının belırtısıydı Bır devlet adamı, ıçte ve dışta ülkesının 'buyuk' bır ulke olduğunun bılıncınde davranmalıydı Kuçük çıkarlar ıçın ezılıp buzulmemelıydı. Bizler, bu tür 'büyüklük' polıtıkasına nıce yıllardır ozlem çekıyoruz Hele Atatürk dönemınde yaşamış olanlar, o günlerın gençlerı, çocukları, devletımızın, ulusumuzun gerçek anlamda 'büyük, etkın, güçlü' bır nıtelık taşıdığına ınananlar Kı, o günlerde 15 mılyonluk ınsanımızla, gen kalmış ekonomımızle, savaşlardan yıkık, brtkın çıkmış topraklarımızla bu 'büyüklük' duygusunu yaşamıştık, bugün ellı mılyonu aşmış nufusumuzla, yetışmış, değerlı kadrolanmızla, bilınçlenmış emekçılenmız, aydınlarımız ve buyük oranda gerçek 'büyüklük' duygusuna susamış halkımızla nıye o uzak günlerın gururlu, saygın Turkıye'sını yaratamıyoruz'? Bu soruyu hepımız kendımıze sormalıyız Yanıtını da bulmalıyız "Ulusal ekonomık gucün herkesın yaranna devletçe yönetılmesını ısbyoruz" dıyen 'sağcı' de Gaulle ulkemızde yaşasa tehlıkelı bır solcu, hatta gerıcılerın deyımıyle, 'komünıst sayılmaz mıydı'' KARTALKAYA KARTAL OTEL SICAKYUVANIZ KAPALIYÜZMEHAVVZVOİSKO SAVNA ÛCRETStZ UFTLERvfTKUESKl ÇAYvelHLAMLJRUM'ZSDOĞALKAYAKPİSTİ . BlrUtlttmpanslvon. PaîarPerşembe (4 gece 5 gım) 60 000 T L Perşembe.Pazar (3 gece 4 gün) 60 000 TL Pazar.Pazar (7 gece 8 gün) 120 000 TL CumaParar (2 gece 3guo) <15 000 TL • Otobü» Mnrtjlmlz vardır • Rn Beştkta^ 16110 74 161 22 81 161 82 26 Kadıkfiy 33616 60 <rw /Tf/|//* , ^ZÜ^o» i V Sorunıımuzu kim çösecek? Yıldız Universitesi Şehir \e Bolge Planlama Dalı oğrencilenyiz L'niversıteye başladığımızdan bu yana geçen oğrenim \iUanmn boşa geçtığini ve bu eğitımin bıze meslek kazandıncı nıtelikte olmadığını gorerek geleceğimizden endişe duymaktayız. Her yıl bu dala yaklaşık yetmiş oğrenci alınmakta ve bu niteliksiz eğitimden geçmekteyiz. Son dort vanyıl ne bizim ne BELEDIYELERDE 2. VIL DOLARKEN "TARTIŞMALI Duzenleyen: SHP İst. Il Orgutu \e Buyuk Şehir Beledıye Meclis Grubu 23 Mart 1986 Sıraselviler Cad. Reks Duğun Salonu Saat: 10.3017.00 Bir müdür, bir miihür Koyumuz Cumhuriyet Doneminde Ataturk 'un başlattığı okumayazma ÜNAL CİMİT SERAM1K HEYKEL DEVLET GÛZEL SANATUR GALtRİSİ BAUKESİR 14 MART 31 MART KARAR TEBLİĞ İLANI FATSA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No 1982/274 Karar No 1985, 45 Davacı kendısıne asaleten, Alp O>vat'a vela>eten Tulay Oyvat tarafından davalı Terme ılçesı Gundoğdu Kövu'nden Maksut Tuyluoğlu aleyhme açılan trafik kazasından dolayı maddı ve manevı tazmınat davasmın yapılan >argılaması sonunda Fatsa Aslıye Hukuk Mahkemesı'nden venlen 12 2 1985 tarıh 1982 2741985'45 sayüı kararla Tulay Ovvat ıçın 1 350 592 61 TL , Alp Oy\at ıçın 556 000 TL maddı ve manevı tazraınatın davalıdan 42 000 hra yargılama gıden, 62 500 lıra ucretı vekalet olmak uzere tahsılıne karar venlmış, davalı yapılan araştırmalara rağmen adresınde bulunamadığından, bu kararın ılanen tebhğı gerektığmden, davalı Maksut Tu>luoğlu'nun ışbu kararın ılan tanhınden ıtıbaren 1 ay ıçensınde kararı temvız etmesı, 1 av ıçınde temyız etmedığı takdırde hukmun kesınleşnrıleceğı hususu karar tebhğ yerıne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 14358 TEŞEKKÜR Başarıh bır amelıyat ıle benı sağhğıma kavuşturan BİLSAK'TA BUGÜN ÇOCUKLAR İÇİN kukla. 11 00 V1AS4L GERÇEk Tl\ \TROSU ÇlRKİFs ORDEK' Yon,Reha BILGEN Çocuk Tıvalrosu: 12 00 TI\ \TRO TEMPO "ONUN IÇINDE O Y L V Yon Haluk YUCE karagoz: 13 00 •BORÇLt ZENNE" \on Haluk \UCE Konser: 17 00 LVTİN AMERIkA MLZIĞI" PEPE, Tarık OCAL Yalun ATEŞ, \al v m ŞAŞMAZ, Erol PEKCAN (tolk pop) Lokanta: 20 00 Cengız Bulent\kın (gıtar) BUS\K KLLTLR GEZILERİ K.ultur dunvamızın onde gelen mımar sanaı tanhvısı, araştırmacı, sosvolog \e arkeologlannın rehberlığınde şehir îyi gezıler suruvor BlLSAk 143 28 ^9 143 28 99 Sıraselvıler, Soğanu Sok 7 Prof. Dr. Muzaffer Akkılıç'a Anestezist Dr. Vahide Akkılıç'a amehyat ekıbıne. Başhekım Dr İNCİ GÜRKAN' ın şahsında Hayat Hastanesı, doktor, asıstan, baş hemşıre. hemşıre, hastabakıcı ve personehne, Telefon, telgraf, çıçeklerı ıle ve bızzat gelerek: benı yalnız bırakmayan çok sevgılı dostlarıma. basın mensuplarına, Emnıyet Teşkılatına teşekkur ederım. Herşey gönlünüzce olsun İLAN BEYOĞLU 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 985/392 Davacı Ahmet Varışlı tarafından davalı Vakıflar Baş Mud ve Ishak kızı Dudu ale>hıne açılan mülkıyeun tespıtı davası sebebıyle Davalı tshak kızı Dvıdu, Pınmehmet Pa*a Mah Kalaya Bahçe Sok. No 22 tstanbul adresınde olduğu bıldınlen dav alının tüm aramalara rağmen adresımzraeçhulbulunduğundan rnahkemece ılanen davetıye çıkarılmasına karar verürmştır Duruşmamn bırakıldığı 3 4 1986 günu saat 11 O5'te mahkemede hazır bulunmanız veya kendınıa bır vekıl ıle temsıl ettırrnenız, aksı takdırde duruşmamn gı>abınızda yapılacagı davetı>e ve dava dılekçesı yenne kaım olmak uzere ılan olunur 18 3 1986 Basın 33% GÖKSEL ARSOY TEŞEKKUR Sevgılı oğlum, eşım, babamız, ağabeyımız, Dr. SAFTER GİRİTLÎGİL'in hastalıgı sırasında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesı Hastanesı'nde Istanbul'da, Eskışehır'de yakın ılgılerını esırgemeyen butün dost hekımlere, hemşıre ve sağlık personehne, vefatında cenaze törenıne kaıılan, çelenk gönderen, mektup, telefon telgrafla acımızı paylaşan gerek İstanbul'da, gerek Manısa'da ve gerekse Esk\şehıt'de evımıze gelerek bızlerı yalnız bırakmayan tum akraba, dost ve arkadaşlarımıza ıçten teşekkur edem İLAN İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 9W'll Vası T. Zekâ buyumesınden dolavı mahkememızce hacır altına alınan Mehmet oğlu, Marvam'dan doğma, 25 10 964 D 'lu Murat Gençer'ın, halen Gayrettepe Saatç! Bavırı, Gulacara Sokak, Emek Apt No 9 Daıre1 l'de ıkâmet eder annesı Maryam Gençer'ın vela>etı altına konmasına mahkememızce 19 3 986 tanhınde karar venlmıştır Ilan oiunur 20 3 986 r VEFA'DA SATILIK DAİRE 65 m bodrum kat, onu bahçe, 6 UOt) UOv Tel 526 84 92 GİRİTLİGİL AİLESt TANSİYON SORLNLNUZA ÇOZLM Basıt kullanımlı, elektronık tansıvon aletlerı lthalatçısmdan 145 00 71 145 00 7 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle