15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 8 ŞUBAT 1986 Franscfda Ermeni anıtı Dtşişleri 16 şubatta Montpelier kentinde açılışı yapılacak olan anıt konusunda, "Bu tür anıtlar ülkeler arasında anlayışın yerleşmesine yardımcı olmaz" biçiminde bir açıklama yaptı. "Yaşayan Ermenistan" adlı grup tarafından masrafları karşılanan anıt, belediyenin bağışladığı arsa üzerine inşa edildi. AP ajansının haberinde, "Geçmişte Fransa'da dikilen Ermeni anıtları Fransız Türk ilişkilerini soğutmuştu" deniyor. MONTPELIER/ANKARA, (Cunthuriyet) Fransa'nın guneyindeki Montpelier kentinde, üzerinde "Ermeni soykınmı anısına dikildigi" ibaresi bulunan Ermeni anıtının açılışı 16 şubatta yapılacak. Dışişleri Bakanlığı Ankara'da anıtın açılmasına gösterdiği tepkide, "Bu tür anıtlar iilkekr arasında anlayışın yerleşmesine yardımcı olmaz" ifadesini kullandı. Montpelier kentinde belediyenin bağışladığı arsa üzerine inşa edilen anıt, Fransa'da, üzerinde soykınm anısına dikildiği ibaresi bulunan ilk anıt olmak özelliğini de taşıyor. "Yaşayan Ermenistan" adlı grup tarafından masrafları karşılanan anıtın üzerinde Ermenice ve Fransızca "1915 yılında Tiirkiye yönetici Meksikadan alarm sinyalleri Hteksika Devlet Başkanı de la Madrid, petrol fiyatlanndaki düşüşün sürmesi karşısında dış borçlarım ödeyemeyebileceklerini söyledi. Ekonomi Servisi Petrol piyasalannda çalkalanma sürüyor. Meksika Devlet Başkanı Miguel de la Madrid'in "petrol fiyatlanndaki keskin diişüş karşısında ülkesinin 97 milyar dolara ulaşan dış borçlarım goriişmek üzere uluslararası finans topluluğuyla yeniden masaya oturabilecegini" aeıklaması şok etkisi yaptı. Kaynaklar, de '.a Madrid'in açıklamasının uluslararası bankalara "1986 yılında 9 milyar dolar ek mali yardım yapılmazsa ekonomi yeniden çökiintüye gidebilir ve dış borç geri ödemelerinin yapılması zorlaşabilir" mesajını ilettiğini belirtiyorlar. De la Madrid Queretaro şehrinde halka hitaben yaptığı konuşmada "Petrol gelirlerimizde ki azalma ve bunun ekonomi ttzerindeki etkisi tüm Meksikalıları kaygılandırmaktadır. Ekonominin karşı karşıya bulundugu sorunların ustesinden gelmemiz için berkes daha çok çalışmalıdır" dedi. Petrol piyasalarındaki diğer gelişmeler ise şöyle: • Venezuela, Mısır ve Meksika petrol bakanları Mısır'ın başkenti Kahire'de dün bir araya gelerek piyasalarda yaşanan kaostan kurtulma yollarını görüştüler. Mısır'ın günlük üretim miktarını azaltması bekleniyor. • Serbest piyasalarda 15 dolara kadar gerileyen ham petrolün mart ayı teslimatı fiyatları New York'ta hafif bir yükseliş göstererek 16.44 dolara çıktı. Buna rağmen ABD'pin en büyük petrol şirketleri daha önceden yaptıklan sözleşme fiyatlannda yaklaşık 2 dolar indirim yaptılar. Sözleşme fiyatları halen spot piyasa fiyatlarının 34 dolar üzerinde seyrediyor. • Yugoslavya, petrol ithalatının en büyük kısmını gerçekleştirdiği Sovyetler Birliği'nden fiyatları aşağı çekmesini isteyeceğini açıkladı. Dış Ticaret Bakanı Mflenko Bojanic halen Sovyet ham petrolünu 2627 dolardan aldıklarını, Moskova'nın daha düşük fiyatları kabul etmesi halinde Sovyetler'den daha fazla mal ithal edeceklerini söyledi. • Cezayir, OPEC'in 30 dolarlık hafif petrol fıyatını gayri resmi olarak 4 dolar indirdiği yolundaki haberleri yalanladı. AP ajansı ülkenin petrol ve gaz tekeli Sonotrach'ın üst düzeydeki bir yetkilisine dayanarak verdiği haberde sahra petrolünun fiyatının halen 29.90 dolar olduğunu belirtti. lerinin emriyle soykınma ugratılan 1.5 milyon Ermeninin anısına" cümlesi yer ahyor. Sözde soykırımda oldüruldüğü ıddia edilen bazı Ermenilerin adlarının da bulunduğu anıtın açılışı ile ilgili olarak haberi veren AP ajansı da, "Geçmişte Fransa'da dikilen Ermeni anıtlan FransızTürk ilişkilerini soğutmuştu" biçiminde bir de hatırlatma yaptı. Öte yandan Ankara, Montpelier'de açılacak Ermeni anıtı konusunda Fransa'ya sert tepki göstermek yerine ihtiyath bir uyarıda bulunmayı yeğledi. Dışişleri Bakanlığı çevreleri, "Bu gibi anıtlar konusundaki göriişümiiz malumdur. Bu tür anıtlar ülkeler arasında anlayışın yerleşmesine katkıda bulunmaz" diyerek anıtın açılmasmın düzelmeye yüz tutan TürkFransız ilişkilerini olumsuz yönde etkileyeceği mesajını verdiler. Dışişleri çevreleri, "Eger mutlaka bir anıt açılmak isteniyorsa, Çanakkale Savaşı'nda ölen Avustralyalı askerier için Gelibolu'da açılan dostluk anıtlannın emsal alınmasını isteriz" şeklinde konuştular. Aynı çevrelerden sağlanan bilgilere göre Türkiye, söz konusu amtla ilgili olarak geçen yıl Fransız hükümetine bir dizi uyan iletmiş bulunuyor. Geçen ay geçirdiği bir kalp krizi sonucu ölen Paris Büyükelçimiz Adnan Bulak'ın konuyla ilgili olarak bir dizi girişimde bulunduğu Dışişleri çevrelerince bildirildi. Montpelier'deki anıtın açılması, Fransa'nın Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın 1984 yazında Ankara'ya gönderdiği özel temsilcisi Etienne Manach'ın ziyaretinden sonra anıtlar konusunda takındığı tutumda önemli bir değişiklik gösterecek. Bu ziyaretten sonra Fransız hükümetı Ermeni anıtlan konusunda daha dikkat li bir tutum içinde görünmüş ve Paris'teki bir Ermeni anıtının açılması askıya alınmıştı. 1972 yılında da dönemin Paris Büytikelçisi olan eski Dışişleri ve Savunma Bakanlarından Hasan Esat Işık, Marsilya'da ilk Ermeni anıtının dikilmesini protesto amacıyla Ankara'ya dönmüştü. Elektriğe gizli zam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Elektrık Kurumu, 1986 yılının ikinci elektrik zammını da sessiz sedasız yürürlüğe koydu. Meskenler dışında kullanılan elektriğin fıyatı, 1 şubattan geçerli ohnak üzere yüzde 10 arttırıldı. Boylece, kilovatsaati 30 liradan satılan mesken dışında kullanılan sanayi elektriğinin fiyatı 33 liraya vükseltildi. a a . muhabirinin konuya ilişkin sorularını cevaplandıran Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü yetkilileri, zamma gerekçe olarak, geçen aralık ayında yapılan kömür zammını gösterdiler. TEK Genel Mudür Vekili Ayhan Erkan da, "mesken dışı yerler için yüzde 10 zam yapılarak kilovatsaatin 33 liraya yükseltildigini" belirtirken bu konumda olan 20 grubun bulundugunu, bunların da ayn ayrı ayarlanacağını söyledi. Hepsine aynı oranda fiyatlann yansımayacağını bildirdi. Bu konuda pazartesi günü bir açıklama yapacağını sözlerine ekledi. "BEN KAZANDIM" Kıyasıya bir seçim kampanyası yurüten iki başkan adayı Ferdinand Marcos (yukanda) ile Bayan Corazon Akino (sağda), seçimi kazandıklanm ileri sürdüler. Japonya (Baftarafi 1. Sayfada) olması" gerekçesiyle Japonya'yı, Türkiye'yi mali açıdan desteklemeye çağırdığı bildirildi. Paris'te yayımlanan International Herald Tribune gazetesinin konuya ilişkin haberine göre Perle, Başbakan Turgut Özal'ın da katıldığı Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda geçen hafta yaptığı konuşmada, "Amerikanın nem Atlantik hem de Pasifik'teki müttefiklerinin savunmasuu tek başına yüklenmesinin adil ve orantılı olmadıgına" dikkat çekerek şöyle dedi: "Bu görev özellikle Japonyaya düşmektedir. Japonya'nın kendi bölgesinde dahi savunma harcamalanna katkısı, komşularından daha azdır. Bu >uzden Japonya NATO'nun yoksul ülkelerine mali yardım yapmalıdır. Çünkü Japonya'nın ihtivaç du>dugu Ortadogu petrolünun koruyucusu (güvencesi) bu NATO uyeleridir". Yaptığı konuşmadan sonra, hangi NATO üyesini kastettiği sorusuna "Türkiye" yanıtını veren Perle, ayrıca İsrail ve NATO üyelerini Stratejik Savunma İnisiyatifi Programı'nda daha fazla görev üstlenmeye çağırdı. Dış Haberler Servisi Filipinler'de merakla beklenen seçim dün yapıldı ve genellikle gozlemcilerin kotumser tahminlerini doğrular biçimde hileli ve kanlı geçti. Gelen haberlere göre, en az 30 kişinin öldüğu kesinleşmiş durumda. Marcos yakınlarının hileye başvurduğuna ilişkin somut belirtilerin olduğu öne sürülürken, her iki başkan adayı da seçimi kazandığını iddia ediyor. Filiginler'den gelen en son haberlere göre TSİ gece yarısına dek oylann ancak yüzde altısının sayımı tamamlandı. Ancak sonuçlar konusundaki haberler çelişkili. Muhalefet lideri Bayan Corazon Akino, "Kazandık" derken, Başkan Ferdinand Marcos, büyük bir olasılıkla kendisinin kazandığını söyleyerek Bayan Akino'nun açıklamasını "çok erken" olarak niteledi. Resmi seçim komisyonu sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, Marcos önde gidiyor. Muhalefete bağlı gönülhi eöz Kaııh seçim: 30 ölü lemciler ise, tersine Bayan Akino'nun az bir farkla başta gittiğini açıklıyorlar. Seçime katılma oranının yüzde 90'a yakın olduğu tahmin ediliyor. Başkan Reagan'ın talimatıyla oluşturulan ve seçimlerin dürüstçe geçip geçrnediğini izlemek üzere Filipinler'e gelen 50 kişilik ABD gözlemci heyetine başkanlık eden Richard Lugor ise yaptığı açıklamada, seçime hile karıştırıldığı yolunda pek çok somut belirti ve bulgu olduğunu söyledi. Lugor, örnek olarak oy satın alma, sahte oy pusulası kullanma, muhalefete bağlı olduğu bilinen seçmenleri yıldırma gibi yontemlere başvurulduğunu belirtti. AP ajansının, Filipinler Habar Ajansı PNA'ya dayanarak verdiği haberde, sandıklann açılmasından 6 saat sonra elde edilen ilk sonuçlarda, Devlet Başkanı Ferdinand Marcos'un 42.162 oyla seçimleri önde götürdüğü bildirildi Ancak, Bağımsız Seçim Gözcüleri Hareketi tarafından yapılan açıklamada ilk sonuçlara gore, muhalefetin adayı Bayan Akino'nun 21 yılhk diktatör Marcos'a 40 bin oyla fark attığı kaydedildi. Filipinler'in 68 yaşındakı Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, oy sandıklarının açılmaya başlamasından sonra Amerikan NBC televizyonuna uydu aracılığıyla verdiği demeçte, "Sanırım seçimleri kazandım" dedi. Muhalefetin adayı 53 yaşındaki Corazon Akino ise Manila'da yaptığı açıklamada, seçim sandıklarının koruma altında olduğunu belirterek, " H i ç kimse ve hiçbir olay zaferimizi bizden çalamaz" dedi. \ Siyasal gözlemciler, 7.100 adaya dağılmış 90 bin seçim sandığında kullanılan milyonlarca oyun tasnifinin uzun zaman alacağını, bu nedenle kesin sonuçların açıklanacağı tarihi tahmin etmenin mümkün olmadığını behrtıyorlar. Bu arada, oy verme işlemi sırasında çıkan olaylara ilişkin olarak hükümet tarafından yapjlan resmi açıklamada, çeşitli seçim bolgelerinde guvenlik kuvvetleriyle seçimleri engellemek isteyen komünist gerillalar arasında meydana gelen çatışmalarda 30 kişinin öldüğu, çok sayıda kisinin de yaralandığı ifade edildi. Çeşitli ajansların haberlerine göre, oy verme işlemi sırasında Bayan Akino'nun guçlu olduğu seçim bolgelerinde seçmenlerin sandık başına gitmesini engellemek amacıyla Marcos'un partisine bağlı görevlilerin zaman zaman rüşvete, zaman zaman da silahlı tehdite başvurduklan kaydediliyor. Resmi seçim görevlilerinin yanı sıra sandıklann başında bulunan Akino taraftan gözcüler de, oy verme işlemi sırasında bazı bölgelerde oy kuyruğunda bekleyen seçmenleri kaçırtmak için guvenlik kuvvetlerince havaya M l Ağrı Emniyet Müdürü "işkencewden yargılandı BURSA (Cumhuriyet) Cinayet zanlısı üç kişiye sorgulamalan sırasında işkence yaptıklan iddiasıyla haklannda 10 yıl ceza istemiyle dava açılan Ağrı Emniyet ve Bursa eski Siyasi Şube Müdürü Hasan Özdemir ile yedi arkadaşının yargılanmasına dün Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. İşkence gordükleri iddia edilen kişilerin avukatlığını üstlenmek için Bursa Barosuna bağlı 71 avukat "vekalet" aldı. Bunlardan 38'i duruşmaya katıldı. Sanık emniyet görevlilerinin dört avukatından biri davadan çekildi. Emniyet görevlilerinin çoğunlukta olduğu merakhların büyük bölumü duruşma salonuna sığmadı. Bursa'da geçen yıl işlenen ve "Mavi Ege Oteli" kâtibinin öldüruldüğü cinayet sonrasında zanlı olarak gözaltına alınan Mehmet Özturk. Ali Karakoyunlu ve Mehmet Özturk'ün annesi Hatice Özturk sorgulamaları sırasında kendilerine işkence yapıldığını öne sürmüşler ve Bursa Siyasi Şube eski Müdürü Hasan Özdemir ve yedi arkadaşından davacı olmuşlardı. Dünkü ilk duruşmaya Ağrı Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ve dört emniyet görevlisi katılmadı. Özdemir'in daha önce talimatla alınan ifadesinde işkence yapmadığını ve yaptırmadığını iddia ettiği oğrenildi. Özdemir'in 9 Eylül 1985 günü Ağrı Cumhuriyet Savcılığında olayla ilgili verdiği ifade şöyle: "Müştekiyi, hakkında adam oldürme olayından dolayı yaptığım tahkikattan tanırım. Tahkikatı Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Özden bey (Tönük) yürüttü. Faili meçhul bir cinayet olavını açıklığa kavuşturduk. Herhalde bunun için şikâyet etmiş olacak. İftira ediyor. Bizim yaptığımız sadece Cumhuriyet Savcısına >ardımcı olmak." Hapiste 30 ölüm (Baftarafi 1. Sayfada) turma sürüyor), 17 Ali Erek, (ölıim tarihi 20/4/1981 eceliyle ölüm), 18 Aziz Büyükertaç, (ölüm tarihi 22/12/1982 eceliyle ölüm), 19 Medet Özbadem, (ölüm tarihi 20/5/1983 verem sonucu ölüm), 20 tsmet Kara, (ölüm tarihi 6/3''1984 kanser sonucu olüm), 21 Vilmaz Demir, (ölüm tarihi 20/1/1984 intihar), 22 Remzi A>türk, (ölüm tarihi 1/2/1984 intihar), 23 Necmettin Büyükkaya, (ölüm tarihi 18/7/1984 akciğer anfizemi sonucu ölüm), 24 Cemal Arat, (ölüm tarihi 15/5/1984 açhk grevi sonucu ölüm), 25 Cemal Kılıç, (ölüm tarihi 23/2/1982 eceliyle Askeri Hst. ölüm), 26 Ali Sarıbal, (ölüm tarihi 1982 eceliyle ölüm), 27 Ramazan Yayan, (ölüm tarihi 1983 normal ölüm), 28 Hüseyin Yüce, (ölum tarihi 1984 eceliyle ölüm), 29 Orhan Keskin, (ölum tarihi 4/5/1984 açhk grevi sonucu ölum), 30 tbrahim Halil Baturalp. (ölum tarihi 27'4/1984 eceliyle ölüm), 31 Halil Atala, (sanıkların dilekçesinde adı geçen şahıs mahkemenin görevsizlik kararı vermesi üzerine cezaevinden ayrılmıştır). Askeri savcı mütalaasını şöyle sürdürdü: "Dilekçede adı geçen şahısların yüzde 99 gibi bir kısmının ölüm nedenleri incelenerek kovuşturmaya yer olmadığı karan verildiğinden dolayı suç duyurusunda bulunulması mumkün degildir. Bu arada, .Ali Kılıç adlı sanığm duruşma>'a getirilirken gorevliler tarafından müessir fiile maruz kaldığı iddiası için de suç duyunısunda bulunulması mütalaa olunur." Duruşmada, daha sonra mahkeme heyeti tarafından sanıkların talepleri ve askeri savcının mütalâası incelenerek, 32 kişinin işkence ile öldürüldüğune dair suç duyurusunda bulunulması talebinin reddine, duruşmaya getirilirken darp edildiği iddia edilen Ali Kılıç olayıyla ilgili olarak sıkıyönetim komutanlığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. İDDtA NEYDt? Haber merkezimizin saptamasına göre; 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nümaralı Askeri Mahkemesi'nde ana PKK davasında yargılanarak idam cezasına mankum olan ve halen PKK HilvanSiverek grubu davasında yine idam istemi ile yargılanan Muzaffer Ayata, önceki günkü duruşmada, mahkeme heyetine, suç duyurusunda bulunarak Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde 1981 yılından 1984 yılına kadar işkence ve ölüm orucundan 32 kişinin öldüğünü öne sürmüş ve ölen kişilerin isimleri ile o dönemdeki cezaevi yöneticilerinin isimlerini dilekçesine ekleyerek mahkemeye sunmuştu. Işkence davası 3 martta (Baştarafı 1. Sayfada) pılan keşıtte, iddıaları doğrular nitelikte "demir çengel ve plastik hortum" bulundu. Cumhuriyet Savcılığı'nca Köy Hizmetieri Tesisi'nde yapılan keşifte, binanın iddialara uygun biçimde olduğu anlaşıldı. Ayrıca bina bekçisi Omer Türk'ün ifadesine başvuruldu. Türk, özetle şunları söyledi: "Binava gelen tanımadığım şahıslar (polisler), sobanın çekilmesini istediler. Ertesi gün geldigimde odadaki masalar ve sandalyeler de duvar yanına çekilmişti. Odanın ta>anındaki demir çengel eskiden beri vardı. Elektrik olmadığı zamanlar lüks asıyorduk. Bana hortumu daha onee yuznumarava bıraktırmışlardı. Daha sonra binava geldiğimde hortumun banyoda bulundugunu gördiim." İşkence gördüğu iddia edilenler keşif sırasında odaları gezerken, "Kollarımız arkadan bağlanarak sandalyeye çıkanldık ve burada tavana asıldık. Banyoda çınlçıplak soyulduktan sonra üzerimize hortum \e maşrapalarla soğuk su döküldü" dediler. Teknik bilirkişi Erdem Yediler tavandaki demir çengelin bir insanı rahatlıkla taşıyabilecek nitelikte olduğunu söyledi. Yediler, söz konusu hortumun da sanıkların üzerine su dokmekte kullanılmaya uygun olduğunu belirtti. Hazırlanan iddianamede de, "Olay yerinde yapılan keşifte şikâyetçilerin anlalımJarına uygun olarak. misafirhanenin bir odasının tavanında bir kişi>i rahatlıkla tartabilecek demir çengel ve banyoda da 1.5 metre civarında hortum buludugunun tespit edildigi, ola> yeri krokisi ile bilirkişi beyanlarının iddiaları doğrular nitelikte olduğu" ıfade edildi. Komiser Yuksel Ergenekon ve Seref Çoban ile polis memurları Cevat Hamdi Öz, Abdurrahman Dogan, Şeref Patlankava, Sedat Gümuş, Sedat Alpaslan ve Bayram Ustün'ün yargılanmalanna Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3 martta başlanacak. UĞUR MUMCU GOZI^M (Baftarafi 1. Sayfada) nü Göksel, emekliye ayrılıyordu; yakın dostları, Göksel'e, emekliye ayrılması nedeniyle bir şölen armağan etmeyi düşünmüşler ve Ankara'da böyle bir gece düzenlemışlerdi. Sonrasını Göksel şölendeki konuşmasında şöyle anlatıyordu: Yalçın Kuçük telefon ederek böyle bir gece düzenleyeceklenni söyledi. Ben. "Böyle geceler, ölümlerden sonradüzenlenmez mi?"d/ye sordum. Şaşırmıştım: Küçük "Şimdir kini yapalım. Alacağınız olsun. Ölünce de yapanz" dedi... Şölen'e Göksel'in yakın dosiları, öğrencileri, hastaları, asistanları, hekim arkadaşları ve onu seven, sayan aydınlar katılmışlardı. SHP Genel Başkanı Gürkan ve Erdal İnönü de şöleni izliyorlardı. Göksel, binlerce hastasına şifa götürmüş bir hekimdi. Usta elleri ve sevecen tavrı ile hastalarının gönüllerinde taht kurmuş usta bir cerrahtı. Yazarlığı şairiiğini, şairliği ressamlığını, ressamlığı da ödün vermez bir aydın ve insan hakları savaşçısı olma özelliğıni bütünleştiriyordu. Aziz Nesin Usta'nın dediği gibi bütün erdemleri ile bir "çağdaş ermiş" olmuştu Göksel... Bunun için herkes ona saygı duyuyor, bu büyük hekim ve çağdaş aydını gönüllerinden gelen alkışlarla selamlıyordu. Bir çağdaş aydına gönül dolusu bir selamlamaydı önceki geceki şölen.. Hüsnü Göksel de yaptığı konuşmada bu şölene "teşhisini" koyuyordu: Türk aydıntnın yüz elli yıldır yaptığı yürüyüşün bir noktastdır bu gece... Şölende Aziz Nesin'i dinledik. Prof. Nusret Fişek'i, Prof. Cevat Geray'ı dinledik. Esin Avşar, Timur Selçuk ve Sadık Gürbüz'ün sesleri ile neşe, hüzün ve duygu dünyasından titreşimlerle çepeçevre sarıldık. Taner Barlas ile Deniz Türkali'yi Bilgesu Erenus'un küçük bir oyununda izledik. Özdemir Turan'ın sahnedeki hünerlerine akıl erdirmeye çalıştık. Neşe kıvılcımları ile titreşen şarkılar ile güldük; çile çiçekleri ile bezenmiş türküler ile hüzünlendik. Ve sunucu Jülide Gülizar'ın o tanıdık ve dost sesi ile TRT'nin özerklik günlerini anımsadık.. Hüsnü Göksel, usta bir cerrah. Hüsnü Göksel, sevecen bir hekim. Hüsnü Göksel dirençli ve inançlı bir aydın.. Üniversite böyle bir hekime, böyle bir aydına emeklilik törenini çok görüyor. Sicilinde üstelik bir de "kınama cezası" var. "Aydınlar Dilekçesini" imzaladı diye.. Üniversitenin bu cezası, Göksel'in aydın onuruna takılmış bir altın madalya gibidir! Bütün gününü üniversiteye veren, bütün enerjisini hastalarına ve öğrencilerine ayıran bir bilim adamına üniversite niçin bir küçücük tören bile yapmaz? Şanlar, şerefler, makamlar, unvanlar hep Doğramacı'nın olsun; ama üniversite de bu çapta bir bilim adamına bunca emeğine karşı bir küçücük teşekkür etsin.. Evet bir küçücük teşekkür... Önceki geceki tören aydınlarımıza yaşarlarken de nasıl sahip çıkılacağını gösterdi. Bu da toplumun diri kalan sağlıklı yanını gösteriyor. Açık artırmaya çıkarılan değer yargıları yanında, işte aydınlarını anan, onları bağırlarına basan insanlar ve kuruluşlar da var. Toplumun canlı yanı da bu. Hüsnü Göksel onuruna düzenlenen gecede siyasal polis programı videoya çekıyordu. Devletin bir ünlü bilim adamına gösterdiğı ilgı de bu türdendi ışte... Emekliye ayrılan bir bilim adamı için düzenlenen şölen yasadışı birörgüt toplantısı imişçesine izlenmekteydi. Hukuk devletinin de armağanı buydu! Ama gün gelecek, bu gibi aydınlarımız için düzenlenen toplantıları özerk televizyonumuzun kameraları izleyecek, polis videoları değil!. Hüsnü Göksel'e ve bütün Hüsnü Göksel'lere yureklerden saygı dolu selamlar... Onlar Türkiye'nın onurudur ve Türkıye onlarla daha da onurludur! Emeklilikte (Baftarafi 1. Sayfada) deki işsiz sayısının 2 milyon kişi dolayında olduğunu belirtti. Mustafa Kalemli, Iş ve Işçi Bulma Kurumu'nun daha rasyonel çalışma yapabilmesi için, kurumun kuruluş yasasında değişiklik yapacak bir tasarının hazırlandığını da açıkladı. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, işçi emeklilerinin sigortalı bir işte çalışmalarına olanak tanıyan yasa tasansının önumuzdeki hafta ilgili bakanhklara gönderileceğini daha sonra Bakanlar Kurulu 'nda gorüşuleceğini söyledi. Kalemli, tum bu işlemlerin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmaya çalışılacağını kaydetti. Kıdem Tazminatı Fonu ile ilgili çalışmaiarın bu ay sonunda işçi, işveren ve üniversite temsilcilerinin katılacağı bir toplantıda bütün boyutlarıyla tartışılacağını belirten Mustafa Kalemli, tartışma sonuçları dikkate alınarak bakanlıkça yapılacak düzeltmelerden sonra tasannın Bakanlar Kurulu'na sunulacağını bildirdi. Kalemli, Kıdem Tazminatı Fonu'nu kurma amaçlannı şoyle açıkladı: "Fonu kurmaktan amacımız, işçinin yıllardır vazgeçilmez bir hakkı haline gelmiş bulunan kıdem tazminatını teminat altına almak. işyerlerinin toplu kıdem tazminatı ödemeleri dolavısıyla zor durumda kalmasını, kapanmasını ve sonuç olarak bu suretle işçilerin kıdem tazminatlannı almadıkları gibi işsiz duruma düşmelerini onlemekür." bizim tiyatro TEVFIK FIKRET Günü 1. Konuşmacılar: Asım BEZİRCİ SaHm Rıza KIRKPINAR Şükran KURDAKUL Haşim Nezlhl OKAY Atllla ÖZKIRIMLI Haluk ŞEVKET CahH TANYOL 2. Şllr DlnMlsi: SunanZafer OİPER 8 Şubat Ctesl 15.00 Sunar Tryatrosu Üsküdar/333 06 18 Giıis Serbesttir. (Baftarafi 1. Sayfada) dürülen görüşmelerde ise pazarlık Türkiye'nın spot fiyat istemi noktasında düğümleniyor. Bu ülkelere yönelik öneri, yapılacak petrol ithalatının bedelinin tankerin limana girdiği andaki spot fiyat uzerinden ödenmesi vönünde biçimlendirildi. Njtu> huMteı kavbeuım Petrolde 6 Örtülü af ta 2 seçenek madde dışında kalıp kalamayacağı da ayrı bir tartışma konusu olarak belirlendi. Uegişik oran uygulaması: Bir seçenek olarak konuşulan değişik oran uygulamasanın cezaların uygulanmasında dengesizlik yaratacağı kaydediliyor. Orneğin 10 yıldan fazla ceza alanlara dörtte üç, 10 yıldan az ceza alanlara üçte iki oranının uygulanması halinde, az ceza alanın cezaevinde daha çok kalması gibi dengesiz bir sonuç çıkabileceği gerekçesi>le bu aoruşten vazgeçildi. Kamusal haklan infaz Yasası değişikliğinden yararlanarak cezaevinden çıkanlar hükum süresinin tamamı sona erene kadar gozetim altında olacaklar. Bu sure içinde yeniden aynı nitelikte bir suç işlemeleri halinde yatmadıkları ceza süresini de çekecekier. Koşuilu salıvermeden yararlanacaklann kamu haklan iade edilmeyecek. Sabıkaiı işlemi gorecekler. Oysa af yasalanndan yararlananlarda mahkumiyet karan tum hukuksal suçlan ile birükte ortadan kaldırılıyordu. Halen yargılananlar YargılanTiaları sürenler huküm kesinlejene kadar infaz indiriminden vararlanamayacaklar. Ancak vargıçlar, koşullu salıverme sure>ini gozonunde bulundurarak karar verebilecekler. (Baftarafi I. Sayfada) günu toplanacak ANAP TBMM Grubu'nda göruşühnesi ve onümuzdeki hafta yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınması bekleniyor. Hükumet çevrelerinden edinilen bilgiye gore İnfaz Yasası değişikliğinde üzerinde durulan seçenekler şöyle sıralanıyor: MEVCUT ÜYGLLAMA: Halen uygulanan Infaz Yasası'na göre hükümlüler bir aylık mahkumiyet süresinin 14 gününü cezaevinde geçiriyoriar. Infaz Yasası Ue üçte bir oranında indirim uygulamyor. Bö>lece bir a>da 10 gün İnfaz Yasası dola>ısı>la. altı gün de. eski Adalel Bakanı Mehmel Can doneminde getirilen bakanlık indirimi nedeniyle cezaevinde geçirilmiyor. 20 gün seçeneği: Altı gunluk indirimin kaldınlmasından sonra indirimin 20 gune yükseltilmesi halinde hukumluler bir aylık ceza süresinin 10 gününu cezaevinde geçirecekler. Bir yıl ceza alan 4 ay, 10 yıl ceza alan 3 yıl 4 ay, 15 yıl ceza alan 5 yıl, 20 yıl ceza alan 6 yıl 8 ay cezaevinde kalacak. 36 yıl olarak işlem goren ömur boyu hapis cezaları da 12 yıl olarak çekilecek. ÖLÜM CEZALARI Olüm cezaları halen uygulanan yasaya göre infaz indiriminden yararlanamıyor. Eğer İnfaz Yasası değişikliği ile ölüm cezaları için özel hüküm getirilmezse, getirilecek yeniliklerden de yine bu hükümlüler yararlanama>acak. Ancak ozcl hukuın gctırilmesı halinde anayasanın 14. maddesi ile getırilen "devlete karşı işlenen suçlardan" hukum gıyenlerin durumunun yine bu ZE) \kP Gümuşhane Trafik Şube Müdürlüğü'nden aldığım 339 sicil numarah ehliyetimi kaybettim. Geçersizdir. FAZIL COŞKUN Profesyonel. tercıhen Ingılızce bılen Metm Yazarı ve Art Dırektor. yeteneğını kanıtlayarak Art Dırektor Yardımcısı olabılecek yaratıcılıkta grafıker arıyoruz llgılenenlerın kısa oz geçmışlerını pçeren bir mektupla P K 729SışlrlSTANBUL adresıne başvuruları nca olunur Başvuruiar kesmhkie g.ziı tutuiacaktır GRAFİKA . MAYA R E K L A M C I L I K A.Ş. İLAN SAR1YER ASLİYE HLKLK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1335 Mahkememizden venlen 20.1.1986 tarih 1985/1335 esas 1986/12 karar sayılı ılamı ile Şefika Apaydın'ın baba ismi Sefa Apaydın ve anne ısmımn Haıice olarak duzelıilmıştır. llan olunur. 4.2.1986 Basın: 1462
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle