Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ŞUBAT1986 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll Paris'teki 3 patlamada 4 Islami Cihad' kuşkusu SABETAY VAROL PARİS Paris'te paüamalann ardı arkası kesilnüyor. Son iki gündüı meydana gelen iki ayn paüamaya dün akşam bir yenisı daha eldendi ve bir kitap mağazauna konan bombadan 3'0 ağır, 7 kişi yaralandı. Geçcn pazartesi akşamı bir pasajdaki patlamadan sonra, önceki akşam Paris'teki büyük kitapçı dükkânlanndan birinde meydana gelen patlamayı soruşturan Fransız güvenlik yetküileri, ber iki bombalı saldınnın ve Eyfel Kulesi'nde patlamadan etkisız hale getirilen bombanın, merkezi OrtadogVda bulunan terörist bir grubun eseri olduğu inancında olduklannı açıkladılar. Latin mBh«"'K'"<Mr' en büyük kitapçı olan Gibcrt J t n e mağazasının zeffiin katında, önceki akşam meydana gelen patlamada yaralanan üç kişinin yaralannın hafıf olduğu bildırildı. Bir gün önce Ckamp* Byıecs semtindeki Oaridge pasajında yer alan patlamada ağır yaralanan yedi kişiden birinin dunımu ise cıddiyetini konıyor. Eyfel Kulesinin üçüncü katında patlamadan önce görevliler tarafından bulunup etkiâz hale getirilen bombanın ise gece yansından sonra patlamak üzere zamanlandı|ı, henüz faaliyete geçmeyen TV5 kanalmın anten inşaalını hcdef aldığı bdirlendi. Fransız polis yetkilileri, ber üç bombanın el yapısı ilkel aygıtlar olduftunu ve aralık ayında Noel öncesi Galerie Lafayette ve Printemps mağazalannda olan şiddetli patlamalara benzediğini hatırlatarak tüm bu bombalamaiann aynı merkczden yürfltüldüğü sonucuna vardılar. Salı gttnkü patlamadan sonra AFP'ye gelen bir mektupla "Arap ve Ortadotııta Sb*Mİ Itarttataria D«yaaıpna KomitesT adlı bir kuruluş, patlamayı usüenmiş, ancak bu üstlenme ilk anda ciddiye alınmamıştı. Soz konusu mektupta aralannda Orly kaüianu faili V»nıj»n Garbkyaa'ın da bulunduğu üç tutuklunun serbest bırakılması isteniyor. Müebbet bapse mabkum Garbicyan'dan başka eski tran Ba$bakanı Şaapar Bahtirar'a suikast düzenleyen Aais Nakkas ve Lübnan "Devrtand Orta" fraksiyonu lideri Georges tbnhim Abdollah'ın da serbest bırakümasının istendıği mektuptaki bilgüerin, Lübnan'da tran yanlısı örgiltler tarafından rehin abnan ikisi diplomat, dört Fransız vatandaşımn kurtanlması ıçin yUrütülen pazarlıklarda one sürülen koşullara uygun olduğu da belirtildi. Fransız hükOmeti, bir yıla yakın bir süreden beri Lübnanlı örgüüerce rehin alınan " U « M C I N M Ozal: Huzursuzluk yaratan Türkü atın UĞUR MUMCU GOZLEM Doraüa toplu işçi çıkarma Öz LaspetkimIş Sendikası Genel Başkanı Karabay "îşverenin, keyfı bir uygulama ile yasalan ve toplusözleşme hükümlerini hiçe saymasma karşı arkadaşlarımızın yasal haklarım sonuna kadar savunacağız" dedi. İşveren yetkilileri, konuyla ilgili soruları "tşçi çıkarmışız, çıkarmamışız, sizi ne ilgilendirin, sokaklann çamuruyla uğraşm" diye yanıtladılar. tşSendika Scrrisi tstanbul Bakırköy'de kurulu Dora Plastik Fabrikası'nm 60 işçisi karla gelen şubat ayını işsiz karşıladılar. 310 kişinin çalıştığı işyerine önceki gün sabah vardiyası için gelen işçilerden büyuk bir kısmına, işbaşı kartlan verilmedi ve işyerine girmeleri engellendi. Yasal büdirimler yapılmaksııxa işten çıkanlan işçilere ocak ayı ücretleri ile kıdem ve ihbar tazminatlan odenmedi. Deneme süresi içindeki 10 dolayındaki arkadaşlan dışında 4 ile 25 yü arasında değişen kıdemleri bulunduğunu belirten işçiler, kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadığını ve işten cıkarüma gerekçesini bilemediklerini soylediler. tşçilerden Rızvan Topal ise "Sabah vardiyası için geldifimizde bckçi odasında bulunan işbaşı kartlanmıa bulamadık. tsyeri bekçisi 'talimat aldı^ını, kartı olmayanları içeri bırakmayacagınr söyledi. Tuvaletc büe birer ikişer jekçi nezaretinde gidebildik. Jğl« yemefi İçin işyerine sokmaddar. Bir ara fabrika mödürtt emekii yarbay kutroan Şengör işyerinden çıkıyordu. Kendisine eger işten çıkanidrysak ücret ve diŞer tazminatlannuzın ödenmesi gerekügjai göyledim. Yıunragunu kaldınp, bana vurar gibi yapö. 'Agzun patlabnm. Ben asker adamım. Yakanm sizi. Paranuz yok' dedi. Işyeri yetkililerinden tek duydugumuz sözler bunlar. Akşamın 4'ü oldu hâlâ bir gelişme yok. Burada soguğun, kann ortasında bekliyoruz. Hakkımın alana kadar da bekleyecefiiz" şekunde konuştu. lşyerinde örgütlü öz Laspetkimlş Sendikası Genel Başkanı Vahdettin Karabay olayı öğrenir öğrenmez işyerine gjttiklerini, ancak işverenle görüşme isteklerinin geri çevrildiğini belirterek; "İşverenin keyfı bir uygnlama ile yasalan ve topln sözleşme hükümlerini hiçe sayarak 60 arkadaşımm kann ve sogun ortasında sokaga atmasını dbetteki sessiz karşılamayacagu. Arkadaslanmtnn yasal haklarım sonnna kadar savunacagu" dedi. tşyerinde görüşemediğimiz işyeri yetkilileri ile telefonla görüşmek istedik. Santral görevlisinin "Fabrika müdüru Kutman Şengör'ü veriyorum" demesinden sonra telefona çıkan kişiye kendimizi tanıtıp olay hakkında bilgi almak istediğimizi söyleyince, şu yanıtı aldık: "İşçi çrkarmışız çıkarmamışız sizi ne ilgilendlrir kardeşim. Size ne işçi çıkanlmasından. Gidin çamurla UgUenin. Sokaklar yüriinmez oMa. tşçi cıkarma diye bir şey yok. Eger çıkanldı diye yazarsuuz sizi mahkemeye veririm." tşveren 60 işçiyi tazminatsız attı THY, köprü gibi satdsın ISTANBUL, (ÜBA) Türk dika olarak THY'nin özel sektöHava Yollan'nın satışına ilişkin re saöşma prensipte karşı oldukbir öneri de iş kolundaki tek sen lannı belirterek, bunun nedenledika Havalş'ten geldi. Havalş rini söyle açıkladı: "tlle de THY'yi satacağu diSendikası Genel Başkam tbrahim öztürk, THY'nin özel sek yoriarsa, bunu yaparlar. Biliyotöre satılması halinde, işverenin ruz, ancak bize göre 37 milyar yapacağı ilk şeyin işçi ücTetleri kâr etmiş bir kuruluşun satılma ni düşürmek olacağmı öne süre gerekçesi zarar etme olamaz, bu rek, "THY'de köpriıd* oldugu o)mad*£uıa göre. sermaye birikigibi hisse sene* çıkanlarak, pi mi saglama amaclanabilir. Bu yasaya süriilsün, halk alsın" de dnrumda bizim önerimiz özel sektöre satmaktansa, köprüde di. Konuya ilişkin görüşlerinı olduğu gibi hisse senedi çıkanlaçıklayan tbrahim öztürk, sen sm ve halka satdsın. USAŞ'ın saOşına ise neden gerek dnynhıyor. Anlamak gâç, çünkü USAŞ, kunüuşnnda devletin katkısı olmayan ve devletten hiçbir yardım almayan bir kuruluştur. Ayrıca sermayesinin iki katı kâr etmiştir. THY'nin özel sektöre satıimasına karşı olmamızın bir önemli nedeni de ulusal giıvenUk bakımındandır. Saün alan kişi, bu uçaklar nasüsa benim, diyerek canının istedigi ve kâr getiren her şeyi çıkarmaya ya da sokmaya kalkarsa ne olur." Havalş Sendikası Başkanı Öztürk: Jemdf" dcrgısınin muhabiri Jeaa Paal KanrTman, araştırtna görevlisi Mkad Seunt ve iki Fransız diplomatının kurtanlması için Suriye ve tran hükOmetleriyle gönişmelere devara ediyor. YetkÜiler, dört rehineyi, ellerinde bulunduran ve tdami ÖbaA olduğu samlan örgütün, hükümetler arası pazarhklann kendilerini devre dısı bırakmasından endişelendiğini ve bu yüzden saldınlara girişüginı tahmin ediyorlar. Bunlara göre rehineleri elinde tutan örgut, Fransız vataodaşlannı, Fransız cezaevlerinde bulunan ve teror eylemlerinden tutukhı kisilerle takas etmeye cakşıyor. Mart secimlerinden önce bu dört rehinenin serbest bırakümastna ça^ıy^n Fransız hükümeti ise, tran ve Suriye Oe pazarlık ederek farklı nitelikte odün karşıhğı vatandaşlaruun kurtanlmasına gayret ediyor. Zamanın daraldığuu fark eden örgüt ise varlığuu hatırlatma amaoyla bu saldınlara girişmis bulunuyor. Şimdiye kadar lslami Cihad oldu| u samlan örgütün tran yanlıa tutuklulan kurtarmaya çalıştığı biliniyordu. ASALA militanı Varo>an Garbicvan'ın kurtanlmak istenen tutuklular listesine dahfl edilmesi, yenı bir gelişme sayuıvor ve "acıklanı mııhuç" görülüyor. BİR PATLAMA DAHA Paris'teki bu patlamalara dttn aksam bir yenisi daha eklendi. Kent merkezi HaUer'deki kitap ve plak saüş mağarası "Fnac"ın içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu, 3'ü ağır, 7 kişi yaralandı. Mağazadaki paüamaya el yapısı bir bombanın yol açtığı bildirildi. de Gtirkan: 84. maddede değişiklik ne de, görüşmede anayasa değışikliği sorununun konuşulmadığını, ancak bu konudaki parti görüşlerinin kamuoyu tarafından bilindiğini tekrarladı. Gürkan nayasamn bir çok maddesini degiştirmek istediklerini belirterek, en başta 84. maddenin değiştirilmesi gerektiği üzerinde durduğunu söyledi. SHP'lilerin milletvekilliklerinin düşürülmesi yolundaki başvurunun Genel Kurul'a indirilrnesini "anayasa ttdaU" olarak niteleyen Gürkan, şunları söyledi: "nayasamn birçok maddesinde d*£ij<Vlik yapdmasuu zonınhı gördügümuzü birçok kez açıkladık. Bunlan yeniden Sayın Cumborbaşkau'na sunmama gerek yoktu. ÖzeUikle 84. maddenin yani SHP mflktvekillikkrinin ANAP oylan ile düşürüleceği konusundaki görüşmenin bizi asla tedirgjn etmedigini, bizim bu konuda hiçbir endJşemirin olmadjguu, ANAP nüDetvekillerinin ne şekilde karar venrlerse versinler bizim için bu karann hiçbir öneminin olmayacagını kendilerine ifade ettira. Ancak diinyanın hiçbir demokrastsinde hiçbir hnkuk devlerjnde bir iktidar partisinin nauhalefet partisi üzerinde 'Meclis'U kalsımar mı gitsinler mi' diye bir oylamaya cüret edemediğini ifade ettim. Bunun Genel Kurul'da bir oylama hattne dönüşürse anayasa suçn, anayasa ihlali sayacagımızı ve sinei millette, milletle beraber bu anayasa suçuna karşı kendimizi savnnacagımızı ifade ettim. Çok önemsedigımizi söyledim. Bunun asla partimizin hukuki durumundan bir endişe olarak anlaşümaması gerektigiBi söyledim. Ama TBMM içindeki bir çogunluga anayasanın temel ilkelerinden birini çignetmeyecegimizi, buna karşı gerçekten 84. maddeikUgüi bir gelişme, giderek bir rejim bunabmı boyntn alma tehlikesini göstermektedir. Genel Kurul'da yapüacak oylama bir aaayasa iUali oiacaktır ve o andan rttbaren biz ANAP'ın meşrulugunu tartışmaya başlar hale gelecegizdir. Verecekkri oy bizim için hiç önemli degfldir. Ister olumlu, ister olumsuz oy versinler, ister düşürsünler, ister düşürmesinler bu oylamaya cesaret etmeleri, bu oybunayı yapabileceklerine inanmalan çok ciddi bir anayasa ihlalidir. Yargınuı görevinin yasama eliyle gördüriilmeye çalışılmasıdır." Gürkan bir başka soru üzerine, Cumhurbaşkanı Evren'e hazırlanan af önerisini anlattığını söyledi. Gürkan, Cumhurbaşkanı Evren'in kendisine iletilen konulara ilişkin nasıl bir tepki ortaya koyduğunun sorulması üzerine de "Cumhurbaşkammız gerek görürse keadi görüşlerinı açıklar" dedi. Gürkan, Cumhurbaşkanı'nın Meclisteki partilerin etkinliklerine herhangi bir şekilde müdahaleyi düşünmediğini ve TBMM'deki partüeri yönlendinnesinin söz konusu olmadığını, bu yönde herhangi bir telkinde de bulunmadıgını sözlerine ekledi. SÖYLEMEZOCLU MDP Genel Başkanı Ulkü Söyiemezoglu da Evren'le bir saat 15 dakika süren görüşmesinden çıküktan sonra, hükümet tarafından suni olarak yaratümak istenen rejim bunalımı olduğunu, ciddi bir ekonomik krizin sürdüğünü söyledi. Bunlan Cumhurbaşkanı Evren'e ilettiğini belirten Söylemezoğlu, bütçenin 2 trilyon lira açık vereceğini öne sürerek, hükümetin yüzde 25'lik enflasyon hedefine ulaşamayacağının daha bütçe yılının başında anlaşıldığını belirtti. Söylemezoğlu, iktidann anayasa ve rejim tartışmasırun öncülüğünü yaptığım ifade ederken şöyle konuştu: "tktidar, mesekkri ekonomik konular üzerinden siyasi konulara çekmek için anayasa üzerinde ve rejim üzerinde başlaülan münakaşalann öncülügiinü yapmakUdır. 84. madde ile ilgili tutumu enteresandır ve bir türlü gündemden geri çekmemektedir. SHP üzerinde bir baskı yaraUnaya çahşmaktadu. Oysaki anayasanın temel hükamleri içerisinde SHP milletvekiUerinin düşmesi mnmkün degüdir. Meclis sadece kanunlann görüşüldügü bir noterlik möesscşesi baUne getirilmiştir. Hükümetin bu tutumu milletin Mecttse umudunu zayıflatmaktadu." MDP Genel Başkanı, Evren'e ayrıca "af" konusunda onak bir metin getirilmesi yolunda görüş bildirdiğini, işkence konusunun açıklık kazanması için de Meclis araştırması isteğine katıldıklannı söyledi. Hükümetin dış politikadaki tutumunu "gayri ciddi" olarak niteleyen Söylemezoğlu, bunun son örneğinin Davos'ta yaşandığını kaydetti. Söylemezoğlu, bir gazetecinin sorusu üzerine de Cumhurbaşkanırun herhangi bir görüş belirtmediğini söyledi. tlhan Selçuk (Baştarafı 1. Sayfada) yayu yolu ik hakarette bolandnklan tuüaşılmıştır" deniliyor. Soruşturmayı yürüten Savcı Sırn Ç«rit taıafından "Hazvhk Ukkikaüna devam edilebUmesi Içfcn TCK'nın 160/2 maddeaae göre iziıı verilmesinin gerekecegi düşünülmektedir" denilerek Adalet Bakanlığı'na yazüan yanya, Ceza Işleri Genel Müdür Yardımcısı Rıfat Karasoy tmzah ve bakan adına MUsteşar Sabahattin Okutan onaylı 7 Ocak 1986 tarihli cevabi yaada, "Takibat yapümasına izin verUmesi dişüııiilmektedir" deniliyor. Bakanlığın izni üzerine açılan davada, yazanmu tlhan Selçuk ve Yazı Işleri Müdürümüz Okay Göaensu hakkında TCK'nin 159/12 maddesine göre 1 yıldan 6 yıla kadar, 158/23. maddesine göre 1,5 yıldan 4 yüa kadar olmak üzere toplam 2,5 yıldan 10 yüa kadar hapis cezası isteniliyor. Iddianamede ayrıca, TCK'nin 173/3. maddesine göre ceza verilmesi halinde, verilecek cezanın üçte birinden az ve cezanın tamamından fazla olmamak üzere mahkemece belirlenecek bir Ude genel gözetim altında bulundurulması isteniliyor. tlluıı Selçuk ve Okay Göoensio'in yargüanmalanna önümüzdeki günlerde Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. (Baştarafı 1. Sayfada) ANAP'ın konuyu oylaması halinde "sinei millete dönme" karannda olduklannı da Cumhurbaşkanı'na bildirdi. Gürkan, yaklaşık 2,5 saat süren görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkaru Evren'e Meclis çalışmalan ve TBMM gündemine geürecekleri konularla ilgili biigi verdiğini söyledi. Gürkan şöyle konuştu: "Sâym CttmhorbaşkanımiTİa geienek hattne gelen göruşmelerimizden birini yaptık. Sayın CumhurtMşkanı'na önümuzdeki dönende Meclis açüır acılmaz öngördn|amBz Meclis çalışmalanbakkındabegiverdimTOzelUkle dış poUtikada niçia bir ge•d görasme ihtiyacı duyduğun ı z ı kendfleriae anlatbm. Kötü maamek ve işkence ve buntaria ilgili olarak niçin bir Meclis araştmnasıniB zornnlu olduğu konusundaki diişüceierimi flettim. GüvenHk sorustarması hakkında duydugumuz endişeleri kendisme aktardım. Anayasanın 84. maddesiyk, SHP milletvekfllerinin dunımunun Gend Kurulda oylanması ile Ugfli olarak ortaya çıkması çok mubtemel anayasa iMaM suçunun öoemini kendisine aktardım ve özellikle kendileri ile ekonomik sornnlar fizerinde görüş altşverişindc bulanduk, partimizio görüsierini kendisine ilettim. Konuşma bu çcrçeve icinde geçmişür." Gürkan, işkenceler konusunda neden Meclis araştırmasına gerek duyulduğunu Cumhurbaşkanı'na anlattığını yineleyerek, Cumhurbaşkanı'run bu konuda herhangi bir görüş bildirmediğini söyledi. Gürkan, bir soru üzerine, Cumhurbaşkaru Evren'e bütçe ile ilgili bilgi verdiğini de belirterek ANAP'la SHP arasındaki görüş aynlıklannın nereden kaynaklandığı ve muhalefetin getirdiği çözüm önerilerini de anlattığını bildirdi. Görüşmenin büyük bir bölümünün ekonomik dunımu kapsadığını anımsatan Gürkan, özellikle gelişmekte olan yörejerk ilgili ihmallerin Türkiye için ağır sonuçlar doğuracağını Cumhurbaşkanı'na ilettiğini bildirdi. Dış ticarette keyfilik noktasına varan uygulamalar bulunduğuna dikkat çeken Gürkan, dış politika ile ilgili kaygılannı ve gelir dağüımındaki bozulmayı da Cumhurbaşkanına söylediğini kaydetti. REJtM BUNALIMI Gürkan bir ba$ka soru üzeri Ereğli ilçe başkanı beraat etti KDZ. ERECLİ (CHinhviyet) Olağanüstü Hal Yasası'na muhalefetten yargılanan SHP Kdz. Ereğli ilçe başkam beraat etti. Kdz. Ereğli SODEP ilçe başkanlığı görevi yaptığı sırada, parti adına düzenlenen yemekii toplantıda yaptığı konuşma ile Olağanüstü Hal Yasası'na ve ilgili valilik bildirisine muhalefet ettiği gerekçesiyle hakkında kamu davası açılan va halen SHP ilçe başkanı olan Bayan Av. Önay Alpago, yargüandığı Kdz. Ereğli Asliye Ceza Mahkemesi'n de dün beraat etti. SHPKşlz. Başbakan, Atman WDR radyosunun sorularım yamtlarken siyasal sığınma isteyen Türklerin hiçbirinin gerçekten siyasi mülteci olmadığım, Avrupa'da iş peşinde koştuklanm söyledi. KÖLN (Cumhuriyet) Başbakan Turgut Özal, Almanlara, ülkelerinde huzursuzluk çıkartan Türkleri sınırdışı etmelerini tavsiye etti. Federal Alman WDR radyosunun sorulanru Ingilizce olarak yanıtlayan özal, yurt dışmda siyasal sığınma isteyen Türklerin hiçbirinin gerçekten siyasi mülteci olmadığım, hepsinin Avnıpa Ülkelerinde iş peşinde olduklannı söyledi. Başbakan Turgut özal, Davos'tan yaptığı radyo söyleşisinde, Türkiye'nin, kendi iktidan altında izlediği ekonomi politikasını anlattı, bu ekonomik çabalann başansına örnek olarak dışsatımlarda ağırlığın tanm ürünlerinden sınai ürünlere kaymasını gösterdi. özal, Davos'ta Yunanistan Başbakam'yla yaptığı görüşmesini değerlendirirken de, Papandreu ile panelde ilk kez karşılaştığıru belirterek şunlan söyledi: "tkfli sonralanmızı koouşmadık. Tüm dünyanm, dolayurybı da ülkelerimizin karşı karsıya bulundngu genel ekonomik konnlan görüştük. Burada da önemli bir görüş aynfagı otmadı. Deditim gibi, Uk kez kendisiyle karşılaştım. Sayın Papandreu'yu görmek ve insan olarak tanımak, bu bence çok önemli. Sanınm birbirimizi şimdi biraz daha iyi tamyoruz. Ve birbirimiz hakkındaki görüşlerimiz de düzeldi. Bu, beOd de ortak sornnlamnmn çözümünde bir başlangıçtir." Ozal'a yöneltilen sorular ve Başbakanın yanıtlan şöyle: Federal Alman pottrJk kamnoyu, Türkiye'de İnsan Haklan konusunn ilgiyie izliyor. Sayın Başbakan, sizin yönetiminizde ne gibi düzeltici adımlar atddı? ÖZAL Türkiye'ye bu tür suçlama yöneltenler, 1980'den önceki dunımu unutuyorlar. 1980'den önce, daha doğrusu 1977 ile 1980 arasında Türkiye, gerçekten bir terör ve anarşi ortamındaydı. 5000 kişi sokak ortasında yaşamım yitirdi. İnsan haklanndan söz edenler, bu gerçeği unutmamalıdırlar. Biz iktidara geldiğimizde, gerekli toplumsal düzeltmeleri gerçekleştirmeye samimiyeüe çaUştık. Tabii, sonınlan yaratanlan ele gecirmeye de çahştık. Bunlardan bir kısmı Avrupa'ya kaçtı. Ve Türkiye'ye karşı konuşmaya başladı. Bu tabiidir; bir kısmı Federal Almanya'da, bir kısmı tsviçre'de yaşamak istiyor. Bunun yolu da politik kovuşturmaya uğradıklanm ileri sürunce, kolayLaşıyor. Ne kadan gerçekten politik mültecidir diye sorarsanız, bence hiçbiri. Hepsinin amacı, burada bir iş bulmak. Federal Almanya'da çok sayıda Türk yaşıyor. Bu nedenle ülkenizdeki huzursuzluklann bizim toplumumuza yansıması da V^yiffilm^T oluyor. Bunun önüae gecebUmek için nasıl bir yöntem önerirdiniz? ÖZAL Şimdi. Ülkenizdekiler kimler? Türkiye'ye dönecek olsa, herhalde yargı önüne çıkanlacak birkaç aşm. Almanya'da size zorluk çıkaranlar, onlar. Benim tavsiyem, sınırdışı edin, Türkiye'ye gönderin. (Baştarafı 1. Sayfada) nomimizi elektrik yükseK mühendisi Turgut Özal ile makine yüksek mühendisi Ekrem Pakdemirlı yönetmektedir. Demek oluyor ki, ekonomiyi yönetmek için hiç öyle ekonomi okutan fakülteleri bitirmeye gerek yoktur. Laf aramızda, bizim şu "holdingprofesöru" dediğimiz öğretim üyeleri holdinglerde çalışiyorlar da ne oluyor? En çabuk batan holdingler en çok iktisat profesöru çalıştıran holdingler oluyor. inanmazsapız sorun... Dışişleri zor bir iş bilinir değil mt? Yok efendim; değildir. Başbakan olarak, yakın dostun olan ENKA Holding'in başt Şarık Tara'yı çağınrsın "şu işteri ayaria" dersin olur biter. Adam "iş bitirici"; holdingin İsviçreli yönetim kurulu üyesine Davos'ta bir toplantı düzenlettp, Türk dtş polrtikasını rayına oturtuverir. Nasıl olsa, ŞerifEgeti ENKA Holding üst yönetictsidir; kardeşi Selim Egeli de Başbakan'ın özet danışmanıdtr. Dışişleri Bakanımızın oğlu da yine ENKA Holding'in dışsatış sorumlusudur. Oldu; bitti. Hani şarkı vardır ya; hani canım şu turizmi tesvik için iki de birde televizyonda çalınan "Antalya'da mutlu bir Hotlandalı" öyle işte. Davos'ta mutlu bir Malatyalı... ENKA'cı gider, Yunan işadamına söyier; Yunan ışadamı Papandreu'nun danışmanlanndan biri ile görüşür; Papandreu nun danışmanı Ozal'm danışmanı Selim Egeli'ye başvurur; daha sonra Şarık Tara, Selim Egeli ve Selim Egetinin kardeşı ENKA yöneticısi Şerif Egeli, aralannda bir toplantı yaparlar, gerekırse toplantıya, geziye katılan Erdoğan Demirören ve "ödeme güçlüğü çeken Okumuş Holding'in" başı Mehmet Okumuş da katılırlar. Halit Narin de Türkiye'de çok önemli görevtere getirilen eski adamlarını arar; onlarla konuşur; böylece "dış politika" yapılır ENKA Holding ile ortaklığı bulunan Mefimet Barlas dostumuz da Milliyet'teki başyazısında ortağı Şarık Tara'nın başlattığı bu "diyalog" nedeniyle kutlamalannı bildirir; böylece kamuoyu da oluşmuş olur. Ne gerek var; öyle büyükelçiye; müsteşara, siyasi daire başkanlarına, Ecmel Barutçu'ya, Bakan Halefoğlu'na? Zaten efendim Halefogtu'nun "hatefı" de ENKA Holding'te değil mi? ENKA Holding'ten Şerif Egeli, Başbakanlık Danışmanı olan kardeşi Selim Egeti'ye söyier; Selim Egeli, Halefoğlu'nun ENKA'da çalışan oğlu ile konuşur; böylece iş bitirilir. Eeee, diyeceksiniz, buna rağm&n Papandreu ile yine de randevu sağlanamadı... Bir "usulhatası" yaptılar herhalde.. Başbakan bir Amerika gezisinde Amerîka'nın koskoca eski Dışişleri Bakanı Kissinger ile 25 bin dolar ödeyerek kahvaltı yapmayı nasıl da başarmıştı? Kolay mı bir Başbakanın eski bir Dışişleri Bakanı ile bir kahvaltı randevusu koparması? Herhalde bu kahvaltıyı da ENKA Holding ayarlamıştı. Papandreu'ya da tıpkı Kissinger'a yaptıklan gibi para ödeselerdi, herhalde düşünemediler. Dışişleri Bakanlığı'nı bir kararname ile kapatıp yerine "ENKA bakantığı" kursak daha iyi olmaz mı? İyi olur; Haiefoğlu'nun ENKA'da çalışan oğlu, babası ile halef olur; ENKA'cı Şerif Egeli, Bakanlık Müsteşaıiığı'na getirilir; kardeşi Selim Egeli Başbakanlık Danışmanlığı'nı yürütür; Başbakan Ozal'm kardeşi Korkut Özal, İslam Kalkınma Bankası Müşaviri olarak islam ülkeleri ile işleri düzenler, küçük birader Yusuf Özal da küçük birader olarak DPT'yi yoluna koyar. Ne demiş şair. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik... Ya şimdi? Şimdi de Papandreu'yu Davos'ta 42 yendik! Özal'dan 'örtülü af (Baştarafı 1. Sayfada) kararımızı verip Meclise gönderebiliriz" dedi. Özal, Bakanlar Kurulu'nun akşam üç saat süren toplantısından çıktıktan sonra gazetecilere zırai konulann yanı sıra, affı da görüştüklerini söyledi. özal, şöyle konuştu: "Af konusunda detaya inmedik, şöyle bir konuştuk. Esas itibanyla çözüm tarzlan neler olabilir diye ona baktık. Af degj başka sistemkr hakkındaki karannuzı 710 gün içerisinde vereceginıizi tahmin ediyorum." Infaz Yasası değişikliği üzerinde durduklarını beürten özal, daha önce Bakanlar Kunılu'nda bir kez daha görüştükten sonra karar vereceklerini söylediğini anımsattı. Af Yasası yerine tnfaz Yasası değişikliği üzerinde durduklarını beürten özal, gazetecilerin "Bu degişikhk düşünce suçlanu da kapsayacak mı?" sorusuna "Infaz Yasası değişikliği herkesi kapjsar" yanıtını verdi. İnfaz indirimi süresinin henüz saptanmadığuu beürten özal, İnfaz Yasası değişikliğine ilişkin karann TBMM'ye sunuünasından önce 10 gün içerisinde ANAP Meclis Grubu'nda görüşüleceğini ifade etti. özal hükümlülerin af konusunda hükümeti eleştirdiklerinin belirtilmesi üzerine, "EleştirebiMrler, ne yapaum yani biz de dofrusu neyse onu yapıyornz. Herkese kolayuk sağlanuyoruz. Genddc Türkiye'de artık Baü Avnıpa ülkelerinde olduğu gibi af kannnu çıkanlmasına karşıyım. Bundan sonra bu işi kesmek lazun. Çünkü herkes hesabını hilsm, ama ıslah olanlara içerde daha az yatma şansı verecegiz" biçiminde konuştu. ÖRTÜLÜ AF NEDİR? Adalet Bakanlığı'nda bir süredir İnfaz Yasası değişiküği üzerinde çalışmalar yapılıyor. İnfaz Yasası değişiküği ile, belli bir tarihten önce suç işleyen hükümlülerin tümüne devlete karşı suçlar aynmı yapılmaksızın ceza süresinden azaltma hedef ahnıyor. Böylece anayasada devlete karşı suç işleyenler ya da orman suçhuarı gibi af çıkarüması önlenen suçlardan halen cezaevlerinde bulunan hükümlülerinde cezaevlerinden çıkmalan sağlamyor. ANAP hükümeti böylece daha dengeli ve kamu vicdanını zedelemeyecek ve tartışmalara yol açmayacak bir biçimde gerçekleştirilmesini düşünüyor. İnfaz Yasası değişikliğine ilişkin yasa tasansırun 11 şubat salı Petrolde fiyat savaşı (Baştarafı 1. Sayfada) OPEC'in yoksullan, diğer deyimiyle de militan üyeleri tran, Libya ve Cezayir, zenginler kanadırun öncüsü Suudi Arabistan'la izlenecek strateji konusunda çaöşvyorlar. OPEC'in özel Komitesi'nin Viyana'da toplantı yaptığı sırada Libya'mn başkenti Trablus'ta bir araya gelen üç ülkenin petrol bakanı, dün, gayn resmi olarak 30 dolarhk OPEC'in beürlediği fıyatı 26 dolara düşürme karan aldılar. Trablus'taki diplomatik ve petrol sanayii kaynaklan OPEC ıçinde ilk kez tek taraflı bir karar alındığına dikkati çekiyorlar. Aynı kaynaklar Libya, Cezayir ve Iran'ın gayn resmi olarak şimdiye kadar bazı ülkelere indirimli satış yaptıklannı ve 4 dolarlık düşürme karanyla bu indirimi yasallaştırmış olduklannı beürtiyorlar. Libya, Cezayir ve tran, petrol fıyatlanndaki düşüşü önlemek için gunlük üretimin azaltılmasım savunurken, Suudi Arabistan ve Kuveyt'in öncülüğünü yaptığı kanat, tersine piyasayı petrole boğma taraftan olarak biliniyor. Bu kanadın görüşüne göre, piyasamn petrole boğulmasıyla fıyatlar hızla aşağı sürüklenecek ve maliyetleri kendilerine oranla çok yüksek olan başta îngiltere ve Norveç ohnak üzere OPEC dışmda kalan petrol üreticileri fiyat düşüşüne dayanamayacaklaı ve pazar paylannı azaltacaklar. AP ajansı önceki gün Libya lideri Muhammer Kaddafl'nin Suudi Arabistan Krah Fabd'ı telefonla arayarak fiyatları aşağı düşürmeyi hedefleyen politikasını değiştirmesini istediğini bildirdi. tran ise Suudi Arabistan'ı petrol fryatlannı düşürmeyi amaçlayan "emperyalist komptoya" katılmakla suçlayarak iüşkilerini kesme tehdidinde bulundu. Intenutional Petroleum Finance isimli Amerikan dergismin yetkilisi Carol Epstein bu çatışmayı şu cümlelerle özetliyor: "Son birkaç yddır OPEC içinde ban yanklar vardı. Fakat şimdi bu yanklar tam bir ucununa dö•üştti." OPEC'le örgüt dışmdaki petrol üreücisi ulkeler arasında son yıllarda hıyl^n^n pazardan fazla pay kapma yarışı sonucu 1970'li yılların sonunda toplam pazann üçte ikisini elinde bulunduran OPEC'in bugün payı yüzde 40'a düşmüş durumda. günü toplanacak ANAP grubunda görüşüleceği daha önce Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Mesut Ydmaz tarafından açıklanmıştı. PETROL PAZARLIGI BAŞLIYOR Başbakan Turgut özal daha ' sonra Ziraat Bankası'run 122. yü kokteyline katüdı. Başbakan, kokteylde bir gazetecinin, "Irani la iırıyylijirmn petrol anlaftmftgnın bir maddesi, fevkalade dururalarda, fiyatlann öngörülen 6 ayUk süreden önce gözden geçirflmesini hükmediyor. Türkiye dış borçlarda petrol fi>atlanndald düşüşü fevkalade durum sayacak mı?" biçimindeki sorusu üzerine şu yanıtı verdi: "Tabii, saydık bile, bu önemli bir müzakere vesilesidir. Çünkü fiyat 20 dolann altına düştü." "Spot ahmlar devam edecek mi?" sorusuna, "Tabii biz besabunızı iyi biliriz" karşıhğıru veren Özal, tran'la görüşmeleri ilgüi dairenin yürüteceğini beürterek, "tcabederse biz de görüşürüz" dedi. Başbakan özal'ın bu sözleri, Türkiye ve tran arasında petrol fıyatını konu alan yeni bir pazarlığın başlamasımn habercisi olarak nitelendi. özal'ın ocak başnıda tran'a ziyareti sırasında imzalanan anlaşma ile Türkiye bu ülkeden varili dünya piyasalarının yaklaşık 10 dolar üstünde bir fiyatla petrol alıyor. özal daha sonra bir süre, Türkiye Ziraat Odalan Birüği Başkanı Osman Özbek ile görilştü. Özbek, süt tozu ithalinde ahnan fonlann düşük kaldığını öne sürünce, özal, "Süt ürünlerinde fonlar yükselecek" diye konuştu. özal, özbek'in pirinç ithalaundan yakınan görüsierini ise yerinde buhnadı. Ankanula taşkömürünün tonu 44 bin TL. Göğus Kalp Damar ve Genel Cerrahi Hastalıklan uzmanı Muayenehane: Altıyol Bahariye Serasker Caddesi Aybek tşhanı No: 103 Kat:5 Daire.15 Tel:338 70 81 KADIKÖY/İSTANBLL T4MER BALTAaOĞLU DOKTOR ANKARA, (Cumhuriyet Büroso) Ankara'nın hava kirliliği oranıru düşürmek amacıyla Zonguldak'tan getirtilen taşkömürünün Ankara'da satümasına dün başlandı. Ankara Anakent Belediyesi tarafından satışa sunulan taşkÖmürUnün tonunun KDV dahil 44 bin lira olduğu bildirildi. Karnesiz ve sıra beklemeksizin almabileceği beürtilen taşkömüründen ilk parti olarak 1600 ton getirildiği ve gereksinim duyulduğunda kömür getirümeye devam edikceği bildirildi.