14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 4 KASIM 1986 (Baştarafı 1. Savfada) öiuyorum.. Sana hep iki bin yılına derdlm ya; göremeyeceğim iki bin yılını... Sizin işiniz zor, Türkiye yine bir çıkmeza giriyor... 12 Mart döneminden sonra CHP iktidara geJmiş; Ecevrt de Başbakan olmuştu. Avcıoğlu, CHP'ye o günlerde "umut otobüsü" adını takmıştı. Ağzıma fermuar takıp bekleyeceğim.. iki bin yriında fermuan çözeceğtm. O zaman konuşacağım. O zamana kadar, tfc» demokrasT göreceksin, yine başını duvara vuracak. Birçok arkBtdaşımtz "umut otobüsu"ne bindi. Sakın ha, sen binPeki 12 Mart döneminden sonra Avcıoğlu hangi görüşü savunuyordu? Avcıoğlu, "Dwrim ve Demokrasi Üzerine" adlı kitabında bu düşüncelerini şöyle özetlıyordu: Bir nokta kesindir: SMIasker her çeşit cuntacıhk ya da bir zamanlann moda deyişi ile "tepeden inmedlik" çözüm değüdir. Halk kasimlerinin örgutiü gucune dayanmadan devrimd ahlımlar başanlamaz.. Oysa bu güçler örgütsüzdür.. Avcıoğlu, 1980 yilının başında kaleme aldığı bir yazısında, Türkiye'nin 'NeoKotoniyal" bir sistem içine sokulduğunu, bu sistemin Türkiye'yi totaliter sağ bir yönetime surükleyecegini yazıyor ve şu endişesini dile getiriyordu: Yarti ve yabancı büyük sermaye diktasına dayalı bu "ihracata yönelik açık pazar ekonomisTnin siyasal sistemi, örtulü ya da açık faşizmdir. Dış politikada bedeli Batmın petrol bekçMğkik.. (...) Sınıfsal açıdan, örtulü ya da örtusuz MCIer faşiznwteşneengenasınıflamtttMdammiktk1andırveekDnomik planda Sevr demektir.. Avcıoğlu için devrimcilikte ilk kural "bağımsızlık"l\. Ataturk'ün "tam bağımsızJık" ilkesine sımsıkı bağlrydı. O'nun için "ithalmalı devrimcilik" olmazdı. İnsanlık ve uygarlık tarihinin mirasçısı olduğu bCrtün deneyterden yararianılacak; ancak, "Turkiye'ye özgü devrim yolu" Türk aydını ve örgütlü halk gucu ile bulunacaktı. En önemli sorun, bağımazlıktı.. Avcıoğlu'na göre dış borç kapanı ve bu borcun dış politikaya getirdiği ipotekterte Türkiye "ekonomik Sevr" çıkmazına sürüklenmisti.. Ikinci sorun, kendi deyişi ile tanımlarsak, "işçi sınrfının ekonomik ve pol'ıfflr mucadelesinin örgütfu ve bilinçli tek bir butune dönüşturulmesi çabalannm yoğunlaştınlması"yö\. Bu alanda "düş dunyası" içinde oiuşan soyut kuramlar, insanları yanlışlara suruklerdi. Devrimin ancak ve ancak "işçisınıfı ideolojisi ile donannvş işçi stnıfı partisiyie gerçekleştimeceği" görüşü, Avcnğlu'na göre "koiay ve rahatlatıcı" bir görüştü, ancak gercekçi değildi. örgOtsüzluk ve potitizasyon ya da büinçienme eksikliği, Turkiyetde devrimd atlımiann önune dfküen, aşıtması güç bir engetdir. Sendikalar da partHere benzer Ûçimde, ücret ve emek komisyonculuğu yapan, işçklen kopuk bürokratik aygttlandır.. Avcıoğlu, kendi kuşağına okJuğu kadar, kendisinden sonra gelen kuşaklara da "Oğretmenlik" ve "öncülük" yapmış bir devrimci aydındı. ölümüne dek, okudu, yazdı, didindi, çabaladı. Kısa sayilacak bir yaşam süreci içinde hep çözüm yollan göstermeye çalıştı. Bu yüzden hapfs yattı; işkence gördü. 2000 yılına arkadaş... Ağzıma fermuar taktım... O zaman konuşacağım... Boz kalpağı ve çizmesı eksik bir kuvayı milliyeci; ilkelerinden ödün vermeyen bir Atatürkçü avdın; bilinçli ve gerçekçı bir sosyalistti Avcıoğlu... Anısı önünde saygıyla eğiliyorum... GÖZL1 Türkler ABD'ye guvensız Dış Haberier Serrisi International Herald Tribune gazetesinin yazarlarından William Pfaff İstanbul'dan yazdığı yazıda Türkiye'de Kerkük konusundaki son tartışmalan ve muhalefetin, Türkıye'nin Kerkük'ü işgal etmesi senaryosunu ABD'nin haarladığı yolundaki iddialarını ele alıyor ve VVashington'un bölgedeki müttefıklerinde "Her kötulügün ardında ABD var" şeklindeki bir inancın bulunduğunu kaydediyor. Yazara göre, ABD'ye karşı duyulan bu şüphe, Şuriye, İran ve Libya gıbı ABD'nin düşmanlannın yanı sıra Türkiye gibi müttefıklerinde de gorüluyor. VVilliam Pfaff bu olguyu sadece duşmanca propagandaya bağlamanın yanüş olacağım belirttikten sonra şöyle devam ediyor: "Propagandanın yanı sıra çok daha onemli etkenler rol oynuyor. Amerikanın giiciıne gıpta ediliyor, aynca ABD'den korkuluyor. Bn korku bazen haklıdır." Willianı Pfaffın yazısı özetle şöyle devam ediyor: "Türkiye Suriye ile sınır komşusu. Suri>e ise Baü'nın onde gelen ulkelerince Lubnan, Filistin, İran \e Ermeni kavnakh terorü desteklemekle suçlanıyor. Ermeni terörunün bedefi ise Türkiye. Türkiye'nin diğer iki komşusu İran'la Irak ise amansız bir savaş içinde. Öteki komşu Sovyetler Birliği, bir yandan Müslüman Surije'yi desteklerken, öte yandan Müslüman Afganistan'ı işgal ediyor. Türkiye'nin guvensizlik duygusu gerçektir. Ülkenin NATO ve ABD ile ittifakta da gerçek çıkarları vardır. Ama güvensizlik ve bağunlüık, başkalarının çıkarlarına alet olunduğu duygusunu yaratabilir. Bu duygu da ABD*>e yonelmektedir. Ornegin son zamanlarda Türkiye'nin bir İran saldırısına karşı Kerkük'ü işgal edebileceği yolunda iddialan ortaya atıldı. Bu senaryoya göre, Türkije Kerkük'ü alacak, petrol bolgesinin İran'ın eline geçmesini istemejen ABD ise Türkiye'yi destekleyecektir. Bu arada Amerikan acil müdataale gücü de Türkiye'yi Sovyet tehdidine karşı korumak için Anadolu'ya gelecektir. Türkiye'de muhalefet bu senaryonun ABD tarafından hazırianmış olabilecegini öne sürdü. Muhalefete göre, bu senaryo gerçekleşirse ABD kuvvetleri surekli Türkiye'de kalır ve ülkenin bagımsızlığı da sıfıra iner. Bu ola>, dünyamızın bu bolgesinde ABD'nin ne denli karanlık bir imaj şeklinde goruldugunun yeni bir kanıtı. Gelişmekte olan ülkelerde ABD ve genellikle dünyaya komplo gözlülderi ile bakılmaktadır. Bu goruş, Suriye, İran ve Libya gibi ABD'nin duşmanları arasında egemen olduğu kadar, Turkiye gibi muttefiklerinde de dikkati çekiyor. ABD'den korkulabilir, saygı duyulabilir >a da nefret edilebilir. Ama genellikle ABD'nin her şeye muktedir olduğuna inanılmaktadır. VVashington'un yanlışlannın bile karşıtlannı şaşırtmak için hesaplı davranışlar olduğuna inanılmaktadır. ABD'nin sadece kendi çıkariannı duşunerek davrandığı sanılmaktadır. Bu olgunun tek nedeni, ABD'ye karşı düşmanca propaganda degildir. Başka ve daha onemli etkenler de var. Amerika'nın gucune gıpta edilmekte, a>nı zamanda ABD'den korkulmaktadır. Bu korku bazen haklıdır." International Herald Tribune yazarı Pfaff: MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Ömer Asım Aksoy'un Bir Konuşması. . . Tercan SHP ilçe Başkanı Ali Erdem, Fiknt Unü'ye şöyle damış 12 Eylul'de bir sel geldi, selden bir surü kütük topladık. Se/ odunundan dam olmaz sel odunu çatıya konmaz CNsa olsa odun olur, yakıhr. Ama, bız toplamadan da edemezdik.. "Se/ odunundan dam olmaz" sözu, halk sözü Bir benzenni de Ozan Ali Yuce söyledi, Antakya yöresınde söyle^jmış Onlar: Dere taşından duvar olmaz! derierrr.ş Dere suları taşları aşındtrır, yassılaştınr Duvar örmeye gelmez bu taşlar, demek Tercanlı Erdem'in sözlerı SHP'dekı sıkıntıları özetlıyor. 12 Eylül sonrasında kurumlann çoğunda aynı sıkıntılar başgösterdi. Bu "Ankara Notlan"nda, Türk Dıl Kuru'nu eskı genel yazmanlarır dan Ömer Asım Akso/un btr konuşmasını yansrtmak ıstıyorum Bir süre önce Turtoye'ye geten Hottanda totevızyor>culan, çesitlı konularda N e * Nadı. Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu, OmerAstm Aksoy'\& konuşmalar yaptilar. Bu konuşmalar, daha önce belırtıldiğı gıbı, geçen hatta Hollanda'da yayımlandı ö m e r Asım Aksoy'a yöneltılen sorular, "Yazı ve Devnmi uzerine"yü\ ömer Asım Aksoy, sözlerının sonunda şöyle dedr Ben şuna ınanıyorum kı, Dıl Demeği'nin ortadan kaldmlması yanlışlığı yakın bir zamanda düzettılecek, Ataturk'un kurduğu düzen gen g&tvitecektır. ö m e r Asım Aksoy'un bu konuşmasının bir özetini kendisinden aldım Türk okurların da ızlemesını düşündüm ö m e r Asım Aksoy'un konuşması özetle şöyle' "yazı ve dil devnmlehnı, cumhunyetimizin küttur devrimı butünü içinde ele almak gerekır Saltanat dönemtnde küttur ve dolayısıyla yazı ve dil ne durumdaydı, cumhuriyet döneminde ne btçim akh? Eski kültur, ortaçağ anlayışma bağlı, dinsel bir kultürdu. yazı da bu dinsel devletın Arap yazısrydı Arap alfabesi, Turkçe sOzleri yazmaya elvenşlı olmadtğından, okuyup yazma öğrenmek çok güç, bu nedenle ulkemızde okuryazar sayısı çok azdı. Ataturk, Arap atfnbesını kaldınp uhjsal seslenmızı tam olarak belırtec yeni Türk ha/Herinı getirdikten sonra, okuryazar sayısı bırden yüksetdı Eskıden üç dört yılda güç öğrenılen okuyup yazma, artık üç dört ayda basanlryor. Eskiden yüzde 1015 olan okuryazar oranı bugün yüzde 8085'e ulaşmıştır Dıle gelınce Halk öteden ben zaten ulusal dılle konuşur Ama çok kuçuk bir azınlık olan eski aydmlann yazı dUı, Osmanlıca dedığımız, Arapçası Türkçesınden bir kat çok, karma bir dildi Yüz ellı yıl öncesıne değin yazı dılımızdekı Türkçe oranı yüzde 1520 dolaylanndaydı Atatürt<, bu acıklı durvmu, yabancı güçlenn yurdumuzu ıstilası gıbı görüyor, diyordukı. Türk ulusu, ülkesinı nasıl bağımsızlığına kavuşturduysa, dılini de öylece yabancı dıller boyunduruğundan kurtarmalıdır' Işte 7ü/* Dıl Kurumu'nu bu amaçla kurdu Demeğın çalışmalanna, gocesını günduzüne katarak kendi emeğını de ekledı Konuya öylesine önem veımışti ki çalışmalann kendisinden sonra da bu yolda surdurülmesı ıçın, derneğe kışisel variığından önemlı bir gelır vasiyet etti. Demek, Ataturk'un amanetını büyük bir trbzlikle komyup gelistitdi Ulusal dil hazıneterinın kapalı duran kapılannı açtı Yazı dılimızdekı Arapça sözcük ve terim türetti Türkçeye, kullantm alanında büyük bir anlatm gucü kazandırdı. Bugün yazı dılimızdekı Türifça oranı yüzde 9O'ın üstundedir. Ne var ki 1983te bu demeğin varlığına son verildi. Yfenne resmi örgut içine alınan bir kunriuş getınldı Böytece, Ataturk'un, resmi çerçevelerg sığmeyen, üniversıtelenn ve akademılenn klasık ışlevlennı aşan, içinde halkın da katkılan bulunan ve coskulu bir atılım olarak surdurulmesinı istedtğı dıl çatısmalan bir durgunluk evresıne gırdı. Bu gelişme, Ataturk'un daha baştakı tutumunun ne denli doğru o/duğunu göstermıştir Büyük devnmcı, amaçlanan atılımın resmi örgutlerle gerçekleşemeyeceğını dusünduğünden bağımsız bir örgut, bir 'dernek' kurma yolunu seçmiştı. O başanlı ve venmli demeğın devlet dairesi durumuna getırilmesmdon bu yana, yani üç yıldır, Uertye doğru tek adım atılmamış, tersine Osmanlıca yanlılanna yakınlık göstenlır olmuştur örneğın Anayasa'ya bile girrruş olan yeni sozcükleh kımı devlet daıreien, kendi örgütlenne yasaklarken, yeni Dıl Kurumu buna seyırcı kalmıştır. Resmi Dil Kurumu'nun tutumu bu, ama 6zel kesimde yazın sanatçılarında, bilimsel kıtaplarda, dergılerde, gazetelerde. butün basındayenı sözcükler ve özleşen Türkçe, olanca genışliğı ve güzelliğı ile sürup gitmektedir öyle kı, yeni sözcüklerin karşısında olduklannı söyleyenler bile, aynmında olmayarak. bu sözcüklen kullanmaktadırlar. Ben şuna ınanıyorum kı, Dil Demeği'nin ortadan kaldmlması yanlışltğı yakın bir zamanda düzeltılecek, Ataturk'un kurduğu düzen gen getırilecektir" ö m e r Asım Aksoy, dil devnmin.n yorulmaz emekcısidır. Türk Dıl Kurumu, Konsey üyesı Tahsın Şahınkâya'n\n önerısı.Danışma Mechsı'nnden geçip yasalaştıktan sonra kapatıldı. Kapatılmaya yakın, adlarım anmak ıstemedığim tutucu yazartar, olmadık haksız saldırılarda bulundular kuruma Istedıklen, Şahinkaya'nın önensının gerceklesıp, kurumun kapatılması; özlemlen olan Osmanlıcılığın, tutucu anlayışın kuruma yerteşmesiydi 12 Eylül bunun ıçın tam bir fırsattı Buna karşı, devrımcıler savaşım verdiler. Nadır Nadı, yargılanmasına yol acan "7uha/Bir Tasan" yazısını yayımladı Bılgı Yayınevı'nce çıkanlan, Sevg/ özel, Haldun özen, Ali PuskuUuoğlu'nun hazırladıkları "Ataturk'un Türk DH Kurumu ve Sonnjsı" adlı yaprt, bu savaşımı ıçeren yazılardan oluşuyor. Yapıtta bir eksık var, Tahsin Şahinkaya'nın yasa önensının metni ile, Danışma Meclısı'nden nasıl geçtığının öyküsü yok Bunlarla, tutucu Osmanlıcı yazarların yazıları da alınmalı ki, halk herkesı tanısın.. * •• "Dil Demeği Üzerine " başlıklı "Ankara Notian"nda, Dil Derneğı oluşturulması ıçın yapılan söyleşıye katılanları yazmıştım Tahsın Saraç'm adını yazmayı unutmuşum EkJer, özür dılerım. ABD ile sorunlar (Baştarafı 1. Sayfada) rauşama dönemınin kapısını araladıJı bir zamanda Türkiye'nin önemıni daha değişik bir şekilde mi algılamaya başladı? Bu sorulann daha şirndiden, en azından Ankara cephesinde, TürkAmerikan ilişkilennin gündemine girmeye başladığı gözleniyor. Dı$işleri Bakanı Vürit HalefofİB'nun geçcn ay yaptığı bir konuşmada ABD'nin yumuşama dönemlerinde Türkiye ile bağlannı gevjetüğıne dikkat çekmesi, Ankara'da belirmeye başlayan bu soru işaretlerinin ifadesi olarak alınabilır. PAPANDREU TURKAMERtKAN İLtŞKİLERİNİ REHİN Mt ALDI? 2. Yunan faktonı: TurkAmerikan ilişkilerını olumsuz yönde etkileyen ve önumuzdekı dönemde artan ölçüde etkilemeye devam edecek olan pürüzlerden bıri de, Yunanistan olgusu. Amerikan yönetimınin Yunanıstan'daki sos>alisı Papandreu hukumeti ile ilişkilerını düzeltme çabasına girmesi, Kongre"de Türkiye konusundakı hareket serbestısiru daralttı. ABD Dışişleri'nde Türkiye'den sorumlu olan ve başını Avrupa işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Rozanne Ridgnvsy'in çektiği ekip, Yunanistan ile Türkiye karşısında "denge siyaseti" ızlemeye ve Papandreuyu karşısına almamaya özen gösteriyor. Bu tutumun Washington'a göre "öntmenKz", Ankara'ya göre "ÖBlenebilir" sonucu, ABD Dışışleri Bakanlığı'nın Turkiye konusunda Kongre'de enerjik inısiyatifler ustlenmekten kaçınması şeklinde belıriyor. Aynca, Yunanistan'ın Kongre'de guçlu bir lobisinin bulunması, State Departmem'in denge polıtikasının geçerliğini yitirmesine yol açıyor Türkiye, bu dengesizlığın giderılmesi ıç:n yonetimin, Kongre'de "Turk lobisi" olarak çalışmasını istıyor, ancak, Ridgeuay ekibi, Papandreu'yu karşısına almaktan (ekindiği için, Turkiye aleyhine ortaya çıkan bu dengesizlik kınlamıyor. Böyle olunca, TürkAmerikan ılişkileri adeta Washıngton'da Yunanistan tarafından "ırhin alınnuş" bir duruma duşuyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsu Yalım Eralp'in geçenlerde "TurkAmerikan iHşkilerindeki sonınlann yuzde 80'i Yunanistan'dan ka>naklam\or. Yunanistan aradan çekilse, sonınlann çogu ortadan ka>bolacak" demesı, Yunan puruzunun Ankara'da "dddi" bir şekılde algılandığını eösteriyor TÜRKtYE YUKSEK BİR FİYAT ODERSE 3. Fıyat teorisi: İsminın açıklanmasını ıstemeyen Washington'dakı bazı yetkililere göre, Türkiye'nin yönetimden beklediğı desteği görmeyışi ve yardraüann azalmasında rol oynayan başlıca nedenler bin de, Türkiye'nin ABD'ye vereceğı ödunlen çok sınırlı bir çerçevede tutmak istemesinden kaynaklanıyor. Bu yetkililere göre, eğer Turkiye, ABD'nin kendisıne donuk bazı beklentılerini karşılama yolunda daha esnek tutumlar alırsa, yonetim, Turkiye için çok daha yuksek yardım paketlerini Kongre'den kolaylıkla geçirebilir. Bu çerçevede, ABD yönetimi yetkılilerı, özellıkle Mısırın aldığı yuksek yardım miktannm Israil ile Camp David Anlaşması'nı ımzalamasının, bir başka deyişle bir "fiyat ödemesinin" sonucu olduğuna dıkkat çekiyorlar. Oysa aynı çevreler, Türkiye'nin Çe\ik Kuvvet'e kolaylıklar ve "Amerikanın Sesi" radyosu antenlenne izın konulannda katı davrandığını hatırlatıyorlar. Bu arada, yonetimin bazı kademelerinde uzun donemde Sovyetler Bırlığı'ndeki Musluman toplulukların çözuleceğı varsayımından yola çıkarak, bu çerçevede Turkiye'ye bazı roller yüklemek duşuncesınin "olgunlaşmakta" olduğu göze çarpıyor "İSRAİL İLE İLİŞKİLERİNİZt GELİŞTİRİN" 4. Yahudi lobisi ne ister Amenkan yonetiminın Turkiye'ye dönuk kısa donemli en somut beklentısi, Ankara'nın Israil ile ilişkilerini geliştirmesı. Türkiye'nin Israil ile üişkilerinde "mini birreforma"giderek, Tel Avıv'deki dipiomatik temsil duzeyini yükseKmesi, ABD Dışişleri çevrelerinde "mennuniyelle" karşılanmış bulunuyor. ABD'lı yetkililere göre, "Tiırkiye, Israil ile ilişkilerini geliştirdigi takdirde guçlu Yahudi lobisini yanına < çekebilir \e > ardımlar konusunda Kongre'de güçhı bir destege sahip olabilir." Ankara bu faktörun fazlasıyla bilıncınde gözüküyor. Ancak hangı tarafın ilk adımı atacağı konusunda bir belirsızlik bulunuyor. Bu aşamada, Yahudi lobisi yardımlar konusunda ne Turkıye'nin aleyhınde davranıyor, ne de Turkiye'ye yardım paketını sahıplenıyor. Ikisinin ortasında bir çızgi ızleyerek, kullanmadığı ağırhğının "cazipUgini" Ankaraya hıssettiriyor. Ayrıca, Kongre'dekı son Ermeni soykırımı tasansınm oylamasında bazı Yahudi temsilcilerin tasanya "evel" oyu kullanmaları da uzennde dunılması gereken bir husus olarak gözukuyor. YARDIMLAR HAYAL KIRIKLIĞI YARATMAYA DEVAM EDECEK 5. Yardımlar azalacak: Gerek Kongre, gerek yönetım çevrelerine göre, Türkiye'ye yardımlar konusundaki sıkıntılar önumuzdekı dönemde de devam edecek. Bunun başlıca iki nedeni var: a) ABD'dekı ekonomik sorunlardan kaynaklanan butçe sıkıntıları nedeniyle dış yardım tasanları Kongrede "kırpılmaya" devam edecek b) Kongre'de dış yardım paketlerine artık alerjıyle bakılıyor. Kongre uyeleri butçe guçlukleri nedeniyle kendi eyaletleri ıçın yeterlı ödenekleri çıkartamadıkları bir dönemde mutıefîk ve dost ulkelere yapılan yardımlan luks olarak göruyorlar. Türkiye'nin Kongre'dekı bu guçlukleri aşabilmesı, ancak yönetimin tsrail ve Mısır'a yaptığı gibi Kongre üzerindeki bütun ağırlığını koyması ile mumkün. Ancak Turk yetkıhler, yönetimin, elindeki "poütik kapitali" Turkiye içia kullanmaktan kaçındığına dikkat çekiyorlar. Bir başka deyişle, bu "politik kapital" içinde Türkiyenın yeri Mısır ve îsrail'le karşılaştınldığında çok küçuk bir yuzde işgal ediyor. 6. tlişki yapısı nasıl degiştirilebilir?: Yardırnlann azalacağı ya da en azmdan artmayacağı bir veri olarak alınırsa, Ankara'nın yardımlar konusundakı "hayal kınklıgının" önumuzdekı yıllarda da sureceği sonucunu çıkartabiliriz. Hayal kırıkhklannın önlenebılmesi ise Türkiye'nin Amerikan askeri yardımlarına olan bağımlılığınm azaltılması ile mumkün. özal hukumetı, bu amaçla geçen yıl Reagan yönetımıne Turkiye1 nin ABD'ye ihracat imkânlannın antınlmasını sağlayacak odünler vermesini istemiş, ancak \Vashington bu konuda "eli sıkı" davranarak, bu beklentiyi karşılamamıştı. Dolayısıyla, kısa dönemde Turkiye'nin ABD 1 ye ihracatmı arttırarak yardımlara olan bağımlıhğını aşağı çekmesi olası gözükmuyor. Aynca, Türk Silahlı Kuvvetleri'nın ıvedi modemizasyonu için kısa dönemde milyarlarca dolara ihtiyaç duyulduğu hatırlandığında, bu bağımhlığın kırılabilmesı çok güç gözukuyor. Bu çerçevede, Ankara'nın önundekı başlıca seçenek silah alımlannı Avrupa ulkelerine kaydırması şeklinde belıriyor. 7. Dış borçiar Türkiye bu yıl, önümuzdeki yıl ABD'den toplam 490 milyon dolar tutarında FMS (askeri dış satış) kredisi alacak. Türkiye, önumuzdekı yıl ABD'ye geçmişte aldığı FMS kredılerinin borcu olarak da 420 milyon dolar ödeyecek. Bu mıktann 265 milyon dolan faız ödemelerinden oluşacak. Dolayısıyla, ABD'nin bu yıl Turk ordusunun modernızasyonuna yapacağı gerçek katkı, 70 milyon dolarla sınırlı kalacak. Turkiye'nin önumuzdeki 10 yıl içinde 3.5 milyar dolara yakın FMS borcu ode>'ecek olması, ıhşkilerdeki en cıddı sorunlardan bınni oluşturuyor. Hasan Esat Zşıfc, ÖzalrCarter görüşmesini eleştirdi ANKARA, (Cumhnriyet Bürosn) Milli Savunma ve Dışişleri eski Bakanlanndaîı Hasan Esat Isık, Başbakan Tnrgnt Ozal'ın Bangladeş'e yaptığı resmi ziyaret sırasında ABD eski başkanlanndan Jimmy Carter ile görüşmesini eleştirdi. Hasan Esat Işık, bu konuda yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Resmi riyareüerle Ugfli davetfcre görevii ohnayan yabancüann aniden katümalannın dipiomatik geleneklere pck uygun otdugu kanısında degilim. O kadar kl, Başbakan özal, Carter onoruna tstanbnl'da düzenledigi yemek davetine Amerikan Büyükelçisini de çagırmış, fakat bnyükelçi 'Caner'ın resmi bir sıfatı yok' diye bn daveti reddetmlşti. Aynca Carter'ın Başbakan ile ne konoştngu da çok iyi anlaşüamadı. TRT baberierinde Kıbns konusundan söz edildlgine hiç deginilmedi. Bunu Başbakan özal, gazetecilerin sorusa üzerine açıkiadı. Başbakan Carter'uı Sabana'dan söz ettiginl, Sabancı'nın kurmak istedigi nnr*ersiteyi destekleyeceğini söyledigini de bildirdi. Sabana, Amerika'da iken, Carter"m kendisini Rnmlarta konuştnrdugu da gazetrierimizde haber olarak yer alnuşb. Carter'ın bu koonya verdigj önem de bilinir. Carter, aynca tstanbul'a gddiginde özel olarak Fener patri|mi ziyaret etmiş ve görüşmüştii. Carter. acaba Sabancı'yı bu konudaki girişimlerinde mi desteklemek istemektedir? Türk kamuoyu bu konularda açık fikir sahibi olmalıdır." TİYATROGÖSTERİ DEVlfT MIOLARI OYUNLARLA YAŞAYANLAR Acıklı guiduru 2 bdu.Ti Yoneteıı Kemal Betor Czmanav AKM ODA TIYATROSU'nda T C. KULTUR VE TURİZM lAKANLIĞI DOSTLARTİYATROSUİMODASİNEMASI I 4 f KENT OYUNCULARI 8 Kasım cumartesı 16.30 M00A SİNEMASI'NDA I 137012 Genel ıstek uzenne OGUZ ATAY ERMIS JEANNE Oyun 2 bolum Yoneten Raık Almaok AKM BÛYÛK SALON'da BERNARD SHAW YALINAYAK SOKRATES 9 Kasım Pazar 16.30 DANS ve MOZİK FİLMLERİ HAIR DROOY L6NG LESS (SlMrti tocaklar) FIVEPÖIIHtS (S knnıs verir misin) Seanste ıtömı$umlü(tür. MÛSFİK KEMTER f t e t t r t s i BİR GARIP ORHAN VELİ Murattıan MvnfM YMMZ 4 gvm AMTON ÇEHOV YAZ Yoneten: Genco Erkal SON OYUNLAR EUGEHE İONESCO GERGEDAN Oyun 2 bolum Yorveten nenm Atşar Oyur 2 B4lüm Yöneten Yucel Erten 4 ' 5 Kası TAKSİM SAHNESİ'nde MARTI 1»86 puar. 15J0 18J» TİYATROSU HAUOUN DORMEN 2 15 Indırmlı Halk Gunu) Cuma 21 15 CTesı 17 3021 15 Pazar 14301700 KOMEDI 2 BOLUM TAKSİM SAHBESİnde 9 16 Kasır saa' '5 30 te Taksım Sahnesınde her Çarşamba 1830 ve her Pazar 15 00te matme vardır Salı Gunlen Taksım Satinesı ve Odd Tıyatrosu temsıllen herVese % 50 mdırımbdır Coouk Oyunu 2 Bolum Yöneten Numan Pala Pakner KRAL İLE BILGE TAVŞAN TAKSİM SAHNESİ'Mle 7 KASIM DAN ITIBAREN ISTANBUL ZEKERIYA KAYA TARJKAKAN HARIKA AVCI Smenalar SayanoraZaferOunya OcakMıstıkNılgOI StadABantık ACI DÜNYA 9 16 23 30 •\asi~ saa' 11 00 de (KOMEDİ TİYATROSU 1 BELEDIYESI 1»l: 149 69 44 143 54 00/ 56 genenufi Cau No 98 Fangattı "el ' 4 i 2? 37'30 00 51 | ŞEHİR TİYATROLARI 5 KASIM'DAN BAŞLAYARAK HARBİYE (MUHSİN ERTUĞRUL) TİYATROSU'nda ANTON ÇEHOV ISTANBUL BELEDIYE5I ŞEHİR TİYATROLARI HÛR8IYE M ERTUGBU> FATIH (526 53 80) ÇAL1$ANLARIN SORULARI/SORUNLARI Y:LMAZ iio : : 20ı MURATHAH MUN6AN VİŞNE BAHÇESİ Turkçesı Belgı PAKSOı Yoneten LEONID HElFE'S 15678 Kasın 19861 EUMPtDES TAZİYE Yoıeten Nurtıan KARAOAG (56 7 8 Kasım 19861 USKUDAR (333 03 97) VİŞNE BAHÇESİ Turkçesı Belgı PAKSOY Yoneten L E O N I D H E I F E T S Dekor Tasarımr Refık E R E N Kostum Tasarımı H a l e E R E N • Atacar ARSEVEN • Neşe AITINER • ismet AY • Raaıfe BAL TMĞUt • Ayöan BUMU1 • Savaş DMÇ£L • Can 0OİAN • Metimeı 6ÛMUN • Arsen fiÛRIAP • Funda POSTAO • Awşe SWU«»Wkan$EVaCAIITüceS • Ayça TANVEmi • Dılek TURfiUT • Cuneyt TflREL • Şuxru T D D U • Necdet TAKM • Ertıan YKZICMfiUI Oyun Gunlen: Cuma: 20 30 5 67 8 121314 15 19 2021 22 Persembe: 20.30 C.tesı: 15 00 20.30 kasım Turkçes Talat HALMAN Yoneten Arthu HOUSMAN MEDEA GENÇ 0SMAN Yoneten Ero KESKIN 15 6 7 8 Kasım 19861 TURAN OHAZOfiUI "Gösterge tablosunu bekledim" SORU: Ben, bir iktisadi kamu kurnluşunda çalışıyonnn. Hizmetim tam kırk scne oluyor ve 1987 yüı mart ayında da 65 yaşıma basıyorum. 1987 yüı temmuz ayında ise gösterge Ublosunun degiştirileceti »öyleniyor. Ben bugüae kadar sırf bu gösterge Ublosunu bekledim. Ökoknl mezunu olmam nedeniyle de ilerleme yapamıyornm. Gösterge defişmeden emekli olnrsam, emekli ayb> gımı yeni gösterge üzerinden alacagınu bfMyornm, ancak ikramiyeden kaybedecefim. 65 yaşımı doldnrdugumda hemen emekli olmayıp yübaşını bekleyebilir miyim? CŞ. SON İKİ OYUN DAHA 9 Kasım Pazar 15 0018 30 MERKEZ GISELERIMIZACILMISTIR TAKSİM SANAT GALERISI TAKSİM VAKK0RAMA SUADIYE VAKKORAMA KADIK0Y KULTUR MERKEZİ AYININ FENDİ AVCIYI YENDİ Voneten Engın GüRME'J (Ciesı Pazar n OOdef MUHARREM BUHARA : C.irsamba. 15 00 20 30 Caısamba 15 00 20 30 Petsembc Cııma 20 30 Cumartesı 15 00 20.30 Paıat 15 00 18 30 ÜRETİM SUNAR 1551465 ORTAOYUNCULAR BEYOfiLU KÜÇÛK SANNE'DE TeJ: 143 64 17 1 4 4 4 3 27 Kari ValeırtJn Ferhan Şensoy yeni türkü "İstanbul'86 Konseri" 7 kasım cuma 20.30 8 kasım cumartesi 15.00 ve 18.30 9 kasım pazar 15.00 İÇİNDEN TRAMVAY GEÇEN ŞARKI Hmwyr3 ~ Gnıp Perş AMAZ0NDA A FIRTINA 1830 Cuma 2100 CTes Pazar 1530 Ortaköy Sineması Sanat Merkezi Ttl: 1817*43 Bitttltr satışa sunulmuştur. «JGMAP BERGMAN ( Y Ü 2 Y Ü 2 e ) S C v LIV ULLMANN » » I M I 7 BİR P ERIANO JOSEPHSON ' " " * "™ | p,. H A r T * IÇIN £ Seap5iat Pr sı 12 ÛC 14 l i 1630 '845 2" "5 Cn 2 00 14 15 16 30 P; 18 45 21 15 1 197S19M En İ»i Hhai H l n Ödnli FACE TO FACE Ortaköy Sanat Merkezi osm Mıchael Douglas Kaöıleen Tumer YAn Roöert Zemeckıs Sınemamızı yepyenı bir dekorasyon ve teknıkle sanatsever seyırcılerımızın htzmetlne hazırladık Değerli büyüğümüz YANIT. Erneki Sandığı Yasası uyarınca "tştirakçilerin vazifeleriyle ilgilerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi 65 yasmı doldnrduklan Uribtir." 1987 yılı mart ayında 65 yaşını doldurduğunuzda emeklilik statünüz zorunlu duruma girer ve bu tarihte emekli olursunuz. 243 sayılı Kanun HüKmünde Kararname ile "yaş haddi" nedeniyle emekliye aynlanlara ödenecek emekli ikramiyeleri için yeni bir düzenleme getirilmiştir. 49. madde ile getirilen bu düzenlemenin uygulamasına Uişkin açıklama 91 seri nolu "Devlet Memurian Kanunu Genel TebligTnde şoyledir: "243 sayılı Kanun Hükmunde Kararname'nin 49'nncn maddesi ile iştirakçUerden; a) Kanunlaria belirlenen bekleme süreleri sonunda kadrosnzluk nedenJyk emekliye aynlanlara, b) Yaş haddinden dolayı kurnmlannca re'sen emekliye »evkedilenlere, c) Vazife malullUgü hnkümlerine göre vmzife malullagü ayhgı bagtananlara, d) öiüm nedeniyle haUarmda emeklilik işiemi aygulaaanlara, emekli edildiUeri veya emekli aytagı baftanmasna esas atanan tarihi izleyen ilk maü yılba^ında, gösterge veya ek gösterge rakamhuinda bir arös olması halinde, bu artışa yine mali yılbaşında yürürlüge gircn aylık katsaymu nygnkuunası suretiyie besaptanacak miktariar iknmiye farkı olarak ödeaecektk." Tebliğde konuyla ilgili ömekler verildikten sonra açıklama söyle sürdürülmektedir. "243 sayılı Kannn HttkmttBde Karanuune'nin 49'nncn maddesi İle getirüen dizenleme 31.12.1984 taribinde jürtiriiige girecegine ve maddede de (.... emekli edJMİUeri veya aylıklannın baglandıgı tarihi takip eden ilk maU yübatmda gösterge veya ek gösterge rakamlannda meydaaa gdecek arUsa..) teabet eden emekli ikramiyeai farkum ödenmeai öngörntdngiuM göre, madde hikmiinden aocak 1984 ve sovaki yıDarda emekliye ayrrinus olanlar yararianabüecek, daha öncekl ydlarda emekliye aynlmıs bulunanlar bu oygalama kapsamıaa alınmayacaktır." 65 yaşıruzı doldunnanız ve "re'sen" emekliye aynlmanız durumunda gösterge tablosu ile katsayı uygulamasından yararlanabileceksiniz. NAHİDE ÇALIŞKAN 2 Kasım 1986 günu vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin. ailesi adına* PLAJ AŞIKLARI OCULLARI: ERSANYILMAZ AKYILDIZ ve KARDEŞt: YUSUF ÇALIŞKAN Dereboyn Cad. Tel: 161 79 43 Ybn ŞERIf GÛREN ALİ P0YRA20ĞLU TİYATROSU 15 TÜRKİYE YAZARLAR SENDtKASI ÜYELERİNE ÖNEMLİ DUYURU HOSCAKAL İSTANBUL SEÇİMLER T«sm SıraseMler 91. Kuttp 12 ustü (Esto Oeveku^ı Kıbare Salonu) B B ItTK SEN TÜRKÜLERİNİ SÖYLE Kadir İnanır BeyoOkJ ATLAS KargümrOk HAKAN B Evler UNVEROl Aksaray KISMET Kadıköy REKS Capa AYDIN Beş*taş YUMURCAK TİYATROGÖSTERİ İLANLARI HER GÜN BU KÖŞEDE Sendikamız yeniden faaliyete geçmiştir. OnOmüzdekı günlerde olağanüstü tüztlk değişikliği kongresi ile olağan genel kurulunu toplayacaktu". Uyelerimizin, el yazılanyla dolduracaklan nüfus önıekleri ile birlikte gecerli iş ve ev adrcslenni bir hafta içinde aşağıdakı adrese göndenneleri önemle duyurulur. TYS YÖNETtM KURULU Adres: Adnan ÖZYALÇINER P.K. 1069 Sirkeci IST. Td: 144 4f 75
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle