Katalog

Cumhuriyet gazetesine göre: w Sahibi: Cumhuriyrl Maıbaacılık ve Gazetccılik Türk Anonım Şirketı adına N«dir N«di, # Genel Yay\n MUdUrU: H a s » Cemal, MUessese Mudüru: Emine Uşaklıgil, Yazı Işleri Müdürü: Okay Göneaaa, # Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmeni: AH Aeu, • Temsıtciler ANKARA: V«lçır Doftan. IZMİR: Hikmcl Çctiokaya, ADANA: Mefemrl Mercas. Isıanbul Haberlen: Reha Öz, Dış Haberler: Ergun BaJcı, Ekonomi: O s a u L>laga>, Kültür: Cdal Lster, Magazın: Yalfin Pekşen, Spor Danışmanı: Abdiilkadir Yıiceiman, Duzeltme: Refik Durba?, Araşıırma: Şahin Alpay. İşSendika: Şükraa Kettnci, HabcrAraşnrma: Ufuk Guldtmir, 0 Koordinatör: Ahmcl Konılsao, # Mali Işlcr: Erol Erkul, Idare: Hüscyia Gaırr. lşletme: Önder Çdik, BilgiIşlem: Nail taal. Basan ve Yayarv t umauriytt Maıbaacılık ve Gazeıecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41 Cajalo&lu, Î4334 lsı., PK: 246Istanbul, Tel 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246 • Bürolar: Aakara: Zıya GokaJp Bulvan Inkılap Sokak. No: 19/4, Tel: 33 II 4147, Telex 42344 • Izmir H. Ziya Bıilvarı, 1352. Sok. 2/3. Tel: 25 47 0913 12 30, Telex: 52359 # Adaaa: Çakmak Cad No: 134 Kal 3, Tel: 1455019731, Telex: 62155. TAKVİM 4 KASIM 1986 lmsak: 5.04 Güneş: 6.31 öğle: 11.52 tkindi: 14.38 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.25 Dış Haberler Servisi International Herald Tribune gazetesinin muhabirlerinden W»rren Getler tstanbul'dan gönderdiği haberde, Istanbul'un bir zamanlann Beyrut'unun yerini almaya çalıştığrnı bildirdi. Warren Getler'in yazısının geniş bir özetini okurlanmıza sunuyoruz: "6 milyonluk îstanbul, Ortadoğu'da bir zamanlann Beynıt'u olmak çabası içinde. Bu çabanın başanlı olup olmayacağı, Ankara hükümetinin yabancı yatınmlan ülkenin gelecekteki siyasal ve ekonomik istikrannı koruyacağına inandırmasına bağlı. Amerikan muhasebe şirketi Price VVaterhouse'un Îstanbul bürosundan Michael Birch şöyle diyor: "Önttmttzdeki 46 yıl Türkiye ve tstanbul için çok önemli. Türkiye ya partak bir gelecefe sahip gelişmekte olan ülke olarak bir sıçrayış yapacak ya da unutulup gidecek." Son yıllarda, Istanbul'un hızlı gelişmesini izleyen siyasal yorumcular ve iş çevrelerinin yönetmenleri, Türkiye'nin geleceği konusunda temkinli bir iyimserlik icinde. Türkiye'nin en büyük kenti Istanbul'da son zamanlarda zenginlik parıltıları görülmeye başlandı. Ama Istanbul'un bu parıltısınm gerisinde, Sovyetler Birliği, Iran, Irak ve Suriye'ye kadar uzanan, büyük bölütnü geri kalmış binterland (arka bölge) bulunuyor. Diplomatlara göre, Türkiye'nin AET'ye tam üyelik . için ısrar etmesi bu nedenle çok önemli. Istanbul'un beş yıldızlı otellerinde döviz kullanılması zorunlu kumar salonları çoğalırken moda defileleri kentin elit tabakasını çekiyor. Gözlemcilere göre Batılı yatırımcılar, bankacılar . ve Ortadoğu'nun para babaları kentte çekici yatırımlar peşinde Istanbul, Beyrut olma çabasında S milyonluk îstanbul, Ortadoğu'da bir zamanlann Beynıt'u olmak çabası içinde. Bu çabanın başanlı olup olmayacağı, hükümetin, yabancı I yatırımcıları, Bedrttttn Dalm ülkenin gelecekteki siyasal ve ekonomik istikrannı koruyacağına inandırmasına bağlı. koşuyorlar. Istanbul'da temsil edilen yabancı bankalann sayısı da 4'ten 24'e fırladı. 1984 tarihli yasamn getirdiği kolaylıklardan yararlanan Walter Thompson, McCannErickson gibi büyük uluslararası reklam şirketleri Istanbul'da yerleştiler. ArapTürk Bankası'nın Genel MUdür Yardımcısı Tufan Cankat şöyle diyor: "tstanbul uzun vadede, büyük uluslararası para piyasalanndan biri olacak. Beyrut krizinden sonra birçok banka Bahreyn'e göç etti. Ama, artık Bahreyn'in mali çekkiliği kalmadı." tstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. tlter Turan da 1980 öncesi siyasal karışıklıklardan ötürü, İstanbul'un Beyrut1 tan uluslararası iş çevrelerini çekemediğini, ancak şimdi durumun değiştiğini ve Türkiye'de kanşıkhğın sona erdiğini belirtiyor. Sheraton Oteli'nin Müdürü VVilliam Bauer, Istanbul'un bir zamanlar bir savaş bölgesi görünümünde olduğunu, şimdi ise Londra'dan büe daha emniyetli olduğunu belirtiyor. Baucr'e göre son üç yılda özellikle Ortadoğu ülkelerinden çok sayıda iş çevresi İnsan Hakları panelleri Haber Merkezi İnsan hakları konusu, bugün Ankara'da düzenlenecek iki ayrı panelde ele almacak. İnsan Hakları Demeği tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak katılacak olan Aziz Nesin, tlhan Selçuk, Muzaffer Sencer, Muzaffer Erdost ve Halit Çelenk, "Avrupa İnsan Hakları Sözlesmesi ve Türkiye'de İnsan Haklan" konusunu tartışacaklar. Cumhuriyet Kitap Kulübü tarafından düzenlenen "Basın ve İnsan Haklan " konulu panele ise Ciineyt Canver, Uğur Mumcu, Ertuğrul Özkök, Ahmet Tümel ve Erbil Tusalp konuşmacı olarak katüıyorlar. Medica 86 Sergisi Haber Merkezi Medica 86 Modern Tıp Gereçleri ve tlaç Sanayi Sergisi ve Sempozyumu bugün tstanbul Odakule'de başlıyor. 8 kasıma kadar sürecek olan sergi ve sempozyumda organizasyon bilimsel kurulunca saptanan, romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, hormon hastahkları teşhis ve tedavisi, kortizon, yurdumuzda son yıllarda kullamlan fiziksel metotlar ve Tanıda Tıbbi Görüntüleme Yöntemleri konulu paneller de yer alacak. Muhafazahurlar BBC'ye karşı seferbertik ilan etti LONDRA, (Cumhuriyet) tngiltere'de iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin 'Media tncelemeAraşbmıaPtanlanıa Merkezi tarafından hanrlanan 21 sayfalık rapordan sonra şimdi de BBC'nin habercilik anlayışma yönelik yeni bireleştiri kampanyası başlattığı bildirüdi. Partinin media merkezinın halen iki alanda ayrmtılı ve yoğun çalışma gerçekleştirdiği öğrenildi. Parti Genel Sekreteri Norman Tebbit'in talimatıuyannca, partiligazeteci, yayıncı, sosyolog ve iletişim bilimcüerden oluşan media merkezi BBC'nin iki dizisi ile uluslararası haberlerini son derece titiz bir sekilde gözden geçiriyor. Incelemeye alınan iki dizinin "Fire" ve "Tek GözlüklU İsyancı" oldukları sanıbyor. "Fire" dizisinde sağlık ve sosyal yardım kurumlarının işleyişi eleştiriliyor. Ayrıca çalışanlar düşük ücretlerden yakınıyor. Merkezin denetlediği uluslararası haberlerin başında ise Güney Afrika'ya yaptuım uygulanması konusu ile Başbakan Thatcher'ın olaylı Norveç ziyaretine ilişkin haberler bulunuyor. Öte yandan, dünkü Guardian gazetesinin haberine göre, BBC'ye yönelik eleştirici kampanyası konusunda Bakanlar Kurulu içinde anlaşmazlık başgösterdi. Guardian, Norman Tebbit'in ilk başta 21 sayfalık raporu, Muhafazakâr Parti adına değil de hükümet adına kuruma iletmeyi düşündüğünü, ancak Bakanlar Kurulu'nun bu görüşü benimsemediğini yazdı. BBC kurumunun üst düzey yöneticileri ise hafta sonunu yoğun çalışma içinde geçirdiler. TV program müdürü Michael Grade, Observer gazetesinde yayımlanan açıklamasında "Muhafazakârlar bizden ne istiyor? Kanın rengini mavi olarak göstermemizi mi isüyoriar?" dedi. Today gazetesi ise, BBC çalışanlarının Genel Müdür Alisdair Milne*in ürkek tutumunu eleştirdiklerini, Milne'in BBC'nin bağımsızlığını gerektiği gibi koruyamadığını belirttiklerini aktarıyor. Istanbul'a tasındı. Istanbul'un modernlesmesinde önemli rol oynayan diğer bir olgu da kentin ulaşım ve iletişim sistemlerinin geliştirilmesine yönelik büyük projeler. İkinci Boğaz Köprüsü'nden sonra yapılması düşUnülen 3. Boğaz köprüsü için İngiliz Trafalgar House inşaat şirketi yakınlarda bir teklif verdi. Bu arada çeşitli uluslararası mali kuruluşlarının da yardımı ile kentin kanalizasyon şebekesi için 2 milyar dolardan fazla yatınm y'apıİıyor. İstanbul'un iddialı modernleşme planlannın çoğunun gerisinde Belediye Başkanı Bedrettin Dalan bulunuyor. Price VVaterhouse şirketinin yetkiblerinden Bay Birch şöyle diyor "Dalan bir hareket adamıdır. İstanbul'un çehresinin değişmesinde büyük rolü olmuştur. Siyasal gözlemcilere göre, Dalan Türkiye'nin en meşgul adamı. Bedrettin Dalan şöyle diyor: "Bugün İstanbul'u Beyrut 1a kıyaslayamazsınız. Beyrut'un bizim gibi hinteriandı yok. Bizim olanaklanmız çok daha büyük." Ancak, İstanbul'un, Ortadoğu'nun iş ve ticaret merkezi olarak Beynıt'u geçip geçmeyeceği büyük oranda Dalan'ın kontrolü dışındadır. Eski Başbakan Siileyman Demirel'in denetiminde olan Dogru Yol Partisi, 1988 seçimlerinde ANAP için tehlikeli bir rakip olabilir. Demirel'in yabancı yatınm konusunda Özal kadar hevesli olmadığı ve kırsal bölge halkına şirin görünmeye çalışacağı söyleniyor. Demirel'in meydan okuması, uluslararası şirketleri Türkiye'de büyük yatınm yapmaktan caydırabilir. Bu şirketler 1988'de yapılacak secimlerin kesin sonuçlannı beklemeyi tercih edebilirler. Taksim Caddesi'nde bir apartmanda oturan 20 müzisyen arada bir katlarm birinde toplanıp coşku içinde kendüeri için müzik Müzisyenler apartmanı Taksim Caddesi'nde bir apartmanda aynı yerde çalışan 20 müzisyen oturuyor. Apartmamn pencerelerinden keman, viyola, piyano, fagot sesi taşan bu apartmandan hiç kimse şikâyetçi değil. Sadece karşı apartmandan "hep klasik çalıyorsunuz" diye sitem ediyorlar. TARIK ERSOY Apartmana ilk girişte duyulan keman sesi zaman zaman üst katlardan gelen klarineti bastırıyordu. Bariton ve sopranolar, saksafonun sesine karışırken obua fagotla dans ediyordu. Neresiydi burası?.. tlk girişte nerede olduğunu bilmeyen birisi rahatlıkla konservatuvarda olduğunu zannedebilirdi. Dairelerin açılan kapılannda gözüken eşyalar arasında mutlaka müzikle ilgili bir öğe vardı. Viyoiacı Ümit Asyalı omzunda sincabı ile kapıyı açugında nota yapraklan masamn üzerinde duruyordu. Bir başkası elinde kemanı ile kapıya gelirken ya duvara dayanmış bir gitar, ya da piyano vardı. Burası müzisyenler apartmanıydı. Bugün konservatuvara giden çocukları ile beraber bu apartmaııda oturan îstanbul Devlet Operası'nda çalışan 20 müzisyen ve korist, 1516 yıl önce gelen bir orkestra üyesinin diğer dairelerin boş ol yaptyorlar. Burhan Felek anılıyvr Haber Merkezi Eski Gazeteciler Cemiyeti Başkanlanndan Burhan Felek ö'lümünün dördüncu yıldönümü nedeniyle bugün amlacak. Anma töreni saat U.OO'de Burhan Felek'in Karacaahmet Mezarlığı'nm Çiçekçi kesimindeki mezan başında yapılacak. Törene katılacaklar için saat 9.45 'te Gazeteciler Cemiyeti önünden özel bir otobüs kaldınlacağı bildirüdi. Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri de bugün saat 18.00'de Atatürk Kültür Merkezi Sinema Salonu 'nda törenle dağıtılacak. Müzisyen apartmanında kim ne iş yapıyor? M«te Yesugey Orkestra müdürü Armağan Yesugey Keman Mehmet AN Boğuç Fagot Nuray Boğuç KJarinet Emel Ergln Keman Tacl özmen Fagot Celal Akatlar Obua Serdar Akatlar Saksafon duğunu arkadaşlanna haber vermesiyle bir araya gelmişlerdi. Orkestra şefi Orhan Tannkulu, diğerlerinden "biraz farklı" olarak bu apartmandaki daıresıne nasıl geçtiğini kahkahalar içinde şöyle anlatıyordu: "Şimdi oturduğum dairede evvelden oturan arkadaş ben opera müdüriiyken orkestramızda çalışıyordu. İzmir Operası açılınca tayinini istedi. Gitmesi için muvafakal vermeyebilirdim. Sonuçta muvafakatı aldı, ben de onun dairesini." Obuacı Celal Akatlar, "Eger apartmandaki tek müzisyen stz olsaydınız neler değisirdi?" şeklindeki bir soruyu, "Kapımızda büzülüp kalırdık" diye yanıtlarken. Tannkulu "Mesleğimizin gereği olan çalışma düzenini sağlayamazdık ve egzersiz yapma imkânından da mahrum kalırdık" diyordu. Sololann söylendiği, kemanla Ayse Çağlar Korist Levent Çağlar Gitar Ahmet Ermakastar Klarinet Suzan Ermakastar Viyolonsel Ümit Asyalı Viyola Orhan Tanrıkulu Ork. şefi Remziye Tannkulu Soprano Ferdi Atuner Bariton Asime Atuner Soprano rın akort edildiği, fagotun alt, viyolamn da üst kattan geldiği bu neşeli apartmamn gayri müzisyen sakinleri acaba hayatlanndan memnun muydu? Apartmamn müzisyen olmayan bir sakini kendisine yöneltilen, "Burada 20 müzisyen oturuyor, cahştıklan sırada rahatsız olmuyor musunuz?" şeklindeki soruyu duyunca hayretle, "Burada hakikalen bu kadar çok müzisyen otunıyor mu ? " yanıtını vermişti. Soprano Remziye Tannkulu ise müzisyen olmayan komşuların kendilerine alıştığıra düşünüyor ve "Geçenlerde komşulanmdan biri 'sizi operada para verip dinleyecegimize evde bedava dinliyoruz' dedi. Şikâyetçi değiller" diyordu. Bugüne kadâr operacılar apartmanına tek şikâyet, karşılarındaki apartmandan gelmişti. Burada oturanlar operacılara "hep klasik müzik çalıyorsunuz, arada bir de başka şeyler çalın" diye sitem etmişlerdi. Acaba yukarı kattan fagot, alt kattan obua sesi gelirken evde oturup keman çalışmak nasıl bir duyguydu? Acaba farkında olmadan fagottan yükselen notalara takılıp bütün apartman aniden bir orkestraya dönüşüyor muydu? Diğer katlardan gelen enstrüman sesleri müzisyenleri hiç rahatsız etmiyordu. Bunu konservatuvardaki çalışma şartlannın zorluğuna bağlıyorlardı. Okuldayken koridorlarda ve tuvaletlerde çalıştıklanndan "Bizde alışkanlık olmuştur, çalışırken başkalarını duymayız" diyorlardı. Aynı işyerinde çalışan bu müzisyenlerin bir arada oturmalanmn kendilerine sağladığı kolaylıkların yanı sıra bir de zorluğu vardı. tşe gitmemek gibi bir arzulan belirdiği anda kaçma imkânları kalmıyordu. Işe gitmek istemedikleri bir gün orkestra müdürüne telefonu açıp, "Ben hastayım" denilemiyordu, çünkü orkestra müdürü Mete Vesügey de aynı binada oturuyordu. Hatta Yesügey de bir ara işin kolayını bulmuş ve orkestranın genel prova tarihlerini apartmamn girişindeki ilan panosuna asmaya başlamıştı. Apcjtmanda oluşan bu mesleki çoğunluk diğer sakinler üzerinde de etkilerini göstermeye başlamış, örneğin kızmı konservatuvara yazdırmayı düşünen kapıcı Mehmet Can'ın "Keşke bana da bir enstrüman çalmayı ogretseydiniz de ben de operada raemur olsaydım" demişti. Sadece enstrümanlannın değil, kendilerinin de birbirlerine akortlu olduklan, Ferdi Atuner'in evinde bir araya geldiklerinde belli olmuştu. Kalabalığın arasından sıyrılan Celal Akatlar piyanonun başına geçmiş, ilk birkaç nota ile birlikte diğerleri de enstrümanlannı eline almış, piyanonun yanına gelen soprano Remziye Tannkulu ve Asime Atuner klarinet eşliğinde Carmen'den bir bölüm söylerken diğerleri de alkış tutarak koroya katılmışlardı. Rıfat Özbek yılın modacısı LONDRA, (a.a.) tngilterenin önde gelen modacılarından Rıfat özbek, 70 modacı arasından yılın modacısı seçildi. İngiltere'deki modistler arasında her yıl düzenlenen geleneksel yarışmaya, 1987'nin sonbahar ve kış modelleri ile katılan Türk modacı Rıfat özbek'in giysileri jtiri tarafından, "canh, göz kamastma ve kadınca" olarak tanımlandı. Kaza: 3 İtalyan öldü DİYARBAKIR, (a.a.) Diyarbakır Elazığ karayolunda önceki akşam meydana gelen trafik kazasmda aynı aileden biri çocuk üç İtalyan öldü, bir İtalyan da yaralandı. Karakaya Barajı'nda çalışan Claudio Basso yönetimindeki TV 412890 plakah özel otomobil, DiyarbakırElazığ karayolunun •28. kilometresinde hatalı sollama sonucu karşı yönden gelen Mehmet Günyen yönetimindeki 21 DE 123 plakah kamyon ile çarpıştı. Kazada, özel otomobilde bulunan aynı aileden Claudio Basso (36), Rita Artausoin (34) ve altı yaşındaki oğulları Alekssandro öldü. Üç yaşındaki A Ibert ise ağır yaralandı. Nikaragua politikası kınandı BM'de ABD'nin btiyük yenügisi BM üyelerinin çoğu, Nikaragua politikası nedeniyle ABD'yi kınayıp Uluslararası Adalet Divanı'nın kararım paylaşırken Türkiye çekimser kaldı. ŞEBNEM ATtYAS BİRLEŞMİŞ MtLLETLER Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dün, Uluslararası Adalet Divanı'nın ABD'nin Nikaragua politikasını kınayan karan, büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Oylamada Türkiye çekimser kaldı. Nikaragua BM misyonunca Genel Kurula getirilen 27 haziran tarihli Uluslararası Adalet Divanı Karan, ABD'nin Nikaragua'daki "askeri ve gayri askeri her türlıi girişimini illegal" olarak nitelendirmekte, ABD'yi "derhal Nikaragua'daki ve dışındaki Contralan eğitme, silahlandırma, teçhizatlandırma, destekleme eylemini durdurmaya" çağırmaktaydı. Dün yapılan oylamada 94 üücenin kabul ettiği karara, yaJmzca üç ülke itiraz eıti ve 47 çekimser oy kullanıldı. Nikaragua, geçen hafta Uluslararası Adalet Divanı kararım Güvenlik Konseyi'ne getirmis ve ABD'nin veto hakkını kullanmasıyla karar, Güvenlik Konseyi'nde reddedilmişti. Bunun üzerine Nikaragua, kararı bir genel kurul karan olarak kabul edilmek üzere genel kurula getirdi. Uluslararası Adalet Divanı'nın 27 haziranda aldığı karar, o zaman da büyük bir gürültü koparmıştı. Nikaragua, 1984 nisanında ABD'nin Nikaragua'daki faaliyetlerini sergileyen belgelerle Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmuş, ABD'nin bütün engellemelerine rağmen mahkeme, haziranda kararım açıklamıştı. Nikaragua'nın bu çabası, BM diplomatik çevrelerinde "başanlı bir diplomatik" operasyon olarak adlandınlmakta. Böylece Nikaragua, karara karşı kalan ülkeleri doğrudan Uluslararası Adalet Divanı'nı tanırnamazlık konumuna getirmekte. Dünkü oylamada üç hayır oyundan biri ABD, diğer ikisi ise îsrail ile El Salvador'a aitti. Oylamada çoğunluğun evet demesi, ABD'nin Nikaragua politikasının uluslararası platformda ikinci büyük yenUgisi olarak nitelendirilmekte. SOVYETLER'ÎN DEV KULAĞI Sovyetler Birliği'nin, Washington'un en yuksek yerinde inşa edilen yeni elçilik binasmmkonumu açısından başkentte olup bitenleri elektronik antenler ve alıcılarla dinlemeye çok elverişli olduğu öne sürüluyor. ABD ile Sovyetler casusçıüuk aynuyor Dış Haberler Servisi Sanki her şey bir oyundu. Sırası gelen hamlesini yapıyor ve iki tarafın diplomatlan birbiri ardına smırdışı ediliyordu. Daniloff ve Saharov olaylannın ardından Birleşmiş Milletler'deki 25 Sovyet çalışanına yol görünmüş, Moskovadaki S Amerikalı istenmeyen kişi ilan edilmişti. Bunu Washington ve San Fransisco^ daki 55 Sovyet diplomatın ve Moskova ile Leningrad'daki 5 Amerikan diplomatırun ülkeyi terk etmelerinin ıstenmesi izlenmişti. Sonunda Başkan Reagan bir eşitlik durumu sağladı. Buna göre 1 kasımdan itibaren Moskova ve Washington'daki başkon1 solosluklar ile Leningrad ve San Fransisco daki konsolosluklardaki görevli sayısı birbirine eşit olacaktı, yani başkentlerde 251, konsolosluklarda 26 görevli bulundurulacaktı. Bu arada, Birleşmiş Milletler'deki Sovyet görevlilerin sayısı bu rakama ulaşıyor. ABD'de daha fazla personele sahip Sovyetler Birliği'nden istenen, görevlilerde kısınuya gitmesiydi. Bu Amerikalılann, daha önceki yıllarda Sovyet örneğine uygun olarak uyguladıklan korunma önlemleri di İki ülke önce elçiliklerde görevli diplomatlan sınırdışı ettiler. Daha sonra diplomatların otomobillerine özel plaka verdiler. Şimdi de elçilik binalan konusunda tartışıyorlar. zisi içinde yer alıyor. Geçen yaz ABD'de bulunan yabancı diplomatların arabalanna yeni plakalar verilmesi de bu önlemlerin bir parçası. Plakalann bir bölümü çok özel anlamlar içeriyordu. Artık FBI da önünden geçen arabada kimin bulunduğunu plakasındaki kısaltmadan anlayabilecek. Aynı yöntemi uygulayan Sovyetler'de de Amerikan temsilcilerine "K", işadamlanna "M", diplomatlara "D04" kısaltmalı plakalar veriliyordu. Sovyet arabalanna herhangi bir saldırıya neden olmamak için alışılmış " S U " kısaltması değil, "SX" harfleri verildi. özel bir önem verilen ülke temsilcileri arasında Doğu Bloku'nun yanı sıra Nikaragua "QU", Libya T M " ve Güney Afrika da vardı. Plakalar Massachusett Caddesi'ndeki eskiden lran sefaretinin bulunduğu boş binada dağıtıbyor. Aynca Amerikan diplomatlannın seyahat özgürlüklerini kısıtlayan ülkeler Beyaz Saray çevresindeki 25 millik dairenin içine giremiyorlar. "Frankfurter Allgemeine" gazetesi Sovyetler Birliği'nin V/ashington'daki yeni elçiliğinin konumu açısından başkentte olup bitenleri elektronik antenler ve alıcılarla dinlemeye çok elverişli olduğunu belirtiyor. Gazetenin "dev kulak" diye nitelendirdiği yeni elçilik binası geniş bir görüş açısına sahip. Beyaz Saray, Pentagon, Dışişleri Bakanhğı, FBI Genel Karargâhı ve CIA merkezinin bir bölümü bu alanın içinde kalıyor. Yeni elçilik, Sovyetlerin başkentinde yapımı devam eden ABD elçiliği tamamlandığında hizmete girebilecek. Ancak ABD Kongresi'nin bir alt komisyonu inşaatın kaliteli olmadığını ve duvarlara alıcılar yerleştirildiğini saptadığı için binamn tamamlanması büyük olasıhkla hesaplanandan daha uzun zaman alacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kısa bir süre önce 146. yüdönümünü kutlayan PTT, 148. yılında dünyada bugün uygulanan modern haberleşme sistemlerinin hepsini Türkiye'nin büyük bölümünde gerçekleştirecek. 150. yılda da "Türkiye haberleşme teknolojisiyle hemen hemen atbaşı gidecek". PTT Genel Müdürü Emin Başer, ilk iki yıilık hedeflerini "telefonsuz köy kalmaması, telefonda bekleme süresinin kısaltılması ve otomatikleşmenin tüm yurt düze>ine yaygınlaştjnlması" olarak açıkladı. Emin Başer "1988 sonunda en getişmiş ülkelerdeki hizmetler nlkemize getirilecek. telefonda bekleme süresi tamamen kalkacak ve abonesi 200'ün Ustündeki her yerleşim birimine tam otomatik, bu miktann altındaki yerleşim birimlerine ise şehirlerarası otomatik santraller kurmak suretiyle otomatikleşmenin yaygınlaştırılması sağlanacaktır" dedi. PTT Genel Müdürü Emin Başer, Cumhuriyet'in uygulanmakta ve uygulanacak olan PTT hizmetleriyle ilgili sorulannı yanıtladı. Başer, bilgiişlemin önem kazandığını bildirerek, bilgisayarlar arası haberleşmeyi sağlayacak şebekeler kurulmasının, böylece klasik telefon hizmetleri dışındaki hizmetlerin de sunulmasının ve en son teknolojinin yayguılaştınlmasının da 88 sonuna kadar tamamlanacak çalışmalar arasında olduğunu anlatn. FTT teknolojiyi sıkı takibe aldı Yargıtay seçitnleri ANKARA, (a.a.) Yargıtay Genel Kurulu'nda, 10 kasım pazartesi günü Yargıtay Birinci Başkanlığı için seçim yapılacak. Yargıtay Birinci Başkanı Nihat Renda, geçen cuma günü yaş haddinden emekliye ayrılmıştı. Nihat Renda'dan boşalan Yargıtay Birinci Başkanlığı için 8 Daire Başkanı'mn aday olduğu Öğrenildi Yargıtay Birinci Başkanlığı'na Ahmet Coşar, Ayduı Saraçoğlu, Nezihi Kalaycıoğlu, Tank Basbuğoğlu, Esat Şener, Nejat Aydın Aysoy, Tiırgut Uygur, Ali Arçak adaylıklarını koydular. Bilim Sempozyumu Haber Servisi "tnsan ve Kâinat" dergisi, tstanbul Teknik Üniversitesi İşbirliği ile 2000'li yıllarda "Türkiye, Bilim ve Teknoloji Sempozyumu'''' düzenledi. tstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde 5 7 Kasım 1986 günlerinde yapılacak sempozyuma uluslararası üne sahip bilim adamlan, yöneticiler ve politikacılar katılıyor. ANKARA, (a.a.) Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olan Milli Kütüphane, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nm açtığı rehberlik sınavları yüzünden okuyucuya 4 gün kapalı tutulacak. Bakanlığın enformasyon bürolarında çalıştırmak üzere açtığı turizm rehberliği sınavları dün Milli Kütüphane'nin salonlarında başladı. Sınavlar 6 kasımda sonra erecek. Milli Kütüphane'de sınav