25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 (Baştarafi 1. Sayfada) leri, Başbakan Turgut Özal'ın önergenin gerekçesine çekince koyup imza vermenın mümkün olmadığı yolundaki açıklaması üzerine, HDP .millervekillerinin önergedeki çekincelerini geri almaları için uğraştılar. . Bu konudaki çabalara DYP grup yöneticileri ve milletvekilleri de katıldılar. • SHP ve DYP'lilerin yoğun çabalan sonucunda HDP'li Ahmet Süter ve Arif Atalay, önergedeki çekincelerini geri aldılar. SHP grup yöneticilerinin önergeye imza vereceğini öne sürdükleri SHP milletvekili Halis Soylu ise, önergeye imza atmadı. Soylu, grup yöneticilerinin açıklamalanna karşın, gazetecilere önergeyi imzalamayı düşünmediği söyledi. Soylu'nun bu açıklamasının hatırlatılması üzerine. SHP Grup Başkan Vekili Seyfı Oktay, kuliste bir ara gazetecilerle tarUştı ve "Ben yalan mı söytüyorum? Bize imza ıtacagına söz verdi. Bogün olmazsa, yann getir, başkanhkta imzasını alar" diye konuştu. önergeye imza veren ANAP Kır, sehir Milletvekili Ismet Ergül, dün grup yöneticilerinin baskısı üzerine imzasıru geri alacağını açıkladı. Ergül, ANAP gnıbuyla yaptıgı görüşmede, önergenin gerekçesine katılmamakla birlikte alınmış herhangi bir grup kararı olmadığı için yasaklann kalkması doğrultusunda imzasıru verdiğini büdirdi. Ergül, "tsterseniz Innmı ahnm, isterseniz milietrekiliignden de istifa ederim. Sade bir ANAP'h oiarak kalınm. Ben, ba kadar ANAP'Byım" dedi. Ergül'ün imzasını alacağını açıklamasına rağmen, SHP grup başkan vekillerine bu konuda herhangi bir başvurusu olmadığı öğrenildi. Aynca önergeyi imzalayan ANAP milletvekillerinden tbrahim Aydoftan ile . Nevzat Bıyıkh'nın imzalannı geri almama konusunda direndikleri öğrenildi. . ANAP'h Ergül'ün grupta yaptıgı açıklamaya karsın, önergenin saat 18.00 sıralannda TBMM Baskanlığı'na sunulmasına kadar imzasını gs' ri aldığı konusunda bir girişimi olmadı. TBMM Başkanlığı görevUleri de imza toplama işini yürüten SHP ve DYP grup yöneticileri de Ergül'den kendilerine böyle bir başvuru gelmediğini bildirdiler. Geçıri 4. madde önergesi, TBMM , kulisinde sürdürülen "Bogön vereHm mi, vermeyelim mi?" tartışma lanndan sonra, dün saat 18.00 sıralannda SHP Grup Başkan Vekili Seyfı Oktay ve DYP Grup Başkan Vekili Ahmet Sarp tarafından TBMM Baskanlığı'na teslırn edildi. Oktay, önergeyi TBMM Başkanhğı'na teslim ettiğinde 2368 sayüı "abndı beigesi" aldı. DYP Grup Başkan Vekili Sarp, geçici 4. maddenin kaldınlmasına ilişkin ikinci bir önergeyi daha TBMM Baskanlığı'na sundu. Anayasa gereği, işleme konulabilmesi için 134 imza gerekmesine karşın, 58 imzanın yer aldığı bu önergenin daha önce AbdnDah Nejat Resuloglu tarafından hazırlanan önerge olduğu beliriendi. Bu önergede, DYP'li, SHP'B, bazı bağımaz mületvekillejinin yanı ara ANAP'h Mehmet Ko"caimş ve Şaban Küçnkoglu'nun da imzalan bulunuyor. DYP Grup Başkan Vekili Sarp, önergenin işleme .konulması için gerekli 134 ımzanın bulunmadığınm hatırlatılması üzerine, gazetecilere, "Biz verrjonız. Tarüsmasııu onlar yapsın. tki önerge de aynı mahiyette, gerekirse orada birleıtiruebuir. Bizden vennesi" dedi. imzasını geri çektiğini açıklayan "ANAP'h Ergül'ün imzası da dahil (36 imzanın yer aldığı geçici 4. madde önergesinde, 79 SHP milletvekifinin imzası bulunuyor. SHP milletvekili Halis Soyla, önergeye imza .vermedi. önergede, DYP'nin 30 milletvekilinin tamamının imzası da yer alıyor. Önergede bagımsız milletvekilleri Fevzi Necdet Erdinç, SeUhatüa Tafboglu, Salih Gnngönnez, Ali thsan D g u , Orhan OtaJ, Rustü Şardag, Muzaffer Uhanve MDP eski Genel Başkanı Turgut Sunalp'in irnzası bulunuyor. TBMM Başkanhğı'na sunulan önergede, HDP milletvekillerinden Abdarrahman Karaa, Osman Bahathr, Bülent öncd, Ayban Sakalhogta, Ismet Tavgaç, Faik TanmcıogİB, Sedat Turan, Arif Atalay ve Yılmaz Erdem'in imzalan yer alıyor. MDP nüuetvekiUerinden Karaa, öncd, Sakallıoğlu, Tavgaç, Turan'ın önergede imzalannın bulunmasına karşın, önergenin gerekçesine çekinceleri var. HDP'lilerin önergenin gerekçesine koyduklan bu çekincelerin, önümüzdeki günlerde imzalannm geçerlihği konusunda yeni bir tartışma konusu oluşturması bekleniyor. Siyasi yasaklann kaldmlması önergesinde ANAP'tan Nevzat Bıyıkh, tbrahim Aydoğan ve tsmet Ergül ile VAP Genel Başkanı tzmir Milletvekili Vural Ankan'ın imzalan da var. önergede DSP'nin TBMM'deki 5 mületveküi; Fikret Ertaa, Süleyman Koyuncugü, tsmet Tarhangü, Şükrü Babacan ve Nuri Korkmaz'ın imzalan da yer alıyor. Son duruma göre, önergede imzalan yer alan milletvekiUerinin partilere göre sayısal dağüımı şöyle: SHP: 79, DYP: 30, HDP: 10, ANAP: 3, DSP: 5, VAP: 1, Bagımsız: 8. ÖZAL: HAY1RLI OLSUN Başbakan Turgut özal, anayasa defişikliğine iiişkin önergenin Meclise verihnesi konusunda "Hayırfc olsnn, başka bir şey söylemivorum" dedi. özal ardından "İmzalan kimler tamamladüar" diye sordu. Muhalefet üyeleri ile ANAP'tan bazı milletvekillerinin imza verdigi anımsatılması üzerine, Özal, "Bizimkiler çekmtşlerdi. Bana öyle söylediler" diye konuştu. özal, imzasını çeken milletvekih'mn tek kişi olduğu belirtüince de "Hayırtı obun" biçimindeki sözlerini yineledi. tmza veren ANAP'hlara ceza verilip verilmeyeceği sorusuna ise "Şimdi bir şey yok" karşüıftını verdi. HABERLERİN DEVAMI 26 KASIM 1986 Şahinkaya önergesine ret (Baştarafi 1. Sayfada) HDP Grubu ise göruş belirtmedi. Başbakan Turgut Özal'ın görüşmeleri izlemediği ve oylamaya katılmadığı gorüldü. Kişisel görü.şlerini açıklayan SHP'lı Hüseyin Avni Giiler'in, "Biziın 12 eylül öocesüıe döomek istedigimizi söyleyeoler, Cumhurbafkaaı bile olsa yalan söylüyor" sözü, genel kurulda tartışmalara yol açtı. Güler'in bu sözlerine, ANAP'ular büyük tepki gösterdiler ve ANAP protestosu nedeniyle Guler konuşmasını stlrduremedi. Genel kuruldaki tansiyon yilksdirken, SHP'li Ydmaz Demkr'in ceketini atarak, ANAP sıralanna doğru yürümesi üzerine, birleşimi yöneten Başkan Vekili Şevket Bilgin görüşmeiere 10 dakika ara verdi. Genel kuruldaki görüşmeleri SHP MKYK üyelerinm büyük çoğunlugu da locadan izledi. YAVUZTÜRKÜN KONVŞMASI Önerge üzerinde hükümet adına konuşan Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, Tahsin Şabinkaya'nın Hava Kuv'vetleri Komutam olduğu 19791983 araa dönemde 54.3 milyar lira tutannda 170 ihalenin gerçekleştirildiğini belinerek, "thaldcr, usolüııe uyguo yapümıştır. Bu ibalderde yolsuzluk yapıldıgına dair herhangi bir cezai kovuşlurma olmamiftır" dedi. önergedeki iddialan sıralayarak konuşmasına basla>an Bakan Yavuztürk, iddialann yalnızca bakanlığını ügilendiren bölümleri hakkında bilgi verdi. Bakan, diğer konulan cevaplandırmanın, bakanhğının yetkisine girmediğine işaret etti. F16 CD uçak alımıyla ilgili gehşmeleri anlatan Yavuztürk, 22 Eylül 1982'de ABD'den F16 ve F18 uçaklan ile ilgili oiarak onak yapun teklifı istendiğini ve degerlendinneler sonucunda F16 CD savaş uçaklannın seçildiğini söyledi. Uçak yapımı ile ilgili maliyetin 1970'li yıllardan başladığım anlatan Yavuztürk, F16 konusunda 30 Aralık 1983'de Milh Savunma Bakanlığı ile ABD hükümeti arasında tedarik anlaşması imzalandığını behrtti. 1987 yıhnda ilk uçağın ucurulacağını söyleyen Milli Savunma Bakanı, bugüne kadar yapüan işlemlerde herhangi bir yolsuzluk olduğuna ilişkin cezai kovuşturma otaıadığjnı sözlerine ekledi. SHP'NtN GÖRÜŞÜ SHP Grubu adına konuşan Cü•eyt Caaver, Tahsin Şahinkaya hakkındaki iddialann ortaya çıkanlması için araştırma acıhnasına gerek bulunduğunu belinerek, "Silahh KuvverJer'in böyle bir araştırmadan tedirgin olacağı kuşkulan yersizdir. Sttabiı Kuvvetler, böyle bir arastırmayı memnunlukla karşılayacaktır. Çünkfl, Silamlı Kuvvrtler'ln saglam gelenekleri, eger böyle yolsoduklar varsa, dedlkodulann son bnlmasuıı ve gerçeklerin ortaya çıkmasını gcrektirir Kimsc 12 Eylül'üa arkasına s^uıarak yolsaziuk myienrJierini örtbas edemez" dedi. Canver, tapuda, vergi dairesinde, trafik kayıtlannda ve banka kayıtlannda inceleme ve araştırma yapması konusunda büyük zorluklarla karşılaştığıru, milletvekili oiarak bu konularda bu kurumlarda araştırrna yapmasına engeller çıkanldığıru belinerek, gizliliklerin ortaya cıkması açısından tek bir yol kaldığını, bu nedenle araştırma açılmasını istediklerini büdirdi. Konusmasının başında 25 Temmuz 1986'da Tahsin Şahinkaya hakkında soru önergesi verdikten sonra, gelen tepkilere ve Şahinkaya'nın açıklamalanna yer veren Canver, Şahinkaya'nın mal varhğının beyan ettikleri ve beyan etmedikleri diye ikiye aynlabüecegini kaydetti. Şahinkaya'mn Bodrum'da yaptınp sattığı teknenin, Ankara'da Yeşilevler Sitesi'nde sattığı daire ile 2.4 milyon üraya aldığı Audi 80 marka otomobilin, 1984 ve 1985'te elinden cıkarihalesini itaranan firma, lskur'a yardım vaat etmiştir. Kalebodur'un sahibi olan zat, Meclise ve bize hakaret etmiştir. Şahinkaya'nın mal varügı 50 milyondan az cıkarsa, bu zat neden utanacak, aalamadık? Umanm bir gnn anlanz. Aynca, 1983'te Pelrol Ofısi Genel Müdürlügii'nitn de tum ofis bayilerinin Kalebodar'Ia döşenecegine dair genelgesi mrvcuttur. tsunbul Fenerbahcede 1985'te alınan 130 metrekarelik apartman daireaain arsa paymın 3 milyon liraya ahnamayacagi tarbşmasız bir gercektir. Bn kaün gerçek saüş degeri beUrlcnirse, o zaman Şahimkaya'nın bagiin sahip oMuga mal variıginı yasal yollaria mı dde ettigi anlafihr. Araflmna yapılmazsa, Şahinkaya 3 milyona, 150 müyoniuk bir kaün sahibi oiarak, kendini besap Tertniş sayacaktır. Buna gönlünüz nasıl razı olacakUr? Ay«ı krçkular tstanbui'da bircok nnhinün araştırması arasındalri farkın gözden uzak tutuhnamasım istedi. önergenin gündeme alınmaması gerektiğini, ancak gündeme alındığı için ANAP'ın görüş behrtmek mecburiyetinde kaldığını kaydeden Aşcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hedef Tahsin Şahinkaya degildir. Suçlamalar vesiledir. Gerekçede balan ne diyorlar,' 12 Eylül'den sonra denetimden uzak bir dönem yaşanmış, yolsuzluk iddialan incelenememiş, bu iddialann üzerinde en çok yogunlaştığı kişilerden biri Şahinkaya' imiş. Demek ki, en çok kidialann yoguniaştıgı Idşüerdcn bhi Şahinkaya ise, başkalan da vardır. Khnlerdir bu başkalan? Onlar da hedefrJr. Şahinkaya misal oiarak alınnuşnr. E«as malcsat ve gaye, 12 EyHU sonrası dönemi, böyle dönemlerin yolsuzluk iddialanyfcı geçtigi bir dönem oiarak göstennektir. 12 Eylül'den öncesini de bu millet yaşadı. 12 Eylül'den sonraki dönemin bizim Meclis araştırması isteği, tartışmalı oturumda kabul edilmedi GOZLEM UĞURMUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) ANAP grubu, Y&vuztürk'ün konuşmasındaki inceliği pek anlamadı. Ya da anlamak istemedi. Neydi bu "incelik?" Yavuztürk, hiç kuşkusuz bu konuyu Silahlı Kuvvstlerin ust düzey yetkilileri ile konuşmuş ve Milli Savunma Bakanlığının Şahinkaya önergesi konusunda takınacağı tavir, bu üst düzey yetkilileriyle yapılan bir değertendirme sonunda saptanmıştır. Böyiesine duyarlı bir konuda Milli Savunma Bakanı'nın "Bu konu benim yetkilerime girmez" diye bir tavır almasının bir özel anlamı olmalıdır. İncelik buradadır. Bu incelik, Genelkurmay Başkanltğı'nın, Şahinkaya konusunda "6u olay, orduyu HgHendtrmez. TBMM'nh araştırma yapması halinde, butun dosyaian açanz" anlamına mı gelmekteydi? ANAP grubunun gözden kaçırdtğı "incetik" sanınz buydu. Niçin Milli Savunma Bakanı, Şahinkaya'ya sahip çıkmıyordu? Oyle yal Eger Silahlı Kuvvetler, Şahinkaya olayından "Önerge verenlerin amaçlan orduyu yıpratmaktır" anlam ve sonucunu çıkarmış olsaydı, yine hiç kuşkusuz bu düşüncesini Milli Savunma Bakanı'nın ağzından dün en sert biçimde açıkJardı. "Şahfnkaya'dan sonra smmın öteki konsey üyeierine de gefeceğr düşüncesi de yersiz bir kuşkudur. Niçin bunca zaman içinde aynı konsey üyeleri Nurettin Ersin ve Sedat Cetasun hakJannda bu tür söylentiler ortaya atılmadı da yalnızca Şahinkaya'nın mal varltğı ve Nejat Tümerin oğullarına sağlanan krediler gündeme geldi. ANAP grubunun bu soruyu da duyartılıkJa yanrtiaması gerekirdi. Ounkü görüşmelerde edindiğim iztenim, ANAP'ın gün geçtikçe 'tievfetpartfsTgörevini kendine yakıştırdığıydı. Ancak ANAP, 12 Eylül yönetimi ile Özdesleşen devlet ile o gürv kü yöneticilerin rütbe, söz ve yetki sahibi olmadıklan bugünku devlet arasındaki incelikleri hiç anlamış değildi... Bu yüzden olacak ANAP sözcüsü, bir yandan her konunun TBMM'de görüsülmesinden yana olduklannı söylüyor, öte yandan da Şahinkaya önergesinin konuşulmasına karşı çıkıyordu. Sözcü, hem ANAP'ın yolsuzluk söylentileri karşısında "fevhalade h&ssas" olduğunu vurguluyor hem de konunun TBMM'ce araştırılmasını istemiyordu. ANAP grubunun gözden kaçırdığı ikinci nokta da şuydu: Genelkurmay Başkanlığı, daha önce kuvvet komutanlıklannca açılan ihalelerde sakınca görmüştü ki, ihale açma yetkisi, 1983'ten sonra tek elde toplanarak bu yetki Milli Savunma Bakanlığı'na verilmişti. Bunun da bir anlamı olmalrydı. Sözgelişi, kuvvet komutanlıklannda inşaatemlak dairelerinde görev yapan general ve albaylann emekli otduktan sonra, bu kuvvet komutanlığında ihale alan şirketlerde göreve başlamalannın yasalara aykın yönü yoktu... Yoktu ama bu tür ilişkiler acaba Silahlı Kuvvetlerin üst yönetimince nasıl karşılanıyordu? ANAP, üstlendiğl "öevletpartisT işlevi içinde bu tür incelikleri gözden kaçınyor. Ve 6 Kasım seçimlerinden üç gün önce Cumhurbaşkanı Evren'in, sevgili başbakanları Ozal hakkında televizyon kanalıyla güvensizlik ifade ettiğini de unutmuşa benziyor. Umarız ANAP, "Ordu eşittir 12 Eylül; 12 Eylül eşittir MGK; MGK eşlttir Şahinkaya" denkleminin geçersizliğini zaman geçirmeden anlar. Umarız, Şahinkaya olayı, kendilerine bir duşünme olanağı verir. Cumhurbaşkanlığı Konseyi, MGK üyesi ve eski Hava Kuvvetleri Komutam Tahsin Şahinkaya hakkında, SHP'li Cüneyt Canver ve arkadaşlarmın verdiği önerge, ANAP'lılar ve bazı bağımsızlann oylanyla reddedildi. SHP'// Avni Güler'in, konuşması sırasında Cumhurbaşkam'na ilişkin sözleri, tartışmalara yol açtı. Oturuma 10 dakika ara verildi. Görüşmeiere katılmayan Özal, oylamada da bulunmadı. 3 ANAP'h, bazı SHP, DYP ve HDP'li üyelerle az sayıda bagımsız çekimser kaldılar. dığı Erdek'te iki dairenin ve Eskişehir'de sattığı iki arsanın mal bildiriminde bulunmadığını vurgulayan Canver, "Şablakaya'nın, keodisi baklundaki ilk iddialan duyduğn günden bu yana görünen mal vartıgını elinden cıkarma ve küçültme cabası içinde olduğuna Ueri stumek kanımızca mümkündür" diye konuştu. Canver, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunca yayına karşın, Sayın Şahinkaya, ne bu tekneden, ne de mal varhguu açıklamadan önce elinden çıkartltgı bunca gayrimenkulden hiç söz etmemiştir. Bu paralar nerededir? SnskBnlnk, birçok soru tşartttni de beraberinde getirmektedir. tstanbul Kadıköy'de 1953 yıhnda yaptlan bina ne zaman yıkdmışbr? Binayı yapan kimdir? Binada çabsanlann primleri hangi miiteahhit veya sirket tarafından ödeamiştir? Bakırköy tapusuna kayıtiı kal «V ilgili knşkntar, bir araştırmayı zonınlu kıhnaktadır. lstanbul'da güvenh*k koridoru içinde bulunan konut alanına nasıl insaat izni verilmiştir? Alandaki katlar tamamlandıktan sonra bn yasak aasd kaldınlmıstır? Kalefleks Şirketi'ndeki Uate senetleri de arafbrma konusa otanatadır. Bagfaş ile Şahinkaya arasındaki Uişki aıaştarrimabdır. Şahinkaya'nın lskur ve Bagfaş'taki hissedariık konnmu incdenmelidir. Türkiyedeki uçak ortak oldogu l ı u r a Yapı Koopcratifı için de geceriidir. Şahinkaya'mn komutanlıgı süresinde bu kuvvetin açtıgı ihalderi kazanan şirketler hangSeridir? Bugüne kadar bunlara kaç milyar lira ödenmişür?" Canver, tüm bu konulann aydınlığa çıkması için Meclis araştırmasınm gerektigini beürterek, TBMM'de çoğunlugu elinde tutan ANAP milletvekillerini bu konuda vicdan muhasebesine çağırdı. ANAP GRUBUNUN GÖRÜŞLERİ ANAP Grubunun görüşlerini açıklayan Grup Başkan Vekili Pertev Asçıoglu, "Bu mukaddes kirsuden yapüan bu konuşmanın hiç yapılmamıs olmasını ne kadar isterdik" dedi ve amacın 12 Eylül sonrası dönemin, yolsuzluk iddıalannın yasandıgı bir dönem oiarak kamu vicdanına yerleşmesi olduğunu ıddia etti. Başbakan Turgnt Özal'ın genel kurulda oturmadığı, ANAP kulisinde bazı mUletvekilleri ve çok sayıda ANAP'h seçmenle sohbeti yeğlediğı görülürken, genel kurulda sözlerini sürdürenPertev Aşçtoğhı, Meclis araştırmasımn belli bir konuda bilgi edinilmesi için getirildiğini söyledi. Asçıoglu, bugüne kadar Mecliste cezai ve hukuki bir araştırmamn yapılmadığına işaret ederek, yargısal vasıfh Meclis soruşturması ile, Meclis mödafaamıza hiç ihtiyacı yok. O dönem millet vicdamnda gerekli hükmü almıstır." Asçıoglu, önergedeki delillerin inandına olmaktan uzak olduğunu, Flö'lann seçiminde bir tek kişinin etken olamayacagım ve bu seçimdeki yolsuzluk iddialannın havada kaldığım söyledi. ANAP'ın her zaman yolsuzluklarla mücadeleyi şiar edindiğini vurgulayan Aşçtoğlu, 12 Eylül'den sonraki dönemin sahip ve sorumlulanna milletin şükran borçlu bulunduğunu belirtti. ANAP sözcüsü iddialann yıpra&cı olduğunu ve belgelere dayanmadığıaı savunarak, '"lftira et, iz bırakır' dnşüncesiyie ortaya atılan iddiılardır. Bu bir devrin besabını sonnak için, devletin önemli kurumlannı tahrlp için, ideolojik maksatlarla ve siyasi taktik için yapılmış olabilir. Biz bu•a alct olamayu" diye sözlerini tamamladı. KASAROCLU: "AYN1PLAK" DYP Grubu adına konuşan tstanbul Milletvekili Dogan Kasaroğlu, Şahinkaya üzerine gölge düştüğünü belinerek, "Şahinkaya üzerine düşen bu gölgenin kaldınlması parlamentooun görevidir. Bu dejjerli arkadasımızın nzerindeki gölgenin sarmesine izin venneyeUm" dedi. ANAP sözcüsü Aşçıoglu'nun, belli bir zamandan beri bir türlü elden bırakılmayan plağı çalmaya devam ettiğini belirten Kasaroğlu, 12 Eylül öncesine dönüleceği iddiasıyla aba alnnda sopa gösterUmeye çalışıldığmı söyledi. Kasaroğlu, şöyle konuştu: "12 Eylül öncesinin anarsik ortauunı isteyen bir tek fert yoktur. Ama 12 Eylül öncesinin ekonomlk yaptsnM, sosyal anlayışını isteyen milyonlar var. Türkiye Cumhuriyeti devletine hizmet eden herkese çok büyük saygı duyuyoruz ve onlaru en ufak bir gölge alttnda kalmasına razı olmaytz. Onun için bu araştırma açtlsn." önerge sahipleri adına söz alan SHP tstanbul Milletvekili Hiiseyhı Avni Güler konuşmasjna, TBMM'de Atatürk'ün bile eleştirildiğini ve bunu hoşgörüyle karşıladığını belirterek başladı. Güler, A N A P ' h Aşçıoğlu'nun tavrmı eleştirerek, "Medisc bualan gctinneyecektik de nderi getirecektik? O deştirUmeyecck, bn eJestirümtyecek de kim ditstlrilecek? " diye sordu. Bu konulann gündeme getirilmesinin, 12 eylül öncesini istemek oiarak nitelendirilmesini de eleştiren Güler, "Bunu söyleyenler kimse. basta Cnmharbaşkanı olmak üzere yalan söytüyorlar" diye konuştu. Güler'in bu sözleri ANAP'h milletvekillerinin ve bakanlannın tepkilerine yol açtı. Güler, ANAP'hlann protestolan arasında Mecliste Atatürk'ün bile eleştirildiğini yine arumsatarak, "Burada herkes eİeşürilir. Ne yapacagiz? Bunlan gündeme getirmeyecegiz de •sker gekcek, sakın ha diyectk, korknp susacagız. Biz kukla mıyu? Ben Atatürk'ün oturdugu bir makama hakaret etmem" dedi. ANAP'hlarm, "Sözlerini geri alan" istekleri üzerine, birleşimi yöneten Başkan Vekili ANAP'lı Arif Şevket BUgin, "Sözlerini geri almak diye bir şey yok içtüzükte"diye müdahale etti. ANAP'lılann protestosunun sürmesi ve Pertev Aşçıoğlu'nun itirazı üzerine uyanlan Güler, sözlerini "Ben hakaret etmedim. Bize, '12 eylül öncesini özhryorlar, ona dönmek istiyor diyenler yalan söylüyorlar. Cumhurbaşkanı bile olsalar' dedim" biçiminde düzeltti. ANAP'hlann bu açıklamayla da tatmin olmaması karşısında, Başkan Vekiü Bilgin, "Zabrtlan inceleyecegiz. Hakaret varsa disiplin cezasına gideriz" açıklamasını yaptı. Bu sırada SHP Bilecik Milletvekili Yılmaz Demir, ceketini çıkararak, Güler'i protesto eden ANAP'lılann üzerine yürümek istedi. Demir, SHP'liler tarafından güçlükle tutularak, yerine oturtuldu. Olay sırasında Demir'in saati de koparak yere düştü. Başta Bayındırhk ve lskân Bakanı Safa Giray, Devlet Bakam Ahmet Karaevli ve Kültür ve Turizm Bakanı Mesnt Yılmaz olmak üzere, bakanlar ile ANAP'hlann sıralara vurarak, protestolannı sürdürmeleri karşısında Başkan Vekili Bilgin, birleşime 10 dakika ara verdi. Ara sırasında SHP kulisinde Muğla SHP Milletvekili ldris Gürpınar ve başka bazı SHP'lilerin Güler'in konuşmasmdan yakmdıklan dikkati çekti. Bu SHP'li milletvekilleri, özellikle Canver'e, "Ne güzel gidiyordu. Kimse de sesini çduutmıyordn. Ne geregi vardı Cnmharbaşkanı için böyle konuşmaya? Sözlerini düzeltse bari" diye konuştular. 10 dakikalık aradan sonra, yeniden toplanan genel kurulda, Başkan Vekili Bilgin, tutanaklardan Güler'in sözlerini okudu ve Cumhurbaşkanı için "yalana" dendiğini bildirerek, sözünü geri ahnasını istedi. Daha önce içtuzükte, "Sözü geri almak diye bir şey yok" açıklaması yapan Bilgin, sözünü geri alma™. Güler'e disiplin cezası verilecegini büdirdi. Yeniden kürsüve gelen Güler, başkarun uyansı üzerine, "Şayet benim sözü m o makama hakaret ise, geri ahyorum" diye açıklamada bulundu. Güler'in bu açıklamasından, ANAP'hlann yine memnun olmadıklan gözlendi. Ancak, Güler sözlerini sürdürerek, askeri okullarda nasıl köşeyi dönüleceğinin ve zengin olunacağının öğretılrnediğini anlattı. Güler bugüne kadar tsmal Özdagbu'uı dışında ANAP'ın, tek bir önergeyi kabul etmediğine dikkat çekerek, şunlan söyledi: "Bir köşeyi dönen hayali ihracatçılar yoluyla, hıraztık yapan holdmg yöneticilerini kornmayoruz. Biz nerede ncnz »ey satüıyor diye onu arayan hmnl«nıı yamndayız. Bugün bir başka komutan tedavi için evini satryor. Emekli bir Genelkurmay Başkanı Idrada oturuyor. Ell dizlerinde gittiği hastahaneye kadar yamndakller, elini kaldınhguda pijamasındald yamayı gördük. Biz, o şerefli insanlann yamndayız. Hammallık yapan ögretmenlerin ödüllendirilmesini istiyornz. O namuslu insanlara selam." Görttşmelerin tamamlanmasmdan sonra Meclis arastırması açılması ANAP'lılar ve bazı bağımsızlann oylanyla reddedildi. ANAP'h Birsd Sönmez, Metin Gürdere ve Mahmut Karabolnt oylamada çekimser kahrken, HDP'li 3 emekli general, Esref Akına, Kadri Aluy. Vedhi Alan ve bagımsız emekli general Turgut Sunalp araştırma açılmasına "hayır" dediler. Bağımsızlardan Şükrii Ynzbasıoglu, Resit Ülker, Hayrullah CHca, Kemal Gökçora, Selahattin Taflıoglu ve Sabahattin Özbek de önergeye ret oyu verdiler. DYP'h Abdullah Neiat Resnloglu, HDP'li Ftrit Mden, Ismail Şengita, Osman Bahadır, Israet Tavgaç, SHP'li Şevki Taşun, VAP'h Türkân Ankan, HDP'li Sabahatün Eryurt, DYP'li Esgin Tipi'nin oylamada çekimser kaldıklan görüldü. Diğer SHP, DYP ve HDP'li üyeler, araştırma açılması yönünde oy kullandılar. CÛNEYT ARCAYÛREK yazıyor (Baştarafi 1. Sayfada) tığımn üpik örneğini. veriyor. Siyasal yasakları kaldtracak yasaya 134 imza sağlanması için dün sabtih Mecliste olağanüstü kimi girişimler yapılır, kulis bu konuda bütiin boyutlarıyla işlerken, SHP grubundan çıkan Tülay öney'le Turan Bayezıt htşımla komisyona gidiyorlardı. önceki gece iktidar, Maliye Bakanı 'nın buyruğuna 120 milyar daha vermişti. Bakan bu paranın on milyannı Kocatepe Camii ile kimi yörelerin "çevre düzenlemesinde'' kullanmak üzere Ankara Belediyesi'ne verecekti. İkinci on milyarı "darda olan belediyelere" bakan dilediği gibi dağıtacaktı. Qeriye kalan yüz milyar lira ise, "KÎTlerin Hazine 'ye olan vergi borçlarım" karşılayacaktı. Dar geliriiye işsize yüz çeviren bu iktidar, "çevrt düzerüemeleri" için milyarlar bulabiliyordu. Bu iktidar özellikle özal yasalarla tanınan hakların belediyeleri maddi açmazlardan kurtardığım Ovünerek ilan edebiliyordu. Sonra bütçeden artık hangi partizan görüşle kullanılacağı bilinmeyenparalar ayınyordu. özalgöğtisünü gere gere KlTlerin artık kâra geçtiğini söylüyordu, ama KtT'lerin vergi borçlannı bütçeden karşılamaya girişiyor, halka yüklenen zamlarla kâra geçirdiği bu kurumlann vergi borçlannı bu kez halkın sırtmdan ödemeye yöneliyordu. Çevre düzenlemesine, darda olan belediyelere, KtT'lerin vergi borçlannı ödemeye çare bulabilen Özaliktidan, sorun dar geliriiye dayandığmda bütçe zorluklannı öne sürebiliyordu. Tülay öney'le Turan Bayezıt "Para bubnakta zorluk çekmeytn" iktidan başka bir konuda daha cömert olmaya zorlayacaklardı. Öyleyse memur katsayısının 74'e çıkmasında iktidann bir sakınca görmemesi gerekirdi. Komisyona bu yolda verecekleri önergeyle dar gelirlinin perisan durumunun çevre düzenlemesi kadar önem taşıdığını vurguluyorlardu Tabii, iktidar için dar gelirlinin durumu önem taşımazdı, seçim kazanmaktı marifet, KtT'lerin vergi borcunu halka ödetip, KlT'lere altcı çıkmasını kışkırtmaktı önemli olan. özal'ın siyasal yasaklar için sadece imzanın yeterli olmadığını, gerekçenin de önem taşıdığını öne sürmesinin altmda yatan gerçek, dün biraz daha belirginleşti. Başbakan, öıeki partiler içine yerleştirdiği "gözür" aracılığıyia gelişmeleri bir gece önceden öğrendiği için SHP yasa önerisinin gerekçesine "çekince koyan" milletvekillerini kışkırtmayı sürdürdü. özal, gerekçeyle yasa maddesinin bütiin oluşturduğunu öne sürmeyi ön plana aldı, çekince konulan bir önergenin komisyonda bile görüşülemeyeceğine dayalı yeni bir taktik peşindeydi. özal'ın bu manevrası ANAP grubundan çok, SHP'de yankılar uyandırmıştı. HDP'den imza veren, ancak gerekçeye çekince koyan yedi müleivekilinin bu tutumu ileride önerinin geri dönmesineyol açabilirdi Bu anlayıs, çekinceli imzalarla 139'a varan sonucu etkiliyor, başta grup başkanı Cahit İutum'la öteki yöneticilerin kaygı sergilemesine yol açıyordu. Oysa başka örnekler bu kaygının pek değer taşımadığını gösteriyordu. örneğin, Meclis içtüzüğü yeniden hazırlanmıştı. Bugünlerde görüşülecektl Yeni tüZüğü ANAP'tan iki, SODEP'le özdeleşleşen HP'den iki, feshedilen MDP'den iki milletvekilinden oluşan bir komisyon hazırlamıştı. Fakat altı kişilik komisyonun altı üyesi de tüzüğe çekinceler koymuşlardı. Eğer gerekçe ile maddelerde oybirliği aranmak gerekirse altı üyenin altı ayrı saz çaldığı yeni tüzüğün Mecliste görüşülmemesi gerekiyordu. Çoğu zaman görülen bir başka uygulamada aynı konuda ayn gerekçekrle verilen iki yasa önerisi komisyonlarda birleştiriliyor, oylama gerekçe üzerinde değil, önerilen maddeler üzerinde yapılıyordu. SHP yöneticileri asıl kaygımn gerekçe olmadığını söylüyorlardu özal'ın "anarşiistiyorlar"gerekçesinin haklı çıkacağını, anayasa değişimleriyle ilgili gelecekte yapılacak girişim lerin daha bugünden kösteklendiği izleniminin doğabileceğini belirtiyorlardı. Bu nedenle yedi çekince yerine yeni imzalar aramak ya da çekince verenlerin bu direnmelerinden vazgeçmelerini sağlamak yolunu seçmişlerdi. Hele SHP yöneticilerinin DYP'nin yasaklar konusunda öncelik almaya çalıştığını söylemeleri fazla duyarlı olduklannı gösteriyor, iki değişik partinin anayasa gibi önemli bir konuda tek bir amaçta birleşmelerinden doğan olumlu görünüşü gölgeliyordu. Cahit Tutum önceki gece imza konusunu "olgunlaştı gibi" diye niteliyor, Erdal înönü ise SHP yönetiminde görülen bu karşı çıkışlan kendine özgü üslubu içinde "partimizde demokrasi var" diyerek belki de bir ölçüde hafif alaya alıyordu. Oysa, iki partinin duygusalhktan kurtularak 134 ya da daha fazla imzalı öneriyi Meclise verme girişimleri, gelecek için kimi umutlara canlılık getirmişti. Sorun, siyasal yasaklarda şu ya da bu partinin öncelik alması değildi, sorun cumhuriyet tarihinde ilk kez milletvekillerinden bir anayasa değişiminin gündeme gelmesi, yaşama geçmesiydi. özal bile küçük ayak oyunlannın dışında siyasal yasaklar önerisine hemen karşı çıkamamıştu İktidar dışındaki partilerin bu fırsatı kaçırmamalan gerekmez miydi? Dün kuliste, aşın duygusallıktan kaynaklanan güçlüklerin aşılacağına inanılıyordu. Meclisin dünkü toplantısı, bu gelişmelerin kaynaştığı ortamda, Şahinkaya önergesini görüşmek ve "tabiimecrastnda"sonuçlandırmak için açılıyordu. Genel kurulda Şahinkaya önergesi görüşülür, ANAP oylanyla reddedilirken, SHP kulisinde yasaklarla ilgili öneri üzerinde öylesine ilginç manzaralar seyretti ki.. Eğer Erdal tnönünün büyük çabalan olmasaydı, tamamlanan imzalarla yasaklar önerisinin dün akşam üzeri Meclis Baskanlığı'na verilmesi olanaksızlaşırdı. SHP'nin iki grup başkanı Cahit Tutum ile Seyfi Oktay'ın verelim mi, vermeyelim mi gibi duraksamaları, saat 18.00'e kadar sürdü. tki grup başkanmm öneriyi Meclis Baskanlığı'na vermekle vermemek arasındaki kararsızlığı, hatta bir gün sonraya bırakmayı istedikleri gibi bir izlenirn veren tutumlanna Erdal înönü, "hersorumluluğu üzerine aldığım, önerinin hemen işleme konulmasını isteyen" direktifiyle güçlüklesonunda çözüm getirdi. Nihayet, evet nihayet yasaklarla ilgili öneri, adeta sezaryen operasyonuyla siyasal yaşamda resmen yerini alabildi Dünkü Meclis, bu çelişkili, renkli sahnelerle kapanıyordu. înönü ve Cindoruk'tan 'paralı imza' iddiasına tepki Özal ispat etsin ANKARA (Cnmhuriyet Büroso) Başbakan Türgut özal 1 ın siyaset yasaklanru düzenleyen anayasanın geçici 4. maddesini kaldınnayı öngören önergeyi imzalayan milletvekilleri için "para verildiği" iddiasını ileri sürmesi, SHP ve DYP genel başkanlannın sert tepkisine yol açtı. Partisinin TBMM Grubu'nda bir konuşma yapan SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, özal'ın iddiası ile milletvekillerini zan altında bıraktığını ve haysiyetlerine saygı göstermediğinı belirterek, kime para teklif edildiğini açıklamasını istedi. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da grup toplantısında yapüğı konuşmada, özal'ı iddiasını ispata çağırdı ve "Yoksa bu iftirayı İade ediyoruz. Bu iftiranın kendisine çok yakıştığını söylüyoruz" dedi. Erdal tnönü, Başbakan özal'ın ANAP Küçük Kongresi ve danışma toplantısında yaptıgı konuşmalarla demokrasi anlayışını sergilediğini belirtti. Geçici 4. madde önergesine imza koyanlara para teklif edildiği iddiasını da İNÖNÜ: tddiasımn sonucuna katlansın. değerlendiren tnönü, "tnsan kulakJanna inanamıyor. Başbakan, Ur milletvekiUne para teklif edOdifini açıktan söylüyor" şeklinde konuştu. înönü'nün konuşması sırasında milletvekilleri Hiiseyin Avni Sağesen, Salim Erd ve Hüseyin Avni Giiler basta olmak üzere bazı milletvekilleri, "Başbakan kansına, kmna teklif edilen riişvetlere baksın. Rüşvetin patenti Başbakan'ın. Başbakan Jaguar'a baksın" şekünde bağırdılar. tnönü, miüetvekillerinin CÎNDORUK: ispat etsin. İddiasını tepkisine karşılık, "Btttnn bunlara cevap vennesi gereken Başbakan'dır. Arkadaşlanmın dovarlılıklanna katıbyorum" dedi. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da parti grubunda yaptıgı konuşmada, para faktörünü kullanmaya iktidar partisinin alıştığmı söyleyerek, özal'ı iddiasını ispata çağırdı. Cindoruk, partisinin bir kişinin siyasi özgürlüğünü istemediğini, bir kişi için kumlnıuş parti olmadığımsavundu. müziğe başlamanın ilk adımı bir klavyeli çalgının tuşlarına dokunmaktır. Evet... YAMAHA OGRETIYOR! Aralık/Haziran Dönemi kurslan şişü CALERİ YAMAHA Halaskargazi Cad. 336/1 Sadıklar ll Ap. Tel: 131 42 89148 95 35 Son Vedat Gtinyol GOLERYÛZLU CIDDILIK 770 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlutstanbul IIİIIIBIIIIIIIHI!! k a y ı t tarihh 29/KASIM/1986 SUADİYE ALTUC MÜ2İK ALETLfRİ YAMAHA MÜZİK EVİ Bağdat Cad. 412 Tel:358 4662 © YAMAHA UİGUIAMMİ MITM MBKZİ Güpegündüz (Baştarafi 1. Sayfada) soyguncular, yeşil renkli Murat 131 marka bir otomobile binerek olay yerinden uzaklaştılar. Soyguncular, henüz yakalanamadı. Olay şöyle meydana geldi; Soygunu daha önceden planladıkları sanılan ikisi silahlı, dört kişi saat 10.45 sıralannda Şehremini Lisesi'nin karşısındaki Osman lı Bankası'nın önüne geldi. Otomobili bankanın biraz ötesinde park ederek, bir kişi kapıda gözcü kaldı, ikisi silahlı üç kişi hızla içeriye girdi. Karşılanna çıkan koruma görevlisinin silahını alarak "Bu bir soygundur" şekünde bağırdılar. Bir kişi banka personelini susturmaya çalışırken, iki kişi de vezneciden kasada bulunan paraları kendilerine vermelerini söyledi. Vezne Satranç, zekânın verimini arttınr istanbul Satranç Demeğl 145 64 57 Tokat Emniyet MüdürlUğü'nden aldığım pasaportumu kaybettim. HükümsüzdUr. AZİZ ADIGÜZEL dar, kasadaki yaklaşık 3 milyon lirayı soygunculann getirdiği torbaya koydu. Olayın şoku ve heyecanı içerisinde bulunan banka personeli, bu anda soygunculara karşı herhangi bir şey yapamadı. Paralan alan dört soyguncu, dışarıda park ettikleri 34 T 8068 plakalı yeşil renkteki Murat 131 marka otomobile binerek olay yerinden uzaklaştılar. Banka personeli de soygunu polise haber verdi. Soygunculan izlemeye başlayan polis, ikisi silahlı dört kişinin Vatan Caddesi üzerindeki Lunapark'a doğru gittiklerini belirledi. Soygunculann bu sırada Lunapark'ın arka tarafındaki bir sokakta yeşil renkli otomobilden inerek, başka bir taşıta bindikleri öğrenUdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle