Katalog

1 19 KASIM 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 FransaAlmanya: terör için işbirliği Almanya ve Fransa'nm, terorizmle mücadelede iki ülke arasmdaki işbirliğini yasat bir temele dayandırmayı kararlaştırdıklan açıklandu Almanya ve Fransa Içişleri Bakanı'nın dün gece Bonn'da yapnklan görüşmeden sortra yayımlanan bildiride iki ülkeden uzmanlann bu konuda bir anlaşma taslağı hazırlamalan için çahşmaya başlayacaklan bildirildi. Terorizme karşı işbirliği yapmalan çağnsında, iki ülkenin de ortak çalışmayı en üst düzeye çıkarma karannda oldukları betirttten bildiride, ilk olarak çabaların teröristlerin ele geçirilmesi üzerinde yoğunlaştınlacağı kaydediidi. ABD'de güven biınalunı Dış Haberler Senrisi ABD yönetiminin Iran'la ilişkilerinde ölçülü belirsizlik sürüyor. ABD yetkililerinin son 48 saat içinde verdikleri demeçler, yaptıklan açıklamalar iki ülkenin ilişkilerinde rehinelerterorizmsilah satışı bağlantısını olabildiğince gözlerden saklamaya yönelik olarak değerlendiriliyor. Bu arada gerçekleştirilen bir kamuoyu araştırması, halkın Başkan Reagan'ın Iran'la ilişkiler konusundaki açıklamalanru "kuşkuyla" karştladığı sonucunu verdi. ABD yetkililerinin son günlerde üzerinde en çok durduklan ve yer yer birbiriyle çelişen demeçler verdikleri konu lran ile gizlice yapıldığı ortaya çıkan temaslar ve bu ülkeye silah satışı. Ame ABD yetkilileri, çelişkili ifadelerle İran politikalarını doğrulamaya çalışıyorlar AIİ SİRMEN BUGUN İnsanlık Suçu Nasrettin Hoca'nın ünlü öyküsünü bilmeyen yoktur. Ama yine de yineleyim. Hoca bir gün çarşıda gezerken bir de bakmış ki, adamın biri renkli bir kuş satıyor hem de 10 altına. Hoca çok şaşırmış bu işe. Dayanamamış, sormuş adama: Yahu, bir kuş eninde sonunda şu satttğın, hiç 10 altın edermi? öyie deme Hoca, demiş adam, bu kuş insan gibi konuşur. Yaaa öyle mi, demek insan gibi konuşunca 10 altın ediyor bir kuş ha, demiş Hoca ve eve doğru seğirtmiş. Biraz sonra Hoca'yı koltuğunun altında hindisi ile görenler, hele hele "15 altına satıyorum!" diye bağırdtğını duyanlar, pek şaşırmışlar. Hemen Hoca'nın çevresini almtşlar, biraz da alayla sormuşlar. Hocam, bir hindi hiç 15 altın eder mi? Muzip muzip gülmüş Hoca. Niye etmesin demiş, demin insan gibi konuşuyor diye el kadar bir kuşa 10 altın istiyordu biri. O insan gibi konuşuyorsa bizim hindi de insan gibi düşünüyor işte. Hem söz gümüş ise sükut altın değil midir? Hoca'nın öyküleri güzeldir ve dikkatle okunduğunda görülür ki, sanıldığından da daha az yüzeyseldir. Nitekim, Hoca'nın üstünden yıllar yüzyıtlar geçmesine karşın yine de anlattığı öyküler canlılığını koruyor. Belki toplumun yüzyıllardan beri süregelen çarpıklığında bir değişiklik olmamasından kaynaklanıyordur bu durum. Kimbilir? Hindi gibi düşünen, düşündüğünü söylemeyen, soyleyemeyen insan. işte yiıminci yüzyılın dördüncü çeyreğinin ortalarına doğru, ulkemizde bir ikttdar tarafından özlenen, istenen de budur. Kanıtı mı? Alın size Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu'nun Nokta Dergisi'ne verdiği dehşetongiz demeç. İnsanın bu demeci okurken, kanı donuyor adeta. Değil çağdaş, çağının yalnız yüzyıl gerisindeki bir ülkede bile boyiesine bir düşünce türünün adalet koltuğuna oturması insanların kanını dondurmaya yeter. Bakın ne diyor Mahmut Oltan Sungurtu: "Şimdi ben Adalet Bakanıyım. Düşünce suçlarını ayırmak fevkalade zordur. Size bir şey söyieyeyim. Sehir gerillası r.asıl yapılır, diye bir gazetede bir tefrika başlasa şoyle adam öldürülür böyle adam öldürülür bu düşünce suçu mudur değil midir? Karar verebilir misiniz? Peki insanlara gazetelerde sabahleyin manşet atsan şu şu adamlan öldürün, şöyte yapın böyle yapın, bu düşünce suçu mudur değil midir? Yani eylem nerede başlar nerede biter? Onu tefrik etmek çok zor bir olaydır. Onun için toplumlar kendilerini korumak için bazı kanunlar koymuşlardır. 141142 bizim için düşünce sujpu değildir. Çünkü orada eylemi başlatan bir hareketin olduğu kabul ediliyor. Yoksa insanların düşüncesindeki fikir suç değildir. Bazen onu soyleyince de suç değil, ama bazen de suç. Biz onu kanun suç kabul ettığine göre düşünce değildir, fikir değildir, eylamdir, diyoruz." Türkçe yanlışlannı değiştirmeden yayımladığımız bu demece ne demeli? Bir Adalet Bakanının ceza hukuku ve suç konusundaki bu sözleri karşıstnda ne yapmalı bilmem ki? Bir Adalet Bakanı ki, insanları suça azmettirmenin bir ceza kanunu maddesi olduğunu bilmez, ya da bitmezden gelir, bir Adalet Bakanı ki, suç sayılan bir fiili övmenin ayn bir ceza kanunu maddesi olduğundan habersizdir. Ondan ne beklenir? Mahmut Ottan Sungurtu Bey buyuruyodar ki, "İnsanların düşüncesindeki fikir suç değildir." Doğrusu lütfediyorlar. İnsan ister istemez Nasrettin Hoca ile hindisini hatıriıyor ve tüyleri ürpererek görüyor Hoca'nın ince mizahının oklannın yüzyıl sonra hang) doruklara doğrulduğunu. Adalet Bakanı Beyefendi, kafamızdaki düşüncenin suç olmadığını söylerken bize, büyük bir lütufta bulunuyortar. "Acaba" diyoruz kendi kendimize, "Bu düşünce egemen oldukça daha da gerilere gidip, kafamızdaki düşünceden dolayı, onu dile getirmediğimiz halde bile yargılanacağımız engizisyon günlerıne daha çok var mt?" Bugün bütün dünya ülkemizdeki 140,141,142 ve 16a maddelerin düşünce suçu olduğunu bitiyor. Bugün bütün dünya 141142 ve 140. maddelerin içeriklerinin düşünce suçu oluştururken, yazıhş biçiminin de nukuk suçu olduğunu biliyor. Bugün bütün dünya ulkemizde 140, 141, 142. maddelere dayanarak, hukuk cinayetleri işlendiğini ve işlenmekte olduğunu görüyor. Bugün düşünce suçlarını, onlar düşünce suçu değildir diye savunmanın bir insanlık suçu olduğu söyleniyor. Bugün toplumları toptan yok etmek kadar çağının dışında tutmaya çalışmanın da, insanlık suçu olduğunu herkes kabul ediyor. Ama Sayın Mahmut Oltan Sungurtu, hâlâ çağdışı düşüncesinde direniyor. Mahmut Oltan Sungurlu'nun demecinin Nokta Dergisi'nde yayımlanmasından hemen hemen 30 saat sonra ise, Başbakan Turgut özal, NATO parlamenterlerine seslenirken şunlan söylüyordu: "Aynı zamanda demokrasi ve insan hakları konularında ortak idealleri paylaştığımız AET üyeleriyle daha iyi ve kapsamlı ilişkiler kurmak istediğimizden, topluluğa katılmakta kararlıyız." Sayın özal'a haddimiz olmadan bir öneride bulunmak isteriz: AET ile insan haklan konusunu görüşmeve Mahmut Oltan Sungurlu'yu göreviendirsin. Hiç kuşku yok ki, AET temsilcileri, Sayın Mahmut Oltan Sungurlu'nun kişiliğinde o ana dek görme olanağını bulamadıkları bir örnekle karşılaşacaklardır. Rir kamuoyu yoklamasının sonucuna göre, halkın sadece yüzde 14'ü îran'a sağlanan silahlann "fidye" olmadığına inamyor. Başkan Reagan, îran'a başka silah verilmeyeceğini ileri sürerken, Beyaz Saray sözcüsü, îran'a silah satışına i z i n v e r e n belgenin "hâlâ yürürlükte" olduğunu belirtti. rikan basınında genellikle "Reagan'ın tran fiyaskosu" (Newsweek) gibi eleştirel başhklı yazılara hedef olan bu ilişkileri olabildiğince " d ü r ü s t " ve "yerinde" göstermek için yönetim büyük çaba harcıyor. Ancak bunun için gerekli olan bazı şeyleri gizleme kaygısı ileride "yalan söylemiş olma", "gerçekleri saklama" gibi suçlamalarla karşüaşmak kaygısına çarpıyor ve sonuç olarak ortaya aynı bütünün farklı yanlannı farklı yetkililerin söylemesi gibi bir durum çıkıyur. Nitekim son 48 saat içinde çeşitli vcsilelerle söz alan dört yetkilinin konuşmaları bunu gösteriyor. garistan ' Bulg alkol vasaeı lkl Bulgaristan 'da alkol tüketimine yeni sınırlamalar getirildiği bildirildi. Bulgaristan 'da yayımlanan gazeteler, Komünist Parti yönetim organı Politbüro'nun aldığı karara dayanarak verdikleri haberlerde, ülkedeki alkol tüketiminin 1990 yılı sonuna kadar yüzde 10 oranmda azaltılacağını bildirdiler. Hükumetin yakında uygulamaya koyması beklenen karara göre, bundan böyle düzenlenen resmi davetlerde konuklara alkollü içki sunulmayacak. (a.a.) Fransa'nm baskentiParis'te, dün öğleden sonra Dışişleri Bakanlığı'na bağlı bir binanın bodrum katında patlama oldu. Çıkan yangını söndürmeye çalışan itfaiyecilerden üçü ağır olmak üzere sekiz kişi yaralandı. Yaralananların sayısuun daha fazla olabileceği belirtildl Nedeni henüz anlaşılamayan patlamanın asetüen gazı dolu şişelerin patlaması sonucu meydana gelmiş olabileceği belirtildt ABD Baskanı Ronald Reagan gazetecilerin sorularını yanıtlarken İran'a yeniden silah sağlamayı duşünmediklerini, bu konuda bir planlan olmadığını söyledi. Buna karşılık, AP'ye göre, aynı konuda bir açıklama yapan Beyaz Saray Basın Sözcüsü Larry Speakes, tran'a silah ve yedek parça satışına izin veren 17 ocak tarihli gizli istihbarat belgesinin teknik olarak *'haleıı yüriiriükte" olduğunu belirtti. Sözcu, bir tarih sının konmamış ve yürürlükten kaldırılmamış oluşunun belgenin teknik olarak halen "geçerii" olmasını sağladığını söyledi. Larry Speakes, ayrıca tranlıların Reagan'ın talimatıyla aldıklan silah ve yedek parçalann bedelini "nakit" olarak ödediklerini de vurguladı. KimESung yaşıyor SEUL (AP) Güney Kore Savunma Bakanbğı tarafından öldünlldüğu iddia edilen Kuzey Kore Devlet Baskanı Kim tl Sung, dün sabah başkent Pyongyang'daki havaalanında ülkesine resmi bir ziyaret için gelen Moğol delegasyonunu karşıladı. Pyongyang Radyosu'nun dün sabahki haberinde, üst duzeydeki Moğol delegasyonunu karşılamak üzere havaalanına gelen Kim Ö Sungun sağlık durumunun son derece iyi olduğu belirtüdi. Güney Kore'nin, Kim ll Sung'un öldürüldüğü yolundaki iddialannı önceki gun boyunca sessizlikle karşılayan resmi radyo, Kuzey Kore'ye dostça bir ziyaret için gelen Moğol lideri Jambyn Batmonb'u sıcak bir şekilde karşıladığını haber verdi. Güney Kore Savunma Bakanlığı tarafından önceki gün yapılan açıklamada, Kuzey Kore liderinin öldürüldüğü ve Savunma Bakanı O Jin ITnun iktidan ele geçirdiği Öne sürülmuştü. Kuzey Koreli diplomatlar olayı yalanlamışlar, Pyongyang ise sessiz kalmışü. Kim ll Sung, Pyongyang yönetiminin kurulduğu 1948 tarihinden bu yana Kuzey Kore'nin liderliğini yapıyor. Paris'te patlama Fransa: Doğrudan Eylem üstlendi Fransız otomobil firması Renault'nun Genel Mudürü ve Yönetim Kurulu Baskanı George BesseHn önceki akşam oldurülmesinin sorumluluğunu doğrudan eylem örgütü üstlendi. 1yi haber alan kaynkalara göre, kimliğini açıklamayan bir kişi, polise telefon ederek Paristn merkezindeki Raspail metro istasyonuna, Besse suikastmtn sorumluluğunu üstlenen bildirilerin bırakıldığımsöyiedi. MOĞOL LlDERl KARŞILADI Olduğu iddia edilen Kuzey Kore lideri Kim ll Sung (sağda), dün sabah havaalanmdaki Moğol liderini karşıladı. (Fotoğraf: AP) Beyaz Saray Kurmay Baskanı Donald Regan'ın ise bir televizyon programında Îran'a silah satışıyla ilgili soruları yanıtlarken, gözle görülür bir sıkıntı çektiği ve İran'ın ABD'den sağladığı silahların ancak küçük bir bölumünün Başkan'ın izniyle olduğunu savunduğu bildirildi. AP'ye göre, Donald Regan, İran'ın îsrail üzerinden gemilerle sağladığı silahlann ABD yönetiminin bilgisi dışında silah tüccarlarından satın alınmış olabileceğini ileri sürdü. ABD'nin rehineler için Iranla pazarbğa oturmasına ve bu ülkeye silah satmasına karşı çıktığı söylenen Dışişleri Bakanı George Shnltz da Şikago Üniversitesi'nde yaptığı bir konuşmada, konunun terorizmle bağlantısı üzerinde durdu. ABD'nin eski başkanlarından Gerald Ford ve Jimmy Carter, Başkan Reagan'ı, Amerikalı rehineler için fidye verildiği yolundaki haberler konusunda eleştirdiler. Demokrat Partili olan Carter, Amerikan vatandaşlarını rehin alan kişilere fidye verildiğini savunarak, bunun Israil ya da Danimarka bandıralı gemiler aracılığıyla yapılmış olmasının bir şeyi değiştirmediğini söyledi. Aynı televizyon programına katılan CumhuTİyetçi Başkan Gerald Ford da son günlerdeki haber doğru olsa da olmasa da, edinilen izlenimin "fidye verildifi" yolunda olduğunu belirtti. Ford, "Bunu kim başlattı, kim yürüttâ ise, Kongre'deki belirli kişiler tarafından kınanması gerekiyor" dedi. Bu arada " L o s Angeles Times" gazetesinde yayımlanan bir kamuoyu araştırması, halkın sadece yüzde 14'ünün tran'a sağlanan silahlann fidye olmadığına inandığını gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 30'u Reagan'ın açıklamasının "tümnyle yalan" olduğunu savunuıîcen, yüzde 49'u "yalan söylendiği izlenimi" uyandırdığını belirtti. Âlfonsin, Reagan ile görüştü Arjantin Devlet Baskanı Raul Alfonsin, öncekigün ABD Baskanı Ronald Reagan ile görüştü. Beyaz Saray Sözcüsü Larry Speakes, Başkan Reagan'ın, Al/onsin'e tngütere ile Arjantin arasındaki Falkland sorununa "bansçı ve görüşmeler yoluyla ulasılaçak bir çözüm bulunmasını dilediklerini" söylediğini bildirdL Speakes, iki liderin aynca bölgedeki siyasi durum, uyuşturucu kaçakçthğı ile mücadele ve Latin Amerika'da demokrasi yönünde kaydedilen geüşmeler gibi konulan ele aldıklannı belirtti. (a.a.) Halkımıza Teşekkür Başkent'in yeşil alanlarla donatılması yolunda başlattığımız çalışmaların ürünlerinden biri olan DEMETEVLER PARKI'nın açdışını ^erçekleştirdik. Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmayan ve daha güzel, daha yeşil bir Ankara'da yaşamaya lâyık olduğuna inandığımız hemşehrilerimize teşekküru borç biliriz. Halkımızın çocuklarına ve gelecek nesillerimize uygarhk ürünleri olarak, yalmzca beton kutleler değil daha saglıklı ve daha mutlu yaşayacakları bir ş?hir yaratmak için hizmet sunmaktan kıvanç duyarız. Çığ düştü: 45 ölü Hindistan'ın JammuKaşmir eyaletinde cumartesi günü düşen bir çığda en az 45 kişinin öldüğü bildirildi. Hindistan Haber Ajansı PTI'nin bildirdiğine göre, Tibet sının yakınlannda dağdan kopup gelen bir çığ, Srinagar kasabasını Leh kentine bağlayan karayoluna düştü. Çok saytda askeri ve sivil araç, içindeki insanlarla birlikte metrelerce kahnbktaki kar yığınının alnnda kaldu Ajans, ölü sayısımn daha fazla olabileceğinden kaygı duyulduğunu bildirdi. 7O'ten fazla kişinin de yaralı olarak hastanelere kaldırıldığını kaydeden PTI'ye göre, kurtarma çalışmalan, kötü hava koşulları yuzünden zorlukla yürütülüyor. Suriye aleyhinde bir puan daha Batı Berlin'deki sabotaj da\ asında yeni gelişme liOndra'da 45 yıla mahkum edilen Hindam'nin Berlin'de sabotajdan samk kardeşi de mahkemede suçu kabul etti. BERLİN, (a.a.) Batı Berlin'deki AlmanArap Dostluk Derneği'ne düzenlenen sabotajla ilgili davada yeni gelişmeler ortaya çıktı. Batı Berlin Eyalet Mahkemesi'nde bakılan davanın sanıklarından Ahmet Hasi de suçunu kabul etti. Hasi daha önceki ifadesinde suçsuz olduğunu öne sürmüştü. Ancak sanık, avukatıyla göruştükten sonra, Batı Berlin'in Kreuzberg semtindeki binaya bombayı kendisinin yerleştirdiğini itiraf etti. Hasi, sabotaj girişimi sırasında binanın boş olduğunu sandığını söyledi. Olayda dokuz kişi yaralanmıştı. Salameh ifadesinde, bir İsrail yolcu uçağına sabotaj girişimde bulunduğu gerekçesiyle Londra'da 45 yıl hapse mahkum edilen Hindawi'nin AlmanArap Dostluk Derneğine yönelik saldınyı düzenlediğini öne sürmüştü. Himdawi, Berlin'deki davanın sanıklarından Hasi'nin kardeşi oluyor. Salameh, Hasi'nin Suriye'yle ilişkisi olduğunu ve bombanın Doğu Berlin'deki Suriye Büyukelçiliği aracıhğıyla sağlandığm öne sürmüştü. Salameh'in mahkemedeki itiraflarıyla Suriye'ye karşı kuşkular yoğunlaşırken, Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam, Federal Almanya'da yayımlanan Me Welt gazetesineverdiği demeçte, Suriye'nin olayla hiçbir ilgisi bulunmadığını bir kez daha vurguladı. Ingiltere, Hindasvi aleyhine açılan davada Suriye'nin de terör eylemlerine karıştığı yolunda kanıtlar bulunduğu gerekçesiyle bu ülkeyle olan diplomatik ilişkilerini kesmişti. Karasevdah maymun Hindistan 'ı/ı kuzey bölgesindeki Sokapt kasabasında "kara sevdalı'1'' olduğu öne sürülen bir maymunun Hintli kadınlara saldırdığı bildirildi. Hindistan Birleşik Haberler Ajansı 'nm konuya ihşkin haberine göre, son bir':aç haftadan beri kasabanın ana caddesinde kadmlan kovalayan maymun, enazon iki kadtnı ıstrdı. Güvenlik güçlerinin ise, bütün girişimlerine rağmen maymunu yakalayamadtğı beürtiliyor. Kasaba halkı maymunun davranışlannı yorumlarken, sevdiğine kavuşamamış bir insan ruhunun maymuna geçtiğini, bu yüzden maymunun kadınlara kin duyduğunu ve saldırdığını öne sürüyorlar. Mehmet Alhnsoy ANKARA BÜYÜKSEHİR BELEDİYE BASKANI \ ! Dünya çapında ilgi uyandıran ve Batılı gizli servis çevrelerinin Suriye'nin de olayla ilgisi bulunduğu yolundaki iddiaları nedeniyle politik açıdan da buyük önem kazanan davanın diğer sanığı Faruk Salameh de, önceki gün duruşmada suçunu kabul etmiş ve geniş kapsamlı açıklamalarda bulunmuştu.