Katalog

CUMHURİYET/7 EKŞÎLER DAVASI 17 asteğmene tahliye met Gemci, Serhan Menteşc, Ali Davut Köksoy, Mehmet Ali Uyv, Ciineyl Söheyl Özveren, Metin Uygur. Mahkeme heyeti üsteğmen Muzaffer Alacacı için de tahliye kararı verildiğini, ancak, bu sanık hakkında Yurtiçi Doğu Bölğe Komutanlığı'nca verilen gıyabi tutuklama karan çıkanlması nedeniyle tahliye edilemediğini bildirdi. Halen tutuksuz olarak yargilanan Tuğgeneral Recai Gülener, Ekşiler A.Şlnin Teknik Mudürü Mükremin Mahmut Yazıcıoğlu ile gıyabi tutuklu Nihat Ekşi'nin oğlu Hasan Ekşi hakkında askeri savcının istemiş olduğu tutuklama istemi ise "bu aşamada tututuklanmalarına gerek gönilmedigi" gerekçesiyle reddedildi. Son tahliyelerle birlikte 42 sanıklı davada, 20 sanık tutuksuz, 10 sanık tutuklu olarak yargılarurken, 12 sanık hakkında ise gıyabi tutuklama karan bulunuyor. Mahkeme heyeti, sanıklann bankalarda bulunan mevduatlannın Bankalar Birliği kanalıyla sorulması istemini de davaya herhangi bir eklenti yapmayacağı masına karar verdi. 198284 yıllan arasında müteahhitlere ne kadar fazla ya da az istihkak ödendiğinin de MSB'den sorulmasını karalaştıran mahkeme heyeti, Ekşiler şirketinin temsılcisi Turan Bozoğlu, Milli Eğitim eski Bakanlanndan Ali Naili Erdem ile sanıklardan Murat Kaçmaz'ın babası Ali Haydar Kaçmaz'ın tamk olarak obür duruşmada dinlenmelerini hükme bağiadı. Ekşiler A.Şnin 1983 yılı sonlarından itibaren başlayan "problemleri", büyük bir mali kriz ile noktalandı. Girdiği bir takım yurtiçi ihalelerde ortaya çıkan sorunlar, şirketin bazı bankalar ve özel kişilerle arasında önemli mali ihtilaflann ortaya çıkmasma neden oldu. 1982'de Suudi Arabistan'daki bir dizi PTT ve okul ihalelerini 120 milyon Riyal bedel üzerinden alan şirket, bu işinde de önemli sonınlarla karşılaştı. Bu ihalede taşaron olarak kullandığı Suudi Arabistanhlara "fazladan para kapttran" şirketin bu duruma düşmesi, şirket yöneticileri tarafmdan "kötü yonetime" bağlanırken, şirketi düştuğu bu durumdan kurtarmak amacıyla kimi girişimlerde bulunuldu. YALÇIİV PEKŞEN DUYDUK/GÖRDİK bağlanmış ve Doçent Muammer Dizer profesör olmuştu. Değışiklik bu kadardı. Dızer, yine rasathanenin başında. ben de gazetedeki görevimin başındaydım. Bız izleyemediğimiz için bilmiyorum, ama eğer bir aksilik olmadıysa Merkür de aynı şekılde donuyordu. Bu yüzden Kandilli Rasathanesi'nin telefonunu çevirdim... Sayın Muammer Dizer'le aramız 1979 yılında yazdığım "Bilimsel Çrftlik: Kandilli" başlıklı yazı dizısınden dolayı biraz açıktı... Bu yazıda MC hükümetleri sırasında Kandilli Rasathanesi'nin faaliyetlerı üzerinde durmuş ve "namaz vakitleri, Islamda rasathaneler sempozyumu, İslamda kapı tokmaklan" gibi bilimsel (!) çalışmalara ağırlık verildiğini açıklamıştım. Ne ki, yazı talihsiz bir zamanda yayımlanmış ve bu tarihte MC hükümetlerinin desteği Dizer'in arkasından çekilmişti. O yüzden Kandilli Rasathanesi'nin tarihinde görülmemiş bir "araştırma" başlatıldı. Ancak bu arastırmanın astronomi bilimiyle bir ilişkisı yoktu. Muammer Dizer'in faaliyetlerı müfettişler tarafından araştırılıyordu... işte bu nedenle aramız "şeker renk" olan Dizer, epey soğuk bir şekilde arayışımın nedenını sordu. Ben de söyledim: "Merkür gezegeni yine güneşin önünden geçıyordu. 13 yıl önce kendisi bizzat söylemişti. Gerçekten geçiyor muydu?" Dizer, önce konuyu hatırlayamadı: Öyle mi, haberim yok, dedi. Gerisini ses bandından aynen alıyorum: Siz o zaman öyle söylemiştiniz... Belki, bilmiyorum öyle demişsem, doğru olabilir... Yahu siz gazeteciler bizden iyi çahşıyorsunuz... Ben defterıme bir bakayim size haber vereyim... Muammer Dizer, benim dikkatime şaşmıştı. Ben de onun bir rasathane müdürü olarak Merkür'ün geçişinden haberi olmayışına... Eğer biz gazeteciler astronomi konusunda rasathanemizden daha iyi çalışıyorsak, şimdı ünivers'ıteye bağlanmış olan Kandılh'de, "üniversel" boyutta bazı şeyler aksıyor demekti... Dizer, biraz sonra aradı. "Haklısınız1' diye söze girıştı ve sözlerinı "çarpıtmamam için" şu notları yazdırmaya girişti (yine seş bandından.) "Bogaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nden bildirilmiştir. Genelkurmay Denetleme Kurulu üyesi Tuğgeneralgerekçesiyle reddederken, Milli Recai Gülener'in tutuklanması isteği mahkemece Savunma Bakanlığı'ndan dava konusu 1014 ve 900. inşaatlarımn reddedildi. Eski bakanlardan Ali Naili Erdem ihale bedelinin ne kadar olduğunun ve nasıl saptandığınvn sorultamk olarak dinlenecek. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) MSB inşaatlannda müteahhit firma Ekşiler A.ŞIye 1.5 milyar lira fazla ödeme yaparak Hazine'yi zarara uğrattıklan gerekçesiyle yargilanan asteğmenlerden 17'si tahliye edildi. Davada tutuksuz olarak yargilanan Genelkurmay Denetleme Kurulu üyesi Tuğgeneral Recai Gülener'in tutuklanması yolundaki Genelkurmay Askeri Savcısı'nın istemi ise reddedildi. Ekşiler A.ŞMe mali damşmanhk görevi üstlenen Milli Eğitim eski Bakanlanndan Ali Naili Erdem tamk olarak dinlenecek. Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, mahkeme heyeti, askeri savcı ile sanık sorgularmın tamamlanmasından sonraki istemlehni sonuçlandırdı. Mahkeme heyeti, halen tutuklu bulunan asteğmenlerden 17'si hakkmda tahliye kararı verdi. Tahliye edilen asteğmenler şunlar: Mehmet Serdar Ayaroğlu, Mustafa Alpaslan, Ali Tufan Ünal, Ramazan Dalkılıç, Fatita Ayrancı, Kadir Sinan Saglık, Metin Erekin, Hasan Haldun Özgümıiş, fsa Aksöz, Erol Sancaktepe, Ali Uygun, Fatih Meh Merkür geçti, gitti... insan züğürtleyınce eski defterleri kanştırırmış.. Çok şükür Türkiye gibi bir ülkede yaşıyoruz ve fazla haber sıkıntısı çekmiyoruz. Ben yine de eski defterleri (eski haberlerı) karıştırmayı yararlı bulurum... Bu karıştırrna merakım sonucu geçen gün eski bir haberime rastladım. 11 Kasım 1973 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan haberin başlığı şöyleydi: "Güneş bulutlardan stynlmayınca Merkürün izlenmesi 13 yıl sonraya kaldı." Olayı hemen anımsayamadım. Kolay da degil.. Tam 13 yıl önceki haber... Okumaya başladım: "Güneşin 1 dakıkalık olsun bulutlardan sıyrılması için çok dua edildi dün Kandilli Rasathanesi'nde.. Yarım dakika da olabilirdi bu.. Hatta 25 saniye bile yeterliydi.. Ama olmadı. 9 Mayıs 1970'ten beri süren "uzun bekleyiş" dün sona erecekken, 12 Kasım 1986'ya kaldı.. Tabii o tarihte hava yine bulutlu olmazsa.. " Yunanistan'a kaçak geçmek istiyorlardı Edirnede 17Iranlı, 2Irakh yakalandı EDİRNE, (Cumhuriyet) Edirne ve Uzunköpru'de Yunanistan'a kaçak olarak gitmek isteyen 17 tranb ile Kapıkule sınır kapısından sahte pasaponla çıkış yapmak isteyen bir Iraklı ile Pazarkule sınır kapısı yakınlanndan Yunanistan'a kaçak geçmek isteyen Iraklı ve bir tranlı yakalandı. Yunanistan'a geçmeye çalışırken sınır devriyelerince ele geçirilen Fari Kave (17), traj Akazade uıaui Lniversitesi'nin tarihi "Kuleli Kapı"sımn önü, ytüar boyu çeşittt erüere, mitinglere, eyiemlere sahne obmiftur. Ancak geçen giinlerde dersten (24), Mebtah Rahimi (24), Maçok defişik bir manzarayla karşılaştıUır. A vrupa 'dan turist olarak gelen cit Ehadi Kalari (25), Mehdap Salimzade (25), Ahsan Bahlan ve gitarlanyia bir "açık hava konseri" veriyorlardı. Yoğun ders ve vizt Vanıd (22), Hassan Nimmeti tasma olanağı bulan öğrenciler, ' 'Sınıflarda böyltsine güzel ders yapsak'' (27), Abdullah Nadiıtı (37) adlı rstte gençliğini hep bu durumda görmek özlemlerinl tazelediler. Iranhlar yapılan sorgulamalarında, İstanbullu bir kişinin 800'er tr; belediyeye göre yok mark karşıhğında kendilerini Yunanistan'a gecirmeyi kabul ettiğini ancak bu kişinin daha sonra kaçtığını söylediler. BAŞKA PAZARLARDA REKABET Başbakan özal, Ankara Tkaret Merkezi'nin açıkşındayaptığı konuşmada, "Bir ülkenin geliştiğinm en iyi gösttrgesi, o ülkenin maUannın bafka ülkelerin mallanyla o ülkelerin pazarlannda rekabet edebilmesidir" dedi. î kömür bümecesi on 200 bin ton 70 bin tonu ancak nr Bakanlığı kömür darlığı var. ra bağiadı. Bu durumda, 200 bin • Vz koku, 225 bin ton taşkömüei 500 bin ton da ithal kömür baş; getirilmiş olacaktı. ıkara Büyükşehir Belediyesi Ba)anışmanlığı, şu ana kadar An'da depoya konulan kömür mikıo 70 bin tonu bulduğunu ve burjc kadarının dağmldığının kenın bilinmediğini açıkladı. Bak, ..kilileri ise, hepsinin dagıtılrbüdirdüer. Büyükşehir Beledirrden alınan bilgiye göre, 6 nda Ankara'ya Î0 bin ton, bir;ün önce yine aynı miktar ve Iserun'a da 30 bin ton ithal kömür Kasım sonunda Türkiye Kömür neleri'ne teslim edilecek miktar >in ton olacak, kış sonunda 440 ona ulaşılacak. Bağlantılar süriçin sürekli olarak kömür eelecek ve sıkıntı olmayacak. İthal kömürdeki gecikme, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası'nın akreditifı 34 gün geç açmasından kaynaklandı. Bir başka gecikme nedeni de gümrük işlemlerinin ve kömürün kontrolünün bira2 uzaması. Yine Büyukşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı'ndan öğrenildiğine göre, şu sırada Ankara'da kömür almak isteyenler, başvurudan bir hafta sonra kömürlerini alabiliyorlar. Ayrıca 200 bin ton linyit kömürü de stokta bekliyor. Bu nedenle kömürde bir sıkıntı söz konusu değil. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, Ankara'nın üç bölgeye ayrıldığını ve bunlardan birinci bölgede oturanlara kaloriferli binalar için yalnızca ithal kömür, sobalı binalar içinse ithal kömürün yanısıra kok kömürü de verildiğini bildirdiler. Ikinci bölgede ise kaloriferli binalara yüzde elli ithal kömür, yüzde 50 linyit veriliyor. Ankara Ticaret Merkezi açıldı Edirne'nin Pazarkule gümrük kapısı yakınlarından Yunanistan'a geçmek Isteyen Irak uyruklu Vahap Tahiri Hecdani (27) ile lran uyruklu Golom Mehdi tzadifor yakalanarak gözaltına ahndı. Sahte pasaportla Kapıkule sınır kapısından Bulgaristan'a çıkış yapmak isteyen Irak uyruklu Enver Gedikzade, pasaport kontrolunde ele geçirildi. Gedikzade, yapılan sorgulamasında sahte pasaportu 2 bin mark vererek fstanbul dan satın aldığını söyledi. Öte yandan, Gemici köyu yakınlannda Turk ;nnr devriyelerince ele geçirilen Meherdad Nikpur, Akbar Omidvar, Abra>im Daakahah, Saide Maskaersırat, Massud Shahsavah. Mohammad Rezadubkar, Mohammad Bağher, Ardeshir Forham adlı 8 lran uyruklu da gozaltma alındılar. Evren: Türk ürünleri dışarda iyi tanıtılmıyor caret Merkezi'nin bu işe mükemmel bir biçimde hizmet vereceğini söyledi. Coşkun'dan sonra kursüye gelen Başbakan Turgut Özal, "Bir ülkenin geliştiğinin en iyi gostergesi, o ülkenin maUannın başka Ülkelerin maüanyla o ülkelerin pazarlanndarekabetedebilmesidir" dedi. Özal, Türk sanayiinin bugün yurtdışında başka ülkelerin mallan ile rekabet ettiğini bildirdi ve "Bunun en iyi delili, bugün Türkiye'de çok geniş bir liberattzasyon uygulanmasına, yani gümrük duvarlan ve yasaklann kaldınlmasına ragmen son yıllarda Turkiye'ye ciddi sanayi akını olmamasıdır. Gelişmelerin daba i>i olabilmesi için yaptıgımız işlerin başkalanna anlatılması da lazımdır" diye konuştu. Sonra anımsadım: Kandillı Rasathanesı o gün en heyecanlı günlerinden bırini yaşıyordu. Güneş sistemimizin ilginç gezegenlerinden biri olan Merkür, guneşin önünden ve dünyamıza en yakın noktadan geçecekti... İklim şartları açısından bu geçişin en iyi izleneceği yerler arasında Türkiye ilk sırada sayılıyordu. Sonuçlar sadece Kandilli Rasathanesi'ni degil, özellikle amerikalıları ve bütün dünyayı ilgilendiriyordu... Ne ki, geçiş izlenemedi. . Çünkü bulutlar güneşin önünü tümüyle kapatmışlardı. Kandilli Rasathanesi Müdurü Muammer Dizer'in o günkü ifadesiyte (yazıdan alıyorum) "Allah Baba Merkür"ün izlenmesinı istememış" ve Rasathane 13 yıllık ikinci bir uzun bekteyişe girmişti. Oizer'ın sözlerine bakılırsa "Merkür ün izlenmesi 12 Kasım 19.86'ya kalmıştı..." Dün 12 Kasım 1986 idi. Aradan geçen 13 yılda Rasathane, Bogaziçi Universitesi'ne 13 Kasım 1986 günü (*) Merkür gezegeninin güneş önünden geçişi olayı izlenecektir. Geçiş Türkiye saati ile 03.45'te başlayacak, 08.31'de sona erecektir. Bu nedenle Türkiye'de güneşin doğduğu an olan 06.23'ten itibaren gözlenebilecektir.." Dizer'in "resmi" açıklaması bu kadardı.. Daha sonra aramızda gayrı resmi olarak şu konuşma geçti.. Peki hocam, ya yine hava bulutlu olursa?. Bulutlu olmaması için dua edeceğiz.. Peki efendim, 1973'ten bu güne uzaya bir çok uydu fırlatıldı. Artık Merkür gezegeninin her şeyı bilınmıyor mu? Biliniyor. Merkür gezegeninin gizli bir tarafı yok zaten.. Peki ne gözlenecek? Geçiş gözlenecek. Merkür geçecek.. Ben de gelıp olayı izlesem,. Siz çalışırken.. Ne gerek var ki.. Görmek için. Siz iztemeyecek misiniz? Zannetmiyorum. Bir daha şaşırdım. 11 Kasım 1973'te Merkür'ü izleyebilmek için "duatar eden" Kandilli Rasathanesi Müdürü şimdi bu otayı izlemeye bile değer bulmuyordu. Öysa gezegenin bundan sonraki geçiş tarihi çok uzaklardaydı Merkür izlenebilecek uzaklığa yine 13 yıl sonra (15 Kasım I999'da)gelecekti. Allahtan Ankara Üniversitesi Fen Faküitesi olayı duyurduda, Merkür kimsenin haberi otmadan gelip geçmedı. Çünkü bir uzmandan aldığım bilgiye göre bu gezegenin izlenmesiyle güneş fiziğinde hâlâ çok değerll olan bazı bilgiler elde edılebılecekti. C) Bu açıklamadan anlaşıldığına göre Dızer, 13 yıl önce^ kı hesaplamasında da sadece bir gün (24 saat) yantlmıştır.. \ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yaptınlan Ticaret Merkezi, Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından hizmete açıldı. Evren, "Türk mallarının yurtdışında yeterince tanıalmadığını düşününce, gönlüm sızlıyor" dedi. TOBB Genel Başkanı AB Coşkun, açıhşta yaptığı konuşmada, ödemeler dengesinin sağlıklı gelişmesi için ihracatın ve döviz kazandırıcı hizmetlerin devamlı bir biçimde gelişmesi ve serbest piyasa ekonomisine geçişte sanayi ürünlerinin rekabet edebilir hale gelmesi gerektiğini söyledi. Coşkun, bu çabalarda üretilen sanayi ürünlerinin dışanda tanıtılmasırun öneminin büyük olduğunu vurguladı, yeni kurulan Ti ANKARA TASI Korelilerle benzerliklerimiz çoktur.. Kore'nin yaptığı büyük kalkınma hamlesi, Başbakanımızı bile son gezısinde hayran bıraktı, diğertenni de.. Güney Kore'ye benzemek, dünyaya mucitJerinin bile hedefi oldu Yapılan araştırmalara göre kaltanmada olmasa da Kore'ye benzer yanlarımız bir hayli fazla. Kore Büyükelçiliği'nin başına dağıttığı bir bülten, bunun en son örneği. Turkçe ile Korece UralAltay dil ailesinin Altay kolundan geliyor. Büyukelçiliğin iddıasına göre i Ki kullanılması ve unlü benzeşmesi hemen hemen aynı. Türkçede "Ret tznir'e gtdh/anMt", Korecede aynen şöyle ifade ediliyor: "Nanın izmir'e 9*mMa." ilk bakışta İ r m l r t e t " başka btr benzerlik bulamadıysanız ümidinizi kırmayın, eğer örnek oldujju öne sürulen kalkınma modelimizin dildeki cümle kuruluşunun sırası, eklerinin Korece öğrenmek istiyorsanız. Korece, kşiur, A*afc«y, AMcl y ı fa AMei", * HtmT, "Anne, ancT, "An (mak), AnbodaT, "Başkan, Karf, "Çıkış, Çılku" demektir diyemiyoruz maalesef, ama ses benzertikleri dikkat çekiyor, bazı sozcuklerin anlamları ses benzerliğine karşın Türkçedekinden değişik Örneğin "Aböcİ" Kore dilinde "tabaT demek, "ktuT "HammEş" demek. Bu ses benzertiği anlam benzemezliği, kafanızı karıştınr gibi duruyorsa da siz ümidinizi yine kırmayın Bir örnek daha verelim. "Dflkkftn" sözcüğu aynı şekilde Korecede de var. Ama •"hvatat", "Arka taraftakl kuçik oW anlamını taşıyor. Bundan sonrasında Kore'ye gidecekleri, hele hele ahşveriş yapacaklan uyarması bizden. arar ayı sonunda yapacağı •kararı alması Mehmet Yazar'ın Söylemezoğlu'nun ise liyor. rğU anayasanın diğer r arası toplantıda ele 'ulacağını belirtti. Sunalp Paşa'nın ayağı kaydı Turgut Sunalp, bugünlerde oldukça üzüntülü Üç yıl ıçinde, kendi kurduğu partinin genel başkanlığından ayrılmasınm ardından MDP'nın feshini yaşayan Sunalp, şımdı HDP'nin sonunun ne olacağını endişe ile ızliyor TBMM kulıslerınde çoğunlukla tek başına dolaşan Sunalp, bir yalnız adarn göruntüsü sergılıyor Önceki gün yine tek başına sessız sedasız SHP kulisınden geçıp genel kurul salonuna yönelen Sunalp Paşa'nın birden bire ayağı kaydı ve Paşa kendısinı yerde buluverdı Sunalpin yardımına koşanlar ise eski partılı arkadaşları değil. SHPIıler oldu SHP lıler "İnsan duşmeye görsün çevresinde kimseyi bulamıyor ' demekten kendilerini alamadılar. 25 KARTAL OTOMOBİL, KARAKARTAL'IN SPORSEVERLERE ARMAĞANI... ŞANS KARTAL'DA... KARTAL KAPIDA... BILETLERINIZI HEMEN ALIN, FIRSATI KAÇIRMAYIN. AYRICA, 500 ADET GRUNDIG ÖZEL RADYO. Kim alnının akıyla geldi? Antalya olaylarıyla ilgili olarak DYP'lilerin verdikleri Meclis araştırması önergesinin genel kurulda görüşülmesi, beklendiğinin aksine tartışmasız ve olaysız sonuçlandı. Gerçi içişleri Bakanı Yıldırım Akbulut un "milletvekillerini polis değil, polisi milletvekillerinin tartakladığı. üzerine yürüdüğü" biçminaeki ; sözleri DYP'lilerin oturdukları yerden bağrışmasına neden oldu, ancak hepsi o kadar... DYP'nin sözcüsü AP'nin eski bakanlanndan Köksal Toptan'dı Toptan'ın "Ben buraya alnımın akıyla geldim" sözleri birleşimi yöneten ANAP'lı Başkan Vekili Halim Arası kızdırdı. Aras "Sayın Toptan" diye kükredı birden ve ekledi "Sayın Köksal 400 milletvekili de buraya alnının akıyla gelmiştir. Lütfen sozlerinize dikkat edin.." Gorüşmelerde yaşanan ilginç bir olay da, HDP'li Kadri Altay'ın ANAP'hlarla birlikte "ret" oyu kullanması ve ANAP'lı üyeier tarafından çıtgınca alkışlanmasıydı. Öte yandan HDP Meclis grubunun ınkü toplantısında yasama yılının başması nedeniyle grup başkan vekilliği çimi yapıldı. tsmail Şengun yeniden un başkan vekilliğine seçilirken, DYP : tfansfer görüşmelerini yürüten Grup aşkan Vekili Osman Bahadır bu göre1 yeniden getirilmedi. Osman Bahadır, lîp başkan vekilliği görevinden istifa tiğini ve aday olmadığinı açıkladı. DP şimdilik bir grup başkan vekiliyçalışmalannı sürdürecek. Dünkü grup plantısına 20 üyeden 12'sinin katıldıgöruldü. Partisinin Meclis grubunda bir konuşa yapan Yazar, gençliğin bilinen bfr> sorunları bulunduğunu, bunlara k îdi biçimde eğilinmesi gerekügini kay•ö 'c, "Siyasi partiler ogrencüerin kt ..ıdan ellerini çekmeli, iktidar raefcvî ciddi olarak ele almalıdır" dedi. HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, up toplantısında yaptığı konuşmada, ikümetin Meclise ve siyasi partüere dış >litika konusunda yeterli bilgi vermeğini belirterek, blı genel görüşme yatmasımn yararb olacağıru söyledi. YaJV "Partimiz hiçbir siyasi partinin emvc iradesinde degildir. Gdecegimizi DP'liler tayin edecektir" dedi BEŞIKTAŞ 1PIYONLAR \NGOSU Sunalp İnsan dusmeye gorsün "Nesep meselesi "Nesep meselesi "nde babaların fonksiyonu artıyor Artık babalar, evlendiği kadından doğan çocuğun kendısinin olmadığinı çok kolayca dile getiremeyecekler. Bu konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bağlayıcı hukum getirdı Yargıtay'ın hükmüne göre, evlendikten en az 180 gün sonra doğan çocuğun kendisinden olma olasılığı bulunmadığını kanıtlama görevi babaya yüklendi. Buna göre baba, çocuğun kendisinden olmadığinı kanıtlamadığı sürece çocuğun nesebinı reddedemeyecek.