18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 KASIM 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kıbrıs için yoğun trafik Kıbns Rum siyasi parti liderleri, arka arkaya Atina'ya gelerek Başbakan Andreas Papandreu Yunan hükümet sözcüsü, iddialanna gerekçe olarak ve diğer hükümet yetkilileri ile Montreux Anlaşması'm gösterirken, Limni'nin TürkYunan görüşüyorlar. Geçen hafta Ati sorunu değil, TürkNATÖ sorunu olduğunu savundu. Suriye Devlet Başkanı ta'ya gelen Kıbns Rum ParlaYardımcısı mentosu Başkanı ve EDEKparlanmaktadır. Abdülhalim Haddam tia lideri Vassos lisarides'ten son STELYO BERBERAKİS Yunan hükümeti. Limni Adara, Demokratik Biriik Partisi Dtda, Fransa'yı överek, ATtNA NATO Genel SekSİ lideri Glafkos Klerides bugün; reteri Lord Carrington'un Lim sını haldı ve yasal bir şekilde si"Fransa aynı lahlandırmıştır. Limni Adasının Kıbrıs Rum yönetimi lideri Spi ni Adast ile ilgili anlaşmazlığın politikayı sürdürdüğü ros Kiprianu da 18 kasımda Yu çözumlenebilmesi için Türkiye ve silahlandınlması yasaldır, çünku nan başkentinde Başbakan Pa Yunanistan'ın uluslararası mah bu konudaki Lozan Antlaşraasıtakdirde, Lübnan'da pandreu ve diğer yetkililer Ue gö kemelere başvurması yolundaki nın maddellerinin yerini, daha rehin tutulan diğer sonra imzalaman Montreux Anrüşecekler. (a.a.) önerileri, Savunma Bakanı Zeki Fransızlar da laşması maddeleri almıştır. Bu Yavuztürk taraftndan önceki gün da, 1936 yılında Türkiye tarafınkurtarılabilir" dedi. Haddam Fransa 'ya övgü TBMM'de reddedildi. Türkiye^ dan coşkuyla karşdanmış, TürkiHaddam, Camille Sontag ve nin bu öneriye gösterdiği tepki ye Büyük Millet Meclisi'nde de PARİS, (a.a.) Suriye yetMarcel Coudari'nin serbest bıraden sonra, tepki sırası Yunaniskilileri Fransa'yı övgti yağmurukabul edildiği açıklanmışlı." kılmasının, Fransa'nın şimdiye tan'a geldi. Yunan hükümet sözna tutuyorlar. Suriye Devlet Başkadar izlediği polikanın ürünü cüsü Andonis Kurtis, YavuzÜç savaş gemisinden oluşan bir Yunan hükümet sözcüsü daha kan Yardımcısı Abdülhalim olduğunu belirterek, ülkesinin sonra, "Montreux Anlaşmasın Haddam Fransa'nın izlediği OrSovyet filosunun 18 kasımda Yu türk'ün TBMM konuşması ile ildiğer rehinelerin de salıverilmegili Yunanlı gazetecilerin sorula daki maddelerin Türkive tarafın tadoğu politikasını överken, Sunanistan "uı Pire linumtna gelecesini sağlamak için çaba harcadan memnunlukla kabul edildi riye'nin Paris Büyukelçiliği Mazği bildiriidi Sovyet savaş gemi nnı yanıtlarken "Limni sorunu, maya devam etleceğini duyurdu, leri, Yunanistan'da dört giin ka TürkYunan anlaşmazlığı degil ğini, dönemin Atina Türk Bü>u lahatgüzan Amil Sueri de "AET ancak bu çabanm Amerikalı relacak. Sovyet füosu komutanaun dir. Bu konu dogrudan doğruya kelçisi Ruşcn Eşref Ünaydın ta ülkelerinin Surive'ye karşı >aphineleri de kapsayıp kapsamadıYunan asıUı Sovyet Koramirali NATO'yu ilgilendirir" şeklinde rafından Yunan hükümetine ya tırımlanna katılmış olmalanna ğını belirtmedi. Mihail Hronopulos olduğu bil konuştu. rağmen, Fransa Ue Suriye arasınzılı olarak da bildirildiğini" Konuşmasında daha sonra Kurtis, bu konuda şu yanıtı dirildL Sovyet füosu, Pire'de tödaki ilişkiler, hiç bu kadar i>i söyledi. AET'nin ulkesine karşı aldığı verdi. renle karşılanacak. (a.a.) olmamıştı" dedi. yaptınmlara da değinen AbdülSözcü, "Limni Adası konu"Yunan hükttmeti, Limni koAbdülhalim Haddam, Federal halim Haddam, Avrupa ülkelesundaki Yunan görüşlerinin NA Almanya'nın ZDF televizyonunusunu bir TürkYunan anlaşrinin, bu kararla "zevahiri TO'nun Hukuk Dairesi tarafın na verdiği demeçte, Fransa aynı mazlığı olarak kabıd etmiyor. Bu kurtarmak" istediklerini, karakonu dogrudan NATO'yu ilgi dan da kabul edildiğini, dolayı politikayı sürdürdüğü takdirde, BrükseVde, AET Komisyonu' lendirir. Bu sorun, NATO'nun rın Avrupa Topluluğunu Surisıyla Limni Adasının NATO tat Lübnan'da rehin tutulan diğer nun çalıştığı ve topluluğun sem Limni Adasını tatbikat planlanye'ye karşı cephe alması için Inbikat planlanna dahil edilmesi Fransızlan da kurtarmanın bolü sayüan Berlaymont binast na dahil etmemesinden kaynak gerektiğini" sözlerine ekledi. giltere'nin harcadığı çabaların mümkün olacağını soyledi. na bomba konulduğu yolunda yapılan bir ihbar heyecan yarattu Öğleden sonra yapılan ihbar üzerine güvenlik birimleri, 13 kath binanın tamammı boşalttılar, garaj ve otopark bölümlerine giriş ve çıkışı yasakladılar. ANKARA, (CumhurijTt Btirosu) asambieye katılacak olan yabancı parla rı bugUn öğleden sonra Sheraton Oteli'nde (a.».) menter sayısının henüz tam olarak kesin başlayacak. tlk olarak asamble başkanı ve NATO'ya ü>t tükeleritı parlamentolar arası kuruluşu olan Kuzcy Atlantik Asamblesi' leşmediğini, bununla birlikte katılunın 140 ABD senatosu üyesi Cbarles Mathias Taknin 32'nci genel kurul toplantısı bugün ts dolayında beklendiğini bildirdiler. Aynı sım Anıtı'na çelenk koyacak. Bu törenden tanbul'da başhyor. Türkiye'de bugüne ka yetkililer asambknin 184 üyesi olduğu ha sonra Asamble Daimi Komisyonu tlk topdar gerçekleştirilen en büyük organizas tırlatıldığında 140 üyeli bir katdım düze lantısını yapacak. yonîardan biri olan toplannya NATO'ya yinin önemlı olduğuna dikkat çektiler. BuCuma günü asamblenin sosyal işler, ekoAvusturya Cumhurbaşkanı Kurt nunla birlikte, konuk parlamenterlerin üye ulkelerden 140 kadar parlamemerin kanomik, askeri, siyasi ve bilim ve teknoloji JValdheim, bir yıl süreyle dış geönemli bir bölümü, beraberlerinden eşleri konuianna bakan komisyonlan toplanarak tılması bekleniyor. ziye çıkmayacağtnı açıkladı. ve danışmanlarınj da getireceklerinden top gündeme ilişkin hazırhklan yapacaklar. Kuzey Atlantik Asamblesi'ne üye parlaJValdheim, Sew York Times galarn konuk sayısınm 300'ün uzerine çıka Komisyon çalışmalarına cumartesi ve pamenterler, dünden itibaren küçük gruplar tetesine verdiği demeçte, önüzar gunü de devam edilecek. Bu arada kohalinde tstanbul'a gelmeye başladılar. En cağı belirtildi. müzdeki bir yıl içinde önceliği Asamble toplantısına NATO'ya üye 16 nuk parlamenterler lstanbul'un tarihi ve kalabalık grubun ise yann tstanbul'a geldış liyaretlere değil, ülkesinin iç ülkeden de temsilciler katılacak. En kala turistik yerlerini gezecekler. mesi bekleniyor. islerine ayıracağını belirtti ve yabalık grubu 30 kişilik bir heyetle ABD bancı devlet başkanlannm kenGenel kurul toplantısı ise pazartesi saBu arada, NATO Genel Sekreteri Lord Kongresi üycleri oluşturacak. disini davet etmeye pek istekli CarringtoD ile NATO Avrupa Müttefık Yunanisıan da yedi kişilik bir parlamen bahı Atatürk Kültür Merkezi'nde düzengörünmemelerinin "fkinci DünKuvvetleri Başkomutanı Orgneral Bernard ter heyeüyle asamblede temsil edilecek. Yu lenecek bir törenle resmen açılacak. Başya Savaşında Y'ugoslavya'da buRogers'ın da şeref konuğu olarak asamble nan heyetinde sosyalist PASOK'tan 4, Ye bakan Tnrgut Öıal ve NATO Genel Seklunduğunu unutmasından ileri toplantısına katılacaklan bildiriidi. Toplan ni Demokrasi Partisi'nden ise 3 üye yer reteri Lord Carrington, kurulun ikinci gügeUbileceğini" bildirdi. (a.a.) nünde ise (saü) Federal Alman Dışişleri Batının konuklanndan biri de ABD Savunalacak. ma Bakan Yardımcısı Richard Perle Dışişleri Bakanhğı'ndan alman bilgiye kanı Hans Dietrich Genscher, DoğuBatı olacak. göre, Kuzey Atlantik Asambiesi 32'nci ge ilişkilerini konu alan bir konuşma yapaOrganizasyonu yürüten yetki|iler, nel kurul toplantısının hazırlık çalışmala caklar. Amerika Birleşik Devletleri'nde önde gelen hamburger lokanta zincirlerinden McDonald's firması, 1987yılında Macaristan'da faaliyete geçecek. Macarhaber ajansının bildirdiğine göre, McDonald's Başkan Yardımcısı Steven Barnes ile "Badolna" adlı devlet kuruluşu arasında duğunu öne surdü. Horasani, Said Recai Horasani, dün Budapeşte'de imzalanan anlaşABD ile ilişkilerinin normalleşdüzenlediği basın mada, 2.53 ntilyon dolarlık ormesi halinde rehinelerin bırakıltak bir şirket kurubnası öngörutoplantısında, ması için Lübnan'daki Müslulüyor. ABD.Lübnan politikasını man gruplar üzerinde nüfuzunu düzelttiği takdirde, kullanacağını da belirtti. Atina, Limııi Adası'nı silahlandırmakta hakkı olduğunda ısrarlı FransarSuriye UişkUeri hiç bu denü iyi ohnamiştı başansızlığa uğradığımn bir göstergesi olduğunu söyledi. Abdülhalim Haddam, Suriye'nin, Suriye gizli servislerinin hiçbir yerde ve hiçbir zaman teröristlerle ilişki kurmadıklarını ve asla da kurmayacaklarını bir kez daha ifade etti. Monte Carlo Radyosu'na bir demeç veren Amil Sueri ise diğer rehinelerin kurtanlmasını sağlayacak imkâna sahip olup olmadığı yolundaki bir soruya, "Bu hangi imkândan söz ettigine bağlıdır. Kuvvete başvurmayı kastediyorsamz bu, dramatik sonuçlar doğurabilir. Ama Suriye, geride kalan rehinelerin serbest bırakılması için insanlara, örgürJere, din adamlanna ve topluluk liderlerine baskı yapabilir" karşılığını verdi. Öte yandan, Fransız basını, bir yandan iki Fransız rehinenin serbest bırakdmasını kutlarken, bir yandan da bunun karşılığında Suriye'ye " N e gibi bir bedel ödendiğini" soruyor. Sağ görüşlü ve hükümet yanlısı " L e Figaro" gazetesi, rahinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için Chirac hükümetinin belirli bir fiyat ödemek zorunda kaldığını, geride kalanlan kurtarmak için bir "diyet" daha vermek gerekeceğini vurguluyor ve " n e miktarda" sorusunu sorarak Fransa'nın şantajla karşı karşıya bulunduğunu ve takasa boyun eğmeye zorlandığını bildiriyor. Sol görüşlü "Liberaüon" gazetesi de bu işlemin şeytanca hazırlanmış bir planın parçası olduğunu belirtiyor ve rehinelerin gruplar halinde serbest bırakılmasının Fransa'ya "G«ride kalanlan kurtarmak istiyorsan daha fazla ödiin ver" mesajını tasıdığı görüşünü savunuyor. Suriye'nin Paris Elçiliği Maslahatgüzan: POL1TIKADA SORUNLAR^ ERGUN BALQ Molotov... Pazartesi günü 96 yaşında ölen Vyacheslav Molotov, 1917 Ekim Devrimi'ne katılmış ve Lenin'le birlikte çalışmış olan son Bolşevik liderlerden biri idi. Günümüzde o kuşaktan sadece Stalin'in Sanayi Bakanı Lazar Kaganoviç'in yaşadığı sanılıyor. Molotov'un yaşam öyküsü kuşkusuz bir tarih kadar zengindir. Bolşevik Deyrimi'nin çeşitli aşamalarında bulunmuş, Lenin ve Stalin'e hizmet etmiş, Lenin'in ölümünden sonra parti içindeki iktıdar mücadelelerine tanık olmuş, ABD'nin 1933'te Sovyetler Bırliği'nı tanıması ile sonuçlanan görüşmelere katılmış, 1939'da Nazi Almanyası ile saldırmazlık anlaşması ımzalamış, Stalin'in ölümünden sonra Kruçev'le mücadete etmiş, ancak bu mücadeleden yenik çıkmıştır. Bolşevik Devrimi'ne katılmış olmasına rağmen Lenin döneminde, Troçki, Stalin, Zinoviev, Kamenev, Bucharin gibi liderlerin arasında Molotov'un adına rastlanmaz. Molotov, yaratıcı atılgan olmaktan çok, çalışkan ve iyi hizmet veren bir bürokrat olarak tanınmıştır. Molotov'un, partide yıldızının parlaması 1928 yılında başlar. 1923 yılında Lenin'in son günlerınde partide iktidar mücadelesi başlamış, Troçki, Rakovski, Radek, Preobrazenski gibi liderlerden oluşan "Sol muhalefete" karşı Stalin, Zinoviev ve Kamenev'den meydana gelen "Triumvira" kuruimuştur. Ancak Triumvira'nın temel hedefi, Lenin'den sonra partinin en güçlü kişisi olan Troçki'dir. Görüşleri ve kişisel ihtirasları birbiri ile çatışan Triumvira üyelerini bir arada tutan etken Troçki korkusudur. Nitekim, Troçki'nin etkisiz duruma getirildiğı 1925 yılında Triumvira da çözülür. Zinoviev'le Kamenev, köylüye taviz verme politikasını eleştirerek, Troçki'nin hızlı sanayileşme politikasını savunmaya başlarlar. Böytece 1926'da yeni bir gruplaşma meydana gelir. Stalin'den ayrılan Zinoviev'le Kamenev, Troçki ile 1926'da Birleşik Muhalefet cephesini kurarken, Stalin de, köylülere taviz verme politikasının baş savunucusu olan Bucharin'le ittifak yapar. StalinBucharın ekibinin Birleşik Muhalefet'i yenmesi zor olmaz. Troçki zaten iki yıldır tecrit edilmiş durumdadır. Kısa süre önce Troçki'ye en ağır hücumları yönelten Zinoviev ile Kamenev'in Troçki'ye katılmaları ise inandırıcılıklarını yitirmelerinden başka sonuç vermez. Parti mekanizması da, genel sekreter olan Stalin'in denetımindedir. Mücadele Birleşik Muhalefetin ağır bozgunu ile sonuçlanır ve Troçki ile Zinoviev 1927'de partiden atılırlar. Ancak bu sıralarda Stalin sola dönmeye başlamıştır. Hâlâ köylüleri destekleme politikasını savunan Bucharin'le arası giderek açılmaktadır. Ve Stalin 1928'de köylüleri destekleme politikasını terk edip hızlı sanayileşmeye yönelınce Bucharin'le ipler kopar. Bucharin, Tomsky ve Rykov, Stalin'in hızlı sanayileşme politikasını şiddetle eleştirmektedirler. İşte Molotov, bu sıralarda partide adını sık sık duyurmaya başlar. Molotov, Kaganoviç'le birlikte Stalin'in hızlı sanayileşme politikasını ateşli bıçimde desteklemektedir. Ne ilginçtir ki, bu politikayı destekleyen diğer bir kişi de, Stalin tarafından partiden atılmış olan Troçki'dir. Troçki kendisinin yıllardır savunduğu görüşün, can düşmanı tarafından bile olsa, uygulanmaya başlanmasını olumlu karşılamıştır. Bucharin'in önderliğindeki "sağ muhalefef'm tasfiye edilmesinden sonra Molotov, Stalin'in vazgeçilmez adamı olmuştur. Tarihçiler, Stalin dönemindeki "büyük tasfiyelerden" Molotov'un da sorumlu olduğunu belirtirler. Molotov'un 19301941 dönemınde başbakanlık görevlnde bulunduğu anımsamrsa, 19361938 yıllan arasında meydana gelen bu olayların sorumluluğundan kurtulmasının güç olduğu görülebilir. Ama tasfiyelere karşı çıksaydı 96 yaştna kadar yaşar mıydı? O da ayn bir konu. t Stalin'in ölümünden sonra Molotov'la Nikita Kruçev arasında amansız bir mücadele başlar. Molotov, 1956 yılında Dışişleri Bakanlığı görevinden uzaklaştırılır, ama mücadeleyi bırakmaz. Kruçev'in Moskova bürokrasisine karşı açtığı savaş ve ekonomik reform denemeleri, katı bir Stalincı olan Molotov'un sert muhalefeti ile karşılaşmaktadır. Kruçev'e karşı Molotov'un önderliğinde Kaganovic, Malenkov, Saburov, Suslov ve Pervukin'den oluşan muhalefet grubu kurulmuştur. Macaristan'daki ayaklanma ise Stalinci muhalefetin elinde koz olmuştu. Kruçev'in siyasal ve ekonomik reformlarının yol açabileceği tehlikeler ısrarla vurgulanıyordu. Muhalefet o dönemde ifade özgürlüğü, hatta grevi bıle hoşgörü ile karşılayan ve bürokrasiye hücum eden MaoZeDung'u da bir numaralı düşman ilan etmişti. Oysa o zamanlar Kruçev'in Mao ile arası henüz bozulmamıştı. Kruçev "antiparti grup" olarak nıtelediği muhalefete karşı şiddetli bir karşı saldırıya geçer ve Molotov 1957'de Merkez Komitesi'nden, 1961de ise Komünist Partisi'nden atılır. Siyasal yaşamında Troçki, Zinoviev, Bucharin ve Kamenev gibi liderlerin partiden atılmasına tanık olan "temkinli" Molotov, sonunda aynı akıbetten kendıni kurtaramamıştır. Kurtaramazdı da. Stalin sonrası Sovyetler Birliği'nde Molotov tipi yöneticilere artık yer yoktu. Molotov, Stalin döneminin içe dönük dünyaya korku ve kuşku ile bakan Sovyet Rusya'sının temsilcisi idi. Bir Batı müdahalesi korkusu, Nazi Almanyasının tehdidi ve Amerikan atom tekeli, bu Rusya'nın ve Molotov gibi yöneticilerinin şekillenmesinde önemlı rol oynamışlardı. Kurnaz, çalışkan, ama dar ufuklu, katı, kimseye güvenmer yen ve yenilikten ürken bir bürpkrattı Molotov. 3. Dünyadaki kurtuluş hareketleri onu fazla ilgilendirmemişti. Hiçbir zaman yaratıcı olamamış, sadece kendinden bekleneni yapmış ve iyi hizmet vermiştir. 1 Sovyet savaş gemileri Pire'ye geliyor AET'de bomba ihbarı Kuzey Atlantik Asambiesi toplantısı bugün başhyor İstanbuTa yabancı parlamenter akını Waldheim, bir yıl dış geziye çıkmavacak Hailide feribot batü: 180 ölü PORTA13PRINCE (a.a.) Haiti'nin batı kesiminde önceki gece 15 metre boyundaki bir feribotun batması sonucu meydana gelen kazada 180 kişinin öldüğu acıklandı. Haiti'deki ABD Büyukelçiliği Sözcüsü Jeffrey Lite, yaptığı açıklamada, kaza haberinı Haiti Deniz Kuvvetleçi'nden öğrendiğini, yolculardan 20'sinin kurtanldığını duyurdu. PortAuPrince'de yayın yapan Katolik Radyosu "Solcü" dc, kapasitesinin üzerinde yolcu almış olan feribotun, başkentle, 8 km batısındaki Gonave Adası arasında sefer yaptığını bildirdi. \ "McDonaldV Macaristan 'da îran'ın BM elçisi iddiaları doğruladu ABD ile görüşmeler yaptık Tahran 'm Washington 'la ilişkilerinin normalleşebileceğini belirtti. ABD Başkanı Ronald Reagan'ın Iran'la görüşmelere devam etme kararı aldığı bildiriidi. ABD'de soğuk dalgası 6 Irak subayı öldürüldü ABD'nin orta ve batı bölgelerini etkisi altına alan soğuk dalgası, can ve mal kaybına yol açıyor. lawa, Kansas, Michigan, Minessota, Missouri, Nebraska, Dakota ve Wisconsin eyaletlerinde, ısının 20 derecenin altına düşmesiyle, 27 ilde hayat felce ağradı ve en az 12 kişi hayatını kaybetti. Öte yandan, Beyaz Saray'da yüksek düzeyde yapılan toplantıda, Başkan Reagan'ın tüm eleştirilere karşın f ran ile gizli pazarhk programına de\ram kararı aldığı bildiriidi. "New \brk Times" gazetesinin haberine göre, Başkan Reagan'ın bu kararı almasında, önumuzdeki hafta içinde iki Amerikalı rehinenin daha serbest bırakılması yolunda umut verici gelişmeler olduğu gorüşü rol oynadı. Beyaz Saray'daki toplantıda, bazı >'ardımçılan, Reagan'a halen BeyTut'ta İran yanlısı örgütler Urafından rehin tutulan Thomas M. Sutherland ve Terr> A. Anderson'un önumüzdeki gunler içinde serbest bırakılmasına ilişkin guelü belirtiler olduğunu bildirdiler ve Reagan'ın gizli pazarhk programının devamı için ikna olmasını sağladılar. Ancak bazı yetkililer, söz konusu bu iki rehinenin serbest bırakılması yolundaki girişimlerin bir haftadan daha fazla surmesi halinde, olumlu sonuç alma şansının giderek azalacağını da itiraf ediyorlar. Talabani' Barzani güçlerinin ortak eylemi SİİRT (Cumhuriyet) Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin (IKDP) Sesi Radyosu dünkü yaymında, bir süre önce birleşen Talabani ve Barzani güçlerinin yaptığı saldında biri subay 5'i astsubay olmak üzere 6 Iraklıyı öldürdüklerini duyurdu. 20 yıl aradan sonra birleşen KYP ile İKDP'nin ortak eylemine ilişkin radyo haberinde şu bilgiler vefildi: "Seyit Sadık bölgesinde 85 kişilik Talabani ve Barzani gücü, Irak birliklerine saldırarak bir Irak subayı \e 5 astsuba>ını öldürdüler. Yaklaşık 10 askeri araç imha edildi." Ote yandan Tebriz'den yayın 1 yapan İran İslam Cumhuriyeti nin Sesi Radyosu'nun da konuya ilişkin haber yorumunda, "tran'da sürgiinde bulunan Irak geçici devrim konseyi lideri Hüccetiilislam Muhammet Bekir El Hâkim, Kürdistan Demokrat Partisi (KYP) lideri Mesut Barzani'nin kardeşi tdris Barzani ile görüşlü. Görüşmede Saddam'ın devrilmesi konusunda görüş birligine vanldı. Ay nca çok boyutlu mücadele ve Irak'ın temsili konusunda anlaşmaya vanldı. Daha once de KY P lideri, Kürdistan Yurtseverler Birtiği lideri Celal Talabani, Bekir El Hâkim ile görüşmuştü" denildi. İKDP Radyosu, yanınında ayrıca Talabani ve Barzani güçlerinin birleştirilmesiyle bölgede buyük bir etkinlik sağladıklannı, önumüzdeki gunlerde Irak askerlerine karşı yeni saldırılara girişeceklerini de ileri sürdü. TANJU AKERSON WASH1NGTON ABD ile tran arasında gizli pazarhk haberlerinin büyük yanküar uyandırdığı bir ortamda, İran'ın BM temsilcisi, beklenmedik bir açıklama yaparak Washington iie Tahran arasındaki temaslan doğruladı. Reagan'ın da İran ile göruşmelere devam edilmesi kararı aldığı bildiriidi.. tran'm BM'deki temsilcisi Büyükelçi Said Recai Horasani, dün New York'ta düzenlediği basm toplantısında Washington'un İran ile ilişkileri düzeltme eğilimi gösterdiğini, kendilerinin de ABD'nin özellikle Lübnan politikasında değişiklik yapması halinde buna hazır olduklarını söyledi. Horasani, ABD silahları aldıklarını, ancak bunu hiçbir şe AIDSli Rus Sovyetler Birliği'nden kaçarak Yunanistana gelen ve siyasi sığınma hakkı isteyen bir Rus mülteciye AIDS teşhisi kondu. Rus mültecinin, Atina Devlet Hastanesi'ndeki özel bir bölmede tedavi gördüğü bildiriidi. Hastane yetkilileri, Sovyet mültecinin kurtulma şansmın çok az olduğunu belirtiyorlar. Shultz, İran'a sitah göndertlmesine karşı (Basmdan) kilde rehineler için pazarhk konusu yapmadıklannı söyledi. Bugüne kadar beş kez ABD'li temsücilerle temas yapıldığmı belirten Horasani, en son eski Ulusal Güvenlik Başdanışmanı Robert McFarlane'in Tahran'a geldiğini bildirirken, Farlane ile Beyaz Saray arasında Tahran'dan v^apılan bir telefon konuşmasının teyp bandınm ellerinde olduğunu belirtti. İran büyükelçisi, ellerinde Farlane'e ait olan teyp bandının tarihi bir değer taşıdığını belirterek, ABD tarafından geliştirilen son temasların olumlu bir adım niteliği taşıdığını vurguladı. Horasani, ABD'nin özellikle Lübnan sorununda politikasını değiştirmesi, bu ülkedeki Müslüman çoğunluğun iradesini ve Lübnan'daki meşru yonetimin referandum ile>eniden kurulmasını kabul etmesi halinde, ABD ile ilişkilerini normalleştirmeye hazır olduklarını söyledi. İran buyükelçisi, Amerikalı rehineler konusunda hiçbir zaman pazarhk yapmadıklannı ve silah olayında İsrail'in rolunü kesinlikle yalanladı. İsrail'in rolunün ABD tarafından, İran ile ilişki kurmasının tumuyle açığa çıkmasını istemediğinden uydurul Yıldızının parlak olduğu dönem ise renkli bir kişilik geliştirmesini olanaklı kılacak turden değildi. Castro ' Lenin nişanı "COMECON" zirvesi için Moskova'da bulunan Küba Devlet Başkanı Fidel Castro, Sovyet Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov ile görüştü. TASS Ajansı, iki liderin görüşmesinde, "SSCB ile Küba arasındaki dostluğun geliştirilmesi"nin ele alındığını bildirdi. Fidel Castro'nun, "Küba ile SSCB arasındaki sarsılmaz dostluğun geliştirilmesine katkıda bulunmaya devam edeceği konusunda lorbaçov'agüvence verdîğini" elirten ajans, görüşmenin içeriği konusunda aynntıh bilgi vermedi. Öte yandan, Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov, Fidel Castro 'ya, düzenlenen bir törenle SSCB'nin en yüksek nişanı olan "Lenin Sişanı"m taktı. Sovyet yönetimi, ağustos ayında, 60. doğum yıldönumu nedeniyle Küba Devlet Başkanı ve Komünist Partisi Birinci Sekreteri Fidel Castro'ya "Lenin Nişanı" verildiğini açıklamışn. Fiüpinler hnuz cumhuriyeti'ne benzedi Komünistler bir askeri darbe durumunda Aguino'yu destekleyeceklerini duyurdular. MANİLA, (AP) Filipinler'de askeri darbe olacağı soylentileri bir turlu dınmezken, Devlet Başkanı Corazon Aquino'nun Japonya'daki temasian sürüyor. Yeni Halk Ordusu gerillaları ve yasadışı Filipinler Komünist Partisi sozculeri bir askeri darbe girişimi olursa Aquino"nun yanında yer alacaklarını açıkladılar. Askeri darbe olacağı iddiaları başkent Manila'da guniuk yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda. Kamuoyu artık bu söylentilere alışmış olduğu için yaşamın günlük akışında dikkati çeker bir aksama yok. Darbe söylentileri üzerine gozler, devrik başkan Ferdinand Marcos yanlılanndan çok, şimdıkı Savunma Bakanı Juan Ponce Enrile'ye bağlı oidukları bilinen genç suba>lara çevrilmiş durumda. İyi eğitim gormuş ve disiplinli bu genç subayların Yeni Halk Ordusu gerillalarına karşı uzlaşmaz bir mücadele verilmesıni istedikleri, bu nedenle onlarla uzlaşmaktan yana olan Aquino'ya ters duştükleri biliniyor. Ancak soylentiler ulke içinde tepkiyle karşılanıyor. Önde gelen gazetelerden " M a n i l a Times" bu soylentiler yüzunden ülkenin "muz cumhuriyetine benzedigini" yazdı. Filipinler Komünist Partisi ve onun silahlı kolu durumundaki Yeni Halk Ordusu adına yapılan açıklamalarda askeri darbeye karşı konulacağı ve Aquino'nun destekleneceği belirtildi. Japonya'ya 4 günlük resmi ziyaretinin sonuna gelen Aquino ulkesinde siyasal çalkantılann henüz durulmadığını ve bu durumun yabancı sermayevi >atırım yapmaktan caydırdığını kaydederek en kısa /amanda iç barı^ın sağlanacağını ilerı sıırdu. Sürekli askeri darbe söylentilerine Manila basını ateş püskürüyor: Irak,Tebriz veîsfahan'ı bombaladı Dış Habeıier Servisi Irak dün başta Tebriz ve İsfahan kenti olmak üzere İran'daki bazı petrol tesislerini \e askeri mevzileri bombaladı. Irak Genelkurmayı tarafından yapılan açıklamada, Basra kentinin dün İran tarafından boı balandığı, 2 sivilin oldüğü, iki sivilin de yaralandığı duyuruldu. Öte yandan konuyla ilgili bir açıklama yapan İran askeri sözcüsü, İsfahan'da 7 sivilin ölduğünu 25 kişinin de yaralandığını bildirerek, Irak'ın önceki gun de sanayi tesislerine vaptığı saldırıyla ilgili olarak lrak'ın üç kentinin 48 saat süreyle top ateşine tutulacağım belirterek İran"ın, lrak'a ait bir savaş uçağını duşürdüğunü ve iki hücumbotunu batırdığını öne sürdü. Tebriz'den yayın yapan İran İslam Cumhuriyeti'nin Sesi Radyosu'nun İran resmi haber ajansı IR. NA'ya dayanarak verdiği haberde, "İran'ın günevindeki Maseh adlı bölgede bir Irak savaş uçağını düşürdük" denildi. Öte yandan İran, lrak'a ait bir savaş uçağıru duşürdüğunü ve iki hücumbotu batırdığını öne sürdü. Potonya\kıDayanışma Sendikası tarajiariarı gösteri yaptı Askeri darbe tehdidinin gerisindeki adam olarak dikkatleri üzerinde toplayan Savunma Bakanı Juan Ponce Enrile, iddialara aldırmaz görünüyor. (Foto: AP) VARŞOVA. (a.a.) Polonya'nın bağımsızlığa kavuştuğu 11 Mart 1918 tarihinin yıldönümü dolayısıyla önceki gün binlerce kişi kapaıılan bağımsız "Dayanışma Sendikası" lehine gösteri yapıı. Başkeni Varşova'nın merkezındeki bir katedralde du/enlenen ayınden sonra sokağa dokulen 7 bin dolayında kişi, Dayanışma Sendikası ve onun bir kolu olan "Bağımsız Polonya İçin Konfederasyon" adlı kuruluş lehine sloganlar attılar \e el ilanları dağıttılar. Daha sonra Meçhul Abker anıtının bulunduğu alana toplu şekilde yürumek isteyen gosteri ciler, poiis tarafından durduruldu \e bir saat süren mücadele sonunda, güvenlik kuvvetleri cop kulıaıımadan kalabalığı dağıttı. Meçhul Asker anıtına ulaşamayan gostericilerden bir bölümunün "Bağımsızhk". "Gerçek Polonya biriz" ve "Afganistan" şeklinde sloganlar attıklan gözlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle