10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IMR CUMHURIYET/7 Urünlerdeki radyasyon alarm sınırma ulasmadı ANKARA, (Cumhuriyet BüÖZEMRET)EN rosa) Türkiye Atom Enerjisi Kunımu Başkanı Prof. Dr. AhMadyasyon ishali, ancak bir met Yüksel Özemre, radyasyon insanm 45 saat röntgen ishali olmak için sürekli olarak cihazı altında yatmasıyla olur. 400 rad'lık radyasyona maruz Hiç kimse Çernobil'den sonra kalmak gerektiğini bildirdi. ortaya çıkan türedi radyasyon özemre, DYP Ordu Milletvekili Mehmet Haznedar'ın, Doğu uzmanlannın sözlerine Karadeniz'deki ishal salgınmın inanmasm. Daha dün Çernobil kazasından ülkemize Çekmece Nukleer Araştırma gelen radyasyondan kaynaklanMerkezi'nde ölçüm için dığı yolundaki sözlerine karşı bekleyen fındıklardan yedim" çıktı. Böyle bir şe>in olabilmesi dedi. için, söz konusu miktardaki rad Prof. öıemre yasyonun sürekli olarak alınması Prof. özemre, radyasyon isgerektiğini vurgulayan özemre, yon afar. Bu dnrnmda, radyashalinin ancak Çernobil Nükleer şöyle dedi: yon iskalinden söz edebilmek Santralı'nın on kilometrelik sı"Bir insMu, makattan ilaç ve için bir insanm röntgen cihazı alrflerek, bagırsak tcstine tabi tu tmda beş saat kadar yatması ge nırlan içinde otunılması ve o anda nükJeer kazanın meydana geltuldngundjı 67 rad'lık radyas rekir". Prof. Özemre Türedi uzmanlar'a kızdv DUYDUK/GÖRDİK YALÇIN PEMİSE1V Hasan Basri Aydın'ın olayını bilmiyorum kaçıncı kez bu sütunlarda ele alıyorum. Herhalde daha bir çok kez bu iş olumlu bir sonuca ulaşana kadar ele almaya kararlıyım. Çünkü bir hukuk devletinde yaşıyorsak, ülkede bir tek Hasan Basri Aydın olayının yaşanması bile, o hukuk devletini, guguk devleti haline sokmaya yeterlidir.. Neydi Hasan Basri Aydın olayı? Bir kez daha anımsayalım: Hasan Basri /ydın Mafatytf da edebiyat öğretmenliği yapan bir "aydın", bir vergi yükümlüsü ve bir vatandaştır. Devletin çıkarfarını kişisel çıkarlarının uzerinde tutmanın vatandaşlık görevi olduğunu düşündüğü için, 1976 yılında "Vatansız" mesi durumunda görülebileceğini söyledi. Olayın başından beri Türkiye'deki ürünlerin hepsinde bir miktar radyasyona rastlandığı, ama bunlann alarm sınırma bile ulasmadıgı yolundaki görüşlerini yineleyen Özemre, şöyle dedi: "Tekrar tekrar söylnyomm. Kimse paniğe kapılmasın. Radyasyon ber zaman, her yerde vardı, ama kimse bunun farkmda degildi. Çernobfl, bu mesdeyi ortaya çıkardı. Daha dün Çekmece Nükleer Arastmna Merkezi'nde ölçüm için bekleyen fındıklardan yedim. Hiç kimse, Çernobfl'den sonra ortaya çıkan türedi radyasyon uzmanlannın sözlerine kanmasın." Altııı PortakaPın ön elemeleri bugün B. ECEVİT ANTALYA AkdenizAkdeniz Müzik Festivali'nin sonrasında 2229 eylül tarihlerinde yapılacak olan 23. Antarya Altın Portakal Film Festivali"nin ön elemeleri bugün başlıyor. 26 filmin başvurduğu ön elemeler sonrasında 12 tanesi fınale kalmaya hak kazanacak. Antalya Belediyesi'nden dün yapüan açıklamada bu yıl ilk kez film etlcfnliginin agırlıkta bulunduğu festivalin jürisinin bugün toplanacağı bildirildi. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan AKSAV Yönetim Kurulu Başkaru ve Belediye Başkanı Yener Ulnsoy, "FUm festi•ali'ade sadece "sinema kokacagını" bir hafta boyunca YeşOçam'uı kalbinin Antalya'da ataca|ım" söyledi. Ulasoy, "Tfirk Sinemasımıı Oeriemesi için önemli bir adım teşkil eden Antalya Aitın Portakal FOm Festivali'nin bu yd görkemli ve başanlı geçmesi içio ünkânlanınızı seferber edecegiz" dedi. Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi ve ressam Özer Kavaf, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü uzmanı, Devlet Tiyatrolan eski Genel Mudürü Erein Orbey ve AKSAV temsilcisinden oluşan ön jüri, yanşmaya katılan 26 fılmi bir hafta boyunca inceleyecek. Festivale katılmak için başvuran 26 filmin şunlar olduğu açıklandı: Zügurt Ağa, Adı Vasfıye, A a Dönya, Fatma Giil'ön Suçu Ne, Knpa Kızı, KnyucakU Yusuf, Umnt Sokagı, YıJanlann Öcii, Kurbagalar Yaz Bitti, AHar, Gülüşan, Sen TürkiUerini Söyle, Güneşe Dogru, Kanın Namusu, Çagdaş Bir Köle, Ahh Belinda, Beyaz Btsfldet, Kobay. Mertoflu ömer Bey, Gön Doğmadan, Gnn Akşam Oldu, Halkata Köle (Aile Savaşçılan), Kader Kurbanlan, Sevgi Çıkmazı, Kısrak. Giray: Türkiye şanslı Birleşmiş Milletter örgütu'nce alınan karara göre kutlanacak olan Dünya Konut Günü'nün ilki dün Ankara'da yapıldu Toplantıda konuşan Bayındırhk ve îskân Bakanı Safa Giray, Türkiye'nin konut sorunlan bulunmakla birlikte teknik güç ve bilgi birikimi bakımından şanslı bir ülke olduğunu savundu. ANKARA, (Cumhuriyet Büroso) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun aldığı karar uyarınca, her yıl birliğe üye ülkelerden birisinde kutlanacak olan Dünya Konut Günü'nün ilki dun Ankara'da kutlandı. Dünya Konut Günü dolayısıyla Türkiye Emlak Kredi Bankası Genel Müdurlü|ü'nde düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Bayındırhk ve tskân Bakanı Safa Giray, Türkiye'nin konut sorunlan olmakla birlikte gelişmiş teknik güç ve teknik bilgi birikimi açısından şanslı Ulkelerden birisi olduğu görüşünü savundu. Giray, yerleşme ve konut sorununun ülkemizin başta gelen sorunlanndan birisi olduğunu ve özellikle metropoliten şehirlerde birçok yerleşme probleminin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: "Kırdan şebirlere göç eden büynk Idtlder şehirierin çevresinde diger bircok geUsmekte oian ülkelerdeki örneklerinden daha iyi şartlarda olan gecekondn alanlannı oluşturmuşlardır. Ancak yine de bu gecekondu alanlannın yeterli altyapı ve servisler götürülerek ıslahı ve bu alanlarda yaşayan vatandaşlara arsa mülmalann devam ettiğini de bildirerek, şunları söyledi: "Ülkemiz konut konnsunda sorunlan olmakla birlikte bem gelişmiş bir teknik guce, bem de teknik bilgi birikimine sahip olması açısından şanslı ulkeierden biri sayılabilir. Tiirk özel sektörü de konut ve aityapı konusunda acil çözümler getirecek şekilkiyeti güvencesi verilmesi gerek de teçbizatlıdır. Son yıllarda çeliligi vardır. Bu gerekleri yerine şitli firmalar altyapı, konut ve getinnek amacıyla önce 2981 sa planlama projelerini başan ile yılı kanun, daha sonra da buna yürütüp tamamlayarak bunu eklemeler yapan ve bazı madde ispat etmişlerdir. Ülkemizdeki lerini degiştiren 3290 sayılı ka konut sorununun halhnde de her nunlar yurüıiüğe konmuştur. gelir grubuna hitap eden konutHızlı sehirieşmenin en önemli so lar üreterek başanlı olacaklanna runlanndan biri de konut soru inanıyoruz" nudur. Vatandaşiarunıza altyapıSafa Giray'dan sonra Toplu ya sahip alanlarda iş, egitim, sag Konut ve Kamu Ortaklığı Fonu lık alanlanna kolay ulaşılabilir adına söz alan Mahmut Okutan, mesafede kişisel, emniyet ve raül Toplu Konut Fonu'nda bugüne kiyet güvencesi sağlanmış, mede kadar 500 milyar liranın biriktini yaşama standartlanna sahip ğini belirterek, yapılan işlemler ve kişinin ödeyebilecegi pahada konusunda şu bilgileri verdi: birer konut sahibi yapabilmek "Bugüne kadar Toplu Konut için hükümetimiz ber türiii im Fonu'ndan 357 bin 937 konut kân ve kaynağın seferber edüme için 826.6 milyar liralık kredi sine çalışmaktadır". açdmış ve toplam 431.7 milyar liBakan Giray, 1984 yılında ra fiilen kullandınlmıştır. KrediToplu Konut Yasası'nın çıkanla lendirilen konutlann 120 bini tarak bir fon oluşturulduğuna dik mamlanarak iskâna açılmışor. kat çekerek, "Toplu Konut ve 1984 yıhndan önce insaat nıhsatı Kamu Ortaklığı tdaresi kunıldu almış, ancak kredi açümadığı ğundan bu yana vatandaşlanmı için faaliyeti durmuş olan kooza, kooperatiflere ve konut üre peratif konutian da bu dönemtimi yapan firmalara çeşitli ko de tamamlanmıştır. Aynca belenut büyüklüklerine göre konut diyelerin mülkiyetinde olan toplu kredisi imkânlan konut alanlannda yoksul ve dar saglaıunaktadu" dedi. Giray, çe gelirlilere ayrılmış böigelerde inşitli gelir gruplanmn gereksinim şa edilecek konutlar için toplu lerine göre uygun standartların konut ferdi kredisi kullanma imtesbit edilmesi yolundaki çalış kânı getirilmiştir". "hayali şirkeöer" yoluyla devlet hazinesinin soyulmasına karşı çıkmış ve yerel bir gazetede yayımlattığı şakayla karışık bir yergi nedeniyle öğretmenlik mesleğinden çıkarılmıştır. İş bununla kalmamış, Hasan Basri Aydın "gizli örgüt kurmak" savı ile 2. Ordu ve Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılanarak akJandıktan 6 ay sonra aynı suç gerekçe gösterilerek, T.C. vatandaş/ığından çıkarılmıştır. Vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin yanlışlığın düzeltilmesi ve yeniden T.C. vatandaşlığına alınması için yaptığı başvurular üzerine açılan güvenlik soruşturmaşı, olumlu sonuçlandığı halde, İçişleri Bakanlıgı ikinci bir güvenlik soruşturmaşı açma gereğini duy Dünya Konut Günü kutlandı mustur. uzun bir oyalamadan sonra 29.4.1986 gün ve 29043 sayılı yazı ile kendisine "Durumunuz anılan kanuna uymadığından dileğinizin reddi için Bakanlar Kurulu'ndan gerekli karar alınacaktır" denilmiştir.. . H.Basri Aydın bir dilekçe ile İçişleri Bakanlığı'na başvurarak, yargı yoluna gidebilmek için söz konusu kararın bir an önce tarafına bikJirilmesini istemiştir. 29B.1986 ve 39476 sayılı yanrtta, "Yeniden Türk vatandaşlığına alınma dileğiniz, soruşturma aşamasında ofup, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden cevap alınamamıştır" denilmiştir.. Görüldüğü gibi Hasan Basri Aydın oyalanmaktadır. Bu yüzden bir hukuk devletinde kime başvuracağını şaşırmıştır. Çünkü hocanın öyküsünae olduğu gibi "babasını döven kadı"dır. Kime, şikâyet edecektir? Aklına Cumhurbaşkanlığı, yani en yüce makam gelmiştir. Bu amaçla bir dilekçe verip Cumhurbaşkanı ile görüşme isteğinde bulunmuş, ne ki kendisi ile görüşmek yerine, koruma polislerince evinden alınarak siyasi polis merkezine götürülmüş ve sorguya çekilmiştir. tandaşı olmadığı için kendisine iş verilmemektedir. Zaten iş bulsa bile, bütün ömrünü edebiyat öğretmeni olarak geçirmış ve haksızJıklara karşı çıkttğı için sağltğını önemli ölçüde yitirmiş bir kişi ne iş yapabilecektir? f vattzini kendi tapyan Mokuyan Inönü Ankara'da ana muHoğraf: RIZA EZER) nbuVda uaş tnü "aman sesinizi t'f diyor. kendisi taşıyan ve öteki içağı bekleyen Inönü '• Hderi olarak Genel erve korumalan una alınıyor. V\K\K\ TAS1 Şimdi elinde bir anayasa ile gazete gazete dolaşarak derdini anlatmaya çalışmaktadır. Anayasanın 66. maddesi şu hükmü içermektedir: ANAYASA Madde 66: Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve tşlemlere karşı yargı yofu kapatılamaz." H.Basri Aydın'ın "vatana bağlılıkla bağdaşmadığı kabul edilen hareketi ise zamanın başbakanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel 'in kesinlikle mahkeme kararianyla saptanan hayali mobilya yoV suzluğunu eteştirmektir. Anımsanacağı gibi, bu eleştiri yazıHasan Basri Aydın'ın bun sında Aydın, gazete ilanıyia dan önce başına gelenleri ay hayali mobilya ticareti yapmak nntılan ile aniatmıştım. Sonra için deneyimli bir ortak aradan hepsinin haksız olduğu maktadır. Ne yazık ki böyle bir ortak anlaşılan gerekçelerle cezaevlerinde tutulmuş, hucrelerde bulamadı. Sonradan Yahya yatırılmış, bu nedenle sağlığı Demirel'in ticaretini "çocuk nı önemli ölçüde yitirmiştir. oyuncağı" durumuna getıren Yurtdışmda bulunduğu sırada başka hayali ticaretler de yaaiabildiği ev eşyaları bir yıldan pıldı. Bunlar yasalaıia, hüküberi, Sirkeci gumrüğünde çü metlerce korundu. H.Basri Ayrütüfmekte, kendisine teslim dın gibi vergi yükümlülerinin edilmemektedir. Bunun gerek üç kuruşluk bütçelerinden çesi ise, Türk vatandaşı olma sağlanan paralar, İsviçre bankalannda stoklandı. Kimse vamasKJır. Hasan Basri Aydın 1976 yı tandaşlıktan çıkanlmadı. Tersine, "ihracat rekortmeni" vs. hndan beri işsizdir. Bu sürenin büyükçe bir bölümünü Alman adı altında boyunlanna altın ya'da eşinin çalışması sayesin madalya bile asıldı. Buna karde geçirebilmiş, sonra yeniden şılık Hasan Basri Aydın şimdi yurda dönmüştür. Ama yine iş aramızda "vatansız" olarak sizdir. Daha doğrusu Türk va dolaşıyor. jm> görevttsi verümiyor mn? îstan*Tda aeden böyle korumasız eztyornnuz?" Inönü, hafif tebessüm ediyor. Ama Ozifadesinden böyle bir sorudan sıkılıjı belli oluyor: n Yok caaım, yok. Böylesi daka lyf. unan sesinizi çütannavın. B«hıtıım> ozulmasıo. Ne güzd gidip gettyoruz" Bir ara büfeye gidip gazete aJan Inöü, günün haberlerine kısaca bir göz aüo'r ve oldukça rötarh kalkan 20.20 çağını bekliyor. Yolcu Salonu'nda bir öşede gazetelerini oloıyarak oturan lönü'nün yanına bir vatandaş geliyor. Seçiaule yenflmedik inanın. Bir sonıki seçimde daha çok çalışıp, iktidar lacagız. Kosnra bakmayın, bu sefer öyfc oldu" diyor. tnönü'nün yanıü haıi>"Yaşa yaja, sagol". Demirel'den tepki: 'Eski bir tanıdığı, SHP liderinin yanıa >aklaşıp haJ hatır sonıyor. Inönü, erfede olduğunu öğrenmek istiyor. Ta»bğı ABD'de olduğunu belirtip, "Bekı, bir gelseniz y a " teklifinde uıanuyor. Inönü, son günlerdeki youn «eçim gezilerini ve artık tzmir milırvekili olduğunu anımsaürcasına,"Zor ANKARA, (ANKA) Kairaz. Ben artık Ankara, tstanbul, tz patılan Adalet Partisi'nin Genel dr'den başka yere gidemiyonıııı" di Başkaru ve eski Başbakanlardan ; konuşuyor. • Süleyman Demirel, televizyonda Söz dönüp dolaşıp politikaya gelin dün gece yayımlanan 2'nci kanal ;, SHP lideri "Başkanlık Divanı'nda tanıtım programını sert bir dille i degifiklik kararım ne zaman eleştirerek, "tosanda biraz idrak erdtaiz?" sorusunu, her zamanki tav ve izan olnr. 2. kanal bizun 79 hükümet programında vardı. yla vanıtlıyor: "Deieriendirme yapüıyordn seçim Tek kettme etmedüer" dedi. Süleyman Demirel, kapatılan »nuçtan hakkında.. Şey, unnttom ne AP'nin başkanlik divanı üyeleunan karar Terdigiıni'. Inönü, "Secim sonuçlarının tek ya riyle, DYP milletvekilleri ve başın, Aün için tek yaran kunütayda gö kanlık divanı üyelerine bugün • kabnl ettiremediginiz Sayıa bir öğle yemeği verdi. Demirel'v ürkan'a genel başkan yarduncüıglnı in yemeğine DYP Milletvekilleıbnl ettirmek oldu galiba" değerlen ri Neda Tekinel ve Murat Söknnesini çok yerinde buluyor, "Evet, menoğlu, yurtdışmda olmalan •rçekten de öyle oldu. Ama, oMnkça nedeniyle kaülamadı. Süleyman Demirel, DYP mili blr şey bu" diyor... SHP lideri bir ara Türkiye Gazeteci letvekillerine verdiği yemekten Sendikası'nın yakanuzdaki rozetine önce AP ve DYP'li yöneticilerkıüyor: "Sizin amMeminiz de en az bi le bir süre sohbet etti. Demirel, m partininkj kadar karışık. Epey uğ bir ara DYP Istanbul Milletveşnuşlar galiba bunu bulmak için" diye kili ve TRT eski Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu'nu yanına ça>nuşuyor. ğırarak, televizyonda önceki akTüm yolcular gibi sıradan bir vatan şam yayımlanan 2. kanal tanıtım ı$ olarak uçağa binen ana muhalefet programını seyredip seyretmedileri, SHP Genel Başkanı Inönü, ucak ğini sordu. Kasaroğlu'ndan , genç bir bayamn yanına oturuyor. "Seyrettim efendim" yamtını t>celeri gazetelerini inceleyen Inönü, alan Demirel, daha sonra şunları >ha sonra yarundaki genç yolcu ken söyledi: i tanıyınca sohbete başlıyor. lstan"tnsanda biraz idrak ve izan if'da yalruz başına yola çıkan SHP otar. 2'nci kanal, renkli televiz:nel Başkanı, Ankara Esenboğa Ha yon ve radyo yayınlaruın tüm alanı'nda ana muhalefet lideri gibi yurttan dinleoebilmesi konnlan jşdanıyor. Ucağın kapısından yeni bizim 1979 hükümet programın;nel Sekreter Fikri Saglar ve yeni Ge da vardı. Bnnlar bizteı fikirieri1 Başkan Yardımcıs) Aydın Güven mizdir. Akşam tek kelime etmeirkan ile Genel Başkan Yardımcısı tb diler. Insan biriki kelime eder. u m önen ve Genel Sekreter Yardun Geçmişi inkâr ede ede bilmem » tbrahim Taşdemir tarafından alınan nereye varüır?" önü, Şeref Salonu'nda bir sure dinSüleyman Demirel, bir gazeıiyor. tnönü'nün uçağa kadar kendi tecinin "Cumtaurbaşkam Kenan yle getirdiği valizi ise bu kez koruma Evren'in Diyarbaktr'da yaptığı revüleri tarafından alınıyor ve tnönü konuşmayı" değerlendirip deadan bir vatandaş gibi dolaştıği tstan ğerlendirmeyeceğini sorması l'dan sonra geldiği Ankara'da, kar üzerine de, "Ciddi şeyler ayak ayanları ile, korumalanyla bir ana üstü konuşolmaz" demekle yeıhalefet lideri olarak havaalanından tindi. nhyor. Toptan yaslı gitti, şen geldi KAPATILAN Adalet Partisi: nin bakanlarından Köksal Toptan DYP'den Zonguldak Milletvekili seçildi ve Meclise yeniden girdi. DYP'de adaylar belirlendiği sırada Süleyman Demirel kendisini aradı ve "Zonguldak'tan seni aday yapıyonız" dedi. Köksal Toptan biraz çekingen bir biçimde ve fakat Demirel'in sözünden dışarı çıkmak istemediği halde, "Beyefendi, Zonguldak ta ANAP kazanır, ben aday olmasam daha iyi olmaz mr?" karşıltğını verdi. Ancak, "eski başbakan" kendisini ikna etti. Toptan adaylık sırasında zaman zaman kotümseıiiğe düştü, zaman zaman "Benden başka kimse kazanamaz" dedi ve sonra da kazandı, Ankara'ya geldi. Şimdi 1979 AP azınlık hükümetindeki diğer bazı bakan arkadaşları kendisine takılıyorlar: "Köksal yaslı gfttin, ama şen geldin" EVREN DtYARBAKIR VE MUŞTA bıceledi, beğenmedi Cumhurbaşkanı, Diyarbakır'da Sosyal Hizmet Kurulu Huzurevi'ni denetledi, vali ve belediye başkanına, "Böyle huzurevi olmaz" dedi. 112 çeşitli yaşta çocuğun barındığı çocuk bakım yurdundaki incelemesi sırasında 2 çocuğun ağladığını gören Evren yetkililere, "Bu çocuklara anne şefkati verin, şefkatten yoksun kahrlarsa yüzleri gülmeyen ve içine kapanık insanlar olup çıkarlar" dedi. SEMİR YALÇIN ZİYA AKSOY DtYARBAKIR Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Diyarbakırdaki incelemelerini dün de sürdürdü. Sabah restorasyon çalışmaian süren Deliller Ham'nı gezen Evren, yapılaşma sırasmda özelliğin korunmasını istedi. Buradan Keçiburcu'na çıkan Cumhurbaşkanı, 1209 yılında Romahlar tarafından yapunlan burcun altındaki mabet hakkında bilgi aldı. Evren, beraberindeki Diyarbakır Belediye Başkanı Nurettin Dilek'e, "şehirde akrep oiup olmadığmı" sordu. Belli kesimlerde akrep olduğu yamtını almca, "Biliyor musunuz ben akrepten korkmam. Gördiıgüm yerde hemen vakalanm" dedi. Cumhurbaşkanı, tarihi yapılardaki gezisini tamamlayarak Sosyal Hizmet Kurulu Huzurevi'ne gitti. 9 erkek, 5 bayan yaşlı ile iki çocuğun bulunduğu huzurevini çok yetersiz gören Evren, Vali Abmet EJbeyli ile Belediye Başkaru Nurettin Dilek'ten huzurevinin başka bir yere taşınmasını istedi. Evren, "Böyle huzurevi olmaz. Çok ilkel. Zaten sabah ben huzurevini görmek istiyorum dediğimde, siz isteksiz davranmıştınu. Ben aniadım, demek ki yetersiz olduğu için be10 BİN LtRALlK GÖSTERİ Cumhurbaşkanı >nın Kız Meslek Lisesine geliş ve gidişinde ayaklanna yatarak davul çalan Mustafa DemİT sonunda Evren'den 10 bin lira almayı başardı. nim burayı görmemi istemediniz" dedi. Cumhurbaşkanı burada Muşlu 70 yaşındaki Zahide Çalışkan'ın 10'a kadar saymasını istedi, ancak Zahide Çalıskan 5'e kadar sayabildi. Daha sonra 012 yaş grubu çocuk bakım yurduna gelen Cumhurbaşkanı, burada da yemeklerin yapılış saatlerini beğenmedi. Evren, aşçılardan bilgi alırken yemeklerin sabah yapıldığını öğrenince kızdı ve "Burası sıcak memleket, yemekler kokar. Sabah tan yemek yapılıp öğleye, hatta akşama kadar bekletilir mi? Veraek saatlerini mutlaka değiştirin. Sabah sadece kahvaltı bazırlanır. Yemekler de öğle saatlerinde yapüsın" şeklinde konuştu. 112 ceşiüi yaşta çocuğun banndığı yuvada bazı çocuklara oyuncak veren Evren, Dilan Birtane ve Göksel Valak adlı çocuklann ağladığını gorünce, neden ağladıklannı sordu. Yanıt alamayan Evren, yetkililere dönerek, "Bu çocuklara anne şefkati verin, eğer sefkatten yoksun kaiırlarsa o zaman yüzleri gülmeyen ve içine kapanık insanlar olup çıkarlar. Bunlann sorumiulan da sizler olursunuz" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, gezisini daha sonra Endüstri Meslek Lisesi'nde sürdürdü. Burada ağaç işleri atölyesinde bir öğrencinin tahtayı kesmekte güçlük çektiğini görünce yanına gitti ve testereyi inceledi. Testerenin körelmiş olduğunu gören Evren kızdı ve yetkililere bu tur araçgereçle boşa kürek çekildiğini, bunlann onanlması gerektiğini belirtti. Evren, daha sonra Yenişehir İlkokulu'nda bir ay önce açılan ve 30 kursiyerin bulunduğu bilgisayar kursunu gezdi. Cumhurbaşkanı, halıcılık kursuna geldi ve yetkiülerden bilgi aldı. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'ne ge len Evren, burada gazetecilerle bir süre görüştükten sonra öğleden sonra da çeşitli iş makinelerinin üretildi^ Temsan fabrikasında incelemelerde bulundu. Evren, gezilerini daha sonra askeri birliklerde sürdürdü. Evren, bugün sabah uçakk Ankara'ya dönecek. "Bakan bakana" gezdiler Cezaevi hükümlülerinin ürünlerinin sergilendiği Cezaevi Sergisı, Adalet Bakanı Necat Eldem ile Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Tltiz'i bir araya getırdi Biri, hükümlülerden doğrudan sorumlu, diğeri, bu hükümlülerin dışardakı " s o n l a r ı m " tayin eden bakandı. Birlikte sergiyi gezen iki bakan, bu arada bırbirleriyle söyleşme olanağı da buldular. Bakan Eldem, sergıde sergılenen ürünlerin "hükümlülerin duygulanm " yansıttığını belırtirken, hükümlülerin bu çalışmasını Tınaz Titiz'in uygulamaya koyduğu beceri kurslarına benzetti. Sonra sıra, bu hükümlülerin dışarıda iş bulup bulamadıklan konusuna geldi. Bakan Eldem, cezaevınde "sanat " öğrenen hükümlülerin dışarıda "kapışıldıklarım" söylerken. "Bizden özellikle hükümlü isteyen işyerleri var" dedi Bakan Tıtiz ise bu konuya daha değışik bir şekılde yorum getirdi: "İşyeri sahipleri, bu hükümlülerin hayatın sillesini yiyip, ıslah olduklarını, bir daha suç işlemeyeceklerini gözönünde bulundurarak, bunlan tercih ediyor, kapışıyorlar". Hükümlülerin, ağaç oyma, halı, el işlemeleri, resim, konserve, ayakkabı ve sabun gibi ürünlerinin sergilendiği sergiyi dolaşırken, Adalet Bakanı Eldem, gözüne önce bir tesbihi kestırdi. Tesbihle bir süre ılgınen Bakan Eldem, çevresındekılerın "Kolleksiyonunuz için almayacak mısınız?" şeklındeki sözlerıni duymazlıktan geldi ve "Burası zaten bizim kendi sergimiz" gerekçesiyle almaktan vazgeçti. Bakan Titiz ise, "Efendim siz burada misafirsiniz, bir şey almayacak mısınız?" şeklindekı sözler karşısında. bir şey satın almamasının nedenini, "Enflasyonu azdırmamak i ç i n " diye açıkladı ve sergıden "eli boş" ayrıldı. 2. Kanalda bizimde emeğhrüzvar Bürokraside dirsek teması Ara secımlerden sonra bürokraside beklenen kayma ilk örneklerint vermeye başladı Hep denfr. "Ne sağcıyız. ne solcuyuz. sporcuyuz, sporcu'' sporun beyni, Beden Terbryesı Genel Mudüriüğu'nde son günlerde makam odalan sıyaset kokmaya başladı bile Geçenlerde Beden Terbiyesı Genel Mudurü $ahap Sayın v kım zıyaret ettı dersmız, hem de ara seçımın hemen ardından9 Ikmcı MC doneminde Beden Terbıyesı Genel Müduıiüğu yapan o dönemde "komanda" lakabıyla tanınan şımdı DYP'lı Refaattin Şahin Şahap Sayın ile Refaattin Şahın geçtığimız günlerde tam 2.5 saat gorustüler Herhalde. ıkı halefselef spordan konuştular lyı nıyetlı duşunenier, böyle diycr Genel mudurlüktekı kötu nıyetlılerin ise ağzı torba değıl, büzuimüyor. ~ Şahap Sayın babadan a/ dıledı Yok yok, doğru yolu gördü ustadım Onlardan soylemesi, bizden yazması Tıp fakültesi sınavı Ankara Üniversitesi Tıp Fakultesı Dekanı Prof. Dr. Hayati Ekmen fakültelerinde açık bulunan 77 araştırma görevlisi kadrosu için yapılan sınava 1890 adayın başvurduğunu söyledi. Adaylarm ılk olarak 1 eylül günü İngilizceden, ertesi günü ise Fransızca ve Almancadan sınava alındıklarını kaydeden Ekmen, sınava gelenlerin büyük bir çoğunluğunun Ankara dışından gelmiş olmaları nedeniyle bilim sınavının ise 5 eylül günü yapıldığını bildirdi Dil sınavma giren adaylarm Kağıtlarının isimleri kapalı olarak bir gün ıçerisinde okunduğunu ve sınavı başaran adaylarm adlarının bulunduğu üstenin 3 eylül günü saat 18.30da fakülte dekanlığımn gırişıne asıldığını söyleyen Ekmek, ertesı günü ,se çalışma saatleri ıçerisinde sınav sonuçlarına kiraz eden adaylann bu başvurularının değertendırildiğinı anlattı Sınava ilişkin bir taş üzerine açıklama gönderen Prof. Ekmen, itirazları incelemek için yeniden bir jürı oluştuğurulduğunu ve toplam 106 sınav kağıdının tek tek incelendiğıni kaydederek, çalışma saati sonunda yapılan başvurulann ise dikkate alınmadığını bildirdi. 5 adayın itirazının yerinde bulunduğunu ve sınavda başanlı bulunduğunu kaydeden Ekmen, kendisinin sınava giren adaylarla görüşmediğinı de anlattı. Prof. Ekmen, sınava başvuran adaylarm sayısının 1890, yabancı dil sınavını başaran ve bılım sınavına gırmeye hak kazananların sayısının ise 918 olduğunu bildirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle