Katalog

25 EKİM 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kuzey Kıbns Turk Cumhuriyeti Başbakam Derviş Eroğlu, "Rum tarafının uzlaşmaz tutumunun sürmesi halinde KKTC'nin tanınması kaçınılmaz olacak" dedL Eroğlu, her fırsatta, banş görüşmeîerinin sürdürülmesinden yana olduklannı açıkladığını haOrlattt. Derviş Eroğlu, "Dünya, Birleşmiş Milletler Cenel Sekreteri'nin sdn belgesmi de reddeden Rumlann uzlaşmaz olduğunu artık anlamaya başladı" dedL Derviş Eroğlu, BM Genel Sekreteri'nin Kıbns sorununun çözümüyle ilgiti son belgesinde yapılacak en küçük bir değişikliği kabul etmeyeceklerini bütun dunyaya bildirdiklerini hatırlatft. KKTC Başbakam Eroğlu, Rum yönetimi lideri Kipriyanunun her gittiği yerde "Kıbnsh Türklerin güvenliğini sağlayacaklanm" iddia ettiğine dikkat çekerek, şö'yle dedi, "Rum tarafının Beşiktas Apoel maçı dolayısıyla Güney Kıbns'a geçmesi söz konusu olan 100 Türk'ün güvenliğini sağlayamayacağım açıklaması önemli bir gelişmedir." (».».) Eroğlu: KKTC'nin tanınması kaçınılmas Avrupa'dan ortak ses Dış Haberier Servisi Silahsızlanma ve silahların denetlenmesi sorununun özellikle Batı Avrupa liderlerinin bastırmasıyla kapsamımn genişletilmesine çalışıldığı dikkati çekiyor. Federal Almanya Başbakam Helmut KohJ, Sovyetler Birliği'nin elindeki konvansiyonel silah stokunu azaltmadan ABD'nin nükleer balistik füzelerinin sayısını azaltması ya da ortadan kaldırması halinde Avrupa'daki dengenin Moskova lehine bozulacağını ileri sürdü. Varşova Paktı'mn sözcüsü, karşılıklı olarak asker sâyısında indirim yapılmasıyla ilgili görüşmelerin nükleer silahsızlanmaya paralel olarak yurütülebileceğini belirtirken Avrupa Parlamentosu da kabul ettiği bir kararla, Avrupa'da "kimyasal ve nükleer silahlardan anndınlmış bir bölge oluştunılması" çağnsında bulundu. ABD Başkanı RonaM Reagan. önceki gün iç siyasal gelişmelerle ilgili olarak çıktığı bir gezi sırasında basına silahsızlanma konusunda da demeç verdi. AP Ajansi'nın haberine göre, Reagan, Amerikan görüşmecilerin silahsızianmayla ilgili sorunları Silahsızlanma görüşmeîerinin kapsamımn genişletilmesi isteniyor DUNYUM BUGUN ALISIRMEN Bilinç Karşı karşıyaydık, koridorun karşılıklı duvariarı önünde sıralanmıştık. Biz 15 kişiydik, onlarda. Bizim üzerimizde, mavi üniformalanm/z vardı, onlann ise geleneksel hakileri. Bizim ellerimiz boştu, onlarınkı ise coplu. Kimi düşmanmışız gibi bakıyor. kirnı, elinden geldiğınce fazla eza vermeye çalışryordu. Onlann belirli bir dünya görüşü doğrultusunda eğitildikleri belli oluyordu. Hapıshane idaresı böylelerını özellikle arayıp buluyordu. Onlar daha çok onbaşı, çavuş falan oluyorlardı. Içlerinden azı, insanca davranmaya çalışıyor, kaşla göz arasında, örneğın dışarı çıkacağınızda kelepçe bağlarken, zinciri biraz gevşek tutuyorlardı. Ama büyük çoğunluk, standart bir lulumun içindeydı. Aldığı emri kendi kişisel hoyratlığını katarak uyguluyordu. Belki de ezilmişliğinin acısını çıkaracakiı. O gün Metris'teki revirin önünde, kimimizin oğlu, kımimizin torunu yaşındaki bu delikanlılar ki çok büyük bölümü kırsal kökenliydi karşımıza dizildiklerinde düşünmüştüm. İçlerinden biri şu ya da bu nedenle hapishaneye düştüğünde, acaba bugünü anımsayacak ve babası dedesı yaşındaki adamlara neden o zaman öyle davranmış olduğunu soracak mıydı kendi kendine? İşin üzücü tarafı belki de başına böyle bir iş geldiğinde bu soruyu hiç sormayacaktı. Çünkü kendisine sorarsanız emir kulu idi ve verilen emirleri yerine getirmekteydi. Oysa, o "emir kulunun" yapılan aramalarda ufak tefek eşyayı yürüturken, ya da Sağmalcılar'da duvar ötesine kaçan topları geri vermek İçin sigara ısterken, hiç de emirierin dışına taşmama gibi bir kaygısı olmuyordu. Üstelik de, aynı emirler, çok daha insanca uygulanabiliyordu, başka bazı arkadaşlan tarafmdan. Aynı emirler kimı sivil gardiyanlarca elden geldiğince insanca uvgulamaya konulabiliyordu. Demek ki, davranışın kökenindeki neden "emir kulu" olmak degildi. Kaldı ki, emrin demiri kestiği yerde bile kimse kul değildi, daha doğrusu olmamalıydı. Kişileri "ben emir kuiuyum" tembelliği ve edilgenliği içinde, söyleneni, üzerine kendi kişisel hoyratlığını ekleyerek uygulamaya iten neden, ezilmişliğinin acısını bilinçsizce ve dangalakça karşısındakinden çıkarrna çabasıydı. Ve hiç kuşku yok ki, bilincsiz insan, tüm ezilmişliğine karşın, ne saygı uyandırıyordu ne de sevgi. Ezilmişliği davranışının niteliğini de değiştirmiyordu. Ezilmişi, kendi gibi başka ezilmişleri ezen bir makinenin parçası, bir canavar halıne getiren onun bilinçsizliğiydi. Böylece "ezilmiş, ezilmişin kurdu" oluyordu. Dikmen'de bir gecekondunun yıkımı sırasında, öfkeli, hoyrat davranışıyia biri belediye görevlisi, ikisı de çocuk olmak üzere üç kişinin ölümüne neden olan ve şımdi de tutuklanan be(edıye görevlisi Muharrem Demır'in gözü yaşlı ailesiyle konuşan gazetecilere tutuklu memurun eşi Fındık Demir "Niye onu tutukladıfar. O ne yapsın? Emir verildi yıktı. İşi bu, emri yerine getirmezse işten kovulur, hepimiz aç kalırdık" demiş. Baba İbrahim Demir ise "Hedefi saptırmak için oğlumu tutukladılar. Asıl katiller dışarda. Bu iş hep böyle mi olur? Suçlular elini kolunu sallar, bizim gibi garibanlar da ceza çeker. Adalet bu mu? Sahipsızlik kotü şey Her şeyi insanın boynuna bindiriyortar. Gece gündüz tatil demeden çalışan oğlumu sıvazlayanlar, emir yağdıranlar şimdi nerede?" diyordu. Kalp hastası baba ibrahim Demır'in sözlerındeki doğruluk payını yadsımak olası mı? Her olayda, her kazada, olayın başındakiler, sorumluluk noktasındakiler, ensesi kalınlar, sırtı pekler kolaylıkla ışin içınden sıynlmakta, sonunda kabak ortada kalan bir iki garibin başına patlamaktadır. Dikmen olayında, Türkiye'nin çarpık kentleşmesinin sorumluları, gecekondu sahiplerini oy kaygısıyla uyutanlar başta olmak üzere hiçbir sorumluyu göremiyoruz. Ortada görünen 5060 bin lira maaş alan ve kendi de gecekonduda oturan ve aldığı para ile aralarında askerde olan iki kardeşi de bulunmak üzere, 6 nüfusa bakmaya çalışan Muharrem Demır'in başına patlamıştı. "Alavere dalavere, garip Muharrem nöbete" olmuştu yıne. Ancak olayla ilgili gözlemimizi burada kesip, garip Muharrem'i salt ezilmiş olduğu için her türlü eyleminde aklamaya kalkmak, toplumsal olayları, cıvık bir popülizmin gözüyle görmek olacaktır. Kendisi de gecekonduda oturan, ezilmiş Muharrem, belediyede görev yaparken, aldığı emirleri "yasalara uygun olması koşuluyla" yerine getirmekle yükümlüydü. Hepsi bu kadar ama. Muharrem Demir'in öfkelenmeye, insanların yaşamını tehlikeye atmaya ve söndürmeye hakkı yoktu. Hatta ona bu yolda yasadışı emir verselerdi bile buna uymak zorunluğu yoktu. Oysa kendisi gecekonduda oturan Muharrem Demir, öfkelenerek, makineyi kendisine benzeyen ezilmiş insanların içinde bulunduklan binanın üstüne sürebilmiştir. Kimbilir belki de, Muharrem Demir bunu yaparken "fukaralığın gözü kör olsun. Kör olsun gecekondu düzeni" diyordu. Ne var ki, Muharrem Demir kör bir öfkenin kendisini de, başkalarını da, yoksulluktan ya da gecekondudan kurtaramayacağınt bilmediğinden, öfkesini yanlış yere yöneltmişti. Eğer o kendisine benzeyen o insanların da, kendisinin de neden gecekonduda oturmaya mahkum olduğunu düşünmeye başlasa ve neden Türkiye'de ensesi kalınlann işin içinden sıynlacaklannı ve kabağın hep garibanın başına patladığına kafa yorsa, bilinci kendisini kurtaracak, sağduyusu ona, "Dur bakalım" diyecek ve Muharrem Demir, aldığı emri yerine getirirken, aptal bir öfkenin kurbanı olmayacak ve başkalarını da bu öfkeye kurban etmeyecekti. Kör öfke verıni bilince bırakmış olsaydı, bu kaza olmayacaktı. Hatta belki "Muharrem Demir"lerin bir çoğu bugün gecekonduda bile oturmayacaklardı. ' Ezilmişlikten kurtulmanın yolu kör öfke değil bilinçtir. Ezilmişlerin, oraya buraya saldıran bilincsiz kör öfkesine neden aramak ve ağıt yakmak ise popülizmdir, halk sevgisi değil. Popülızm vıcık duygusallığa, halk sevgisi ise bilince gereksinim duyar. Zavallı Muharrem Demir'in keşke öfkesi yerine bilinci olsaydı. Helmut Kohl, Nicolai Çavuşesku ve Avrupa Parlamentosu, ayrıayrı yaptıkları açıklamalarda aynı görüşü savundular: Önce konvansiyonel silahlarda denge sağlansın. Raşkan Reagan, "Üzerinde anlaşmaya vardığımız konuların, anlaşmaya varmadığımız konuların rehinesi olmasınaizin veremeyiz" dedL tartışmak için Cenevre'de hazır beklediklerini belirterek şunları söyledi: "Üzerinde anlaşmaya vardığımız konulann anlaşrnaya varmadığınuz konular tarafmdan rehin tutulmasına \un veremeyiz." Beyaz Saray sözcüsü Larry Speakes de yaptığı açıklamada Reykjavik'te anlaşmaya varılan konulara açıkhk getirdi. Speakes'e göre, zirvede tüm nükleer silahlann tasfiyesi değil, yalnızca balistik füzelerin 10 yıl içinde ve iki aşamada tasfiyesi üzerinde anlaşmaya varıldı. ABD sözcüsü, Batı Avrupa liderlerinin kaygılarını yatıştırmaya yönelik sorunlan açıklarken "tüm nükleer silahlann kaldırılmasının bir son amaç" oluşturduğunu vurguladı, ancak Reykjavik'teki görüşmelerde bunun söz konusu olmadığını bildirdi. Reykjavik zirvesiyle ilgili olarak Başkan Reagan'la göruşmek uzere Washington'a gitmiş olan Federal Almanya Başbakam Helmut Kohl, Chicago Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada olası bir konvansiyonel savaş halinde Avrupa'nın en çok tehdit altında kalacak ve tehlike ile karşı karşıya bulunacak bölge oldufunu hatırlattı. Kohl, bu nedenle gelecekte yapılacak bir silahsızlanma anlaşmasının Avrupa'nın güvenliğini sağlama bağlayacak biçimde olması gerektiğini savundu. Avrupa Parlamentosu da önceki gün sosyalist grup tarafmdan sunulan bir karar tasarısını az bir çoğunlukla kabul ederek iki super devletin konvansiyonei silahlarda dengenin sağlanmasına hazır olmalannı istedi. Kararda bu denge sağlandıktan sonra "YunanBulgar saldırmazhk pakth, olumlu" Çekoslovakya Başbakanı Lubomir Strougal, Yunanistan'm Balkanlar'da nükleer silahlardan armdınlmış bölge oluşturulması yönündeki pianıru destekkdiklerini söyiedL Atina'ya yaptığı iki günlük resmi ziyaret sonunda önceki gün bir basm toplantısı düzenleyen Strougal, "Yunan hükümeti ve özellikle Başbakan Andreas Papandreu 'nun bu yoldaki çabalannı takdir ediyoruz " dedL Avrupa'da nükleer ve kimyasal silahlardan armdınlmış bölge oluştunılması cağrısında bulunuldu. Avrupa Parlamentosu 1 nun karannda aynca ABD'nin "Yıldız Savaşları" konusundakı katı tutumunun orta menzilli silahlarm Avrupa'dan çekilmesi konusunda tarihsel bir fırsatı kaçırttığı göruşune de yer verildi. Silahsızlanma görüşmeîerinin kapsamımn genişletilmesine yönelik bir çağn da Romanya Devlet Başkanı Nicolai Çavuşeskndan geldi. Çavuşesku, önceki gün Romanya Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada tüm Avrupa üJkeleri ile ABD ve Kanada'ya askeri harcamalarında yüzde 5 oranında indirim yapmaîan çağnsında bulundu. Romanya lideri bunun yanı sıra konvansiyonel silahlarda da köklü bir indirim yapılmasını ve bu alanda silah, harcama ve asker sâyısında 2000 yılına dek yüzde 50 azaltma gerçekleştirilmesini önerdi. Varşcrva Paktı'nm sozcusü Stanisiav Babaeski'de verdiğı bir demeçte karşılıklı kuvvet ındiriminin yalnızca Orta Avrupa'yı değil, tüm Avrupa'yı kapsamasını istedi ve bu konuda anlaşmaya vanlabileceğini söyledi. Güney Afrika ülkeleri kanştı Zimbabwe ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ırkçı rejime karşı protesto eylemleri düzenleniyor. JOHANNESBURG, (AP) Mozambik bağımsızlık kahramanı Samora Machel'in uçağınjn düşmesine neden olan olay henüz aydınlatılamazken, devlet başkammn ölümünden ırkçı Pretoria yönetimini sorumlu tutan binlerce kişi, dün Zimbabwe ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde protesto gösterileri yaptı. Irkçı beyaz azınhk yönetimindeki Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Johannesburg kentinde, 1000 kadar siyah ve beyaz öğrenci, önceki gün Machel'in ölümüyle ilgili olarak Pretoria'yı suçlayarak gösteri yüruyüşleri düzenlediler. Witwatersrand Üniversitesi'nde düzenlenen Samora Machel'i anma törenine katılan öğrenciler, törenden sonra Johannesburg sokaklannda protesto yuruyuşü düzenlediler. Güney Afrika polisi, yarısı siyah olan öğrencilere göz yaşartıcı bombalarla müdahale etti. Samora Machel'in ölümünden sonra Pretoria'ya karşı büyük protesto gösterileri YunanistanVlaıı 36 Iranlıya hakkı finochet suikastı ile ilgili 5 tutuklama Şili'de Devlet Başkanı General Augusto Pinochet'ye karşı 7 eylülde girişilen suikastla ilgili olarak 5 geriüanın tutuklandığı bildirildl Hükümet tarafmdan yapüan açıklamada, yakalanan gerillalaruı, "Manuel Rodriguez Yurtsever Cephest" adh örgütün üyesi oldukCan kaydedildi. Gerülalar arasında, Şili Komünist Partisi eski Genel Sekreter yardımcıstnın oğlu da bulunuyor. Atina: Hava sahamız 157 kez ihlal edUdi Çin MIG uçağı G. Kore'ye indi NATO "Kararbkk Gösterisi" tatbikatı sırasında, 29 eylül 13 ekim tarihleri arasında Amerikan ve Türk savaş uçaklannın 399 kez Yunan FIR koridorundan geçtikleri, 157kez de Yunan hava sahasım ihlal ettikleri öne sürüldü. Yunanistan Savunma Bakanı Yannis Haralambopulos, Zimbabwe"nin başkenti Haraihlal olaylannın çoğunluğunun re*de de olaydan Guney Afrika 712 ekim tarihleri arasında mey •Cumhuriyeti yönetimini sorumdana geldiğini iddia etti Bakan, lu tutan binlerce kişinin protesYunan savaş uçaklannın tatbikat to eylemleri devam ediyor. boyunca 388 kez havalandıklanBu arada Mozambik Devlet nı ve 321 kez SATO tatbikatma Başkanı Samora Machel'in ölükatılan savaş uçaklarım Yunan müyle sonuçlanan kazada uçağı hava sahası dışına püskürttüklekullanan Sovyet pilot olayda herrini ileri sürdü. (a.a.) hangi bir hatası olmadığını belirtti. \ladimir Novosd, Rusça bilen bir tercuman aracüığı ile önceki gün yapılan sorgulamasmda, kazada bir sorumluluğu olduğuna inanmadığmı, aksine havaahk iç güdüsünün 10 kişiyi kurtardığına inandığını ifade etti. Bu arada Mozambik ve Sovyetler Birliği uzmanlanndan oluşan bir he>et, Machel'in öiümune yol açan uçak kazasımn nedenlerini araştırmak üzere dün Güney Afrika Cumhuriyeti'ne gitti. Haber Merkezi Türkıye'den Yunanistan'a yasadışı yollardan giren 36 tranhya sığınma hakkı tanındığı bildirildi. Öte yandan Iran'dan kaçarak Çorum'a gelen ve Çorum'da bir otelde geçici ikamete tabi tutulan 38 lranlı çeşitli ulkelere iltica istemlerinde bulundular. Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in haberine göre 36 İranlıya Yunan güvenlik makamları, sığınma hakkı verdikten sonra grubu Lavrion mülteci kampına göndermek uzere gereklı işlemlere başladılar. Bu arada verilen bilgilere göre BM Atina temsilcisi ve uluslararası örgütlerin Atina'daki temsilcilerine ifade veren tranlılar Yunanistan'a kaçabilmek için Türkiye'deki bazı şebekelere biner dolar rüşvet verdiklerini ileri sürdüler. Bu arada Van üzerinden Çorum'a gelen 38 Iranlının ise geçici olarak bir otelde banndmldığını belirten Çorum Valisi Fikret Koçak İranlıların İsveç, Ingiltere, ABD ve Kanada başta olmak üzere çeşitli ulkelere siyası sığınma hakkı başvurusunda bulunduklarını, bu ülkelerin sığınma istemlerini kabul etmeleri halinde büyükelçilikler araalığı ile İranlıların bu ulkelere gönderileceklerini bildirdi. Öte yandan geçen hafta Meriç"i geçerken Edirne'nin Doyran köyu yakmlarında yakalanan 3'ü kız 15 İranlı dün çıkarıldıkları mahkemede tutuklandılar. Çin'e ait bir MİG19 savaş uçağının, pilotu tarafmdan Güney Korenin Çongju kentine indirildiği büdirildi. Istihbarat kaynaklan, Güney Kore uçaklannın Çin uçağına kentteki bir askeri hava üssüne kadar eşlik ettiklerini bildirdiler. Tayvan Radyosu, pilotun sığınmak amaayla bu eylemde bulunduğunu bildirirken, Güney Kore makamları bu haberi henüz doğrulamadılar. Bu yü içinde ikinci kez Çin'e ait bir MİG uçağı, Çin ile diplomatik ilişkisi buhınmayan Güney Kore'ye indirildi. (a.a.) Suudi Arabistan'dan Contralar'a 15 nıilyon dolar Mozambik bağımsızlık lideri Samora Machel'in "kuşkulu" ölümünden ırkçı Pretoria yönetimini sorumlu tutan ırkçıhk aleyhtarlan Johannesburg ve Harare'de büyük protesto gösterileri düzenliyor. Johannesburg 'da polis gostericileri goz yaşartıcı bombalarla dağıtırken, Mihail Gorbaçov Mo zambik Büyükelçüiği'nde açuan defterde Machel'in ölümünden duyduğu üzüntüleri dile getirdi. WASHINGTON, (aju) Suudi Arabistan'ın, Nikaragua'daki Contra gerillalanna, 18 ay içerisinde toplam 15 milyondolarlık silah, gıda, ilaç ve gi>w:ek vardımı yaptığı öne sürüldü. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, emekli hava generali Ricbard Secord'un, Pentagon'da görev yaptığı sırada, Suudi Arabistan hükümeti ile yakın ilişkisi olduğunu kaydettiler. Beyaz Saray'daki askeri kaynaklara dayanan yetkililer, "NBC" televizyonuna yaptıkları açıklamada, Contra Suudi Arabistan ilişkilerinin doğru olduğunu belirttiler. Bu iddialar, S.uudi Arabistan hükümeti tarafmdan yalanlanırken, emekli general Secord da, avukatı aracılığıyla, Suudi Arabistan Contra ilişkileri konusunda, Contralar'dan bilgi almadığını açıkladı. C1A Başkanı William Caseyin, 1984 yılında Suudi Arabistan Kralı Fahd'la gizlice görüştuğu ve Suudi Arabistan hükümetinin, Nikaragua'da yönetime karşı mücadele eden Contra gerillalarına gizli yardım yapmasını istediği yolunda daha once de haberier yayılmış, CIA yönetimi, bu haberlerle ilgili açıklamada bulunmamıştı. ABD^nin Ermeni terörist Hstesi ABD'nin, terörle mücadelede uluslararası duzeyde işbirliği çerçevesinde Yunanistan'a gönderdiği "Ermeni teröristler" Hstesi, Atina basmmda tepkiyle karşılandu Ermenilerin îistesini ve/otoğraflarını temin eden "Kalami" adh dergi "Bunlar terörist değil vatanperverdir, ayrıca çoğu da ya ölmüştür ya da Türk hapishanelerindedir" şeklinde yayın yaptı. Kalami dergisi, Amerikan hükümetinin Yunan Içişleri Bakanhğına gönderdiği listede Ermeniler arasında, 1982'deki Esenboğa baskını sırasında ö'len, Agop Naracyan ve Zora Serkisyan'ın da bulunduğunu yazdı. Orta Afrika yetkilileri, devrik liderin gıyaben idama mahkum olduğunu ammsatıyorlar: PARtS, (AP) Orta Afrika 'nın devrik imparatoru JeanBedel Bckassa, sürgün yaşadığı Fransa'dan ayrılıp ülkesine dö'ner dönmez tutuklandı. 1979 yılında bir askeri darbe sonucu devrilen "imparator" Bokassa, Fransa'ya kaçmayı başarmıştı. Bokassa, yanında eşi ve 15 çocuğundan 5'i olduğu halde Roma üzerinden Orta Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Ban 'Bokassa idaııı edilebilir' zui'ye gelır gelmez tutuklandı. Yetkililer 1980 yılında gıyabında idam cezasına çarptırılmış olan Bokassa'nın idam edilebileceğini belirttiler. Fransa Başbakanlık sözcusu, önceki gun konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Bokassa'nın Fransa'dan nasıl ayrıldığı konusunda soruşturma açılacağını söyledi. Sozcu, Bokassa'nın ev ya da göz hapsinde tutulmadığım, ancak olayın aynntılannı oğrenmek istediklerini belirtti. Öğrenildiğine göre, Bokassa, Fransa'yı terk etmeden once Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Başbakan Jacques Chirac ve Fransız basınına hitaben üçayn mektup bıraktı. Mektuplarda, devrik imparatorun ülkesine dönmek isteğini dile getirdiği ve ikinci vatanı olarak andığı Hansa'ya teşekkur ettiği bıldınl di.65 yaşındaki Bokassa,gençliğinde Fransız ordusunda asker olarak çarpışmış, daha sonra Fransa'nın eski sömurgesi Orta Afrika'ya bağımsızlık verilmesi üzerine başa geçmişti. Bokassa'nın eşı ve çocukfarı ise surgunden ulkelerine donuşlcrınde kendilerine gırış izni verılmemesı üzerine dun yeniden Fransa'ya döndu. Londra, Şam'ı terorizmle suçluyor Akdeniz'de Amerikan askeri uçağı düştü Ingiltere, Sııriye ile iüşldsiııi kesti ılışkılennın bulunmayacağını sovledi. Ürdünlu terörist Nezar Hindavi%ıın Suriyeli ajanlardan destek gorerek İsrail Hava Yolları El Al'a ait bir uçağı havaya uçıırnıa girişiminde bulunnıaMSuriye, Londra'daki büyukelçının ınahkeme tarafmdan sabıl sinden elçiliğin 2 hafta içinde kagorüldüğunu belirten Howe, Ürpatılarak geri çekilmesini istedi. dunlu Hındavi'nin 45 vıla nıahIngiltere Dışişleri Bakanı Geoffkünı olınasından sunra ılışkiyı rey Howe, Şam'daki Ingiliz Bü' kesme kararı aldıklannı aniattı. yükelçiliğini de kapatacağını bildirdi. Ingiltere Dışişlen liakanı aynca Howe, A\am Kamarası'nda Suriye Hava Yolları personelinin yaptığı açıklamada Sume'nin de sıkı bıçımde denetlencı.cğını olayla yakın ilışkisinin belgeler soyledı, muttefik ulkeleıdcn Sule ortaya çıktığını vc icıorı/mı riye"\e karşı olnem dlnıaldtını !;•tedı, Ingıltere'nın bu kararı Dıdestekleyen ulkelerle dıploıııatık şişleri Bakanhğına çağnlan Suriye Büyükelçisi Lütfullah Ha>dar'a iletildi. Suriye de buna karşılık ingiltere'yle olan diplomatik ilişkılerıni'kesıiğini duyurdu. Dun yapılan hükumet açıklamasında. İngıliz gemilerinin Suriye limanlarına gırışlerı ile uçaklannın Suriye havalanlarına inişlerınin yasaklandığı bildirildi. Bu kaıaıiarın Ingiltere'nin aynı yondekı t a larlarına karşılık olarak alındığı belırtildı. Kanada hukumei] ısc Suriye Buyukelçısi Jacques Noiseux'yu "danışma amacıyla" gerı çağırdı. Amerikan 6. Filosu'na bağlı bir uçak, üç gündür kayıp başka bir uçağı ararken bugün Girit Adası yakınlarmda denize duştü. 6. Filo sözcüsü, Napoli'de yaptığı açıklamada, içinde iki kişinin bulunduğu A6 tipiuçağın duşüş sebebinin henüz bdirlenemediğini, arama çalışmalanmn devam ettiğini belirtti. "Üss Kennedy" adh uçak gemisinden öğle saatlerinde havalanan A6'nın, salı günü aynı gemiden kaltıktan sora kaybolan S3A tipi denizaltı avcı uçağuu ararken düştüğü bildirildi. İngiltere, geçen nisan ayındaLondra'da IsraüHava Yollan'na ait bir uçağa bomba yeHeştirilmesi girişimiyle Suriye'nin bağlantısı olduğunu belirterek bu ülkeyle ilişkisini kestl Buna karşılık Suriye de Ingütere'yle olan ilişkisini kesti. Dış Haberier Servisi Ingiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesti. Suriye de buna karşılık olarak İngiltere'yle olan diplomatik ilişkilerini kestiğini bildirdi. İngiltre, nisan ayında Londradaki hayalanından hareket eden bir İsrail yolcu uçağına bomba yerleştirilmesi girişimiyle ilgili bağlantısı olduğu gerekçeshle diplomatik ilişkisini kescrken BİLSAK'TA BUGÜN Konser: 19.00 DENİZ TÜRKAL1 "BİR LtVANELİ'DEN BİR TEODORAKİS'TEN" CafeFojer: 10.00/17.00 Ça>, kahve, pasta, hafif içkiler. yerli ve yabancı basm Lokanta: 20.00 BÜLENTSUMRU (giıar) Yer ayırimak için: 143 28 7 999 BİLSAK: Soğancı Sok 7 Cihangır liklerde likld eğitbn gören kadmlordan 100 tonesi daha savasçı olmaym ib hak kazandı. Ülkenin çeşitli yörelerindeki birliklerde eğitimini sürdüren 45 bin dolaylannda kadm savaşçımn da yetişmesiyU, tran ordusunda, hatın sayütr bir kesimin, çarşaflanyla harekâtlara katılacağı sanılıyor. Gözlemciler, bu durumun, ülkedeki erkek nüfusunun, Irak 'la sürdürülen savaş nedeniyle azalması sonucu daha da önem kazandığmı belirtiyorlar. (Telefoto: AP/a.a.) Çarşaflı Boğaziçi Filolojili'den İngilizce ders Tel: 339 12 59 BODRUM BÜROMUZDA ÇALIŞACAK MîVIAR ARANIYOR. Tel: 19 92