14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EKİM 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 1983 te Lübnan'ı terkeden gerillalar, kamplan koruyacak y FKO gerillaları G. Lübnaıra dönüyor Kuveyt'te bulunan FKÖ lideri Arafat, İsrail ile Şii EMEL örgütünün, Filistin kamplarında yeni bir katliam hazırladıklarmı söyledL Drç Haberier Servisi Filistin Kurtulıış Orguto Lıden Y«ser Arafat, Güney Lübnan'daki Filistin mülteci lcamplannda yaşayan Fılistinlileri, Şii Müslüman militanlann ve tsrail güçlerinin saldırılanna karşı koruyabilmek ıçin bölgeye gerillalar yolladığını açıkladı. Arafat Guney Lubnan'a yollanan komandolann sayısını açıklamadı, ancak "kunplan ölünceye kaKuveyt'te kendisıni karsüayan gazetecilere "Arap lidertcrine kamplanB konuunası ya da Filistin haOana kapdarau açaudan konusanda, yarduncı olmalan gerektigiııi, Filistin vardar koruy«c*kl»r" dedi. lıgutın vt devriminiıı buaa bagtı olFilistin Birliği liderierinin Kuveyt1 dognnu anlaüyorunı" dedi. teki toplanusında konuşan FKÖ lifsrail'in guney Lübnan'daki Filisderi Arafat, Lübnan'daki en büyük tin göçmen kamplanna duzenlediği Şii grubu olan EMEL'in, GHney Lübson saldınlann ardından, Filistinlı nan'da Filistinlilere karşı yeni katlj gerillalann kamplan korumak için amlar için tsrail güçleri ile işbirliği yeniden bölgeye döndükleri yotundayapüğını söyledi. ki söylentıler, boylece kesinlik kazanKörfez ülkelerini dolaşacağı bir gemış oldu. ziye çıkan Arafat, sah günü geldiği Yaser Arafat, FKÖ merkezinin Tunus'tan, Kuzey Yemen ve Irak'a taşındığını da belirtti ve "Ancak bu kaGüney rar yeni degil, bir yıl öncesinden Lübtum'da planhamıştı" dedi. Füistin FKÖ ile Tunus hükümeti arasındakamplan ki ilişkilerin gerginleştiği söylentileBeyrut'un rini reddeden Arafat, FKÖ'nün po^ güneyinde ve litik komutanlığının Tunus'ta kalacağını, asken karargaiunın taşınacağıSayda ile Sur ru belirtti. kentleri 8000 Filistin gerillası, 1982'de Iscivannda bulunuyor. Son rail'in Beyrut'u işgalinden sonra bölgünlerde tsrail geyi terk etmiş, 3000*1 ise 1983'te Kuzey Lübnan'daki Trablussam limave Şii Emel nından aynlan gemilerle bölgeden örgütü çıkmışlardı. Verilere göre 2000 Filissaldırılanna tin gerillası Tbnus'ta, diğerleri ise Gühedef olan ney ve Kuzey Yemen, Cezayir, Sudan kamplarda, sivü ve Irak'ta bannıyorlar. Her ülkede kaç Filistinü gerillanm yaşadığı ise FiUstinli güvenük önlemleri nedeniyle açıkmültecilerin lanrruyor. yanı sıra, FTKtrinB gerillalann koruyacaklan, Filistinü Güney Lübnan'daki Filistin mülteci gerillalar da kamplan ise, bölgedeki birçok gücün bulunuyor. hedefi durumunda. DU]Y¥M)A BUGÜN ALt SİRMEN Donık ve Türkiye... Meteoroloji uzmanlanna sorarsanız izlanda başkenti Reykjawik'te bugün patlayacak olan fırtına yann dinocek ve yerini açık havaya bırakacak. Acaba Reagan Gorbaçov doruğu da aynı dotğruKuda gelişip, fırtınanın açık, güneşli, umut verici bir havaya dönüşmesini sağiayabilecek mi dersiniz? Gerçekte Zakharof Oaniloff daylarıyla başlayan fırtınanın, umulandan daha kısa sürede dinmesi ve Reykjawik'teki doruğa yol açan açık havaya dönuşmesi bile hiç küçumsenmeyecek bir gelişme olarak sayılabilir. Bazılarının yarım doruk dedikleri, ABD'de yaptlması duşünülen ReaganGorbaçov görüşmesinin öncesinde uzmanlann bir türlü görüşmeler arasında bir yakınlaşma sağlayamamalan üzerine, bir ara buluşma biçiminde kararlaştırılan Reykjawik doruğu öncesi, durumun ne olduğunu Cumhuriyet'in 10 ekim tarihli dünku sayısının son sayfasında Dış Haberier Servisi: ndeki arkadaslarımız titiz bir çalışma iie gözter önüne sermişler, bundan önceki dorukların dökümünü yapmışlardı. Arkadaşımız Nazım Guvenç de ilgi çekici yazısında doruğa giden yolu ve gorüşmelere 24 saat kala taraflann durumunu irdeliyordu. Tüm yazılanlara göz atıldığında Reykjawik doruğu öncesirv de geneide fazla iyimser olmayı gerektirecek bir hava göremiyor insan. Afganlann konusundan Afrika'ya, Nikaragua'ya kadar her alanda, taraflann görüş aynlıkları butün yoğunluğuyla sürüyor. Silahsızlanma konulanna gelince: Bu alanda Sovyetler'in tüm uzlaşıcı yaldaşımlanna, her alanda görüsierini yeniden gozden geçirip, kendileri açısından ödün sayılabilecek değişikliklerle, karşı taraf ile yakınlaşma çabalarına karşın, Reagan yönetiminin özellikle "Yıldızlar Savaşı" denen SSI konusunda hiç de yumuşamaya yatkın olmadığı, öte yandan, uzun menzilli silahlar konusunda Washington'a çok büyük ustünlük sağlayan, denizden atılan füzeler) gorüşme ve sınırlama dışında tutma eğiliminde olduğu görülüyor. Gelecek için hiç de umut verrneyen bu durumun şaşırtıcı o(madığını soylemek gerek. Kendi ekonomik istikrannı silahlanma harcamalarıyla gerçekleştirmeyi amaçlayan, öte yandan Sovyetler'in ekonomik yapısını, süper silah harcamalanyia sarsmayı kuran Reagan'ın alışılmış politikasının olağan bir yanstması bu tutum da. Durum böyte olunca doğrusu doruk için fazla iyimser olmak olanaksızlaşıyor. Ancak, tüm bu kara bulutlara karşın ufukta umut ışıklannın hiç görünmediğini soylemek de yanlış olur Her seyden önce, silahsızlanma ya da daha doğru deyışıyle sılahlanma yarışının önce yavaşlatılıp sonra durdurulması konusunda, görüşmecilerden biri, Gorbaçov, kendı ekonomik reformlannı gerçekleştirmek için kaynak aktanmına gereksinim duyduğundan, içtenliklıdir ve her türlü özveriye (yeter ki dengeyi allak bullak edici olmasın) hazır görünmektedir. Geleneksel sertlik yanlısı ve tırmanıcı politikası herkes tarafından bilinen Reagan'ın da şu sıralarda, silahlanma yarışını tırmandırmakta büyük çıkarlan olmadığı gibi, sanıldığı kadar gücü de yoktur. ABD'de enflasyonu düşürüp, işsizliği azaltan, ekonomik canlanmayı sağlayan doları, krallar gibi saltanat tahtına bir süre oturtmuş olan Reagan'ın ekonomik politikasının önemli olumsuz sonuçları yavaş yavaş görülmeye başlanmıştır. Le Monde gazetesinin de belirttiği gibi, bu günlere gelecekten bakacak olanlar belki de Reagan polifkasını, uzun sürecek bir güçlük döneminın başlangtcı olarak yorumlayacaklardır. Durum böyle olunca, Başkanın hem bütün dünyaya, hem de kısa erimde pek parlak da görünse, uzun erimde kendi yurttaşlarına da pahalıya oturmuş olan kcvboy politikasından vazgeçmese bile, bu yolda yeni tırmanmalar yaratma olanağının kısıtlı olduğunu görüp ayağını biraz daha denk alması olasılığı yok değildir. Reagan ile Gorbaçov arasında görüşmeierde bir ilerleme ve görüşlerde bir yakınlık sağlanırsa, bu olumlu gelişmenin hangi alanda olacağı sorusu ağııiık kazanmaktadır. Uzmanlann belirttiklerine göre söz konusu gelişme en çok orta menzilli füzeler alanında olasıdır. Orta menzilli füzeler konusunda bir yakınlaşmanın sağlanması Ankara'ya da rahat nefes aldıracaktır hiç kuşkusuz. Bilindiği gibi, son zamanlarda Türkiye kendi topraklan üzerinde Avrupa ülkelerinden kaydırılacak orta menzilli füzeleri konuşlandırması için NATO'nun ve Pentagon'un yoğun baskısıyla karşılaşmakta, bu baskılara karşı dırenmekteydi. Ankara'daki çok başlı iktidann bugünkü yapısını bilenler, bu baskılara karşı özellikle dışişlerinden kaynaklanan direnişin dostluklar ve oldu brttiler yoluyla kırılmasından haklı olarak kaygı duymaktaydılar. Bu durumda, orta menzilli füzeler konusundaki olumlu gelişmelerin Türkiye üzerindeki baskıların hafiflemesine yol açmasını yadırgamamak gerekir. Dorukta Türklye'yi doğrudan ilgilendirebilecek olan bir başka konu da Gorbaçov'un Kıbrıs için Birleşmış Milletler öncülüğünde bir uluslararası konferans görüşünü bir kez daha ileri sürmesi olacaktır. Sovyetler'in son zamanlarda yeniden ısıtıp ortaya çıkardıklan, bu gerçekçi olmayan görüşün üzerinde anlaşılması olanaksız olduğuna göre, şu an için bu konuda kaygı verici bir bekleyişe girmenin nedeni de yoktur. öte yandan Ankara'nın Reagan'dan doruk görüşmeleri sırasında, Bulgaristan'daki Türk kökenli kardeşlerimize karşı girişilen ınsanlık dışı davranışları gündeme getirmesını istediği anlaşılıyor. Edinilen bilgilere göre, doğrusu VVashington bu konuda çok istekli de görünmüyor. İlk bakışta çelişkili de görünse, biz konunun doruk toplantısında ele alınmamasının yaranmıza olduğu düşüncesindeyiz. Gerçekten An kara, Sofya'nın Bulgaristan'daki Türk kökenli kardeşlerimize karşı tutumunu kınamakta, bunu uluslararası forumlara getirmekte haklıdır. Bulgaristan'ın davranışı öylesine insanlık dışı ve ağırdır ki, Ankara'nın her türlü tepkisini haklı kılmaktadır. Ancak, olayın bu yanını vurgularken, başka bir tehlikeyi de göz ardı etmemek gerekir. Konuyu bloklararası çekişmenin odak noktalarından bin haline getırmek, ne Bulgaristan'daki soydaşlarımıza, ne de bize yarar sağlar. Üstelik böyle bir tutum, çözümü de oldukça güçleştirir. Doruktan ne çıkacağını, dağın ne doğuracağını ise birkaç güne kadar göreceğiz. Diyalog yolunun açık kalmasını bile kazanç saymak yanlış olmasa gerek. Şii miütanlar, Güney Lubnan 'daki Rasidty e Filistin mülteci kampı dısında, Sovyet yapmu roketatarlarla mevziummiş durumdalar. Kıyı kenti Sur yakınlanndaki kamp, son bir haftadan beri EMEL örgütü mitttanlarvun yoğun ateşi altında. Çatışmalarda bugüne kadar 7 kişi öldü, 40 kişi de yaralandt. Ozetle İsrail Başbakanı Şimon Peres dün istifa etti Fiiipinler: Gerillalar 10 kişi öldürdü FUipinlerde pusu kuran komünist gerillalann 9 asker ve 1 sivili öldürdukleri büdirildu Askeri so'zcu, Samar Adast'nda meydana gelen olayda 21 askerin de yaralandığını kaydettt Sözcü, yolun iki yar.uuı pusu kuran yaklaşık 100 asinin aniden ateş açttidannı belirtti Yetküüer, olaytn meydana geldiği Samar Adasında yönetime karşı mücadele veren "Halkın Yeni Ordusu"nun güçlü olduğunu ifade ettiler. Aynı kaynaklar, bununla birlikte söz konusu bölgede Corazon Açuino iktidara geldiğinden bu yana ilk defa ciddi bir olay meydana geldiğmi belirttiler. (a.a.) Başbakanlık sırası Şamir'de Peres, koalisyon ortağı Şamir'in Ortadoğu barış çabalanm dondurması durumunda rotasyon anlaşmasını bozacağınt söyledi. Şimon Peres, dün sabah Paris'ten dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, lzak Şamir'in kendisi tarafından başlatılan Ortadoğu'da banş girişimlerini sürdürmemesi durumunda yeni hükümetin yaşamasına izin vermeyecegmi söyledi. lsrail'in sekizinci Başbakanı Peres, "Eğer Şamir banş çabalanm dondurursa, rotasyon arüaşmasını bozmakta tereddut etmem" dedi. Peres, Işçi Partisi ile Likud Bloku'nun önemli konularda anlaşamamalan durumunda anlaşmanın bozulacağım söyledi. Şimon Peres'in dün sabah istifasını vermesinin ardından, İsrail Devlet Başkaru Haim Herzog, parlamentodaki büyük partilerin liderleri ile görüştü. Israilli yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre, Peres'in geçici başbakanlığı sırasında 25 üyeli kabinede bir değişiklik olmayacak. 12 veya 14 ekim tarihinde Haim Herzog, Likud lideri lzak Şamir'i makamına çağırarak, yeni hükümeti kurmasını isteyecek. lzak Şamir aynı gün koalisyon hükümetindeki başbakanhk görevini devralacak. tzak Şamir'in kuracağı yeni kabinede Likud Bloku'ndan ve Işçi Partisi'nden 10'ar ve parlamentodaki diğer 5 partiden birer üye yer alacak. Peres'in başbakanhgı döneminde Lübnan'ı 1982 yılında işgal eden İsrail birlikleri bu ülkeden cekilmişti. Şimon Peres 2.5 ay önce de Fas Kralı II. Hasao ile görüşmüş, bu 5 yıldan bu yana gerçekleşen ilk IsrailFas zirvesi olmuştu, Zirve nedeniyle II. Hasan, radikal Araplann tepkilerine hedef oknuştu. Şimon Peres, İsrail işgali altındaki bölgelerde yaşayan Filisünlilerle de görilşerek üımlı FiÛstinlilerle görüşmeleri canlandırmaya çahşmıştı. Ancak Ürdün Krah Hüseyin israil ile doğrudan görüşmeleri hâlâ reddediyor. Peres iktidarı döneminde IsrailSuriye ilişkilerindeki gerginlik de artu. Şimon Peres, gecen ay Mısır Devlet Başkaru Hiisnii Mübarek ile görüşmüş, görüşmede Ortadoğu'da barışın sağlanması konusunda uluslararası bir konferansın hazırlık komitesinin kurulması kararlaştınlmıştı. Thatcher: Batının savunması için nükleer güç gerekli LONDRA Iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin sah gunü Bouraemouth'ta başlayan yıllık olağan kurultayı, dün parti baskanı ve Başbakan Margaret Thatcher'ın konuşmasıyla sona erdi. Thatcher'm 37 dakika süren konuşmasmda, partinin 1979 yılından bu yana uyguladığı dış ve iç politikalann ısrarla devam edeceği belırtildi. Konuşmasmın başında, ana muhalefet tşçi Partisi'nin tek yanlı nükleer silahsızlanma poiitikasmı şiddetle eleştiren Başbakan, "Nükleer silablanmız olmasaydı, Gorbaçov, Reagan'la masaya otunnazdı" dedi. Batı dunyasımn özgürluk ve ekonomik sistemini savunmak için nükleer silahlara sahip olması gerektiğini belirten Thatcher, konuşmasmın önemli bir bölümünü iç politik konulara ayırdı. 13 ekim pazartesi günü 61 yaşma basacak olan Ingiltere Başbakanı, dün kurultay sahnesine, yakasmda kızıl bir gülle çıkü. Konuşmasmın bir bölümünde yakasmdaki gülü gösteren Thatcher, "Bu gttl, İngütere'ojn giüfldör. Bütiin halkın gülüdür. Bir parti buna sahip çıkamaz" dedi. Başbakanın konuşmasım televizyondan naklen aktaran ünlü siyasi yorumcu Sir Robin Day, tngiltere'nin simgesinin gul olduğunu, geçen hafta Blackpool'da yılhk olağan kurultaymı yapan İşçi Partisi'nin kızıl bayrak olan amblemini değiştirip, kızıl gülü benimsediğini hatırlattı. İspanyu'da banka baskını 1 ölü hpanya 'nın Barcelona kentindeki bir bankayı ele geçirerek, yaklaşık 20 kişiyi rehin alan soyguncular, rehinelerden birini lefonla bağlantı kurduğu soyguncular, polis özel taktik ekibinin bankayı kuşatması üzerine bir kişiyi oldürdüklerini açıkladüar. Öte yandan dün gece 'Htspona Americonal Bankası'na da bombalı saldırı düzenlendi. Polis yetkiüleri, Katalonya Aynhkçı Orgutu (Özgür Ülke) tarafından gerçekleştirilen saldm sonucu banka onunepark eden 12 aracın hasar gördüğünü kaydettiler. TEL AVtV/KUDÜS, (AP) İsrail Başbakanı Şimon Peres, dün sabah görevinden istifa etti. Koalisyon ortaklan arasındaki anlaşmaya göre, l$çi Parüsl lideri Peres'in yerine gelecek hafta LJkud Bkfku lideri lzak Şamir başbakan olacak. Şimon Peres'in dün sabah İsrail Devlet Başkanı Haim Herzog'a istifasını sunduğu bildiriliyor. Koalisyon anlaşması uyannca Şimon Peres, lzak Şamir'in Dışişleri Bakanlığı görevini terk edip başbakanlığa gelişine kadar geçici hükümetin baskanı olarak kalacak. Gelecek hafta Şamir'in başbakan oluşu ile birlikte Peres de Dışişleri Bakanlıgı görevini devralacak. lzak Şamir ve Şimon Peres, iki yıl önce yapılan genel seçimlerin ardından bir rotasyon anljişrnatı imzalaroışlardı. "C1A hesabına çahşıyorum" Nikaragua'da yakalanan Amerikalı damşman, televizyonda itiraf etti: F. Alman TVsinde üfürükle tedavi Federal Almanya'mn ZDF Televizyonu'nda, dün gece "üfürükle tedavi" adlı bir program yayımlandu Mavi ısık altında flüt sesiyle hastalannı ipnotize eden Freddy Wallimann'ın "olağanüstü" olarak nitelenen tedavi yöntemi, Alman tıp çevrelerinde tartışmalara yol açtu tsviçreli ünlü ipnotizmacuım TVde 14 dakika süren programını izleyenler arasından iyüeştiğmi iddia edenler çıktu Panama teknesi batırıldı Hint DenizVndeki St. Paul AdasVnda, bir Fransız devriye gemisinin, yasadışt avlanan bir Panama bandırah balıkçı teknesini batırdığı büdirildi. Fransız Savunma Bakanuğı'nın açıklamastnda, "Southenı Raider" adlı tekneye uyan için ateş açıldığı, kaçmaya çauşınca da batınldığı belirtildl 23 murettebatm kurtanldığı kaydedildiAa.ü.) Eugene Hasenfus, Nikaragua televizyonunda yayımlanan basın toplantısından önce karısı Saüy ile buluştu. Contralara silah taşıyan ucağın düşmesiyle yakalanan Hasenfus, CIA için çaustığını söyledL Dış Haberier Servisi Nikaragua'da pazar gunü karşıdevrimeilere silah taşırken düşen Amerikan uçağından kurtulan Amerikalı askeri damşman Eugene Hasenfus'un CIA ajanı olduğu iddiaları surerken, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan bir açıklamada, Hasenfus'un Sandinista baskısı nedeniyle yalan söylediği ileri suruldu. Bakanlık sözcüsü EHiott Abrams, Hasenfus özgürce konuşabileceği bir ortama kavuşuncaya kadar söylediklerinin doğruluğundan söz edikmeyeceğini belirtti. Bu açıklamanın ardından Nikaragua devlet televizyonuna çıkanlan Hasenfus, bugüne kadar, karşıdevrimcilere silah taşıyan 10 uçuşta görev aldığını, uçakların Honduras ve FJ Salvador'daki üslerden havalandıklarını söyledi. Hasenfus konuşmasmda El Salvador'daki programa 2426 CIA görevlisinin katıldığını, bu kişilerin arasında iki de Küba asıllı görevli bulunduğunu kaydettı. Öte yandan, duşen uçakta ölen üç Amerikalrnm oenazeleri bir tabut içinde Managua'daki ABD Büyükelçüiği'nin önune bırakıldı. Bir kamyonla getirilen cesetler demir kapılann önunde 5 dakika kadar yerde durduktan sonra, elçilik görevlileri tarafından içeri alındılar. Yunanistan'da yarın yerel seçim var Yarınki seçimlerde Yunanistan'daki 280 belediye baskanı ile yardımcıları belirlenecek. STELYO BERBERAKIS ATİNA Yunanistan'da yann yerel seçimler yapıhyor. Bu seçimlerle Yunan halkı, 1981 genel seçimleri, 1982 yerel, 1984 Avrupa Parlamentosu ve son olarak 1985'teki genel seçimlerden sonra 5 yıl içinde 5'inci kez sandık başma gidiyor. Yunanistan'daki tüm yerel seçimler partiler tarafından desteklendiği için bu seçim sonuçları her bir partinin ne durumda bulunduğunu gösteriyor. Ancak seçmen halkın, yerel seçim sonuçlannın iktidarı etkilemeyeceğini düşunerek daha "özgurce" oy kullandığı da bir gerçek. Bugüne dek gorüldü ki, sosyalist PASOK'un genel seçimlerde topladığı oylar, yerel seçimlerde topladığından daha fazla. Ama yine de Yeni Demokrasi Partisi'ne oranla az da olsa daha fazla oy topluyor. Yarınki seçimlerde butün Yunanistan'da 280 belediye başkanı ile yardımcılan belirlenecek. Parlamento içindeki ve dışındaki partiler ve bunlara ek olarak bağımsızlar, istedikleri gibi adaylannı destekleyebiliyor. Tüm Yunanistan'ın dikkati de doğal olarak Atina Belediyesi'ne çevrili. Atina Belediyesi, 1981'den bu yana PASOK'un desteğindeki Dimitris Beyis'de idi. Dimitris Beyis, PASOK iktidanndan önce de Atina Belediye Baskanı idi. 1982 yerel seçimlerinde, sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi'nin desteğindeki Cannis Canettakis ile yenişememiş olan Dimitris Beyis, 2. tur seçimlerinde, komunistlerin de oylarını alarak Atina Belediye Başkanlığı'na seçilmişti. Bu yılki seçimlerde PASOK'un desteğinde yine Dimitris Beyis var. Yeni Demokrasi Partisi'nin desteklediği aday ise Miltiades Evert... Yeni Demokrasi Partisi hükumetlerinde sanayii, eşgüdum ve cevre bakanhkları görevlerinde bulunan Evert, bugün için Beyis'e karşı en kuvvetli aday olarak gösteriliyor. Yunan Komünist Partisi (KKE)'nin adayı ise Katrivanis. PASOK YEREL SEÇİMLERİ NASIL GÖRÜYOR? Iktidardaki sosyalist PASOK yarınki yerel seçimleri önemsemediği görünumu içinde bulunuyor. PASOK'un desteğindeki Dimitris Beyis, adeta tek başma savaşım veriyor. Bu izlenim Yunan gazetelerinde de hâkim. Ama PASOK'un başka adayı da yok. Gerçek olan şu ki, eğer PASOK'un adayı Beyis ile Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) adayı Evert, 1. turda yuzde 50 artı bir oy alamayıp yenişemezlerse 2. turda tüm sol oylan Beyis'in alacağına kesin gözle bakıhyor. YDP NASIL GÖRÜYOR? Bu arada YDP adayı Miltiades Evert ile parti liderliğinin arasının açık olduğu söyleniyor. Evert'in YDP'nin bugünkü lideri Konstantin Mitsotakis'in yerini almak istediği ileri sürülüyor. Dolayısıyla, YDP de Evert'e "gerekli" desteği" göstermiyor. Iddialara göre Evert'in senaryosu şoyle: Evert yerel seçimlerde Beyis'e karşı ustünlük sağlar ve Atina Belediye Baskanı seçilirse, bu kez YDP Başkanhğı için yeni savaşımlara girecek. YDP içindeki kanşıkhklar, Evert'i destekleyenlerle, Mitsotakis'i destekleyenlerden kaynaklanıyor. Bir de geçen yıl YDP'den İcoparak yeni bir partı kuran Konstantinos Stefanopulos'un YDP liderine gunlük saldınlan eklenecek olursa YDP'nin bugünkü durumu ortaya çıkıyor. Arjantin'de genel grev Arjantin'de onbinlerce işçinin, devlet başkanı Raul Alfonsin'in ekonomik ve sosyal poiitikasmı protesto amacıyla genel greve gittikleri bildirUdi. Grev, Sendikalar BirUği'nin önderliğinde gerçekleştirildi. EAlmanyu'ya girmek isteyen 12 Türk yukalandı Hindistan'da yolcu otobüsü Ganj'a uçtu: 70 ölü var Federal Almanya'ya Çekoslovakya sının uzerinden kaçak girmeye çalışan 12 Turk yakaumdu Waidhaus smır poüsinden alman bilgiye göre, minibusle yola çıkan 12 Türk, F.Almanya stnınnda şuphe üzerine arandu Pasaport kontrol sırasmda vizeleri olmadığı belirumen 12 Türk gözaltına alındu Kiş gelmeden yaz geldi 1986 hşt henüz baştamadt, ama modaalar şmuüden 1987 ükbahar/yaz modasmı bearkyecek kreasyonJarmı sergilemeye başkublar. ftırts ve Müano'da yapüan defüeim dünyanm dört bir tarafmdan, stilisüer, desinatörİer, modistler ve kuşkusuz modayı izlemekten hoşianan hanımlar katüıyor. önümüzdeki yum en buyük özelUği parlak kumaslar olacak. Tüm eMseler, ceketkr, hatta mayoiarda fabrik, parlak kumaslar kuüanumış, YENİ DELHİ, (AP) Hindistan'ın kuzeyindeki Uttar Pradeş eyaletinde yer alan Kanpur kenti yakınlarında yolalan bir yolcu otobüsü dün sabah Ganj Nehri'ne uçtu. Kazada en az 70 kişi öldü. Ganj Nehri'nin sulannın son günlerdeki şiddetli yağmurlar nedeniyle önemli oranda yukseldiği ve kurtarma çalışmalannın güçlükle sürdünikbildiği bildiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle