22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet SEDAT ERGİN Sahıbı: Cumtanriyct Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir N»di. # denel Yayın Muduru: Hasan Cctnal. Muessese Muduru Emine Işaklıgil, \azı Işlerı Muduru Okay Gonensin, • Haber Merkezı Muduru. \alçın Baver, Sasfa Duzenı Yonetmenı. Ali Acar, % Temstlaler. ANKARA:\alvınDog»n,İZMIR:HikmetÇı;linlı.»ya,ADANA MehmelMercaa. Isıanbul Haberlerı Rrha Oz, Dı : Haberler Ergun Bakı. Ekonomı: Usmaa ilagay, Kultur V>dm Emeç, Magazın. Yalfia Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir luctlmaa, Ouzeltme Rcfik Durbaş, ^raşıırma: Şahin Alp». Iş Sendıka Şukran Ketcacı. Haber Araşıırma l fuW Guldcmir, # Koordınator Abmel Korulsaa, # Malı Işler Erol Erkul, tlan Ziya Ergrne, Halkla llışkıler Guldcrca koşar. ldare Huse>ia Gurer, Ijie'.nıc Onder (, elik. Basan ve Yavan: Cumhurnel Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39 41 Cagaloğlu İstanbul, PK: 246İstanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Telex: 22246 • Burotar Ankara: Zı>a Gokalp Buharı Inkılap Sokak. No: 19/4 Tel. 33 11 4147, Telex. 42344 • lımir: Halıt Zıya Bulvarı No 64/3, Tel. 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. 4 ftilolıık Törk nükleer gücü ANKARA Türkiye'nin ambargo sonrasında NATO nükleer sisteminden çektiği 70 kadar nükleer başhk atabilen savaş uçağının yeniden eski statülerini kazanmaları yolundaki çahşmalar sürüyor. Güvenilir kaynaklardan doğrulanan bilgilere göre, Türkiye'de dört askeri havaalanında üslenmiş bulunan bu uçaklann nükleer "sertifikasyonu" her havaalanına bir filo duşmek üzere toplam dört filoyu kapsryor. Sağlanan bilgilere göre, Türkiye'nin elindeki nükleer silah envanterinin en önemli bölümlerinden birini oluşturan nükleer yetenekü uçaklann durumuyla ilgili gelişmeler şöyle ortaya çıktı: Türkiye, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekâtımn hemen ardından ABD'nin koyduğu silah ambargosuna tepki olarak NATO askeri makamlarına silahlı kuvvetlerinin durumu konusunda bilgi vermemeye başladı. Türkiye, NATO'ya tahsis ettiği kuvvetlerinin statüsünde değişiklik yaptığına ilişkin resmi bir bildirimde bulunmamakla birlikte, uygulamada ittifakın bu yöndeki gereklerini yerine getirmedi. Türkiye, NATO askeri makamlarına bilgi vermezken, 1974 yüına kadar NATO nükleer sistemi içinde hazır bulundurduğu nükleer yetenekü savaş uçaklarının statüsünde önemli bir değişikliğe gitti. 1974 öncesi Hönemde bu özel filolar, savaş uçağı bulunduran bütün müttefik ülkelerde olduğu gibi NATO "çabuk mukabele ' sistemine bağlı bulunmaktaydılar. Bu çerçevede, nükleer yetenekü uçak filosu bulunan her havaalanında nükleer başhk konulmuş dört uçak 1. 1974 öncesinde yalnızca F104 uçakları nükleer başhk bir uyarı üzerine hemen nükleer bir görev üstlenecek şekil taşıyacak şekilde donatılmışken, başlatılan yeni uygulamade piste yakın bir mesafede hazır bekletilmekteydi. Uçaklann nükleer başhklarla donatıldıklan "nükleer nöbetler" ambargoya tepki olarak kaldınldı ve başlıklar depolara kondu. Türkiye'nin kararı, nükleer başlıkların depolara konmasının yanı sıra, bu yetenekteki filolann eğitim programları ve denetlemelerinin dondurulmasını da kapsadı. Bunun sonucu olarak nükleer başhk atabilecek sistemlere sahip olan dört F104 filosu normal uçuş eğitimi yapmaya başladılar. Türkiye, nükleer yetenekli hava birliklerinin statüsünde yaptığı bu değişiklik hakkında NATO'ya herhangi bir duyuruda bulunmazken, uygulamada bir anlamda NATO'nun "nükleer çabuk mukabele" sisteminden çıktnış oldu. Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı nükleer yetenekli uçaklann bu durumu ambargonun kaldınlmasından sonra da uzun bir sure devam etti. Türk Amerikan ilişkilerinin ambargo sonrasında normalleşmeye başlaması üzerine gerek ABD'den, gerek NATO'dan bu uçaklann yeniden NATO nükleer sistemine dahil edilmesi yolunda telkinler gelmeye başladı. Ankara bu talepleri konunun siyasi boyutunu da ön planda tutarak incelemeye aldı. Daha sonra ABD ile ikili düzeyde, ayrıca NATO içinde Türk Hava Kuvvetleri'nin yeniden nükleer görev üstlenmesi konusu müzakere edilmeye başlandı. Bu müzakereler sonucunda belli bir modernizasyon çerçevesinde dört filonun yeniden 1974 öncesi durumuna döndurülmesi karara bağlandı. Yeıkili kaynaklarca doğrulanan bilgelere göre, bu çerçevede yurütülen çahşmalar başlıca şu hususları kapsıyor: da iki F104 filosu daha modern uçaklar olan fantomlarla (F4) değiştirildi. Modernizasyon çerçevesinde bu göreve tahsis edilen 2 fantom filosundaki uçaklarda gerekli teknik düzenlemeler yapılmaya başlandı. 2. Nükleer başlıkların korunduğu depolar modernize edildi. Aynı zamanda depolann içi ve dışındaki guvenlik sistemleri yenileştirildi. Aynca depolarda bulunan başlıklar da modernize edilmeye başlandı. 3. Eskiden olduğu gibi nükleer görevli filolann bulunduğu her havaalanında belli sayıda uçak "çabuk mukabele" planları çerçevesinde "teyakkuz" durumunda tutulmaya başlandı. Bu noktada tek değişiklik, 1974 öncesinde her havaalanında 4 uçak hazır bekletilirken, yeni uygulamada teyakkuzdaki uçak sayısı ikiye düşüruldu. 4. Nükleer başlıkların korunması, uçağa göturülüp takılması, uçakta taşınması son derece hassas guvenlik onlemleri ve teknikler gerektirdiğinden bu filoların personeli NATO standartlanna uygun eğitim programlarına alındı. 5. Bir başka uygulama olarak da, NATO çerçevesinde ABD'li uzmanlarca yurütülen ve her yıl birkaç kez yapılan olağan denetlemelere başlandı. Bu denetlemelerde, bir nukleer görev verildiği takdirde nukleer başlıkların depodan alınıp uçağa yüklenerek uçağın verilen görevi yerine getirmesinin provası yapılıyor ve personelin bu alandaki eğitim düzeyine bakılıyor. ÇİFTE ANAHTAR StSTEMt Nükleer başlıkların bulundurulduğu depolarda "çifte anahtar" sistemi uygulanıyor. Bu sisteme göre, nukleer baş(Arkası Sa. 10. Sü. 7'de) TAJCVÎM 6 OCAK 1986 Imsak: 5.50 Güneş: 7.21 Öğle: 12.14 lkindi: 14.36 Akşam: 16.57 Yatsı: 18.23 Halefoğlu, Kazablanka'da KAZABLANKA, (a.a.) tslam Konferansı Örgutü Dışişleri Bakanlan toplantısında Türkiye'yi temsil edecek Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Fas'ın Kazablanka kentine gitti. Halefoğlu ve beraberindeki heyet, Kazablanka Havaalanında, Fas Enerji ve Madenler Bakanı Muhammed Fettah ile Türkiye'nin Rabat Büyükelçisi Metin Mekik tarafından karşılandı. Halefoğlu ve beraberindekiler bugün İslam Konferansı örgütü Dışişleri Bakanlan 16. dönem toplantısının yapılacağı Fez'e geçecekler. 4 havaalanı ile încirlik ABD üssündeki fıloların yeniden nükleer statü kazanması çalışmaları sürüyor ABD, Türkiye'de sağlık malzemesi depoladı TANJU AKERSON NEW YORK WashingtorTda Hava Kuvvetleri tarafından yapılan bir açıklamada, terör eylemlerinde mudahale için öze! sağlık ekıplerinin eğitildiği ve bunların kullanacağı malzemenin çeşitli ülkeler arasında Türkıye'deki hava uslerinde de depolandığı bildirildi. Hava Kuvvetleri'nden Korgeneral William H. Grecndyke, dün "Ne» York Times" gazcıesine yaptıgı açıklamada halen 12 özel ekibın kurulduğunu, bu ekıplerin 8 ile 20 arası doktor, hemşire ve teknısyenden oluştuğunu, bunlann kullanacağı malzemenin ufak sandıklar içinde Türkiye dahil Almanya, tspanya ve tngiltere'deki hava uslerinde depolandığını belirttı. 1985 yılında 50 kadar eğitim kursundan geçen özel sağlık ekiplerinın son terör olaylannda alarma geçirildiği, ancak kullamlmadıklan da bildirildi. Amerikan TW'A Havayollanna baglı yolcu uçağının Beyrut'ta rehin tutulması, Mısır uçağının Malıa'ya kaçınlması ve Achille Lauro olayında söz konusu ekiplerin her an müdahaleye hazır bekletildiği açıklandı. Alarma geçirilmelerine rağmen bu ekiplerin neden kullanılmadıfeı sorusunu ise Korgeneral Greendyke, "Olayla ilgili ülkelerin sağlık ekibi de olsa Amerikan askeri gücunun ortada gonınmesini islememeleri yuzünden bunlan kuUanmadık" şeklınde yanıtladı. Greendyke, bu tutumunun ilerde de sağlık ekiplerinın terör olaylannda kullanılmasını kısıtlayıcı bir etken olusturacağını söyledi. Teröre karsı bnlem "Kabare"nin yazarı İshervcood öldü LOSANGELES, (a.a.) tngiliz asıllı yazar Christopher Ishenvood, Los Angeles'taki evinde kanserden öldu. 81 yaşında ölen yazarın, "Hoşça Kal Berlin" adlı eserifîlme alınmıs, "•Kabare" adıyla da sahneye konulmuştu. "Kabare"deki rolü ile Liza Mİnelli Oscar ödulüne layık görülmüştü. Dokuz kitap, dört otobiyografık eser, birçok oyun yazan Isherwood, îkinci Dünya Savaşı'nm başlamasmdan önce tngiltere'yi terk edip ABD'ye yerleşmiş, 1946'da Amerikan vatandaşı olmuştu. Califomia'da fılm senaryoları yazan Ishenvood, eserlerinde en çok Nazi döneminde Berlin'in atmosferini işlemişti. YURDAGÜL ERKOCA yuttu, Mca etti Mflyarderden îstekler Bir Doğu Alman B'r D°İU Alman vatandaşı, Batıya iltica edebilmek için sürekli metal eşyalar yutmaya başladı. Doğu Berlin'de birkaç kez ameliyat edildi, ama metal yutmaktan vazgeçmedi. Bunun üzerine yetkili makamlar, Batıya gitmesine izin verdiler. Son ameliyatını Batıda oldu. yıl sürüyor. Nihayet 1985 yıhmn nisan ayında Zahn'ın hayalleri gerçekleşiyor ve Batı Berlin'e yerleşiyor. Kendisine ev veriliyor. Maluliyet parası bağlanıyor. Bu arada bir karın ağnsı nedeniyle doktora giden Zahn, "Karnında sustalı bıcak var" diye doktor tarafından hastaneye sevk ediliyor. Hastanede yapılan muayenesinde, bağırsağında muayenesinde, bağırsağında 11 'er santim uzunluğunda dört kaşık, çatal sapı ile yedi santim uzunluğunda bir yorgan iğnesi tespit ediliyor. Ve on üçüncü ameliyatını Batı Berlin'de oluyor. Ancak bununla da bitmiyor, eğer Zahn Batının metallerinin tadına bakmayı düşünmüyorsa, kann boşluğunda 1983 yılından kaldığı sanılan altı parça daha bulunuyor. Doktorlar yara kapanır kapanmaz bir iki operasyonla bunların da alınacağını belirtiyorlar. Andrears Zahn, doktorların kendisine yönelttiği "Bu işi nasıl becerdin?" gibi soruları da yanıtsız bırakıyor. Yöntemi karanlıkta kalmasma karşın çıkartılan metallerin diaları çekiliyor ve yapılacak bir tıp kongresinde "ilginç bir vaka" olarak gündeme getirilmesi planlanıyor. ^ / BATI BERLİN Andreas Zahn... 29 yaşında, 1.74 boyunda, 49 kilo ağırlığında bir Doğu Alman vatandaşı. Şu günlerde Batı Berlin'de bir hastanede doktorlan hayretten hayrete duşürüyor. 19811983 yılları arasında yaklaşık 80 tane metal parçası yutan Zahn, gayet sağlıklı bir biçimde, hayatından memnun, amacına ulaşmış insanlann mutluluğunu yaşıyor. "Metal parçalannı niye yuttun?" diye sorulduğunda da, "Batıya iltica etmek için kasten yuttum" diyor. Tabii, 80 tane metal parçası yutmakla, "Batıya iltica etmek" arasında ilk anda bir ilişki kurmak oldukça zor. Zahn, kendi deyişiyle, "Doğu Alman yöneticileri canından bezdirip, sonunda Batıya saüşını sağlamak" için bu ilginç yöntemi kullanmış. Yıllardır Doğudan Batıya iltica etmek isteyenler, özellikle Berlin üzerinden bu işi gerçekleştiriyorlar. 1961 yılının 13 ağustos günü, sabahın erken saatlerinde Batı Berlin'in etrafı tel örgülerle çevrilmeye başlıyor. Daha sonraki günlerde de bu örguler yerlerini toplam 166 kilometre uzunluğunda beton duvarlara ve metal perdelere bırakıyordu. İşte o günden bu yana duvan aşmak isteyenler, kamuoyunu günlerce meşgul eden yöntemler kullandı. Bugün Batı Berlin Emniyet Müdurlüğü'nün istatistiklerine bakıhrsa, 1961'in ağustosundan 1985 yıhnın temmuz ayına dek 518 bin 267 kişi Doğudan Batıya geçmiş. Bu rakamın 312 bin 393'ünü Batıya resmi yollardan geçenler oluşturuyor. Diğerleri ise, "büyiik rizikolan göze almadan kaçanlar", "öliim tehlikesini göze alıp da kaçanlar" ve "satın alınan politik mahkâmlar" başhklan altında toplanıyor. Zahn'ın ilticasının hangi gnıp içinde yer alacağı henüz belli değil. Görünürde "satın alınanlar" kapsamına girse de özellikle doktorlar, Zahn'ın istatistiklerde "öliim tehlikesini göze alanlar" grubuna sokulması gerektiği görüşünü savunuyorlar. Zahn'ın öyküsü şöyle: Zahn, 1980'li yıllann başmda kendi deyişiyle "politik nedenlerle" hapse düşuyor. "Nedir bu politik nedenler?" sorusunu ise yanıtsız bırakıyor. Hapse düşmesiyle beraber eline geçen her metal parçasını yutmaya başlıyor. Kimi zaman bir iğne, kimi zaman bir karyola yayı, kimi zaman çivi, kimi zaman da yemek yemesi için verilen kaşık, çatal ve bıçaklann saplanm koparıp yutmaya başlıyor. Doğu Alman hapishane yetkilileri, koğuşa giren çatal bıçaklann sapsız geri dönmesinden pek şüphelenmiyorlar, ama 1981 yılında yapılan genel sağhk muayenesinde durum ortaya çıkayor ve Zahn'ın kann boşluğunda, bağırsaklannda bulunan metallerden bir kısmı endoskopi ile çıkarümaya çalışılıyor. Ve yine aym yıl yetkililer, "Bu işin içinden endoskopi ile çıkamayacaklann ı " anlıyorlar ve sıra ameliyata geliyor. Ardı ardına yapılan ameliyatlarla kann boşluğundan metaller temizleniyor. Ama Zahn yılmıyor. Yine kendi deyişiyle "ayılır ayılmaz hastane odasındaki yutulabilir metalleri toplamaya başlıyor." Bu durum, 1983 yüına dek sürüyor. Zahn yutuyor, doktorlar çıkanyor ve bu süre içinde 12 kez ameliyat ediliyor. Sayısını kendisinin de hatırlamadığı kadar endoskopi yapılıyor. Doğu Alman yöneticileri, Zahn'la baş edemeyeceklerini anlayınca iki ülke arasında daha önce imzalanan protokol gereğince Zahn'ı Batıya satmaya karar veriyorlar. Pazarhklar iki OsBaaaiyeliler: Fabrika kursun, istihdamı geliştirsin, ilçemiz vilayet olsun. Akraba Ziya Sarı: Şahin yardırn ederse baba ocağım terk etmem, daha iyi çiftçilik yapanm. Kahvehane garsouu Isımail Kıçık: Osmaniyespor'a yardım etsin. 75 yaşındakl Zeynep îşçinin eğitim düzeyi ANKARA, (ANKA) Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi, herhangi bir göreve getirilen isçinin eğitim duzeyinin, getirildiği görevde aranan koşullara uyması gerektiğini, aksi halde eski kadrosuna iade edileceğini kararlaştırdı. Yargıtay'ın kararında, durumu kadroda aranan koşullara uymayan işçinin eski görevine iade edilmesi halinde işçinin, bu tasarrufa karşı dava açamayacağı da huküm altına alındı. Çapaa: Açım, kimsesizim, yardım... Evlenmeye hazırlaaan Mehmet Gürbaz: Fakirim, yoksulum, bir dönüm toprağım bile yok. Nişanlımırt ailesi, eve mobılya almazsam nişanı bozacaklanm söylüyorlar. MEHMET YAP1CI OSMANİYE Milli Piyango'nun yılbaşı süper çekilişinin talihlisi Şahin San'dan, Osmaniyeliler fabrika kurmasını istiyorlar. Kendileri ile görüştüğümüz çeşitli meslekten Osmaniyeliler, ilçede fabrika olmadığından, işsizliğin alabildiğine yüksek olduğunu bildirirlerken, "Milyarderimiz, parayı faize, bankaya vatınp van gelip yatmasın. Bir fabrika kursun ki, fakir fukaranuz da çaltşarak sebeplensin. Yani Özal'ın yapmadığını yapsın" diyorlar. Sarı ailesini ziyarete gelenlerin ardı arkası kesilmiyor bir türlü. Gelemeyen tanıdıklar, telefonla Vereme 5 bin kurban ROBDÖŞAMBRLI MİLYARDER VE ÎSTEKLİLER "Bir şeyler isteyenler' daha sabahın erken saaüerinden itibaren Şahin Sarı 'nın evine gelmeye başlıyorlar. İşte bunlardan ikisi: Evlenmek için mobilya parası isteyen Mehmet Gürbaz ve 75 yasmdaki fakir Zeynep Çapan. kutluyorlar. Bu yuzden telefon sürekli çahşıyor. Bu arada, yardım isteyenlerin de sayısı gun geçtikçe artıyor. Sarı ailesi, her ne kadar belli etmiyorsa da, bu fazla ilginin sıkıntı yarattığını gözlemek mumkün. Milyarderin ilk günlerdeki yaşamından kısa kesitler saptamak üzere bir gece ve bir gün birlikte olduk. Akşam saat 19.00'da gittiğimızde ev, ağzına kadar konuklarla doluydu. Oturanlann çoğu kardeşleri ve yakın akrabaları. Kaldığımız süre içinde ev, en az dört kez doldu boşaldı. Milyarder Bay ve Bayan Sarı, gelenleri karşılamak ve gidenleri uğurlamak için sürekli ayaktalar. Tepsi tepsi çay servisleri yapılıyor. Çay servisı gorevini genellikle yakınları üstlenmiş. Kardeşleri \e yakınları ile de sohbet ediyoruz. Aileden bir milyarderin çıkmasına çok seviniyorlar. Köyde kalan Sarı ailesinin tek ferdi Ziya San (42), "Eğer Şahin yardım ederse, baba ocağımızı terk etmem. Daha iyi çiftçilik yapanm" diyor. Osmaniye Belediye Başkanı İskender Turkmen, a.a. kaynaklı olarak Cumhuriyet ve bazı gazetelerde yer alan ve kendisine atfen yazılan, "Milyarder arkadaşımızın belediyeye yardım vapması konusunda şu ana kadar umdugumuzu bulamadık" sozlerinin yanlış bir anlamadan kaynaklandığını da açıkladı. Ertesi sabah Şahin San'nın ev ine gitmeden önce Osmaniyelilerle konuştuk, göruştüğümüz değişik mesleklerden kişiler, bir milyarlık ikramiyenin Osmaniye'ye çıktığı için sevinçli olduklannı ifade ettiler. Osmaniyeliler. Şahin San'nın bu para ile ilçelerinde bir fabrika kurmasını istiyorlar. Nivazi Kaya adındaki nakliyeci şunları söyledi: "tlçemizde fabrika olmadığı için işsizlik çok. Miharderimian öteki zenginlerimiz gibi Osmaniye'yi terk etmemesini. burada fakir fukaranın çalışma imkânı bulacağı bir fabrika kurmasını istiyonım. Yani Özal'ın yapmadığını yapsın." Hüseyin Ergiin adındaki yurttaş da şöyle dedi: "Osmaniye, 100 bin nüfuslu büyük bir şehirdir. Vilayet olması için dilekçe verilmişti. Ancak, herhangi bir fabrikası ve sanayisi olmadığı için vilayet yapmıvorlar. Eğer milyarderimiz fabrika kurarsa, ilçemiz de vilayet olur." Kahvehane garsonu İsmail Kıcık, Şahin San'nın Osmaniyespor'a yardım yapmasım isterken, kamyon şoforü Emin Küçiik, " 1 milyarı bankaya yatırıp günde 1 milyon 250 bin lira faiz alarak yan gelip yatmasın. Bir fabrika kursun ki gurur duyalım" dedi. Diger görüştüklerimiz, çiftçi Abidin Oksuz. bakkal Ali Kalender, şofor Hüseyin Kara, Ömer Boran, Ahmet Çevik, Musa Şahbaz da aynı yolda isteklerde bulundular. Osmaniyelılerle görüştukten sonra milyarderin kapısını yeniden çaldık. Şahin Sarı, sabah kıyafetiyle oturuvor, yanında gençten biri daha var. Kıyafetinden, Sarı ailesini kutlamaya gelenlerden biri olmadığı anlaşıh>or. Daha sonra Mehmet Gürbaz adındaki bu kişinin yardım istemek için geldiğini oğreniyoruz. Ceyhan'ın Kösreli köyünden geldiğini belirten 32 yaşındaki Mehmet Gürbaz, 10 ay once nişanlandığını, kızın ailesinin, mobilya almaması halinde nişanı bozacaklanm anlatıyor ve yalvarır bir sesle şöyle devam ediyor: "Fakirim, yoksulum. Köyde bir donüm toprağım bile yok. Mağazalarda soruyorum, en ucuz mobilva 200 bin lira." Bu arada, dışarıda da yaşlı bir kadının yardım ıcin geldiğini Şahin Sarı'ya bildiriyoruz. " O da gelsin" diyor. ANKARA, (a.a.) Türkiye'de 1985 yılında 45 bin kişinin verem hastalığından öldüğu tahmin ediliyor. Yetkililer, veremden ölenlerin tam sayısımn saptanmasının güçlüğü karşısında, yüzbinde 89 olan veremden ölum oranmın nufusa uygulanmasıyla bu rakamın elde edilebildiğini ve gerçeğe yakın olduğunu belirtiyorlar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nun belirlemelerine göre, dünyada her yıl 3,5 milyon kışi verem hastalığma yakalanıyor ve 500 bin kişi aynı hastalıktan ölüyor. // SASTİMLİK KA$IK SAPI Andreas Zahn. Doğu Almanya'da yalmakta olduğu hapishanede kaşıklann saplanm. bıçaklan, iğneleri ve her çesit metal esyayı yutmaya başladı. Birkaç kez bu nedenle ameliyat olan Zahn 'm midesindeki metaller bitmedi. Yukanda bu metallerden en son olarak çıkartılanlar görülüyor. Pilotluk erkek işi' mi? J 985 ortalarında kadınları pilotlukta da çalıştıracağını açıklayan F.Alman Lufthansa Havayolları, sınav açıp aday adaylannı denedikten sonra 'kadın pilot 'tan vazgeçti. 200 adaydan sadece 7'si ön sınavlardan sonra 5 günluk temel sınava girme hakkını elde etti, ama hiçbiri başarılı olamadı. Lufthansa yetkilileri, kadın pilot adayları arasından "kadın erkek eşitliğine fazla inananlar"m peşinen elendiklerini söylediler. Şirketin gerekçesi, "böyle kadmlarm fazla burnu büyük olması. " bütün protestolarına rağmen Lutfhansa, çeşitü gerekçeler Ueri sürerek kadın pilot çalıştırmamakta kararh olduğunu gösterdi. " S t e r n " dergisi, 1985'in ortalarında kadın pilot yetiştirmeye karar veren Lufthansa'nın, böylece kadınlara eşit hak verilmesi için sonunda ilk adımı attığmı beürtiyor. Ancak daha sonra yapılan sınavlarda, 200 pilot adayı kadın arasından hiçbirinin başarıh olamadığı bildirildi. Dergi, Lufthansa sözcusu Helmut Kaulich'in bundan 12 yıl onceki, "Uçmak erkek işi olarak kalacak. Kırlaşmış şakaklann erkeklere bir zaran dokunmaz. Ama yüzünde kınşıklıklar olan 50 yaşındaki bir büyükannenin aynı etkiyi bırakacağına inanmıyonım" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, kadınların Lufthansa uçaklarında eskiden olduğu gibi yemek ve içki servisi yapmaya devam edeceğini belirtiyor. Pilotluk eğitimi görtnek üzere başvuruda bulunan 200 kadından, ancak 6O'ı ön elemeyi kazanabilmiş, bunlardan 20'si yetenek testinde başarılı olabilmiş, sonuç olarak 7 tanesi beş günlük temel sınava girme hakkını elde edebilmişti. Ancak, daha temel sınavlar sürerken seçici komisyon üyelerinden birinin yaptığı açıklamalar, adaylardan hiçbirinin pilotluk yapamayacağı hakkında gerekli ipuçlanru vermişti. Komisyon üyesi GünterPeter Scheefers, erkeklerle karşılaştırıldığında kadın adaylann yön belirleme ve konsantrasyon yeteneklerinin daha zayaf olduğunu, ayrıca uçmak için kendilerini yeterince motive edemediklerini açıklamıştı. Scheefers'in açıklamalanna göre, seçmelerde kadın erkek eşitliğine fazlaca önem veren adaylar da elenmişti. Scheefers, eşitliğe fazla önem veren kadınların burunlarının büyük olduğunu ileri sürerek, "Onlan aramızda istemiyoruz" demişti. Alman Sendikalar Birliği'nden trmgard Blaettel, pilot adayı bütün kadınlara cağnda bulunarak, sonucu kabul etmemelerini, ayınm yapıldığı gerekçesiyie çalışma mahkemesine başvurmalarını istedi. Stern dergisi, mahkeme herhangi bir karara varmadığı sürece Lufthansa idare heyetinden Wemer Utter'in 10 yıl onceki "Bir kadın ne dünya ağır sıklet boks şampiyonu, ne de Lutfhansa'da kaptan oiabilecektir" şeklindeki sozlerinin geçerliğini koruyacağını bildiriyor. 6 Hazine'ye telsizden 44 milyar ANKARA, (UBA) Yeni Borçlar Yasası 'na göre, telsiz kullananlardan almacak harçlardan, Hazine'ye 44 milyar lira girmesi planlandı. Telsiz tşleri Genel Müdürlüğü 'nce bugüne kadar yaklaşık 24 bin telsiz ruhsatı verildi. Yeni Harçlar Yasası uyarınca, 1 Ocak 1986 tarihinden itibaren telsiz satın alanlar ve bu tarihten önce telsiz ruhsatı almış bulunanlar, telsizlerinin cinsine göre harç yatıracaklar. CB halk bandı telsizi alanlar, e! telsizi için 10 bin lira, sabit merkez telsizleri için 20 bin lira, araç telsizlerı için ise 30 bin lira ödeyecekler. Dış Haberler Servisi Birkaç ülke dışında kadınlara tamamen kapah olan bir mesleğin, bir yıllık bir umut süresinden sonra Federal Almanya'da da erkek işi olmaya devam edeceği anlaşıldı. Önceki yıl uçaklarında kullanmak üzere kadın pilot yetiştireceğini duyuran Federal Alman Lufthansa Havayolları, açılan sınavlarda adaylann hiçbirinin başanlı olamadığını bildirdi. Kadın dernekleri ve sendikalann Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'ne atama ' UNICEF uyardı: Demireksiğine dikkat ANKARA, (ANKA) Birleşmiş Milktler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, dunya kadınlannı demir eksikliği ve buna bağlı olarak gelişen demir eksikliği kansızlığına karşı uyardı. UNICEF'in bu konuya ilişkin olarak yayımlanan raponında, Çin Halk Cumhuriyeti dışında kalan gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirilen araştırma sonucunda, yaklaşık 250 milyon kadının, bu hastalıkla karşı karşıya bulunduğu kaydedildi. Diğer bir deyişle, halen dünya genelinde gebe annelerin üçte ikisi, demir eksikliği anemisi nedeniyle sakat ve gelişmemiş çocuk doğurma tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor. UNICEF'in raporuna göre, gebeliğin son üç ayı içinde annelerin demir minerali gereksinimi artıyor. Bu evredeki bir annenin demir gereksiniminin ise, normal bir annenin demir gereksiniminin tam 6 katına eşit olduğu belirtiliyor. Bu gereksinim, belirli bir süre annenin kendi bünyesindeki özkaynaklanndan sağlamyor, ancak daha sonralan annenin özkaynaklan buna yeterli gelmiyor. Demir eksikliğinin annenin ve bebeğin ölümüne bile neden olabileceği uyarısında bulunan rapora göre, gebelik sırasında demir stokları tükenen annelerin doğumdan sonra bebeklerine sadece anne sutü vermeleri, veya bebeklerine nişastalı gıdalar vermeleri, bebeğin "demir eksikliği riskini bile bile iistlenmek" anlamına geliyor. ANKARA, (UBA) Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü'ne, İstanbul Beyazıt Devlet Kütuphanesi Müdüru Hasan Duman atandı. Edirne 11 Kültür ve Turizm Müdürlüğü 'ne de Edirne 11 Kültür ve Turizm Mudür Yardımcısı Esen Karakoç getirildi. Her iki atama ile ilgili kararlar, dünku Resmi Gazete 'de yayımlandı. Tanıtım fonu ANKARA, (a.a.) Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, Türkiye'nin yurt dışında tanıtılması için, tanıtma fonu ile bakanhk bütçesinin dışına çıkıldığıru bildirdi ve "Tanıtma içinfondan büyük para ayırdık. Tabir yerinde ise, tanıtma sorunlanm sollayacağız" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı yaptığı açıklamada, izlemekte oldukları tanıtma politikasına, fondan da yararlanarak cesaretle devam edeceklerini söyledi. Taşçıoğlu, bu amaçla şubat ayı içinde Türkiye'de, Türkiye'nin tanıtılmasını konu alan bir toplantı düzenleyeceklerını açıkladı. BİR KADIN PtLOT Amerika'daki havayolu sirketlerinde kadın pilotlar kullamltyor. Gail Gorski bunlardan biri. 1979 ydından beri bir jet yolcu uçağına pilotluk yapıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle