Katalog

Cumhuriyet ıçın fazla yardım talep edîyor Reagan yönetimi, 1987 bütçesi için hazırlanan yardım taslağında Türkiye'ye 820 milyon dolar askeri yardım yapılmasım istiyor. Siyasi çevreler, Reagan yönetiminin istediği yardım miktarının Kongre tarafından kolay kolay kabul edilemeyeceğini belirtiyorlar. TANJU AKERSON NEW YORK Reagan yönetiminin 1987 bütçesinde Türkiye için 820 milyon dolar askeri yardım isteyeceği bildiriUyor. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Kongre'ye üetilen dış yardım bütçesi taslağında Türkiye'ye önümüzdeki yıl toplam 974 milyon dolar yardım verilmesi öngörülmekte. Bunun 820 milyon dolan askeri yardım, 4 milyon dolan askeri eğitim kredisi ve 150 milyon dolan ekonomik yardım olarak düzenlenmiş bulunuyor. Reagan yönetiminin Türkiye için talep ettiği yardım miktan, bütçe taslağında geçen yıla oranla 35 milyon dolarlık bir artış göstermekte. Geçen yıl Reagan yönetimi, Türkiye'ye 785 milyon dolar askeri yardım, 4 milyon dolar askeri eğitim ve 150 milyon dolar ekonomik yardım olmak üzere, toplam 939 milyon dolar dış yardım verilmesini istemişti. Ancak askeri yardım Kongre'de onaylanırken, çeşitli aşamalarda kesintilere uğramış, sonuçta yönetimce istenen miktardan yaklaşık 150 milyon dolar daha az gerçekleşmişti. Bu duruma işaret edeı» siyasal çevreler, Reagan yönetiminin Türkiye için talep ettiği miktann bu yıl da Kongre'den geçerken önemli kesintilere uğramasının kaçınılmaz olacağını vurguluyorlar. Reagan yönetimi Yunanistan için ise, geçen yıl olduğu gibi yine 501 milyon dolar askeri yardım talebinde bulunmakta. Yine siyasal çevreler, dış yardım bütçesinin Kongre'de onaylanması sırasında her yıl olduğu gibi Türkiye üe Yunanistan arasında ona yedi oranının göz önüne alınacağını, bunun da Türkiye'ye askeri yardımın kırpılmasmda önemli bir etken olacağını vurguluyorlar. Reagan yönetiminin Kongre'ye ilettiği dış yardım bütçe taslağı, geçen yıla oranla yüzde 12.5 oranında artış göstermekte. Bütçe acığını kısma programının uygulamaya konduğu ve otomatik kesinti kuralının uygulandığı bu dönemde, bu artışm Kongre tarafından kolay kolay kabul edilemeyeceği, Kongre çevreleri tarafından belirtiliyor. Reagan yönetiminin, haarladığı dış yardım bütçe taslağında bu yıl lsrail ve Mısır için istediği yardım miktan geçen yılki düzeyde kalırken, Filipinler için iki kat artmakta ve stratejik yönden önemli görülen Orta Amerika ülkeleri için belirli oranlarda artış göstermekte. öte yandan, International Herald tribune gazetesinin haberine göre, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi üyesi Floridalı Demokrat Dante B. Fascell, İsrail, Mısır ve bazı " ü s anlaşmalan" bulunan Türkiye, Filipinler, Kenya, Somali ve Portekiz gibi ülkeler dışında kalanlara askeri yardımda kısıtlamalara gidilebileceğini söyledi. Sahıbı. Cumhuri>el Matbaacılık ve Gazeiecılık Turk Anonım Şırkeli adına Nıdir Nadi, • Genel Yavın Mudurir Hasan Cemal. Muessese Muduru: Emine Işaklıgil, Yazı Işlerı Muduru Oka\ Gonensin. • Haber Merkezı Muduru: Valçın Ba\er. Savta Duzenı Vonetmenı. Ali Acar, # Temsdcıler ANKARA YalçınDogan.İZMIR HikmelÇeıinkaya,ADANA:Mehm«lMerc»B. TAKVIM 31 OCAK 1986 Imsak 5.41 G u n e y " 09 Istanbul Haberlerı: Rrka Oı, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı I h m u Ulagt), Kultur V>dın F.roeç, Magazın Yalçın Pekşea, Spor Danışmanı AMulkadir Yactlmaıı. Duzelıme. Rcfik Darbaş. Araşnrma: Şahin Alpa>, Iş Sendıka: Şuknı Ketrnci. Haber Araştırma: l'fak Guldemir, 9 Koordmaıor: Ahnet Konılsan, 0 Malı tşler Erol Erkul, Ilan: Ziya Ergene, Halkla tlijkıler Guldertn Koşar. ldare: Huseyin f.uırr, Işletme Onder Qelık. O51e 12.22 Basan ve Yavan: C umhurnel Matbaaeılık v«Gazetecilik T.A.Ş. TürkOcağı Cad. 39/41 Ca&alogtu istanbul. PK 246tstanbul, Tel 526 10 00 (%at), Telex: 22246 • Burolar. Ankara: Zıya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 # l a n i n Halıt Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telec: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Ttl: 1455019731 Telex: 62155. Ikındi 15.01 Aksam. P.25 Yatsı: yme Sağlık kurulu raporu kaldırıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu, çeşitli başvurularda sağlık kurulu raporu almması zorunluluğunu kaldıran bir kararnatneyi kabul etti. Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen kararname, Resmi Gazete 'de yayımlanışından 2 ay sonra yürüriuğe girecek. Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, kararnameyle sağlık kurulu raporu yerine doktor raporu uygulaması getirildiğini belirterek, "Halen 33 çeşit mevzuatta hatta kok kömürii ve tercihli telefon alırken bile sağlık kurulu raporu istenmektedir. Bu da hastaneleri sağlam insanlara rapor hazırlamakla meşgul etmektedir. Bu arada hastalar tedavi edilememekiedir" dedi. Saltık, güven mektubunu sundu KAZA MOSKOVA DLVARLARISDA Challenger'm havada patlamasına, SSCB' de televizyonda oldukça genişyer verildi. Önceki gun Moskovalılar kazayı duvar gazetelerinden dehset içinde okudular. CHALLENGER'DAN KALINT1 Amerikan Uzay Mekiği Challenger'm Atlas Okyanusu nda bulunan 272 kilo ağırlığındaki büyük parçası Florida'da Canaveral limanına getirildi. BERN, (a.a.) tsviçre Cumhurbaşkanı Alphons Egli, dün TUrkiye'nin yenı Bern Büyükelçisi emekli Orgeneral HaydarSaltık'ı kabul etti Büyükelçi Saltık, olağan törenle, güven mektubunu İsviçre Cumhurbaşkanı Egli'ye sundu. Kabulden sonra, İsviçre Dışişleri Bakanı Pierre Aubert, Türkiye Büyükelçisi Haydar Saltık ile bir görüşme yaptı. Haydar Saltık Kara Kuvvetleri Komutam ıken 30 Ağustos 1985 tarihinde emekliye ayrılmış ve daha sonra Bern Büyukelçiliği'ne atanmıştı. Mekik kurbanları için büyük tören Roketlerin yerleşim merkezinin üstüne düşmemesi için roket fırlatıalarının Kennedy Uzay Merkezi'nden gönderilen radyo sinyalleri ile patlatıldığı bildirildi. Bugün Houston'daki Johnson Uzay Merkezi'nde Başkan Ronald Reagan'm da katılacağı büyük bir anma töreni duzenleniyor. ABD Savunma Bakanı Caspar M'einberger, Challenger'm kaybının, yıldız savaşları projesi ile ilgili araştırmalan olumsuz yönde etkıleyeceğini söyledi. TASS: Challenger, patlayıa maddelerle yuklüydü ve Başkan Reagan'm "savunma kalkanı" oluşturulması onerisi doğrultusunda uzaya gönderildi. Dış Haberler Servisi Geçen salı günü fırlatıldıktan kısa bir süre sonra havada patlayan Amerikan uzay mekiği Challenger'da meydana gelen anzayı belirlemek amacıyla yoğun çalışmalar ^urcrken, ABD Sa\unma Bakanı Caspar \Yeinberger. Challeneer'ın ka\bının ulkesınin U7a\ savunmasına \onelik olarak vapiığı araştırmaların erielennuMrıe \ol avtıgını soyledı \\eınberger. Washingıon'da du/enlediğı basın toplantısında, Vldı/ Sava>ları projesi ile ilgili bırçok denemenin mekık araalığula şapılmasının planlandığını hatırlatarak, "Bu duruında ba/ı denemelerin ertelenmek /urunda kaldığım" söyledi. kazada olen 7 kışi ıçın bugun Houston'daki Johnson L'za> Merkezfnde Başbakan Ronald Rea|>an'ın da katılacağı bu\uk bir anma toreni duzenleniyor. a.a.'nın haberıne göre, TASS Ajansı da dün yaptığı açıklamada fırlatılışından hemen sonra infilak eden "Challenger" uzay mekiğinin uzayda denemek uzere gizli patlayıcı maddeler taşıdığını öne sürdü. Ajans, Challenger'm Başkan Reagan'ın merkezi uzayda bulunan "savunma kalkanı" oluşturulması önerisinin doğrultusunda uzaya gönderildiğini iddia etti. TASS Ajansı, mekikte patlayıcı madde bulunmasından dolayı, ABD sahil muhafaza yetkililerinin halktan aracın parçalarını ellememelerini istediğinı de ileri sürdü. SSCB, Challenger'm havada patlamasının ABD'nin Yıldız Savaşları Projesi'nin ne kadar tehlikeli olduğunu gösterdiğini bildirirken, Libya, kazanın Amerika'nın uzaydaki üstünlük iddialannı sona erdıren utanç verici bir son olduğunu iddia etti. Arama ekipleri, Challenger'm düştüğu Atlas Okyanusu'nda 48 kilometre karelik bir alanda parçaları toplama işlemine devam ediyor. NASA yetkilüeri, Challenger'm önceki gün bulunan 272 kilo ağırlığındaki bir parçasının önemli bir bulgu olduğunu kaydediyorlar. NASA'nın uzay mekiği programı sorumlusu Jesse Moore, AP ajansına verdiği demeçte, kazanın kesin nedeni anlaşılıncaya kadar spekülasyon yapılmasına karşı olduğunu söyledi. Ancak Amerikan bilim adamlan kaza nedeniyle ilgili bazı teoriler üzerinde duruyorlar. Uzmanların üzerinde en çok durduğu iki olasılığı, Challenger'm dış yakıt tankının ya da katı yakıtlı roket fırlatıcılarının işleyişinde bir aksama meydana geldiği yolundaki görüşler oluşturuyor. Ayrıca, Challenger'm düşüş nedenini belirlemek amacıyla NASA tarafından oluşturulan bir soruşturma kurulu, mekikle ilgili video bantları, fotoğrafları ve her türlü yazılı belgeyi inceliyor. YÖN DEĞtŞTtRMEK İÇİN Yetkililer, Challenger havada patladıktan sonra, mekikten aynlan ve uçmaya devam eden iki roket fırlatıcısının herhangi bir yerleşim merkezi üzerine düşmesini önlemek için, Kennedy Uzay Merkezi'nin, roket fırlatıcılarını radyo sinyalleri göndererek havada patlattığını bildirdiler. Deniz dibinde yapılan aramalar suasında Challenger'm 7 kişilik mürettabatına ait herhangi bir kalıntıya rastlanmadığı, ancak mekığin çeşitli parçalarının bulunduğu belirtiliyor. Ancak uzmanlar, bulunan parçalann patlamaya yol açan nedeninin belirlenmesine henüz yetmediğini kaydediyorlar. Bu arada kazadan sonra Amerikan kamuoyunda, uzay mekiği programına devam edilip edilmemesi konusunda yeni bir tartışma başlatıldı. Amerikan ABC televizyonu tarafından gerçekleştirilen bir kamuoyu yoklamasında, >"üzde 79'un mekiğin uzay çahşmalanna devam etmesinden yana, yüzde 16'nın programa karşı, yüzde 5'in ise bu konuda fikri olmadıği açıklandı. 500 kişi arasında yapılan kamuoyu yoklamasında, büyük çoğunluğun insanL uzay projelerinin sürmesinden yana olduklan bildirildi. Bazı bilim adamları Challenger'm havada patlayarak düşmesinden sonra, kaza nedeni belirleninceye kadar uzay mekiği uçuşlanmn durdunılmasının bilim açısıdan geri adım olduğunu savundular. Bilim adamlan, ozellikle, Challenger'm Halley yıldızı ile ilgili yapmayı planladığı araştırmaların durmasının büyük bir şanssızhk olduğunu bildiriyorlar. PRAVDA'NIN YORUMU SSCB Komünist Partisi'nin yayın organı Pravda gazetesinde yayımlanan bir yorumda, SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un Reagan'a başsağlığı mesajı gönderdiği belirtildikten sonra, Challenger'm havada patlamasının Yıldız Şavaşlan projesinin ne kadar tehiikeli olduğunu gözler önüne serdiği iddia edildi. Mekikteki sade vatandaş 37 yaşındaki lise öğretmeni Christa McAuliffe'in arusına, yaşadığı Concord kenti başta olmak üzere ülke çapında anma törenleri düzenleniyor. Lise öğretmeni Christa McAuliffe'i sigorta eden bir şirket, ailesine bir milyon dolar verdi. Öte yandan, Challenger'ın havada patlamasından sonra, uzaya gidecek ilk gazetecinin seçiminin enelendıği bildirildi. Türkü tedavi etmeyen Alman doktor ceza görmedi BAD DUERKHEİM/BATI ALMANYA, (a.a.) Federal Almanya'nm Grunstadt kenti hastanesine karnından kurşunlanmış olarak getirilen türk kadınını tedavi etmeyen hastane başhekimi hakkmda "mesUki ceza" verilmemesi kararlaştınldı. Karan, Grunstadt Hastanesi'nin bağlı bulunduğu Bad Duerkheim Şehir tdaresi aldı. Şehir tdaresi, 51 yaşındaki başhekime, sadece bir "uyart mektubu" yazılmasına karar verdi. Bölücüler, AlmanyaVla gazete bürolarını bastı Bir saat süreyle gazete btirolarını işgal edenler, kendi sorunlanna dikkat çekmek için bu eylemlere giriştiklerini söylediler. ULYA Ü Ç E R BONN Federal Almanya'nın bazı kentlerinde dün Türkiye'den kaçan bir grup bölücü, gazete binalannı bir süre işgal ettiler. Frankfurt'ta günlük yayımlanan "Taz" gazetesi ile Hamburg'daki haftalık "Stera" dergisinin bürolarını işgal eden sayıları 1025 arasında değişen bölücü gruplar, eylemlerini bir saat sürdürduler. Bölücü gruplar, kendi sorunlanna dikkat çekmek için bu eyleme giriştiklerini bildirdiler. Bu arada Düsseldorf belediye binasındaki Sosyal Demokrat Parti Meclis Grubu odaları da yine bir grup bölücü tarafından bir süre işgal edildi. Işgalciler, olay yerine güvenlik kuvvetleri gelmeden dağıldılar. Hamburg'daki Stern dergisinin burosunu basan bölücüler, tüm Avnıpa'da 33 ayn yayınevinde benzer eylemler yaptıklarını bildirdiler. Avukatlık Yasası yürüriuğe girdi ANKARA, (ANKA) Avukatlık Yasası 'nda değişiklik yaparak hâkim ve savcılann görev yaptıklan mahkemelerde 2 yıl süreyle avukatlık yapmalarını yasaklayan yasa yürürlüğe girmeden önce, Hukuk Faküitesi fark derslerini vererek diploma alan Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlanna avukatlık yapabilme olanağı tanıyan yasa, Resmi Gazete'deyayımlanarak yürüriuğe girdi. Yasaya göre, emeklilik ve istifa gibi nedenlerle görevlerinden ayrılan adli, idari ve askeri yargı hâkim vesaycılan ile Anayasa Mahkemesi raportörleri, "hizmet gördükleri" mahkeme veya dairelerde ayrılma tarihinden itibaren 2 yıl süreyle avukatlık yapamayacaklar. BEYAZ SARAY'DA YAS Challenger faciasmdan sonra Amerika buyuk bir yasa gomuldu. Clkede tüm bayraklar yanya indirildi. Beyaz Sarayda bayrak bir hafta sureyle yarıda kalacak. Avrupa Konseyi'nden raportörler getiyor OSMAN ATAMAN STRASBOL'RG Kış donemi toplantılan bugun sona erecek olan Avrupa Konseyi Parlamenterler AsambIesi'nin Siyasi İşler Komisyonu, Steiner ile Stoffelen'in mart ayında Türkiye'ye gitmelerini ve nısan ayında toplanacak olan genel kurula "ara rapor" sunmalannı kararlaştırdı. Siyasi komisyon toplantılarının ardından genel bir değerlendirme yapan Kâmran tnan, nisandaki genel kurula sadece bir ara rapor sunulması isteğinın Türkiye açısından memnuniyet verici olduğunu söyledi. lnan, Türkiye hakkındaki kesin kararın 1987 yıh ocak ayı içinde yapılacak genel kurul çahşmaları sırasında ahnacağına işaret ederek "Si>asi ve hukuki işler komisvonlan artık Türki>e uzerinde alt komite çalışmalannın yapılmasına gerek kalmadığını açıklayarak Türkiye meselesine son vereceklerdir" dedi. Bilındiğı gibi, Türkiye ile İnsan Hakları Komisyonu'na şikâyette bulunan beş ulke arasında \arılan "dostane" çozumde 1987 şubat ayında son kararın ahnacağı saptanmıştı. Strasbourg'da bulunan Turk parlamento delegasyonunun ŞHP'li uyeleri Paşa Sarıoglu, Cahil Karakaş \e Tülay Öne>, sosyalist grup başkanı Fransız parlamenter Lucien Pigron ile bir göruşme yaparak "nabız vokladılar.' Daha sonra yapılan açıklamada, goruşmede sosyal demokrat partilerin durumu, SHP'nin af konusundakı yaklaşım ve girişimleri ile ozellikle SHP'nin "Sos>nlist Enternasyonal" e uyeliği uzerinde durulduğu kaydedildi. SHP milletvekilleri aynı goruşme sırasında Avrupalı sosyalistlere îstanbul'da yapılacak yaz dönemı toplantılarına katılmalan çağrısında bulunarak bunun resmi diyaloglann başlangıcı için önemli bir adım olduğunu belirttiler. Tüla> Öney ve Paşa Sarıoglu, sosyalist grup başkanı Pignon'un Avrupalı sosyalist partilenne birer mektup yazarak SHP'ye destek verilmesini ısteyeceğini, kendisinin de her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu söylediğini belirttiler. SHP milletvekilleri mart ayında toplanacak olan Sosyalist Enternasyonal başkanhk divanına buyuk bir olasılıkla başvurunun yapılacağını ve SHP'nin uyeliğinin hazıran ayında yapılacak toplantıda ele alınacağınm sanıldığını öne surduler. GÖSTERlCtLER TLTLKLANDI Öte yandan Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesinin onceki gunku birleşimi sırasında salonda gösıen yapan ve Türkiye ile Turk heyetinden MDP'li Kâmran İnan aleyhinde sloganlar atan yedı göstericiden uçünun Fransız polisi tarafından tutuklandığı açıklandı. Isimleri açıklanmayan göstericilerin, güvenlik kuvvetlerine saldırmak \e izinsiz gosteri yapmak suçlarından tutuklandığı bıidiriliyor. TRVye prodüktör Denktaş: BM gerçeği görmüyor tZZET RIZA YALIN LEFKOŞEKKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Kıbns'ın tümiine sataip çıkmak için ber care>e baş vurmavı Helenizme hizmet sayarak, fürk halkının eşitliğini red ve inkâr eden Rum tarafına iyi niyet adı altında, Türk temel hak ve özgürlüklerinden ödün verilemez" dedi. Denktaş aynca ilk kez konuşmasmda Güney Kıbns'tan Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti olarak söz ederek, "BM Genel Sekreteri'nin girişimlerinde Türkiye'nin etkin garantisinin sürecegi sözü verilmiştir" biçiminde konuştu. "1985 Ocak Belgesi'nde verilebilecek ödunlerin en son sınırının da aşıldığına" işaret eden Denktaş, "Kimsenin Türk tarafmdan ilanihaye bu sınırda durmasını beklememesi gerektiğin e " dikkati çekti. BM temsilcileri Brian Urquhart ve James Holger'le göruşmelerinin ardından "Şehitler Günü" dolayısıyla Kıbrıs Türk halkına yayımladığı mesajda, "Rum tarafının, Kıbns'ın tümiine hâki ve Türkler adına ko• nuşma i, kı olan bir hükümet olmadıği . teslim etmek zorunda bulunduğunu" vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı, " B M Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi ve bağlantısızlar konferanslan"ru da ağır biçimde eleştirerek, •'gerçekleri görmemek"le suçladı. "KKTC'nin Uanıyla dünyaya, Ada'da, Kıbns ulusu diye bir ulus ve tüm Kıbns'a egemen bir halk olmadıği, egemenliğin iki eşit halk arasında paylaşıldıgının gösterildigine" işaret eden Denktaş, "Bu apaçık ve berrak gerçegi görmemek için gözlerini kapayanlar arasında BM Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi ve bağlantısızlar konferanslannın da bulunduğuna" dikkati çekti. "Bu örgüt ve kuruluşların, KKTC gerçegini görmeyerek gayrı meşru bir gasp idaresiyle ırkçı bir Rum kuruluşunu tüm Kıbns'ın meşru hükümeti olarak degerlendirdiklerini" de söyleyen Denktaş, "Bu sahte ve gayn meşru idareden verilecek haklar degil, alınacak meşru haklar vardır" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı daha sonra şöyle konuştu: "Soz ve yazı özgürlüğü ile içte muhalefet adı altında, RumYunan ikilisi, KKTC'nin meşruiyetine gölge düşünne, onu kuran Kıbns Türk halkını ayınmcı, taksimci. Türkiye'nin buynığunda egemen olmayan bir azınlık olarak takdim etme strateji ve taktiğine yardım edici soz ve hareketlerden kaçınmak herkese düşen bir görevdir. KKTC'nin kutsal varlığına dört elle sanlmak gerekmektedir. Banş yolu, KKTC'ye yöneltilen her türiü saldırıya karşı gelmek olan inançtı yoldan geçmektedir." BM Genel Sekreteri'nin girişimlerinde Türkiye'nin etkin garantisinin sürecegi sözünün verildiğini hatırlatan KKTC Cumhurbaşkanı, 'Böyle bir soz verilmemiş olsaydı. bu görüşmelere katılmazdık" dedi. Bunu Rum ve Yunan tarafının da bildiğine ı>aret eden Denktaş. RumYunan tutumunun genel sekreterin izlemek istediği banş yolunu tıkayacak nitelikte oiduğunu vurguladı. Kaut Denktaş, banşın iki halk arasındakı ortaklık ve iki devletin federal bir çatı altında birleşmesiyle yeniden kurulabileceğini vurguladı. ANKARA, (ANKA) Türkiye Radyo Televızyon Kurumu (TRT), Ankara, Istanbul ve îzmir Televizyon Müdürlüklerinin ihtiyacmı karşılamak amacıyla 91 yardıma prodüktör, Haber Dairesi Başkanlığı ile bölge müdurlüklerinin ihtiyacını karşılamak amacıyla da 57 stajyer muhabir alacak. TRT'nin dünkü Resmi Gazete'de yer alan duyurusuna göre, devlet memuru olma niteliği taşıyan ve 29 yaşından gün almamış olan üniversite ve yüksekokul mezunları, yardımcı prodüktörlük için 14 şubat tarihine kadar Ankara'da Eğitim Dairesi Başkanlığı 'na, İstanbul ve îzmir'de bölge müdürlüklerine şahsen başvuracaklar. Yardıma prodüktörlük sınavı, 22 şubatta Ankara, tstanbul ve Îzmir'de yapılacak ve yabancı dil bilenlere oncelik verilecek. Stajyer muhabirlik için başvurular da bugün başlayacak. "Yunan deniz ticaret filosiL, Osmanhların eseri" Deniz Bilimleri ve Enstitüsü Başkanı Prof. Erol İzdar: "Türkiye'nin Yunanistan'ın Ege adalarında, ozellikle Anadolu kıyı adalarmda ve bunların 6 millik karasulannda gözü yoktur." tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bfirosu) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Başkanı Prof. Erol İzdar, bugün dünyanın 4. büyük deniz ticaret filosuna sahip olan Yunanistan'ın, bu filoyu 500 yıllık bir "Osmanlı emaneti"nden yararlanarak geliştirdiğini savunarak, "Bsr başka deyişle, Yunan Deniz Ticaret Filosu, Osmanlı yönetiminin eseridir, denilebilir" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nce düzenlenen halk konferansında, "Türkiye'nin komşu devletlerle olan deniz sorunlan" konusunda bir konuşma yapan Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Başkanı Prof. İzdar, Türkiye'nin Yunanistan'la olan deniz sorunlarının "bir buz dağının su üzerindeki kısmı gibi" geçmişten gelen büyük bir problem olduğunu söyledi. Ege Denizi'nin bir Yunan denizi olmadığını vurgulayan tzdar, "Yunan denizi olarak tanımlanan 'İyon Denizi' olan, Yunanistan'ın batısıyla İtalya arasındakı denizdir ve burada da ttalya ile Yunanistan. tyon Denizi'nin ortastndan geçen bir hata sadık kalnuşlardır" biçiminde konuştu. Prof. tzdar, sözlerüıi şöyle sürdürdü: "Ege Denizi, bu denize safaildar iki ülkenin, Türkiye ve Yunanistan'ın, karasuları dışında aJanı eşit iki alan olarak kullanacakları bir denizdir. Türkiye, münhasır ekonomik kuşak ve kıta sahanlıgı kavramlarında Ege Denizi'nde var olan ekonomik ve siyasi haklaruıı anlamaktadır ve bunun bir başka alternatifini de duşünmemektedir. TiirkYunan deniz sorunu, yani Ege Denizi sorunu, Yunanistan'ın bu gerçeği görmesiyle kendiliğinden çözürae ulaşmış olacaktır." Türkiye'nin, 500 yıllık tarihi geçmişi içinde Ege, Karadeniz ve Akdeniz'de sürekli askeri ve politik olarak söz sahibi olduğunu söyleyen Prof. tzdar, bu durumun 1810'lardan sonra imparatorluk aleyhine değişmeye başladığını anımsattı. Prof. tzdar şunları söyledi: "BaşlangıçUn itibaren Osmanlı Imparatorlugu, sahillerinden ve adalanndan her uzaklaştırdığı Cenovalı ve Venedikii armatör veya bu cumhuriyetlerin yönetimleri yerine hemen bolgedeki Osmanlı vatandaşı olan Rumlar hâkim oimuş ve bu suretle dümeni ve yelkeni Runıların elinde olan bir Osmanlı deniz ticaret fUosu oluşmuştur. Ancak bu filo. 1821 yüından sonra imparatorluğu her türlü ihanet ve korsanlıkla açık ve gizli olarak kemirmiştir. Bugun dünyanın 4. büyük deniz ticaret filosuna sahip olan Yunanistan, bu filoyu beş yüz yıllık bir Osmanlı emanetinden yararlanarak geuştirmiştir. Ve biı başka deyişle, Yunan Deniz Ticaret FUosu, Osmanlı yönetiminin eseridir." Prof. Erol tzdar, Türkiye'nin, Yunanistan'ın Ege adalarında, ozellikle Anadolu kıyı adalarında ve bunların 6 millik karasulannda gözü olmadığını belirui. Fotoğraflarla Türk basını ANKAR.4, (a.a.) Foto Muhabirleri Derneği'nin duzenlediği "1985'te Fotoğraflarla Türk Basını"adlı fotoğrafyarışmasına katılan eserlerin oluşturduğu sergi, yarın TürktşSalonu'nda açılacak. Serginin açılışında, yanşmada ilk üç dereceyi kazanan foto muhabirlerine ödülleri törenle verilecek. Yanşmada 250 bin liralık birincilik ödülünü Kadir Can, "Lodos Bir Tekneyi BövleBatırdı", 150 bin liralık ikincilik ödülünü Süleyman Arat, "Plajda Üstül Sefa" adlı fotoğraflanyla kazanmışlardı. Rıza Ezer, "Harran 'da Ortaklaşa Kullanılan Çeşme" Ruşen Güven de, "KadmErkek Eşitliği" adlı fotoğraflarıyla 100 bin liralık üçüncülük ödülünü paylaşmışlardı.