25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER hiçbir işaret yoktur. Oysa, bir esaslar bütünii bulunması gerekir, yeterli bir demokratik anayasa hazırhğmda. Birbirini tamamlayan bir esaslar bütünü olmalı ki, partilerin anayasa yaklaşırru biriki esasın deklarasyonundan ve bunların ötesinde de slogammsı, açık olmayan ifadelerden ibaret kalmasm. Hemen akla gelen önemli sorulardan (ve kaygılardan) birincisine geçmeden önce şu teknik soruyu da sormak gerekiyor: Yeni anayasada Milli Güvenlik Kurulu olmayacaksa, ne olacaktır? Askeri bürokrasinin milli savunma ile ügili görüşlerini yürütme organına ileten mekanizma (ki bu kadan normal ve gereklidir) ne olacaktır? Parlamenter sistemlerde olması gerektiği gibi, Genelkurmay Başkanhğı tekrar Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak ve o da görüşleri Bakanlar Kurulu'na (partihükümetine) mı getirecekür? DEVLET VE ÖZGÜRLÜKLER REJİMİ Esasa ilişkin birinci soru şudur: Demilitarizasyondan sonraki esas teşkilat nasıl olacaktır? Yasamanın üstünlüp geri verilecek ve Cumhurbaşkanlığmın sorumsuzluğuyla orantısız olağanüstü yetkileri ile Bakanlar Kuruhı'nun kararnameyle hükümet etme yetkileri azaltılarak, yürütmenin üstünlüğüne son verilecek midir? Seçilmemiş sivil ve asker bürokrasilerin otoriter yönetimine son vermek başka bir şeydir; seçimle gelmiş bir sivil yürütmenin, yine "yürütmenin üstünlüğü"ne dayalı devlet yapılan içinde otoritarizm yapması başka şeydir. Karşı dengeler nasıl kurulacaktır? Yargımn bağunsızlığı, yargı denetimi, olağanüstü yönetim usulleri hakkında ne düşünülmektedir? Kısası, demilitarizasyon, devlet rejiminin demokratikleştirilmesi için gerekli koşuldur, ama yeterli koşul değil. Yasama ve yargı denetiminin gözetilmediği bir devlet rejimi içinde, sivil bir yürütme de pekalâ otoriter bir yönetim uygulayabilir (sıkıyönetimleri ve hatta paramiliter parti organlarını da kullanarak). İkinci bir soru şudur: Temel kanun olan anayasayla birlikte siyasal rejimin çerçevesini çizen organik kanunlar ve rejim kanunları nasıl olacaktır? Seçim Kanunu'ndaki barajlar, kısıtlamalar; Partiler Kanunu'ndaki örgütlenme engelleri, siyaset faaliyet yasaklan; sendikalar, dernekler, meslek kunıluşlan kanunlarındaki siyaset yasaklar, ceza kanunundaki anakronik hükümler vb. hakkında ne düşünülmektedir? Üçüncü bir soru şudur: Koskoca bir sorun alanı olan özgürlükler rejimi ne olacaktır? Her şeyden önce, DYP, 1961 Anayasası'nın özgürlükler rejimini fazla bulduğunu ve geçici maddeleri ortaya çıkmcaya kadar da 1982 Anayasası'mn özgürlüksüzlukler rejimine pek itirazı olmadığını bildigimiz DYP, özellikle düşünme ve örgütlenme özgürlüğü ile "mevcut sol" partilerin solundaki partiler hakkında ne düşünmektedir? Aynca "mevcut sol" DSP ve SHP'nin devletçi, popülist ve solidarist zihniyetleriyle, bu konuda DYP'yi ne derece denetleyebüecekleri sorusu da akla gelmektedir. Bu sonılann hem meşru, hem de olaylann gerisine duşülmeden hemen sorulması gerekli sorular olduğunu sanıyorum. Nitekim, DYP Başkanı Sayın Cindoruk'un 9.11.1986 tarihli Cumhuriyet'te Sayın Doğan'a verdiği demeçteki kimi ifadelerin anında irdelenmesi gerekirdi. DYP Başkam bir yerde aynen şöyle diyor: "Millet, egemenliğini, sivilasker bürokrasiyle paylaşmıştır. Milli Güverüik Kurulu, çok yetkili Anayasa Mahkemesi, bağımsız veya özerk dediğimiz üniversite, TRT, Senato gibi kurumlarla millet iradesinin paylaşılması olgunlaştınlmıştı." SONUÇ Hayli düşündürücü sözler. Haydi MGK'yi ve Senato'yu anladık, hatta Anayasa Mahkemesini de (kurumu değil, belli bir dönemdeki üyelerinin tutumunu) tartıştık ama; Sayın Cindonık, özerk üniversiteden ve özerk TRT'den hâlâ ne istiyor? ötekilerle aym kefeye nasıl koyuyor? Aynca mantıken de yanhş bir sınıflama: Üniversite ve TRT özerk olunca egemenliği niye milletle paylaşsınlar? Bunlar, MGK ve Senato gibi devlet organlan değil ki. Yukandaki sozkrin, DYP'nin yargı denetimi, özerk üniversite, bağımsız TRT vb. gibi yine esasa ilişkin konularda ileride daha geniş açıklayacağı göruşlerin tatsız habeTcileri olmamasım diliyorum. 27 OCAK 1986 Anayasada Devlet Rejîmînîn Demilitarizasyonundan Sonra? Demilitarizasyon, devlet rejiminin demokratikleştirilmesi için genekli koşuldur, ama yeterli koşul değil Yasama ve yargı deneîiminin gözetilmediği bir devlet rejimi içinde, sivil bir yürütme de pekâlâ otoriter bir yönetim uygulayabilir (sıkıyönetimleri ve hatta paramiliter parti organlannı da kullanarak.) CUMHURtYET'TEİV OKURLARA... OKAY GÖNENSİN '85'in Görünümü TAHAPARLA ltri siyasal parti, DYP ve DSP, 1986 yılına, bir anlamda son dercce önemli bir alanda girdiler. Anayasa değişikliğinin ötesinde ycni bir anayasa yapılması gereği, bunun yöntemi ve yeni anayasada yer alacak bir esas üzerinde anlaştılar. Bu partilerin anayasa projelerinin tamamını, hangi konularda ne derece yakınlaşabileceklerini ve yeni bir anayasanın inşasına genel siyasal aritmeüğin ne zaman olanak vereceğini ileride göreceğiz. Ama şuraa açık ki, partiler gend yöntemde ve önemli bir esasta şimdiden anlaşma sağlamış ve bunu ilan ederek kendilerini bağlamışlardır. Türk siyasal yaşamı için bir dönüm noktası kabul edilmek gereken, genel yöntemdeki ve bir esastaki oydaşım şudur: 1Anayasanın genel oyla seçilmiş millet temsilcilerinden oluşan partiler parlamentosunca yapılması ve bir ulusal uzlaşma belgcsi olması gerekir. 2Askeri darbeler, anayasayla önlenmeli ve askeri bürokrasinin devlet rejimi içindeki yeri düzeltümelidir. Bu asgari demokratik ilkeler en sonunda kitap ve makale sayfalanndan çıkarak, Türkiye'de ilk kez siyasal partilerin programına girmiş ve dolayısıyla kitlelere yansımış bulunuyor. Aslında bu iki ilke o denli temel, demokratik ülkelerde o denli yeTJeşik Ukeler ki ve bugün de Türkiye'de partiler tarafından nihayet o denli kesin kabul ve ilan edilmişlerdir ki bunlardan geri dönüş olasüığı yoktur. Partiler, başka anayasal konularda anlaşamayabilirler, ama bu iki ilkeyi bundan böyle kendi baslanna da olsa savunmayı surdürmek zonındadırlar. özgürlükler rejimi nedir? Devlet rejimi nedir? Geçmiş anayasalardaki kurum ve hükümleri, yerine göre ne derece yenilemeye ve ne derece aşmaya niyetlidirler? CindorukEcevit uzlaşmasının basında yayımlanan (Cumhuriyet, 11.1.1986) bölümündeki en kayda değer noktalar şunlardır. "...Yeni anayasayı milletin gerçek temsilcilerinden oluşan TBMM hazırlayıp halkoyuna sunacaktır." "...Temel hak ve özgürlükleri içeren bu çağdaş anayasada dışlanacak tek şey ihtilallerdir, askeri darbelerdir ve millet iradesine engel koyan hareketlerdir." Cindoruk'un Cumhuriyet'e (9.11.1986) verdiği demeçte ise, yukandaki ikinci esası somutlaştıran şu ifadeler yer alıyordu: Yeni anayasada Milli Güvenlik Kurulu olmayacaktır; önsözden ihtilalleri meşrulaştıran sözler çıkarılacaktır; sivil ve askeri bürokrasi, egemenliği milletle paylaşmayacaktır. Görüldügü gibi genel yönteme ve bir esasa ilişkin anlaşma açık ve tam olmakla birlikte, esasa ilişkin başka konularda henüz G GEREKLİ KOŞUL A M A YETEKLt KOŞUL DECİL Ne var ki, sözü edilen iki ilke demokratik bir anayasal düzen için gerekli koşuldur, ama yeterli koşul değildir. 1Anayasalan doğal (tabii) seçilmiş meclisler yapmalıdır; anayasalar dofal ulusal uzlaşma belgeleri olmalıdır. 2Askeri otorite elbette sivil otoriteye bağlı olmalıdır; ordu elbette darbe yapmamahdır (Bunun gerekçeleri de vardır, yaptırımlan da bulunur). Ama burada durulamaz. Siyasal partilerin kafasındaki eçen /;/ da, çeşitli yönleriyte, sorunlanyla değişik kes/mterde en çok tartışılan konulardan blri basın ofdu. Kâğrt zamları geldi, yeni gazeteler yayımlandı, kapananlar oldu, haberçilik anlayışları tartışması gündemden eksilmedi ve yine lotaryalar, kampanyalar, inençıkan tirajlar. Bu yı/a ise basın genel olarak ertelenmiş ekonomik sorunlarla ("85 basında en ucuz gazete 20 71., en pahalı gazete olan Cumhuriyet 50 TL idi; şimdi ise en ucuz gazete 40 TL. yine en pahalı gazete olan Cumhuriyet 100 TL) ve kaynağı ve amacı kanşık bir müstehcenlik tartışmasıyla girdi. Ancak ilginç olan, "müstehcenlik" kampanyasında, kimi çevrelerin hedefi olan dergilerin aylık satışlannm 400 birti aşması, buna karşıhk tüm sanatkültür dergilerinin aylık ortalama satışlan fop/am 25 bin dolayında; mizah dergilerinin haftalık toplam satışı ise yine 400 binin üstunde. Haber dergiciliğinde ise Yankı istikrannı korurken, Noktafnın ise sevindirici bir atakla 50 binlerin üstune çtkması oasm için önemli bir gelişme. Cumhuriyefin 1985 yılmdaki ortalama günlük net satışı 100.230 oldu. Son 6 yılın ortalamalannı alt alta koyunca ise, şöyte bk görünüm çıkıyor: 1980 76.356 7987 91442 7932 91368 7983 82.252 7984 91984 7985 700.230 Hemen tüm gazefeterin fiyatlanna yaptıklan zorunlu zamlardan etkilendikleri, buna karşm lotarya vs. kampanyalarla zaman zaman çarpıcı satış artışlanna ulaştıklan 1985 yılı için, halen yayın yaşamı süren 9 buyük ulusal gazetenin ay ay gerçekleşen ortalama günlük satışiannı alt alta sıralamak genel bir değertendirme olanağını sağlıyor. 104.211 99.583 100.455 96.654 91.220 88.927 85.958 80861 116.645 116505 111.785 109.957 161.912 152.335 194.459 302.243 500.488 456.305 201.481 140.407 200.407 215.835 189.191 184.104 281.138 313768 323.901 306.555 305.295 527.765 384.263 290.843 287.065 296.580 247.110 279.216 716.602 699.226 750.818 771.227 651.256 659.674 532.937 559.680 614.197 589.287 579.018 631.745 738.863 702.086 748.876 690223 660.009 702.150 619.553 631.492 630.442 562.232 455.402 438.346 211.471 192.538 210.352 226.045 226.223 256.537 220.638 184.340 232.793 285.414 262.371 245183 214.212 278.486 251.480 258.346 221.287 210620 119.265 139.847 197.173 228.089 189.262 291.945 207.072 202.004 198306 197.003 171.881 189.731 157.257 152.690 142.197 159.249 144387 148.855 (Nisanda 476.868 476.308 485.790 471467 613300 596.040 544.454 497.147 514506 EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Okuriar Dert Döküyor... Okur mekiupları her gün biraz daha artıyor. Bu da gösteriyor ki, ülkemizin sorunları, ulusumuzun acıları, dertleri de o oranda bir yükselme gösteriyor. Kimileri yalnız mektup yazmakla kalmıyor, teleionla da soruyorlar, şu ya da bu konuda neden yazmadığımızı... Bakırkuy'den S. Aslan 'soT görünümlu parti yöneticilerine birtakım sorular yöneltiyor, örneğin diyor ki: "Anayasadaki anti demokratik yasalar değişecek mi? İşsizlik sorunu çözümlenecek mi? Hangi bölgede ne kadar işsize iş sağlanabileceği araştırıldı mı? Devletçilik, devlet eliyle kişileri zenginleştırmek olarak mı sürdürülecek? Emekçiler işyerlerinde soz sahibi olabilecekler mi? Madenler devlet eliyle halk yararına işletilecek mi? Laiklik sorununda yine yobazlara ödün mü verilecek, yoksa bu konu Atatürk'ün görüşleri açısından mı çözülecek? Topraksız köyiüler nasıl topraklandırılacak? Köylüler ürünlerini nasıl pazarlayacak? KöyKent'ler kurulacak mı? Eğitim paralı kişilerce açılan okullarla mı yapılacak? Bu eğitim, Darwin kuramı gibi bilimsel gerçeklere mi dayandırılacak? Sağlık, parası olanın en iyi hastanelerde tedavi görmesi, parası olmayanların hastane kapılarında ölmesi mi? Milyonlarca evsiz yurttaş nasıl konut sahibi olacak? Bunu devlet mi çözecek, yoksa soyguncular mı? Dış potitikada emperyalizmin ardından mı yürünecek, yoksa Atatürk'ün tam bağımsızlık politikasına mı dönülecek?" Bakırköylü okurum bunun gibi birçok soru yazmış. Sonunda diyor ki: "Sol partiler yukandaki soruları yanıtlamakla yükümlüdür. Halkın isteklerine inandıncı, bilimsel yanıtlar verebildikleri ölçüde büyüyecekler, bütünleşeceklerdir." • Sıvas'tan bir okur da şöyle sesleniyor. "Bizler trafik anarşisinden bağrı yanık Gülüm ailesiyiz. Köyümüz Sıvas ill İmranlı ilçesine bağlı Yaylacık köyüdür. Köyümüz AnkaraErzurum yolu üstünde. Başkaca Doğancal ve Beğendik köyleri de var. Bu üç kuyde son birkaç yılda on beşten çok çocuk ve yaşlı trafik kazasında öldüler. En son olarak da 7 yaşındaki kardeşımız Metin Gülüm'ü yitirdik. Kardeşimiz yanında iki arkadaşıyla birlıkte yoldan karşıya geçerken ehlıyetsiz bir şoförün kullandığı arabanın altında ezildi. Asfaltta yerüstü ya da yeraltı geçiti olsaydı bunca kurban verilmezdi." Bu acı olay, anayol üstündeki köylerde yasayan tüm yurttaşlan ilgilendiriyor. İlgililerin Sıvas'ta olsun, başka yerlerde olsun anayol üzerindeki köyierde yaşayanların can güvenliğini sağlamaları, bu tür ana yollarda gerekli önlemleri almaları gerekmez mi? • Siyasi tutuklulann anababalanndan aldığım bir mektupta da şöyle denilmekte: "Çocuklarımız Sağmalcılar Cezaevinde kaldıkları iki yılda kötü günler geçirdiler. O günlerde yaptığımız yoğun şikâyetter sonucu sadece aratık ayında avukat görüşmesi, havalandırma hakları elde edildi. Bu haklar komutanlıkça verilmiş olup Sağmalcılar'da halen de devam etmektedir. Fakat Metris'te uygulamalar bunun tam tersidir. Bu konuda bizlere yardımcı olacağınızı umuyoruz." • Divriği'den M.N. "Bugünkü okullarda sürdürülen eğitim ve öğretim Atatürk devrim ve ilkelerine düşmanca bir çizgtde sürdürülmektedir" diyor. "Bu okullar az geliyormuş gibi normal liselerde baskı ile namaz kıldırma yolları da denenmektedir. Bundan 50 yıl sonrayı düşünecek olursak, bu zihniyetle yetişen insanlar daha nice Kubilay'ı bağ bıçağı ile doğrayacaklardır. Türkiye'de tarikatçılığa, yobazlığa bu kadar önem ve yer verildikçe yeni kuşaklar bilimden çok çağdışı bilgilere kendilerini kaptıracaklar. Bugün Türk gençlığırve verilen eğitim gericiliktir, bu da Atatürk düşmanlarınm çoğalmasını sağlamaktadır." Daha nice nice sesleniş var. Hepsi yaşamsal bir önem taşıyor. Bu ortak sorunlar üzerinde hep birlikte düşünmek üzere... Bir Not: Boğaztçi Üniversitesı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Metin Heper'in gönderdiği bir açıklamada "Üniversitemiz bir Türk Üniyersitesi olmuştur" denilmektedir. Ayrıca Sina AKsinin Boğaziçi Üniversitesi'nde ders vermediği de bildirilmektedir. Şunu belirtmek isterim, bir yazarın, Tevfik Fıkret'i Robert Kolej'de edebıyat öğretmenlığı yaptığı için ABO işbirlikçisi' diye tanımlaması üzerıne o yazıyı yazmıştım. Kolayca anlaşılacağı gibi yarı şakayarı ciddi bir sergilemeydi bu... Sayın Heper'in bu konuyu bu denli cıddiye alması şaşırtıcıdır. Yine de Sayın Heper'in ilgisine tesekkür ederim. ILHAM ILHAM İLHAM İLHAM YAYIHA LtMÎTSİZ VEYA A GRUBU Her miktarda müteahhitlik karneleri aranıyor lst. Tel: 358 83 08 357 03 72 FIRAT K1ZILTUĞ ' ATÖLYESI GıtofHutUd Yayh çotgılar Kavıtiarımız dewam etmektecl» MUZAFFER İLHAM ERDO5T YAYIMA HAZIRLAYAI1 MUZAFFER İLHAM ERDO5T RE5IMLCRI ^, İLE Anmet AE)A OHiav AnBAL Taiıp A P A V D I I Attıia /VŞOT O e MEŞDftĞLI Y B A Q W Ş t n Tugtul ^Sı BAIKAR nıtıflt BCM fVıM Ataol BEhRA^OĞLU Alaatîm BILQ. Şule MECI Yaşa' CEVMER riurten ÇE1.EBIOĞIU Kemal Ç U K U R K A V A K L I " e t ı n DEMIRTAŞ CıulleKın EMRE t«vr>an ERtX3ĞDU vanap ERDCK3DU Qui EPD05T Muiaffer Iinan ERDO5T Ragıp GELEhCiK Mamıt (jEYLAnı f \ e w GovEn ttusevm 1LBEY Atılla KA1B1R Aiı f^AYMAr. Mehmet NIYAT Ugur MÜMCLJ MUMGAM 5aıt MUM2UR MA2LIMAM Yılmaz OMAY f ı h i e t OTVAM Ya^a< OMAL fılız Ba^aran OZAYTEn Şenai SARiMAh nnan 5ELÇUK Tukü 5OhMEZ Cemaı 5URE YA Tuna ŞEMYUVA 5ârgut ŞOLÇUM AHmet TELLI Veorıı Tl MUROĞLU Erb>l TU>^LP Ulhu ULUIRMAr, Tufgu? OYA.R M Ragıp UMALAh Oner YAÖCI A YALÇIMKAYA Ozcan YA LIM Azer YARAM Bı«ur C YILMAZYIĞIT Rcefık YURT5EV/ER Can YtXEL Şişli Sanat Merkezi ABIDEI HURRIYET CAD 2 2 0 TEL 148 63 16 yayımlandı) ERGUDER VOIDAŞ MÜZIK 8c TIYATRO ATÖLYESI "\fuzikai t tı\(itm <ı\unt tiMâ cfiıfımt OnUR YAYII1LARI Yenidcn gülümsüyor kitabevlerinde... 1.250 lira »MBIRDIREK nEYDAMI IŞ)(\ no 16/5 Şif II Sanat Mertcezi 148 63 16 4 ayda 4. baskı tMiİÜZCt: GÖKDİI 'DE (KiRESİLİR HAfttUKrUBttDnGttl yabancı dil kurslan mudüriuğü'nden DUYURU Bir Kısım öğrencilerimiıin mezun olması nedeniyle "Kış Dönemi" için şub«ierimtze ÖĞRENCİ ALINACAKT1R Şubat ve Mart aylarında açacagımız kurslann kayıtlan baslamı$tır. TAKSİM. BAKIRKÖY. LALELİ ve KADIKÖY şubelerinc muracaat ederek, sınırlı kontenianımızıton yacarlanın Parti aOalıuına son mu ?.. Yalçın Pekşen'in NUH PEYGAMBER'in SEYİR DEFTERİ güldürmeye devam ediyor Fiyslı: 700 lira Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğluİstanbul .Şubdlerimiz: •tAKSİ«ŞB.Tak5,.mCM 71 Tel 150 47 4 7 150 34 49 BAKIRKÖY ŞB Istanbut Cad DanttİAo Sk 7 Tel 571 27 83 LALELİ ŞB Ulelı Kuullav Sk 10 Tel 520 ! 1 42 527 62 14 KADIKÖY ŞB: Ku>dıl< Cad 67 Tei 338 03 47 34S 18 9b mEKTUPLA ÖCRETtH ŞBı Ulel. Ku.utla> Sk 2T Tel S » l h İLAN BEYPA^ARI ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞINDEN Dosya No: 1984/46 Esas. Davalılar Hasan Uysal ve arkadaşları vekili Avukat Alaattin Yıldız tarafından, davalılar Hasan oğlu Mehmet mirasçıları aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının duruşmasında davalı Boduroğlu Hasan oğlu Mehmet'in, ya da ölmuşse mirasçılannın kimler olduğu ve adresleri yapılan zabıta tahkikatı sonucunda da tespit edilemediğinden, adı geçenlere dava dilekçesi ve duruşma günu ilanen tebliğ edilmiş, duruşmaya gelmediklerinden kendilerine ilanen gıyap kararı tebliğine karar verilmiş olmakla, davalı Boduroğlu Hasan oğlu Mehmet'in, ya da ölmüşse mirasçılannın duruşmanın atılı olduğu 11.3.1986 gunü saa: 10.00'da duruşmada hazır bulunmaları, ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, duruşmaya gelmediklerinde davaya gıyaplarında devam olunup karar verileceği gıyap kararı tebliği yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 11063 İLANENTEBÜGAT TEBÜGAT1VEREN: Neıat Aycan Karlıova sk 7/ 7 Etlık/ANKARA MUHATAPLAR: 1)AlıGezgınOncebecıŞehUCoşkunSk u/3Ankara 2|MuzatfefDoğan Balkerız Baglarınaa son Ourak Nc 260 Çankaya/Ankara 3) Izzet Dogan Balfcenz Bağları son dürak No 260 ÇankayaMnkara *) llyas Sarp Hatman Yolu no 16 Mamaky Ankara5)SatıBerkmanUlucantarcad no 53'1 Ulus/Ankara6)NezakBtSutcuBakenz Bağları son duraktMlano Çankaya/Ankara 7ı Aynur Ozdemır Tıp Fak Bucaksk no U Abıdınpaşa' ANKARA KONUSU: Ş ufa konusunuadır Mamak Tapu sıcıi muhalızhgının 9034 ada 8 ve 10 parsel ile 6592 ada 9 parselmde h.ssedar Dulunmaktaym 119034 ada 10 parsel ve 8 parsel ile 6592 ada 9 parseloe kaır fıısse 2633400 '264İ8000 taralımca tapuda bedelı goruleceğı uzere 4 436 000 U dır 2) 9034 ada 10 ve 8 parsel ile 6592 ada 9 parselde kaın rnsse 5620200/26448000 larafımca tapu kayıtlan ile sabıi bulundugu gıtoı 6 000 000 TL (Altımılyon)dır 3) 9034 ada 10 ve 8 parseller ile 6592 ada 9 parselde kaın hısse 1849920/ 26448000 ıse 3 500 000 TL sı bedelle larafımca ahnmıştvr Bu ana rakamlar ve tapu masratlanm uzennden sula hakkıruzı kullanmak ısleyıp ıstemeyecegınızı bu hakkınızı vasal sure ıcınde kuilanmaz ısena bir daha kuilanamayacağınızı ılanen bıldırırım MEJAT AYCAN GALERİLER ^•»UUUT CAUIMSI 528 66 29526 10 00/412 • ÖN SEÇİM ENGELLERİ KALDIRILIYOR PARTİ AĞALIĞINA SON MU? * Mehmet KEÇECİLER: "Ön seçimlerde en iyı sistemi bulan parti kazansın " • Tevtik ÇAVDAR: "Amerikan tipi bir particıliğe doğru gidiyoruz." • Doç. Dr. Hikmet Sami TÜRK:"' 40 yıl öncesinın anlaytşına dönülmek isteniyor." • SHP'de "çiçekler"den sonra "mektuplar" • Cüneyt CANVER:'' Beni kirnse kendinden saymasın ,'' • Nuri KORKMAZ: "Parlamentodaki partiler kaçak güreşiyor." • MDP DAĞILIYOR... * Doğan KASAROĞLU: "Ara seçimlerde barajı aşamazsak MDP'yifeshetmek gerek." • "Yeni muhafazakârlık" gündemde. • ANAP'lı Keçeciler. DYP'li Dülger ve MDP'li Kocabaşa göre "Muhatazakârtık yanlış anlaşılıyor." • Doç Dr. Doğu ERGİL: " M u hafazakâr için en iyi devlet buyuran değil yardım edendir " • İŞÇİLERIN 1986 YILI ÖFKESİ: "Fon ve sözleşmeli personel uygulaması " • Islam ülkeleri arasındakı altın bağ EVREN • Dr. Agâh Oktay GÜNER: 'Ortak Pazar ve değişen düşunceler " • Spor Orhan AYHAN: 'Doğru söyleyeni ceza kuruluna sevkederler " Değerli Eğitimci tLAN LÜ^EBURGAZ İCRA HAKİMLİĞINDEN Luleburgaz Kepirtepe mevkiinde çivi ve tel ile benzeri mallar işi ile iştigal eden borçlu Trakya Çivi ve Tel Sanayii Koll. Şirketi Ahmet Gür ve Ortaklannın konkordato öneli isteği Hâkimliğimizin 7/10/1985 gün ve 1985/6268 sayılı kararı ile kabul edilerek; Mevcutlannın 22.467.400 TL., borçlannm 40.858.762 TL. olan projedeki teküfe göre konkordatonun onaylanmasından 6 ay sonra başlamak ve eşit taksitlerle faizsiz olarak borcu odeyeceğini bildiren borçluya iki aylık önel verilmesine, Avukat Sermet özüer'in korkordato komiserı tayinine, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazı mümkün olmak üzre karar verilmiş olduğu ilan olunur. Basın: 848 AEDFA 24 acak • 12 m* URART SANAT DESTU SMUT UU1MSİ | GALERİ BARAZ | ŞEREF BİGALI Hüsrev O r « 0 t Cad 126 Teşvtkıyt M«ydam IST Tel 141 Z7 11 Fatma "Rilin Öztürk .ALtRISI GÜROL SÖZEN 7 0 e * 1 %+* Abdı IpekcıCad 75 MAÇKA ALİ OSMAN 6ENCER 24 Ocak . 24 * * a t Kurtuluş Cad. 191 Tel. 140 47 83 TAŞYONTAR BEHİÇ ENVER KORYAK'ı yitirmenin acısım tüm sevenleri ile paylaşırız. a Ocak 11 $*at BEYHAN METİN ORUÇ BEŞTEPE Canımız, oğlumuz, ağabeyimiz, MeZ ^ L . valnonaO c*3 l l U V l Tei 1*6 72 81 [£} MACKA SANAT GALERISI ÜNSAL TÖKER BAHA BATUR 2« 0cak1S $*M Nıspclıy* CM> 44/2 £lıl*r 1»! 1(5 19 35 KOMET RMkaSMflM 21 Ocak • 1S {•»«• Eytarn CM 31 M J C U 140 80 ?3 GİTZFJ .SATTATT .ATR.GAT .RR.tRÎ MAHMURE ÖZÇELİK Resim Sergisi 2t> Ocak20 Şubat 1*h 1M 71 30 1N M 13 Itt t2 M Husrev Gerede Cad No 80/1 Teşvfcıye ŞERAFETTİN ATALAY'ı ölümünün 15. yıhnda, o günün heyecanı ve sıcaklığı ile anıyoruz. AİLESt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle