18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 Kuraüar içinde boğulııyoruz Zamlaria Elele... MEHMED KEMAL Katı disiplin örnekleri, her konudaki kurallar zincirinde öğrencinin diş fırçasım dolabın hangi köşesine koyacağı talimatnamelerine dek uzanıyor. Yurtlara sokulmayacak kitaplara ilişkin bir "yasak listesi" olmamasına rağmen, baskılar nedeniyle öğrenciler yurtta değişik kaynaklara başvurmaktan çekiniyorlar. Yazıhsözlü kural ve emirlerden bıkan öğrencilerin yurt yöneticilerine taktıkları "Boksör", "Gestapo", "Köfteci" gibi adlar gençlerin psikolojisini yansıtıyor. ASlYE UYSAL Devlet yurtlannda öğrencinin diş fırçası ya da havlusunu dolabının hangi köşesine koyacağına Kredi ve Yurtlar Kurumu yöneticileri karar veriyor. Devlet yurtlannda kalan üniversite öğrencileri "duyurular, talimatnameler, emirler, kurallar" arasında boğulup kaldıklannı söylüyorlar. Söz konusu yurtlarda hangi duvara bakılsa üzerinde bir "duynru", hangi kapı açüsa bir "talimatname"nin asüı olduğu bildiriliyor. Yataklar yurt yöneticisinin gösterdiği biçimde düzeltilmek zorunda. Yatak odalanna, okuma odalanna, yurda giriş çıkış saatleri, buralarda bulunma süreleri, talimatnamelere uygun olarak gerçekleştiriliyor. Kısaca "Devlet Yurtlan" diye adlandırılan Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda esas olan: "DUpUm " Yurt öğrencUerinin tepkisine yol açan bu "dttptia", yönetmelikler, talimatnameler, duyurular ve tüm kuraüan uygulayan yöneticiler tarafından sağlanıyor. öğrencilerin karşı çıktığı disiplin değil, disiplin adına konulan sayısız kurallar, yasaklar ve alınan önlemlerin boyutlan. "öf^eadkriB ^m^^^k^* «Hbtt^nUI f^LAnb'taffi VHV4 Yurtlarda dikenli teller, talimatnameler ve emirlerle kuşatılan öğrenciler: POLJTIKA VE OTESI Yeni yıla da bir alay zamla girdik. Zammı duyanlar soruyorlar: "Bunun sonu nemye varacak?" Bu sorunun yanıtı yeni zamlardır. Uygulanan ekonomilere türlü adlar takarlar. Bu ekonominin adı da 'zam ekonomisi' dir. Zam zam, bir süre sonra yeniden zam, yıl başı zam, ytl sonu zam... Boş yere 'Ne oia~ cak bu zamlar' diye sormayın, sürüp gidecek. Gaz sobası kullanan bir dostum, zamları işitince, "Haberim olsaydı biraz gaz alırdım" demez mi? "Biraz, yani ne kadar?" "Bir iki teneke." "Iki teneke aldın, gene zam gelecek." "Doğru söylüyorsun, iki tenekeden ne çıkar, gene zam geKr." önce gaza, benzine zam geldi. Gaza, benzine gelmesi tüpgaza da gelecek demektir. Gaza, benzine zamla navlun fîyatları artacak, navlun zammı öteki maddelere binecektir. Şekere zam geldi. Tek başına şeker demeyin, şekerin üstüne bütün tatlılara zam biner. Ünlü tatlıcılar şeker zammı karşısında, 'Yılbaşına değin zam yapmayacağız' diyorlardı. Peki, yılbaşından sonra?.. Yılbaşından sonra İster istemez zamlar gelecektir. Devlet Demir Yotlan, tren ücretlerine belli zam yaptı. Bunun ardından şehirterarası otobüslere zamlar gelecektir. Uçaklar durur mu? Bir süre sonra ona da zam eli kulağındadır. Defter kâğıdından gazete kâğıdına değin hepsine zam bekleniyordu, hemen geldi. Bundan sonra alınacak kâğıtlar nerden olursa olsun zamlıdır. içkilere yeni zam gelmişti. Belki biraz duralar. Ama madem ki kimsenin sesini çıkardığı yok, bir aklı evvel tutar ona da yeni bir zam bindirir. Hükümet, 'zamdan haberim yok' diyor. Hiç buyruğu altındaki memuriar, danışmadan zam yapabilirler mi? Ekmeğe zam yok gibi gorünüyor. İstanbul'da belediye fınnlannın ekmeği kilosu 125 liradan satılmaktadır. Özel fınn ekmeğinin kilosu ne kadardır, kimsenin bildiği yok. Zaten her fınn, bölgesine göre tutturabildiğine satmaktadır. Perhiz ekmeği, kepek ekmeği, çavdar ekmeği alanlar çok iyi bilirler. Fiyatlar her fırında. her satış yerinde ayrı ayrıdır. Zamlar dolmuşlara da, taksilere de yansıyacaktır. Dotmuşcular 'Zam geldi diye hemen zam yapmayız' diyorlar. Ne olsa insaflı kişiler. Ama bir süre sonra dolmuş fiyatlan yeniden ayarlanacaktır. Dolmuş fiyatlarını taksi fiyatlan izleyecektir. Zamlar karşısında muhalefet ne yapacaktır, diye bakryoruz. uyle ki hangi muhalefet olursa olsun hepsi de zammı kanıksadı. Muhaliflerden birine soruyoriar, 'Zam için ne dersiniz?Verd\ğ\ yanrt klasik gösterilerden, 'Hükümet toplumsalbanşın temellerine dinamit koyuyor...' Peki bu dinamit konuyor da neden paöamıyor? Çünkü dinamit dediği laftan ibaret de ondan. Muhaliflerden biri de, hükümet zamlaria yeni vergiler alıyor kanısında... Eski vergiler, yeni vergiler, hükümet durmadan alıyor. Ama hOkümetin Meclis içindeki, Meclis dışındaki muhalifleri ellerini kavuşturmuslar bunu seyrediyortar. Esnafa sorarsanız, 'zamlardan bunaldığını' söylOyor. Ama hiçbir zaman saJdadtklannı eski ftyatJan üstünden satfjğı yok. Çünkü zamlar yapılırken vttrinlerde içkiler de var, raflarda şekerler de var. Zam kokusu duyulur duyulmaz içkiler de şekerler de toz oluyor. Zamlardan bunalan böyle yapar mı? Toz oluyor dedlk ya, sözü gene şu toz şeker denmesine getJreceğim. ilgililere bir türlü toz şeker, kesme şeker dedirtemiyoruz. Zamlar başladı mı, kristal ve küp şeker diyorlar. Acaba boyle demeteri, böyle inatiaşmalan için baskı mı var? Halkımız tozu mu daha iyi anlar, kristali mi? Kesme şekeri mi daha iyi anlar küp şekeri mi? Hey dillerini... Halkımızın zamma dayanaklı ne kalın sırtı varmts, bir türlü kamburu çıkmadı... Kamburu çıktı da bize mi gostermiyor? açıklamanın ilk maddesinde «Yartta bwman t i m «traKiler, y u t kfauv v* isletme yoaedndi0 hikiBkriae, kfaurece vcrflea ¥e dnyındsM taHmartara aynea •ymak zorudsduiar" deniyor. TALİMATNAMELER öteki talimatnamelerden birkaçının başlıklan şöyle: "Okuma Odası Talimatı", "Ütii Odası Talimatı", "Yatakhane Talimatı", "Öğrenci Dolaplan tç Düzen Talimatı", "Heia ve El Yuz Yıkama Yerleri Talimatı", "Oğrenci Nöbet Hizmeti Talimatı", yatak odalarının temizliğine ilişkin "Dnynnı". Atatürk öğrenci Sitesi (AÖS) ile Edirnekapı Yurdu öğrencilerinin anlattığına göre, yazılı kuralların yetmediği durumlarda yurt yöneticileri, "Kıüğını düzdt,taraşol" ve benzeri sözlü emir ve kurallar a başvuruyorlar. öğrenciler, her saniye burun buruna olduklan bu yazılı ve sözlü kural ve emirlerden çok, yöneticilerin kendileri hakkındaki "Biz bunlan serbest bıralarsak", "Biz sizin niyetinizi biliyoruz" ve benzeri sözlerle ifade ettikJeri yargılanndan yakınıyorlar. "Bize güvenmiyorlar ve bu güvensizlikkrini sık sık dile getiriyorlar" diyorlar. ÇORBA OLUR Kredi ve Yurtlar Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüğü yöneticileri "Talimatlar olmasa disiplin sağlanamaz. Bir kalorifer dairesinde talimatlar olmasa, kalorifer dairesi patlar. Herkes kendi başına yurda girip çıkarsa çorbaya döner. Öğrenciye bir sıkılık yok. Her çıkan kural öğrencinin lehinedir, daha başanlı olması içindir" diyor. öğrenciler ise konuya daha başka açıdan yaklaşıyorlar: "lnsanlar, kurallar olmadan da kendi kendOerine toplu \aşamanın kuraUannı oluşturabilirler." Yurtlarda bir çok sorunun olduğu belirtiliyor. öğrencilerin anlattığına göre, yemekler herzaman kötü, çoğu pencereden soğuk hava giriyor. Revir var, doktor, hemşire yok. Bu yüzden revir, bekâr personelin yatak odasına dönüşüyor. Yöneticiler yetersiz ve öğrencilere karşı kaba davTanıyorlar. 25 yaşına gelmiş öğrenci dahi evci çıkarken (hafta sonunda dışarda kalması için) "veli"sinin yazıh izni gerekli. Kredi ve Yurtlar Kurumu yöneticileri, "Bu konuda önemli olan babasının izni. Yoksa bize ne, ister çıkar ister çıkmaz. Allah korusun tstanbul'da neler oluyor. Hele kız öğrenciler için..." diyorlar. Sık sık sular kesiliyor. Yatak odalan kücük olduğundan sabaha karşı nefes alınmaz hale geliyor. YENt DÖNEMtN GÖZ DAĞI Ancak öğrenciler tüm bu sorunlardan şikayetçi olamazlar. "Şikayetçi olmayalun diye bize gözdagı veriyorlar." diyorlar. Öğrencilerin iddialanna göre, yöneticiler, yaptıklan konuşmalannda sık sık "Aramzda öğrenci kılıklılar var. Onlar masura isteklerle ortaya çıkarlar. Onlan bize bildirin. Babanızın evinde böyle rahat var mıydı?" ve benzeri sözler yeralıyor. BİTMEYENSORUNLAR GençUk Yılı bitti, ancak öğrencUerin sorunlan 1986'ya devredildi. Yemeklerin kötülüğü, yurtlardaki sıkışıklık, sağlık sorunlannın önemsenmemesinin yanı sıra, yurt yöneticilerinin öğrencilere davramşlan genç kuşağı olumsuz yönde etkiliyor. Yurtlardaki kurallardan bazı ornekler Odada sigara yasağı ve nöbetçi öğrenciler • öğrenciler yurtta, yatak odalannda, okuma salonlannda, banyo ve başka yerlerde yurt idaresince düzenlenip duyurulmuş zaman tablolanna uymak zorundadırlar. • Yatak kıyafeti ve tokyo, terlik ile yatak odalan ve katlarıntn dışında dolaşamazlar. Odayı terk ederken, yataklannı idarece gösterilen şekilde düzeltmek, odanın kaba temizliğini yapmak, yurdu temiz tutmak, yurt görevlilerine karşı saygılı davranmak zorundadırlar. • El yüz yıkama yerlerinde toplu halde sohbet edümeyecek, müzik dinlenmeyecektir. • Hela sifonlan usulüne uygun olarak kullanüacak, kötü kullanmadan dolayı meydana gelecek anza bedelleri öğrencilere ödetilecektir. • Öğrenci dolaplan şekilde görüldüğü gibi düzenlenecek, daima temiz, tertipli ve kontrola hazır vaziyette olacaktır. Yerleri değiştirilmeyecektir. • Dolap anahtarlan 2 adet olacak, biri idareye teslim edttecektir. tdareden habersiz anahtar değişimi yapılmayacaktır. • Yataklar, hangi şartlarda ohırsa olsun, idarece gösterilen örneğine uygun olarak düzeltildikten sonra yatakhane terk edilecektir. • Oda ve dolaplarda yiyecek ve içecek maddesi bulunmayacak, sigara içilmeyecektir. Yemek yenmeyecek, çay yapümayacak veya kantinden odalara çıkanlmayacaktır. • Yatak odalan amacı dışında (eğlence, sohbet toplantılan ve başka) kullanılmayacaknr. • Duvarlara çivi çakılmayacak, bant ve diğer yapıştmcı maddelerle herhangi bir resim, afiş, yazı ve başka şeyler asılmayacaktır. Ders programı dolap içine asılacaktır. • Işıklar en geç saat 24.00'te söndürulecektir. • Yatakhane katlanna her gün 10.0015.00 saatleri arasında girilmeyecek tir. • Okuma odalannda (bunun için ayrüan yerler hariç) kesinlikle yiyecek yenUmeyecek, çay, kahve, meşrubat ve sigara içumeyecektir. • Perdelerin hasar görmesi halinde, sebep olan bulunmadığı takdirde, zarar tüm öğrencilere ödetilecektir. • Öğrenciye idarece ütu verilmez. Her öğrenci ütüsünü kendi temin etmek zorundadır. • Öğrenci nöbet süred 2 saat olup, her gün saat 25.00'te başlayıp, ertesi gün 07.00'ye kadar sürer. Nöbetçi öğrenci nöbet tuttuğu saatlerdeki durumdan sorumludur. • Nöbet günlük kıyafetle tutulur. Nöbetçi öğrenci kolunda nöbet kolluğu taşır. Öğrenci nöbet alanmı terk etmez. • Nöbetçi öğrenci, katında yatan öğrencilerden, diğer öğrencileri rahatsız edecek şekilde gürültü yapanlan, tartışma ve kavgaya sebep olanlan ikaz eder, önleyemediğinde durumu derhal nöbetçi memura bildirir. • Nöbet sırasında herhangi bir maksatla toplantı yapanlan engeller ve şüphelendiği konularda nöbetçi memunı haberdar eder. • Öğrenci kendinden sonra gelen öğrenciyi uyandmp, nöbeti ve kolluğu teslim etmeden istirahate çekilemez. Nöbet sırası gelen öğrenci danışmada bulunan nöbet çizelgesini imzalar ve görevine başlar. kvaDan" başlıguıı taşıyan bir Oğrencîler sınavlarda olduklan için atıbyor ANKARA, (UBA) Universitelerden atılmanın en büyük nedeninin, yıl içerısinde yapılan ara ve dönem sonu sınav larındaki başarısızlık olduğu bildirildi. Okullardan atılan öğrencilerin yüzde 73'ünün sınavlardaki başarısızlıkları nedeniyle kayıtlarının sılındiği belirlendi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, 19841985 öğretim yılında 27 üniversiteye bağü fakulte ve yuksek okullardan toplam 18 bin 649 öğrencinin kaydının silindiğini açıkladı. Emiroglu, okullardan kaydı silinen öğrencilerden 5 bin 65'inin devamsızlık nedeniyle, 5 bin 146'sının ara sınavianndaki başarısızlık nedeniyle, 8 bin 438'inin ise dönem sonu sınavlarındaki başansızlıklan nedeniyle okullanndan atıldıklannı belimi. Buna göre, 19841985 öğretim yılında en fazla öğrencinin kaydını 9 Eylül Üniversitesi sildi. 9 Eylul Üniversitesi'nde, Türkiye genelinin aksine en fazla, devamsızlık nedeniyle kayıt silindi. Söz konusu üniversiteden 1662 kişinin devamsızlık, 1412 kişinin ara sınavlardaki başansızlık, 682 kişinin de dönem sonu sınavlanndaki başansızlıkları nedeniyle toplam 3 bin 756 öğrencinin kaydı silindi. Öğrenci atmada birinci sırayı Ankara Üniversitesi aldı. Ankara Üniversitesi aynı öğretim yılında 359'u devamsızlık, 388'i ara sınavlarda basansızlık, 84O'ı da dönem sonu sınavlarında başansızlık nedeniyle toplam 1587 öğrencinin kayduıı sildi. Aynı şekilde üçüncü sırayı İstanbul Üniversıtesi, dördüncü sırayı ise Ankara Gazi Üniversitesi aldı. İstanbul Üniversitesi toplam 1466 öğrenciyi, Gazi Üniversitesi de 1395 öğrenciyi çeşitli nedenlerle okuldan attı. Rı arada, Yüzüncü Yıl Üniverstesi'nden ise, 19841985 öğretiın yılında kaydı silinen olmadı. Diğer üniversitelerden kayıtları silinenlerin sayısı ise şöyle: Akdeniz Üniversitesi (455), Anadolu Üniversitesi (422), Atatürk Üniversitesi (725), Boğaziçi İniversitesi (199), Cumhuriyet Üniversitesi (158), Çukurova Üniversitesi (573), Dicle Üniveıitesi (163), Ege Üniversitesi (490, Erciyes Üniversitesi (203), Fınt Üniversitesi (622), Hacettepı Üniversitesi (749), İnönü Ünyersitesi (118), İstanbul TeknikÜniversitesi (986), Karadeniz Ünversitesi (632), Marmara Ünversitesi (738), ODTÜ (604), Sekuk Üniversitesi (735), TrakyaTniversitesi (59), Uludağ Üniveritesi (938), Yıldız Üniversitesi). iuna göre 27 üniversiteden kaıiı silinenlerin yüzde 73'ü ara velönem sonu sınavlarındaki baınsızlıkları, yüzde 27'si ise deunsızlık nedeniyle okullanndsatıldılar. DtKENLt TELLER ARDINDA Yurtlarda 1980 öncesi görülen anarşi ve kargaşa ortammm yönetim düzeyindeki tepkisi, aksi yönde aşın disiplinli bir havaya yol açtu Gençlik yurtlannm özlenen canh, neşeli, renkli görüntüsü, yerinigri bir tabloya bıraktu GÖSteîl Sanat vc Edebiyat '85 TALÎMATLAR ARASINDA Yurtlarda artık her faaUyet kışla disiplinini andmr bir talimatlar zincirine bağlanmış durumda. Ütü, yatak ve dolap talimatlan da bunlar arasında. Dolaplarda neyin nerede duracağını gösteren krokilere ve yataklann katlama biçimine dair talimatlara uymamak cezayı gerektirebiliyor... Hürriyet Gösteri'nin Ocak sayısında "Sanat ve Edebiyat 8V özel ekini de bulacaksmız. Geçtiğimiz yılın edebiyat ve sanat olaylarının toplu bir değerlendirmesini yetkili kalemlerden izleviniz. Yurtlara "baa" kitaplan sokmak yasak. öğrenciler "Ama ortada bir yasak kitap listesi göremiyonız" diyorlar ve ekliyorlar: "Korkudan hiç bir kitabı yurda getiremiyoruz. Oysa başta hukuk, siyasal, sosyoloji, psikloji, ekonomi olmak üzere Doç. Hatipoğlu, "Öğrenciler sürekli öğrencilerin ber tuıiü görüşte çeşitli kajnaklara basvurması gesınavlara boğuluyor, öğretim elemanlanmn rekir." kalitesi ve sayısı azaldı, öğrenciler kitapsız Öğrencilerin anlattığına göre, eğitime teşvik ediliyor. Bunun sonucu doğan af yasak kitap uygulamasına yurtzorunluluğu YÖK'ün tükendiğini larda, keyfıyet de eklenince, iş göstermektedir" dedi. "Mahzurlu göriiyoruz" boyutlanna ulaşıyor. Edirnekapı Yurdu ANKARA, (Cumhuriyet Bu yapan ve smav üreten bir kunım Müdür Yardımcısı Sebahattin rosu) YÖK'ün kuruluşundan haline gelmiştir. Yetmiş günlük Can'ın bir konuşmasında "Ben bu yana geçen dört yıl içinde uybir yarıyılda 4550 sınav yapılyasak yayını yok etmem. Yasak gulamada 6'ncı öğrenci affı maktadır. Dolayısıyla öğrenci yayın okuyan kafayı yok ede TBMM tarafından kabul edilirkıskaç altına aünmıştır. Sınavla rim. ts böyle hallolur" dediğini ken, bunun "YÖK'ün iflas ve fiboğulan öğrenci yeterli bilgiyi alileri suren oğrenciler, keyfıyetin yasko eşiğine gelmesinin ifadesi maktan yoksun kalmaktadır. boyutlanmn zaman zaman teholduğu" öne sürüldü. Doç. Dr. Bütünleme sınavlan 15 gün araydite dönüştüğünü söylüyorlar. Tahir Hatipoğlu, "Bu olgu, la yapılmaktadır. Öğrenci smav Yurtlardaki uygulamalar böyYÖK'ün tükendiğini göstermeye yorgunluğunu atrnadan ve eksik lesine biçimlenince, öğrencilerin yeter. Böyle giderse her yasama bilgisini tamamlama olanağı bulkafalannda "yönetici kavramı" yılında ilk çıkacak yasa (öğrenci madan yeniden sınava sokuldüşündürücü bir içerikte lakapaffı) olacaktır" dedi. maktadır. Bir de öğretim üyesi lara yansıyor. Öğrencilerin, yurt Öğrencilerin, günlük yaşamla sayısındaki düşüşü buna eklersenj yöneticileri hakkmda konuşurnyla ilgili yönetmeliklerin "hez . öğrenci sanki başansız olm a v a ken kullandıklan takma isimlermen her ay değiştiğini", bu demahkum edilmektedir. den bir kaçı şöyle: "Boksör", ğişikliklere oğrenci ve öğretim YOK, öğretim elemanı sama "Gestapo", "Köfteci". üyelerinin "rnyak uydnrmmadığı y™ artüğını sık sık yineüyor.. Öte yandan kurallarla örtllü nı" belirten Doç. Hatipoğlu, soDOÇ. HATIPOGUJ Bilgiyurtların bir de demir parmakrulanmızı yanıtladı: ü, nıtelıklık ve deneyimli öğretim İık ve tellerle çevrilmesi havasıüyesi sayısı azalmıştır, mevcutlanı oldukça ağırlaştırmış olacak Öğrenci aflarını sürekli rında ise heyecan ve moral kalki, alternatifi olmadığı için yurtgiindemde tutan, dört yıl içinde mamıştır. Bunu inkâr etmeye bilta kalmak zorunda kaldığını bealtı affa yol açan nedenler sizce mem YÖK'ün gücü yeter mi? lirten bir öğrenci, şunu söylüyor: neler? Açığı kapatmak amacıyla akade"Neyse, beş ay sonra tahliye DOÇ. HATİPOĞLU Gu mik unvan aranmaksızın her olnyoruz." nümüzde üniversite sadece sınav önüne gelen öğretim üyesi yapıl "Öğrenciler başarısızlığa mahkum ediliyor" diyen Doç. Hatipoğlu: Sesli „ Oğrenci affı YOK'ün iflasukr Antoloji mıştır. Bu iş öylesine boyutlara ulaşmıştır ki, bir yıl önce üniversiteyi bitiren, ertesi yıl arkadaşlanna ders verir hale gelmiştir. özetle söylersem, kendisi öğrenme ve yetişme aşamasında olan kişiler, öğretici olarak öğrenci karşısına «ıkarılmaktadır. Sonuçta öğrenci, bilgili, yetkin ve doyurucu öğretim üyesinin açlığım çekmektedir. Bundan 2025 yıl önce öğretmen azlığından ötürü ortaokullara ders veren il ve ilçe bürokratları günümuzde üniversitelerde ders vermektedirler. Kaldı ki, YÖK'ün öğretim elemanları sayısında ileri sürdüğü nicel artış da tartışmahdır. En son DİE rakamlan bunu ortaya koydu. Sizce öncelikle üniversitelerde alınması gereken önlemler neler? DOÇ. HATİPOĞLU Her şeyden önce suıav sayısı her yarıyıl bir olmak üzere toplam 1520'ye düşürülmelidir. Bütünleme sınavlan da 15 gün sonra değil, her fakültede eylul ayında yapılmalıdır. Sınav sayısını arttırmak amacıyla çok sayıda ders konmuştur. Gereksiz olan dersler programdan çıkanlmalıdır. örneğin sınıfta ve teorik olarak yapılan beden eğitimi dersini bir öğrenci dört yıl okumak zorunda bırakılmaktadır. Bu arada, şimdiye kadar vurgulanmayan bir nokta da ders kitaplannın fiyatlan ve yoksullaşan öğrencinin bunlan temin edemeyişidir. Öğrenci kitap almak yerine kendisine o an yeterli olan safyaların fotokopilerini çektirerek bununla yetinmektedir. Kitapsız bir gençlik yetiştirmek için sanki elden gelen yapılmaktadır. Bu nedenle üniversite kitabı basan yayınevleri üniversiteler tarafından desteklenmeli, aynca her öğrenciye her yıl 50 bin liraya kadar, faturayla belgelediği takdirde yüzde 40 oranında parâ yardımı yapılmalıdır. Çıkanlan af yasalan YÖK'ün iflas ve fiyasko eşiğine geldiğini göstermektedir. Artık bu sonucu anlamayan ve görmeyen yurttaş kalmadı herhalde. Böylesi bir kurumu yapay desteklerle ve arka çıkmalarla yaşatmaya çalışmanın anlarru kalmamıştır. Yeni bir üniversite yasası çıkarılmalıdır. Dört yılda altı af YÖK'ün tükendiğini göstermeye yeter de artar bile... Böyle giderse her yasama yılında çıkacak ilk yasa 'öğrenci afff olacak. Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi'nin ilk kasetini Hürriyet Gösteri'yle birlikte bayinizden isteyiniz SAT1LIK Syntysizes SH. 2000 ROLAND Tel: 573 75 00 İNŞAAT MÜHENDİSİ ARANIYOR Ümit Yapı Kooperaün, devam etmekte olan 300 dairelik inşaatta kontrol mühendisi olarak çalıştınlacak, işinde en az 34 yıl deneyimli inşaat mühendisi alacaktır. Isteklilerin ajagıdaki yer ve saatte Urnil Koop. jantiye binasına başvurmalan rica olunur. Adres: Ümit Yapı Koop. Şişli Kaptanpaşa Mah. Yol Sok. (Okraeydanı SSK Hastanesi arkasında) Müracaat tarihi: 4 Ocak 198S SAAT: 11.0015.00 arası.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle