Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7EYLÜL 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ozetle Evren, Kore heyetini kabul etti Kore Cumhuriyeti Danışma Konseyi üyelerinden oluşan heyet Ankara'da temaslannı sürdürüyor. Heyet üytleri dün Atutkabtr 7 ziyartt ettikten sonra, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleriyle göruştü. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Kore Cumhuriyeti Danışma üyelerini kabulde yaptığı konuşmada, 1982 yılında Kore'ye yaptığı ziyaretin hatıralanmn canlılığını hâlâ koruduğunu belirtti, cumhurbaşkanı olarak yaptığı ziyaret sırasında da Kore halkımn Türkiye'ye karşı olan sevgisinin hâlâ titm canlılığı ile muhafaza edildiğini gördüğünü söyledi. Güney Afrika hükümeti, Cape Town kenti çevresindeki 454 okulu kapattı. ABD yönetimi, ırkçı rejimin kaba kuvvete başvuran tutumunu kınadı. Siyah gruplann saldırısı, Cape Town'da beyazlann yaşadığı semtlerde hasara yol açtı. Polis, olaylar üzerine Cape Town'a giden ana karayolunu trafığe kapattı. Şiiler silahsız 17 kişiyi öldürdü Filistin'in Kurtuluşu için Demokratik Cephe örgütü Beyrut'ta 17 Filistinlinin Şii EMEL milislerince öldürüldüğünü öne sürdü BEYRUT, (a.a.) Filistin'in Kurtuluşu İçin Demokratik Cephe (DFLP) adlı Filistin örgütü, Şii EMEL milislerinin Beyrut'un Haret Hreik bölgesinde Filistinlilere saldırarak, silahsız 17 kişiyi öldürdüklerini bildirdi. DFLP, EMEL müislerinin, Filistinlilerin sığındığı milis karargâhına dün düzenlediği saldında 30 genci de rehin aldıklannı ve bu gençlerin akıbetinin henüz bilinmediğini kaydetti. Şii EMEL örgütu, Politbüro üyelerinden Hasan Şiblani de saldınyı doğruladı, ancak ölü sayısını kesin olarak bilmediğini açıkladı. Şiblani, saldınya geçen EMEL milislerinin başındaki kişinin dün Filistinlilerin açtığı ateş sonucunda ölen kardeşinin intikamını almak için böyle bir yola başvurduğunu, bu kişinin yargılanıp cezalandınlacağını duyurdu. Şiblani, olayı görüşen EMEL Politbüro yetkililerinin, Burc, ElBarajni kampında çarpışmaya devam eden Şii müisİCT ile, Filistinliler arasında ateşkes ilan edilmesini sağlamak amacıyla kampa gittiklerini bildirdi. öte yandan, Güney Lübnan'daki BM Banş Gücü'nün Nepalli bir görevlisinin lran yanlısı Hizbullah örgütüyle silahh bir çatışma sırasında öldüğü bildirildi. POLITIKADA SORUTVLAR ERGUN BALQ Barışa Selam, Silahlanmaya Devam... Başkan Reagan'ın, 1920 kasım tarihlerinde Cenevre'de Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'la yapacağı zırvenin yaklaştığı bir sırada uzayda yapay bir uyduyu yok etme denemesinde ısrar etmesi talihsizlik olmuştur. ASAT (Antı satellrte) adı ile bilinen uydusavariar, ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki en dikenli sorunlardan birıdır. Uzayda düşman uydularının yok edilmesine yönelik ASAT sistemi aslında "Yıldız Savaşlan" denen uzay savunma sistemınin, ya da "Strate/ik Savunma Gınşıminin" bir parçasıdır. Projenin en gelışmiş diğer aşamasında ise havada düşman füzelerinin vurulması öngorüluyor. Yıldız Savaşlan, bilindıği gibi halen ABD ile Scvyetler Birliği arasındaki en patlayıcı sorun. Sovyetler, bu konuda bir anlaşmaya vanlmadan dığer silahsızlanma sorunlan üzerinde bir anlaşma sağlanamayacağını tekrar tekrar vurguluyor. ABD'nin bu ortamda uydusavar denemesinde ısrar etmesi, Moskova tarafından, Yıldız Savaşlarında yeni bir adım olarak görülüyor Nitekim, ABD denemeyi gerçekleştirdıği takdirde, Moskova kendılerinın de iki yıl önce tek yanlı olarak durdurdukları uydusavar denemelenne tekrar başlayacaklarını açıkladı Böylece uzayda çok tehlikelı yeni bir silahlanma yarışı başlamış olacak. ABD Savunma Bakanı Caspar VVeınberger, önceki gün yaptığı açıklamada,uydusavar denemesını yapmak zorunda olduklannı, çünkü Sovyetler'in bu alanda önemli mesafe aldığını, ve Moskova'nın uydusavar tekelinı elinde tutmak ıstedığini söyledi. Önce şu noktayı belirtmek gerekir ki, Amerikan yönetiminde bu konuda tam bir görüş birliği yoktur. Dışişleri Bakanlığı uydusavar denemesının hıç olmazsa ReaganGorbaçov zirvesınden sonraya ertelenmesinı istiyordu. Böylece zirveye daha yumuşak bir hava içinde başlamak mümkün olacaktı. Ancak VVeınberger ve CIA Başkanı VVillıam Casey, denemenin bir an önce yapılmasında ısrar ediyordu. Sonunda şahinlerın dediğı olmuştur. Sovyetler'in uydusavar teknolojisinde önemli mesafe kaydettiğı ve bu alanda tekel kurmak istediğı iddiası ise, ınandırıcı değildir. Gerçek şu ki Sovyetler Birliği uydusavar teknolojisinde ABD'nin adamakıllı gerısındedir. Roketle karadan atılan Sovyet uydusavarları, düşman uydusuna yaklaştıktan sonra onu imha ediyor. Sovyet uydusavarları ile şımdıye dek yapılan denemelerde. başarı oranı % 50'yi aşamadı. Bu sılahlann en güçsüz yanı.sadece alçaktan uçan düşman uydulanna karşı etkili olmaları. Yüksekten uçan uydulara ise birşey yapamıyor. Moskova, iki yıl önce aldığı tek yanlı kararla uydusavar denemelerine son verdığini açıklamıştı. ABD'nin uydusavarları ise daha ufak olup, F15 uçaklarından atılıyor. Düşman uydulanna yapışıp patlayan bu uydusavarları n en büyük avantajı,yüksekten uçan uyduları da yakalayabılmesı... Ayrıca, çok ufak olmaları da Sovyetler tarafından saptanmalarını güçleştıriyor. Görulebıldığı gıbı, VVeınberger'in iddıasının aksine, uydusavar teknolojisinde asıl mesafe alan taraf ABD'dir. Sovyetler ise, ABD'yi gerilerden izliyor. Moskova'nın ASAT denemesine 1968'de başladığı bir gerçek. Ama günümüzde ABD'nin gerisinde olduğu ve denemelerı iki yıl önce durdurduğu da diğer bir gerçek. Sovyetler Birliği ASAT teknolojisinde ABD'yi tehdit edecek durumda değildir. Kaldı ki, Sovyetler'in böyle bir şey istediğı de çok kuşkuludur. Çünkü çok pahalı olan proje, büyük yatınmları gerektirecek ve daha da masraflı olan dığer aşamaya, füzesavar projesıne kapıyı açacaktır. Bu noktada şöyle bir soru sorulabılır Uydusavar teknolojisinde Moskova ilerıde olsaydı, denemelerin durdurulmasmr'kabul eder mi ıdi? Bilemiyoruz. Belki etmezdi. Ama dış politika, hele dünya barışını ılgilendıriyorsa, varsayımlar üzerine değıl, gerçekler üzerine kurulur.Gerçek de, Sovyetler'in ASAT denemelerının yasaklanmasını ıstedığidir Bu öneriyı kabul etmek, ABD'nin güvenlığını tehlıkeye sokmazdı. Çünkü ABD, ASAT teknolojisinde Sovyetler'in ilerisındedir. Reagan'ın uydusavar denemelerinin yasaklanmasını kabul etmesi, zirve öncesı havayı yumuşatabilir ve silahlanma yarışının yavaşlatılması yolunda bir adım oluşturabilırdi. Nıtekim, Sovyetler, uydusavar ve füzesavar projelerinin yasaklanmasına karşılık, stratejik nükleer füzeler konusunda daha esnek bir tutuma gıreceklerini belırtmışlerdır. Ne var kı, Reagan yönetiminin "barışa selam, silahlanma yanşına devam" ilkesınden ayrılmaya niyeti olmadığı anlaşılıyor. Türkiye'ye yapılsın baskı SlYAH GRUPLAR Güney Afrika 'nın Cape Town kentindeki beyaz yerlesim merkezierine ulasımı sağlayan ana karayolunda barikatlar kurarak otomobilleri ateşe verdüer. Siyah gruplann, beyaz yerlesim bölgelenne düzenlediği saldmlar üzerine, polis, Cape Town 'a giden karayolunu traflğe kapattı. ABD Başkanı Ronald Reagan 'ın kongreye gonderdiği Kıbns raporunda, ABD'nin Kuzey Kıbns'taki Türk devletini tanımayacağını söylemesi de Rum kesimini tatmin etmedi. Rum hükumet sözciisü, Elias Georgi> des, ABD 'nin Kıbns 'taki her iki topluma da daha esnek davran• malan çağnsında bulunmak yerint, Türkiye'nin Kıbns konusunda Izlediği "bölücu tutuma son vermesi için" Türkiye'ye baskı yapması gerektiğini iddia etti. Güney Afrika'da siyah gruplar, Cape Town'daki beyaz yerlesim merkezierine saldırdı Şiddet beyazlara da sıçradı Dtş Haberler Servisi Irkçı beyaz azınlık yönetimindeki Güney Afrika'da, uzun süredir siyah yerlesim merkezlerinde suren çarpışmalar, ilk kez beyazlann yaşadığı bölgelere sıçrarken, G.Afrika hükümeti, Cape Town kenti çevresinde yer alan melezlerin devam ettiği 454 okulun kapatıldığını açıkladı. AP ajansının haberine göre, önceki akşam siyah ve melezlerden oluşan 60 kişilik bir grup genç Cape Town'da, beyazlann yaşadığı VVindsor Park semtindeki evlere, sopalarla ve gaz bombalanyla saldırdılar. Gençlerin saldınsı üzerine, bazı evlerin camlan kınldı. Bir başka saldırıda da, 50 kişiden oluşan bir siyah grup, Cape Town'un doğusunda beyaziarın yaşadığı bir başka semte taş ve sopalarla saldırdılar. Siyah ve melez gruplann, beyaz yerlesim merkezlerine saldınsı üzerine Güney Afrika polisi, Cape Town'da beyaz yerleşim merkezlerine giden ana karayolunu trafiğe kapattı. Polisın karayolunu trafığe kapatmasından önce, siyah gençler çok sayıda otomobili ateşe verdiler. Polis, beyaz yerlesim merkezlerinde sıkı guvenlik önlemleri alırken, çok sayıda kişi tutuklandı. Güney Afrika'da, ırkçı beyaz rejimin olağanustü hal dunımu ilan ettiği 21 temmuzdan bu yana tutuklananlann sayısının 1000'i geçtiği haber veriliyor. Güney Afrika Eğitim ve Kültür Bakanı Carter Ebrahim, 360 öğrencinin devam ettiği 454 okulun kapatılmasıyla ılgili olarak yaptığı açıklamada, eğitimin son olaylarla birlikte devam edemeyecek bir hale geldiğini söyleyerek, okullann yeniden açılabilmesi için velilerden öğrencilere ayaklanmalarından vazgeçmeleri için baskı yapmalan çağnsında bulundu. 454 okulun yanı sıra, öğretmen okullannın ve teknik okullann da aynı gerekçeyle kapatıldığı bildiriliyor. Açıklamada, okullann yeniden açılması konusunda ise bir tarih verilmediği dikkati çekti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Bernard Kalb, VVashington'da yaptığı açıklamada, Güney Afrika polisini, ırkçı beyaz azınlık rejimi muhaliflerine karşı "aşın güç" kullandığı için suçladı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Güney Afrika'daki ırkçı rejimin muhaliflerine karşı kaba kuvvet kuDanmasının ülkedeki kargaşa ortamını antırdığını belirterek, polisten bu tutumuna son vermesini istedi. Nixon Çin'de Şili'de gergin yddönümü: 6 ölü SANTİAGO (AP) Şili'de Pinochet iktidanmn on ikinci yıldönümü nedeniyle yapılan protesto gösterilerinde ölü sayısı 6'ya çıkarken, başkent Santiago'da çatışmalar nedeniyle ulaşım önemli derecede aksadı, elektrikler kesildi, dükkânlar kapalı kaldı. Bu arada 11 muhalefet partisinin başlattığı demokrasiye geçiş için imza kampanyası, Şili Komunist Partisi tarafından desteklenmedi. Şili'deki yeraltı Komunist Partisi, General Augusto Pinochefnin 11 Eylül 1973'te Marksist Devlet Başkanı Salvador Allende*yi kanlı bir darbeyle devirişinin 12. yıldönümü nedeniyle halkı sokak gösterileriyle askeri rejimi protestoya davet etmişti. Görgu tanıklan, Şili'nin ulusal polis gücü olan Carabineros 1 un (Jandarma Birlikleri), diklatörlüğe karşı gösteri yurüyüşü yapan öğrencilere ateş açarak 3 kişiyi öldürdüklerini bildiriyor. Şili'de çarşamba günü düzenlenen protesto gösterilerinde de 3 Şiüli öldüriilmüştü. öldürülenlerden biri 16 yaşındaydı. önceki gün Santiago ve diğer 5 kentte 32 kişi daha yaralandı, tutuklananlann sayısı da 577'ye ulaştı. ABD eski başkanlanndan Richard Nbcon, aralannda Türkiye'nin de olduğu bir dizi ülkeyi kapsayan "özel" ziyaretlerinin ikinci durağı olan Çin 'de yetkiBlerle görüşmelerine basladu Çin Haber Ajansı Şinbua 'nın verdiği habere göre, ABD Eski Başkanı, Çin Başbakam Zao Ziyang ve Komunist Partisi Genel Sekreteri Huyaobang ile görüştü. Augusto Pinochet'nin darbesinin yıldönümüne bir hafta kala Santiago'da 6 kişi öldürüldü, 32 kişi yaralandı, 577 rejim aleyhtarı tutuklandı. 6 kentte gösteriler var. Şili Komunist Partisi, muhalefetin 1989'da seçim yapılmasım öngören imza kampanyasına karşı çıkarak, diktatörlüğe 4 yıl daha süre tanınamayacağmı belirtti. Şili'de 6 kentte yapılan gösterilerde 2 günde 577 kişi tutuklandı. Şili'de 11 muhalefet partisinin "tam demokrasiye geçiş" için başlattığı imza kampanyası devam ediyor. Parti liderleri hazırlanan plana milyonlarca Şililinin imzasının ekleneceğine inandıklarını belirtiyor. imza kampanyası bir ay sürecek. Parti liderleri, ülkede 1989 yılında yapılacak bir anayasa değişikliğivle demokrasiye geçilmesini istıyor. Şili'nin bugünku anayasasına göre silahh kuvvetler 1989 yılında Pinochet 'in yerine yeni bir askeri lider belirleyecek. Muhalefet bunun yerine ülkede seçim yapılmasım istıyor. Siyasi partiler tarafından hazırlanan tasan kilise tarafından da destekleniyor. Şili Komunist Partisi ise bu tasarının Pinochet iktidanmn daha uzun süre yasamasını sağlayacağım belirterek uygun bir çözum olarak görmüyor. E Almanya, Eureka'ya 2 milyar mark ayırdı BONN, (ajı.) Federal Almanya hukumetinin, Fransa tarafından ABD'nin hazırladığı Yıldız Savaşlan Projesi'ne alternatif olarak hazırlanan Avrupa Yuksek Teknoloji Programı "Eureka"ya, 12 milyar mark arasında katkıda bulunacağı bildirildi. tsimlerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan hükumet kaynakları, Federal Alman hukümetinden bir alt komitenin önceki gece Başbakan Helmut Kohl başkanlığmda toplanarak, projeyi destekleme karan aldığını kaydettiler. Federal Almanya, bu parayı Eureka Projesi'ne katılacak Alman firmalanna krediler şeklinde verecek. Federal Almanya, Yıldız Savaşlan Projesi'ni destekleyip desteklememek konusunda ise henuz bir karara varmadı. Kohl, Demokratik Almanyu'ya "zeytin dak" uzattı Federal Almanya istihbarat örgütünün, karşı casusluk şefi Hans Joachim Tiedge'nin, Demokratik Almanya'ya kaçmaayla başlayan "casusluk skandahntn" Doğu Batı Alman iliskilerini oaansuz etküemediği ortaya çıkn. Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, skandala karşut Demokratik Almanya ile Uiskileri bozmak istemediklerini büdirdu Kohl, casusluk olayiannın artmasmdan kaygı duyulduğunu, bununla birlikte bu tür durumlann ikili ilişkileri etkilememesi gerektiğini belirterek, "Demokratik Almanya ile Uişkilerimizin gelişmesi dileğindeyiz ve diyalogla sorunlann çbzümlenebüeceğine inanıyoruz " dedi Almanya'da, ABD üssü botnbalandı NOHFELDEN (THA) Federal Almanya'da bir Amerikan askeri ussünde dun sabah Türkiye saati ile 7.00'de meydana gelen üç patlamada radarlann hasar gorduğu açıklandı. Heidelberg'deki Amerikan Ordu Komutanlığı'run Sözcüsü Bob Lentner, patlamalar sırasında can kaybı olmadığını, yaralanan olup olmadığımn ise henüz belirlenmediğini söyledi. Nohfelden'deki üste Pershing2 tipi nükleer başhklı fiızelerin bulunmadığını açıklayan Lentner, üsteki iki radar sistemı ile öteki bazı araçlann hasara uğradığını belirtti. NATO'da yeni bir oaşkomutan NA TO Cüney A vrupa Kuvvetleri Başkomutanlığı 'na, Amerikalı Amiral Arthur S. Moreau getirildi. Belçika'daki Batüı Mütteflk Kuvvetler Genel Karargâhından yapılan açıklamada, ABD Ordulararası Kurmay Başkanlığından bu göreve getirilen Amiral Moreau'nun, aynı zamanda Avntpa'daki Amertkan Deniz Kuvvetleri Başkomutanhğı görevini üstleneceği belirtildi. 'Kaçak yolcuları öldürmek normal' PIRE (AP) 11 Afrikalı kaçak yolcuyu açık denizde suya atarak ölüme terk etmekten yargılanan Yunan şilep kaptanının iki arkadaşı, Pire'deki Yunan Deniz Mahkemesi'nde bu cinayetleri savununca, mahkeme salonu birbirine girdi. Geçen yıl gemiye gizlenmiş 11 kaçak yolcuyu tabanca tehdidiyle açık denizde suya atlamaya zorlayan kaptan Antonis Plitzanopulos ve 10 tayfasının duruşmasında tanık olarak ifade veren iki kaptan, cinayetleri savunarak başka ülkenın kaptanlannın, kaçak yolculara "daha kötü muamele ettiğini" ileri sürdü. tkisi de başlıca sanık kaptan Plitzanopulos'un denizcilik okulundan sınıf arkadaşı olan kaptanlardan Emanuel Ganıfalyas, "Japon kaptanlar kaçak yolculan geminin buzlugunda dondurduktan sonra donmuş cesetleri denize atar" dedı. Kaptan Nikolaos Vezirtzis ise "Norveçli kaptanlar kaçaklan gemi mutfagında yakarak öldüriiyor" dedi. Vezirtzis ayrıca şunlan söyledi: "Plitzanopulos'un yerinde olsam ben de aynı şeyi yapardım. Kaçaklar tehlikelidir ve biz mârettebaümızı konımak zorundayız. Kaçaklar canidir, gemilerimizi eie geçirmeye kaUuşabttirler, hastalık taşıriar" dedi. Tamk ifade verirken, yargıç Zizis Kotas öfkeyle müdahale ederek, "Yabancüar kacaklara böyle davransa bile Yunanlılann benzer şeykr yapmakta serbest olduğu anlamına gelmez bu" diye bağırdı. 11 kaçak yolcuyu köpekbalıklarına yem eden kapîanın arkadaşlaru SSCB, ABD'yi zirveyi baltalamakla 8tıçladı Sovyet Haber Ajansı TASS, ABD'nin davranışlanyla kasımda yapüacak olan Cenevre zirvesini baltaladığmı ileri sürdü. TASS, yorumunda, ABD'nin nükleer silah denemelerint devam etmesinin ve uydusavar silahlan denemeyi planlamasınm 1920 kasımda Başkan Reagan ile Sovyet lideri Mikhail Gorbaçov arasmda yapüacak olan zirveyi olumsuz yönde etkilediğini belirtti. (a.a.) Seçimleri sağ partiler kazanaeak SABETAY VAROL PARİS Önumuzdeki yıl ilkbaharda yenilenecek Fransız parlamentosunun olası bileşimi üzerinde yapılan kamuoyu yoklamalan, aşın sağın desteğine gerek kalmadan, geleneksel Fransız sağının çoğunluğu ele geçireceğini gosteriyor. Sağ partilerin parlamento çoğunluğuna sahip olduktan sonra 1988'de yapılacak Cumhurbaşkanhğı seçimine kadar geçecek sure içinde izleyecekleri politika ise, sağ liderler arasında sert tartışmalara neden oluyor. Şimdiden 1988'de Cumhurbaşkanlığına adayhğını koyduğunu açıklayan eski Başbakanlardan Raymond Barre bu iki yıl boyunca Sosyalist Cumhurbaşkanı Mitterrand ile sağcı bir parlamento çoğunluğu arasında "Cohabitation" (Birlikte Ikâmet) olanağı bulunmadığını, bu nedenle Cumhurbaşkanınm istifaya zorlanması gerektiğini belirtiyor. Diğer sağ liderler ise, Cumhurbaşkanını istifaya zorlayacak anayasal yaptınm olanakları bulunmadığını soylüyorlar. RAYMOND BARRE Son kamuoyu yoklamalarından sonra, sağın en fazla seçilme sansına sahip Cumhurbaşkanı adayı durumuna yukselen 1 d'Estaing'in sağ kolu olan ve geleceğin sağ politik lideri olarak görülen François Leotard'ın başkanlığındaki Cumhuriyetçi Parti 2 Özellikle yerel seçimlerde büyuk başarı gosteren merkezci CDS (Sosyal Demokrat Merkez) 3 Sağ radikaller Sağ radikaller, küçük partilere fırsat tanıyan nispi temsil sistemi yuzunden halen iktidar ortağı olan, ancak 1986 seçimleri için sosyalistlerle ortak liste konusunda anlaşamayan sol radikallerle yeniden birleşip, Fransa'daki radikal geleneği canlandırmayı tasarlıyor. Fransız sağındaki bu bolünmüşlük manzarasının Cumhurbaşkanı Mitterrand'a iki yılhk zorunlu "biriikte ikâmet" döneminde sağı yıpratma ve iktidarı yeniden ele geçirme olanağı doğuracağı da ifade ediliyor. Fransa'dakı siyasal gözlemciler Refarandum, meclisi feshetme, zamanlamasını iyi yapıp, Cumhurbaşkanlığı seçimini yenileme gıbı anayasal önceliklere sahip kurt politikacı Mitterrand'ın kendisine iyi seçilmiş bir sağcı Başbakan bularak iki yıl içinde sosyalistlen yeniden ıktidara getirme şansını henuz yıtirmedığini hatırlatıyorlar. Ameri)( tt o mimar Setvard Johnsonn ait ü/^u Şemsiyeli Adam heykeli, ABD'nin Philadelphia kentindeki islek caddelerden birine yerleştiriliyor. Yağmur alanda şemsiyesine sığınan ve taksi çağıran bir adamı simgeleyen ünlü heykel, Philadelphia'da, yerine yerleştirilmeden önce, canlı prova yapüdu Fransa'da nabız yoklamalarına göre Yunanistan 'daki ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi Partisi, haziran ayı seçimierinden sonra gelişen anlaşmazlıklara boyun eğdi. Partinin ikinci adamı olarak bilinen Kostis Stefanopulos birliğindeki dokuz mületvekili ile ana partiden aynldı ve Demokratik Yenilenme Partisi adında yeni bir muhafazakâr parti kurdu. Yeni Demokrasi Partisi ikiye bölündü ! Raymond Barre Mitterrand'la "Birlikte tkamet"e karşı. Raymond Barre, Cumhurbaşkanlığı kurumunun Fransız anayasasına göre belirleyicı olduğunu, bu yuzden "birlikte i k â m e f i n solla uzlaşma ve işbirlığı anlamına geleceğini çıktığı gezilerde durmadan tekrarlıyor. Bu arada da diğer sağcı liderlere saldırıyor. Kişisel olarak fazla sempati toplayamadıkları halde, iki buyük sağ kuruluşa dayandıkları için Cumhurbaşkanı seçılme>i uman eski Başbakanlardan Jacques Chirac ile eski Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing ise, sağın iktıdar yolunun iki yıl boyunca Mitterrand ile birlikte yaşamaktan geçtığini ifade ediyorlar. Jacçues Chirac Cumhurbaşkanı seçilmeyi umuyor Bunlara gore, "birlikte ikâmet" tartışması sağı bolmekten başka bir işe yaramıyor. Geçen hafta IPSOS kurumunca açıklanan kamuoyu yoklamasına gore, Paris Belediye Başkanı Jacques Chirac'ın De Gaulle'cu partisi RPR (Cumhuriyet İçin Bırlik) oylann yvizde 28'ini d'Estaıng'in Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisini desteklemek üzere oluşturulan UDF (Fransa Demokratik Birliği) yuzde 20'sini, aşın sağ Ulusal Cephe Partisi yüzde 7'sini kazanaeak.. tktidardaki Fransız Sosyalist Partisi'nın yuzde 23 oy alması beklenirken, koministlerin yüzde 11, çevrecilenn yuzde 7.5, aşı Giscard d'Estaing Sağın bölünmesinden kaygılanıyor rı sol ve sol radikallenn toplam yuzde 3.5 oy sağlayacağı sanılıyor. Geçen dönem meclisten geçirilen bir yasayla Fransa'da dar bölgeli çoğunluk sistemi kaldırılmış, yerine nispi temsil seçim sistemi getirilmişti. IPSOS'un başka bir sondajına göre, iki büyük sağ parti, tek listede anlaştıklan takdirde, iki farkb listeye oranla 28 fazla milletvekili çıkartma şansına sahip. Ancak, Chirac'ın partisi RPR ortak listeye yanaşmıyor. Öte yandan nispi temsil sistemi ikinci güçlu sağ kuruluş olan UDF'de ıç bölünmelere neden oluyor. Bunlar sırasıyla şöyle: Mısır'da yeni hükumet: Ana kadro aynı kaldı Dış Haberler Servisi Mısır'da çarşamba gunu istifa eden Kemal Hasan Ali'nin yerine, yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Ali Liitfu, yeni Bakanlar Kurulu'nu açıkladı. Yeni kabineyi açıklarken Başbakan Ali Lutfü, " B u bir ekonomi hiikiımetidir" dedi. 49 yaşında ve eski Maliye Bakanlanndan bırı olanAlıLutfu, "sertyoneıki"' olarak bilinıyor. Bugun ant içerek göreve başlaması beklenen yeni hukumette Dışişleri, Savunma, Içişleri, Ekonomi ve Tarım Bakanlan aynı kalıyor. 33 kişilik kabinede sadece 8 yeni isim yer alıyor. Kabineye yeni alman bakanlar, Kultür, Sağhk, Turizm, Eğitim, Konut ve Göçmen Bakanlıklanna atandılar. Çarşamba gunu istifa eden Başbakan Kemal Hasan Ali, "Yeni bir kuşağa yol açmak istediklerini" soyledı. Geçen ay Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Mudürü, VVashington'a yaptıkları bir ziyarette IMF yöneticileriyle göruşmeler yapmış tı. İran, Italyan şilebine el koydu Iran askerleri, Suudi Arabistan açıklarında seyreden ttalyan bandırah bir şilebe dün el koyarak bilinmeyen bir yere götürdü. Gemiye silah ü 10 kişi tarafmdan el koyulduğu bildirildi. (THA)