22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 1985 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/S BEHÎÇ AK , Mmrn. Oemek. iez kcnvnu daroUkn Ozetle KıraVın filminde SchyguUaoynuyor Türk yonetmen Erden Kıral, V'enedik Film Şenliği sırasında büyük bir uluslararası ortak Etnolojinin yaşayan bu en büyük yapıma imza attı. Erden Kıral ' adı için gerçeküstücü diyenler çıktı. ın yeni filmi "Ruzgâr ve Yağ Görünürde hiç ilgisi bulunmayan mur"u Canon Film yöneticisi böylesi bir yakınlaştırmayı Menahem Golan ile birlikte gerçekleştirecek. Menahem Golan, hoşnutlukla karşılayan büyük bilim Londra'da 2000'den fazla sine adamı, "Bunu canıgönülden kabul tna salonunun sahibi, Kurosa ederim" diyor. wa, Cavani, Konchalovsky gibi Kültür Servisi Artık ülkemizde de tanman yönetmenlerin yapımcısı. "Riizgâr ve Yağmur" için, Erden Kı ünlü Fransız etnolog Clande LeviStrauss, 1959 ral, Leyla Vekitli, Sibylle 1982 yılları arasmda College de France'da verPenkeri vefilmin ytldızı Hanna diği derslerin özetini geçen yılın ortalannda yayımSchyguUa arasmda ortak bir se ladı. "Verilmlş Sözler" (Paroles Donnees) adını naryo çahşması yapıldt. Film, taşıyan kitap, ünlü yazann yapmnın ötesinde, çaHanna SchyguUa 'nın ilk senar hşma halindeki bir düşüncenin izlediği yollan oryo deneyimi. Anlaşması 2 eylül taya koyuyor. LiviStrauss, bu kitabı dolayısıyla de Venedik 'te imzalanan filmin kendisine sorulan sorulara verdiği yanıtlarla, okurçekimine 15 kasımda başlana lanna da çeşitli konularda açıklamalar getiriyor. cak. "Verilmiş Sozler"in önsözünde, tiim kitaplannızııı ve makaleleriııizin önce bu derslerde tasarlandıgıııı belirtiyorsunuz. Bunu belirtmek geregini neden duydunuz? C.L.S. Ne konuşmayı, ne de yazmayı seveDünyaca ünlü caz bateristi rim. Insan yazmak zorunda değildir, ama üniverPhilly Joe Jones, 62 yaşında ölsite öğretim üyesi olunca konuşmadan edemez. dü. 40 yıllık bir müzik yaşamt Ders, bir dosyanın içindekileri çözümleme fırsaolan Jones, 500'den fazla plağın tıdır. Bu iş gerçekleştirildi mi, yazı işinin de yarıyaptmuta katkıda bubındu. Ikin sı gerçekleştirilmiş olur. Ders, bir bakıma yaa yazci Dünya Savası oncesinde kuru ma zorunda kalmaktır. lan büyük orkestralarda çalıştı, "Verilmiş Sörier"in yayımlandıgı sır« "Trissavaştan sonra yaygınlaşan "cotes Tropiques" de ccp kitabı olarak basddı. Aynı ol jazz"' aktmımn da öncülerin kitabı bogün yazsaydınız deglşik olur muydn? dendi. (a.a.) C.L.S. "Tristes Tropiques" dört aylık bir sürede, baştan savma yazılmış bir kitaptır. Bazı bölümlerini baskıya hazırlarken, güç beğenir biri olsam kitabı yeni baştan yazacağımı düşündüm. Ancak, o zaman da bir bakıma hatalannın bağışRessamşair Metin Eloğlu, bes lanmasını sağlayan içtenliğini, kendiliğindenligi Etnolog Claude LeviStrauss gerçeküstücü mü acaba? sömürgecilik sürdüğü için bu kültürler herkese açıktı. Uygarlık, Batı'nın kabul ettirdiği tekdüze bir örneğe doğru yol alıyor şimdi. Bu durum genelliştikçe farkhhklar söz konusu uçsuz bucaksız magmarun içinde yeniden oluşacak ve insanın kendine ya da kültürüne yabancı kaldığı her yerde etnoloğa yapacak iş çıkacak. Sömiirgecilige değindiniz. Yapıtlannızda soziinii ettiginiz ender siyasal konulardan biri degil midir bu? C.L.S. Bir etnolog için sömürgecilikten söz etmek güçtür. Çünkü sömürgecilik olmasa, etnoloji de olamazdı. Sömürgecilerin hemen ardından bir çok ülkeye giren etnologlar, başkaları için önemsiz ama kendileri için önemli değerler buldular. Çünkü bulduklan, tarudıklan, insanlık mirasının nesnel öğeleriydi ve her toplumun kendine özgü bir güzelliği vardı. Bu noktada akıl almaz bir durumla karşılaşıyoruz: Varoluşumuzu, değer verdigimiz her şeyi yok edene borçluyuz. Bu nedenle, etnolog olarak sömürgecilik hakkında tek yanlı konuşmam güç. KİM KİME DUM DÜMA mm. Kudcı bıraz. genfş, M£bon, ama.. Hangi, rriqhç»Iİ£ ? , Paraltolım, ' ••••• • mekan, 5afranbclu'db Kınmkö dolap Baterist Joe Jones öldiı Sömttrgecüik olmasın Bir yurttaş olarak konuşsanız? C.L.S. Yurttaş olarak sömürgecilik olmasın isterdim, ya da henüz sömürgeciliğin ortaya çıkmadığı bir dönemde yaşamak isterdim. Daha da kinik yaklaşırsam yeryüzünün bir ucundan öbürüne yeterli hızda gidilebilecek bir sömürgeci dönemde yaşayabilmek isterdim. Ancak bu hız, sömürgeciliğin sonımlu oldugu yıkımlann gerçekleşmesine olanak vermeyecek bir hız olmahydı. Politika konusuna dönersek, bir partiye ya da siyasal düşünceye baglanma konusanda aiçin bu kadar kuşkucu davrandınız? C.L.S. Her zaman böyle değildim. Gençlığimde siyasal yönden çok hareketli günler geçirdim. Diyelim ki işin iki yönü var. Bir kere insan lenme güçlüğü nedeniyle 3 7 kikendini etnolojiye verdi mi, hele yaşadığı topluloya düşünce Cerrahpaşa Tıp mun tarihine yeterince mesafeli bakabildi mi, güFakültesi Hastanesi'nde yoğun nümüzde önemli ve dramatik saydığımu olaylabakıma alındı. Sanatçıyı tedavi nn birkaç yüzyıllık bir perspektifte fazla önem taetmekte olan doktorlar, Metin şımayacağım görüyor. Ote yandan, savaş öncesinEloğlu 'nun şu anda serumla besdeki yıllarda barışçıydım. Sonra savaşı ve bozgulendiğini, beslenme için midesinu yaşadun, siyasal yargılanma olan her türlü ne tüp yerleştirmeyi düşünmelegüveni yitirdim. Siyasal tepkilerim yok demiyorine rağmen, sanatçının bünyenım. Her gün böylesi tepkiler gösteriyorum. Ama sinin zayıf olması nedeniyle ilaçbunlar bedensel ya da tensel tepkiler, dolayısıyla la tedavinin sonuçlannı bekleyeda fazla değer taşımıyor. ceklerini bildirdiler. <THA> Bu biraz da, aydının bir 'kahin' rolü oynaraasına bep karsı olmanızdan gelmiyor mu? C.L.S. Tarihten söz ediyordum az önce. Her türlü kehanetten kaçınmamın bir nedeni, olaylann değişkenliğine inanışımdan geliyor. Yakın ya Ankara Fotoğraf Sanatçılan da uzak gelecek benim gözümde belirsizdir, doDerneği'nin (AFSAD) düzenlelayısıyla sözünü etmek istemem. diği "Gençlik"konulu yanşma Kişisel felsefeniz de bence geçmişe döniik. lı sergiye son katılma tarihi 17 "Uzak Bakış"taki metinlerde modern sanatı, çagekim olarak beliıiendi. Siyahdaş resmi, çaidaş pedagojiyi yadsıvorsunuz... beyaz, renkli ve diapozjtif dallaC.L.S. Izninizle size bir olay anlatmak istinnda düzenlenen yanşmalı seryorum. Herkes gibi Grand Palais'teki Manet Sergide derece alan yapıtlar kasım gisini gezmeye gittim. Bu dev sergiyi gezerken, deayı içinde Ankara'da, aralık ayt ha ve güçsüzlük kanşımı karşısındaymışım gibi bir içinde htanbul'da sergiienecek. izlenim duydum. Bu duygu beni şöyle düşünmeye götürdü: Eğer Manet dahi yanına kulak verseydi geçmişe dönerdi. Tersine, çağdaş resmin talihsizliklerinden biri, dehayı değil de güçsüzlüğü seçmesi. Çin'de ilk kez Batılı müzik fir SİYASETE UZAK Siyasal bir düşünceye niye Aynı günlerde yine aynı yerde, kimsenin uğramalannca düzenlenen plak ser bağlanmadığı sorusuna, LiviStrauss şu karşdığı madığı 18. yüzyıl Napoli Resmi Sergisi de vardı. gisi, Beijin kenti halkından bü veriyor: "Savası ve bozgunu yasadım, siyasal yarO sergide adını bile bilmediğim dahi bir ressam yük iigi gördü. Beeıhoven 'den gılarıma olan güvenimi yitirdim." keşfettim: Artemisio Gentileschi. Bir de, Proust'Boy George'a kadar her muzik un romanlanndaki gibi, en sıradan nesnelere litüründen plağın yer aldığı sergi ni yitirirdi. Üstelik yaşım çok ilerledi ve "Tristes rik, hatta kozmolojik bir boyut veren, ressamının de ilgi gören şarkıaların başın Tropiques" de, bugün bende olmayan bir haraadını unuttuğum dev ölüdoğalar... Bu durumda da, cinselliği hetli olmayan dış ret, bir ateşlilik var. O kitaptan 30 yıl soora, bazı yonımcular simgeçmişe nasıl bağlanmam? gorünüşuyle Boy George geliyor. Bu anlattıgınızda fantezi payı olmalı... Çinliler, Boy George'un Pekin di "toplum bilimleri"nin sonunun geldigini söyOperası 'nın unlu sanatçılarından lüyoriar. Siz bu konuda ne diyorsunuz? C.L.S. Tabii, kuşkusuz. Ancak size fazla C.L.S. Saçma diyorum. 20 yıl önce toplum biriyle büyuk benzerliği bulunolumsuz görünmemek için, her gün Manet sergıbilimlerinin moda olması kadar saçma. Bunlar Paduğunu beliniyorlar. sini gezen 8000 kişinin önce öteki sergiyi dolaşris'e özgü modalardır ve kulak asmamak geremakla işe başladığını bilsem Manet'yi görmelerine sevinirdim, demek istiyordum. Ama bir yandaki itiş kakışla öbür yandaki boşluk, zevklerin Aynı şeyleri söylerdim geçmişin zenginleştirmesiyle değil, eleme ve unut College de France'da, 1959 yılında verdiğimayla oluştuğunu ortaya koyuyor. Times Litterary Supplement'da çıkan bir *1895 yılında Vosges Dağlan' niz ilk ders • Etnolojinin Getecegi" üzerineydi, aymakalede, Rodney Needham yapıtlannızı gercek ndaki Bussang köyünde yaşayan w dersi bugün verseniz ne dersiniz? C.L.S. Aşağı yukarı aynı şeyleri söylerdim üstücülerinkine yaklaştınyordu. Böyle bir görUşe ozan Maunce Pottecher, karısı sanıyorum. Etnoloji iki sorunla, iki görevle karşı ne dersiniz? Camın Teyze'nin de yardımıyla karşıyadır. Bir kere, etnologlann üzerinde çalışC.L.S. Canı gönülden kabul ederim. Bildi"herhangi bir çoğunluğa ya da tıklan malzeme, son yıllarda daha da artan bir hızğiniz gibi, New York'ta sürgün geçirdiğim savaş bir partiye değil, tum ulusa sesla yok oluyor. Her şey tümüyle yok olmadan elyülannda gerceküstücülerle yakın ilişkim oldu. Bu lenen bir halk tiyatrosu'' kurdu. den geldiğirıce malzeme toplamak için cabalan artilişki beni çok etkiledi. Breton'u, Max Ernst'i sık Oyuncu bulunmadığında köy sık görürdüm. Ama daha derine inildiğinde, gehalkı oynatüdı. Bu yıl 85. yıldö Unnak gerek. Ancak, etnoloji açısından yok olanlar kesinlikle ortadan kalkmıyor. Etnologlarca inrek benim ve gerekse gerçeküstücülerin köklerinümu kutlanan, doğaya veyerel celenen uluslar bağımsızlıklarma kavuştukça, mizin aynı yere, 19. yüzyıla bağlandığı ortaya çısanatçılara açık tiyatroda oyunkar. Breton'un, Gustave Moreau'ya hayranlık ları, 1936 70 yılları arasmda bir kendi yazgılarına da egemen oluyorlar. O zaman da etnologlann yaptığı iş, yerli bilginlerin eline geduyması rastlantı değildir. dönemin jönü Pierre Richard çiyor ve etnoloji açısından yok olan, baska bir biGerçeküstücüler akıl dışı gibi görünen her şeyWilm koydu. Onu Tibor Egerle yakından ilgilendiler ve bunu estetik yönden gevari izledi. Ancak Egervari mes çimde, düşüncelerin tarihi, arkeoloji, dinler tariliştirmeye çahştılar. Benim uğraştığım malzeme de lek yasamını bu yıl A tlantik öte hi biçiminde o ulusların kendi içinden fışkınyor. öyle. Ancak ben bunu estetik amaçlarla kullanöteki nokta da bunun kadar gercek. Tarihinin sinde sürdureceği için, Bussang mak yerine, akıl dışı görüneni akılcı çizgiye getirbaşlannda etnoloji, gözlemcinin kültüründen farkHalk Tiyatosu'nun geleceğinin meye çalışıyorum. lı bir kültürler yelpazesi karşısında kaldı. Ancak ne olacağı avdınlanmıs değil. Metin Eloğlu hastaneye haldırddı HIZU GAZETECİ NECDET ŞEA r KMOON... LET/Mİ "\ l 5ovyu Dı ©ooT .. y^ AFSAD'ın yanşmalı sergisi Çin''de Batı plaklan ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI Bussang Halk Tiyatrosu 90 yaşında AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 4 Eylül t936'PA BUGUN, KBSMÎ BİR ZJrAJZET İÇİAI /STANBUL'A &ELOİ KUR7VLUf SAVAÇI 80YUNCA POŞMAH SAFT* YER AiMIŞ OC/W /NGILTZRE İLE BARfŞ ZAAMNINOA VAKIHLAŞMALAR BAÇtAMtÇn. KRALfflJ.EOVVAKD 'W GEÜŞİ, ATATÜIZK'ÜN *VU87TX SAKlÇ, OÜAimOA BAGff *ANIAY<$ININ AÇ(K SİR 6ÖSTSK&£SlYDİ. İSr7VJ&UL'M,ArATÜRK'ÜM KONüĞu OLAAJ K/&U.IN ÜÇ GÜN SÜISEH ZİYAmETİNe, S£yOİĞİ &V>'N, MAOAA4 S/MPSON DA KATIL Atffiy. KRAL, rAK'NDA ONUNLA EifLENESİLMEK UĞRUNA TAHTiMl T£RK£DEC£Krİ. So/da,AMvrk, Moclam Simpso, y Brfujrvf Hrtı'ncta bir SeAhet Straanda 9Örü/uuor. İNGİLTERE KRALI TÜRKİYE'DE» 42. VENEDtK FİLM ŞENLİĞl'NDEN NOTLAR Doyurucu bölüm: öeştirmenlerin Haftası Yarışmalı bölüm dışında en ilginç yapıtları sunan, "Eleştirmenlerin Haftası"nda 7 film yer aldı. Bunlardan Federal Almanyaİsviçre ortak yapımı "Rekor", son aşamasına gelmiş kronik bir televizyon tutkusunun açabileceği yaraları ortaya koyuyor. Yönetmeni, 29 yaşındaki Daniel Helfer. Polonyalı Piwowarski'nin "Yesterday"i ise, "Beatles" topluluğunun, ülkesi gençliğini nasıl etkilediğini sıcak bir dille anlatıyor. MEHMET BASUTÇL VENEDtK Şenliğin yan bölumlerinden "Ekştirmenlcrin Haftası" kapsamında sunulan, 29 yaşındaki Daniel HeMer'in yönettiği Federal Alman / Isviçre ortak yapunı "Der Rekord" (Rekor), Italyan izleyiciler tarafından çılgmca alkışlanınca şaşmadık Çünkü film, en son aşamasına gelmiş kronik bir televizyon tutkusunun açtığı tüm yaraları, aeraberinde getirdiği tüm tehlikeleri ilginç buluşlarla bezenmiş sürükleyici bir senaryo içinde sergilerken, alay dozu iyi ayarlanmış sıcak bir sinema diliyle izleyiciyi kendine bağlayıveriyor... Yetenekli iki genc, Rico ile Banana, yaşamlanrun tekdüze geçmesini istemiyorlar, ama nasıl kurtulmalı sıradanhktan? Toplumsal düzenin acımasız kurallanndan çizgi dışına düşmeden nasıl kaçmalı? Değişik çözüm yollan anyor, birçok girişimde bulunuyorlar. Zengin bir toplumda belirli bir Ideal'e sanlmak güç, 'özgür ve demokratik' bir ülkede özgürlüğe susamak ise daha acı.. Televizyon tutkunu iki kafadar, bir sinemamn projeksiyon makinesine telefon hattı aracıhğıyla bağlanarak kaçak video kaset doldurmayı deniyorlar. Olmuyor, polisten zor kurtanyorlar yakalarını. Rico, sonunda değişik bir rekor kırmayı koyuyor kafasına: Televizyona bakma rekorunu... Televizyon, doğallıkla ilgileniyor bu rekor denemesiyle ve büyük bir görüntü tüketicisi, her türlü program oburu Rico zevkle kuruluyor sevgili aygıtının başına. Vurdulu kırdılı bir film seçiyor kendine. Hemen kaleme sanlarak önündekı kâğıda bir başlık düşüyor: Cinayet Kurbanları. Sonra sayfayı ikiye ayınyor: Erkekler ve kadınlar. Artık gözleri bir T\7 ahcısı İlk üç gün çok rahat geçiyor. Her saat başına beş dakika dinlenme hakkı olan Rico'nun tüm hareketleri, televizyonun yanındaki video kamera ile anında banda geçiriliyor. Kaçınılmaz olan yorgunluk ve bıkkınlık yavaş yavaş kendini gösteriyor. İlk aşama sinirlilik; sanhyor video alıcısına, çıkıyor sokağa, büyük kentte doğa aramaya. Bir manavın sebze ve meyve sergisine çeviriyor objektifi... Beşinci günün sonunda geriye dönüş yollan tıkanıyor. Rico'nun rekor denemesiyle ilgilenen televizyon idaresi, zengin ve ünlü olabilmesi için iki yüz kırk saat dayanmasını istemekte. Bizim rekortmenin giderek tüm benliğiyle televizyon tutsağı olması, bedensel bitkinlikle birleşinee zihinsel korunmanın tüm silahlannı kullantlmaz kıldığından, Rico'nun beyninin en gizli kıvrımlarmın bile düzeltilip ütülenmesi işten değil. Küçük dozlarla, sinsice uzun sürede yapacağı yıkımı on günde tamamlıyor televizyon. Tüm varlığıyla görüntülerin içine giriyor genç adam. Yerine göre terliyor, yerine göre titriyor ve sonunda hastanede buluyor kendini: Artık gözleri bir televizyon alıcısıdır. Ancak yapılan yayınlardaki görüntüleri görebilmekte, o yaymlarda söylenenleri duyarak tekrarlayabilmektedir. Bir tür canlı TV ahcısı olmuştur Rico... Bu durumda civiyi çivi sökebilir ancak. Arkadaşlan gizlice girdikleri stüdyodan Rico'yu unuttuğu geçmişine çağırırlar. Yanşmalı bölümden sonra Her teknik yenilikte olduğu gibi TV / Video ikilisinin yarattığı çalkantı da kuşkusuz durulacak. lyinin içinde filizlenen kötü ölecek. Yararlımn koluna giren zararlıya karşı verilen gerekli savaşım başanyla sonuçlanacak ve bu özümseme sürecinin sonunda yeni bir özgürlük dilimi daha kazanmış olacağız. Yedi filmlik bir program sunan "Eleştirmenlerin Haftası" bölümünde, "Der Rekord"un dışında da başarıh, ilginç filmler var. Bunlar arasında Polonyalı yonetmen Rudoslaw Piwowarski'nin yirmi yıl önce "Beatles" topluluğunun ülkesi gençliğini nasıl etkilediğini çok sıcak bir dille anlatan yapıtı "Yesterday" ın en azından adını anmalıyız. "Eleştirmenlerin Haftası", yanşmalı bölümden sonra şenliğin en doyurucu filmlerini sunan ve ilgi gören bir bölüm. 4 Eylül 1935 50 YIL ONCE Cumhuriyet Türkiye için en pahalı telefon tertibat almağa başlamıştır. Telefon ücreıi tstanbul'da olduğu gibi, Telefon idare heyetinden dünyamn en pahalı telefonu ucuzlıyacak mühendis Fuad bilhassa bu Istanbul Telefon Şebekesini devir almakta olan resmi telefon idaresi telefon mukalemelerinin şehrin uzak yerlerile bile gayet iyi bir şekilde yapılması için teknik işle meşgul bulunmaktadır. Bu arada, Boğaz ve Yeşilköy gibi uzak merkezlerin tesisatı ıslah edilecek ve sarih bir şekilde mukalemelerin yapdabilmesi temin olunacaktır. olan. şehirlerin ön safında da gene tstanbul bulunmaktadır. Bayındırlık Bakanlığı gerek konuşma ücreılerinin, gerekse telefon koyma ucretlerinin asgari bir hadde indirilmesi 1935 1985 için bir proje yapılmasım Telefon Direktörlüğüne bildirmiştir. Kavalada yangın Atina 3 (özel) Bugün Kavalada büyük bir yangın çıkmıştır. Zarar ve ziyan 20 milyon drahmi tahmin edilmektedir. İLAN T.C. ÜSKÜDAR 3, 4SLİYE HUKUK HAHMLlCrNDEN Sayı: 1985/82 Dosya No: 152/59531 Avukat: Babur özpumak Davacı Hazine vekili larafından davalı Galip Yücel aleyhine açılan tescil davasının duruşmasında: Davalı Galip Yucel'in Yukan Dudullu Köyü Usküdar adresine gönderilen dava dilekçesini muhtevi duruşma güniinü bildirir tebiigat bila lebliği lade edilmiş olup, yapılan zabıta tahkikatında da adresinin meçhul bulunması sebebiyle dava dilekçesini muhtevi duruşma günün bildirir tebligatın ilanen tebliğine mahkemece karar verildiğinden Davalı Galip Yucel'in duruşma günü olan 9.10.1985 günu saal 09.55'te bizzat mahkemede hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi dava dilekçesini muhtevi duruşma günün bildirir tebiigat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.2.8.1985 Basın: 22872 İLAN KARŞIYAKA BİRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1984/520141 (HÜKÜM F1KRAS1 TEBLtĞl) Davacı Karşıyaka 1728 sokak No: 1, Daire l'de mukim Saniye Nayman tarafından davalı, Amasya ili Camiikebir Mahallesi GUmüşhactköy'de oturan Lütfi Nayman aleyhine açılan bosanma davasında: Mahkemece, tarafların boşanmalarına, müşterek yaşantılanndan olma Serdar Nayman'ın velayetminn davacı annesme tevdıine, davabnın bu çocuğuna görme hakkı tanınma&ına, 9180 lira mahkcme masrafının davalıdan alınmasına, temyizi kabil olmak üzere, 18.3.1985 tarihinde karar verilmiştir. işbu hüküm fıkrası, tebligata salih adre&i tespil edilemeyen ve yukanda adresi belinilen davalıya tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 22.7.1985 Basın: 22952
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle