22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuri>el Matbaaeılık ve Gazetecılik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi. • Genel Yayın Müduru: Hasaa Cemal. Müessese Mudüru: Emine L'şaklıgtl. Yazi Işlerı Muduru: Oka) Gönensin. 0 Haber Merkezı Muduru. Valçın Bayrr. Sayfa Duzenı Yönetmenı: Ali Acar, • Temstlcüer: ANKARA:YaiçınDoğan,IZM!R:HikıntiÇeünka>a.ADAN\.MebııwlM*rc«ıı. Islanbul Haberlen: Rrkı Öz. Dış Haberkr: Ergun Bakı. Ekonomi; OMDIB llagay, Kulcur: Aydın Entf, Magazın: Yslçın Prkşrn. Spor Danışmanı: Abdilkıdir Yiıcdaıaa, Duzeltme. Rrfık DıırİMş, Araşnrrna Şabin Alpa), I> Vndıka ^ukran Kctcaci. Haber Araşurma: l fuk GuMrnrir, # koordinalor Ahmel Konılsaa. 0 Mali Işler: Erol Erkut. tlan: Hy Ergcac, Halkla llışkıler Gulderrn Kofar, Idare Hascyin Garer, t$letme: Sadua Soa Basun ve i'avan: Cumhurivet Matbaaalık veGazetecılik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41 Cagaloglu Istanbui, PK. 246Utanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Telex: 22246 • hurolar. Ankara: Zıya Gokalp Bulvarı İnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 • lımir. Halil Ziya Bulvan No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVIM 4 Evlül 1985 İmsak: 4.56 Güneş: 6.26 Oğle: 13.08 İkindi: 16.47 Akşam: 19.39 Yatsı: 21.04 Doğramacı, Yüksek Öğretim Kurumu'nu anlattı: ÇAYDA GELECEK KAYGISI ŞÜKRAA KETEM.; YOK, üniversiteleri 'kusursuzluk rnerhezlerV yaptı İHSAN DOĞRAMACI'YA GÖRE Polis Mtidürü yuralandı İZMİR. (Cumhuriyet Ege Burosu) Izmir Emniyet Müdürlüğü Silah, Mühimmat ve Kaçakçıiık Şube Mudürü Cengiz Gürer, dün evinde taban' ile yaralandı. Güzelyah'da. polis lojmanlarında kalan Cengiz Gürer gece yaralı olarak Devlet Hastanesme kaldırılırken Deniz Şube Müdiresi olan eşı Gülfidan, çocuklarımn tabanca ile oynadığtnı bu duruına eşinin müdahale etmek istediğt sırada tabancanm ateş aldtğtnı söyledi. Doktorlar akciğere saplanan kurşunun çıkarıldığını ve Gürer'in sağlık durumunun iyiye gittiğini söylediler. YÖK'ten önce: Kargaşa vardı. Öğrenciler poliîize olmuştu, öğretim görevlileri fraksiyonlara bölünmüştü. Özerklik yüzünden polis, üniversitelere müdahale edemiyordu. YÖK'ten sonra: Bilimsel araştırmalar nicelik ve nitelik olarak arttı. Akademik kariyer cazip hale geldi. Öğretim görevlisî açığı giderildi. Başarı oranı yükseldi. Haber Merkezi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından lstanbul'da düzenlenen "Kalkınmada Insan Boyutu" konulu yuvarlak masa toplantısı sürüyor. Toplantmın dünku oturumunda Kalkınma sürecinde kaynak olarak insanın önemi, tnsanın gelişmesine degişik sektörierden yapılan katküar ve Yatınmlarda insan unsunı konulannda tebliğler sunularak, tartışma düzenlendi. KaJkınmada tnsan Boyutu konulu yuvarlak masa toplantısına delege olarak katılan ^ ÖK Başkanı Prof. thsan Dı.gramacı, "Eğitim ve Beşeri KaJkınmada Tiirkiye Uygulaması" konulu bir tebliğ sundu. Prof. Doğramacı sunduğu tebliğde uzun uzun YÖK'Un başarılarını anlattı. YÖK'le üniversitelerin kusursuzluk merkezlerine dönüşturüldüğünü savunan Prof. Doğramacı, "Bugiin yüksekögrenim kurumlan ülkenin dört bir janına dağılmış. akademik hiyerarşi sağlanmış, ogretim görevlisi açığı büyuk ölçiıde giderilmiş, araştırma projelerinin sayısı ve kredisi yiikselıniş ve egitimde başarı oranı biiyiik artış kaydetmiştir" dedi. Türk eğitim sisteminin 1923'lerden bu yana getişimini anlatan Prof. Doğramacı, "Yüksek öğretimde kasım 1981 refonnunun amaçlan ve getirdikleri, Ataturk tarafından yapılan 1933 reformuna paralel ve onun tamamlayıcısdır" diyerek, YÖK'ten sonra üniversitelerin tanınunı ise şöyle yaptı: "Yüksek öğretim reformun Renda: "iargıtay'ın sorunları çözülmüyor ANKAilA (a.a.) Yargıtay Baskanı Nihat Renda, Yargıtayın bir an önce çözülmesi gereken gecikmiş sorunları olduğunu söyledi. Renda, "Yargıtay'ın sorunlan büiniyor, ama bunlar arzuladıgı nuz süratte çöznrte ulaştınlmıyor" dedi ve a d a H teşkilatı için bir temel teşkilat kanununun atık şart olduğun ! bildirdi. Yargıtay'ın g rvinin hukuk yaratmak olduf nu hatırlatan Nihat Renda, üst mahkemelerin kumlmaması nedeniyle Yargıtay'ın bir derece mahkemesi gibi çalıştığını kaydetti. Nihat Renda, şöyle konuştu: "Yargıtay, sadece hukuk sonınlannı çözümler. Olgu sorunlan ile ugraşmak yetkisi dışındadır. Yargıiay'ın ifa ettiği goreve gelmeden önce, davanın hem mar'di hem de hukuk açısından dognı olup olmadıgını irdeleyen bir yasa yolu asamasına daha gerek vardır. Büttin dünyada bu uyguianıyor. Adli yanılgı yalnız hukuki tanımlamad.'. ve uygulamad ı degil, maddi oigulann tespitinde de ortaya çıkabilmektedir. Maddi olgulardaki yanılgı hukuki yanılgıya neden olacağı gibi daha da (ehlikeli bir durum arzedecektir. Bu nedenle verilen hükmii hukuk ve kuraUar açısından inceleme öncesinde ve işin başında bu tehlikeyi, bu yanılgıı önlemek zorunluluğu vardır. şte üst mahkemeleri yaratan gerçek neden budur." Î dan sonra universıteje girenlerin sayısı 42 binden 90 bine çıkmış, çalışma zorunluluğu olan gencler için açıkçöğretim uygulamasına gidilmiş, öğretim üyelerinin Üniversitelere dengesiz dağılımı giderilmiş, 1978'de 19 olan üniversite sayısı 27'ye yükselnüş, öğretim uyesi açığı olan başlıca 9 üniversitede sayı 85'ten 967'ye çıkmış. bilimsel araştırmalar nicelik ve nitelik olarakartmış, bazı kurallar yumuşatılarak akademik kariyer cazip hale getirilmis, üniversiteler arasında koordinasyon saglanmıştır." Prof. Doğramacı, 1981 yılında >apılan universite "reformunu kaçınılmaz bir gereklilik" şeklınde tanımlayarak, reform öncesi durumu şöyle anlattı: "Türkiye'nin iç savaşın eşigine geldiği 70'li yıllarda üniversiteler kalkınma için planlanan hedeflere ulaşamama bir yana, ülkeyi saran kargaşa ortamının içindeydiler. Üniversiteler aşın politize olmuş, öğrenciler ve azımsanmayucak sayıda öğretim görevlisi fraksiyonlara bölünmüştü." 1981 üniversite reformu öncesi, üniversite kampuslarının silahlı kamplar haline geldiğini ve gerilla savaşı için talim alanlan olarak kullanıldığını da ifade eden Prof. Doğramacı, "19681971 arası. polis üniversitelere özerklik nedeniyle müdahale edemedi ve çarpışmalar oldu" dedi. Bu arada yuvarlak masa toplantısının dıin öğleden sonraki oturumunda, Yatırımlarda tnsan Unsuru konusu tartışmalara yol açtı. Toplantıya delege olarak katılan Malezya Üniversitesi Politika Araştırması Merkezi üyelerinden Prof. Lim Teck Ghee, son yıllarda yapılan yatırımlarda sermayenin unsurlanndan biri olan insanın, yatırımlara göre biçimlendirildiğini belirterek şu örneği verdi: "Yapılan yatınmlar bir kanlı, iki çocuklu, üç yatak odalı, dört tekerlekli adam modelini yaygınlaştırdı." Birleşmiş Milletler Kalkınma Programınca düzenlenen Kalkınmada tnsan Boyutu konulu yuvarlak masa toplantısı bugiin sonaerecek. Toplantmın bugünkü bölumünde Bilimsel Gelişmede İnsanın Rolü ve Bölgesel Olarak KuzeyGüney Ayrımında tnsan Unsuru konulanna değinilecek. Yapay otnurga takıldı İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi Tıp Fakultesi Hastanesı'nde Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bir ameliyatla bir hastanın kanserli boyun omurgası çıkarılarak yerine yapay omurga yerlestirildi. Ameliyatı gerçekleştiren ekibın Başkanı Doç. Dr. Emin Halıcu kanserli hastaya lakılan omurga protezinin doğal omurga görevini kusursuz biçimde yerine getireceğinı söyledi. Der SpiegeVi yalanladık ÇV4 YKUR İLE ÜRETİCİ ARASINDA A TEŞKES VAR Çay üreticisi, ÇayKur'dan geçmiş aylara ait 20 milyarı aşan büyük alacağına, ÇOK büyük para sıkıntısma rağmen yakınmamaya özel çaba gösterir gibi. Çaya özel sektörün girmiş olması, gelecek kaygısı yaratmış. Bir yından da değişen alım politikası sonucu ilk kez çay ahmmda uretici ile ÇayKur arasında tam bir ateşkes var. Hele ÇayKur'un özel sektöre devredilebileceği söylentisi üretici arasında panik yaratıyor. Üretici, ÇayKur'un özel sektöre devredilmesine karşı IDoğu Karadeniz'in tek gelir, tek yaşam kaynağı çay. Çay ureticisi ÇayKur'a sattığı çayın ancak ilk sürgun parasının bir bolümünü alabildi. Mayıs ayı sürgünunden kalmış 11 milyar alacağı var. İkinci sürgünun ilk bolümü temmuz ayından 69 bin ton çayın da parası ödenmedi. Temmuz sonu itibarı ile çay üretici sinin odenmemiş alacağı 20 mil>arı aşıyor. Çay üreticileri ilk sürgunden alınan paranın genellikle kış boyu biriken borçlar, çay için yapılmış harcamalara gittiğini anİatıvorlar. Gereksinmeleri için kullanacaklan paradan hiç alamadıklannı, çok zor durumda kaldıklannı soylüyorlar. Parasızlığın beli buktüğü, sonuk bir Kurban Bayramı yaşandı. Yine de Doğu Karadenizlinin geleneksel öfkesi ile çelişkili bir uysallıkla para sorunu dile getiriliyor. Çay üreticisi gecmişten çok farklı olarak ÇayKur'a saldırmamaya özen gosteriyor. lsrarla çav parasının ödenmemesinin Ça>Kur'dan kaynaklanm'adığı, hukümetin genel olarak ücretlilere yönelik ekonomik politikasının bir ürünü olduğu vurgulanıyor. Başbakan Özal'ın Doğu Karadeniz gezisinde kendisine yonelttikleri yakınmalara karşılık, açıkça ödemelerde gecikme olacağını söylediği anımsatıhvor. Ça> kampanyasının sona ereceği ekim sonuna kadar ÇavKur'dan toplam alacağı 7778 milyar lirayı bulacak ve bundan sadece 22 milyannı alabilmiş çay üreticisindeki bu suskunluk niye? ASKARA, (UBA) Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yaum Eralp, Batı Alman Der Spiegel dergisinin, borç faizlehne karşılık Türkiye'nin serbest dolaşım hakkmdan vazgeçtiği yolundaki haberlerini yalanladı. Yalım Eralp, "Işçüerin serbest dolaşımı Tiirkiye ile AET arasında yapılan anlasma şartıdır, anlaşmadan doğan hakkımı: dan toptan vazgeçme olmaz' dedi. KJretici tek gelir kaynağı çayın daha mayıs ayı sürgününe ait parasının bile tamamını alamadı. Parasızlıktan yakındığı halde, A ÇayKur'a saldırmamaya özen gosteriyor. Çay parasının ödenmemesinin ÇayKur'dan kaynaklanmadığını, hükümetin ekonomik politikasının bir ürünü olduğunu savunuyor. Çay üreticisi, ilk uygulamalar lehine olduğu halde, çayda özel sektörün etkinlik kazanmasını istemiyor. ÇayKur'un özel sektöre devredilebileceği söylentisi dahi panik yaratıyor. \Jretici son iki yıldır verebildiği kadar çay veriyor. ÇayKur ile üretici arasında çay alımında ilk kez ateşkes imzalanmış. Doğu Karadenizli yuzlerce yıldır temel gıdalan arasında hamsi, mısır ekmeği, kara lahana ve fasulye turşusunu bellemiş, damak tadı bunlara alışmış. Biraz daha çok çay biraz daha fazla para uğruna her karış toprağı çaylığa çevirmek zorunda kalınca şaşkına dönmuş. Şimdi fasulye turşusu, mısır ekmeği, lahana hatta hamsi için pazarcıya büyük kentlerdekinden daha fazla para ödemek zorunda. len sebze ve meyve, doğal olarak Türkiye'deki en yüksek fiyat duzeyine çıkıyor. Sadece daha yakın olan Doğu Anadolu'dan gelen etin kilosunun bin lira civarında bir fiyat ile İstanbul Ankara fiyatları gerisinde kaldığını, yiyecek, giyecek her tür eşya ve tüketim mallannın İstanbul ve Ankara'dan pahalı olduğunu, hayat pahalıhğınm Türkiye'de en çok Doğu Karadenizliyi zorladığını vurgulamalıyız. rar etmeden iyi çay üretme uğraşı içindedir.O da çayı biraz daha kaliteli kılacak, çay üretimine gerçekten yarayacak ve fabrikalarının işleyebileceği kapasitede çay almak işter. ~Tî Kaşhaki gemi batık Uretici ÇayKur arasında ateşkes var Yine yıllardır gazetelere de yansıyan bu çıkar çelişkisinden kaynaklanan savaşın bitmez,tukenmez tartışma konuları vardır.. İyi çay kaç yapraktan elde edilir? Çay elle mi, makasla mı toplanır? Bir tarladan geçmemesi için günde en çok ne kadar çay alınmalıdır? Çay tiryakisini bezdiren kalitesiz çayın sorumlusu kötü çayı veren uretici mi, yoksa onu işleyemeyip çurütene, kaliteli çay uretimini beceremeyen ÇayKur mu? diye herkesin kendine göre doğruları başka başka anlattığı sayısız soru vardır. Her yılın ÇayKur alım politikasına bağlı olarak ağırlık konusu değişen şıddetli tartışmaların yapılmadığına ilk kez tanık olduk. Üretici ilk kez ÇayKur'dan bu anlamda hiç yakınmıyor. Alım yerlerinde alışık olduğumuz kotu çayların üreticiye seçilmesi gorünümü, bunların oluşturduğu kümeler artık tarihe karışmış. ÇayKur ile üretici arasında ateşkes imzalanmış. Üretici ne verirse ÇayKur alıyor gibi bir durum var. Geçen yıldan bu yana verdiği alınan uretici işte asıl bu nedenle ÇayKur'dan çok hoşnut. Galiba da bu nedenle, çay parasını alamadığı çok mağdur olduğu halde sesini yükseltemiyor. Geçmiş uygulamaların canı yanmışlığı ile öfkeyi, tepkiyi üzerine çekmemeye çalışıyor. En çok sağlanan bu ateşkesten sonra devreye özel sektörün girmesi ile doğabilecek olumsuz gelişmelerden, gelecekten, hele hele ÇayKur'un özel sektöre devrinden ödü kopuvor. A TİNA, (a.a.) Teksas Üniversitesi A ntropoloji Profesörü George Bass, Kaş açıklarındaki batık geminin şimdiye kadar bulunanlarla kıyaslanamayacak bir değer taşıdığını söyledi. Kaş'taki arkeolojik araştırmalara katılan Prof. Bass, batık gemide tunç devrinden kalma eserlerin çokluğunun dikkati çektiğini, geminin büyük mıktarda bakır ve kalay taşıdığını belirtti. 123 dekan adavma güvenlik soruşturması ANKARA, (ANKA) YÖK kurulduktan sonra fakültelere atanan ve görev süreleri 31 ağustosta sona eren dekanların yerlerine getirilecek adaylar, guvenlik soruşturmasından geçinlecek. ANKA'nm Karadeniz Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan bir dekanla birlikte, görev süreleri sona eren toplam 123 dekan için, rektörler 396 aday belirleyerek YÖK'e sundular. YÖK'ün 3 % aday arasından seçeceği 123 dekanın atanmadan önce güvenlik soruşturmasından geçirileceği ve işleniler tamamlandıktan sonra atamaların gerçekleştirileceği öğrenildi. Dekanların göreve başlama tarihine kadar ise fakültelere rektör ya da eski dekan "vekâleten" başkanlık edecek. MOSKOVA, (UBA) Moskova Deneysel Tıp Enstitüsü bilim adamları göze verilen elektrik uyanlarıyla bazı körlerin yeniden görmesini sağlayacak biryöntem geliştirdiler. Sovyet bilim adamları yaptıkları araştırmada, görme sinirlerinin zayıflamasında görme eyleminin tamamen veya kısmen kaybolduğunu anımsatarak, "fc« durumun genellikle optik sinirin bir tümör veya iltihup sonucu sıkıştınlmasıyla" ilgili olduğunu öne sürduler. Kö'rlüğe elektrikle tedavi Kardiyoloji kursu tstanbul Haber Servisi Türk Kardiyoloji Derneği'nin Dünya Kardiyoloji Dernekleri Federasyonu ve A vrupa Kardiyoloji Derneği ile ortaklaşa d zenlediği "eğitim kursu "6eylül cuma günü başlıyor. Bütün doktorlara açık olup üç gün sürecek olan kardiyoloji kursıında. her biri alamnda dünya çapında otorite olan uzmanlar tarafından 14 konferans verilecek, 3 yuvarlak masa toplanıısı yapılacak. 34 dönümü geçmeyen tarlacıklar Doğu Karadeniz, geleneksel çok çocuk sahibi olma tutkusunda hiçbir değişiklik olmaması nedeni ile nüfusu en hızla artan yöremiz olma özelliğini koruyor. Kalabalık ailelerin ünlü çay tarlaları ise şaşılacak kadar küçük. 10 dönümden fazla toprağı olan, Doğu Karadeniz ölçüleri içinde çok büyük ağa sayılıyor. Çünku ÇayKur'a kavıtlı çay tarlalarında ortalama buyüklük 34 dönümü geçmiyor. Yani tarla denilen aslında bildiğimiz ev çevresindeki bir bahçeden ibaret. Türkiye'nin başka yörelerinden deniz ve demiryolu ulaşımı olmadığı için çok uzun ve pahalı olan kara yolu ulaşımı ile ge Kader ÇayKur'a Pağlanmış İşte bu koşullarda Doğu Karadeniz'de yaşam, kader ÇayKur'a bağlanmış. Tarladan toplanıp, ÇayKur'un alım yerine teslim edilip deftere işlenen çay para, başlıca gelir kaynağı demek. ÇayKur halen 38 bin işçilik kapasitesi ile mevsimlik de olsa çay üreten ailelere ikinci bir gelir kaynağı yaratıyor. Çayın geçmişini bilenler ÇayKur ile üretici arasında yılan hikayesine dönmüş bir yaprak savaşı olduğunu bilirler. Deftere işlenen teslim edilmiş çay yaprağı miktan üretici için doğrudan para anlamına geldiği için, uretici sürekli daha çok yaprak satma savaşı verir. ÇayKur ise za Çaydan başka gelir kaynağı kalmadı Olağanüstü elverişli doğa koşullanna rağmen lurizme hiç açılamayan Doğu Karadeniz'de çay dışında ekmek kapısı her geçen gün daha boyutlu kapanıyor. Geleneksel tarım urünu mısır yok. Bir dönem çaylıklar arasında yaşatılmaya çalışılan portakal, mandaüna ağaçları, hastalık sonrası tamamen kurumuş. Fındık zaten çay ekilen alanlarda yok olmuştu. Büyük kentlere yönelik sınırlı açıic deniz balıkçılığı ile kışın hamsi dışında, ünlü balıkçılığı da, yöre gereksinmesini büe karşılayamayacak boyutta tukenmiş bulunuyor. Çay fabrikalan dışında halen yörede fabrika denebilecek hiçbir yatınma rastlayamazsınız. Dik dağların denize indiği yörede istense de ne tarım, ne de sanayi için elverişli alan var. Korsan yayınlara ö'nlem ANKARA, (THA) Emniyet Genel Müdürü Saffet Arıkan Bedük, geçen günlerde îstanbul'un bazı semtlerine televizyon ve radyodan korsan yayın yapanlann yakalanması amacıyla sürdurulen soruşturmada son aşamaya gelindiğini, yayın yapanlann en kısa sürede yakalanacaklarını söyledi. Bedük, illegal örgüt üyelerinin korsan yayın yapmalannı bundan sonra önlemek amacıyla teknik düzeyde çalışmalar da yapıldığını kaydetti. Varın: En kö(ö alımda en iyi çav üretimi ABD, Türk Büyükelçi1iği ni 'casus toz'için uyardı Washington'da NATO Büyükelçiliklerine kimyasal tozun kullanımı konusunda bir brifing verildi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakanhğı, KGB'nin Moskova'daki ABD'li diplomatlan izlemek üzere kullandığını açıkladığı görünmeyen kimyasal tozun diğer büyükelçilikler, bu arada Türk Büyükelçiliği göre\rlileri üzerinde de kullanılmış olabileceği konusunda Türkiye'nin dikkatini çekti. Türk makamlarının bu konuda araştırma yürütecekleri öğrenildi. U'ashington'dan Ankara'ya ulaşan bilgilere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı kısaca "casus toz" olarak adlandınlan kimyasal maddenin (PPD) ortaya çıkarılmasından sonra bu tozun Moskova'daki dığer dost ülkelerin büyükelçiliği mensuplan ve bunların eşyaları Uzerinde de kullanılmış olabileceği varsayımıyla bu ülkelerle diplomatik kanallardan bir dizi temas yaptı. Diplomatik çevrelerden alınan bilgilere göre, ABD'nin bu konudaki girişimlerı VV'ashington ve Moskova'da ytırütuldü. ABD'nin Moskova'daki Büyükelçiliği NATO ve bazı bağlantısız ülkeler büyükelçiliklerine gönüllu olarak bilgi verirken, VV'ashington'da da ilk aşamada NATO büyükelçiliklerine kimyasal tozun kulianımı konusunda brifing verildi. Bu çerçevede, temas eden kişilerin sağlığı uzerinde olumsuz etkiler yapabileceği de öne sürülen "casus tozun" kullanımı ile ilgili olarak ABD makamlarınca ortaya çıkarılan bulgular ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye'nin VVashington büyükelçiliğine de iletildi. Bu bilgilendirmeye ek olarak ABD'nin NATO ülkeleri ile casus tozdan korunma yöntemleri konusunda herhangi bir işbirliğine girip girmeyeceği henüz açıklık kazanmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı gözle görülmeyen bu tozdan ne şekilde arınılacağı konusunda Moskova Büyükelçiliği'nde özel bir eğitim programı başlatmış bulunuyor. 9 Posta kodu uygulaması ANKARA, (a.a.) PTT Genel Müdürlüğü, posta gönderilerinin işlenmesinde ve dağılılmasında kolaylık sağlamak amacıyla, "posta kodu" uygulamasma ekim ayı içinde başlayacak. PTT Genel Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bilgiye göre, "posta kodu" sistemi ile posta işletmesinde elle yapılan ayınm işlemleri, makine ile yapılacak ve zaman kaybı ön nerek posta gönderilerinin du ha hızlı olarak alıcısına ulaşiırtlması sağlanacak. Damda domates tarlası Bu arada çayla ilgili butün bilinenler, doğru sanılanlar ters yüz olunca, yeni alanların çaya açılması gündemegelmiş. Giderek bahçelerde domates, mısır, salatalık, fasulye ekilmesi de tarihe karışır olmuş. Toprak öylesine az, olanlar da öylesine yaygın çay tarlasına dönüştürülüyor ki.. Rize'de 9 katlı bitmemiş bir inşaatın üstunde, parmaklık boyunu aşmış mısırlan görebilirsiniz. Bir başka dam balkonunun domates tarlasına dönuştürülmüş olmasını gülümseyerek izleyebilir, olayı "Karadenizlinin zekasına" bağlayarak bir de fıkra yaraiabilirsiniz. •*•»*«* sına az bir süre kala öğrenciler harç, kredi ve yurt derdine düştüler. Kredi ve Yurtlar Kurumu 'nun Cağaloğlu 'ndaki binası önünde uzun kuyruklar oluşturan öğrenciler, eğer başvurulan kabul edilecek olursa 3 ayda bir yaklaşık 13 bin lira kredi alacaklar. Harç kredisi için başvuran öğrenciler ise okulları için kabul edilen harç miktannın yarısını Kredi ve Yurtlar Kurumu 'ndan kredi olarak alabiliyorlar. Bugiin saat 17.00'de başvuru süresi sona erecek olan yurt, okul ve harç kredisi almak isteyen öğrenciler, yetersiz sayıdaki yurtlarda yer bulabilmek için ayrıca form doldurarak saatlerce kuyrukta bekliyorlar. Bu arada çoğunluğu harç kredisi almak için kuyrukta bekleyen öğrenciler, verilen kredinin özellikle tıp ve mühendislik gibi harcı yüksek olan okuüar için yeterli olmadıgını söylediler. Yeni öğrenim Oğrenci kredisi için başvuru bugiin bitiyor yıhnın başlama TÜRK MAKAMLAR1 ARAŞTIRIYOR Öte yandan Türk makamlarının da Sovyet istihbarat görevlilerinin Moskova'da casusluk amacıyla bu yönteme başvurd' ' ları yolundaki VVashington k aklı açıklamalann ardmdan bu Kimyasal maddenin Türk büyükelçilik mensuplan uzerinde de kullanılmış olabileceği ihtimali karşısında araştırma yürüttükleri güvenilir kaynaklardan öğrenildi. Adli tatil sona eriyor ANKARA, (ÂNKA) Adli tatil bu akşam sona erecek, 5 eylül günü yeni adli yıl başlavacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle