22 Ocak 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ EYLÜL 1985 EKONOMİ Bayram haltası ÜNER KIRDAR 1933'te doğdu. Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitiren Kırdar, lisansüstü öğrenîmini uluslararası ilişkiler ve ekonomi dalında London School of Economics'de yaptı. Uluslararası hukuk ve ekonomi doktorasını ise Cambridge Üniversitesi'nde tamamladL 1957 yıhnda Dışişleri Bakanlığı'na giren ve çeşitli görevler üstlenen Kırdar, 1972 yılında Birleşmiş Milletler Sekretaryası'nda göreve başladı. Üner Kırdar, halen Birleşmiş Milletler Kalkmma Programı Dış tlişkiler Direktörü. Dr. Kırdar'ın "Aıgelismiş Ülkelere Birleşmiş Milletler Yardımımn Yapısı" konusunda Ingilizce olarak yayımlanmış bir kitabı var. ğil, aynı zamanda ekonomik gelişme üzerindeki olumsuz etkilerini de belirtmek istiyorsunuz... KIRDAR Evet, dediğinizde son derece haklısınız, ben bunları sadece sosyal etkileri bakımından değil kuru ekonomik mantıkla söylüyorum. Bugünku ekonomik kriz muhakkak ki geçecektir. Yann üretimi arttırmak istediğiniz zaman bunu sağlayacak yeterli kişileri bulamayacaksınız, istediğiniz üretimi gerçekleştirecek insan gücü malzemesini bulamayacağınız için bunu yapamayacaksınız. Bu mesela Latin Amerika ülkelerinin karşılaşacağı bir tehlike. Şimdi demokratikleşmeyle birlikte bazı Latin Amerika ülkeleri bu tehlikenin farkına vanyorlar ve Arjantin, Brezilya gibi ülkelerde yönetimler insana dönük yatınmlann önemini yeniden kavramaya başlıyorlar, sosyal nitelikli harcamalara yeniden öncelik tammayı düşünüyorlar... CUMHURİYET/9 EKONOMİDE DÎYALOG 1 Dolar dünyada değer kazandı îş yaşamının geçen hafta boyunca tümüyle durduğu Türkiye'de dolar ve mark kurları güncelliğini yitirirken, Amerikan Dolan dünya borsalarında şanslı bir hafta geçirdi. Önceki haftayı Alman Markı karşısında 2.75'lik, Fransız Frangı karşısmda 8.395'lik değerlerle kapatan Amerikan Dolan, geçen hafta olumlu bir açıhş yaparak pazartesi aksamı 2.7577 marka ve 8.422 Fransız Frangı'na yükseldi. Haftaya bu küçük değer artışıyla başlayan Amerikan Dolan, her gün bir miktar değer kazandıktan sonra, perşembe günü 2.778 marka, cuma günü ise 2.782 marka kadar yükseldi. Hemen hemen tüm sert paralar karşısında değer kazanan Amerikan Doları perşembe günü 8.4835 Fransız Frangı, cuma günüyse 8.5000 Fransız Frangı'ndan işlem gördü. Dolar değer kazanırken, Sovyetler Birliği'nin döviz piyasasına girerek geçen hafta içinde büyük miktarlarda dolar satın aldığı yolunda haberler yayıldı. Gelişmekte olan ülkeler, kompütür ve robot teknolojisi gibi modern teknolojileri kullanacak işgücünü eğitip, yetiştirmekte geç kahrlarsa bu alanda yeni bir bağımlılık ilişkisi içine girebilirler. Özellikle yeni teknolojilerin hızla geliştiği ve gelecegin üretimini büyük ölçüde etkilemeye aday göründüğü bir dünyada insana yatınm aynca özel bir önem kazanıyor galiba... KIRDAR Bu çok önemh bir sorun ve bunu lstanbul'daki yuvarlak masanın programına da koyduk. Kompüter teknolojisinin, robot teknolojisinin geliştiği sanayileşmiş ülkelerde bu nedenle işsiz kalanlar oluyor, ama bir yandan da yeni iş sahalan açüıyor ve gelecegin endüstrileri kuruluyor. Şimdi gelişmekte olan ülkeler bu yeni teknolojileri ahp uygulayabilmek için önce bunları kullanacak insan gücünü yetiştirmek zorundalar. Bunu yapamazlarsa dışardan eleman getirtmek zorunda kalacaklar ki, bu da yeni bir bağımlılık unsuru olacak. Bu bakımdan gelişmekte olan ülkeleri bunun 4nemi konusunda uyarmak istiyoruz. tstanbul'daki yuvarlak masadan iki hafta sonra Lahey'de yapacağımız bir toplantıda özellikle bu konuyu, yani teknoloji aktanmı ve haberleşme konusunu ele alacağız... Sayın Kırdar; bana öyle geliyor ki, gelişmekte olan ülkelere saglanan mali kaynaklann bu ülkelerin kalkınmasına ve özellikie de insan unsurunu geliştirmesine yeterince katkıda bulunmamasıyla bu iilkelerdeki gelir dağıbmının bozukluğu arasında belirleyici bir ilişki var. Dış borçlardan da bir azınlık yararlanıyor, bedelini toplum ödüyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu konulan? KIRDAR Evet, burada adeta bir tavukyumurta ilişkisi var. tnsana bilgiyi verdiğiniz takdirde ve bundan sonra da o edindiği bilgiyi kullanarak çalışma imkânı sağladığımz takdirde daha adil bir gelir dağılımını sağlamış oluyorsunuz. Bunu vermediğiniz takdirde o kişinin ekonomik kalkınmaya katkısı azaldığı gibi gelirden alacağı pay da düşüyor. Dış borçlannı Ödemekte zorluk çeken ülkelere önerilen "uyum politikalan"nda da maalesef hem kamu harcamalarının sınırlanması hem de işçi gelirlerinin sabit tutulması gibi yollarla alt gelir seviyesindekilerin milli gelirdeki paylan daha da düşürülüyor, yeni dengesizlikler meydana getirilmiş oluyor Efendim gene tstanbul'da yapılacak yuvarlak masanın da gündeminde bulunan KuzeyGüney Diyalogu'nda son gelişaıeler ne yönde, onu sormak istiyordum size... KIRDAR içinde bulunduğumuz ekonomik kriz maalesef bu diyaloğu menfi yönde etkilemiş durumda. Gelişmiş ülkelerden gelişmekte olanların sorunlarına karşı eski anlayışı görmüyoruz. 1970'lerdeki petrol krizinden sonra gelişmiş ülkelerin benimser göründükleri "dayanışma" fikrinden de bugün hayli uzaklaşılmış olduğunu görüyoruz. Artık gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin uygulayacakları ekonomi politikalannın birbirine uyumundan çok, gelişmekte olan ülkelerin gelişmişlerin aldığı tedbirlere uymak zorunluluğundan söz ediliyor. örneğin dış ticarette gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerin pazarlanna ginnesine karşı tedbirler alınıyor, 1970'lerde söz edilen dayanışmadan ise artık fazla söz edilmiyor. Sayın Kırdar, Birleşmiş Milletler Örgütü'nün "kalkınmada insan boyutu"na bakış açısı nasıl, bu konuda neler yapılıyor ve nelerin yapılması düşünülüyor? Âltın, yürekleri kısa süre hoplattı Türkiye'de uzun bayram tatili yaşanırken, dünya borsalannda haftayı ons başına 335 dolarlık bir fiyatla açan altın, Güney Afrika'da o^ylar nedeniyle borsalann kapanması sonucu çarşamba günü ons başına 340 dolara kadar fırladı. 340 dolarlık fiyat, altının bu yıl başından bu yana en yüksek değeri olarak gösterilirken, bu "pınltı" çok kısa süreli oldu ve altın yeniden değer yitirerek 334 dolar düzeylerine indi. Altınm değer yitirmesinde Amerikan Dolan'nın dünya borsalannda değer kazanmasının da payı olduğu belirtildi. Ulagay sordu, Kırdar yanıtladu Fındık 750 liraya çıktı Kısa adı Fiskobirlik olan Fındık Tanm Satış Kooperatifleri Birliği'nin fiyat konusunda serbest bırakılarak tuccar gibi alım yapmaya yöneltilmesi üzerine serbest piyasada fındık fıyatları 15 gün içinde yaklaşık 250 lira artış gösterdi. Bu ayın ortalannda başlayan ahmlarda Fiskobirlik tombul fındık için 470 lira fiyat verirken, tüccar 500550 liradan alım yapmaya başlamıştı. Üreticinin ürününü pazara indirmeye yanaşmaması üzerine düşük rekolte yılında fiyatlar süratle yükseldi. Halen tüccann 750 lira civannda fiyat vererek alım yaptığı belirtildi. Fiyatın ise yükselmeye devam etmesi bekleniyor. Bu arada fındık fıyaümn 34 ay sonra bin lira sınınnı aşacağının ileri sürülmesi üzerine üretici ile tüccar arasında yeni bir satış sekli doğdu. Bu yeni satış şekline göre, üretici ürününü tüccara şimdi teslim ediyor. Ancak parasını almıyor, parasını ocak ayında yaklaşık bin lira civannda anlaşılan fiyat üzerinden alması kararlaştınlıyor. (ajı.) Kalkııımada insan boyutunu ihıııal eden ülkeler bnnun acısını çekecek . "Ekonomide Diyalog"un bu haftaki konuğu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Dış İlişkiler Direktörü Üner Kırdar. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile KuzeyGüney Yuvarlak Masası tarafmdan organize edilen ve yann tstanbul'da başlayacak olan "Kalkınmada tnsan Boyntu" konulu yuvarlak masa toplantısı öncesinde, toplantının gerçekleşmesinde önemli rol oynayan Üner Kırdar'la toplantının amaçları ve gündemi konusunda konuştuk. Sayın Kırdar, "kalkınmada iusan boyuru" deyince neyi anlamamız gerekiyor, önee bunu kısaca açıklar mısınız? KIRDAR Bugüne kadar "kalkınmada insan boyutu" denince yalnızca insan gücünün eğjtimi ve yetiştirilmesi ele almıyordu. Bu tabü sınırlı bir bakış açısıydı. Biz şimdi "kalkınmada insan faktörü" derken buna daha geniş bir anlam vermeye çalışıyoruz, insan gücünün sadece eğitimini ve yetiştirilmesini değil, en iyi şekilde kullanılması için gerekli tedbirleri de içine alan yeni bir tarif yapmaya çalışıyoruz. lstanbul'daki yuvarlak masa toplantımızın birinci gündem maddesi de bu zaten. İnsan faktörünü kalkınmadaki bütün boyutlarıyla ele almaya çalışacağız. Bir örnek olarak dünya nüfusunun yansını oluşturan kadınlann kalkuımadaki rolleri ele alınacak. "Kalkınmada insan boyulu"nun tarifini yaptıktan sonra çeşitli ülkeler deki tecriibeler ne olmuştur, hangi ülkeler kalkınmada insan unsurunu daha iyi değerlendirmiştir, buna eğileceğiz... Burada bir nokta>ı daha sormak istiyordum: Kalkınmada insan boyutu dediğimiz zaman, insan unsurunun kalkınmayı sağlakınma olduğu yolundaki görüş ağırlık kazanıyor. Ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve aynı zamanda en alt düzeydeki fakirliği ortadan kaldırmak amaclamyor. Gerçekçî bir sosyal adaleti dikkate almadan sadece ekonomik gelişmeyi sağlamak sosyal çalkantılara yol açıyor; ekonomik gelişmeyi sağlamadan sosyal adaleti sağlamaya çalışmak ise fakirliği paylaşmak anlamına geliyor. Bu bakımdan amaç bu ikisini birlikte götürmek oluyor. Uluslararası alanda bunu en iyi anlamış olan kişilerden biri Dünya Bankası'nın eski Başkanı Robien McNamara idi. Onun zamanında Dünya Bankası'nın insan gücüne önem veren sağlık ve eğitim projelerine katkısı çok artmıştı... McNamara'nın Dünya Bankası'ndan aynlmasından sonra bu egttim devam etmedi mi? EYLÜLÜN GETtRDtKLERİ Toptancıya ambalaj standardı ANKARA, (aa.) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın kademeli olarak başlattığı ambalaj standardı uygulamasına 15 eylülde toptancı aşamasında başlanacak. Ambalaj standardı uygulaması üretim aşamasmda 15 ağustos tarihinde başlaülmıştı. Ambalaj standardı uygulamasının ikinci aşaması başladıktan sonra toptancılar ambalajı üzerinde mala iîişkin bilgileri içermeyen malan satamayacaklar. Bakanlık ekiplerinin yapacaklan denetimlerde ambalajı üzerinde gerekli bilgiler bulunmayan ya da yanlış bilgiler yer alan mallan satanlar hakkında yasal işlem yapılacak. 15 eylülde toptancı aşamasında uygulamaya konulacak standarda göre mahn ambalajı üzerinde o mala ilişkin üretim tarihi, üreten firmanın adı ve adresi, ağırhk, hacim, uzunluk veya adet olarak miktan, malın niteliğine göre son kullanma tarihi, içerdiği maddeler gibi bilgiler yer alacak. Son 35 yıldaki kalkınma çabaları azgelişmis ülkelere mali kaynak aktarmanın kalkınma için yeterli olmadığım ve insanın kalkınmanın yalnızca aracı değil aynı zamanda amacı olduğu göz önüne ahnmadan girişilen kalkınma çabalannın umulanı vermediğini ortaya koymuştur. mak için nasıl yetiştiriieceğj ve nasıl kultanılacağının yanı sıra, kalkınma sürecinin son amacının, nihai amacının insan olması gerektiği de hesaba katılıyor mu acaba? KIRDAR Tabü. tzin verirseniz kalkınma dediğimiz olayın kısa bir tarihçesini yapalım. Kalkınma statik bir olay değil, dünyada tek bir kalkınma reçetesi de yok. Buna rağmen son 3035 yılda bu konuda ortaya atılmış çeşitli görüşler var. Ilk önce ihtiyacı olan ülkelere sermaye aktarmanın kalkınma sorununu çözeceği samlmış. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avnıpa'ya yapılan sermaye yardım:nın çok çabuk sonuç vermesi bunun gelişmekte olan ülkelerde de tekrarlanabileceği izlenimini yaratmış. Halbuki sonuç farklı olmuş. Sermayenin gittiği ülkede, yapım malzemesinin gittiği ulkede bunlan kullanacak insan gücü malzemesi, insan gücü kapasitesi eksik olunca hiç de beklenen netice elde edilememiş, yapılan yatınmlar, aktanlan kaynaklar beklenen sonucu vermemiş. O zaman soruyoruz, acaba hata nerede diye? Acaba bu ülkelerde insanlar kalkınmadan nasıl yararlanmış, yeterince yararlanmış mı diye. Ve insanın kalkınmanın yalnızca "aracı" değil aynı zamanda "amacı" olduğu göz önüne ahnmadan girişilen kalkınma çabalannın sonunda umulanı vermediği sonucu çıkıyor ortaya... Yani birtakım genel göstergelerle tfade edilen ekonomik kalkınma tek başına yeterli ölçü olmaktan çıkıyor bu durumda.. KIRDAR Şimdi iki amacı birlikte gerçekfeştirmenin gerçek kal f i l f F , çeşitli ülkelerde kısa vadeli dengelerin sağlanabilmesi için kamu yatırımlarımn, insana dönük eğitim ve sağlık yatırımları gibi sosyal harcamalann kısılmasını öneriyor. Bunun olumsuz etkileri ise sonraki yıllarda ortaya çıkıyor ve bu reçeteyi uygulayan ülkelerin ekonomik gelişmesini sınırlıyor. KIRDAR McNamara'dan sonra Dünya Bankası bu konudan biraz uzaklaştı gibime geliyor. Aynı eğilimi Uluslararası Para Fonu (IMF) için de söylemek mümkün. IMF zaten bir yatınm finansman kuruluşu değil, onun da etkisiyle uzun vadede netice verecek olan yatmmlarla ilgilenmiyor, tersine kısa vadeli dengelerin sağlanabilmesi için kamu yatırımlarımn, insana dönük eğitim ve sağlık yatınmları gibi harcamalann kısılmasını öneriyor. Bunun sonucunda azgelişmis ülkelerde, gelişme yolundaki ülkelerde kamu harcamalan içinde eğitime, sağhğa, insanın geliştirilmesine yönelik harcamalann payı endişe verici şekilde azalıyor. Bunun menfi etkileri tabü daha sonraki yıllarda görülecek. Burada şu olay yaşamyor: Kamu harcamalanndaki bu kesintiler bir yandan sosyal açıdan ve insani açıdan ciddi maliyetler yaratırken, diğer yandan ekonomik toparlanmayı da sağlayamıyor. Tersine kısa dönemde sosyal harcamalarda büyük kısıntılan gündeme getiren geçici düzenlemeler uzun dönemde üretim düşuşlerine yol açabilecek gibi görünüyor. Kalkınmada insan unsuru bir kere daha ihmal edilmiş oluyor ve neticede bunun faturasını da gene o toplumlar ödüyor.. Burada menfi etki, olumsuz etki derken sanıyorum ki, yalnızca insana dönük kamu barcamalannı kısmanın sosyal etkilerini de Zorunlıı yazar kasa ANKARA, (a.a.) Zorunlu yazar kasa uygulamasına hukuken bugün, fıilen pazartesi günü başlanılacak. Yazar kasa kullanımında yıllık cirosu 128 milyon lirayı aşan mükelleflerin, bu cihazları sağlayıp kullanabilmeleri için verilen süre dün doldu. Zorunlu yazar kasa uygulaması yıllık cirosu 120 milyon lirayı aşan mükellefler için 1 temmuz tarihinde başlatılmıştı. Bu tarihe kadar yazar kasa alamayan, ancak 1 Temmuz 1985 tarihinden önce yazar kasa almak için sözleşme yapan mükelleflere 1 aylık süre tanınmıştı. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre yazar kasa kullanma süresi kesinlikle uzatümayacak ve 1 Eylül 1985 tarihinden itibaren yazar kasa kullanma zorunluğuna uymayanlar hakkında yasal işlem yapılacak. lengin gelişmiş ülkeler, 1970'lerde benimser göründükleri gelişmekte olan ülkelerle dayanışma içine girme fikrinden bugün uzaklaşmış görünüyorlar. Gelişmiş ülkeler, kendilerine uygun gelen çözümleri gelişmekte olan ülkelere empoze etmek istiyorlar. KIRDAR Birleşmiş Milletler Örgütü'nün ve ona bağlı diğer teşkilatlann bu konuya yaklaşımlan konusunda benim şöyle bir tenkidim var: Birleşmiş Milletler ve ona bağlı kuruluşlar kalkınmanın diğer bütün konulanna aynntılı olarak değindikleri halde insan boyutuna sektörler açısından değinmişler, bu yaklaşımı kendi başına ve bütün boyutlarıyla gerektiği şekilde ele almamışlar. Bizim bu toplantıyı tertiplerken amaçlarımızdan biri de bu gereksinimi ortaya koymak ve ilgili teşkilatlan bu konuda uyarmaktır. Benim bağlı bulunduğum Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı "kalkınmada insan boyutu" konusunda dünya çapında bir konferans düzenlenmesi fikrini ortaya atmıştır, ancak bu fıkre karşı olanlar da var. Bu balumdan bu gibi bölgesel toplantılann böyle bir fıkrin güçlenmesi açısından yararlı olacağını duşünüyorum. Standardizasyon sernineri İZMİR, (mju) Türk Standartlar Enstitüsü ile Izmir Büyük Şehir Belediyesi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Kalite kontrol ve sundardizasyon" konulu seminer, 5 eylül perşembe günü başlayacak. Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak seminer iki gün sürecek. Seminerde, "Standart Undardizasyoo, kalitekalite kontrol, numune alma. ambalaj ve etiketleme" konulannda, yetkili kişilerce bilgiler verilecek. Mutfaklara bayram zaıımıı Haziran ve temmuz aylarında fıyatların düşüklüğü nedeniyle mutfaklara soluk aldıran sebzemeyve; 4 kişilik ailenin mutfak masrafının ağustos ayındaki artışında temel etken oldu. Ağustosta fiyatı artan zorunlu maddeler arasında peynir, zeytin, çay, ekmek, yumurta ve yoğurt dikkati çekiyor. Fiyatı artmayanlar ise et ve zeytinyağı Ekonomi Servisi Dört kişilik bir ailenin ağustos ayı mutfak masrafı, temmuz ayına oranla yüzde 4.8 artarak 74 bin 660 liraya ulaştı. Sebze ve meyvede meydana gelen fiyat artışlannın yanı sıra, birçok temel gıda maddesi fıyatları da artış gosterdi. Temmuz ayında 71 bin 240 lira olarak gerçekleşen 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafı, ağustos ayında 3 bin 420 lira artış gösterdi. Yaz mevsiminin sonlarına yaklaşüması nedeniyle, sebze ve meyvedeki ucuzluk, yerini fiyat artışına,bıraktı. Sebze ve meyve fiyatlannm önümüzdeki günlerde artmaya devam edeceği belirtiliyor. Mutfaklanmızm temel gıda maddelerinden peynir ve zeytinde, temmuzda başlayan fiyat artışı ağustos ayında da devam etti. Ağustos ayı içerisinde peynirin tenekesine yapılan zamlar sonucu, peynir fiyatları kilo başına 70 liralık bir artış gösterirken, bu yıl elde edilen ürünün çok az olması nedeniyle, zeytin fiyatlanndaki artış da kilo başına 90 lira olarak gerçekleşti. Yaz mevsiminin kurak geçmesi ve kış mevsiminde de normal hava koşullarımn yaşanmaması nedeniyle zeytin rekoltesi düşük gerçekleşti ve piyasadaki zeytin sıkıntısı zeytin fiyatlarıyla peynir fiyatlannı başa baş bir duruma gerirdi. Ağustos ayında zamdan nasibini alan bir başka gıda maddesi ise onsuz yaşayamayacağımız ekmeğimiz. îstanbul'da Anakent Belediyesi tarafından ekmek fiyatlannm serbest bırakılmasından sonra Istanbul'un birçok ilçe ve semtinde ekmeğin adedi 60 liraya yükseldi. Belediyenin ürettiği ekmeği 50 liradan piyasaya sürmesi ise, fiyat rekabetinde fazla bir etkinlik yaratmadı. Bunun en önemli nedeni, belediyenin ürettiği ekmeği tüketiciye ulaştıramaması. Hem üretim açısından hem de dağıtım yerleri açısından çok yetersiz' kalan belediye halk ekmeginin 50 liralık fiyatı, fınnlann 60 liralık kararlanm değiştiremedi. Kahvaltıda başhca içeceğimiz haline gelen çaya da ağustos ayında zam yapıldı ve çayın kilosu yüzde 17'lik bir zarnla 1150 liradan 1350 liraya çıkanldı. Bakliyat ürünlerinden kırmızı mercimek de, ihracat yüzünden piyasaya yeterince verilemeyince, ağustos ayında zamlandı. Kırmızı mercimeğin kilosu şu sıralar 475 liradan satılıyor ama, bunun 500 lira sımrına dayanacağı ve belki de onu geçeceği belirtiliyor. Et fiyatlarında ise Kurban Bayramı nedeniyle bir gerileme dikkati çekti ve kasaptaki ete halkın talebi azalınca, etin kilosunda geride bıraktığımız ağustos ayında ortalama 60 liralık ucuzlama gözlendi. Btyaz peynir Zeytin Şeker Çay Et Süt 31 1 emraaz 31 4 kişilik ailenin mutfak gideri 74 bin 660 liraya yükseldi 4 kışılık ailenin ağustos ayı mutfak masrafı Afnstos 1280 1350 1240 1330 175 175 Ekmek Yumurta Yoğurt Vn Makarna Pirinç Bakliyat Patates Soğan Sebze Meyve Margarin Ayçiçek yağı Zeytinyağı Tereyağt Tüpgaz Toptem: 1150 1560 50 180 26 380 175 305 310 355 95 95 175 220 690 560 840 1350 1500 60 180 28 400 170 260 360 375 110 100 245 240 700 560 810 2030 2500 2150 2500 Afkk Tenaaz AfBStOS niktar tutan (TL) tutan (TL) 4kOo 5120 5400 7.5 kilo 1860 1995 6 kilo 1050 1050 920 0.S kilo 1080 15 kilo 23.400 22.500 72 adet 3600 4320 15 litrt 2700 2700 90 adet 2340 2520 15 kilo 5700 6000 525 3kilo 510 610 2klh 520 4 kilo 1240 1440 4.5 kilo 1600 1690 760 880 8 kilo 570 600 6 kilo 30 kilo 5250 7350 30kito 6600 7200 2 kilo 1380 1400 2 kilo 1120 1120 1 kilo 940 810 O.SkUo 1015 1075 Iadet 2500 2500 (12 kilo) 71240 74660 AETUe tekstU ve hazır giyim pazarhğı 9 eylülde BRÜKSEL (a.a.) Türkiye'nin AET'ye yapmakta olduğu tekstil ürünleri ve özellikle hazır giyim ihracatına yeniden kota konulup konulmaması konusu, 913 eylül tarihleri arasında Bruksel'de AET Komisyonu yetkilileriyle Türk tekstil ve hazır giyim ihracatçıları arasında yapılacak çetin müzakereler sonucunda belli olacak. Resmi nitelik taşımayan görüşmelerde, taraflar arasında anlaşmaya varılması halinde belli ürünler için kota tespiti yoluna gidilecek ve bu durumda AET Komisyonu'nun, Türk tekstil ürünlerine kısıtlama uygulaması durumu ortadan kalkacak. Ancak Turk tekstil ihracatçılannın kota tespiti ve kısıtlama uygulamasına kesinlikle karşı olduklan biliniyor. Sorunu yakından bilen kaynaklar, tarafiarın miktar konusundaki düşuncelerinin birbirinden hayli farklı olduğunu, müzakereler sırasında bunlan birbirine yaklaştırmanın hayli güç olacağını belirtiyorlar. Kapasite kullanımı geçen yıl yüzde 73 oldu Rafinerilere mîlyar yatırdık, şimdi tam kııllanaımyoruz ANKARA, (ANKA) Ülkemizde petrol tüketiminin hemen hemen yerinde sayması, ihracatın da önemli ölçüde artırılamaması, rafinerilerdeki kapasite kullanım oranırun düşmesine neden oluyor. ANKA muhabirinin belirlemelerine göre, geçen yıl 24.5 milyon tonluk ham petrol işleme kapasitesinin ancak yüzde 73 oranında 17.8 milyon tonluk kısmı kullanılabildi. Halen 24.5 milyon ton olan Türkiye'nin toplam kapasitesinin 13 milyon tonu tPRAŞ, 6 milyon tonu Izmir Aliağa, 4.4 milyon tonu ATAŞ, 1.1 milyon tonu da Baıman Rafinerisi'ne ait bulunuyor. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı uyannca, plan döneminin son yıh olan 1989'da Türkiye'nin ham petrol işleme kapasitesinin Rafinerilerde kapasite kullanımı (1984) Rafineri tPRAŞ ALİAĞA ATAŞ BATMAN TOPLAM KuUanüan Toplam kapasite kapasite 15.0 milyon ton 10.5 milyon 6.0 milyon ton 4.1 milyon 4.4 milyon ton 2.4 milyon 1.1 milyon ton 0.8 milyon 24.5 milyon ton 17.8 milyon Kapasite kullanımı ton ton ton ton ton % % % % % 81 68 55 73 73 33.5 milyon tona ulaşması öngörülüyor. Kapasitedeki bu artışın 5 milyon tonluk bölümünün, 1985 yılı yatınm programına göre önümüzdeki yıl hizmete girmesi gereken Orta Anadolu Rafinerisi'nden, 4 milyon tonluk bölümünün de Aliağa Rafinerisi'nin kapasitesinin 6 miiyon tondan 10 milyon tona cıkanlmasın dan kaynaklanacagı anlaşıhyor. Ancak bu kapasitenin tümünün yurt içi tüketime dönük kullanılması mümkün görülmüyor. özellikle akaryakıta olan talebin fiyatlann olumsuz etkisi nedeniyle önemli oranda artmayacağı bilindiğinden, ihracata ağırbk verilmesi gerekiyor. ktanbuTda taksi ve dobnuş ücretlerine zam geliyor Anakent Belediyesi Genel Sekreterliği'nden edinilen bilgiye göre, yann toplanacak olan Ulaşım Koordinasyon Komisyonu, yolcu taşıma ücretlerini yeniden belirleyecek. Yeni zamlar yüzde 19 dolayında olacak ve 15 eylüle kadar yürürlüğe girecek. tstanbul Haber Servisi tstanbul'da taksi, dolmuş ve minibüs taşıma ücretlerine yüzde 19 oranında zam yapılacağı bildirildi. Anakent Belediyesi Genel Sekreterliği'nden edinilen bilgiye göre, yann toplanacak olan Belediye Ulaşım Koordinasyon Konüsyonu'nda yeniden belirlenecek olan taşıma ücretleri 15 eylüle değin yürürlüğe girecek. saaıkıinin Uk açılışta 225 lira yerine 250 lira, kilometre başına da 110 lira yerine 125 lira fiyat yazması bekleniyor. Dolmuş fiyatlarının da yeni uygulama ile yüzde 20 artınlarak, en kısa mesafe ücretinin 90 lira olacağı öğrenildi. Bu arada, Boğaziçi Köprüsü'nü kullanarak yolcu taşıyan taksilerin köprü geçiş ücretlerinin yansını yolcudan ahp, yansını da kendilerinin ödeyeceği belirtildi. GA1ATASARAY SUPER HYANGOSU ANKARA, (ANKA) Hollanda Dış Ticaret Bakanı Frist Bolkestein Turkiye ile ikilı yatırım anlaşması konusunda görüşmelerde bulunmak ve karma ekonomik komisyon toplantısına katılmak üzere, beraberindeki kamu ve özel sektör heyeti ile 3 eylül salı günu Turkiye'ye geliyor. Hollanda Dış Ticaret Bakanı geliyor "ADIM: 131 KARTAL DEĞERİM: 3.000.000.TL" SATIŞ YERLERI: Mtlll PftVvCO RVılllRI. IT1 MIRM/URI MAf.VAl A O W RA HIR '»IRDI AYRICA: 1111 CUMHURIYET ALTINI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle