14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 1985 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Ozetle Ortega: Asileri tsrail eğitiyor Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, tsrail askeri yetkililerinin ülkesinde yönetime karşı asileri eğittiklerini ve onlara silah sağladıklarım söyledi. Ortega tsrail'de yayımlanan "Haaretz" gazetesi muhabiriyle yapttğı görüşmede, yakalanan asilerin verdiği ifadelerden ve öıeki istihbarat kaynaklanndan alınan bilgilere göre tsrailli askeri danışmanlann asi kamplarında faaliyet gösterdiklerini belirtti. Fas Kralı Ikinci Hasan "ihtiyatlı" Arafat "sert" konuştu Zîrvede Sııriye gölgesi CENGİZ ÇANDAR katılan ülkelerin bayraklarını taşıyan Mercedesler gelmeye başladı. Yerel kıyafetleri içindeki tören kıtası hazırola geçti. Kapının tam karşısındaki bandodan marşlar yükseldi. Kapının çaprazında dünyanın dört köşesinden Kazablanka'ya sökiin etmiş olan uluslararası gazeteci alayı da basladı gelen liderleri teker teker saymaya. Birkaç yiız gazeteFas Kralı II. Hasan ci, Irak Cumhurbaşkan Yardımcısı Taha Yasin Ramadan ile aynı Mercedes'te gelen FKÖ lideri Yaser Arafat'ı görünce gazeteci olduklarını unutarak alkışladı. Zirvenin gösterişli açılış töreninden sonra, Magrib'in emsalsiz güzellikteki desenleriyle dekore edilmiş olan sarayın toplantı salonunda Kral tkinci Hasan, Libya'nın da son anda temsil edilYaser Arafat mediği, 16 ülkenin 9'unun en yüksek düzeyde katıldığı 1982'den bu yanaki ilk Arap buluşmasını açtı. Kral Hasan, irticalen konuşmasında, "boş sandalyeierden duydugu üzüntüyii" dile getirdi. Bununla birlikte, zirveyi boykot edenlerin "ruolan ve zihinleri" ile aralarında olduklarını ve buradan çıkacak kararların tüm Arap ulusunun çıkarlarını temsil edeceği için onlann da benimseyeceği kararlar olacağını söyledi. Fas Kralı, zirveye katılanlan da eleştirdi. '"Bu toplantılarda birbirimize karşı takındıgnnız tavır, sorumluluklarımızla orantılı değil" dedi. Çok ustaca sözcüklere dökülen konuşmasında Kralın yansıttığı durumun, Kazablanka'daki gözlemcilerce de paylaşılan "terciimesi" şu: 1. Zirveye katılmış olsaiar da% Arap ülkeleri, Suriye'yi ve katılmayan diğer ülkeleri kızdırmaktan çekiniyorlar. 2. Zirve, üzerinde oybirliği sağlanmış ve Suriye için de bağlayıcı olan 1982 Fez kararlannı teyid edecek ve böylece Suriye'nin gazabını çeken FKÖÜrdün ittifakı Amman protokolunü es geçecek. 3. Zirveye katılmayanlar bir yana, katılanlar bile bir gündem uzerinde dahi anlaşamayacak derecede birbirleriyle çekişme içinde, yani Arap dünyası, hiçde "gıpta edilecek" bir manzarada değil. Sonuç olarak, Kral Hasan, Suriye'den FKÖ'nün üzerine "fazla gitmemesini" zımnen "rica eden", buna karşılık Suriye'nin '"küstürulmeyeceğine" ilişkin yine zımnen "güvenceler veren"bir konuşma yaptı. Zirveye katılanlann içinde bulunduklan iklim farkı, Kral Hasan'ın ardından konuşan Arap Bırliği Genel Sekreteri Şadlı Klibi konuşmasını bitirir bitirmez beklenmedik biçimde ayağa fırlayarak söz isteyen Yaser Arafat'ın dramatik çıkışında gözlendi. Arafat, içerik itibariyle Kral Hasan'ın konuşmasından 180 derece farklı konuşmasında, "Bu zirve, Sabra ve Şatila'daki Filistinli kadınların çığlıklarına bir yanıt olarak toplandı" dedi. Suriye'nin adını vermemeye özen göstererek, mayıs ve haziran ayında Beyrut'taki Filistin multeci kamplanna, bu arada Sabra ve Şatila'ya karşı girişilen saldırıdan "ikinci katliam" olarak söz etti. Zirvenin toplanmış olmasının kendi eseri olduğunu, bu zirvenin FKÖ'nün "malı" olduğunu hissettirdi. "Zirvenin toplanmış olması yolun yarısıdır. Diğer yansı, ancak alınacak kararlarla tamamlanacaktır" diyerek zirveden çıkacak kararlara Lübnan'daki Filistin mülteci kamplarının Suriye destekli bir saldırıya karşı korunması hükmünün konmasında ısrarlı olduğunu ima etti. Bu zirvenin toplanmasının asıl amacının "genel konulan" değil, Lübnan'da Filistinlileri ilgilendiren konulan görüşmek oiduğunu vurguladı. Zirve, açılışıyla birlikte, Suriye'nin güçlü gölgesi ve Arafat'ın kararlı tutumunun arasında açmaza girdi. FKÖ liderinin konuşmasından sonra 5 saat gizli oturum halinde dün sabaha dek uzayan zirvede oluşturulan "Redaksiyon Komitesi" dün, akşam saatlerine dek çalıştı. FKÖ ve Ürdun'ün Amman protokolunü gündeme getirmekten vazgeçmeleri, Mısır'ın Arap Birliği'nedönüşünün hiç ele alınmaması, Fez kararlarına bağlılığın teyidi Suriye'nin Arap arenasındaki ağırlığının gostergesi, Kazablanka Zirvesi'ne duşürdüğü gölgenin etkisi olarak yorumlanabilir. Thatcher Kurumları Zorluyor SAMİM LÜTFÜ BBC'nın haber görevlilerinden biri, bir yemekte TRT çalışanlarından birinin yanına düşmüş. Doğallıkla laf dönmüş dolaşmış ortak konuya gelmiş. Bizde tam bir yansızlık ve özgürlük ilkesi yürürlüktedir diyormuş BBC çalışanı. Bu tur kavramları çoktan unutmuş olan TRT'ci sormuş: O da ne demek? İngiliz, bizimkine ters ters bakmış. Önce alay ediyor sanmış, sonra Türkiye'nin durumunu ve TRT denen o garip kuruluşla ilgili olarak kulağına çalınanları anımsayınca olayı kavramış. Düşünmüş taşınmış "Şimdi buna yayıncılıkta özgürlüğü nasıl anlatsam?" diye ve sonra. Örneğin, demiş, biz falanca olayda İngiliz Başbakanı doğru söylemiyor. işte şu belgeler de bunu kanıtlıyor diyebiliriz. Bizimki kurnazca gülmüş. Haa o mu? demiş. Onu biz de söyleyebiliriz. TRT nasıl "demokrasimizin" aynası ise, BBC de öyle, ingiliz demokrasisinin simgesi haline gelmiş olan kurumlardan biridir ve haberciliğinde kullandığı nesnel ölçütler, yayın politikasında özgürlük ilkesine verdiği seçkin yer ile tanınır. Bu niteliklerinden dolayı da BBC gerek kendi ülkesinde, gerek dışarda güven uyandırmış saygın kurumlar arasında en ön sıralarda yer alırdı. İşte bu BBC'nin çalışanlan 7 ağustos günü yukarıda saydığırriız ve kendilerinin de üzerine titredikleri ilkeleri koruyabifmek için greve gittiler Olay kuruluşun Kuzey İrlanda ile ilgili, 7 ağustos günü yayımlanması planlanmış programmdan kaynaklandı. Programda Sinn Feinn'in liderlerinden olan ve IRA'nın da Genelkurmay Başkanı olduğu sanılan Martın McGuiness'in konuşacak olması. hükümetin canını sıkmıştı. Margareth Thatcher kabinedeki en güvenilir adamı olan Içişleri Bakanı Leon Britten aracılığıyla programın 'Terörii kışkırtacağı ve dolayısıyla ulusal çıkarlara aykırı düşeceği" gerekçesiyle yayından kaldırılmasını ıstedi. Demir Leydi bu konuda yaptığı konuşmada, "BBC'nin ulusal çıkarları zedeleyen bir davranışta bulunmayı kabul edeceğini düşünmediğini söylüyor, bir yandan da aba altından sopa gösteriyordu. Hükümetin savı hiç de ilk bakışta sanıldığı kadar güçlü değil. Çünkü Martin McGuiness İrlanda Yerel Meclisi'nin üyesi. Adam yerel meclise seçilebiliyor buna kimsenin söyleyecek sözü olmuyor, ama ne zaman basında bir demeci yer alacak olsa bu terörü kışkırtmak olarak görülüyor Thatcher ıktıdarının BBC'ye "Son yerel Meclis'in şu üyesini konuşturabilırsın ama şunu konuşîuramazsın!" yollu müdahaleleri ne sonuç verir düşunebıliyor musunuz? Bu isteğe karşılık BBC yine de programı yayınlama kararında dırenebilirdi. Bu durumda hükümet "ulusal çıkarlar" gerekçesini ıleri sürerek, programı sansür etmek yetkisıne sahiptı teorik olarak. Teorik olarak diyoruz çünkü bu olanak, BBC kurulduğundan bugüne var olmasına karşın, 50 yıllık süre içinde hiç kullanılmamıştrr. Hatta 1956 Süveyş Savaşının en civcivli günlerinde muhafazakâr hükümet ile BBC anlaşmazlığa düştüğünde bıle. Gelişmelerın tam bu noktasında BBC Yönetim Kurulu toplantısıridan sonra Yönetim Kurulu Başkanı Sir Stevarl Young programın yayımnı şu sırada uygun bulmadıkları için kaldırdıklarını açıklıyordu. Karar Thatcher'i hoşnut ederken. basın özgürlüğü savunucularını duş kınklığına uğratmıştır. Financial Times "Olay BBC'nin bağımsızlığını kanıtlaması için bir olanaktı. Ama BBC bunu başaramadı, boyun eğdi" diyordu BBC çalışanlan kuruluşun haber ve program stüdyolarında gezinen ve Saym Thatcher'in kalıbında somutlaşmış olan tehlikeye karşı eyleme geçmeye karar verdiler 7 ağustos çarşamba günkü grevin nedeni işte buydu Ingiltere'de genış bir kesım bu grevi destekledi. Çünkü Bayan Thatcher BBC'nin ilkelerinı kıyısından köşesınden. ama düzenlı biçimde kemirmekteydi. Daha geçen yıl Dış Servısler Müdürü Gerard Hansell'ın görevinden ayrılmasından sonra "BBC ulusal çıkarlar doğrultusunda yayın yapmalıdır. Onun dış yayınlarının Dışişleri Bakanlığının politikası doğrultusunda olması ve ana ilkelerin bu kuruluş tarafından saptanması, denetlenmesı gerekir" diyen Thatcher görüşü bu bölüme egemen olmuş ve BBC'ye büyük bir darbe ındirmişti. Thatcher'in geçen hafta başlattığı savaş ise, BBC'nin 50 yıllık geleneğine ve onun değerlerini oluşturan ilkelere indırilmış iktncı büyük darbedir. Sır Stevvart Young ile BBC Yönetim Kurulu üyelerinin hükümetin isteğine neden bu kadar kolay boyun eğdiklerini antamak güçtür. Şurası kesındir ki, Thatcher kararlı tutumuyla Britten'in isteği BBC tarafından yerine getirılmediği takdirdesürsür yolunu tutmaktan çekinmeyeceğmı belli etmiştir. Bakanhğın herşey olup bittikten sonra, sansür yolunu tutma niyetinde olmadıklannı belirten açıklaması ise kimseyi inandırmamıştır. İçişleri Bakanının açıklamaları inandırıcı olmamıştır. Çünkü "Demır Leydi'nin ingiltere'nin bütün kurumlarına hışımla sal dırmayı genci politıkasımn ana yöntemi haline getirdiğini herkes biliyor. Zaten Bayan Thatcher'e "Demir Leydi " denmesinın nedeni de Ingilterede Muhafazakârların da üzerine titredikleri kurumlara saldırmaktan onları çiğnemekten çekinmemesi. Heyhat 'Demırliği" kabul edince paslanmayı sineye çekmek de kaçmılmaz oluyor. Ve şu anda da İngiliz politika sahnesinin doruğunda sürekli "pas demiri yiyor." Ingiltere'de basının büyük bölümü Thatcher'e karşı. seçmen tabanının % 60'ından fazlası onun gitmesini istiyor ve bu arada İngiliz Muhafazakârları da kurumları zorlayan bu kadına artık cephe alıyorlar; Hükümet Muhafazakâr ağırlıklı Lordlar Kamarasında sürekli yenilgiye uğruyor. Muhafazakâr Parti içinde ise Edvvard Hearth Thatcher'e savaş açanların başında geliyor. Evet İngiltere'nin neminde bir kez daha pas.demiri yiyor. Hindistarida nükleer araştırma reaktörü üretimde Hindistan'da kurulan nükleer arastırma reaktörünün bugün üretime geçtiği bildirildi. Hindistan, tesisin dünyanın en büyük reaktörü olduğunu savunuyor. Reaktörün plutonyumla çalışan silahlar da üreteceği beiirtiliyor. 100 megavvatt gücünde olan ve tabii uranyum ile çalışan reaktör, Bombay dışındaki Bhabha Atom Arastırma Merkezi'nde bulunuyor. Reaktör, Hintlimühendisler taraftndan çizildi ve inşa edildi. Zirvenin açılış töreninde Fas Kralı Hasan, Suriye'den FKÖ'nün üzerine "fazla gitmemesini" isteyen, buna karşılık Suriye'nin "küstürülmeyeceğine" ilişkin zımnen "güvenceler veren" bir konuşma yaptı. Yaser Arafat da yaptığı konuşmasında, zirveden çıkacak kararlara Lübnan'daki Filistin mülteci kamplarının Suriye destekli bir saldıraya karşı korunması hükmünün eklenmesi gerektiğini ima etti. KAZABLANKA Önceki gece Türkiye'de saatler 22'yi gösterirken, Kazablanka'daki Fas Kraliyet Sarayı'nın altın kaplarnah kocaman kapısı açıldı. Fas Kralı İkinci Hasan, yanmda veliaht prensler dışarı yürüdüler. Aynı anda kapırun önüne Olağanüstü Arap Zirvesi'ne BBC'nin bağımsızlığı tartışılıyor BBC Genel Müdürü, IRA ile ilgili programın yeniden gözden geçirildikten sonra ileride gösterileceğini söyledi. EDÎP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiliz Yayın Kurumu BBC haber servisleri çalışanlarımn, hükümeıin isteği üzerine IRA ile ilgili bir programın yayımdan kaldınlması karannı protesto etmek amacıyla önceki gün uyguladığı 24 saatlik grev sona ererken, kurumun bağımsızlığına ilişkin tartışmalar sürüyor. 24 saatlik müzik yayınından sonra, önceki gece yansı yeniden haber vermeye başlayan BBC Dünya Servisi, grevden sonraki ilk haber bülteninde, grevin sona erdiğini duyurdu ve İngiltere Içişleri Bakanı Leon Brittan'ın, kuruluşun bağımsızlığına inandığıru belirten açıklamasını yayınladı. BBC televizyonunca hazırlanan ve Kuzey trlanda'daki tedhiş olaylannı irdeleyen belgesel, tçişleri Bakanı'nın baskısı üzerine yayından kaldınlmıştı. Bunun üzerine radyo ve televizyon gazetecileri ve çalışanlan, filmin gösterileceği 7 ağustos günü 24 saatlik bir grev kararı almıştı. Yaklaşık ikibin gazeteci ve bir 0 kadar teknisyen ve yan görevlinin katıldığı grev boyunca birkaç yerel istasyon dışında bütün Ingütere radyo ve televizyonlannda haber ve güncel olaylar programlan ve canlı programlar yayınlanmadı. Çarşamba gecesi BBC 1. kanalında saat 9'daki ana haber bülteni ve onu izlemesi gereken yasaklanmış olan belgesel film yerine, yaklaşık 80 dakika boyunca Frank Sinatra'nın bir konser filmi yayımlandı. Televizyonda gösterimi yasaklanan film Kuzey lrlanda'nın idari başkenti Belfast'da, grevciler tarafından BBC binası önünde kaldınma konulan bir televizyonda halka gösterildi. Ayrıca, Ingiltere Gazeteciler Cemiyeti, yasaklanan filmi, aydınlann rağbet ettiği bir özel kültür sanat kurumu olan ve kısaca ICA diye bilinen Intstitue of Contemporary Ans (Çağdaş Sanat Kurumu)'da 200 kişiük bir davetliye gösterdi. Siyasetçi, gazeteci ve yayımcılardan oluşan davetliler, 45 dakikalık fılmden sonra bir de açık oturuma katıldılar. önceki gün BBC Genel Mudürü Alasdair Milne ve Yönetim Kurulu üyeleri Içişleri Bakanı Leon Brittan'la görüştüler. İki saat süren toplantıdan sonra bir basın toplantısı düzenlendi. Bakan, "BBC her «aman bağımsız ve özerk oldu, olacaktır da. Ancak bir vatandaş ve bakan olarak, görüşlerimi belirtme hakkım olduğunu sanıyorum" dedi. Bakan grevi kınadı ve esas sansürü, bakanların görüşlerine karşı çıkanlann yaptığını söyledi. İçişeri Bakanı, "Ortada uygunsuz bir baskı olduğunu sanmıyorum. Önerim açık ve ortadaydı. Görüşlerimi BBC'e açıklamıştım. Buna uvup uymamak onlara kalmıştı. Kabul etmeleri gerekmiyordu" dedi. Genel Müdur .Alasdair Milne de işinin yeniden basına döndüğünü belirtirken önce istifayı duşündüğünü, ancak sonradan bu işi sonuna kadar götürmeye karar verdiğini açıkladı. Alasdair Milne, "Genel Yayın Yönelmeni olarak yayımlardan ben sorumluyum. Yönetim Kurulu, filmin ne zaman ve nasıl yayımlanacağını benim karanma bırakü. Film uygun bir zamanda, bazı degisiklikler yapıldıktan sonra gösterilecek" dedi. Kuzey trlanda ile ilgili bir programın hükümetin isteğiyle yayından kaldırılmasını protesto için çarşamba günü yaptığı 24 saatlik grev Îngiltere 'deki bağımsız radyo ve televizyon gazetecileri tarafından da desteklendi. Grev sona erdi, ama tarnşma sürüyor. Pankartlarda 'Hükümet sansürüne hayır' ve 'Yayın özgürlüğünü savunun' yazılı. (Telefoio: AP/a.a.) Reagan,dış yardımı imzaladı ABD Başkanı Ronald Reagan, önümüzdeki iki yıl içinde 50.8 milyar dolarak dış yardım paketine ilişkin kongre karannı imzaladı. Önümüzdeki 1 ekimden itibaren başlayacak olan ve birinci yılda 25.4 milyar dolar tutan dış yardım pake tinde Türkiye 'nin payı 714 milyon 280 bin dolar. Yunanistan'ın payı ise 500 milyon dolar. tkinci yıhn rakamları da tümüyle aynı. (AP). Niksorida da kanser bulundu EskiABD Başkanı Richard Sikson 'un sol kulağımn arkasından alınan parçanm kanserli olduğu açıklandı. Ameliyatı gerçekleştiren doktor, yaptığı açıklamada kanserli parçanm tamamen alındığını ve geçtiğimiz günlerde Başkan Reagan'da görülen cilt kanserinin benzeri olduğunu söyledi. Kanserli parçanm alındığı ve Nikson 'un New Jersey'deki evinde dinlenmeye çekildiği bildiriliyor. İngiliz basımmn tepkisi RAGIP DLRAN İngiliz yayın kurumu BBC çalışanlarımn 24 saatlik grevi sona ermesine rağmen, lngiliz kamuoyunda konuyla ilgili tartışmalar sürüyor. London Times, Guardian, Daily Telegraph ve Financial Times gazeteleri, genel olarak hükümetin ve BBC yöneticilerinin tutumlarını kmarken, Daily Maii, Daily Express ve Sun gibi popüler gazeteler, hükümetin terorizmi engellemeye çalıştığım belirterek, BBC çalışanlannı grevden dolayt eleştirdiler. London Times gazetesi, Içişleri Bakanı Leon Brittan'ın bağımsızlık konusunda verdiği güvenceye rağmen, BBC'nin büyük bir iç bunahmın eşiğinde olduğunu belirıti. Daily Telegraph gazetesi ise, genel olarak iktidardaki Muhafazakâr Parti'yi savunmasına rağmen, BBC konusundaki tutumunu eleştirdi, Daily Telegraph'ın yorumunda, Kuzey trlanda Cumhuriyetçi Ordusu IR.4'nın siyasal kanadına bağlı temsilcilerin bundan önce birçok kez radyo ve televizyonda görüşlerini açıklamış oldukları hatırlatılarak, zaten programda sunulan görüşlerin daha önce birçok kez çeşitli toplantı ve gösterilerde açıklanmış olduğu kaydediliyor. Papa tkinci Jean Paul'ün 12 gün sürecek Afrika gezisi dün başladı. Yolculuğun ilk durağı olan Togo 'nun başkenti Lome 'de kadın ve çocuklar, Papa'nın gelişine hazırhk olarak caddeleri süpürdüler. Zaire, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kenya, Fildişi Kıyun ve Fas V ziyaret edecek olan Papa 'nın Uganda 'yı ziyaret etme isteği reddedümişti. (AP) Papa, Afrika'da G.Afrikada 22 ölü, 150 yaralı Roma'da bir Sovyet diplomatı kayboldu Roma 'da bulunan bir Sovyet görevlisinin gözden kaybolduğu ve Sovyet Elçiliğinin görevlinin bulunması için ttalyan yetkililerinden yardım istediği bildirildi. Adımn açıklanmasını istemeyen bir ttalyan yetkili, Sovyet Dışişleri Müşaviri Vitaly Yurtçhenko 'nun 1 ağustosta kaybolduğunu ve İtalya'ya kesinleşmemiş bir atamayla 24 temmuzda geldiğini söyledi. Hindistari'da Kongre PartisVnin iki üyesi öldürüldü Dış Haberler Servisi Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Durban kentindeki siyahlara ait kasabalarda önceki gün patlak veren siyahlarla polis arasındaki kanlı çatışmalar giderek şiddetleniyor. Dünkü çatışmalarda ölü sayısı 22 ve yaralı sayısı 150'ye yükseldi. 15 siyah da tutuklandı. Siyahların yağmalama eylemleri üzerine yüzlerce Asya kökenli aile evlerini terketti. Durban'daki hastane yetkilileri, kentte önceki gün 6, dün de 1 siyahın protesto eylemleri sırasında polis tarafından öldürüldüğünü bildirdi. 19 günlük olağanüstü hal uygulamasının başlamasından bu yana meydana gelen en büyük siyah ayaklanmasında 102 siyah da, polisin kurşun ve kamçı kullanması üzerine yaralandı. Bir yaralının da hastanede öldüğü bildirildi. 45 ülkedeki 195 bürosunda 9500 eleman çalışan ? ^ 3000'i aşkın markalı ürünün reklamını yapan ^jj|) 1984 cirosu 33 milyar doları aşan ^ffl^ New York Borsası'na kayıtlı ve Menkul Değerler Komisyonu'nun denetimine tabi J. Walter Thompson Co. Türkiye'deki ortak kuruluşu için, bir fınans ve muhasebe uzmanı arıyor. * Uluslararası düzeyde bir muhasebe ve müşavirlik kuruluşunda en az 3 yıl çalışmış, * Çok iyi derecede İngilizce bilgisine sahip, * GAAP prensiplerini bilen, * GAAP ve şirket politikasına dayalı aylık ve yıllık raporlar ile, 12 aya bölünmüş yıllık planlar düzenleyebilecek, * Planlar ve gerçek rakamlar arasındaki farklılığı, aylık olarak analiz edecek, çalışmaları yönlendirecek ve kuruluşun finans politikasını izleyecek nitelikte adayların Bekaa'ya Israil nıîsillemesi Kral Hüseyin 'in ÜrdünFilistin ortak heyetindeki üyelerin değiştirilmesi yolundaki ABD önerisini reddettiği öne sürüldü. BEYRUT TEL AVİV, (AP) Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel ve Başbakan Raşid Kerami, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'la yapılacak zirve toplantısı için Şam'a gitmeye haz;rlanırken, İsrail savaş uçakları, Lübnan'ın Bekaa vadisinde Suriye yanlısı Filistin'in Kurtuluşu İçin Halk Cephesi Genel Komutanlığf na ait bir ussü bombaladı. Öte yandan L'rdün Kralı Huseyin'in. Ortadoğu konusundaki barış görüşmelerine taraf olarak katılmasını öngördüğu ÜrdünFilistin ortak heyetindeki üyelerin değiştirilmesi yolundaki ABD önerisini reddettiği one sürüldü. AP Ajansı'nın Tel Aviv'dekı iyi haber alan kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, ABD Dışişleri Bakan Yardımcılarından John Whitehead Kral Hüseyin'in ret cevabını İsrail makamlarına iletti. İsrail'de yayımlanan Maariv gazetesinde aynı konuda yer alan bir haberde de, Kral Hüseyin'in, ABD yetkililerine, "Listedeki Filistınlilerin ılımlı olması için elimden gelen çabayı gösterdim, ama artık yapabileceğim bir şey kalmadı. Ya bu listeyi kabul edersinız ya da Ortadoğu'da barış süreci sona erer" dediği iddia cdildı. Rauf Denktaş'tatı De CueUarh yeni yunü İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE Kıbrıs Türk tarafının BM Genel Sekreteri'ne yanıtını oluşturan mektup, dün Perez de Cuellara iletildi. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın bu alandaki mektubunu. Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol, dün saat 13.00'te Genel Sekreter'in Kıbrıs Özel Temsild Vekili James Holger'e verdi. Djşişleri ve Sav unma Bakanı Atakol, dunkü açıklamasında, "BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorununun çöziımii ile ilgili olarak hazırladığı taslak belgeye Kıbrıs Türk larafının yanıtı konusundaki teknik çalışmalann tamamlandığını. Bakanlar Kurulu'nca önceki gün son şekli verilen yanıtı, Cumhurbaşkam'nın da onayı alındıkıan sonra, Genel Sekreter'e ilettigini" söyledi. Dışişleri ve Savunma Bakanlığı'na davet edilen Holger'e, tarafından verilen yanıtın, Kıbrıs Türk halkının haklı davası ve beklentileriyle, guvenlik, refah ve geleceğini teminat altına alan bir mahiyet taşıdığını vurgulayan Atakol, "Türk belgesinin her zaman olduğu gibi barıscı Türk tutumunu oraya koyan nitelikte olduğuna" işaret etti. Lefkoşe'deki Amerikan Büyükelçiliği sözcüsü, Cumhuriyetçi Parti senatörlerinden Pressler'in. bugün Kıbns'a geleceğini doğruladı. Bu ziyaretin özel olacağında ısrar eden büyükelçilik sözcüsü, "Pressler'in, RumAmerikan kuruluşu Hellenic Alliance'ın çağnsı üzerine Kıbns'a 24 saatlik özel bir ziyarette bulunacağını" açıklayarak, "Senatöriin Kıbnslı yetkililerie göriışmesi için Oervvinski'nin gelişinde olduğu gibi, herhangi bir onlem almadıklarını" belirtti. Pressler, Kıbrıs'tan sonra Yunanistan'ı da ziyaret edecek. Rum basın haberlerine göre, Pressler, bugun Rum Dışişleri Bakanı Yakovu ile görüşecek. F.ALMANYA Hindistan 'da, yönetimdeki Kongre Partisi 'nin iki üyesi, sol görüşlü bir grup tarafından öldürüldü. Saldında partinin dokuz üyesi de yaralandı. Hindistan Haber Ajansı, Kongre Partisi üyelerinin bir yolcu otobüsü ile, Batı Bengal eyaletinin Matabhanga kasabası yakınlarında düzenlenen bir toplantıya giderken saldırıya uğradıklarını duyurdu. ABD üssü bombalandı 2 kişi öldü FRANKFURT, (AP) Fede ral Almanya'daki Frankfurt Amerikan Hava Üssü'ne yapılan bir bombah saldında iki kişi öldü, 11 kişi yaralandı. Yetkililer, saldınnın arkasında Kızılordu Fraksiyonu (RAF) adlı terör grubunun bulunduğu kanısında olduklarını belirttiler. Hessen Eyaleti Içişleri Bakanlığı sözcüsü Jan Von Trott, dün sabah yerel saatle 7.15'te patlaL yan bombanın Amerikan Üssü nün karargâh binası yakınlarında park edilmiş bir otomobilin içine yerleştirilmiş olduğunu açıkladı. Bombanın patlaması sonucunda çevrede bulunan 29 otomobil ve yakındaki binalar ağır hasara uğradı. Öte yandan Batı Almanya'nın Wiesbaden kentindeki bir ormanhk alanda bir Amerikalı görevli ölü olarak bulundu. f İngiltere'nin Yıldız Savaşları payı 1.5 milynr Atina'daki turistik otelde patlama: 14 yuralı ATİNA, (AP) Atina'run Glifada sayTıye kasabasında bulunan Londra Oteli'nde dün sabah şiddetli bir patlama meydana geldi. İngiliz turistlerle dolu olan oteldeki patlamada 14 kişi yaralandı. Patlama sonucu çıkan yangında, 5 katlı otel binası tahrip oldu. Atina polisinin bildirdiğine gore, patlamada yaralananların en az 10'u İngiliz turist. Olayda ağır yaralanan bir İngiliz kadın ve diğer yaralılar, Atina Havaalanı yakınında bulunan kasabadaki hsîiancye kaldırıldı. Ingütere hükümetine yakın kaynaklar, Ingiltere'nin ABD'nin hazırladığı Yıldız Savaşları projesine 1.5 milyar dolarla ortak olmak istediğini bildirdi. ABD'nin 26 milyar dolar ayırdığı projede şimdiye kadar 800 ihalenin ABD şirketlerine verildiğine dikkat çeken kaynaklar, Ingütere 'nin kısmi ihalelerle yetinmeyeceğini, bütün bir ihale peşinde olduğunu vurguladı. (AP) Manajans | Thompson Büyükdere Caddesi 145 Zincirlikuyuİstanbul adresine "EYA" aımuzuyla yazılı olarak başvurmalan rica olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle