15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 1985 KÜLTÜRYAŞAM CVMHURİYFT/5 YAYEV DİTVY4SJM)A SANAT EDEBTCAT HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ Sakin, seriıı, siyah yüzü şîirîıı Özgürlük Gibi Sözcükler / Langston Hughes / Çeviren: Özcan Özbilge / 96 sayfa / Kaynak Yayınları. REFtK DURBAŞ Yaşamıyla şiirini ozdeşleştiren bir büyük şair. Afrika ve Hollanda'ya çalışan şileplerde tayfalık yapmış. P a r i s ' t e gece kulüplerinde ayak işleri ve çöpçülük. Cenova'da liman hamallığı. Asya'yı bir boydan bir boya dolaşmış.Devrim sonrası Moskovasında bulunmuş. Ispanya iç Savaşı'na katılmış. özetle, serüvenlerle dolu bir yaşam. Bunun bileşkesinde de, yüzyülardır ezilen, somürülen bir altulus bilinciyle ne yapmak istediğini, nasıl yapacağını kavrayarak eylemin söze, sözün şiire dönuşmesi... Kimliği Zenci, adı: Langston Hughes. "Şiirimin biitiinü konu ve tavır olarak siyahtır; bildigim, taMdığım yaşamdan türemişlerdir. Birçok yerde "Caz'ın içerdiği yaşamı yakaiamak ve islemek istemisimdir..." Ülkemizde de şürleriyle yaygın bir kazanan Amerikalı Zenci şairlerden Langston Hughes, böyie tanımüyor şiirini. 1983 yılında Zenci şairlerden yaptığı "Kara Tenli Şiirler" adİı seçkisiyle Yazko Çeviri Büyük ödülü'ne değer görülen Özcan Hughes, her ne kadar Zenciler üzerine yazıyor görünse de, şiirlerinin ana damariarı bütün bir insanlığa açılıyor. Buruk bir hüznün, zavallı ve kimsesiz bir yalnızhğın, yaşam incittiğinde bile şarkısını söylemesi sevincin. Bireyden yola çıkarak, bir dünya insanının yürek izinde kesişmesi bilincin. Langston Hughes olarak gördüğü ve bu yüzden kendilerine ait bir edebiyata değer olduklarına inandığı insanların kültür birikimlerinden, böyle bir edebiyat çıkartabilmekti. Bu edebiyat siyahlann halk şürinde, gülmecesinde ve müziğinde kök bulmalı ve onlara siyasal ve ekonomik özgürlüklerini getirecek süreçte önderlik görevini yüklenmeliydi." Her ne kadar Zenciler üzerine yazıyor görünse de Hughes, şiirlerinin ana damariarı bütün bir insanlığa açılıyor. Buruk bir hüznün, zavaJIı ve kimsesiz bir yalnızlığın, yaşam karşısında incinse bile şarkısını söylemesi sevincin. Bireyden yola çıkarak bir dünya insanımn yürek izinde kesişmesi bilincin, günlük yaşamın düş ve gerçek karmaşası içinde, Özbilge, bu kez Langston Hughes'dan çevirdiği 56 şiiri "Özgttriiik Gibi Şiirler" başlığı aJtında toplamış. Kirabın başma da "Langston Hughes ve Zenci Şiiri" üzerine kısa ama özlü bir tanıtmainceleme yazısı kondurmuş. SOMUTTÂTTYAISA gelecek günlerin güzel umutlarını ve çekilesi acılannı da yedeğine alarak. Kendi yaşamıyla sıcak bağlar kurarak, Amerikan gettolarını dolduran hamallardan pezevenklere, kapıcılardan asansorcu çocuklara butun Zenci çalışanları... ANLAŞ1LIR BİR ŞİİR Hugbes'un şiirinin bir özelliği de oldukça anlaşıhr olması. Bir de yatağının koklerinde dolaşan ince bir humor sızıntısı. Üstelik somutluğu ve imgeyi şiirden dışlamadan. Bunlar O'nun şiirinin ülkemizde de sevilmesi için yeterli sayıiamaz mı? "Özgürlük Gibi Sözcükler," yıllardır ülkemizde çıkan dünya şiiriyle ilgili hemen her seçkide şiirleri yer alan Hughes'un dilimize kazandınlan ilk kitabı. Bir şairi yeterince tanımaya pek olanak vermeyebilir. Bir intihar olayını bile "Sakin / Serin yüzü nehrin / Beni öpmek istediğini söyledi" biçiminde lirik bir anlatımla sözcüklere dökmeyi başaran bir şair adına güzel bir başlangıç olarak kabul edilebilir. Hughes'un şiirlerinden başka öyküleri, oyunlan, romanları anıları da bulunuyor. Şiirindeki somut ve eleştirel tavır, bu yapıtlarında da egemen. Ama üzülerek belirtmekte sakınca yok, bunlardan hiçbiri henüz dilimize çevrilmiş değil. Onların da bir gün çevrilmesi dileğiyle... KTM KTME DUM DÜMA BEMC AK Özbilge, Hughes'un yasamını ve yapıtlannı kalın çizgili satırlarla anlatırken yüzyılın başından bu yana Zenci şiirinin geçirdiği aşamaları da gözardı etmemiş. Özbilge'ye göre "Hughes'un şiir serüveni boyunca belki de değişmeden kalan en önemli özelliği, somuttan ve iletişimden yana aldığı tavır." Hughes'un yapmak istediği de, "kendi deyimiyle bir altulus * ,/Ss Okur avlamayı düşüı Karanlığın Günü'nü iki günde kolayca okuyuverdim. Belli bir gerilimin ardında koşarak. Çapraşık görünen tümceler bile doğru, akıcı ve çekiciydi. Çok duyguyla kavranabilen imgeler, yazınsal ağırlıklarına karşılık, okuma zevkini kışkırtıyorlardı. Karanlığın Günü/ Leylâ Erbil'in romanı / 304 sayfa/Adam Yayıncılık DEMİR ÖZLÜ Leylâ Erbil, son yayımlanan romanı "Karanhğın GiiniT'nde, ilk kitabı "Hallaç" (öyküler, 1961) ile başladığı yazış biçimlerini geliştirmektedir. Yazann, bu sürekü kendini, kendi yazısını aşma çabası, romanın arkasındaki notta "...kendine özgü bir gerçekçi edebiyat anla>ışına sürekli yeni boyutlar arayan Leylâ ErbiL." diye ifade edilmiştir. ışte bu kendine özgü bir gerçekçilik anlayışına sürekli yeni boyutlar arama eylemi, yazar açısından sadece dünyaya bakıştaki olgunlaşmayla değil, belki daha çok ya bir yazarın romanı damarını ararsak, yazış açısından Joyce'la Beckett'in aktıkları damarda, Leylâ Erbil, kendine özgü, özgün bir konumdadır. Onlardan birçok alanda, bu arada da dünyaya bakışta ayrılarak. "Karanlığın Giinii"nun çok olgun bir roman olduğunu söyleyeceğim. Bizim yazınımızın şu son en yeni döneminde, genç yaşta yitirdiğimiz romancı Oğuz Atay'm çeşitli yazış oğelerini kullanarak devindiği alan da bu tür bir alandır. Fakat öyle sanıyorum ki Leylâ Erbil, bu yazınsa! alanda, daha bir kesince anlatımsal, belki daha sanatsaldır. Karakterlerin pastel renklerle çizildiği, olayların ve tiplerin, anlatımın ağırbaşlı coşkusu içinde eritildiği bu roman metninde görsel imgeler de, hemen duyusal.. imgelere çevrilmektedir. Romanın konu eksenini oluşturan toplumsal belgesel doku, belki bir dönemin (daha uzun sürecek bir dönemin) insanlannın oluşturduğu şu son dörıem Türkiye'sine ait insan varlık bilimsel yapı, anlatımın içinde yitmektedir. Kimliksiz kişilerin oluşturduğu bir toplumsal kesitin bilgisi, 'düşünce planında varolan bir bireyin' dilsel, çağnşımsal içkonuşmalarında boğulmaktadır. Metnin oluşması, böylece toplumbilimsel arkaplandan koparak, yazışı, anlatımı, uslubu öne çıkarmaktadır. Öyle ki, roman yer yer, bazı bölümleriyle, salt metinsel bir değer kazanmaktadır. Romanın temel başarılarından biri de budur. HIZU GAZETECİ \ECDET Varoluşçu yazına yakın zış yöntemlerinin geliştirilmesiyle gerçekleşmektedir. 1%1'de yayımlanan "Hallaç"ta yazış biçimi olarak, sozcüklerin ses gücüne, sözcükler arasındaki susmaya, kınlmaya, deformasyona da dayanıyordu. Varoluşçu yazının temalarına yakın olan bu renkli kitap, kişilik ve buna bağlı olarak uslup sahibi bir yazarı haber veriyordu. 1%1'den bu yana yazarın yazın serüveninde görünen, aynı çizginin kendi kendini aşarak ve dallanjp budaklanarak olgunlasmasıdır. Uluslararası yazında ana Nesnel, acımasız, alaycı Romanda, roman yazma çabasında bir kadın yazar ("sadece düşünce planında var olan bir bireyin konuşmaları'), aydın zümremizden bir kesit (çevre), kimlik arayan ya da kimliğini yitirmiş insanlar (belki bu kimlik yitiminin yüzyülara dayanan tarihsel bir kaynağı da vardır), eski ve yeni kuşaklar, bunama halinde olan ve romanın sonunda gerçeküstü bir varlık haline dönuşen (böylece de insanın usdışı yanını yansıtan) bir anne vardır. Yazar, alteregosundan bazı izler taşıyabilecek olan, romanın anlatıcısını da, bu karamizahsal ortamın içine sokarak, ona karşı da nesnel, acımasız, alaycı olacaktır. Böylece roman, yazarın kendi düşüncelerini ciddiye alması yüzunden düşebileceği zayıflığa da düşmemektedir. (Tuhaf Bir Kadın'da yer yer olanın, tersine). Yazar, yaşadığımız ideolojilere, insan olarak (o ortamda) kafamızda yaşattığımız ve dönem dönem ciddiye aldığımız düşuncelere indirdiği bu karamizah darbesinden. bir anlamda kendini de uzak tutmamaktadır. Bu çok önemlidir. Metnin, düşunsel anlamda devrimci yönu de budur. ALTBENÜkSB, TUTKULARlht VERİLERİ... DÜ2İ.EM DE... Yayın raporu BEŞİBİRYERDE Can Yiicel'in şiirleri / Adam Yayıncılık / 327 sayfa. "Beşibiryerde", Can Yiicel'in 19501983 yılları arasında yayımlanmış birkaç şiir kitabını birkaç şiir eksiğiyle bir araya getiriyor. Can Yücel'severler, bu kitapta, 1950'de çıkan "Yazma", 1973'te yayımlanan "Sevgi D u v a n " , 1974'te basılan "Bir Sijasinin Şiirleri",' I976'da yayımlanan "Ölum ve Oglum", 1982'de çıkan "Rengâhenk ' adlı yapıtlannı bulabilecekler ozanın. 1983'teki bir yazısında, topluınsal koşulların bir değerlendirmesini yaptıktan sonra, "Onun içindir ki, biz de kentleştigimiz, sanayileştiğimiz ölçiide o 'humor' denilen başkaldırısal çare'nin dairesine yavaş yavaş girmekteyiz," derken, kendi şiirinin ozünü de dile getiriyor bir ölçüde. TURAN GÜNEŞ'İN SİYASET ŞİİRLERİ Hazırlayan: Cabil Kayra / Milliyet Yayınları / 120 sayfa. 9 Nisan 1982 günu olen Turan Giineş, 1950 sonrası çok partili yaşamımızın en renkli siyasetçilerindendi. 1977 genel seçimleri sonrasında CHP yönetimine karşı çıktı, ulkenin içine düştüğü kaostan kurtulması için iki büyük partinin anlaşması gerektiğini savundu. Genel Yonetim Kurulu toplantıları sırasında dörtlükler yazması da işte bu doneme rastlar. Cahil Ka>ra'nın, kitabında birtakım olaylarla bağlantılı olarak >er verdiği şiirler, Turan Giineş'in 1978 yılı şubat ayından başlayarak 12 Eylul oncesine kadar varan dönemdeki CHP toplantılarında yazdıkları. ateur) adını taşıyor. Ve yıne kısa cümleler ve yalın bir dil, bu 1971 ürunü romanı sonuna kadar merakla okutuyor. OCLAK DÖNENCESİ Yazan: Henry Miller / Türkçesi: Aylin Sağtiirk / Can Yayınları / 368 sayfa. Henry Miller, "Yengeç Dönencesi" adını verdiği ünlu ıomanında, 1930'lu yıllarda yaşadığı Paris'i ve Paris serüvenlerini anlatır. "Oğlak Donencesi" ıse, onun çocukluk ve ilkgençlik yıllanndan yola çıkarak kaleme aldığı en unlü kitaplaıındandır. Anayurdu ABD'de ve dünyanın birçok ülkesinde yıllarca yasaklanan Miller, ancak 1950'lerdegöreceli bir rahata ka\uşabildi. 1980 yılında 89 yaşında ölen Milleri Miller yapan romanlanndan biridir "Oglak Donencesi." FRANZ KAFKA Yazan: Ernst Fischer / Çeviren: Ahmet Cemal / Bilim Felsefe Sanat Yayınları / 105 sayfa. Ülkemizde özellikle yıllar once Cevat Çapan'ın çevirdiği "Sanatın Gerekliliği" adlı kitabıyla tanınan Avusturyalı yazar, duşünür ve siyaset adamı Ernst Fischer'in "Franz Kafka" incelemesi, Kafka'yı, yapıtlarının bütünunün oluşturduğu bir bağlam içinde, tarihseltoplumsal temeilerini derinliğine irdeleyerek, dunya edebiyatındaki yerine oturtuyor. Kitap, gunümuzde Kafka üstune en önemli kaynaklardan biri sayılıyor. IARIHTE BUGUN AROU.\ 1S22'DE SUGÜN, ÜMLÜ MOOACI (GERNRAYH), VİYANA'DA DOĞOU. Ş DAYK£M, AME&IKA BtRLeŞlK DEYLETLERİ'NEQTİ MEK İÇ<N, ANA YUeOU AVUSTUgyA'PAtJ AYISjLACAK, OAMA SONgA M AM££ı&W . ORAPA, ÇAL/ÇTiĞf DAAJS BUUUH KOSTUMLERJUI ÇJZMEYE KOYOtACAK , GlPEttK YBNl glR MESLBK EDlNECEHTlR. 1943'P£ SAŞUYACAĞJ MOOA PESINATORLUGÜNPE ÇOK fL£RLlYECEJCrilS. RUPI &ERHR.E1CH, 196O'TAH SOfJ/iA YAtSATACAGl "Mlhlf ETEK" MODASI VE ÜSTSU2 "MONOKINı "MAYOLA&YKAP/N OUNYAStA/PA BUYÜK UM YAPACA£, Y£M 8 Ağustos MINI ETEK VE MONOKINI.. MAIGRET VE MLHBİR Yazan: Georges Simenon / Türkçesi: Hüseyin Boysan / Sungur Yayınları ' 136 sayfa. Simenon, ünlü kahramanı Maigret'yi 1930'ların başında yarattı ve ]972'ye kadar da kahramanı Maigret olan 100 kadar kitap yazdı. Belli başlı dünya dillerine çevrılen Maigret romanları, Simenon'u, sosyalist blok dahil, dünyanın en çok okunan yazarlarından biri haline getirdi. Filmlere ve TV dizilerine de konu olan bu romanların kahramanını, değişik ulkelerden birçok sanatçı canlandırdı. Anılarını da yazan ve bugun İsviçre'deki maİikânesinde yaşayan Simenon, vazarlık yaşamına nokta koydu. Ama kahramaninın gorduğü büyük ilgi surüyor. Sungur Yavınları'nın yeni başlattığı polisiye dizinin ilk kitabı da, "Maigret ve Muhbir" (Maigret et L'Indiqu? Yeni bir anlatımın olgunluğuna do^ru C CUMHURtYET KİTAP KULÜBÜ NDEN HABERLER V. Vasılikos, Aydın, Ağustos Kataloğu Ayhan Gulsoy, MehmeıDara, Ba Özdemır'in yeni çıkan kitapları Raınis tistüne tanıtım yazılan yer alıçıktı bUr Pınar, Adnan Yucel, Ahmet yor. Kitap Kuliibü 'nün üyelerine her ay dü'zenli olarak hazırladığı bültenlerin ağustos sayısı çıktı. Bu sayıda ağırlıklı olarak "Tiırkiye 'de ve Dünyada Kitap'' konusu işleniyor. Kütüphaneler ile ilgili olarak Prof. Jale Baysal'la yapılan bir konusmanın yanı sıra kulüp üyelerinin ve yaymevlerinin son kâğıt zamlarına ilişkin görüşleri yansıtıhyor. tndirimli ve taksitli kitap kampanyasının sürdürüldüğü belirtilen ağustos kataloğunun diğer bölümlerinde Salâh Bırsel ve Hulki Aktunç'layapılan söyleşilere ve J\obel Edebiyat Odulu sahîbi Heinrich Boll üzerine Zeyyat Selimoğlu 'nun incelemesine yer verildi. Kitap tanıtım bölümünde ise, SalıhCemil Bozok, Oktay Akbal, Kemal Özer, İstrati, Leylâ Erbil, "Hallaç"ta (1961) varoluşçu, renkli vu uslub sahibiydi. "Gecede" de (1968) yeni biçimsel denemeler yaparak, çağdaş Türk düzyazısına yeni oğeler kattı. "Tuhaf Bir Kadın'da (1971) kendi varoluşunu yeniden aramaya girişti, öyle ki metne yer yer müdahale etme zorunluluğunu hissetti, ama 1950yıllannın o ataerkil aydınları, yazarları neden bu eleştiriye uğramasınlard ı ? ^ "Eski Sevgili"de (1977) ilk öykü dışında, yepyeni bir anlatımın olgunluğuna doğru yol alıyordu. "Karanlığın Günü"nde, bunu düzyazımızın sınırlarını genişleten bir olgunlaşma katına yükseltti. Leylâ Erbil, yazında bütün bu kendi kendini aşma çabasında didinir dururken, hep uslubu olan bir yazardı ve sanatsaldı. Gazete uslubuyla yazmadı, salt toplumbilimsel olma yavanlığına duşmedi, okuyucuyu avlayacak temalar üretmedi. Piyasaya vurmadı kendini. "Karanlığın Günü"nü. iki günde kolayca okuyuverdim. Belli bir gerilimin ardından koşarak. Çapraşık görünen tumceler bile doğru, akıcı ve çekiciydi. Kıvrılıp o duygudan duyguya atlayan imgeler, başka bir deyişle çok duyguyla kavranabilen imgeler, yazınsal ağırlıklarına karşılık, okuma zevkini kışkırtıyorlardı. Ama temelden temele duymaya başladığım özün benı tedirgin eden yanınm, romanı bitirince buyudüğünu duydum. Bu muydu yaşıdığımız ortam? bu karamizahın gosterdiği yer miydi? insan ontolojimiz bu muydu, bir 'lopluın' olarak? Belki de buydu. Çoğunlukla buydu, diyeceğim. Bu duyduğum rahatsızhk, bu kişiliksızlik paranoyabi, bu korkulu toplumsal duş, bize \oneltilmiş oian büyük bir eleştırıdir de. Birçok iyi romanın işleslennden biri de bu değil midir? MEMMUN GÖZ ZSVK/YLE D£ EOECSKTIR.. H£MCJA/S 5 0 YIL ÖNCE Cumhurivet Vergilerde ıslahat Finans Bakanı Fuad Ağra/ı dün îstanbul Maliyesinde meşgul olmuşîur. Bakamn yanında Finans murakıbiart, tahakkuk ve tahsil müdurlerile Bakanlık Tetkık burosu şefi Cezminin bulundukları bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Finans müfettişlerinin vergilerde yapılacak ıslahat hakkındaki tetkiklerinin verdiği sonuçlar s Ağustos 1935 Finans Bakanı bugun Istanbula gelecek olan Başbakanla gö'ruştükten sonra Ankaraya dönecektir. 1935 1985 (neticeler) ve hazırlanan projeler hakkında konuşulmuş, projeler tatbik mevkiine konduğu lakdirde elde edilecek sonuçlar araştınlmıştır. Duyduğumuza göre vergilerin gerek tahakkuk, gerek tahsilinde hükümete ve mukellefe verdiği sıkıntı ve zorlukların giderilmesi konuşmalann başlıca esaslarını teşkil etmektedir. Vergiler daha basitleştirilecek, uzun muamelelerin önü alınacaktır. Danzigde son durum Berlin 7 (Özel) Lehistan tarafından Danzige karşı şiddetli tedbirler almacağına dair deveran eden şeyialar dün, Danzigde hakiki bir panik uyandırmıştır. Danzigdeki Leh fevkalade komiseri Lehistan maüarına karşı Danzig âyanı tarafından alınan kararları haklı gösterecek hiçbir sebep olmadığını resmen bildirmiştir. Fransaya düşen gök taşı Paris 7 (A.Aj Maıin gazetesi, dün saat 20.30 da kocaman bir gök taşı "haceri semavı"nin, kuzey doğudan, güney doğuya doğru, Parisle yöresinin uzerinden geçip gittiğini yazıyor. Bu taş iki parlak parçaya bölünmuş veışıklıiz bırakmıştır. GALERILER 528 66 2<> 526 1(1 00/412 MÜZAYEDE SALONLARI Antikalarınız, mücevherleriniz, sanat değeri olan eşyalarınız ve her türlü kitaplarınız için... Her Bagca'Cad Koita'O.N na' Kcılian S * 1 1 KaJıkov J53 03 J> ı ! 'YAZ NOTLARI' Re»m Sergrsi Hânt İ n * C . IH M AYIN EN ÇOK SATAN KİTAPLARI ROMANÖYKL 10.7.19857.8.1985 Sıra 1 Kod 002.065 021.048 002.224 Kitabın Adı, Yazarı Fiyatı 545.1.100.• 454.400.500.318.350.800.500.600.200.Sevgili Arsız Ölüm/Latife Tekin Sessiz Ev/Orhan Pamuk Berci Kristin Çöp Masalları/ L. Tekin 124.247 Aile Savaşları/Bekir Yıldız 152.315 Ortadireği Yıkan Ayı/Muzaffer Izgü 002.087 Gün Doğarken Bülbül Susar / E. Triolet 124.247 Halkaiı Köle/Bekir Yıldız 097.106 Yüzbaşı Selahattin'in RomanıI/İlhan Selçuk 097.107 Yüzbaşı Selahattin 'in RomanıU/tlhan Selçuk 004.012 Benden Selam Söyle Anadolu'ya/D. Sotiriyu 102.004 Martı'R. Bach P E R Ş E M B E saat 14.00 HALIKİÜM Yerebatan Cad "Jo 37 Ca<jaloğlu!staıbjl' Te 526 43 89 2 3 4 5 6 7 8 ILAN BİGA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1985/58 Adresı meçhul: HAMZA KASAP'a Davacı Sakine Ekim tarafından davalı kocası Hamza Kasap ale>hine açıığı nüfustaki evlilık ka>dının ıptali davasının yapılan açık Nargılaması sırasında: Davalının yapılan zabıta araştırmasına rağmen adresinin bulunamadığından durujma gununun ilanen lebliğine karar veriimı^lır, duruşmanın yapılacağı 3.10.1985 gunu saat 9.00'da hâkimliğimizde haar bulunmanız ve>a kendinızi bir vekil ile lemsil ettırmenu. HUMK'nun 377 ve 213. maddeleri uyarınca yargıiamava yokluğunuzda dcvam edeceğı ve hukum venleceği ilanen teblığ olunur. Basın: 21876 İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI MÜESSESESİ MÜDL RLÜĞÜ TARAFINDAN 1 ADET YÜK ALTINDA REFRAKTER CİHAZI İTHAL EDİLECEKTİR Şannamesi bedelsb olarak asağıdakı adreslerden alınabilir. 1 IskenJcrun'da D.Ç. Fabrikaları Tıcaret Mudurluğu'nden 2 Ankara'da Çankırı Cad. No: 57 Dışkapı'daki Genel MudurluğumıızJc», İMckîılerın sartnamemız esaslanna göre ha7irla>acaklan kapalı teklıt mekıuplannı cngeç 3 Eylul 1985 gunıı >aa; 14 30'a kadar Muessesemız Haberleşme ve Arşiv Muduııuğundc bulundurmaları ılan o'.unur. BaMn: 2162" 9 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle