14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER Dev kampaııya U eyltilde UNICEF raporundan AStYE UYSAL Birleşmiş Milletler Genel Kurulu hedefleri doğrultusunda 30 günlük bir sürede tamamlanacak dünyamn ilk büyük "aşı kampanyası" Türkiytfde gerçekleştiriliyor. UNICEF Türkiye Temsilcisi Rkhard S. Reid, kam"Türkıye'deki çocuk ölum panya ile Türkiye'de binde 110 oranı, Afrika'daki birçok olan çocuk ölümlerinin binde ülkeyle kıyaslanabilecek j 2025 oranında azalmasını bekdüzeyde. Çocuk ölumteri \ lediklerini söyledi. nin yüzde 2530'u, nedeni 11 eylülde başlatılıp 10'ar günaşüamayla onlenebileeek < hastatıklardan meydana ge j lük çalışmalar halinde üç ayda tamamlanacak olan "bnlaşıcı tiyor. Türkiye'de en ciddi hastalıklara karşı aşdama kamgörulen ve aşıyta onlenebipanyasının" on hazırlıkları büleeek hastalıklar kızamık, yük ölçüde tamamlandı.Kamtetnnos ve boğmaca. Turkipanya süresince Türkiye'deki ye'dekı çocuk oltim oranı yaşlan 060 ay arasında yaklaşık binde 110. Yuz çocukıan 6 milyon çocuğa karma (difteri, 10'u bır yaşına basmadan tetanos, boğmaca), çocuk felci ve ölüyor. Kenya'dakı çocuk kızamık aşıları yapılacak. Kamölum oranı ise binde 80. panya için UNICEF (Birleşmiş Sağlık ve Sosyal Yardım Milletler Çocuk Yardım Fonu) Bakanlığı'nın 1955 istatistarafından Türkiye'ye 26 milyon tiklerıne göre, Turkiye'deki doz aşı, 17.5 milyon tek kullaçocuk ölüm oranı binde 95. nımlık enjektör ile aşıyı koruVNICEF, genelde ulkeleri mak ve taşımak için öteki malçok yüksek, yüksek, orta ve zemeler getirtildi. Dünya Sağlık düştik olmak üzere çocuk örgütü'nün desteği, UNICEFin ölümleri baktmından dörde yardımı ve işbirliği, SSYB'nin aymyor. Türkiye ölum orakoordinasyonu ile Tıirk hükunı 100 ve üzerinde olan 43 meti tarafından yürütülecek olan ülkeden biri. Binde 200 ile kampanya, 11 eylülde Cumhurçocuk olümlermın en yükbaşkanı Kenan Evren tarafından sek olduğu uikeler Afganisbaşlatılacak. Açılış töreninde tan ve Sıerra Leone. 25 ve kampanyanın daha sonra sürdualtmdaki oranlara ise fsveç, rüleceği ülkelerden Pakistan, SuSovyetler Bırliği, Amerika riye, Mısır ve Sudan'ın da temBırleşik Devletleri, Kosta Rika, Yunanislan, Bulgaris silcileri hazır bulunacak. (an ve Japonya sahip. Isveç, Kampanya çalışmalarına başbinde 7 lik oranıyla çocuk ta lçişleri Bakanlığı, Milli Savunölümlerinin en az olduğu ma Bakanlığı, Milli Eğitim ülke..." Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Di • Aşılama kampanyası Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından başlatılacak ANKARA...ANKA HEKtMOĞLU 30 AĞUSTOS 1985 1920'lerde Doğanlar... Ören'de ilkyazlarda Körfez köylerine giderdik. Akşam saatlerinde Karaağaç, Pelitköy, Taylıeli, kimi zaman da iskele kahvelerinde savaş öyküleri dinlerdik yaşiı kişilerden O öyküleri çok severim. Körfezin yiğit savaşçılan, düşmana, ayncs "gavurcu" diye adlandırılan düşmanla işbirlikçilere karşı direnen kişiler, İsmail efeler, Borazan çavuşlar, Hasan amcalar, yaşlı nineler, taze gelinler, kızlar, oğullar, birbirine karışır o öykülerde. Yediden yetmişe savaşan halkımtzın bağımstzlık özlemi şahlanır. Dinlerken yüceldiğini hisseder insan, gözleri, gdnlü kamaşır, bir de şaşkına döner, o savaş döneminde sivil halk nerede biter, asker nerede başlar karar veremez, sınırını kestiremez. Çocukluğumda da dinledim bu tür öyküler, babamdan, büyükbabamdan, dayımdan. Belki de o öyküler nedeniyle dünyanın neresınde olursa olsun bağımsızlık savaşlarına yürekten katılırım. Afnka'da beyazlara karşı savaşan kara halka, Asya'da, Güney Amerika'da emperyalizme karşı savaşanlara 1920'lerin Anadolusu'ndan selam yollanm. Geçen sabah Ankara'dan iki arkadaşımla bayram söyleşisi yaptık bizim balkonda. Kurtuluş Savaşımızı konuştuk. Banşı konuştuk, sonra 1920'lerde doğanlann mutluluğunu. İkisi de üniversıtede öğretim üyesi, yediveren gülu gibi kadınlar, Atatürk devrimlerini tepeden tırnağa yaşamak istemişler, okumuşlar, bilim dalında en üst düzeye varmışlar, kitap yazmışlar, araştırma yapmışlar, öğrenci yetiştirmişler, evlenmışler, çocuk doğurmuşlar, torunlarını kucaklamışlar Güzel bir savaş, güzel bir yaşam, ama konuşurken hüzünlendik, elli mılyonda kaç kişiyiz, diye sorduk. Belki genç kuşaklardan daha mutluyuz. Çünkü biz umutları solmadan yeşeren bir kuşağız. Kurtuluş Savaşını basaran, yeni bir devlet kuran bir kusağın çocuklarıyız biz. Cumhuriyetimizi kuranlara, devletı yönetenlere güvenerek, Atatürk ilkelerinin amaçladığı yaşam biçimiyle onur duyarak büyüdük, bu az mutluluk mu? ilkokulda "yerli malı" haftaları kutladık, Cumhurîyet bayramlarında ciğerlerimiz delinircesine marşlar söyledık, 19 Mayıslarda şalvar bozuntusu uyduruk giysiler giymedik, üniversiteye giderken örtü örtmedik başımıza, milli eğitim bakanlarından naneler dinlemedik. TV seyretmedik, ama en güzel korvserleri dinledik radyomuzda, dünya klasiklerini okuduk. "Sizi en çok etkileyen kişiler kim" deyince Sabancı ile Koç'u, Zeki Müren ve Ajda Pekkan'ı anımsamadık. Çünkü gündemimizde başka kişiler vardı. Oysa bugün özdeğerlerine bile yabancılaşıyor genç kuşaklar. İlgisiz, duyarsız bir toplum özleniyor nerdeyse... Nedenleri Körfez koylerinde dinlediğim savaş öykülerine kadar uzanıyor bence. O öyküler Kurtuluş Savaşımızın halkçı karakterini çok güzel yansıtıyor. Yediden yetmişe halkımızın desteğiyle kazanılan bir savaş. Atatürk'ün halkçıhk ilkesi buradan kaynaklanıyor. Yeni Türkiye devletinin yaşam biçimini de bu ilke vurguluyor. Ama sonra halktan kopuk iktidariar, toplumun belli bir kesiminin sozcülüğünü yapanlarla çok kısır döngülere uzanmış bulunuyoruz. Zafer bayramı öncesinde düşünüyorum, Kurtuluş Savaşında yalnız komşu ülkeyı mi yendi Türkiye, yoksa o ülkelerin arkasındaki emperyalist ve kapitalist güçleri mi? Türk Kurtuluş Savaşının anlamı o güçleri yenerek büyüyor değil mi? Pekiyi, ya Lozan? O barış konferansında da sömürgecilik iflas etmedi mi herşeyden önce? 1920'lerde doğmak gerçekten güzel bir olay, Türkiye güzel olayların yaşandığı bir ülke o zaman. Genç kuşaklar o dönemı yeteri kadar bilmıyor yazık. Nasıl bılsinler, başkent Ankara'da dolarla apartman kiralanıyor bugün, yabancılara toprak satan yasa ancak Anayasa Mahkemesi'nden dönüyor, ülkemizin yazgısı IMF yargılarına bağlı, savunma gücümüz Sam Amca'nın cömertliğine... Büyük mağazalarda yabancı marka peynirter, sigaralar var, ama bayram gazetesi ebe ve doktor yokluğunu vurguluyor. Başka yoklukları da günlük yaşamımızda hissediyoruz durmadan. Lozan'da yeni Türkiye devletini yönetenlere saygı duyan Batı ulkeleri bize nasıl bakıyor bugün? özgürlükler, insan hakları bakımından çok geri buluyorlar, biz de ileri olduğumuzu söyleyebılir miyiz acaba? Af yasası bile dar bir açıdan ele alınıyor... 1920'lerde doğmak güzel, ama 1980'lerde o güzelliği yaşamak kolay değil sözün kısası, sevinç, coşku soyut bir duygu giderek... • • • Karamsarlığımı konuşarak, gezerek aşarım çoğu kez. Yine öyle yaptım. Akçay'a gittim arkadaşlarla. Pazarda dolaştık, iğne oyaları, yemeniler, yazmalar derken bır kitap sergisiyle karşılaştık. Sergide iki delıkanlı. Biri Muhsin Batur'un anılarını aldı, Öteki Yeni Gündem'dekı söyleşiden sözetti. Durakladım birden. Kısa ama çok özlü bir söyleşiydi bu, kulağım bayram etti. Biz de bir kaç kitap aldık sergiden. Ben Adalet Ağaoğlu'nun "Üç Beş Kişi" adlı romanını, İlhan Başaran, Turgut Uyar'ın şiirlerini. Kitap satıcısı güzel bir delikanlı, para bozarken kitaplardan sözettik biraz, okurlardan, yazarlardan. Fatma Başaran'a "hocam" diye seslendi. Delikanlı Körfez koylerinden bir öğretmen. Hâlâ çalışıyor mu soramadım, ama onun kişiliğinde tüm öğretmen dostiarımı selamladım, umutlandım, neşelendim... Elimizde dondurma külahlan, deniz kıyısında oturduk, Turgut Uyar'dan bir şiir okuduk. Nurullah Ataç'ın bir sözünü anımsadı İlhan Başaran. Bir şiir daha, yeniden kitap sergisine oöndük. Ben de Turgut Uyar'ın şiirlerini aldım ören'deki kitaplığıma, Fatma Başaran bir kaç roman seçti. Çocuklara bayram armağanı, dedi. Arabaya atladık, dar yollardan geçerken bir hendeğe saplandık. inelim, itelim derken, bir kaç delikanlı koştu. O bizim görevimiz, dediler gülerek. Oyuncak gibi kakjırı verdiler arabayı. Teşekkürü beklemeden uçup gittiler... Edremit yolunda Fatma Başaran sosyal psikolog gözüyle yorumladı bu Akçay gezisini. llginç bir yorum, bir gün yazmak isterim. Yorumlar dışında o akşamı çok sevdım ben. Genç kitapçıyla 1920'lerden 1980'lere geldim yeniden, kulaklarımda arabamızı havaya kaldıran delikanlıların kahkahaları, zeytin dalları arasından yükselen aya gülümsedim. Tüm zeytin dallarını kucaklayarak banşı yaşamayı düşledim. 1920'lerde doğanlar biraz da düşle yaşıyor galiba... Türkiyv'de ölüm orunı binde 110 wm:'\d* AŞI KAMPANYASI 11 eyiülde başlayıp 30 gün sürecek aşı kampanyası ile ülkemizde binde 110 olan çocuk ölümlerinin binde 2025 oranında azaltıbnast bekleniyor. Kampanyanın gerçekleşmesinde büyük katkılan olan UNICEF Türkiye Temsilcisi Rkhard S. Reid ile Türkiye Program Yardımcısı Incila Diker birlikte. yanet Işleri Başkanlığı ile çeşith bakanlık ve kuruluşlar katılacaklar. 6 eylul cuma gunü Türkiye1 deki 54 bin camide aşının önemi konusunda hutbe okunacak. Aşı kampanyası öteki deyişiy'e "bağışıklama kampanyasına" ve yürütülen çahşmalara ilişkin UNICEF Türkiye Temsilcisi Richard S. Reid'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları özetle şöyle: Böylesine dev bir aşılama kampanyasını ilk olarak Türkiye'de başlatmanızuı nedenlerini ögrenebilir miyiz? S. REİD Uç nedeni var. Birincisi Türkiye'nin yüzölçümü, coğrafi durumu ve çok büyük oranda bir çocuk nüfusuna sahip olması. İkinci neden, Türkiye'nin öteki ülkelere oranla daha geniş bir altyapıya sahip olması. Kampanyayı baştan başansız olunabılecek bır ülkede başlatmak istemedik. Üçuncüsu, Türkiye'nin çocukbebek ölümlerinin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri olması. Gerçekte bu aşılama 012 ay arasındaki çocuklar için olmasına karşılık, Türkiye'deki aşısız çocukların fazla olması nedeniyle kapsamı 060 ay olarak genişlettik. Kampanya düşüncesi ve kampanya nasıl başladı ve nasıl yiınitülecek? S. REİD Birleşmış Milletler Genel Kurulu'nun üç yıl önce aldığı karara göre tüm dünya çocukiarının 1990 yılına kadar aşılanması hedefienmişti. UNiCEF Başkanı James Grant 19601ı yıllarda Türkiye'de bulunmuştu. Türkiye'yi iyi tanır ve Türklere sempatisi vardır. Kam Aşı kampanyası, Dünya Sağlık Örgütü'nün desteği, UNICEF'in yardımı ve işbirliği, SSYB'nin koordinasyonu ile Türk Hükümeti tarafından yürütülecek. Aşılama, 7 bin sağlık ocağı ve 3 bin sağlık merkezi olmak üzere 10 bin merkezde yapılacak. Ayrıca gerekirse ilkokullardan da yararlanılacak. Kampanya için 6 eylülde toplam 54 bin camide hutbe okunacak. panya karan 1985 yılı şubat ayında UNICEF ile Türk hükümeti arasında alındı. Dünya Sağlık Örgütü teknik eleman ve danışmanlık yardımında bulunuyor. UNICEF teknik eleman, danışmanlığın yanı sıra para yardımında bulunuyor. Türk hükümeti, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı koordinatörlüğünde kampanyayı Türkiye'de yürütüyor. Tüm üjerde aynı anda olmak üzere ülke çapında yapılacak aşılama çalışmalan 1120 eylül, 1827 ekim ve 24 kasım3 aralık tarihleri arasında yapılacak. Kampanyada ne miktarda aşı ve malzeme kullanılacak? Hangi ülkelerden sağlanacak ve maliyeti ne olacak ogrenebilir miyiz? S. REİD Aşı ve malzemenin toplam maliyeti 3 milyon do lar kadar. UNICEF tarahndan sağlanan malzeme ve aşılar Fransa, Belçika, Kanada, İsviçre, Japonya, Filipinler, Lüksemburg, Italya, Danimarka, Isveç ve Batı Almanya olmak uzere toplam 11 ülkeden getirtildi. Getirtilenler 14 milyon doz karma (difteri, boğmaca, tetanos) aşısı, 6 milyon doz çocuk felci aşısı ve 6 milyon doz kızamık aşısını, bir kez kullanıldıktan sonra atılan 17.5 milyon enjektör, 1250 uzun ömürlü soğuk muhafaza kutusu, 134 buzdolabı, 67 buz akusü dondurucusu, 4 soğuk oda, 67 kasa tipi derin dondurucu, bir frigorifik kamyon ve 6 bin 500 aşı nakil kabından oluşuyor. Malzemelenn tamamı, aşıların yüzde 80' i kara, deniz ve hava yollarından Türkiye'ye getirtildi. Kampanyanın fllerde yüriilülmesi ne biçimde olacak? S. REİD Aşılamanın 7 bin sağlık ocağı ve 3 bin sağlık merkezi olmak üzere 10 bin merkezde yapılması düşünülüyor. Ayrıca gerektiği yerlerde ilkokullardan da yararlanılacak. Tüm sağbk elemanlan bu alanda seferber olacak. Kampanya, illerde valilerin sorumluluğunda yürütülecek. 67 ilin valisi 8 temmuzda Ankara'da tçişleri BakanlığYnda bu konuda toplanmışlardı. Bu arada, köy ve rnahalle muhtarlan bölgelerindeki 060 aylık çocukları saptadı. Anahtar kişiler anneler olduğundan, annelerin çocuklarını aşılama merkezlerine getirmeleri için harekete geçirmek gerekiyor. Bunun için öğretmenler, muhtarlar, din adamları çalışacaklar. ~ HABERLERİN DEVAMI Türkiye'den dostluk (Baştarafı 1. Sayfada) dıraplar karşısında çaresiz kaldıgım zamanlar yükseltmiştiro. Yoksa milletleri vargılamak benim işim değildi." 67 EYLÜL OLAYLARI Sonra "azıcık geriye dönelim, askeriigimi >aptığım yülara" diyerek eklemişti. "Reva görulen muamele hayli yıiregimi yakmıştı, ama teskere alınınca askerlik hep olumlu yanlanyla hatıriandığından ben de öyle hatıriamaya kararlıydım. Ama 1946'da babamın cenazesine katılmak için Amerika'dan döndiıgumde 4. Şube larafından arandığıma ilişkin bir mektup ile karşılaştım. Yeniden askere çagınyorlardı. Gitmedim. Amerika 'daki oğlu arkadaşım olan bir mebusun yardımıyla yurt dışına çıktım. Bu olaylar gençlik yıllanmda beni çok yaralamıştı. Sonra 67 eylül olaylan geldi. Siz belki o yıllarda dogmanuştınız bile. O gordüklerimi gördiikten sonra verdigim Marih ve demokrasi gururuna sahip bir millete bu yapılanları yakıştıramadım' şeklindeki demeç ' Türk diişmanı kan kustu' diye lanse edilmişti. Azınlık olmak dünyanın en berbat işidir kardeşim. İşte Bulgaristan'da Türklere >apılanlan görüyorsunuz. Onlara yapılanları lanetliyorum. İşte bu yuzden 67 eylülde sesimi yukselttim. Son olarak da 1964'teki Kıbns hadiseleri karşısında sessiz kalmadım. O giinden bu yana 'istenme>en adam'ım." JOHNSON'LN MEKTUBU Siz o >ıllarda Amerika'da hayli etkiliydiniz de. Yönetim nezdinde bir girişiminiz olmuş muydu? YAKOVAS Ben o yıllarda Cleveland, Ohio'daydım. Ankara'daki ABD elçisi Macomber'in Kıbrıs'ın bombalanmasından hemen once yapılan bir Bakanlar Kurulu toplantısına katıldığını haber almıştık. Başkan Johnson'a bir mektup yazarak Ankara'nın kararını önlemek için yeterince çaba göstermediğini belirtip, Amerikan vatandaşı Yunanhlar adına onu girişimde bulunmaya çağırmıştım. Amerikan Büyükeİçisi'nin Kıbrıs konusunun görüşüldüğü Bakanlar Kurulu toplantısmda ne aradığını sordum. Sanıyorum bu girişimimiz tnönü'ye hayli sert bir mektup yazılması ile sonuçlanmıştı. Nitekim bunun sonucu olarak o sırada Yunanistan Başbakanı olan Papandreu ile tsmet İnönü'nun bir araya gelmesi de gerçekleşmamişti. Carter'ın Tiirkiye ziyareti ve bu ziyaret sırasında 1942'de yanan Patrikhane'nin yeniden inşasına izin verilmesi için Sabancı'dan yardım istemesi sizin bilginiz dahilinde mi gerçekleşti? YAKOVAS Sayın Carter yakm dostumdur. Geçen mart ayında Akdeniz'e gitmek istediğini söyleyince mutlaka Türkiye'ye de gitmesini, Patrikhane'yi ziyaret etmesinı ve konuyu canlandırmasını rica ettim. Çunku Patrikhane biz Amerikalı Yunanhların ana kilisesidir. Bizler Amerikan vatandaşı olduğumuzdan Amerika'nın Türkiye'ye bakışına da ışık tutmaktadır. tYt NtYETİN YANKISI Türkiye Amerikan Kongresinde çeşitli sonınlarla karşı karşıya. Türk hukıimetinin Patrikhane'nin sorunlarına getirecegi esnek bir bakış Türkiye'nin Kongre'deki sorunlanna Amerikalı Yunanldann esnek bakaca|ının mı işareti? Başbakan Ozal'dan bu konuda bir talep vaki oldu mu? YAKOVAS Hayır bu konuda somut bir talebi olmamıştır. .\ma Türk hükümeti bizden köprü işle\i görmemizi bekliyor. Bu konuda aynntıya girmeİc istemiyorum, ama Türkiye'nin Amerika'daki imajı tamamen değişecektir. Türkiye'nin iyi niyet gosterisi Amerika'da yankısını bulmaktagecikmeyecektir. Bn etki, Yunan kökenli Amerikalı Kongre uyelerinin desteğiyle gündemde kalan Ermeni soykınmı konusundaki karar tasanlarına kadar uzanabOir mi? YAKOVAS Türkiye'den tek isteğimiz dostluk. Zaten Sayın özal konuya "olumlu baktıgını" bana söyledi. Durum boyle olunca biz de Türkiye'nin sorunlanna olumlu bakanz. Söz ettiğiniz karar tasarılarını önlemeye çalışınz. MENDERES İLE GÖRÜŞME Adnan Menderes ile de Amerika'da göriişmeyi başarmıştınız. Menderesin bir talebi ya da teikini olmuş muydu? YAKOVAS Hayır. Birleşmiş Milletler toplantısına gelmişti. Hiç unutmuyorum. Yunanistan Başbakanı Karamanlis'e "ben Türküm, adım Yunanca (Mendros Nehri), siz Yunanlısınız adınız Türkçe (Karamanlis Kuçük Asya demek.) bu durumda anlaşmamız lazım' demiş, sonra da "diktatörler" dediği gazetecileri çağırmıştı. "Onlar diktatordur, çiinkii her istediklerini yapmak zorundayız" demişti. Medeni bir insan ve tam bir centilmendi. Çok sevdiği vatanı için canını bile verdi. Bundan önceki bzel izniniz donemin Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çaglayangil'in özel izniyle gerçekleşmişti. Ancak o dönemde bazı endişeleri vardı. Bunlan size açmış mıydı? YAKOVAS O yıllar Türk düşmanı olarak lanse edildiğim yıllardı. Türkiye'ye gelmek için iznini istediğim zaman New York'ta kutlanacak Yunanistan'ın bağımsızlık bayramında yapılması mümkün olan Türkiye aleyhtarı gösterileri önlememi rica etmişti. Söz verdim. Yaptırmadım. Sözumü tuttum. Açık kafalı ve hür iradeli bir politikacıydı. GÖKÇEADA'DA Yakovas, vefat etmiş yakınlarının kabirlerini ziyaret etmek uzere önceki gün Gökçeada'ya gitti. Gökçeada Çanakkale'nin çıkışında olması dolayısıyla Türkiye açısından stratejik bir önem taşıyor. Ancak Patrikhane'nin yeşil pantolonlu, yeşil gömlekü ve açık yeşil saçlı emektan Vasil için ise "Taşlannın üzerindeki en kırmızı yosundan en güzel saç boyalannın yapıidığı ada" olmaktan oteye gitmiyor. Vasil'e bakılırsa "İşte Gökçeada ile Assos arasındaki temel çelişki de buradan kaynaklanıyor." Opr. Dr. Hasret giderdUer Kurban Bayramında istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 'na bağlı ceza ve tutukevlerindeki sanıklarla yakınlan, açık görüşte hasret giderdUer. Sıkıyönetim Komutanlığı'na bağlı Metris Askeri Ceza ve Tutukevi, Selimiye, Bayrampaşa askeri cezaevlerinde bayramın 2. günü açık görüş yapıhrken, Bayrampaşa Sivil Cezaevi'nde sanık sayısının fazla olması nedeniyle ilk üç gün 5'er dakikalık açık görüş yapıldı. Sanıklarla görüşebilmek için arife gününden cezaevi kapısına gelen aileler, burada sabahladüar ve bayramın birinci günü uzun kuyruklar oluşturdular. Sanıklar, tanınan görüş süresi içinde ancak çocuklanyla kucaklaşabildiler. Bodrum tatilcileriıı hücumuna iığradı (Baştarafı 1. Sayfada) Evren"in ziyareti dört kişi yaşamını yitirdi. Celal Başlangıç'ın Bodrum'Cumhurbaşkanı Kenan Evdan bildirdiğine göre, geçen Şeren. bayramın ikinci günü Ankaker Bayramı'nda 140 bin kişinin ra'da Seyranbağları Huzurevi ile tatil yaptığı ilçede bu bayram Etımesgut Erkek Yetiştirme 250 bin kişi bulunuyor. Beledi Yurdu'ndaincelemelerde bulunyenin sürekli anons yaparak du. Bodrumluları evlerini turistlere Evren, 1318 yaşgrubu 140 öğaçma çağnsı olumlu sonuç verin rencinin kaldığı yurtta incelemece, yer ayırtmadan tatile çıkan ler yaparken, girdiği bir yatakhaların bir bölumu yatacak yer nede duvarlara asılmış büyük buldu; büyük bölümü ise oto boy "Ahu Tuğba", "Arzu Ok'ay" mobillerde, teknelerde ve men ve "Zerrin Egeliler" gibi seks yıldireğin üstünde yatıyor. Bazı dızlarının resimlerini görunce, pansiyonların rezervasyon yap Yurt Müdürü Engin Kadakul'a tıranlan değil de daha çok ucret dönerek, "Anlasılıyor ki, çocukverenleri alması karşısında bele lar başıboş bırakılmış, çocukladiyenin çaresiz kaldığı da gözle nn size karşı direnmeieri var. Bu niyor. Yerli turistlerin istilasına direnme yarın başka şeylere douğrayan Bodrum'da gündüzler nüşiir. Bugiın duvarlara bunlan oldukça sakin geçiyor. Sabahın asanlar, yarın da duvarlara 'Tek erken saatlerinde teknelere hü Yol Devrim' falan yazarlar" dicum eden yerli turistler, adalar ye çıkıştı. Evren, girdiği bir başve koylarda denize girdikten ka yatakhanede ise "Böylesini sonra akşam saatlerinde Bod içmediniz" şeldinde bir slogan ve rum'a dönünce bu kez restoran "yan soyunuk" kadın resimlerilara hücum ediyorlar. Saat nın yer aldığı bira reklamı afişi 22.00'den sonra Bodrum'da ile karşılaşınca, Yurt Mudürü, Sandviç bile kalmıyor. Belediye "Efendim bu resmi dün ben inçöplerin toplanma'inda da yeter dirmiştim ama çocuk yine assiz kalınca restoranların artık mış" diye açıklamada bulundu. ları Bodrum kıyılannda yüzü Evren daha sonra bu tür resimyor. Bu arada, şişe sularında gö lerin gençleri ahlaksızlığa itecerülen böceklere karşı da herhan ğini söyledi. Evren, özellikle bir gi bir öniem alınmadı. yatakhanede Atatürk resminın Bodrum'da turistik tesis ve yanı sıra, çıplak kadın resimlerinin de asılı olduğunu görunce, restoranlardan sonra en çok işi ise 500 liraya deve gezintisi yap "Atatürk resmi ile bu resimler tıran Hasan Çoklar ile kızarmış yan yana olur mu" diye uyanda bulundu. Cumhurbaşkanı Evpatates ye bira satan Başbakan Turgut Özal'ın teknik danışma ren, daha sonra Yurt Müdurü Engin KadakuPa "Sen babasın, nı Erkal Zenger yapıyor. evinde boyle şeylere izin verir misin, burada da vermeyeceksin" dedi. lstanbul'da Kurban Bayramı süresince 376'sı erkek, 375'i kız 751 çocuk dünyaya geldi. En çok doğum Zeynep Kamil Hastanesi'nde gerçekleşti. Burada 101 erkek, 102 kız çocuğu dofidu. Küçükköy Validesuyu Deresi'nde yeni doğmuş bir bebek cesedi bulundu. Cesedin beş gün önce dünyaya gelmis bir erkek bebeğe ait olduğu belirlendi. ya geçmek isteyen Fatma Duyar'a çarparak ölümune neden oldu. • Çonım'da ehliyetsiz sürticu Yakup Yagcı, evlerinin önünde oynayan yeğeni Aysel Vagcı'yı ezerek ölümune neden oldu. • Izmir'de narkotik şubede görevli Tamer Uygur kullandığı polis aracıyla göreve giderken meydana gelen kaza sonucu yaşamını yitirdi, 1 kişi de yaralandı. • AydınÇine karayolunda otomobilin şarampola yuvarlanması sonucu meydana gelen kazada, Nurten Demir öldü, 2 kişi yaralandı, Aydın'da meydana gelen diğer kazada, yolu karşıdan karşıya geçmek isteyen Aydın Gülmaş otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. • Alaşehir'de patlayan lastiğini tamir etmeye çahşan Muslafa Dönmez, jant çemberinin yüzüne çarpması sonucu yaşamını yitirdi. • Çeşme'de, bir otomobil, motosiklete çarptı, motosiklet sürücüsü Enver Şanlı olay yerinde oldu, 6 kişi de yaralandı. • Torbalı'da kamyonun devrilmesi sonucu meydana gelen kazada Fahrettin Uurman yaşamını yitirdi. • Kula'da devrilen traktörun römorkunda bulunan Erdogan Akça öldu. • Dikili'de meydana gelen kazada da Havrullah Toprak ve Necip Kocasoy oldu. • Gümiildür'de bir otomobilin ağaca çarpması sonucu surücüsü Kadir Kaşıkkaya yaşamını yitirdi. Ayrıca hatalı sollama sonucu meydana gelen bir başka kazada ise liğur Üveyoğlu oldu. • Biga'da aşırı hız nedeniyle bir otomobil, virajı alamayarak uçuruma yuvarlandı. Kazada Suleyman Kaya ile Mehmet Baş ölduler. • Uşak'tan tzmir'e giden bir otomobil Kula yakınlarında hatalı sollama sonucu şarampola vuvarlandı. Kazada Elif Çdik, Özlem Çelik ve Özgür Çelik öldü, 2 kişi yaralandı. • Mersin'in Erdemli ilçesinde Ali Kazıcı yönetimindeki HPML94 plakalı otomobil Kız Kalesi mevkiinde şarampole yuvarlandı. Kazada Ali Kazıcı ile Yahya Gençiz ve Ali Gezer hayatlarını kaybettiler. Trafik kazaları KAZIM SARI Mua: Mecidiyeköy Buyükdere Cad. No: 57/5 Tel: 166 96 66 166 47 48 Genel Cerratıi Uzmanı Bayramda yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen trafik kazalannda 41 kişi öldü, 72 kişi de yaralandı. tstanbul'da bayram süresince 140 trafik kazası oldu. • tstanbul'da Haliç Köprüsu üzerinde 14 aracın birbirine çarpması sonucu meydana gelen zincirleme kazada Sadettin Ayman ve eşi Canan Ayman olay yerinde ölduler. Diğer semtlerde meydana gelen trafik kazalarında da 3 çocuk yaşamını yitirdi. • Gerede'de hatalı sollama sonucu yabancı plakalı bir minibusle otobus çarpıştı. Kazada Mehmet Çalışkan ile Zehra, Medine, Burhanettin Çalışkan ve Ali Ercan ölduler. • Antalya'nın Keçiborlu rampasmda meydana gelen kazada, Anadolu Ajansı İstanbul Eski Bölge Müdürü Güngör Göktan, eşi Sezer Göktan ve damadı Hakan Çolak yaşamını yitirdi. • Muş'ta bir minibüs aşırı hız nedeniyle 300 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada, Zeki Kılavuz, Mehmet Emir Soylan ve Muzeyyen Sezgin öldu, 3 kişi de (Baştarafı 1. Sayfada) ve şunları söyledi: ağır yaralandı. "Bu tür kasıtlı haberlerin za • Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde Holger dün saat 11.00'de rarı büyuk olmasaydı komik de traktörun devrilmesi sonucu KaCumhurbaşkanı ikametgâhında mek mümkün olacaktı. Bütiin dir Şirdenli, Aziz Kınkçı ve SeKKTC Cumhurbaşkanı'yla bir bu haberler belirli bir maksata lahattin Ballı yaşamını yitirirgörüşme yaptı. Denktaş, görüşhizmet etmek için Yunan Gizli ken, 11 kişi de yaralandı. mede Genel Sekreter de CuelServisi tarafından telkin edil • SamsunAnkara karayolunda lar'ın kendisini New York'a damektedir. Son zamanlarda bu bir otomobilin dereye yuvarlanvet eden mesajını sözlü olarak yanıtladı ve 1213 eylülde Genel * uydurma haberler gittikçe yo ması sonucu otomobilde bulugunlaşmaktadır. Bunlar Rum nan Fatma Sunar öldü, 3 kişi yaSekreter'le görüşeceğini Holhalkını Türklere karşı şiiphede ralandı. ger'e duyurdu. ve düşmanhkta belirli bir nokta • Bolu'da Ankara'dan lstanÖte yandan KKTC Sözcüsu, ya getirmek için yapılmaktadır. bul'a giden bir otomobil banketKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde silahlı kuvvetlerin savaş Genel Sekreter'in iki tarafı bir te yurüyen Ayşe Yıldız'a çarpahazırlığı yaptıkları yolundaki haaraya getirmeye çalıştıgı bir dö rak olümune neden oldu. berlerin tumuyle asılsız olduğunemde Yunan Gizli İstihbarat • Irabzon'cla mınıbusotomobıl nu açıkladı. Servisleri'nin iki halk arasını da çarpışnıası sonucu meydana geSozcu Kıbrii Rum basınının ha da açmak için başlatiıgı bu len kazada, Coşkun Okan öldü. yogun çaba tilizlikle izlenmekte • Külahya'nın Enıet ilçesinde bir bu yöndeki ısrarlı haberlerini dir." dün sabah Lefkoşe'de yalanladı kamyon caddeyi karşıdan karşı ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Işlerinıi zamaııında bitiremedim'' SORl : Aralık 1983'len beri. bir özel sektör kuruluşunda sigortalı olarak çaltşı>ordum. Bazı işlerim nedeniyle, işyerinden 10 gün izin alarak memlekete gittim. Ancak, işlerimi zamanında biteremedim. Araya, bayram girdi, benim de bayram sonrası işbaşı yapmam gerekiyordu. Geri dönmem mümkün olmadığı için, durumu eve telgraf çekerek bildirdim. Ancak izin vermemişler ve üç giinün sonunda iş akdimi feshetmişier İş Kanununun 17 2/f maddesi geregi olarak. Çaltştıgım işyerinde sendika yoktu. A>nca hiçbir sosyal hak da verilmivordu. İşyerine gittim ve bana hiçbir hak iddia edemeyecegimi, primtazminat vb. alamayacağımı soylediler. Bu durumda: 1 İşyerinden saklı haklarımı (primtazminal) alabilir miyim? 2 Sigortamı iptal ettirerek, birikmiş primlerimi alabilir miyim? E.TrtZMİR VANIT: 1 İş Yasası'nın 17. maddesine gore, " 0 Işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki gun ve bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil günunden sonraki iş gunu, yahut bir ayda uç iş günu işine devam etmeraesi", işverenin bildirimsiz fesih hakkını kullanma alanına girmekte ve bu nedenle iş sözleşmesi bozulan işçiye kıdem taznıinatı da odenememektedir. Yasada haklı nedenierin nelerden oluştuğu açık ve kesin değildir. Bu konuda Yargıtav'ın goruşü de şövledir: "Her hak gibi bildirimsiz fesih hakkı da afaki iyi niyet kurallarına uygun şekilde kullanılmalıdır!' Geç kalış nedeninizin, yargı organlarınca geçerli sayılması durumunda kıdem tazminatı almaya hak kazanabilirsiniz. 2 Ancak. "sigortalı olarak çahştığı işten ayrılan ve malulluk ve yaşlılık ayiığı bağlanmasına hak kazanamayan, a) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş" sigortalılara birikmiş "primlerin toplamı. yazılı isteği üzerine toptan ödeme şeklinde verilir" Denktaş Cuellar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle