Katalog

17 AĞUSTOS 1985 Ozetle KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ 19. DYO resim yansması sonuçlanırken, 5 sanatçımn yapıtlan ödüle değer görüldü, 10 sanatçı da mansiyon kazandı. 308 sanatçının 434 yapıtla katıldığı yanşmamn Prof. Devrim Erbil, Prof. Doğan Kuban, Prof. Günsel Renda, Ali İsmail Türemen ve Umur Türker'den oluşan seçici kurulu, Halil Akdeniz, Fikri Cantark, Ismet Doğan, Cuma Ocaklı ve Mustafa Pilevneli'yi ödüle değer buldu. Sibel Çakar, Bekir Sami Çimen, Adem Genç, Can Göknil, Mehmet Güler, Ergin tnan, Bünyamin Özgultekin, Çiğdem E.Sağın, Alptimur Ulukılıç ve Bilgehan Uzuner de mansiyon kazandılar. Yanşmada derece alan yapıtlar daha sonra sırasıyla tzmir, Ankara ve tstanbul'da sergilenecek (a.a.) DYO resim yurışması sonuçlandı AMERiKA'V» KÎM KİME DUM DUMA BEMÇ AK "Bekçi Murtaza" Venedik^e gidiyvr Venedik Film Festivali'nin yanşmalı bölümünde gösterilecek olan "Bekçı Murtaza" ile ilgiii dün bir basın toplantısı düzenlendi. "Bekçı Murtaza "nın yönetmeniAli özgentürk, senaristi Işık özgentürk, Murtaza rölünü oynayan Mujdat Gezen ile müdür rolünü canlandıran Halıl Ergün 'ün katıldığı toplantıda Ali özgentürk, filmle ilgiii bilgi verdi. özgentürk 26 ağustos 6 eylül tarihleri arasında yapılacak Venedik Film Festivali'nde, "Bekçı Murtaza "nın 5 eylülde gösterUeceğini söyledi. Festivalin yanşmah bölümünde Mauri Pialat'm "Polis", Agnes Varda'nın "Yersiz Yurtsuz", John Huston'un "Prizziler'in Onuru", Ridley Scott'ın "Efsane", Jerzy Skolimowsky'nin "Fener Gemisi", Alberto Bevilacqııa'nın "Mucizelerin Kadını", Carlo Lizzani'nin "EbeAna", Vadim Abraşitov'un "Gezegenlerin Geçit Resmi", Albert Mekretçan'ın "Çocukluğumuzun Tangosu" adlı filmleri yer alıyor. Sözüne inandırAhnanhn shngesi: Heinıich Böll Meinrich Böll, dürüstlüğünden ve açık sözlülüğünden ötürü anayurdunda epey eleştirildi. Devleî gücünü evinde bulduğu bile oldu. Unutulmamalı ki, Böll'ün onuru onun aydınlığında huzur bulanlar için yükümlülüktür. MARTİN WAGNER Heinrich Böll'ün ilk yapıtranndan biri savaşın son günlerini konu alan kısa bir romandır ve adı bize şu soruyu soraı: "Ademoğhı.neredeydin?" Savaşın anlamsızlığmı, yaşamın ölümden başka bir biçimde noktalanamayacağını aniatan bir öyküdür bu. Yazar, yumuşak hareketlerden oluşma bir ölüm dansını andıran bu öyküsünde, çügınhğın uç noktasına varılınca insanın nerede bulunduğunu, suç işlendiği sırada başka yerde olduğunu kanıtlayabileceği bir tanık gösterip gösteremeyeceğini sorar.Insana yeryüzündeki mitolojik ilk adamın adıyla hitap eder. (Bu kitabm okurları Türkçe bilselerdi, sorunun derinliğini yorumlama çabası gerekmeden anlarlardı.) Dolayısıyla da, insancıllığın yalnızca bir safsata olarak hor görüldüğü, bireyin hiç, fanatik yığjnlann her sey sayıldığı o Üçüncü Imparatoriuk'tan, bin yıl sürmesi öngörülmüş planlı insanhk dışıhğın hemen ardından insanın nerede kaldığını sorar. Cehennem ve Efendiler Irkı'mn tmparatorluğu bu romana belirgin bir biçimde yansır. Çağdaş bir kıyamet öyküsü. "Ademoflu, neredeydin?' Soru, bir kez daha zebaninin elinden kurtulan, bir zamanlann Adem'i gibi çmlçıplak, çıplaklığım yeni yeni keşfetmekte ve bu çıplakhğı örtmeyi öğrenmek zorunda olan bireye yöneliktir. sına, füze çılgınlığına kadar yaşamış ve ağır hasta olduğu halde, zayıf düşmüş bünyesini zorlayarak insanoğlu için ve onun nereye ait olduğu konusunda taruklık etmiştir. Yine de BöD, Federal Almanya Cumhuriyeti'nin bir tarihçisidir. Bu cumhuriyetin 40 yılhk tarihine onun kadar yakından eşlik etmiş bir başka meslekdaşı yoktur. Ve Böll insanoğlunun nerede olduğunu her keresinde yeni bir biçimde sordukça, her keresinde büyük yankı uyandırdı. TarihseJ açıdan bakıldığında, yapıtlan bir dizi toplumsal ve siyasal olumsuz gelişmenin, kendini kandırma girişiminin, yoz koşullann, çağdaşlarının anılanndan, kendi geçmışlerinden kurumlara, küçük burjuva duygusallığına kacışı sırasında yüreklerinin katılaşmasının açıklanmasından oluşur. SİLAHSIZLANMA İÇİN Böll, erken öldüğü halde bu dönemin çok sonrasma, füze çügınlığma kadar yaşadu Süahsızlanma için kansıyla gösterüert de katılarak, ağır bir hastalıktan zayıf duşmüş bedenini zorladu P İ K N İ K PtY4I.E MADRA QÜM • ĞUMEŞ BATMAtfA Hep aynı soru İnsanın özüne ve çıplakiığına Uişkin bu temel soru yazann zihninden bir daha silinmez. Sonraki yapıtlarından en son denemelerine dek bu soru değişik biçimlerde hep yer alır. Heinrich Böü'ü.çağmın tarihçisi, Katolik politikacı Adenauer döneminin Katolik tarihçisi olarak adlandırırlar. Bu adlandırma yerinde olsa bile yine de eksiktir. Böll erken yaşta öldüğü halde bu dönemin çok sonra SESLEGIM NJI/OP. BUMU MÜMVALAP... Bilge Olgaçhn yeni filmi Ban^ytlık ve telkin Ama insana çabucak bir etiket yapıştırmaktan vazgeçmek gereklidir. Böll, neşterini acımasız bir biçimde savuran saldırgan bir taşlamacı değildı. Onun taşlamalan kusur işleyeni gözüne kestirip izini süren ve onu ele vermek amacıyla bunu salt keyif için yapan bir saldırganlık hiç değildir. Ister bir kurum olsun, ister belli bir davranış biçimi, ister keyfi bir unutkanlığın temsilcilerini teşhir etsin, alışılagelmiş deyiş ya da sorunsallan kendine özgii diyalektik ters yüz etmeyle bir dönemin ya da toplumun yanılgılannı şamar gibi ortaya koysun, ne zaman bir hedefi teşhir etse bunu her keresinde belli bireylerin ve insanhk ülküsünün savunusu olarak, bir tür aktif savunusu olarak yaptı. O eziyet çekenlerin, köşeye kıstırılanların a\Tjkatıydı. Onun içine çektiği soluk, ilk Hıristiyanların anladıklan biçimiyle sevgi, a n çekenlere, komşulanna yönelik sefkatti. Egemenlerin tehditlerine karşı onun silahlan, barışçılık ve telkin oldu. Heinrich Boll, ıster "Genç Bir Katolige Mektup'ta ahlaksal "çifte standart"a karşı çıksın, ister terörist Gudnın Enssiin'in insan olarak cıddiye alınması gerektiğini savunsun, el atttğı konuJarla ilgiii sözünü söylemeden önce hiç beklemedi, kendini güvenceye almaya calışmadı. Bu dürüstlük ve açıksözlülük anayurdunda epey eleştirilmesine, hatta devlet gücünün kendi evinde sergilenmesine bile yol açtı. Ama anayurdunun dışında da, sözüne inanılabilir AJman'ın simgesi oldu. Heinrich Böll'ün ahlaksal bir başvuru "mercii", Federal AJmanya Cumhuriyeti'nin vicdanı olduğu söylenmiştir. Bir yazar olarak böylesi bir kurumlaşmayı amaçiamış değildi. Ancak, kamuayunun kendisini gayri resmi olarak atadığı bu güç görevi ve yükümlulüğu kabul etti, ciddiye aldı. Onu destek alanlar ve çektikleri vicdani azabınj ona yükleyenler unutmamalıdır ki, yazar Heinrich Böll'un onuru, onun aydınlığında huzur bulanlar için de bir yükümlülüktür. "Kaşık Duşmanı" adlı filmiyle uluslararası ödul alan yönetmen Bilge Olgaç, ' 'Guluşan'' adlı yeni filminin hazıruklan içinde. Olgaç'm verdiği bilgiye göre, Osman Şahin 'in bir oyküsünden sinemaya uyarlanan "Gülüşan"w senaryosunu da Osman Şahın hazırladı. Olgaç, fîlmin basrollerinden birini Halil Ergün'ün üstleneceğini, ancak basroldeki kadın oyuncunun henüz saptanmadığmı belirtti. Bilge Olgaç, filmin çekimi için gerekli hazırlıklann tamamlandığım, başrolü üstltnecek kadın oyuncunun belirlenmesiyle birtikte "Gülıişan"ın çekimine Erzurum'da baslanacağını söyledi. (UBA) H1ZLI GAZETECİ NECDET ŞEIS VİDEO KULÜPLERtNDE NE VAR NE^OK? Bulutsuzluk ÖzlemiBodrıtm'da Grup Bulutsuzluk özlemi, bayram tatili süresince Bodrum'da, "Mavi"de çalacak. 2531 ağustos tarihUrindeki konser dizisinde kendi bestelerini seslendirecek olan tophthığun repertuvannda, istanbuVdaki büyük kent yasamını dile getiren parçalar ve Beatles grubunun besteleri var. Grup Bulutsuzluk Özlemi, Nejat Yavaşoğullan (akustik gitar), Sina Koloğlu (piyano), Phılippe Sumbülkaya (perküsyon) üçlüsünden oüışuyor. YÖNETMEN VE OYUNCU Polonyah yönetmen Skolimovski (önde), ".\foonlighting"le başanlanna bir yenisini katarken, basoyuncusu Jeremy Irons (arkada) çizdiği ilginç kompozisyonla ona yardımcı oluyor. MÖONLİGHTtNGA'önetmen: Jerzy Skolimovski / Ojunculan Jeremy trons, Eugene Lipinski, Jiri SUnisJaw, Eugeniusz Haczkiewta / 1983 yapımı. 95 dakika. Varşovalı üç inşaat işçisi ve Ingilizce bilen ustabaşılan Novak (Jeremv trons), Londra'da yaşal mayı duşünen zengin Polon> ah patronlan adına, daha önce satın aldığı evi onarrnak üzere 5 Arahk 1981 günü İngütere başkentine ayak basarlar. 13 araük gunü akıyönetim ilan edilip Dayanışma Sendikası'yla birlikte Polonya sınırlan kapatılmca, Novak, arkadaşlarını telaşlandırmarnak için haberi onlardan gizler. Binbir parasal sıkmtıya göğüs gerdikten sonra (Novak süpermarketten yiyecek çalmak zorunda kalır) işi tam zamanında bitirir. Ve ancak o zaman Jaruzetski darbesini arkadaşlanna haber verir... Konusu çoğu kişiye yadırgatıcı gelse de usta yönetmen Skolimovski, "Moonligbting" de üç değişik olayı birlikte anlatmayı başanyor: 1 1982 yılı başmda iyice gerginleşen Polonya'daki siyasal ortamı, 2 Işçi göçünün nedenlerini (zengin ülkelere göçen yoksullar) ve göçmen işçilerin sömürlilrnesini, 3 Bir ustabaşı portresi aracılığıyla iktidann niteliğini ve getirdiğı sorumlulukları. Yönetmen, son olarak da işçileri geri zekâlı gibi gösterip seyirciyi guldurmeyi, ama sonra da ırkçı mekanizmayı ortaya koyup güldürü için onu utandırmayı başanyor. Ve bütün bunlan son derece yumuşak, en ufak bir gösteriye kaçmadan, zarif bir sinema diliyle anlatıyor. Siyasal, toplumsal sinemaya örnek istiyorsanız işte âlâsı... (AKADEMİ VÎDEONişantaşı) Halim Şefik kitabını sergiliyor Ozan Halim Şefık, ilk basımı 1979'da yapılan ve bu yıl yeniden yayımlanan "Otopsı" adlı şiir kitabının satışını kaldırım sergisinde yapacak. tlk şürleri 1943'lerde ServetiFünun Uyanış dergisinde çıkan, daha sonra şiirlerini Aile, Vatan, Varlık, Akşam, Cumhuriyet ve Yazko Edebiyat gibi dergi ve gazetelerde yayımlanan Halim Şefık (Güzelson), bugün saat 15.00 23.00 arasında Bağdat Caddesi, Kantarcı Otobüs durağı arkasında "Otopsi"adh kitabını sergileyecek ve satacak. Halim Şefık aynca okurlanna kitaplannı imzalayacak ve isteyenlere kitapta bulunmayan şiirlerini yazacak. <tZ TARIHTE BUGUN MIMTAZ ARIK A\ DAVYJtROCKBTT DOĞÛU 17 Ağustos 1f86 'PA BU6UN, DAVy CROCK£TT(1XYVİ KKOKBT) AMEfllKA'OA PO6PU. O6RENIMİ YÜ2 GÜ I NÜ AŞMIYACAK OİAM CgOC*£T^BATtYA AKAN* 6ÖÇMENL&ZE ÖNCULUK ED£e£K VB 4RAM BlR Kt2lU>EHUJL£KLB ÇATIŞAI&K POPÜLERÜK KAZAHACAJCPR. IYı BlZ AVCJ DA OLAN CMVY ' CHOC/C£7T,AS/L LJNÜHÜ, TENNBSSeE'OBN SlLCI SEÇltMREK KATILDIĞ' ABD MECL/SlNPE POUTlKACILKLA £LPE EDECEJeTİg. 6UZEL KOt NUŞMASI VE KAR$ITLARINCA BiLE BEĞEUlLSCEKTl/Ç. ANCAK, 1855 SEÇlMlEfilNt KAYBEOlNCE, TEKSAS'T* MSKS/K/I OCPUSU TASAFINPAN SIKJÇrrRILAU AMERİKAULAR'A KATtLA ' CAKTtR.ALAMO KALESlNI SAVUMUHK.EM ÖLDÜISÜUJNCE DE Ç1836) ADI GALERİLER 528 66 29526 10 00/412 MÜZAYEDE SALONLARI "YA2 NOTLARI1 Hüsıtv Gertde Cad 126 Teşvıloye ISTMIBUL Tel 141 2711 3 îsıansuL SEZON SONU PERAKENDE SAITSARINA BASIAMISTIR. Anadolu Medenıyetlerı desenlen ile bezenmış elışı MUM BATİK kupon kumaş, bluz, tışort, heybe, esarp Cumaıtesıvepazargunlerıdesatıslanmızsurmektedır. Kucukayasofya Cad No 35 SultanahmeıIST Tel 527 47 09 50 YIL ÖNCE Cumhııriyet Meşhur bir uçman yere düşerek öldü IJDNDRA 16 (ÖzelJ ~ Kaliforniyadan kalkarak Moskovaya gitmekte olan Amerikanın tanınmış uçmanı tVilly Post ile arkadaşı Wil Rogers Alaskada yere düşerek ölmüşlerdir. Willy Post 1931 de uçakla dünyayı dolaşmış meşhur bir uçmandu Arkadaşı Rogers de tanınmış bir uçmandı. Aynı zamanda 200 gazetenin aytarı olan Rogers kazadan iki saat evvel "Newyork Taymis" gazetesine telsizle bir makale göndermişti İki uçmanın ölümü her tarafta büyük bir acı uyandırmıştır. 17 Ağustos 1935 Gömüllıi köyü yakınında bir facia olmuştur. Köy civarmdaki tarlada çalışan üç Türk, dört kişilik bir Bulgar çetesi tarafından gupegUndüz dağa kaldmlmış ve dağda öldürülmüştür. Köylüler, bu zavallıların cesedlerini Vardar nehri kenarmda bulmuşlardır. Hükümet, köy halkından bir çete teşkil ederek öteki çetenin takibine çıkarmıştır. 1935 1985 işile ilgiii olarak yapılan gerçinlere, 'mrsızlarm gizlendikleri sanılan yerlerde devam edilmcktedir. Paris çevenlerinde de araştırmalar yapılmıştır. Meksikalı Kont Jose Oviedo de La Nota ile ortaklan da bu hırsızlık işinden ötürü aranmaktadır. Bu işle uğraşan enspektörün fıkrine göre, Meksikalı serseriler polisin araştırmalarından uzun müddet yakayı sıyıramıyacaklardır. • Nüfus cüzdanını kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ UZUNHASANOĞLU • Arpaçay Nüfus Memurluğundan aldığım Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NECIP GÖRMÜŞ • Istanbul Universitesı öğrencı kimliğimi, pasomu, öğrenci kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. EYÜP HİKMET SEVİM Antikalannız, mücevherteriniz. sanat degeri olan eşyaıannız ve her türtü kitaplanmz için... Her P E R Ş E M B E saat 1 4 . 0 0 HALIKİLİM Yerebatan Caö No 37 Cağaloğlulstanbur Tel 526 43 89 Feyzan Sanat Galerisi Mehmet Pesen Salih Acar Ruzin Gerçin Tomur Atagök Rezan Şenocak Nuran Eruysal Türkben Feyzan Ahybeyoğlu GÜZEL SANATLAR YETENEK SINAVLARINA KATILACAK ADAY ARKADAŞLAR Tum bolumlere yonelık hafta ıçı ve hafta sonu hızlandırılmış resim çalışmaları surmektedır USS ıkıncı aşama sınavında en az 300 puan alan adayların ayrıntılı bılgı ıçın bir an once basvurmalarını nca ederız tes\ıRı\e sanat galerisi Her türlü eski resim alınır Abdı Ipekp Caddesi 48/1 Teşvıttye ISTAN8UL 141 04 58 Bir Bulgar çetesi üç Türkü dağa kaldırarak öldürdü MODA SİNEMASI rALND 4'ER OYUİ AMUM SAMT TİYATROSU MİSAFİR SOFYA 16 (Telefonla) Dün sabah Kırcaali kasabasmın Kitise hırsızları PARİS 16 (OMJ Pamplun katedrali hazinesinin çalmmast İTALYAN FİLMLERİ HAFTASI AMARCMO/F.FELLİNİ BABAM ve USTAM/P.V.TAVIANI KAN DAVASI/LVVERTMÛLLER MASUMLAR/L VİSCONTİ MOOA SINEMASI337 01 28 TOKAT 15 AftKtes5 EvKI istasyon sanat evi sanat kültür ve egitiminde ilk öze] aterye M.ukj PJIIV MJVkj v ıJ l ı v m J M \ N B I I Mıı^M) GALERI ILANLARI HER GUN BU KOSEDE SEI BEN VE DÜERLERİ TIKCJNM 1920 EYLÛt SAAT: 18.30 ve 20.30 PAZARTESİ GÜMÖ BAŞUYOR BİR CEZA AVIINATINNI AMILARI 2122 EYUIL SAAT: 15.9011.00 BkfTLER SATISA ÇKMISTIII TEL: 337 01 2 1 HAYAT BA&ARI YEMİ YIL 12IUt 18.4521 MOOA SİNEMASI'nda