Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER arasında toplumsal, siyasal, sosyal ve kültürel olarak büyük bir uçurum vardı. Onun içindir ki, Mevlana'run öğretisi sadece kültür merkezlerinde, saray seçkinlerinin arasında yayılmış ve itibar gormüştur. Daha doğrusu Mevlevilik bir burjuva tarikatı olarak doğmuştur. Hacı Bektaş Veli ise, bunun tam tersi olarak felsefesini kırsal kesimde köylüye, yoksul Anadolu insanına öz Türkçe olarak vermiş, onlann dertleriyle, sorunlanyla içiçe olmuş, acılannı paylaşmıştır. Onun içindir ki, halk arasında kısa zamanda büyük itibar görmüş ve üne kavuşmuştur. Bu ulu insan hiçbir zaman ikbal uğruna zamanın ileri gelenlerine, saray seçkinlerine itibar etmemiştir. Onun yeri hep ezilen, horlanan insanların yanı olmuştur. O nedenle Anadolu halkının elinde, yüreğinde ve kafasında bayraklaşmıştır. Anadolu Selçuklu devleti olsun, Osmanlı devleti olsun Arapçayı medreseye din dili, Farsçayı da edebiyat ve devlet dili olarak kullanıyorlardı. Anadolu'da Türkçenin yaa ve edebiyat dili olarak gelişmeye başlaması 13. yüzyıhnda Hacı Bektaş Veli'nin çabalarıyla olmuştur. Daha sonraları Yunus Emre güçlü sanatçı ve mutasavvıf kişiliği ile Türkçenin güzellik ve gelişme sırlannı doruğuna çıkarmıştır. Osmanlı, Türkçeyi hep horladı. Nihayet, her ulusal varlığımızda olduğu gibi dilimize Atatürk sahip çıktı. Hacı Bektaş Veli, 13. yüzyıl Anadolusu'nun egemenlerinin soygun düzenine, zulmüne karşı tepkinin. hoşgörünün, banşın, dostluğun, kardeşliğin ve insan se\gisinin bir simgesidir. Getirdiği düşünsel sistemle giinümüzün toplumcu felsefesine köprüler kurmuş, çağdaş düşüncenin tohumlarını serpmiştir. 13. yüzyılın kargaşası içinde kıvranan Türk insanı, işçisi, köylüsü Hacı Bektaş Veli'nin insancıl felsefesinde özünü bulmuştur. Yoksulluk, yoksunluk, zulüm ve savaşların yorduğu, aşırı vergilendirmenin, sürgünlerin, aşağılanmanın ezdiği insanımız bir çıkış yolu arama sürecine girmiştir. Tuttuğu yol her türlü sömüriiye, baskıya, zuhne karşı koymak, birliği, kardeşliği ve dayanışmayı savunmaktır. Buna ne ad verüirse verilsin, özünde sosyal, siyasal, ekonomik ve toplumsallık yatmaktadır. Mazlum Anadolu halkının, zamanın zorba yönetimlerine karşı gösterdiği bir tepkidir. Hacı Bektaş Veli her ne kadar bir tasavvufçu, bir tarikat adamı ise de, öbür tarikatçılardan ayn bir özelliğe sahiptir. Felsefesi daima ileriye dönüktür. Toplumsal içeriklidir. Bektaşüik, Osmanlı yönetimine karşı girişilen mücadelelerde, reformcu hareketlerde önemli rol oynamıştır. Bazı Batı kaynaklarınagöre, 18. yüzyılda Voltaire'in çevresinde Bektaşi babalannın bulunduğundan'söz edilmektedir. Bunlardan, Fazıl Bey, Voltaire'in dostluğunu kazanmış, onun aydınlıkçı ve laik fikirlerini benimsemiştir. tstanbul'a döndükten sonra Fanl Bey, Bektaşiliğe ters düşmeyen bu fikirleri tekkelerde kolayca yaymış, böylece daha çok erken Bektaşi tekkelerinde bir aydınlıkçı hareket gelişmiştir. Milli Kurtuluş Savaşı, onu izleyen reformlar Bektaşilikten en sağlam desteği görmüştür. Yakın tarihimizde, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş mücadelesi günlerinde, Sıvas KongTesi'nden sonra Ankara'ya gelirken Kırşehir'e, yani Hacı Bektaş Veli dergâhına uğramadan geçmez. Nedeni ise Anadolu'daki Alevi Bektaşi toplumunun desteğini almak yurtseverliklerinden yararlanmaktır. Atatürk ülkenin içinde bulunduğu vahim dunımu, gelecekteki kurulacak devlet düzeninden söz edince, türbenin başında bulunan Çelebi Cemalettin Efendi'nin o zamanlarda bile Cumhuriyetten söz etmesi ve böyle bir düzenin kurulmasında her türlü yardımının yapılacağından emin olmasıru söylemesi Atatürk'ü ve beraberindekileri çok şaşırtmış, mutlu etmiştir. Çünkü o devirde o derece üerici bir düşünceyi beklemiyorlardı. Bütün bunlar Bektaşiliğin gericiliğe kapalı, daima ileriye dönük, çağdaş içerikli bir tarikat olduğu, Hacı Bektaş Veli'nin de tarikatçılığının, din adamlığmın ötesinde, toplumcu, ilerici ve çağdaş düşünceye açık bir bilgin ve yüce bir düşünür olduğunu göstermektedir. SONUÇ Hacı Bektaş Veli hakkında bugün iki görüş vardır. Birisi onun bir evliya, ermiş, keramet sahibi, bir dinsel önder olduğu, öbürü ise, onun çağının sosyal yapısındaki bozukluğa akılcı ve mantıksal yollarla karşı çıkan bir düşünür, bir eylem adamı, Türkçeyi iyi işleyen bir dil bilgini olduğudur. Tarihsel kaynaklara bakıldığında, yaşadığı çağın koşullannda toplumsal olaylar, bu olaylardaki etkinliğinin somut bir tahlili yapılırsa, bu ulu insanın tarikatçı değil, toplumcu bir önder olduğu görülecektir. Hacı Bektaş Veli'nin felsefesi, tarihte benzerine az rastlanan dinsel görünümlü, özünde ise toplumsal bir kavramdır. Bu felsefeden etkilenen Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve daha niceleri halkımızın gönlünde taht kurmuşlardır. 17 AĞUSTOS 1985 Hacı Bektaş Veli'nin felsefesi, tarihte benzerine az raslanan dinsel görünümlü, özünde ise toplumsal bir kavramdır. Bu felsefeden eîkilenen : Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve daha niceleri halkımızın gönlünde taht . kurmuşlardır. : Haeı Bektaş Veli ve Felsefesi PENCERE Biyonik.. Başbakan Özal, TV ekranında sık sık gülümsüyor. Bir ülkenin başbakanı güleryüzlü olmalı, değil mi? Hem Sayın özal neden somurtsun? Asgari ücretle açlığa talim eden işçi değil ki suratını assın; ayda 40 bin lirayfa dört nüfusa bakan memur değil ki kaşını çatsın. Sayın Özal, Başbakan olmadan önce köşeyi dönmüştü; patron sendikasında, yüksek yönetici kimliğiyle emekçi sendikalanna savaş açmıştı; Sabancı Holding'te önemli bir görevi üstlenmişti; sermaye çevrelerinin gözdesiydi; toplumun ayrıcalıklı kesimindendi. Sayın Özal'ın Ortadirek'ten birisi gibi karalar bağlaması için neden yoktur. Yine de özal'ın TV ekranında sık sık gülümsemesi iyi bir şeydir. Herkes gibi ben de Başbakanı gülerken gordüğümde dikkatimi çekmişti: Ne güzel dişleri var!.. Gerçekten Sayın Özal, modaya uygun dişlerle gülüyor. Biraz iri ve öne dogru fırlak bu dişler, ancak sahne ve tilm yıldızlarında görülüyor. Ne var ki ben böyle düşünürken bir dostum, günahı vebali boynuna açıkladı: Ay sen bilmiyor musun, dedi. Başbakanın dişlerini Amerika'da özellikle böyle yaptılar. Yok canım... Yahu sen gazete okumuyor musun? Okuyorum. Ne biçim okuma bu? Gazetelerde Özal'ın dişlerine ilişkin kaç yazı yayımlandı, görmedin mi? Belleğimi yokladım. Gerçekten Sayın Özal çok değişmişti; hem eskiden daha şişman değil miydi? Sordum. Ohooo, dediler, sen uyuyorsun, Sayın özal'ı Amerika'da 24 kilo zayıflattılar. Yapmayın canım... Gazetelerde okumadın mı? Peki, Özal Türkiye'de zayıflayamaz mıydı? Niçin Amerika'da zayıflıyor? Sorduğun şeye bak!.. Orası Amerika'dtr, her şeyin iyisi Amerjka'da yapılır. Turgut Bey, TV ekranlannda kitlelere daha sempatik görünsün diye zayıflatıldı. Giysileri böylece daha yakışıyor, hem daha sağlıklı yaşıyor. Turgut Bey'in son moda göztükleri de Amerika'da seçıldi; çünkü Sayın Özal gözlerine de Amerika'da baktırır. • Söylertenler doğru çıktı; Başbakan şimdi Amerika yolundadır; gözünü Houston'da ameliyat edecekler; içine yapay bir mercek yerleştirecekler... Demek ki Sayın Özal, dişlerinden sonra gözlerini de Amerika'da yaptırıyor. Gözlüğü artık atacak... Daha şirin olacak. Şu Amerika yaman ülke vesselam, Başbakanımızı alıyor, dişlerini yapıyor, kilosunu düşürüyor, gözünün merceğini degiştiriyor. Kimbilir, yann öbür gün Amerika daha neler yapacak? Başbakanımızın hangi organlannı değiştirip düzeltecek? Bilimin mucizelerine akıl sır ermiyor ki... Ne var ki Sayın Özal yine de bizimdir; Anadolu'da yetişmiştir; orasını burasını Amerika'da ne kadar değiştirseler de bir sınıra kadar gidebilirler. Oysa bizim asıl sorunumuz şimdi başlıyor: Özal'dan sonra ne olacak? Kim başbakanlık koltuğuna oturacak? En iyisi şimdiden ısmarlayalım, ilerde zorluk çıkmasın; Amerika bize gore bir biyonik başbakan yapsın; bizler de seçimlerde sandık başına gider biyonik başbakanımızı seçeriz; böylece hem onlar dertten kurtulur, hem biz... ^HULUSİKONUK Mimar Insanltğa büyük hizmetleri olan, tarihe malolmuş ve değer biçtiğimiz büyüklerimizden kiminin askeri dehasını, üstün devlet adamlığını, kiminin ise hümanist, halkçı ve toplumcu yönlerinin tarutılması hem tarihimize, hem de gelecek kuşaklara bırakılan somut birer belge olacaktır. Bugünlerde bir ulu kişiyi daha anmaktayız. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 16 ağustosta Hacı Bektaş Veii, kendi adını taşıyan Hacıbektaş ilçesinde anılmaktadır. Bu yüce insan, büyük düşünür pek az insan gibi milyonlarca insan tarafından sürekli akıldadır ve anılmaktadır. İnsanlık tarihinde yeni dönemler açan bütün büyük ve seçkin önderler gibi Hacı Bektaş Veli de çağının bir izleyicisi değil yepyeni bireşimlerle (sentezlerle) çağını aşan bir önderdir. Onun düşünce ve eylem önderliğini tüm insanlık dünyası bütün boyutlanyla doğru ve tam olarak bilmelidir. Hacı Bektaş Veli'yi bütün insanlık seviyor ve anıyor. Çünkü o hakkın, adaletin, eşitliğin, birligin, kardeşliğin ve insan sevgisinin bir bayrağı ve ölümsüz önderidir. Böylesine yüce ve çok yönlü bir düşünürü tanıtmak koİay bir iş değildir, aynca bugüne kadar da bu yüce insanın tüm yönleriyle tanıtıldığı söylenemez. Bunun bir nedeni de Hacı Bektaş Veli hakkında yeterince bilimsel bir araştırmamn yapılmayışıdır. Oysa bu yüce insan evrensel boyutta ele alınıp anılması ve tanıtılması gereken ve benzeri az bulunan yücelikte bir Türk düşünürü ve eylem adamıdır. Bu büyük insan hakkında bugüne değüı derlenen bilgiler hem yeterli olmamış, hem de menkıbelere dayanan, halkın gönlündeki gibi gizemcidir. Oysa biraz araştınldığında Haa Bektaş Veli'nin gerçek yönleri saruldıgı gibi sadece gizemci olmayıp yaşadığı 13. yüzyıldaki baskıcı yönetimlere karşı koyarak mazlum Anadolu insanının yanında yer alan, onlara yol gösteren, ışık tutan bir önder olarak görülecektir. Orta Asya'da, Moğol akınlan önünden kaçan Anadolu insanlan ve bir takım mezhep ve tarikat adamlan, Türkistan, Horasan ve tran'dan Anadolu'ya akarak bu ülkede bir takım yeni mezhepler ve tarikat devinimleri geliştirmişlerdir. Yüzyıllar boyunca devlet elinin yalnızca vergi ve insan gücü gereksinimi için uzandığı Anadolu'da insanlar, her türlü bilgiden yoksun, dünyadan habersiz yaşıyorlardı. tşte bu dönemde Hacı Bektaş Veli önce Hicaz'a gidip hacı olur, daha sonra Sıvas'a gelir. Bir süre kaldıktan sonra Amasya'ya geçer. Oradan da Suluca Karahöyük'e (Bugünkü Hacı Bektaş ilçesine) yerleşerek sistemini kurar ve bu ezilen insanlara yol gösterir, ışık tutar. Hacı Bektaş Veli'nin 1209 1271 yıllan arasında yaşayıp 62 vasında öldüfcü sanılmaktadır. MEVLANA'DAN AYRILAN YANI Ansiklopedik bilgilere göre, bugüne kadar 400'den fazla tarikatın kurulduğu, ancak Türkiye'de başlıca iki tarikatın etkinliği bilinmektedir. Biri Bektaşilik, öbürii de Mevlevilik. Birinin kurucusu Hacı Bektaş Veli, öburünün Mevlana Celalettini Rumi'dir. Her iki düşünür aynı çağda yaşamış ve aynı yerden Anadolu'ya gelmiştir. Mevlana, Büyük Selçuklu devletinin başkenti olan Konya'ya yerleşip öğretisini devlet dili olan Farsça ile yaymaya çalışmıştır. Bu dönemdeki dil, Arapça, Farsça etkisindeydi. Türkçe, horlanan bir dildi. FarçaArapça kanşımı dil, hemen hemen tümüyle yalnızca yönetici sımf tarafından kullanıhyordu. Anadolu halkı ve öbür kitleler kendi dillerine ve kendi ayn kültürlerine sahiptiler. Bu yüzden alt sınıf ile yönetici sınıf EVET/HAYIR AKBAL T.C. İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İktidara Birlikte Yürümek... "İktidara birlikte yürüyelim." SODEP böyle sesleniyor. Kimlere? Solda yer alan herkese... Solda yüzde kırkı bulan bir secmen oyu vardır. İş, bu gücü bir araya toplamakta, tek biryumruk gibi birleştirmekte... Herkes bunu söyier, bunu ister, ama gerçekleştirme aşamasına gelince türlü hesaplar ortaya çıkar. Politikacı adı verilen kişilerin pek çoğunda "önce ben, önce benim çıkarım" düşüncesi vardır. Seçilmek, yerini sağlama almak... Duyuyorum, yazıyoıiar, gelip anlatıyorlar: SODEP'in falanca ilçede üye yazımı dondurulmuş. O yöreye egemen olan politikacı, yandaşlarını azınlığa düşürmemek için yeni üye yazdırmıyormuş! Buna birörnek de gösteriyorlar, onu da açıkça yazmakta yarar görüyorum, Ankara'nın Çankaya ilçesi... O itçede etkin politikacılann işine gelmiyormuş SODEP'e yeni üye alınmasıl Doğru mu yanlış mı bilmiyorum, ama bu tür söylentiler hızla yaygınlaşıyor. En iyisi, SODEP ilce yönetimlerinin açıklamasını beklemek... "Atatürk Cumhuriyeti ile onun temel ilkeleri ve onun insanların özlemlerini dile getiren görüşleri" bugün yalnızca sozü edilen bir savdır. Çoğulcu demokrasinin pek çok kurumunun elleri ağzı bağlanmış, Türkiye bir grup şirketin egemenliği altında kalmıştır", "devletin uluslararası saygınlığı insan haklarının çiğnenmesi" ile azaltılmıştır. "Sosyal demokratlann birliği ve bütünlüğü, ülkemizin ve halkımızın sorunlarını çözme, çözebilme yönünde ilk adım olacaktır." Böyle diyor SODEP, "Bütünleşme ve İlk Hedefler Çağrı"sı... Yılların deneyimli politikacısı, eski Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur'un "Cumhuriyef'te çıkan konuşmasındaönemle üstünde durulması gereken bir sözü var, diyor ki: "Tarihe karşı sorumlu olanların kendilerine az önem vermesini bileceklerini umuyoruz." Bu ne demektir? Önceki dönemlerde büyük sorumluluklar almış kişiler, önce toplumun çıkarlarını, yurdumuzun yararlarını, daha sonra da kendilerini düşünmek zorundadırlar. Oysa görülen bu mu? Geçmiş dönemlerin ünlü politikacıları çoktan kaldırılması gereken yasaklamaların engeli altında bulunuyorlar eski çizgilerinde, eski düşüncelerinde direnmekte, yeni siyasal ve toplumsal oluşumları şu ya da bu yönden etkilemeye çalışmaktadırlar. Bunu yapmak hakları değil mi, diye bir soru sormak gerekebilir. Önce yasakları kaldırmak, meydanı herkese açmak, siyasal çalışmalardan şu ya da bu kişiyi, şu ya da bu görüşü yasalarla önlememek gerekir. Ama gerçekleşmiş oluşumlara zorluk çıkarmamak da bu kişilere düşen tarihsel bir sorumluluk değil midir? Necdet Uğur'un tanımlamasına katılıyorum. Sağ kesim çabuk toparlanmış, fırsatı kaçırmayarak iktidar olmuştur. Bu dağınıklık, bu bezginlik daha sürerse. sağ kesim önümüzdeki seçimde de üstünlüğü sağlayacaktır. Bunu önlemenin tek yolu, solda gerçek bir bırlik kurmaktır. Bunu kim kuracak, SODEP mi, yoksa olusturulmaya çalışılan başka bir parti mi? Ortada HPSODEP'ten başka umut veren bir görünüm yok. Yeni bir partinin ağustosta ortaya çıkacağı. belkide daha sonraki bir tarihe bu işin bırakılacağı söylenti halinde... Göz önündeki gerçek, SODEPHP birliğinden doğacak Sosyal Demokrat Halk Partisi'nin solda büyük bir güç olacağıdır Ama bu yeni parti içinde birtakım etkin kişilerin dar çevreler içinde kapanıp kalmamaları; seçilme, oy aJma, ön yerlere geçme hevesleriyle partinin kapılarını halk yığınlanna kapatmamaları gerekir. Gördüğümüz, birtakım politikacılann gelecekteki seçilme şansını yitirmemek için şimdiden önlemler almaya çalıştıklarıdır. Böyle bir birliktelik nasıl olur? ille de yalnızca birtakım kişiler mi seçilmeli, yalnız belirli çevrelerin elinde mi kalmalı sol kesimin politika etkinliği? Necdet Uğur. "Türkiye yeni bir yerdedir" diyor. Mevlana'nın "Dünle birlikte gitti herşey Şimdi yeni şeyler söyfemek gerek" dizelerinde dediği gibi, Türkiye'de "yeni şeyler" söylenmelidir, yeni arayışlara girişilmelidir. Hibir zaman nehirler tersine akmaz. Kişiler yenileşmek, çağın gereklerine ayak uydurmak zorundadırlar. SODEP'in yeni oluşumunda etkili olan politikacılara düşen, kişisel tutkulardan arınabilmeleri, Genel Başkan İncnü'nün gösterdiği özveri örneğinden ders almayı bilmeleridir. ™ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İSKİ DUYURU İHALE İLANI İŞİN CİNSİ VE YERİ: K.ÇEKMECEFLORYA KOLL. K.ÇEKMECE GİRİŞ POMPA İST. ve DEŞARJ HATTI İNŞ. !. KEŞİF BEDELİ GEÇİCİ TEMtNAT YETERLİK VE TEKLİF Son miiracaıl günu İHALE GÜNÜ 1.55O.O0O.0OO. TL. 46.500.000. TL. 22.8.1985 22 8.1985 1 Yukarıda belirtilen atıksu kanal inşaaıı kapalı zarf eksiltme usulü ile teklif şartnamesi 14. maddesinin A. bölumünde açıklanan indirim oranı. istenilen ihalede uygun bedel esasına gore ihale>e çıkartılmıştır. 2 Bu iş« ail dosya, Aksaray UFİ mağazası vanındaki tSKt GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN yeni binasının 3. katındaki Kan.lnş.Dai.Bşk.'lığında görülebilir. 3 thaleye katılmak isteyenler ıhale dosyasını, Beyoğlu fsliklâl Caddesi'ndeki tSKl Genel Müdüriüğu binasındaki vezneden herhangı bir belgeye bağlı olmaksızın, bedeli mukabilinde satın alabilirler. 4 Ihaleye katılmak isteyen ozel ve lüzel kişilerin yeterlik müracaat zarfı ile teklif zarfmı aynı anda Idareye vermeleri gerekmektedir. Bu a m a ç l a : a) (A) Grubu en az işin keşif bedeli kadar müteahhitlik karnesi, b) 1985 yıiı vizesi yapılmış Ticareı ve Sanayi Odası belgesi, c) Mali durum bildirisi, d) Banka referans mektubu, e) tş bitirme veya denetleme belgesi, f) Yapı araçları bildirisi, g) Teknik personel bildirgesi, h) Taahhut bildirisi. Teklif şartnamesinin 4 A maddesindeki esaslara uygun olarak hazırlanıp bir zarfa konularak muhürlenecektir. Bu zarfın uzerine Yeıerlik Zarfı ıbaresi, işin adı ve müracaat eden ozel ve tüzel kişilerin isim, unvan ve adresi yazılacaktır. a) tsteklinin kanuni ikametgâhı, b) Geçici leminatı, c) Her sahifesi imzalanmış ihale dosyası, d) Teklif mektubu, e) Şirket faaliyet belgesi. İhtiva eden teklif evrakı, ayn bir zarfa konulup mühürlenecektir. Bu zarfın üzerine TEKLİF ZARFI ibaresi, işin adı ile teklifte bulunan özel ve tüzel kişilerin isim, unvan ve adresi yazılacaknr. Yukarıda açıklandığı şekilde hazırlanan YETERLİK ZARFI ile TEKLİF ZARFI birlikte teklif şartnamesi 4. maddesi C bölumünde belirtilen şekilde bir dış zarf içine konulup muhürlenecektir. Bu dış zarfın uzerine de isteklinın isim, unvanı ve adresi, işin adı ile YETERLİKTEKLIF ZARFI ibaresi yazılacaktır. Bu şekilde hazırlanan YETERLIKTEKLİF Zarfı, YeterlikTeklif son müracaat tarihi olarak belirtilen günde saat 10.00'a kadar bir dilekçe ekinde Beyoğlu tstiklâl Caddesi Muammer Karaca Tiyatrosu Çıkmazı'ndaki İstanbul Su ve Kanalizasyon tdaresi Genel Mudürluğü Genel Evrak Müdürluğu'ne teklif şartnamesi 10. maddesindeki koşullara uygun olarak teslim edilecektir. 5 İhale teklif zarfları yukarda ihale tarihi olarak belırtilen günde saat 16.00'da İSKİ Genel Müdurlüğü binasında Ihale Komisyonu'nca yeterlik belgesi almayanların teklif zarfları açılmadan ıade edilecek, yeterlik belgesi almış olanların teklif zarfları açılacaktır. Gerektiği takdirde zarfların açılma tarihi ertelenir ve hazır bulunanlara erteleme tarih ve saati İhale Komisyonu'na tebliğ edilir. 6 Postadaki vaki gecikmeler dikkate alınmaz. Telgrafla müracaatlar kabul edilmez. 7 84/8341 ve 84/8921 sayılı Bakanjar Kurulu Kararnamesi Eki esaslanna gore kamu kurum ve kuruluşlarına karşı tasfiye edilmiş işi bulunan firmalar ihaleye iştirak edemezler. 8 Idare 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'nun hükümlerine baflı olmaksızın; ihaleye katılma belgesi verip vermemek, ihaleyi yapıp yapmamak veya dilediğine kısmen veya tamamen yapmak ile uygun bedelin tespit ve takdiri hususlarında serbesttir. Teklifler verildikten sonra hiçbir şekilde zam, indirim, bedel veya fiyat teklifleri kabul edilmez. Basın: 22062 TEŞEKKÜR 11.8.1985 gunü Akhisar'da gecirdikleri feci trafık kazasında hayatlannı kaybeden, ailelerini ve dostlarını büyük acıyla bırakıp ebedi yolculuklarında da bırbirlerinden aynlmayan çok sevgili Teklif şartnamesinin 4. maddesi B bölumünde belirtilen: GÜZİDE TÜZÜN ile Em. Piyade Albay ERTUGRUL TUZUN'e (1944) kaza esnasında ve ilk müdahalesinde yardımcı olan emniyet mensuplanna, jandarmaya, Akhisar Devlet Hastanesi ve Ege Tıp Fakültesi Hastanesi doktor ve hemşirelerine, haberin çok çabuk ulaşmasını sağlayan Akhisar Emniyet Başkomiserliğı ve jandarma karakol ilgililerine, İstanbul Hasanpaşa ve Levent karakol mensuplanna, Acıbademdeki Tayfun apartmandaki komşulanma, cenazede bulunan ve bizleri yalmz bırakmayan Pamukovalılara, Tarım Bakanlığı İstanbul ll Müdurlüğu'ne, telgraf, telefon ve bizzat eelerek acıya orıak olanlara teşekkür ederiz. GÜREV İN ve TÜZÜN AİLELERİ • • • ı YASEMIN BERBERI ile arkadaşımız « İLAN ANKARA 9. AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN TATİL *• KONUSUNDA YÜZLERCE ESPRİLER!... Sayı: 985/169 Davacı lçişleri Bakanlığı vekiü Av. Şule Yörükoğlu tarafından Boztepe Mah. 1. Cad. 1. Sok. No: 35 Türközü / ANKARA adresinde ikamet eden davalı Burhan Çakır aleyhine açılan alacak davasının yapılan yargılamasında: Davahya göndehlen tebligatlann bila tebliğ dönmesi ve yapılan araştırmaya rağmen açık adresi bulunmadığından dava dilekçesinin ilanen tebhğıne karar verilmiş olup bu nedenle bir dahaki olurumun 3.10.985 günü saat 11.20'ye bırakılmıştır. Bellı gun ve saatte oturuma gelmeniz veya kendiruzi bir vekılle temsil ettirmediğiniz takdirde gıyap kararı çıkarılacağı işbu ilanın dava dilekçesi ve duruşma gunü tebligi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 11.7.985 Basın: 22539 AHMET KORULSAN evlendiler. Mutluluklar dileriz. CUMHURİYET ÇALIŞANLAR1 LERZAN KÖKSAL ile İ*LJf KARİKATÜR ^ TAŞLAMA ÇİZGİROMAN ÖYKÜLERBİLMECE FOTOĞRAFŞAKA FERZAN KAPTAN evlendiler. Fenerbahçe Orduevi, 16 Agustos 1985 50.000 TAKIM MD30 İZOLATÖRÜ CIVATASI SATIN ALINACAKTIR 1 Muessesemizin ihtıyacı olan 50.000 takım MD30 izolatoru cıv atası 6 E> lul 1985 günü saat 15.00'de kapalı zarf usulü teklif alınmak sureuyle satın alınacaktir. 2 Bu işe ait muvakkaı teminaı 800.000. TL. olup, ihale saatinden once Muessesemiz veznesine nakten veya teminat mektubu olarak yannlacaktır. Kati teminat ihale bedelinin p o 10'u kadar olacaktır. 3Tekhfler 6 Evlul 1985 gunu saat 15.00'e kadar Muessesemiz Haberleşme Şefliğine teslim edilmiş olacak, postada vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. 4 Konu ile ilgili şartna"me, leknik resim ve açıklayıcı bilgi Muessesemiz Ticaret Mudurlüğu'nden temın edilebılir. 5 Muessesemiz 2886 sayılı Kanuna tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta \e ışi dilediğine vermekte serbesttir. TÜRKİYE ÇİME.NTO VE TOPRAK SA.VAYtİ T.A.Ş. Yanmca S«ramik Saımii Muessesesi Basın: 22288 ATILLA ŞOFÖR OKULU Türkiye'de tek. Eğitim ve öğretimde tek. Uzman bayan kadrosuyla tek. Disiplin ve ciddiyetiyle tek. Ücrette çok ucuzluğuyla tek. Eğitmen olarak emekli subay veya öğretmen aranmaktadır. Fındıkzade/İst. 523 79 11 İLAN ANKAR^ 9. AŞLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Sayı: 985/243 Davacı lçişleri Bakanlığı vekili Av. Tezer Serdar tarafından Yeğenbey Mahallesi Denizciler Cad. Urfa Apt. 38/6 Ankara adresinde ikâmet eden Şehsuvar Gürüf aleyhine açılan alacak davasının yapılan tensibinde: Davahya yapılan tebligatın bila tebliğ dönmesi ve savcılık araştırmasına rağmen açık adresi bulunmadığından dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğine karar verilmiş olup bu nedenle bir dahaki oturumun 26.9.1985 gunü saat 10.05'e bırakılmasına karar verilmiştir. Belli gun ve saatte oturuma gelmeniz veya kendinizi bir vekille temsil ettirmediğiniz takdirde gıyap kararı çıkarılacağı işbu ilanın dava dilekçesi ve oturum gün ve saatımn ilanen tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 1.7.1985 Basın: 22541 HAYRUNNİSA ÖZBEK AHMET DEMİR evlendiler. Bakırköy 16.8.1985 ile ALANYAIHLARAURGUPGOREME Tar ih Deniz Güneş Eğlence Doğa BAYRAM DA f24Ağustosi 9gün8gece Rez: Operatör Doktor KAZIM SARI Genel Cerrahi Uzmanı Mua: Mecıdiyeköy Buyukdere Cad. No: 57/5 Tel: 166 96 66 166 47 48 LEVENT 6. Gazetecilerde sahibinden 100 m konforlu daire 520 66 72 2