15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/8 Yurttan görüntüler HABERLER 25 yıllık ilgisizlik Kör/ezi kurtarmak için ilk proje 25 yıl önce hazırlanmasına karşın, bugüne dek sonuç almamadı. Hazırlanan son projeden de "bazı tereddütler" üzerine vazgeçildi. Körfezi kurtarmak için üçüncü projenin hazırlanması kararlaştırıldı. tZMİR, (Cumhuriyet Ege Börosu) 25 yıldır İzmir Körfezinin kurtanlması gündemdeyken, hazırlanan son projeden de "baa tereddütler'' üzerine vazgeçildi. Körfezi kurtarmak için üçuncü projenin protokolü lller Bankası ile Dokuz Eylül Üniversitesi arasında imzalandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölum Başkanı Doç. Dr. Orhan Uslu, "Proje 34 ay içinde hazırlanacak. Bu iş yaz boz tahtasına dönmesin" dedi. 1950*11 yülarda kente göçun başlaması, altvapı yetersizlikleri, evlerden ve sanayiden gelen artıklann körfeze akıtılması ve 15 yan derenin bulunması, 1960'larda Körfezde kirliliğin yoğun biçimde gundeme gelmesine neden oldu. 196465 yıllarında Alman Sağlık Bakanlığı'ndan Flechen adb bir sağlık muhendisi Körfezde incelemeler yapn. Üç ayn yerde antma tesisleri yapılmasını önerdi. tşletme masrafları yüksek bulunduğundan bu öneri uygulanamadı. 19691971 yıllan arasında DSt tarafından CampHarrisMassera rırmasına 2 milyon dolara İzmir kanalizasyonu ile ilgili olarak bir master plan ve fizibilite raporu hazırlatıldı. Bu raporda Çiğli çevresinde tek antma tesisi öneriliyordu. Finans kaynağı bulunamadığından, zaman içinde bu proje de eskidi. Ardından "4 yıl 4 ayda. 2010 yıb düşünülerek" büyük kanal projesi hazırlandı. Bu arada Körfezin "kurtarılmasının" maliyeti her geçen yıl artmaya devam etti. Körfez kirliği de giderek arttı ve Körfez balık avlamanın, denize girmenin sınırlandırıldığı "yasak deniz" oldu. Büyük kanal projesi uygulanırken, antma tesisleri üzerinde ortaya çıkan tartışmalar nedeniyle proje yeniden incelenmeye açıldı. Kanalizasyon projesine dokunmadan yeni bir antma projesi hazırlanması kararlaştınldı. Dokuz Eylul Üniversitesi ile lller Bankası arasında "İzmir pis su antma ve deşarj tesisleri fizibilite çalışması" için protokol imzalandı. Dokuz Eylul Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölum Başkanı Doç. Dr. Orhan Uslu bu konuda şunları söyledi: "1981'de hazırlanan proje hem kanalizasvon, hem de antma tesiskrini içeriyordu. Anakana! Izmir Körfezi'nin "temizlenmesi" 1960'larda gundeme gelmişti... MUSTAFA EKMEKÇİ AJNKARA NOTLARI Hinthorozu Eylemcesi... 14 AĞUSTOS 1985 Türkülere, öykülere konu olan 838 yılhk geçmişe sahip unlü Malabadi Köprusü 'nun yeniden onanmına başlandL Karayollan 9. Bölge Müdürlüğü'nce aslma uygun biçimde onanlan Malabadi Köprüsü, dünyadaki tas köprüierin içerisinde kemeri en geniş olanu Bir başka benzerinin bulunmaması nedtniyle köprü, önemli ölçude yerli ve yabancı turistin ilgisi toplamaya devam ediyor. Sttvan üçesine 24 küometre uzaklıktaki Dicle nehri tizerinde kurulu köprünün her iki iç bölümünde kervan ve yolcular tarafından kuüanılan iki oda bulunuyor. tlk kez 25 yıl önce onanlan köprünün bakımından sonra restoresinin yapılacağım söyleyen Karayollan 9. Bölge Müdürlüğü ilgilileri, köprü üzerindeki yazıtlann korunacağım oçıkladılar. (Fotoğraf: ZÎYA AKSOY) Malabadi köprüsü onarılıyor *•:»*.*. Adapazarı'na Sapanca'dan su Adapazarının su sorununun çözümlenmesi ile ilgili çalışmalara hız verildL tüer Bankası tarafmdan gerçekleştirilecek yardımla tamamlanması planlanan yeni su projesi ile Adapazan nın su sorunu, Sapanca gölünden yararlamlarak giderilecek. Belediye ilgüUeri, 1986 yılmda tamamlanarak hizmete sokulması planlanan yeni ştbekenin izale hattı çalısmalannm sürdüğünu, tüer Bankası Genel Müdurü Teoman LnüsaliU GenelMüdür Yarduncm Nihat Baş'ın da çahşmalan görmek üzere bölgede incelemelerde bulunduğunu belirttiler. (Fotoğraf: İLHAN UYGUN) Adıyaman Sağak Müdürlüğü ekiplerinin, yaz aylanntn baslamasıyla yoğunlaşan ishalin tedavisi için, toplu kadtn işçi çahstıran isyerlerinde düzenlediği seminerlerin ilki, Sumerbank TekstüFabrikası 'nda yaptldı. 700 genç anneye, ishalin evde tedavisi anlatüdı. Ekip Başkanı Şukrü Hatun, çocuk ölümlerinin azaltılması için ishal tedavisinin oğrenilmesi gerektiğini belirterek, geçen yaz 27çocuğun bu hastalıktan olduğunu söyledi. Yaz ishaüne karşı anneler uynrıldı YASAK DENÎZ İzmir Körfezi'ni kurtarmak için uçüncu projenin protokolü, tller Bankası ile Dokuz Eylul üniversitesi arasında imzalandu 25 yıldır gundemde olan kurtarma çahşmalan yazboz tahtasına dönunce, bir yandan proje maü'yeti arttı, bir yandan da balık avlamanın ve denize girmenin sınırlandırıldığı "yasak deniz" oldu Körfez. (Fotoğraf: CUMHURİYET) Doç. Uslu hazırlanan yeni pro çecegiz. Aynca Tıirkiye'de fik kez ihale edildi. tnşaatlarda gecikjenin 34 ay gibi kısa bir sure bazı yontemleri kulljnacagız. meler oluyor. Bu projeye teknik içinde tamamlanacağını belirte Hava fotograflanyla Körfezdeki itirazlar oldu. Antma tesisi yerine itiraz geldi, yeri iptal edildi. rek sözlerini şoyle surdürdu: su hareketlerini ir.celeyecegiz. Aynca antma teknolojisine itiraz "Kanalizasyon projesine do Uydu fotograflanndan yararianıedildi. Çok enerji yogun bir tekkunmayacağız. Yaz boz tahtası lacak. Bunlar bu tiir çalışmalarnoloji olduğu belirtildi. Bazı tena dönmesin. 15 senede bu 3.. da ilk kez kullamlan yöntemler. reddütler ortaya çıkması üzerine proje. Atık sular Çigli tarafında Kısa siırede çalışmalarımızı taprojenin yeniden ele alınması getoplanacak. Antma teknolojisi mamlavacagız. Normalde 34 yılrekti. Proje inceleme>e açıldı. ni >eniden gözden geçirecegiz. da bitmesi gereken bir çalışma Biz teklif verdik, bizde kaldı." Antma tesisi için yeni bir >er seancak 34 ay içinde bitirecegiz." HABERLERİN DEVAMI Başbakan Iskilip'e vaat yağdırdı özal kalabalık toplu/uğu görünce tüm sorunları çözmeyi vaatettL Elektrik, su, sulama, 2000'lik otomauk santral, fabrika ve daha fazlası... FARUK BİLDİRİCİ tSKİLİP/ANKARA Başbakan Turgut Özal, 6 ağustos salı guntı Erzurum'dan başlattığı Doğu Anadolu ve Karadeniz gezisini tam bir hafta sonra, dün sabaha karşı O3.3O'da tamamlayarak Ankara'ya döndü. 11 ili kapsayan gezisinin son konuşmasını Çorum'un lskilip ilçesinde yaptı. lskılip'te kalabalık bir topluluk tarafmdan karşılanan özal, ilçenin tüm sorunlarını çözumlemeyi vaat etti. özal'ın konuşmasından önce geziye katılanlar tanıtıldı. ANAP Genel Baskanhk Teknik Damşmanı ve propaganda uzmanı Erkal Zenger, ANAP'ın " P e t e k " otobüsu üzerinde geziye katılan gazetecilerden bazılannı takdim etti. Bu takdim sırasında eski MHP'li "Hergfin" gazetesi başyazan, şimdilerin Tercüman yazarı Taha Akyol'un adı anıldığında gençler, "Taha Akyol.." diye bağırarak tempo tuttular. özal, daha sonra kürsuye çıkınca Iskiliplilere, "Seyahaün fi•işi fevkalade güzel oldu. Teşekkür ediyonım" dedi. Coşkulu kalabaliktan hoşnut kalan Özal, "Isldlip'in birçok meselesi var. Bunlann çözüİmesi inşallah bizim iktidarımıza nasip olacaktır" diyerek, lskilıpliler için vaadlerini söyle sıraladı: Sık sık kesilen bir elektrik meseieniz olduğunu bana soylediler. Enerji Bakanımız da bura• 1011930 no.lu sigorta kartımı yitirdim. Geçersizdir. ŞERlF ALTIN • 4804521 no.lu sigorta Kartımı kaybettim. Hükumsüzdur. /SMETKAYA • Ehliyetimi kaybettim, hükumsüzdur. VAHAP ADIYAMAN da, kendisine gerekli talimaü verdim. Yeni hat yapüacak. tçme suyunuz kafi degilmiş. Programa alınmış, onu da yakından takip edip, suratle yapılmasını temin ederim. Burada bir bastane binası yapüıyor, onun da suratiendirilmesini, çabukJaştırılmasını, burada bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakam'ndan özellikle tstiyorum. Bunun haricinde sulama meselelerine hız vermelerini, zaten kalkınmada öncelikli il olan Çorum'un meselelerine hız vermelerini özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam'ndan istiyorum. PTT Genel Müdürlüğü buraya 1000 abonelik otomatik bir santral kurmaya karar vermiş, ama şunu oğrendik ki, Iskilip'ten dışarda çalışan çok var. Abone sayısııun 2000'e çıkanlmasım Ulaştırma Bakam'ndan istiyonım. Bir şeyler yapacağız. Su dedik, telefon dedik, sulama, elektrik dedik. Bir fabrika kaldı? Burası kalkınmada öncelikli bir yöre.biz bu yöreJerde özel bi program Utbik ediyonız. tskilip'e en iyi şekilde bir tesis kurulması için kalkınmada öncelikli yorelerie ilgili Bakanım Ahmet Karaevli'ye de burada talimat veriyorum. Tamam mı? Bu yapacagımızı. soylediklerimiz kâfi degUdir. İnşallah daha fazla şej yapanz. Merak etmeyin. Zirvede operasyon (Bastarafı 1. Sayfada) ye devam ediyor. Bunun da nedeninin Ağn Dağına çıkamayan ekipleri Süphan ve Nemnıt'a yollamak zorunda kalışı olduğunu söylüyor.Gelir kaynaklannı ilçeli bir vatandaşın "nayvancılık, kaçakçılık ve turizm" diye özedediği Doğubeyazıt'ta tüm oteller hâlâ dolu olmasına rağmen, esnafı "turistler bir daha gelmezse" korkusu sarmış. Çünkü bir turistin dağa çıkmak için harcaması gereken en az 100 bin liranın yarısı ilçede kalıyor. Bir satıcı endişelerini, "Elcegizleri, ayakcağızları kınlsın, bayım bunlar bizim ekmeğimizle oynuyorlar" sözleriyle dile getiriyor. Geri dönen 30 turist grubunu oluşturan 500 kişi önemli bir kayıp sayüıyor. Turistlere sabah kahvaltısı için dükkân açan bir Doğubeyazıtlı ise, " N e olduysa o Amerikalı astronotun dağa çıkmasından sonra oldu" diyor ve başka bir şey söylemiyor: " A ğ r ı Dağının tepesinde Nuh'un gemisi varmış diyorlar. Yüz bilmem kaç bin yıl kar aJtında gemi mi kalırmış? Benim ki çalışır da diinyanın cin ifriti Amerikalının kafası çalışmaz mı? Elbetle çalışır. O halde niye gelirler? Herhalde başka bir şey anyoriar. Yok Irvvin gemi anyonnuş, hadisin ordan." Doğubeyazıt'ta bulunduğumuz süre içinde bir Nuh gemisi arayıcısı ile de karşılaştık. Beşinci defadır Ağn'ya geldiğini belirten John Baumgardner isimli Amerikalı araştırıcı, jeo fizikçi olduğunu belirtti: "Çok ciddi bir araşürma içindeyiz. Doğru yolda olduğumuza inanıyorum. Bizce gemi dagın tepesinde değil, eteklerindedir. Bundan sonraki aşama kazmak olacaktır" dedi. Baumgardner, yaptıklarını "Evrensel arkeoloji olarak" niteledi. "Siz bu olayları ilk olarak kabul ediyorsunuz, ama burası turistler için hiçbir zaman tekin bir yer olmamıştır. Hatta dagın kuzeybatı yıizünde turistlerin "katil köy" diye nitelendirdikleri bir koy bile vardır. Bu nedenle daga çıkışın yasaklanmasını çok dogru buluyorum" şeklinde konuşan Baumgardner, " Ç ü n k ü ben de eski bir askerim" diye ekliyor. Doğudaki gelişmeler üzerine önceki gun Doğubeyazıt'a Hollanda CBN televizyonundan bir muhabir ve bir kameramanla birlikte Amerikan UP1 haber ajansı muhabıri de geldi. Ağrı Dağına çıkıp, gelişmeleri yakından gormek isteyen gruba izın verilmedi. Bu arada Kanada televizyonundan bir ekıbin de izin için Erzurum'da beklediği bildiriliyor. Dağdaki operasyon surerken, dağın eteklerinde de Eli çiftliğinden daha yukan çıkışlar yasaklanmış durumda. Resmi bir açıklama yapılmamasvna karşın bölücülerin dağın buzullarla kaph zirvesine dogru kaçtıkları bildiriliyor. Küçük Ağrı Dağına geçme çabasında olduklan iddia ediliyor. Bu arada çok sayıda bölücünun de ele geçtiği belirtiliyor. Bu arada bolgedeki giriş ve çıkışlar askerler tarafmdan kontrol altına alınmış durumda. Doğubeyazıt'ın diğer illerle telefon bağlantısı ise, hatlardakı arızalar yuzunden oldukça güç saglanmakta. Milli gelir hâlâ »i/li (Bastarafı 1. Sayfada) ya çıkacağı ve bunun milli gelir büyüme hızını yukarı doğru çekeceği umuluyordu. Bu durumda biz de, "1985 yılının ilk yarısında Türkiye ekonomisi" değerlendirmesine, en önemli gosterge olan ve üretim artışını belirleyen milli gelir (ya da GSMH) rakamlanndan yoksun olarak başlamak zorunda kalıyorduk. Türkiye ekonomisinde uretim artışlannı ölçen göstergelerin oldukça büyük gecikmelerle yayınlandığı bir gerçektı. Elımizde yılın ilk üç ayına ilişkin önemli sayılabilecek iki gosterge vardı. Bunlardan biri İstanbul Sanayi Odası'nın İstanbul büyük imalat sanayiindeki kapasite kullanımını ve reel uretim artışlarını ölçen araştırmasıydı. Bu araştırmanın sonuçlanna gore 1984 yılının ilk üç ayında istanbul büyük imalat sanayiinde yüzde 16.1 olan reel uretim artışı bu yılın ilk uç ayında ancak yuzde 4.7 olarak gerçekleşmişti. İstanbul buyuk imalat sanayiinin geçen yılın sonraki çeyreklerinde biraz yavaşlayarak yılın bütününde yüzde 10.2 gibi gene çok yuksek sayüması gereken bir buyume hızma erişmesi, milli gelirde sanayi kesiminin büyüme hızının yuzde 9.3 olarak gerçekleşmesine önemli katkıda bulunmuştu. Bu yılın ilk üç ayına ilişkin göstergeler, bu rakamların bu yıl çok daha düşük olacağını ve sanayi sektörunun milli gelir büyüme hızını yukseltici etkisini smırlayacağını ortaya koyuyordu. öte yandan üretimi yakından izlenen 28 önemli sanayi malının 15'inde bu yılın ilk üç ayında uretim gerilemeleri gözleniyor, ancak 13 malda uretim artışı saptanıyordu. Üretiminde belirgin düşuş gorulen mallar arasında yapay gübre turleri, benzin ve dizel yakıtı, köşebentler ve profiller, çimento, gazete kâğıdı gibi mallar dikkati çekiyordu. Buna karşılık bu yılın ilk üç ayında toplam enerji üretiminin yüzde 12.7, sanayi sektörünun enerji tüketiminin ise yuzde 17.0 arttığı belirtiliyordu. Tarımsal uretim konusunda ise çelişen söylentiler dolaşıyor, sağlıklı bir tahmin için herhalde resmi rakamlart beklemek gerekiyordu. Özeı olarak 1985 yılının büyüme hızı açısmdan 1984 kadar parlak bir yıl olmayacağı tahmin ediliyordu. Yılm ilk yarısındaki ihracat artışı da beklentilerin ve geçen yılın ilk yarısındaki artışın çok altında kalmış, dış ticaret açığı küçülmemiş büyumuştü. İşçi dövizi girişleri geçen yıl olduğu gibi yüzde 40 dolayında artmış, özellikle kısa vadeli dış borçlanmada tehlike sinyalleri veren artış eğilimi sürmüştu. Yabancı sermaye ise bir türlü bekleneni vermiyordu. 1985 yıhnın ilk yarısında olumlu sayılabilecek gelişmeler ise enflasyonun yavaşlaması ve vergi gelirlerindeki artışın hızlanmasıydı. Bu arada doların TL. karşısındaki değerlenmesinin daha yavaş bir tempoda seyretmesi de dikkati çekiyordu. öte yandan tüm parasal gostergelerde bu yılın i!k yarısındaki artışlar geçen yılın aynı dönemindeki artışları çok aşıyor ve gelecek için enflasyon endişesini arttınyordu. Enflasyon düştu gerekçesiyle faizlerin geri çekilmeye başlanması da muhtemel yeni gelişmeleri gundeme getiriyordu. Yazamızın bundan sonrakı bolumlerinde bu gelışmelere biraz daha ayrıntılı değinmeye çalışacağız. YARIIX: İHRACAT VE ÖTESİ Söylemezoğlu, Bayar'la ikinci kez görüştü ANKARA, (a.a.) MDP Genel Başkanı Ülkii Söylemezoglu, önceki gün eski Cumhurbaşkanlanndan Cdal Bayar ile ikinci kez görüştü. tstanbul'da Bayar'ın evinde yapılan görüşme, yaklaşık iki saat surdu. Dün sabah Ankara'ya dönen MDP Genel Başkanı, görüşme ile ilgili olarak a.a. muhabirine şunları söyledi: "Sayın Bayar'ı geçen çarşamba giinıi ilk ziyaretimizde fazlaca koouşamamış ve MDP hakkında geniş bilgi verememiştim. Kendüeri ikinci kez başbaşa görüşmemizi istemis, bu nedenle de dün karayoluyla Islanbul'a gidip kendisi ile goruştum." Soylemezoğlu, gorüşmede eski Cumhurbaşkanlarından Bayar'a, Turkiye'deki son siyasi gelişmeler hakkmda bilgi verdi. SODEP Küçük Kurultayı kulisınde, eski milletvekillerinden Hasan Zengın anlattı fıkrayı, ya da olayı; o da eski milletvekillerinden Necati Cebe'den dinlemişti. Şöyle: Muhtann biri köyünde, devlet olanaklanyla bir bina yapmış. Sonra karşısına geçmiş, bu güzel yapıntn: Buraya beni bekçi yaparlar mı acaba? demiş... Küçük kuruttayda, Hınthorozu Erdal Bey, kendi buluşu olan özverisi üzerine yapılan konuşmaları dinlryordu. Eleştirileri, en ağırlarını bile çok soğukkanlı bir biçimde değeriendirmeye çalışıyordu. Ağır eleştiride bulunanlar, laf atanlar olurken, Hinthorozu, "Lütfen bırakın konuşsun, çok yaraıiı oluyor" gibtsine yardımcı olmaya çalışıyordu. Konuşanlar, önce Hinthorozu'nu överek sdze başlıyorlar, "Birleşmeliyiz, bu zorunludur" diyorlardı. Bu sözlerin arkasından, "Ancaaak..." diye kurdukJan tümceyle. bunun bir olup bittiye oetirilmek istenmesinin yanlışlığını vurgulamak ıstiyorlardı. Biri' Bunun dönüşü çok kötu olur sayın genel başkan... diyor, "Siz babanızın oğlusunuz!" gibi sözlerle, Erdal Bey'i etkilemeye çalışıyordu. Görünen oydu ki, Erdal Bey, kimi izleyicilere göre, bunu yutmuyordu! Küçük kuruh^yın ilk günü, "Hinthorozu" sözcüğü de Tekirdağ İl Başkanı İzzet Güneş Gürseler'in konuşmasında geçtverdi. Tekirdağ İl Başkanı Gürseler, "Birleşmenin sancısız otacağının betdenmemesi gerektiğini" söyledi. "Birieşmeye karşı değiliz. Fakat ayağımızı yere basarak, özven edebiyatını bir kenara bırakarak konuşmalıyız. Bir tabela ve mühürden ıbaret kalmış olan HP'ye katılmayı, tabanımız tam anlamıyla ıçine sındirememekiedir. SODEP, örgutleriyle guçlüdür ve bir başkasına katılma ihtiyacı yoktur" dedi. "Hinthorozu" sözcüğu bu arada geçti; Gürseler, özetle şöyle dedi: Bir köşe yazan, genel başkanımız için "Hinthorozu" diye yazdı. ("Ekmekçi'ydi o" sesleri)... Hinthorozu'nun DSP'ye yaklaşırken, onu gagalamamasını, onu okşamasını diliyorum... Hinthorozu Erdal Bey, oturduğu yerde gülüyordu. Erdal Bey, birleşme ve gerektiğinde genel başkanlıktan özveride bulunma önerısini SODEP MKYK'ya getirdiği sırada, Ankara'da değildim. Haberi gazetelerde okudum. Erdal Bey, arkadaşlarına ağırlığını koymuş' Bunu benimsemezseniz, ben çekilirim. Kendinize yeni bir genel başkan seçer, yürütürsünüz... demiştı. SODEP MKYK üyeleri şaşırmışlardı. Ancak, asıl şaşıran, söylerrtilere göre HP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan olmuştu. Ağzı açık kalmış, bir gazeteciye, şaşkınlığından üç gün gözüne uyku girmediğıni söyledıği kulislerde söylenip durmuştu. Birleşme konusunda, yasanın getirdiği katı hükümlerden sıyrılıp çıkmak, demokrasiyi düze göturmek için Erdal Bey'in bulduğu yol, gerçekten ilginçti. Kırk yıllık, demokrasi savaşımında örneği hemen hemen yok gibıydi. Kimse çıkıp da, böyle bir özveri ömeği vermemişiı, anımsanmıyordu. Dilimizde yaygındı: Baş ol da soğan başı o// derlerdı... Erdal Bey, kurultayı açış konuşmasında şöyle demisti: ...Bugünkü dağınıklıktan, parlamenter demokrasimizin kusuriu görünuşünden biz sorumlu değiliz. Bizim dışımızdaki etkenlerin yarattığı bir durumdur. Bu doğru, ama bu durumu düzeltmek ıçın düşünebileceğimız her şeyl yapmak, elimizdeki fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız. özal hükümetinın icraatı, ulkeyı bir rey/'m bunahmına götürebilır. Söyte bir bunalımdan demokrasi içinde çıkabilmeyi kolaylaştırmak için de soldaki muhaiefetin b&ünmüş görünümünden kurtulması gerekir. Davranışlan, fikineribu kadar birbinne benzeyen, hükumetin icraatını aynı şekilde eleştiren insanların niçin ayn ayn partilerde bulunduklannı vatandaşiar bugün anlayamıyoriar. Devamlı dile getırdiklerı birleşme istemi biraz da bundan kaynaklanıyor. Sayın Gürkan'la konuşmamızın başında, birleşme bütünleşmenın gereklıliğını bu şekilde ortaya koyunca, birleşmeye engel diye görülen şeylerın de ne kadar önemsiz olduğunu göstermiş oiduk... SODEP Küçük Kurultayı'nda konuşan kimı ıl başkanları, bölgelerinin sorunlannı, çekilen ezıyetlen de dile getirıyorlardı. Doğudan gelmiş il başkanlarından biri, kimi muhtarlarm gözaltına alınıp, ağızlarının yırtıldığını, çırılçıplak, donsuz bekletildıklerini söyledi. Eziyetlerle ilgili konuşmaları dinleyenler, başlarını önlerine eğıyorlardı. Küçük kurultayda bir ılçe başkanı: Bu fesih kurultayında bulunmak istemem, elim kalkmaz! dedi. Erdal Bey, dinliyordu. Bir ilçe başkanı, o Amasya'dan gelmişti: Partiyi kapatmayın, bunun hesabını sorarız! diyordu. Saim Kendır, başından ben, savunduğu görüşü söyledi: Aktif politika yaparak birleşmeliyiz... dedi. Karadeniz dolaylarında Hicri Fişek'le, Nail Gürman'la dolaşırken, gözlemiştim. SODEP örgütü kemikleşrniş görünüvordu. Böyle sımsıkı kurulmuş, yerini bulmuş örgüt, birleşme amacıyla da olsa, dağıtılmamalıydı. Tüm eleştirileri soğukkanlı bir biçimde dinleven Erdal Bey, bunu gözlemışti. Ancak, kemikleşme bir anlamda tıkanma demek de değıl miydı? Kulislerde, kımı SODEP'lıler şöyle diyorlardı: İllerde, ilçelerde SODEP örgütlerine ağırlık verilsin... Henüz kesın olmamakla birlikte, ilçelerde 5, illerde 9 kişilik yonetım kurulları oluşturuiacaktı. HP'ye de bu konuda görevler düşüyordu. Hinthorozu Erdal Bey'in Fransızca "operasyon"u, Arapça "ameliyat"ı, Turkçesıyie eylemcesi, perde arkasında ılginç gerekçeler taşımakta mıydı? Erdal Bey, yerel belediye seçimlerinın yıtırilmesi olayından sonra, düşunmeye mı başlamıştı? SODEP'te bir "operasyon"un yanı "ey/emce"nin gereklilığine mı inanmıştı? SODEP, böyle bir eylemceyle tıkanmışlıktan kurtulacak, sol kıpırdanabitecek miydi? Erdal Bey, kapanış konuşmasında şöyle diyordu: ... £^er HP kendi haline bırakılırsa, tabanı olmadığı için yalpalayıp sonunda da kaybolup gıder. Onların problemı göruşune de katılmıyorum. Mesele sadece onlann değil, memleketin ve solun problemidir. Örgutün güvenmediğini gördüğümde, bu konuyu mutlaka yeni baştan düşüneceğim. Yakından izlediğım kadarıyla Erdal Bey, politikayı sevmişti. Eylemcesi de bunun sonuçlarından biriydi... (Bastaraft 1. Sayfada) laad adlı dağcılann eşlik edeceği bildirildi. Dün, Ankara'da konuğu bulunduğu eski politikacılardan Kasım Gülek'in evinde bir basın toplantısı düzenleyen lrwin, "Ağn Dağı'nda dunım kontrol altına ahndığında Türk makamlannın kendisine tırmanış izni vennesini umduğunu" söyledi. Dağın kuzey batı yamacına tırmanacak olan Irwin, " N u h ' un Gemisi'ni bulma umudunu hiç yitirmediğini" sozlerine ekledi. Astronot , ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Endüstri Meslek Liseleri sınav sonuçlan belli oldu. Sınava giren toplam 125 bin 349 öğrenciden 58 bin 766'sı Endüstri Meslek Liselerinin çeşitli meslek dalları bölümlerine yerleştirildıler. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamaya göre, sınav sonuçiarı 44 il merkezindeki 260 Endüstri Meslek Lisesı Mudurlüğu'ne gönderilmeye başlandı. Öğrenciler sınav sonuçlannı sınava girdikleri Endüstri Meslek Lisesi'nden öğrenebilecekler. Endüstri Meslek Liseleri sınav sonuçlan belli oldu Fethiye'deki bataklık sağlığı tehdit ediyor FETHİYE, (Cumhuriyet Ege Biirosu) Son yıllarda turizmde de gelişmeler gosteren Fethıye'de, kentin ortasında bulunan ve bir turlü kurutulamayan bataklık, çevresindeki turistik işletmeleri, okullan ve hastanede bulunanların sağlığmı tehdit ediyor. Fethiye'de, 1972yılındadenizin doldurularak kazanılan alandan başlayıp kentin içine kadar uzanan bataklık, çevreye yaydığı pis koku, sivrisinek yuvası olması ve çirkin görünumü ile turizmi de kötu yönde etkiliyor. Turistik işletme sahiplerı, bataklığa yakın pansiyon ve diğer işletmelerin bataklık >uzunden zor durumda kaldıklarını belirterek şunları söylediler: "Bataklık, 2 turistik motel, 8 pansiyon, 2 hastane, 1 ilkokul, 2 orta dereeeli okul, Halk Eğitim Merkezi'ni ve yüzlerce konutu tehdit etmektedir. Baikonlan ve odalan batakbğa bakan odalar turistlere verilemiyor. Sorunun hem insan sağlıgı hem de turizm açısmdan bir an önce çözülmesi gerekiyor. Yetkililerden ilgi bekliyoruz." Fethiye Belediyesi Fen Işleri Mudürluğu yetkilileri, bataklığın inşaat sahası olduğunu, inşaatın başlamadan önce kurutulacağını belirterek şu bılgileri verdiler: "Bataklık arazi, Kız Sanat Enstitusü ve Ticaret Lisesi'ne inşaat yapabilmeleri için Hazine'ce, Milli Egitim Bakanlıgı'na verildi. Çeşitli nedenlerle inşaatlar başlamadıgı için, bataklık şonınu gunumuze kadar geldi. Önümüzdeki imar planı çerçevesinde inşaatlar yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle