Katalog

4 TEMMUZ 1985 • • • • KIYI KIYI AKDENİZ HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı I. Sayfada) losu 3 liradan alım yapıyorlar. Ancak bu miktar, domateslerin derelere, kanallara dökülmesini önleyemiyor. Toptancı halindeki "sıfır" lira fiyat nedeniyle, üretici mal getirimini durdurarak tarlada kilosu 1 liradan alıa bekliyor. Domatesin tarlada çürümesi ya da dere ve kanallara dökülmesinin önlenmesi için, her kesimden öneriler yağıyor. Ancak somut bir adım atan kişi ya da kuruluş görülmüyor. Toptancı halinde, yakıa güneş altında alıcı bulamayan ürününü geri götüraıek üzere hazırlanan Halit Zehir adli üretici, "BilezUderi satmaktan başka çarem kalmadı. Başka tüıiü nakliye parasını odeyemeyeeegim" diyor. "Ne kadar ödediniz taşıma için?" diye sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: 50 kasa domates 125'er liradan, ne yapar? 6 bin 250 lira.. Hiç satamadınız mı? Hayır, üç gündür getirdiğim domatesi belki satanm diye burada bekJetiyonım. Sonra götiiıüp döknyonım. Üç gündür taşıma parası vere vere halim kalmadı. Bir daha getirmeyeceğim. Arabacının parasını da hanımın bilezigini bozdurduktan sonra verebilirim. ANAP Muğla Milletvekili Ahmel Altıntaş, festival sırasında üretici sorununa ilişkin bir soruyu, "Burada en buyük sonın, pazarlama sonınu. Üretim planlanması sonınu degil. Ne kadar çok uretilirse o kadar çok kazanınz. Hem zürra (üretici), hem ülke olarak" biçiminde yanıtlıyor. 2 yıl önce Fethiyelilerce kurulma girişimine başlanan, zamanın Muğla Valisi Kemal Nehrezoghı tarafından desteklenen, ancak Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'nca izin verihneyen "Fethiye ve Akdeniz Yaş Sebze thracatçılan Birligi" kurucularından Erdal Orhan ise, "Fazla iiretime evet. Ama öncelikle hal mafyasının bcli kınlmah" diyor Sebze ve Meyve Paketleme, Ambalajlama Sanayii sahibi Süleyman Konakçı da, soruna bir başka yaklaşun getirerek, "Devlet, Dalaman Havaalanı'ndan kargo sefeıieri ile yapılacak ihracatta sübvansiyon uygulamalıdır. Domatesin kabugunu soyarak konserve yapacak fabrikalar kurulmalıdır" biçiminde konu şuyor. Fethiye'nin "krah" olduğunu vurgulayan ANAP'lı Belediye Başkanı Muzaffer Dontlu da, Istanbul'dan sonra Izmir, Ankara ve çevre illerin belediyelerine çağrıda bulunarak, domatesi Fethiye'den sağlamalarını isterken, "Her türlü kolayhgı göstermeye hazınz" diyor. CUMHURİYET/11 Adana'da sıcağa karşı öııleııı: Bol acılı kebap Dışarıdaki tsı ile vücut ısısını dengelemek için bol bol acılı kebap yiyen Adanalılar, kıyı yerine ^oroslar'daki yaylaları tercih ediyor. Dağ ..pelerindeki birkaç bin nüfuslu köyler, yazın 100 bin kişiyi barındırıyor. bapla birlikte de ayn bir tabakta sumaklı kuru soğan... ADANA Adana'daki temAJabildiğince sıcakta olabildisilcimiz Mehmet Mercan'la, ğince acılı yemek, ilk anda birAdana kebabı yemek lizere öğle birine ters geliyor. Ama bunun saatlerinde Adana'daki bir ke "gerekçesT'ni de anlattı Mehmet bapçıya gittik ve geniş salonda Mercan: açık pencere kenanndaki bir ma"Viicudun belli bir ısısı var. saya otururken, Mercan, "Cam Dışandaki ısı ile içerdeki ısıyı kenanna oturma" dedi: "Rüz dengelemek lazım. Soguklarda gâr sıcak eser burada." kalın giyinerek bu denge sağlaMercan'ın söylediğine göre, nıyor. Ya sıcaklarda? Işte o zaAdana'da bu yıl sıcaklar daha man da acılı yemeklerie viicudun tam anlamıyla başlamamış. Şöy ısı dengesi saglanıyor." le buram buram terleten nemli Sıcaklarda ısı dengesini sağlasıcaklar... manın bir yolu da, denize gırAma Adana, yine sıcaktı ve mek. Adana her ne kadar ovaöğle sıcağında Adana'nın ünlü daysa da, deniz kıyısında iki ilacılı kebabını yedik. çesi var: Karataş ve Yomurtalık. Adana'da âdet, masaya ek Komşu iller Hatay ve Içel'in kımek ve su ile birlikte söylemeden yılan da ayn. Ama Adanaü, pek bir tutam maydanoz ve limon denizi sevmiyor. Kıyı yerine Togetiriyorlar.garnitür olarak. Ke roslar'dakiyaylalan tercih ediyorlar.Toroslar'daki birkaç bin nüfuslu'Köyler, yazın 100 bin kişi banndınyor. Bu arada hemen beürtmekte yarar var, Adanalı için "yayla" kavramı, çok değişik olabiliyor.Toroslar'daki köy yerine Boğaziçi'nde Vaniköy'deki yalı da "yayla" olarak sayıANKARA, (aa.) UM De labilir. Mehmet Mercan, "Yumurtanizcilik Şirketi'nden rüşvet aldılık'a git" dedi; "giderek gelişiğı gerekçesiyle Yüce Divan'da yor." yargılanmasına başlamlan eski Devlet Bakanı Ismail Özdağlar, Yumnrtalık evinde dinleniyor. ozdağlar, (a.a.) muhabirine Yumurtalık, tskenderun Kör"adaletin yerine gelecegine fezi'nde ve tam Iskenderun'un l»«mh|ım" ve duruşmanın Dirakarşısında. llçeye ilk girişte, inkıldığı 12 ağustos gününe kadar san bir anda kendini Doğiı Ana''avayla ilgili belgelerle bilgileri dolu köylerinden birinde sanabiniden gözden geçireceğini bil lir. Tek katlı, düz damlı evlerin dirdi. doğudan tek farkı kerpiç yerine Yüce Divan'ın verdiği ara ka biriketten yapılmış olmalan. Girannı normal karşıladığını kayrişteki evleri geride bırakınca, bu deden ozdağlar, "Yüce Divan si kez Ege'de olduğunuzu sanabilirsiniz. Restoranlann " H o ş zin yurt dışına çıkmanızı yasakgeldiniz" tabelaları, birbiriladı. Yurt dışına herhangi bir ardına yol boyunca sıralanmış. programınız var mıydı?" sonısuKıyıya gelince de, işte Akdeniz. na şu karşılığı verdi: Küçük köyün kumsalı rengârenk "Ben yurt dışına çıkmayı taçadırlarla dolu. Kamping alanısariamıyonım. Yurt dışında herrun arkasında dizi dizi çardaklarhangi bir programın yoktu. Yurt da balıkçı lokantalan, kebapcıdısında meslegimle ilgili olarak berbangi bir araştuma ve incele lar. Az ötede mendirek ve liman, koyun ortasında bir küçük ada, me ympmayı da düşünmüyoradada da bir kale. Mendireğin dum. Böyle tasanm ve prograüstü de restoranlarla dolu. Konuın olmadığından yurt dışına yun öteki kıyısında Yilzevler deçıkmak gibi bir düşüncem de nen Adanalılann dubleks evleyoktur." Domates UGUR MUMCU GOZLEM DENİZ SOM Ozdağlar: Yurt fhşına çikmayı düşünmüyordum rinden oluşmuş mahallesi. Belediyenin önundeki gölgelikte seyyar satıa limonata ve ayran satıyor. Yakıcı sıcakta bir bardak ayran belki iyi gelir. Bardağa önce eliyle bir tutam tuz koyuyor. Ayran bidonunun kapağını açıyor, içindeki ayranı çırpıp, uzun saplı bir masrapa ile bardağı dolduruyor. Sonra masrapada kalan ayranı bidona boşaltıyor. Aman elinizi uzatıp bardağı almakta acele etmeyin. Çünkü islem daha bitmedi. Bardaktaki ayranı tuzu erisin dıye ytlksekten maşrapanın içine boşaltıyor, sonra yine tekrar bardağa döküyor. Belediye Başkanı Adana'ya gitmiş. Mehmet Mercan, "Petrol Ofis Bayii'nin oglu Bekir'i bulursan, o sana Yumurtalık'ı gezdirir" demişti. Bekir'in küçük kardeşi, istasyonun arka bahçesinde tavla oynuyor. Ağabeyini arayan Istanbul'dan gelmiş, gazeteci ile pek ilgilenmiyor. Rakibini mars etmek uzere. Kalkıp ağabeyini ararsa, oyun yanda kalacak... SOKAKTA Hasan Cesur 83 yasında. Kirastnı ödemesine karşın evtnden çıkanlmif. "Ben şimdi nerede kalınm" diyor. 83 yuşında ortada kaldı 17 yıldır kiracı olarak oturduğu evden çıkarılan Hasan Cesur, "Nerede kalır, ne yaparım? Ben zaten ölmüşüm. Artık bu ülkede yoksuİlann sonu bu" diyor. İstanbul Haber Merkezi Beşiktaş'ta baJık pazarının da bulunduğu en işlek caddelerden biri. Köyiçi Caddesi... Cadde'nin onalannda sağda Kazan Sokağı. Sokağın hemen girişinde üst uste yığılmış yataklar, yorganlar, duvara dayanmış karyolalar, bir plastik kap içinde eski ayakkabılar, gelişigüzel sıralanmış mutfak eşyalan, etrafa saçümış giysiler, bir yanda gaz sobası, az ötesinde borulan, iki komidin... Ve tüm bu eşyalann ortasında bir sandalye. Sandalyede "çaresizlik" oturuyor. "Yaş 83, adım Hasan Cesur" diyor çaresizlik. ödedim. Burasını işyeri diye bildirmişler mahkemeye... Mahkemenin tahliye karannı da sahte imza ile teblig etmiş gibi göstermişler. Tedbir de alamadan açıkta kaldım" diye anlatıyor. Sonra da konudan konuya atlayarak kesik kesik sürdürüyor konuşmasını: "Etraftaki esnaf bakıyor bana. Hiçbir gelirim yok... 23 yıl Özel İdarede sıtma savaşta çalışüm. Hakkımı alamadım. Eşimi 5 yıl önce kaybettim.. 67 ay önce göz ameliyatı oidum. Daha iyi gorurum diye beklerken iyke göremez oldum. Şimdi de evden çıkardılar. Ne yer ne içerim. Nerede kalınm... Ben zaten olmüşöm..." Sonra da acıma ifadeleri ve merakü bakışlarla kendisini seyreden kalabalığa sesleniyor: "Artık bu ülkede yoksnllann sono bu..." Çadırcıhk ragbette Cinayetînsebebi:3 bin lira (Baştarafı 12. Sayfada) O gün avludaydım, davarlan ahıra sokmaya çalışıyordum. Halit Güngör yanıma geldi. Çok sinirliydi. Soyunu bılmem ne yaptığımın Alevisi.kökunüzü bu köyden kazıyacağım dedi. Daha bir sürü küfür etti bana. Babam da bu küfürleri duymuştu. Geldi elindeki bıçağı saplayıverdi. Kıznn Alevi misiniz? Yok hâkim bey, Alevi değiliz. Yalnız biz bu köyden de'iz, sonradan gelip yerleştik. j köylüler aralarına sonradan kanşanlara yabancı, düşman anlamında Alevi derler. Peki kınm, Halit Güngör size Alevi denniş ama sizden de kız almış doğnı mu? Evet, buyük teyzemin kızıyla evli. Ama yine de bizi böyle görür. Ana Ayşe Bilge 50 yaşından sonra başına gelen bu olaylara karşuı ifade verirken gülümse (Baştarafı I. Sayfada) Haas, yann Ankara'da, Dışişmekten kendini alamıyordu. Sanki olanlara hâlâ inanmayan leri Bakanlığı'nda görüşmelerde bir görünüşü vardı. "Halit'in bulunacak. Haas Ankara'da Dıkansından bir ölçek bugday al şişleri Bakanlığı'nda siyasi işlermışUm. O da benden bir ölçek den sorumlu Musteşar Yardıması fig almıştı. O borcunu odeme Büyükelçi Ecmd Banıtçu ve bayince ben de bugdayı ödeme kanhğın Kıbns, Yunanistan ve TürkAmerikan ilişkilerinden sodim" dedi. rumlu ilgilileri ile biraraya geleÜSTÜNE ÇULLANDILAR cek. Haas'la Dışisleri Bakanı VaKızılöz köyünden beş tanık nit Haiefoghı arasında bir göriişdinlendi. Tümü de olaym görgü me beklenmiyor. tanığı olduğunu söyledi. TanıkAmerikan kaynakları, temaslar her iki tarafın da komşusuy lann Kıbns sorununu konu alan du. Taruklar Bilge ailesini suçla danışma toplantılan şeklinde gedılar. Kulaklan çok ağır işiten ve çeceğini, bu arada "diger konuyalnızca mübaşirin kulağı dibinbum" da de aunabileceğini belirtde bağırdıklarını duyabilen Ali tiler. Uç, "Bunlar Halit'i bekliyorlarHaas'ın Ankara ziyareti öncedı, gelince hemen ustiıne çulla sinde UBA ajansına bir demeç nıp öldiırdüler. Koştum kurtara veren eski Dışişleri Bakanı ve Sayım diye ama, Halit ustiime yı vunma Bakanlanndan Hasan kıldı, bir şey yapamadım" dedi. Esat Işık, Türkiye*nin müttefıkAli Uç, ayrıca Yusuf'un elinde lerinin, TurkYunan anlaşmazlıkbıçak, Şani'nin elinde taş, Me lannda anlaşmazlıkların çözülahat'in elinde kürek, Ayşe'nin münü sadece Türk tarafının elinde kazma olduğunu söyledi. ödünlerinden bekleme alışkanlıAncak, Ali Uç'un önceden sav ğmdan vazgeçmesi gerektiğini ifade ederek, "Türk hükümeti de cılıkta ve jandarmada verdiği bundan böyle arbk bunun mflmifade tamamen değişikti. "Mübayenet" giderilemedi. Da kün olamayacağını tereddüte yer bırakmayacak seküde karaıiı tuha sonra olayı anlatan 4 tanık da Bilge ailesini suçladı. Ama ne tumu ile ortaya koymalıdır. Denktaş'ın tutumunu da destekkendi ifadeleri kendi içinde tulemeiidir " dedi. f Vydı, ne eski ifadejeriyle ben. yordu, ne de birbirleriyle çelişmekten kurtuldular. Tüm taŞtRİNEVLER'DE nık ifadeleri bir çelişkiler yumagı KONÎJT KREDtSİYLE haline geldi. Inşaatı başlamı; kooperatifıSÖZ AVUKATLARIN Haas birleşmiştir, tanık if adelerinden beUidir" dedi. Sonra tutuklu bulunan Melahat ÇagJar'ın tahliyesini istedi. Mudahil avukat söz aldı, "Her ne kadar tanık ifadeleri çelişmekteyse sonuçta hepsi öldurme olayının bu 4 kişi tarafından gerçekleştirfldigini gostermektedir. Tutuksuz olan anne Ayşe Bilge'nin tutuklanmasuu isterim" dedi. Savcı söz aldı, "Dinlenen ifadelere dayanılarak baba Yusuf Bilge'nin adli tıbba gönderilmesi, tutukln bulunan Melahat Çağlar'ın daha fazla magdnr edilmemesi için tahliyesi talep olunur" dedi. Tüm tahliye istemleri reddedilirken, baba Yusuf Bflge'nin aldi dengesinin kontrol edilmesi için adli tıbba sevk edilmesi kararlaştınldı. Yumurtabk Kaymakamı Dağıstan Kıhçaslan, "Öyle güzel yerierimiz vardır ki, daha insan elinin degmedigi koylanmız, kumsallanmız mevcut" dedi. Genç kaymakam, Alanya'nın Incekum'u gibi 300 metre eninde uzanıp giden kumsallardan söz etti. özel idarenin yaptınp kiraya verdiği ve turistik bölge olmayı bekleyen iki de otel var Yumurtaük'U. Belediyenin iki oteli ise,, ancak ilçedeki işi yarım kalıp köylerine dönemeyenler için. Otellerin yatak kapasitesi 200 17 yıldır kiracı olarak dolayında. 2 yıl önce başlayan oturduğu 20 numaradaki, altlı pansiyonculukla yatak kapasiteüstlü iki odadan ibaret evinden si giderek artıyor. Ama asıl ağırmahkame kararı ile dün sabah hk, çadırlarda. çıkarılmış. "Kiramı muntazam Yumurtalık, bugün için henüz turizmin emekleme aşamasmda. Ama yarın için umut veren bir belde. Bazı kamu kuruluşlannm (Baştarafı 1. Sayfada) şimdiden koylara "egJtim" tesis bu yıl domatesten zarar eden üreticinin gelecek yıl da ihtiyaleri kurma girişimleri de bunun ca yetecek kadar domates ekeceen belirgin göstergesi. Adana'nın acılı kebabı yerine ğini ve gelecek yıl domateste darYumurtalıklı balıkçüann tuttuk hk ya da fiyat sıçraması beklenemeyeceğini dile getirdi. Bu yılları lagoslardan, levreklerden, ki domates bolluğunun nedenimercanlardan birini yemek için, Yumurtalık'a gunü birlik olsa da ni erken bastıran sıcaklar sonucu sera domatesiyle tarla domatesigidilir. nin aynı anda piyasaya girmesiHem, Marko Polo bile, Çin gezisine çkarken, Asya'ya ilk kez ne ve ihracattakı tıkanıklığa bağYumurtalık'ta ayak basmış. O layan Ziraat Odalan Birliği Başkanı Osman Özoek, "Gelecek günlerin taştan yapılmış iskelesi yıl belki sera domalesi az olur. hâlâ yerinde duruyor. (Baştarafı I. Sayfada) rasi dediğinız de bu değil midir? Adam yargılanıp aklanır, ondan sonra da devletin en yüksek koltuklanna oturtulur. Devlet Bakanı, emekli hava generali Abdullah Tenekeci de eski Hava Kuvvetleri Komutanı merhum Emin Alpkaya ile birlikte Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nce akçalı suçlar nedeniyle yargılanıp aklanmamış mıydı? Demek ki, ANAP hükümeti bazı solcularımızın da ileri sürdükleri gıbı çok demokratiktir. O kadar demokratiktir ki bir adam hangı suçtan yargılanırsa yargılansın, aklandı mı, tamam.. Akan sular durur. M&dem beraat etmiş öyleyse her türlü haktan yararlanır. Bakan da olur genel müdür de Kım karışacak kı? Evet öyledir de, bu uyguiama, bu derin hoşgörü, hep "mılliyetçi ve muhafazakir" yurttaşlar içındir. Adı solcuya çıkmış bir yurttaş bir kez karakol önunden geçtı mi yandığı gündür. Ensesınde boza pişırilir. Ne bundan sonra pasaport alabilir, ne de eski ışinde kalabihr. Tut kulağından at dısarı... Bir ülkede, yurttaşlar arasında "sağcıdır, solcudur" ayrımı yapıldı mı, artık bunun sonu alınmaz. Hele, bu ayrımı devlet yaparsa ış daha da çatallaşır. Cumhuriyet Gazetesi okuyanı mimle, sol yayın izleyeni fişle, ona buna rapor yaz, ondan sonra da "demokrasi ne güzel işliyor" diye caka yap. Kim inanır efendim, kım? Türkiye'de yıllardır bir hukuk anlayışı egemendir. Bu hukuk kurallan herhangi bir yerde yazılı değıldır. Yazıtı olmayan bu hukuk kurallarına göre temel hak ve ozgürlükler sağcıya başka türlü .solcuya başka türlü uygulanır. Solculuktan sağcılığa dönene ise bambaşka. Bir hukuk doçenti, asıstan olduğu günlerde başını Mihri Belli'nin çektığı "Demokratık Devrim Demeği" kurucuları arasında yer alır.. Bu "hızlı devrimci aydın" YÖK ile birlikte yukselir, yükselir. Bir başkası, fakültesinde, yasal kurallar çerçevesınde "asistan temsilcihği" yapmışsa bir daha bağışlanmaz. Okul ve sınıf birincisıymiş, akademık aşamaları göz kamaştırıcı başarılarla geçermiş.bunların hiç önemi yoktur. At gitsin. At gitsin.. Milli Eğitim Bakanı Sayın Dinçerler; Dinçerler ile birlikte bütün yetkililer, nurculuktan yargılanan Aysal Aytaç'a tanınan haklann niçin başkalarına tanınmadığını vicdanlannda yanıtlamak zorundadırlar. Nurculuktan yargılanıp, genel müdürlüğe getirilen eski İzmir Mılli Eğitim Müdürü Aysal Aytaç, Anavatan iktidannın "anavatandaşı", solcular da aynı vatanın üv9y evlatları mıdır? Anavatanın anavatandaşlarına bravo. Koşmak sağlığa zararh (Baştarafı 1. Sayfada) Semra Öltnez. Yardımcısını yanından ayırmadan konuşmasını sürdüren Dr. Gotto, sigaranın kalp hastahklanna yol açan nedenlerden bir başkası olduğunu söylemeden geçemiyor ve açık kapı bırakmamak için de hemen ekliyor: "Ben de sigara içmem'. Dr. Gotto ayrıca gıda rejimine de çok dikkat etmek gerektiğini vurguluyor hemen de kendinden örnek gosteriyor. "Dışanda, yani bir lokantada yemek yeraedigim zamanlar, sabah, yagı tamamıyla ataanuş siit, bir çanak haşbnnıış tahd, kepek ekniegi ve şekersiz kahve ile kahvaltı ederim. Öglenleri bol yeşil salaU, tavuk, ya da balık yerim. Akşam bol yeşil sebze, kepek ekmegi ve elma. Yemeklerde özellikle bitkisd y a | kullanılmaana dikkat ederim. Çünkü istatistiklerie, yüksek kolesteroUü yiyecekler ve hayvansal yagın kalp hastalıklanna yol açtığı saptandı." BESLENME BİÇİMİ DEĞtŞTİ Dr. Gotto anlatmasını sürdürürken Amerikan halkının beslenme biçiminin kalp hastalıklarından duyulan ölümcül korku nedeniyle son 20 yılda kökten değiştiğini öğreniyoruz. örneğin Amerikalılar artık protein oram yüksek yiyeceklerden, makarna gibi karbonhidrath besinlerden, yumurta sarısından, etten, sakatat ve hayvansal yağdan kaçınıyormuş. Dr. Gotto'nun yasakladığı şeylerden biri de alkol derecesi yüksek içkiler. Dr. Gotto'ya tstanbul'a bunun ilk ziyareti olup olmadığını sorduğumuzda aldığımız yanıt şu oluyor: "Bu benim tstanbul'a sanınm H'inci gelişim. Burada birçok bastam var. Onlan da ziyaret etmiş oluyorum, böylece." lstanbul'da, daha doğrusu Türkiye'de kaç hastası olduğunu soruyonız. "500 kişi kadar," diye yanıtlıyor. Bu hastalanyla yakın ahbaplıklar da kurduğu için evlerinde ağırlanıyor, birlikte gezilere de çıkıyormuş. ÇOK HAREKETSİZSİNİZ lileri var. Bunlar saglıklanna n rarh oldugu için kırmızı etten tamamıyla vazgeçip tavuk ve bahga yonelenler," diye ekliyor. Dr. Gotto'ya spor yapıp yapmadığını sonıyoruz. "Tenis oyn»r, yüzerim" diye yanıt veriyor. Ünlü kalp uzmanına göre Amerikalılann "jogging" adım verdikleri koşmak ise zararlı. "öncelikle ayak bileklerinde sertleşmelere, eklemlerde anzalara yol açıyor. Bunun yanında koşacak insan var, koşamayacak insan var. Onun için koşmsyı kesinlikle ögütlemem," diyor. Dr. Gotto aynı zamanda ABD'nin Houston kentindeki Methodist Hastanesi Kalp Araştınna Merkezi yöneticilerinden biri. lstanbul'a da Amiral Bristol Hastanesi'yle çalıştığı hastane arasında bir işbirliği anlaşması için geldi. Anlaşma gereğince Amiral Bristol Hastanesi'ne 100 milyon lira dolayında bir parayla, bir kalp hastalıklan araştırma, teşhis ve tedavi merkezi yapılacak. Dr. Gotto, Amerikan halkının bilinçlenmesi sayesinde erkek nüfus içinde kalp hastalıklannın yuzde 30 orarunda düşürüldüğünü de anlatıyor. Amerika'da erkekler özellikle sigara icmekten vazgeçmişler. Gülerek, "Ama kadınlar ve genç kular çok sigara içiyor. Bu belki de Kadın Haklan Hareketi'nin bir sonucudur," diyor. Kadınlarda kalp hastalıklan oranının durumunu sorduğumuzda, "Bunu daha bflmiyoruz. Aradan hiç olmazsa bir 25 yıl geçmesi gerek ki kesin bir saptama yapabilelim, Çünkü kadınlar son 25 yıl içinde daha çok sigara içmeye başladı," yanıtını alıyoruz. Bu kez Dr. Gotto bize soru sormaya başlıyor ve bizim milletin yemek ahşkanlıklanm öğrenmek istiyor: "Kahvalüda yogurt yer misiniz?" Bizden yanıt: "Hayır öyle bir fidetimiz yok. Bizde kahvalüda genellikle peynir, tereyag, zeytin, reçd yenir." dediğimizde adamcağızın yureğine iniyordu: "Ne yapıyorsunuz? Öyksine kolesterol yükü olan peynir ve tereyağı her sabah yenir mi? Türkler'de koroner kalp hastahklan oranının yıikseklik nedeni şimdi anlaşüıyor." Sera domatesi ama tarla domatesi muUaka bol bulunar" dedi. Özbek domates ihracatının tıkanmasından ise güney illerindeki tüccarlan suçlayarak, Ortadoğu ülkelerinden domates almaya gelen ithalatçılann domatesleri kendi araçlanyla taşıtmak istediklerini, ancak Türk tüccarlann malın Türk araçlanyla taşınmasında ısrar etmeleri üzerine ithalatçılann başka ülkelere yöneldiğini ve domateslerin elde kaldığını söyledi. Amerika denince hemen aklınıza Lufthansa gelsin! Şımdiye kadar Amerıka'da New York, Chıcago, Los Angeles, San Fransısco, Boston, Miami, Atlanta, Philadelphia, Dallas ve Anchorage'a uçuyorduk. Haziran başından itibaren, şimdi de, Houston'dayız. İstanbul'dan gunde iki kez, Ankara'dan hergün kalkan seferlerimızle sizlerı, dunya'nın her köşesıne götürebiliriz. Zamanında kalkan ve varan, ve mükemmel servısi ile dünya'da ün salan Lufthansa. Daha fazla bilgi için lütfen IATA Seyahat Acentanız veya Lufthansa satış bürolarına danışın. Ankara Ataturk Blv 143 Bakanlıklar Tel 138865 lstanbul Cumhurıyet Cad 179 Elmadağ Tel 1465130 Izmır Kızılay Cad 1/A Tet 218736 OvaftJakır Inonu Cad 4 5 8 Tel 12077 Savunma avukatı söz aldı, "Kızılöz koyıi aralanna sonradan kanşan Bilge ailesi aleyhine mize üye kaydı devarn etrnektedir. lstanbul Cad. Üstoğlu Apı No. 46/2 D. 3 Bakırköylstanbul 571 48 99572 78 83 Operatör Doktor KAZIM SARI Mua: Mecidiyeköy Büyükdere Cad. No: 57/5 Tel: 166 % 66 166 47 48 Genel Cerrahi Uzmanı Lufthansa Alman Havayolları Dr. Gotto'ya Türk hastaları hakkmdaki düşüncelerini soruyonız. Aldığımız yanıt şöyle: "Özellikle hanım hastalanma dikkat ettim. Hareket etmeye, yani jimnastik, kültürfizik, spor yapmaya hiç yanaşmıyoriar. Çok hareketsizler. Sanınm bu (Baştarafı 1. Sayfada) nun da nedeni kendilerini tama üyesine "ögretim üyeUginden p mıyla ailelerine adamış olmala karma cezası" verdi. Bu öğretün n. AOeleriyle ilgilenmekten spor üyelerinin görevlerine 1983 yıüyapacak zaman bulamıyorlar." nın şubat ayında 1402 sayılı yasa uyannca son verilmişti. 15 NiDr. Gotto'nun dikkatimizi çekmek istediği bir konu kalp san 1985 tarihinde Prof. Doğrahastalannın yanında kesinlikle macı'nın başkanlığında toplanan sigara içilmemesi geTeği. "Biz YÖK, 8528 sayılı kararla Prof. Dr. özgönül Aksoy ve Dr. Erbuna dolaylı sigara içmek deriz. Bir kalp hastası sigara içiien bir dem Aksoy'un üniversite öğreodada dumandan sigarayı ken tim üyeliklerinden çıkanlmalandi içmiş kadar etkilenir. O ba na karar verdi. YÖK'ün 25 üyesinden sadece Dunnuş Yalçın'kımdan buna çok dikkat etmek ın koyduğu muhalefet şerhinde gerek. Bu.kalp hastası olmayıp ise, "sanıklann disiplin suçnnda sigara içmeyen kişiler için de dan cezalandınlmalannı gerekgeçenidir. Onlar da dumandan tiren yeterii delilin buluomadıgı aynı derecede etkilenirler." kanaati ile ekseriyet karanmo BOL BOL BALIK YİYİN muhalifi" denildi. Dr. Gotto insanın belirli bir Öte yandan son aylarda sıkıyaştan sonra bol bol balık, özel yönetim uygulanan il sayısının likle de kalkan, somon, orkinos azalması ve üniversite bulunan ve morina eti yemesi gerektiğini illerde sıkıyönetimin kaldırılmaöğütlüyor ve ekliyor: "Çünkü sı, 1402 sayılı yasa ile görevlerinbunlar soguk su balıklan, yani den alınan öğretim üyeleri için okyanuslarda yaşıyorlar. Bu tür "yeni bir durum" ortaya çıkarbahklann kolesterol oranlan çok mıştı. Prof. Ihsan Doğramaa'düşükiur. Dolayısıyla kalbe zanın başında yer alan ve "öğrerar vsrmezler." tiın eiemanı ihtiyaam" vurgulayarak, "soruşturmalardan Amerikan toplumunda kalp şikâyetçi" olması, son alınan hastalığı korkusu yüzünden son "ögretim üyeliklerinden çıkanl\illarda bir "sağlık çılgınlığı" başladığını da soyleyen Dr. Got ma cezalan" ile "bir çelişki" olarak nitelendi. to, "Örneğin balık ve tavuk de 1402'den